17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 1999 PAZARTESİ HABERLERİN DEVAM Istanbul Edirne PB 15 Sinop B 14 Adana PB 8 Samsun PB 15 Mersın PB 19 PB 18 Kocaeli PB 14 Trabzon Y 13 Dıyarbakır B 15 _B 12. Şanhurfa B 17 PB 18 Ankara B 10 Mardin B 11 Çanakkale PB 14 Gıresun izmir Manisa PB 16 Eskişehir B 7 Siirt B 10 Aydın PB 16 Konya B 9 Hakkâri B Denizli PB 16 Sıvas B 0 Van Zonguldak B 16 Antalya PB 18 Kars B -8 Doğu Karadenız çok bulutlu ve yağmurtu yeryersağanak yağış- lı, dığer yerier parçalı az bufutlu geçecek. Yurdun tç ve doğu ke- simlerinde sıs görule- cek. Hava sıcaklığı bi- raz artacak. Rüzgâr, güney ve batı ıle ku- zeybatı kesimlerinde kuzeyve doğu yönter- den hafif ara sıra orta kuvvette esecek D I S M E R K E 2 L E R Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B K K B K K K K -8 co -6 3 3 1 2 2 Münıh Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belorad Sofya Roma Atına K Y Y Y Y Y Y PB 2 5 8 9 9 6 14 18 7 Zünh K 4 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB B PB Y Y PB Y B 12 7 -4 10 12 14 14 20 B 16 Taşkent Tahran Kahıre» Parçalı bulutlu Sısl- Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurtu Kariı > Gök günJltüKJ Nükleerdıştılıma denetimgeürüdi ANKARA {Cumhuriyet Rürosu) - Dış Ticaret Müsteşarhğı, Türkiye'deki ilk nükleer kazanın ardındanradyoaktifmaddeler ile bunlann kulla- nıldığı cihazlann dışalımma denetim getirildi. Müsteşarlığm belirlediği dışalım ürürılerinde, gümrük beyannamelerinin onaylanması için Tür- kiye Atom Eneıjisi Kurumu'nun uygunluk yazı- sı aranacak. Bu yazının bir ömeği gümrûk beyan- namesine eklenecek.Resmi Gazete'nin dünkü sa- ytsmda yaytmlanan Radyoaktif Maddeler ile Bunlann Kullanıldıği Cihazlann hhaline llişkin Tebliğ'e göre, alımı TAEK'nin onayına baglanan nükleer ürünler şöyle: 9 tçinde ağııiık itibanyla yü/de 5'ten fazla bu- lunan uranvum cevherieri ile peşbient ve bunla- nn zenginieştirilmiş olaıüan. • Monozit, içinde ağırltk itibanyla yüzde 20'den fazla toryum buiunan uranotorianit ve di- ğer toryum cevherleri. • Radyoaktif etemender ve radyoaktif izotop- lar ve bunlann büeşikleri, bu ürünleri içeren ka- nşım ve artıklar. •Radyoaktif maddelerin taşıma veya muhafa- zası sırasmda radyasyondan korunmaya mahsus kurşun kılıflı kaplar. • Nükleer reaktörler, nükleer reaktörler için ışırüanmanuş yakrt elemanlan. izotopik ayınm için makine ve cibaziar. Yüksek radyoaktif mad- delerin taşınması için özei olarak yapılmış olan- lar. • Radyoaktif maddelerin taşmmasında lculla- nılan radyasyondan korunmak için kurşunla kap- lanmış konteynerler. 0 X ışınk, alfa, beta veya gama ışınlı rihaziar (nbbi, cerrahi, dişçiükveya vvterinerlikamaçh kul- larumlar için olsun olmasın radyografi v<eya rad- yoterafı cihazlan dahil) X ışınlı tüpler ve diğer X ışınlı jeneratörier, yüksek gerilim jenenttörieri, kontrol panolan ve masalan. ekranlar, muayene veya tedav i masalan, kottuklar ve benzerleri. Atıklar bilerek gönderildi Nükleer Savaşa Karşı Sağlıkçılar Derneği Ge- nel Başkanı Prof. Leziz Onaran, depoda Kobalt 60 maddesinin ortaya çıkmasmm bir kaza degil. cinayet olduğunu söyledi. Onaran, Kobalt 60 maddesinin bünyedeİci tümörü öldürmek için kullanıldığını anımsatarak. "Yetkiffler Kobalt 60 maddesinin inıha edildiğini söylüyor. tmha edüe- mez, ancak doğal ömrüne bırakılır ki bu da çok uzun yıllara yayıuruşür. Benzer başka bir kirrrya- salın yok olrna süresi 24 bin >ıldır" diye konuştu. Uzmanlar, yok edilmek üzere ABD'de 200 bin ton Kobalt 60 maddesi bulunduğunu. bunun çe- şttli ülkelere hurda olarak gönderildigini vurgu- ladılar. Radyoaktifçekirdek betona gömüldü • Baştarafi 1. Sayfada bittikten sonra Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na verilmeyip Ikitelli'de birdepoya konduğu kayde- dildi. Olayda ciddi bir ihmal olduğunu behrten ts- tanbul Vali Yardımcısı Veti Asten olayla ilgili ola- rak 8 kişinin gözaltına alındığını söyledi. Aslan gözaltma alınanlan Bayram Çulha. Semita Sona- kın. Ismail Bozkurt Burhan Eren. Yaşar Işık, Mustafa Seyhan, Mustafa Soykan ve Cevdet Satt- hoğtu olarak sıraladı. Veli Aslan, gözaltına alınan kisilerin böyük bir olasılıkla bugün Küçükçek- mece Adliyesi'ne çıkartılacaklannı da ekledi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Baş- karu CengizYalçın, böyle bir seyin dünyada ilk kez olduğunu söyleyerek "Yapdğımız,bir çuvalpirin- cin içinde radyasyonhı ptrinci bulmak" dedi. Ko- ruyucu kıyafet giyiltneden arama yapılması yö- nündeki eleştirilere de değinen Yalçın. "Bunlar bilgisizlikten kaynaklanıyor. Arama yapan ktşile- re konıyucu elbise grydirmemiz demek 1.5-2 san- tinı kahnlıgında kurşun içinde çauşmaian demek. Bu mümkün degil. Çok kısa süreletie girip çıkılır- sa radyasyonun zaran oünaz" diye konuştu. Dün öğleden sonra başlayan aramalarda, bir kamyonet üzerine konulan tarama cihazı kulianıldı. Radyas- yonun kişiye mümkün olduğunca az zarar verme- si için uzun bir kol takılan cihaz ve kişi arasma da briket duvar örüldü. Sağlık kontroUeri başhyor Olaym ardından ilk olarak Özel Güneş Hasta- nesi 'nde tetkikleri yapılan Naki ve Üyas Ilgaz kar- deşlerin tedavisi Haseki Hastanesi 'nde devam edi- yor. Dün yatanlarla birlikte hasta sayısı 10'a ula- şırken dahiliye uzmanı Dr. Mesut Ayer, bunlardan üçünün çocuk olduğunu söyledi. Ayaz, çevrede oynarken radyasyondan etkilenen ve biri 8, ikisi 12 yaşındaki çocuklann durumlannın iyi olduğu- nu söyledi. Hastalann 8 tanesinin Ilgaz ailesinden olduğu- nu da belirten Dr. Ayaz, "Yetişkinlerin tamamın- da kemik ifiğj deprcsyonu var. Kemik iliği kan ya- pımına yardınıcı olur. Bu kisilerin kan seyiveleri hızia azalmış durumda. Basit cnfeksivon ve kana- malar ciddi sorunlaraneden olabilir. İleriyedönük bir şey soylernek mümkün değfl. Şu anda destek tedavisi sûrüyor'' diye konuştu. Hastalann isim- leri ise şöyle sıralanıyor: "Nald, riyas. Abduiah, Kenan, Hüseyin ve Mu- rat n&iT ile Hüseyin Cözütok. Recep Yılmaz (8), Şenol Şahta (12) ve Zafer Il^z (12)." tstanbul Sağlık Müdürü Mehmet Salman ise bugün itibanyla müracaat edenlerin Halkalı Sağ- lık Ocağı'nda konrrolden geçirileceğini, durumu şüpheli görülenlerin Haseki ve Bakırköy Devlet Hastanesi'ne sevk edileceğini söyledi. fnsan Haklan Derneği Istanbul Şubesi'nce ya- pılan açıklamada. Ilgaz kardeşlerin başına gelen- İerin radyoaktif enerjinin zararlannın en iyi gös- tergesi olduğubelirtildi. Olayla ilgili olarak gerek- li taramalann yapılması istenen açıklamada. Sağ- lık Bakanhğı göreve davet edildi. SiLsıırlıık'ıııı ldlit isıııi yakalandı • Baştarafi 1. Sayfada lah Çatlı'nın sag kolu, cinayet sa- nığı Haluk Kırcı'yı gözaltına aldı- lar. Romanya"dan Türkiye'ye 3 gün önce geldiği ve Pendik'teki evi ki- raladığı belirtilen Kırcı sorgulan- mak üzere Vatan Caddesi'ndeki ts- tanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ge- tirildi. Sorgusu çok yönlü olarak sürdürü- len Kırcı. dün akşam saatlerinde sağ- lık kontrolü için geniş güvenlik ön- lemleri arasında şubeden çıkartıla- rak tstanbul Tıp Fakültesi Hastane- si'ne götürüldü. Kırcı gazetecilerin sorularına. ~l lkumi ve milkrinıi çok seviyonım. Beni gelsin de 68'li ağa- beyİeriniz sorgulasın. Hayahm bo- yıınca kimstyi öldürmedim, katil de- ğüim" yanıtını verdi. Hastaneye Kır- cı'nın esjnin Bursa'daki 2 akrabası- nın da geldiği görüldü. Kırcı, sağlık kontrolünün ardından tekrar emni- yete götürüldü. Istanbul Emniyet Müdürü Hasan Ozdemir. Kjrcı'nın yakalandığını Is- tanbul DGM Cumhuriyet Başsavcı- lığı'na bildirdıklerini belirtti. Özde- mir. Kırcı'nın üzerinde herhangı bir suç unsuruna rastlanmadığını sözle- nne ekledi. Kırcı'nın üzennde "Se- dat Fidan'' adına düzenlenmiş sahte kımlik çıktığı belırtildi. Cumhurbaşkanı SüJeyman Demi- rel. Kırcı'nın yakalanmasıyla ilgili olarak "Memnun oldum yakalanmış olmasından. Devletin elinden kimse kurtulamaz" dedi. Emniyet Genel Müdürü Necati Bı- lican, Haluk Kırcı'nın tstanbul'da ar- Kıra,Pendik^edüzenleneflbiropenısvonkyBİ(alandı.(ALPERTURGIJT) kadaşı Bünyamın Adanalı'nın evin- de gözaltına alındığını belirterek "Kırcı ilebirlikteeşi Vesile Kırcı,Ada- nalı ve eşi Sibel Adanalı gözaltına abndı. Kırcı'nın irtibatlı olabilecegi kişilcr belirlendi ve takibe alındılar" dedi. Gözaltına alınan Bünyamin Adanah'nın 1978'deAkaraBahçeli- evler'de 7 TİP'lı ünıversıte öğrenci- sınin hunharca öldürüldüğü Bahçe- lievler katliamı davasında yargılan- dığı belirlendi. Katliam davasında Kırcı, 7 kez idama mahkûm olmuş. Adanalı iseberaatetmişti. Polısinba- şanlı operasyonlara ımza atmaya de- vam edeceğini vurgulayan Emniyet Genel Müdürü Bilican şunlan söyle- di: "Polisimizin göre\i. kanunsuziş- ler içinde olanian yakalayıp adakt önüne çıkarmak, suçun işlenmesine mâni olmaktır. Buna karşın suç işie- venler oluyor. Bunlar toplumu ağır şeküde zarara uğrabyor. Türk polisi günü gününe bunlan takipediyor. Bu takibin ve suç işleyenlerin yakalan- masının son zamanlarda çok başan- lışeldlde^rçekleştirilmesinin mutlu- luğunu taşıyorum. Millerimize karşı göre\imizi tam manasıyla yapıyonız diye murluyuz. Bu işi en iyi şekilde yapma noktasına gelmiş bulunuyo- ruz." Kırcı operasyonunu yapan güven- lik görevlilerini de kutlayan Bilican, "Suç işleyenlerden besabı sonılacak ve bu tempo aynen devam edecek" dedi. TOBB salonunda düzenlenen "tdarecflerGünü" toplantisına katı- lan tçişleri Bakanı Kutlu Aktaş, ga- zetecilerin Kırcı'nın Ankara'ya ge- tirilip getirilmeyeceğı sorusuna şu karşılığı verdi: "Onlan hiçbUemem. Bundan sonraadli safha başlar artık. Doğrudan doğnrya işsavcının insiya- tifinde. BiHyorsunuz mahkûmiyetfc- ri var, yakalaması var. 36 seneye ya- kın da mahkûmiyeti \armış. Şunu tekrar sö\lüyorum: Türkiye Cum- huriyeti Devleti büyüktür. şahıslar hiç önemli değildir. Abmet gider. Meh- met gelir, ama bu devletyürür ve suç- lulann yaphklan yanına kalmaz. Bundan sonra da devam eder bu iş- ler." Ankara Bahçelievler'de 7 TlP'li- nin öldürülmesine ilişkin olarak 7 kez ölüm cezasma çarptmlan ve bir süre cezaevinde kaldıktan sonra yan- lışlıkla infaz yasasından yararlandı- nlarak tahliye edilen Haluk Kırcı, ce- zasının eksik hesaplandığı gerekçe- sıyle yeniden aranmaya başlanmıştı. 60 yıl daha cezaevinde yatması ge- reken ve aranırken 25 Ocak 1996'da Küçükçekmece'de gözaltına alınan Kırcı, aynı gün nezarethanede tutul- duğu tstanbul Asayış Şube Müdürlü- ğü İnfaz Büro Amirliğf nde "tuvaie- te aptes almaya gitmc r bahanesiyle "elini kolunu sallayarak" firaretmış- ti. En son Abdullah Çatlı'nın cenaze töreninde görünen Kırcı'nın adı, Su- surluk kazası sonrası ortaya çıkan çe- teyle ilgili gelişmeler ve Gazian- tep'te özel bir televizyonun sahibi olan Mehmet AB Yaprakın kaçırıl- ması olayıyla gündeme gelmişti. Ulkücü terörün 4 Idi Amin'i• Baştarafi 1. Sayfada tçışleri Bakanı Mehmet Ağaryapmıştı. Ağar'a yönelik suçlamalar arasında Kırcı'ya "Emniyet Uzmanr belgesi verdiği ve 1996'da gözaltında tutulduğu tstanbul Asayiş Şube Müdürlü- ğü'nden kaçınlmasınayardımcı olduğuiddiala- n da var. 17 Aralık 1996 tarihli Milli Istihbarat Teşkilatı raporunda. Kırcı'yla ilgili olarak şu bilgıleryerahyor: 9 Ülkücü kesim içerisinde "tdi Amin 1 " lakabı ile tanınmaktadır. • 24 Mart 1978 tarihinde Ankara'da Cumhuri- yet Savcı Yardımcısı Doğan Öz ile 9 Ekım 1978 günü Bahçelievler semtinde 7 TlP'linin öldürül- me eylemlerinin sanığı olarak aranmıştır. • 8 Eylül 1978 tarihinde tstanbul'da sahte kim- likle yakalanarak Ankara'ya getirilmiştir. • 1986 yılı içerisinde 3419 sayılı kanun hüküm- lerinden yararlanmak amacıyla cumhuriyet savcı- lığına müracaat etmiştir. lfadesinde: Bahçelievler katliamını üstlenmesıne rağmen mevcut bilgilere ilave yeni bir bilgi vermemiştir. • 16 Temmuz 1989 tarihinde Bursa Ceza- evi'nde açık görüş sırasında Ali Ekinci sahte kim- liği ile firar teşebbüsünde bulunmuştur. • 26Nisan 1991 tarihinde BursaCezaevi'nden şartlı tahliye edilmiştir. • 1991 yılı içerisinde Türk Federasyonu Yöne- timi'nde göre\ almak üzere Almanya'ya gıdece- ğı istihbar edilmiştir. 0 Ülkücü kesim içerisinde önemli bir etkinli- ğe sahip olan, adı geçen MHP vönetiminde üst ka- demede görev alan şahıslarla iltisaklıdır. Raporun. "Şahıslararası tlişkiler" başhklı bölü- mü ise aynen şöyle: "Yapılan araşhrma sonucun- da kazaya kanşan (Susuıiuk kazası) şahıslara iliş- kin olarak resmi gömli şa- hıslann görevlerinden kay- naklanan doğal irtibatlan dı- şında, bugüne kadar birbirie- riyle olay ve sonrasındaki id- dialar doğrultusunda iltisak- lan bulunduğu yolunda her- hangi bir bilginin kurumu- muza intikal etnıediği görül- müştür. Buna karşın basında yer alan bilgilerte mütalaa edüdiğinde.iddialardaisimle- ri geçen şahıslar arasında Tansu Çiller. Özer Çiller, Mehmet Ağar, Haluk Kırcı, Sedat Bucak, Ibrahim Şahin. Korkut Eken, Hüseyin Bay- başın ile halen ölü buiunan Abdullan Çatiı, Ahmet Cem Ersever ile Tank Ümit önem arz etmektedir." MtTraporunun,"Mehmet Ağar'ın Haluk Kırcı Qe Dtisa- kuun bulunduğu iddiası" başlıgını taşıyan bölümü şöy- le: "Ağar. Haluk Kıra'yi ta- nımadığını ifade etmiş. bila- hare Hüm'yet gazetesinde ni- kâh şahidi olduğuna dair fotoğraflannın >avım- lanması üzerine olayı 'valı-vatandaş° ilişkisi çerçe- vesinde açıklamaya çalışmışür."* Kırcı, 1980 sonrasında MtT tarafından da kul- ianıldı. Eski MİT Daire Başkanı Mehmet Eymür. tstanbul DGM'de, Sedat Bucak ile tbrabim Şa- hin'in de aralannda bulunduğu 14 sanıklı Susur- luk davasının 12 Kasım 1998 tarihli 11. duruşma- smda konu>la ilgili olarak şöyle dedi: "1984'teki kullanmada var mı bilmiyonım. Çatlı'nın kader birliği y aplığı insanlar vardır. Biz bütün olay lan de- ğeıiendiririz \e bunu rapor olarak MİTe sunanz. Hepsinin kaynaklan vardır." Kırcı'nın devlet tarafından kullanıldığını somut- layan belge ise eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanvekili Kutlu Savaş'ın hazırladığı "Susurluk Raporu" oldu. Raporun ilgili bölümü şöyle: "MİT'in ÇauYyı nasü keşfettiği şüphesiz ilgi çeki- ci bir konudur. Bu husus Sayın Başbakan'ın baş- kanbğında >apılan toplantıda dile getirUmişse de bu konuda arşiv kaydının bulunmadığı ifade edilmiş- tir. 'Kayıt olmayabılir fakat bilgı \ardir" ısran da netice vermeyince 'Çatlı'nm 1980'li yıllann ba- şında o tarihte MtT mensubu olmayan Hiram Abas tarafından Haluk Kırcı ve bazı ülkücüleri organi- ze ederek Cumhurbaşkanlığrnın izniyle Ermenı terörüne karşı yurtdışına sevk ettiği daha sonra grubun MtT'e devredildiği' iddiasını tekzip edip etmedikleri sonılunca MIT Müsteşar Yardımcısı SayınAlpay, 'Tekzip etmediklenni' ifade etnüştin" Kutlu Savaş. "Bu cümleden sonra" diye devam ettiği raporun sonraki bölümünde "özet takdim" olarak şu bilgileri veriyor- "Ermeni terörüne kar- şı 12 EylüTden sonra arayışlann başladığı tarihte Hiram Abas. Çadı. Kırcı \e bir kısım ülkücüyü or- ganize etmiştir. Bu çahşmalar o tarihte Cumhur- Öldürülen 7 TİP'li öğrencinin avukatı Sansal 'Kırcı'nın tahliyesinin ardındaki giz çözülemedi' tstanbul ffaber Servfei - Bahçelievler katliarrunda katledilen TİP üyesi 7 gen- cin avukatı Ersen Sansal, katliamın baş terikçisi Haluk Kıra'nın 7 kez ölüm ce- zasına mahkûm edilmesine karşın 1991'de çıkanlan şartlı tahliye kapsarru- na alınarak tahliye edilişinin ardındaki gizin çözülemediğini söyledi. Kırcı ve katliamın diğer tetikçisi Ercûment Ge- dOdi'nin 7"şer kez idama mahkûm edil- diğini. Gedikli'ninfüm ölüm cezalannın ömür boyu hapse çevrildiğini anlatan avukat Sansal şunlan söyledi: "Kırcı'nin idam mahkûmivctlerinin hiçbiri ömür boyu hapse çevrümedi ve hepsi onandı. 1991de çıkanlan 3713 sa- y* Terörie Mücadek Yasasıkapsamında yer alan şarth tahliye ile ilgili düzenleme- ye göre idam mahkûnılanndan fiiü ola- rak 10 > 11 \atanlann tahliyesi öngöriildü. Tetikçflerden Gedikli. yasanın öngördu- ğü koşnllara sahipti ve tahüyeedildi. Kır- a'nın ise 7 ayn idam mahkûmiyeti vardı ve her idam için 10 yıl, toplam 70 yıl yat- nktan sonra tahliye edilebilirdi. Kıra'ma tahliyesindfn sonraAdalet Bakanhğu tah- Bvenin yanhşukla yapüdığmı iddia ede- rek Kırcı'yı aramaya başIadLT Avukat Sansal, Kırcı'nın konuşması durumunda Susurluk olayı tümüyle aydınlatılmasa bile çok önemli bulgulann ortaya çıkaca- ğını kaydetrJ. başkanlığı bünyesinde yürühJİmüştü. Fakat muh- temel ve menfi bir gelişme olması ihtimaline bina- en çahşmalar MİT'e dev rcdilmiştir." Haluk Kırcı'nın Susurluk'taki kaza sırasında ar- kadaki koruma aracında olduğu ve olay yerinden telefon ettiği ülkücü kesimin önde gelenlenne Çat- Iı'yı ka«ederek "Reisağır yaralu ölüyor" dediğı öne sürüldü. Ağar'dan belge TBMM Susurluk Komisyonu'na 24 Aralık 1996 günü bilgi veren ANAP Genel Başkanı Mesut Yd- maz, firari Haluk Kırcı ile kayıp MİT muhbiri Ta- nk Ümit'e eski Içişleri Bakanı Mehmet Ağar ta- rafından "Emniyet Uzmanı" belgesi verildiğini belirtti. Kadıköy'de 25 Ocak 19% günü yakalanan ve getirildiği Asayiş Şube Müdürlüğü'nden kaçınlan Kırcı'ya Mehmet Ağar'ın yardım ettiği öne sürül- müştü. Ağar'ın yardım iddiası, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Adalet Bakanhğı'na yazdığı yazıyla belgelenmişti. Kırcı'nın kaçınlı- şıyla ilgili eski Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir ve polis memurları Cevat Vanar, Servet Akan ve Nihat Demiray'a dava açılmıştı. Kırcı ve 8 arka- daşına Yaprak TV sahibi Mehmet Ali Yaprakın kaçınlarak fidye ıstenmesi olayıyla ilgili 20 yıl hapis istemiyle Gaziantep 1. AğırCeza Mahkeme- si'nde dava açılmıştı. Aynı olayla ilgili Adana DGM'nin açtığı davada ise Yaprak'ın tutarsız ifa- deleri nedeniyle Kırcı beraat etmişti. "Müslümanlara cihat Allah tarafından farz olunmuştur. Cihadın farz olduğunu inkâra kalla- şan.dindençıkankâfirı>lur''sözlen Kırcı'nın 1991 yılında yayımlanan 'Genç Arkadaş' adlı kitabın- da yer alıyor. Kırcı kitabında. ülkücülere solcu gençlere karşı verilen silahlı mücadeleyle ilgili tavsiyeler- de bulunuyor. Ülkücü katliam sanığı Kırcı'nın 2. kitabı olan 'Za- manı Süzerken'de ise "U dö- nüşü" yaptığı ve sık sık piş- manlığını dile getirdiği gö- riilüyor. Kırcı bu kitabında, kullanıldıklannı dile getire- rek ülkücü gençlere kendile- rini kullandırmamalarını öğütlüyor, kendi yaptıklan hatalan anlatarak bu hatala- n yinelememelerini istiyor. Aydınlık dergisinin 24 Ka- sım 1996 tanhli sayısmda ise Çath ekibinin CIA ile bağ- lantısı bulunduğu. Haluk Kırcı'nın da kamuoyunda Fethullahçılar olarak bilinen Nurcu grubun lideri Fethııl- lah Gülen'le ilişkisi olduğu savunulmuştu. Aynı tarihlerde bir Yunan gazetesinde çıkan benzer içerikli haberi Fethullah Gü- len yalanlamıştı. Ecevit: Once toplutnsal barış • Baştarafi 1. Sayfada 1978-79'dadönemin işçi-işveren temsilcilerini değişik zeminlerde buluşturduğunu, Türk-Jş'le ortak adımlarattıklannı. bunun o dönem çok ciddi sonuçlar verdiğini söy le- yen Ecevit şöyle devam etti: "O günlerde toplumsal kesimler arasında derin uçurumlar vardı. Bizinı başardığımu buluşma ka- muoyunu da rahatlatmıştı. Şimdi bunun çok daha elverişli koşullan var. Beşli grup içinde işçi ve işveren kuruluşlan bulunuyor. Onlaria bir araya gelip sorunlann çözümü, SH kıntılann ortak paylaşunı için çaba harcayacağız." Bülent Ecevit dış politika konu- lannda aynı ciddiyetın devam ede- ceğini vurgularken, Kıbrıs'ta iki ayn devletin bulunduğunun artık tüm taraflarca fiilen kabul edildi- ğini söyledi. Ecevit, "Bunu telaffuz etmiyor- iar ama, kabul etmişgörünüyoıiar. Son dönemde Kıbns'a gidişlerim- de hep biraz daha gelişmiş buiuyo- rum. Kuzey Kıbns Türk Cumhu- riyeti güçlenerek ayakta kalmaya devam edecek" dedi. 18 Nisan'da yapılacak yerel ve genel seçimlerde aday olmak üze- re partisine çok sayıda başv uru bu- lunduğunu anımsatan Ecevit, "Bunlann tümüne yamtveremiyo- ruz. Bu bakundan v icdan azabı çe- kiyorum. Bir başkazoıiuğumuzda herkesin Istanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehiıieri istemesi. Ana- dolu'yu isteyen saygın bir kişiyle karşılaşınca çok rahathyonım. A- ma ne yazık ki böyle kişiler fazla degil. Oysa bu önerileri kabul etse- ler onlar açısuıdan da olumlu ola- cak.Örneğiıı,tsmail Cem'el9i»5'te Kay^eri'ye gider misin dedik. Gi- derim dedi, seçildi ve geldi" diye konuştu G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Siyasıler hiç oralı değiller, üzerlerine alınmaya da niyetli görünmüyorlar ama, son dönemde TSK kaynaklı haberlerde ciddi bir değişiklik dikkati çe- kiyor. Yeni yılın ilk haftasındaki dört haberin attını çizelim: - 4 Ocak'ta Genelkurmay Genel Sekreterliği'nin açıklaması. - 5 Ocak'ta Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Atil- la Ateş'in Kayseri konuşması. - 7 Ocak'ta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Krvnkoğlu ve kuvvet komutanlannın Es- kişehir'de "tatbikat" buluşması. - 8 Ocak'ta Genelkurmay Başkanlığı'nda şehit gazeteci Hasan Tahsin Basın Bilgi Merkezi'nin açı- lışı. Geçen pazartesiden cumaya dek sıralanan ha- berleri satırbaşlarıyla açalım... 4 Ocak'taki açıklama, kimi şeriatçı yayın organ- lanndaki, "Genelkurmay'daki yeni yönetim eski- sinden farklı" yorumlanna sert yanıt içeriyordu: "Biz bir bütünüz, bölemezler. Mücadelemizde kararlıyız." Sürdürülen mücadele sonraki haberlerde kamu- oyuna yeniden duyuruldu. Org. Ateş 5 Ocak'ta Kayseri'deydi. Kayseri'de hava üssü ve komando tugayı bulunuyor Daha önceki dönemlerde de gör- dük ki, komutanlardan biri Kayseri'ye gitmişse ora- da mutlaka ciddi bir konuşma yapar. Bu kez de öyle oldu. Org. Ateş, askerlere hitaben konuşur- ken şu mesajı verdi: "ÜlkemizJn her zamankinden daha fazla iç istik- rara ihtiyacı vardır. Hiçbir düşünce ve mülahaza, milH menfaatlanmtzdan daha önemli olamaz." Ne diyelim? Anlayana sivrisinek saz, anlamaya- na komando taburu az! 7 Ocak'ta ise Genelkurmay Başkanı ve tüm kuv- vet komutanlan Eskişehir'deydi. Konu, "1. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı Plan Tatbikatı" idi. Bu haber için, "Her yıl yapılan rutin bir dunım " açık- laması getirildi ama, görünen o ki tatbikat baha- ne, buluşma şahaneydi... Hasan Tahsin... 8 Ocak Cuma günü açılan Hasan Tahsin Basın Bilgi Merkezi'yle verilen mesaj ise hafta içindeki görünümün toplamı ve yüksekçe bir sayıyla çar- pımıydı. Açılış sırasında verilen 14 sayfalık bilgi no- tunun özü beş mesajı içeriyordu: - Genelkurmay Başkanlığı'nın Kurtuluş Sava- şı'ndan gelen bir işlevi vardır. Başbakanlığa bağlı olması doğaldır. - Mill» Güvenlik Kurulu anayasaldır. Bu tür kurum- lar bellibaşlı ülkelerin tümünde vardtr. - Parti kapatma olayı, demokrasilerin kendini koruma özelliğinden geimektedir. Sistem dışına çıkan parti kapatılır. - Din ve ibadet özgürlüğü, kamu güvenliğini teh- dit etme noktasına gidiyorsa kamu yaran için kı- sıtlamalar düzenlenebilir. - Batı'nın Türkiye'nin iç sorunlanna ilişkin tutu- mu ikiyüzlüdür. Açılış sonrası, merkezin dokümanter odasında basına açık kitap ve broşürler dağrtıldı. tki kitabın başlıgını aktaralım: "Türkiye Cumhuriyeti devletinin laiklik ilkesinin devamlılığının sağlanması için yapılması gereken faaliyetler." "Türkiye'de irtica hareketleri ve terorizmin iliş- kileri." Birinci kitapta laik cumhuriyeti korumak için ya- pılması gerekenler sıralanırken net bir tanım dik- kati çekiyordu: "Yeniden kurtuluş savaşı." Kitabın en sonunda ise şu ek yer alıyordu: "Cumhuriyet Devrimi Kanunlan." Bundan böyle her perşembe günü Hasan Tah- sin Basın Bilgi Merkezi, Genelkurmay'a akredite gazetelere açık olacak. "Güncel konulara" ilişkin yeni bilgiler verilecek. Şu aşamada dikkati çeken o ki, TSK vermek istediği mesajlar için bu yolu be- nimsedi. Siyasiler, TSK mesajlarını doğru buluyorsa, "Asıl görev bizim; bunu bizyaşama geçireceğiz" deme- li. Doğru bulmuyorsa, "Hayır, Türkiye öyle düze çık- maz, bizce yapılması gereken şudur" demeli. Yurttaşlar da birey-kurum demeden sesini yük- seltmeli, demokrasiyi araç edinen partilerle, amaç edinenleri çok iyi ayırmalı... Aksi halde demokrasi karaya oturduğu gün yine aynı türkü söylenecek: Önümüze kondu sandık... Demokrasi bu sandık... Doğan Öner'i toprağa verdik B Baştarafi 1. Sayfada ' ' •' î Hastanesi'nde tedav i altına alınan Öner, önceki akşam fenalaştı. Oksijen tüpüne baglanan Öner'in kalbi ön- ceki gün üç kezdurdu. Doktorlann müdahalesiyle kal- bi çalıştınlan Öner, son kriz üzerine saat 21.20 sırala- nnda yaşamını yitirdi. Öner'in cenazesi dün Karaman- lı Mahallesi'ndeki evinden alınarak Bolu Büyük Ca- mii'ne getirildi. Öner'in cenazesi öğle namazının ar- dından Bolu merkez Karaağaçlı Köyü'ne getirilerek ai- le kabristanında toprağa verildi. Muhabirimiz Doğan- Öner'in cenazesine ailesi, yakınlan, meslektaşlan ve kalabalık bir yurttaş topluluğu katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle