25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLUL 1998 PAZARTE HABERLERIN DEVAMI Istanbu PB 27 Sinop PB 25 Adana A 35 Edirne PB 21 Samsun PB 23 Mersin A 31 Kocaeli PB 24 Trabzon PB 24 Diyarbakır A 30 Çanakkale PB 15 Giresun PB 24 Şanlmrfa A 33 izmir A 30 Ankara B 25 Mardin A 28 Manisa 33 Eskişehir B 27 Siirt A 30 Aydın A 3 4 Konya B 29 Hakkâri B 26 Deniztı A 32 Sıvas B 24 Van B 25 Zonguldak PB 26 Antalya A 35 Kars PB 20 Yurdun kuzey kesımlen parçalı bulutlu, Doğu Karadenız ıle Trakya yağmur. yer yer sağanak yağışb. dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava stcaklığı yurdun kuzey ve ıç kesımlerın- de 2 ıla 4 üersce arta- cak. Rüzgâr, kuzey ve doğu, yurdun güney ke- sımlennde ve batı yön- lerden hafıf, ara sıra or- ta kuvvette esecek. Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y B B Y Y Y Y Y 15 17 18 20 22 23 23 25 Münih B 20 Zürih Berlın Budapefte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B PB Y Y Y B Y 2b 22 26 20 25 21 26 32 Y 24 Şam Moskova Afkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B B B Y Y Y Y A 14 32 18 28 24 18 22 37 A 35 { Madrfl* % fefockholm ' pJ »Moskova Beriın z * V VTr^AnkâTa f \ <» «r ' • \jj —~~f Kahıre» ( . ^ \ Taşke Tahran 0 Açık Parçaiı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulut'u ı Yağmuriu Kariı Sulu kar , Gök gürültı Çiftimzoh işadamı:Evcü• Baştarafı 1. Sayfada mi üzerine "Evcil'in, Eşre- foğlu soyadını da kullanma- sı nedeniyle imzaladığı söz- (eşmelerin hukuki geçerlili- ğj" yönünden yapılan ince- lemede şu sonuçlara yer verildi: "Mudanya Asliye Tfcaret Mahkemesi'nin. Evcil soya- dının Eşrefoğlu olarak de- ğiştirilmesi istemini kabul ettiği beliriendi. Eşrefoğ- lu'nun karardan sonra da- hi 'Erol Evcil' olarak imza atüğı dikkate alındığında 2 ayn kinılik kullandığı düşü- nülmektedir. İmzalanan belgelerin incelenmesinde, grup firnıalan adına atüan imzalann son derece basit Erol Evcil olarak, diğer beJ- gelerde isegörece karmaşık olmak üzere 2 farkh imza kullandığı görüldü." Raporda, Evcil'in firma- lanyla ilgili işlemler konu- sunda şu saptