17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışleri Müdürii: İbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret llkiz 0 Haber Mcrkezi Müdürü: Hakan Kara # Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbaraf Cengiz Yıldınm • Ekonomı Özlem Yüzak 9 Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücclman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yaym Kurulu. tlhan Selçuk (Ba$kan>. Orhan Erinç. Oktay Kurtbokc Hikmet Çetinka>a. Şükran Soner, Ergun BalcL, İbnıhim Yıldız, Orhan Bursah, Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanhklar-Ankarâ Tel: 4195020(7 hat). Faks:41950270tzmırTemsılcısi SerdarKıak, H.ZıyaBlv. 1352 S.23Tel.4411220. Faks.4419117 0AdanaTemsilcısı:ÇetinYiğenoğlu, lnönuCd. 119 S. No 1 Kat.l.Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15 Mıiessese Muduıû. Üstün Akmen # Koofdınatör Ahmet Korubu • Muha- sebe Bfllent V ener • Idare Höseyin GürerAMetme Önder ÇeUk • Bıigı- Işlem Nail tnal 0 Bılgiaavar Sıstem Mürüvet Çilcr • San$ Fadkt Kuza MEDVA C: • Yonelım Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gülbin Erduran • Koordınator Reha Işıtman # Genel MudurYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 0" 53 - 513 95 80-5138460-61.Faks 5138463 Yayımla>an ve Basan: Yenı Gun Haber <\jansı. Basm ve Yayıncılık A Ş TürkocagıCad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK :46 tsunbul Tel (0(212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0 212(513 85 95 11OCAK1999 İmsak: 5.49 Güneş: 7.22 Öğle: 12.19 Ikindı: 14.41 Akşam: 17.02 Yatsı: 18.29 www.cumhurivet.com.tr Kate Moss'tan transparan şov • Haber Merkezi - Ingilız top model fCate Moss, Gianni Versace'nın Milano'daki 1999-2000 kış koleksiyonunun tanıtımında transparan giysiyle ilgı çekti. Sokak çocuklarma yardım • ANKARA (AA)- Ankara Valisı Erdoğan Şahinoğlu. belediye başkanlanyla toplantı yaparak, ilçelerindeki boş binalann bir kısmını sokak çocuklanna tahsis etmelerini isteyeceğini bıldirdi. Şahinoğlu, "'Binalann birkaç dairesinin çocuklann bannmalanna uygun hale getirilerek, yeme-içme ihtiyaçlannın karşılanması durumunda. sokak çocuklanna bir nebze de olsa yardım eli uzatılmış olur" dedi. Pazartesi sendromu • ANKARA (AA) - "Pazartesi sendromu" frafik kazalannı da etkiliyor. Trafik kazalannm en çok yaşandığı günün pazartesi olduğu bildınldi. Emniyet Genel Müdürlüğü 1997 Trafik Istatistik Yıllığf ndaki bilgilere göre pazar günü trafik kazalannın en az yaşandığı gün. Trafik kazalannda ilkokul ve lise mezunu sürücülerin ilk sıralarda yer aldığı kaydedilen yıllıkta, en az trafik kazasına kanşan sürücülerin ise ortaokul ve yüksekokul mezunu sürüciiler olduğu belirtildi. Su kaynakları azalıyor • İZMİR(AA)- Canlılann yaşamsal , ihtiyacı olan su kaynaklannın, tehlike oluşturacak şekilde azalması üzerine, dünyanın en büyük çevre örgürü Dünya Doğayı Koruma Vakfı'ntn (WWF), su kaynaklannın korunması ve su tasarrufu programı başlattığı bildirildi. Programın amaçlanndan biri, su kaynaklannın korunması ve akılcı kullanılması gereğini. başta su yoksulu ülkeler olmak üzere dünyaya duyurmak. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 20 imam-hatip okulunda inceleme yaptınldı Istildal Marşrııdan önce Kuran okutuyorlar EBRUTOKTAR ANKARA - Ankara ll Milli Eği- tim Müdürlüğü tarafından 20 imam- hatip üsesinde çok kapsamlı bir in- celeme başlatıldı. Incelemenin ılk so- nuçlannda, tüm imam-hatip lisele- rinde Milli Güvenlik derslerine gi- ren askerlerin kız öğrencilerin bulun- duğu sınıflara "türban" gerekçesiy- le girmediğı saptanırken. bu okulla- nn yüzde 50'sinde İstiklal Marşı'ndan önce Kuran okunduğu ortaya çıktı. Kılık kıyafet yönetmeliğine uyma- yan yaklaşık 200 türbanlı imam-ha- tip lisesi öğretmeninin görev yerini de- ğiştiren Ankara ll MiTli Eğitim Mü- dürlüğü. irticacı kadrolann üzerine git- meye devam ediyor. Görev yeri de- ğiştirilen öğretmenlerin yüzde 40'ınm başını açtığını belirleyen il milli eği- tim müdürlüğü, yönetmeliğe uyma- makta direnen türbanlı öğretmenle- re yönelik cezalan ağırlaştıracağını be- lirtti. Uyanlan dikkate almayan 3 tür- banlı öğretmenin de görevden alına- cağı ifade edildi. Gizli inceleme kapsamında, "kız ve • Ankara'daki 20 imam-hatip okulunda, kız öğrenciler türbanlı olduğu için askerlerin girmediği milli güvenlik dersinde, diğer öğretmenler tarafından sınav yapılmış gibi not verildi. erkek öğrencilerin ayn ayn sınıflar- da okuyup okumadıklan, kız öğren- rilerin Kuran dışındaki derslerde baş- lannı açıp açmadıklan. askerlerin gir- mediği Milli Güvenlik dersleri notla- nnın kız öğrencilere nasıl verildiği. Atatürk köşeierinin olup olmadığı, pazartesi vecuma günü İstiklal Mar- şı'ndan önce dua okunup okunmadı- ğL, kız öğrencilerin kıük kıyafet yö- netmeliği konusunda bilgilendirilip bügüendirflmedikleri. türban takan öğ- retmenlere disiplin işlemlerinin uy- gulanıp uygulanmadığı" araştınlıyor. Incelemenin birinci aşamasında il- ginç sonuçlara ulaşan il milli eğitim müdürlüğü. imam-hatip liselerine yö- nelik denetimleri arttırmayı kararlaş- tırdı. İlk sonuçlar şöyle: - Hiçbir imam-hatip lisesinde okul vönetimi. öğrencUeri kıük kıyafet yö- netmeliği konusunda bilgilendirmedL Yönetmeliğe uymavan türbanlı öğ- retmenlere de disiplin cezalan uygu- lanmadı. - Hiçbir imam-hatip lisesinde, as- ker öğretmenler türbanlı olduklan gerekçesiyle kız öğrencilerin bulun- duğu Milli Güvenlik derslerine gir- medi. Ancak imam-hatip liselerinin yüzde 30'unda, askerlerin erkek öğ- rencilere sorduğu yazılı sorularbaş- ka öğretmenler tarafından kız öğren- cilere soruldu. Böylece, kız öğrenci- lere yasal olmayan bıçimde Milli Gü- venlik dersı notlan verildi. - Tüm imam-hatip liselerinde Ata- türk köşeierinin bulunduğu saptan- dı. Ancak yüzde 70'inin Atatürk ilke- lerini ve devrim süreçlerini öğrenci- lere anlarmadığı beiirlendL - İmam-hatip liselerinin yansında İstiklal Marşı'ndan önce Kuran okun- duğu saptandı. Y a s a l d e ğ i ş i k l i k Bandrol, korsan yayına karşı kesin çözüm değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yazar Orhan Pamuk'un yeni kitabı "Be- nim Adun Kırmızrnın bandrollü olarak satışa çıkanlmasına karşın korsan baskı- sının yapılması, yasal değişiklikolmadan bandrol uygulamasının korsan yayıncı- lığa karşı kesin çözüm getirmeyeceğinı ortaya koydu. lletişim Yayınlan Genel Müdürü Nihat Tuna, Ankara ve lstan- bul 'da yaklaşık 3 bin adet korsan kıtap ya- kalandığını bıldinrken, "Bandrol koru- muyor. Kıymetii evrak starüsünde değil. Ancak bu kategoriye girerse devlet re'sen davranabileeek dedi. 31 Mart'ta zorunlu oiacak Sansür aracı olacağı eleştirilerine he- def olan bandrol-güvenlik hologramı uy- gulaması 31 Mart 1999'dan itibaren zo- runlu hale gelecek. lletişim Yayınlan'nın Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı adlı kitabı için Ingiltere'den hologram it- hal ettiği, Kültür Bakanlığı'ndan da 100 bin adet bandrol aldığı bildirildi. lletişim Yaymlan Genel Müdürü Nihat Tuna, ki- tabın korsan ve kaçak yayıncılığa önlem olarak getirilen bandrol ile satılmasına kar- şın, Ankara ve Istanbul'da 3 bin adet kor- san baskısının yakalandığını belirtti. Kor- san baskj çalışmalannı ısrarla izledikle- rini vurgulayan Tuna, "Bandrol korumu- yor. Yasalar buna müsaadeetmiyor. Şikâ- yete bağh bir suç. Bunu ispai edeceksiniz. Basanın ismini. adresini vereceksiniz. An- cak öyle mahkeme toplatnıa izni veriyor. BandroL mahkeme\i, kitabın korsanının yapddığına ikna etmekte kola\ lık sağüyor" dedi. * Başbakanlık'tan geri gönderfldi Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcı- sı Abdullah Dörtlemez. bakanlığın band- rol verme yetkisini meslek örgütleri ile paylaşmasını öngören yasa tasansı tas- lağının Başbakanlık'tan geri gönderildı- ğini anımsattı. Dörtlemez. taslağın yeni hükümetin kurulmasının ardından tek- rargündeme geleceğini söyledı. Kültür Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre bugüne kadar Oxford Yayıncılık 90 yapıt için 1 mılyon 116 bin, Akyüz Kitabevi 3 bin, İlk Kaynak Yayınlan 5 bin, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfi 18 bin, Longman Yayıncılık 398 bin. Hat Matbaası ile Prof. Dr. Oktay Sinanoğ- lu da 2'şer bin adet bandrol aldı. Kartalkaya'da snovvboard gösterisi lürkiye'nin uiuslararasıilk smmboard kulübü, Bolu Kartalkaya'da Extrem Spor Marketing tarafından "Quicksil%er Snow boarding Club" adıyla açıldı. Qukksilver Snovs boarding C'lub'ın açıuşında Camel Trophy Türkiye Şampiyonu, Türkiye Balkan Şampiyonu, Türkiye ve Balkan snovvboard birincisi kutiu Tonınlar. vaptjğı gösteriyle renk karö. Tonınlar'a gösterisi nde Deniz Şahin ve Kerem Mutiu eşlik erti. Tonınlar, snoMboard gösterisinin yanı sıra "Land Rover Freelander" modelinin test süriişünü de Kartalkava'da gerçekleştirdi. 2 bin 200 metre yükseklikteki Kulüp yalnızca snovvboard sporuna yeni başlayanlar için değil Uerlemiş snow boardculann gösterisine de olanak sağiayacak. (Fotoğraflar: AYKUT KÜÇÜKKAYA) Fen liselerine giriş zorlaşb • Fen liselerine girmek için yapılan merkezi sınava, ilköğretimin 8. sınıflannda öğrenim gören öğrencilerden 6 ve 7. sınıflarda Türkçe, matematik ve fen bilgisi derslerinin her birinin yıl sonu notu en az 4 olanlar başvıırabilecek. e-posta : tan (a prizma. net tr ANK.\RA(AA)-FenLi- seleri Yönetmeliğı'nde yapı- lan düzenlemeler. Resmi Ga- zete'de yayımlanarak dün yü- rürlüğe gırdi. Yönetmeliğin bu lıseler için öngörülen sı- nava başvuru koşullannı dü- zenleyen maddesinde yapı- lan değışiklikle fen liselen- ne gıriş zorlaştınldı. Yeni düzenlemeye göre bu okullara giriş amacıyla yapı- lan merkezi sınava, ilköğre- timin 8. sınıflarında öğre- nim gören öğrencilerden 6. ve 7. sınıflarda Türkçe, ma- tematik ve fen bilgisi ders- lerinin her birinin yı1 sonu no- tu en az 4 olanlar başv urabi- lecek. Yeni yönetmelikte, bu okullara girmek isteyen öğ- rencilere hangi nitelikte so- rularyöneltıleceği dedüzen- lendi. Fen liselerine dığer okullar için yapılan merke- zi sistemle öğrenci alınacak, ancak fen lisesi için başvu- ruda bulunan öğrencilere sı- navda, matematik ve fen bil- gisi sorulan için 4, Türkçe so- rulan için 3, sosyal bilgiler sorulan için 1 katsayısı esas alınarak değerlendırme ya- pılacak. Fen liselerinde Milli Eği- tim Bakanlığı'nca (MEB) uygun görülen ders çizelge- leri ve öğretim programlan uygulanacak. Fen program- lannda laboratuvar ve uygu- lama çalışmalanna ağırlık \enlecek. Yönetmeliğe. "Fen liselerinde eğitim-Öğretim Türkçe yapüır" koşulu ek- lendi. Ancak, matematik ve fen grubu derslerindeki tek- nık terimlenn yabancı dilde- ki karşıhklan daöğretilecek. Lise 2 ve lise 3. sınıflarda matematik ve fen derslerinin ağırlığı, haftalık ders çizelge- sindeki ders saatleri topla- mınm yüzde 60'ından az ol- mayacak şekilde düzenlene- cek. Hazırlık sınıflannda ya- bancı dıl dersi dışındaki ders- ler sınıf geçmeyi etkilemeye- cek. Ancak teşekkür ve tak- dirname verilirken bütün derslerdeki başarı durumu dikkate alınacak. Öğrenci nakilleri Fen liseleri arasında ge- nellikle öğrenci nakli yapıla- mayacak. ancak can güven- liği ve doğal afetler gibi ne- denler ile sağlık durumlan- nın acil olduğunu sağlık ku- rulu raporuv la belgelendiren öğrencilerin nakli. sınıf ve okulun genel kontenjanınm aşılmaması \e öğrencinin gi- riş puanının naklermek iste- diği okulun giriş taban pu- anmdan az olmaması halin- de Bakanlıkça yapılacak. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Dil Devrimi' Başka, 'Özleştirmecilik' Başka! A slında mektup. TRT/2 adresine gönderilmış, bu r \ söyteşide gündeme gelişi, ıki nedene bağlı; ılkı, gön- derenin, aynı zamanda 'Cumhuriyet' okuru olması; ikincisi, tartıştığı sorunun, hepimizı ilgilendirmesi: Mak. Yük. Müh. Ozgür Başatkırt (Ankara), kısaca diyor ki: "...abonesi olduğum 'Cumhuriyet'te çıkan yazı- lannızı ilk günden beri kesiyorum, dosyalryorum, ulaşabildiğim yerlere ulaştnyorum; ev halkının da okuma zorunluluğu var. Geçenlerde kızım (18 ya- şındadır) bana gelerek: yazılarınızı anlayamadığı- nı, onun için Osmanlıca Sözlük almamı istedi; ve uzunca bir sözcük listesi tutuşturuverdi elime; lis- tede şu sözcükler vardı: 'fesat, harekât-ı milliye, kalebentlik, ahkâm, uhde, himâye, irtişâ, vahim, intikal, mütehakkim, mütecâviz vs, vs..." Benzer bir ıtıraz, Kitap Fuan esnasında, genç bir hanımdan gelmiştı; nasıl oluyormuş da. fîkır platfor- mundasonderece 'ilenci', birKemalist/Sosyalistbi- leşkesini, savunan adam; dilde bu kadar, 'gerici' ka- labiliyormuş? Anlayamadığı bu! Doğrusu istenirse, iti- razlan hem haksız, hem de yanlış; besbelli, dil konu- sunda yazdıklanmı, bütünüyle okumamışlar; oysa ko- nuyu, aşağı yukan kırkyıldırtartışıyorum. Tartışılması gerektığine de, inanınm. Işe şu mektuptan başlayalım mı? Ne dersiniz? O çabanın yarısını gösterselerdi... Ounudüşündüm: Fransa'dayadaAlmanya'da,ben- O zer bir olay geçse; o genç kızın babası, eline ka- lemi alır, yazara bir mektup döşenerek, 'dilini düzelt- mesini' mi söylerdı; yoksa, tam tersıne, lisân-ı münâ- siple kızına, '/y/yef/şme/c'arzusundaki biraydının, ana dilinin inceliklerinı öğrenmesi zorunluluğunu mu? Hiç şüphem yok, ikincisinı! Bu da, iki sebepten doğuyor a/ Klâsik şemaya göre gelişmiş bir ülkede, ta- mamiyle üst/yapısal bir sorun olan dil sorunu, ke- sinlikle bir ilericilik/gericilik konusu değildir; olsa olsa, bir uzmanlık sorunudur. François Villon, ya da Charies D'Oriean'ın Fransızcasını 'sökemeyen' genç kız; gerçek bir Fransız aydını olmak nıyetindey- se, 'eskı Fransızca 'yı da bilmekzorvndadır: bu yalnız, 'ulusal' dilin, 'ümmet' dilinin üzerinde yükselmiş ol- masından ileri gelmiyor külturdeki. dolayısıyla dilde- ki, devamlılık ve bütünlük açısından da, zorunlu bir şey! b/Ancak, son elli yılın Türkiyesi gibi, yabancı kül- tür emperyalizminin sultasına girmiş bir ülkede, yeni bir kuşak kendi dilinin 'evveliyâtına' burun kı- vınp; yabancı dilleri, 'öncelikle' ve ayrıcalıkla' öğ- renmek hevesinde olur. Hep söylemişımdir, yıne söylerim; elliyıldırçeşrtlı 'kolejler'de,yada 'ecnebidil- le tedrisatyapan' lıselerde. kafalarını ütüledığimiz ço- cuklar; ingilizceyi öğrenmek için gösterdikleri ça- banın yansını, hatta onda birini babalannın ve de- delerinin konuştuğu dili anlamak için gösterseler- di; eminim ki, o küçük hanım bunları anlamıyorum diye babasına vermek için -yabancı bir dilmiş gi- bi- dilde hâlâ kullanılmakta olan kelimelerden, bir liste tanzimine, utanırdı. Peki, besbelii iyiniyetli, üstelık 'Kemalist' biraydın olan 'oaoa', neden aksine biryol tutuyor; kızım değil de, yazarı uyarmak ihtiyacını duyuyor? Acaba ilericilik' midir? Cevabı, basit ve yaygın bir yanlış: 1/ Dil Devri- mi'nin mahiyetini, Türk Kültür Devrimi ıçindekı yenni, tam kavrayamamış da, ondan! 2/ 'Özleştir- mecilik' tiryâkilığiyle, (evet, garip bir üryâkilik', hat- ta bazılannda, 'fikr-i sâbit'tır!) 'Dil Devrimi'ni aynı şey sanıyor, onun için! Oysa, dilin sâdeleşmesi, do- layısıyla 'demokratikleşmesi', 'ümmet'ten, 'mil- let'e geçerken, hiçbir toplumun 'kaçınamayaca- ğı' bir dönüşümdür. Bu başka, dili sâdeleştiriyo- rum diye, hem yoksullaştran, hem de -çağrışım gücü sıfır- birtakım uyduruk kelimelerle dolduran, -basbayağı 'ırkçı'- 'özleştirmecilik' başka! llki, Gâzi'nın 30'lu yıllardanrtıbaren,başına geçtiği bilinçli 'dilhareketi'dir. Kökü, 'Genç Kalemler'e (Se- lânik) kadar uzanır, Türkiye toplumunun 'uluslaşma' sürecınin, önemlı bir aşamasıdır; iradî olarak başlatıl- masaydı da, önlenemezdi; hiçbir ülkede, önleneme- mıştir. ikincisi, yânı inönü Cumhuriyeti'nde günde- me gelen, 'özleştirmecilik' (saplantısı); dilin, toplu- mun dönüşümü, -hatta ekonomık altyapının etkileri- ile, olağan değişimini; bu değişim sırasında, geçmi- şiyle organik bağlannı korumasını, hiçe sayıp; onu 'zorta', 'tepedenınerek' değiştirmeyi denemektir. ilki, Gâzi'nin 'ulusallaşma' sürecinde gerçekle- şeceğini umduğu ve beklediği 'ulusal kültür'ün, ma- yasını oluşturacaktı: o muhteşem Selçuklu/Os- manlı kültür sentezi, neresinden bakılsa, bir 'üm- met' kültür sentezi: 'millet' katna yükselmiş, 'Cum- huriyet' Türkiyesi, bununla yetinebilir mi, elbette aşması lâzjm; bu da o sentezden, rasyonalist (lâ- ik) yöntemlerle, 'ulusal' kültürünü 'yaratmakla' oiacak! Önce Tarih sonra Dil 'kurumu' niye kuru- luyor sanırsınız? İkincisi, yânı İnönü Cumhuriyeti'ndeki 'özleştirme- cilik' (saplantısı): 'Milli Eğitimi', dolayısıyla kültü- rü -evrensel zemine taşımak iddiasıyla- hiç de 'milfT olmayan Yunan/Latin kültür sentezine kay- dırmaya, 'vasıtalık' ediyor; artık 'ulusallık' da söz konusu değildir, 'yaratıcılık' da!... Eski kültür sen- tezine, hiçbir 'gönderme' yapmayan; yapmak da istemeyen, -o da lâf mı, bunu küçük gören- yeni 'zihniyet'; bu 'göndermeleri' handiyse 'otomatik' olarak gerçekleştirecek yerieşik kelimeleri, elbet- te istemeyecekti. istemedi de! Daha da vahimi, bu 'gönüllü' neo/tanzimatçılı- ğın, sonraki nesillere, 'devrimcilik', ilericilik olarak aktanlmasıdır; onun içindir kı, fikren, hangi ılen mev- zide savaşırsa savaşsın, bir yazar; eğer, o çağnşım yü- kü sıfır kelimelerle, yabancı dılden kötü çevrilmişe benzer bir Türkçeyle yazmazsa, 'gerici' bile sayılabı- lıyor: ekonomik tabanda hiçbir devrimciliği olmayan, İnönü Cumhuriyeti; sağcılığı/solculuğu, ilericili- ği/gericiliği, bir 'dil sorununa' indirgeyerek; inanıl- mazı başarmış, bazı Türk sosyalistlerini bile, tek parti' totaliterliğinin, bu kültür modeiine bağımlı kılabilmiştir. Yok öyle bir şey! âzi'yle beraber, başından sonuna 'Dil Devrimi'nin \J sarmalı ıçinde bulunan Ahmet Cevat bey (Em- re), Mustafa Kemal Paşa' nın neticede, 'Dilde ve Mu- sıkide inkılap olmaz' fikrıne ulaştığını yazmıştır(Bkz. Yeni Bir Gramer metodu hakkında Lâyihâ/1931); üç aşağı beş yukarı, aynı konumda olan, Fâlih Rrfkı bey'in de, benzer şeyler söylediğı bir gerçektir. Fakat sanınm en mühimi, gençlerin çoğunda görü- len, bir yanlış) düzettmek: sanıyortar ki, 30'lardan iti- baren, bir 'özleştirmecilik'tir gidiyor, herkes hanl hanl kelime üretip, 'yeni bir dil'\e konuşup yazmaya baş- lamış! Böyle bir şey, asla olmadı. Gâzi'nin, 30'lu yıl- lann başlannda, söylevlerinde kullandığı, bazı 'uy- durma' lâfları, vefatına doğru tamamiyle terk et- tiği de, bir vakıâ! Neyse, görüşürüz! Mtp-M www. prizma.net tr/ A İLHAN http://vww.eda.tr/-bilgryay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle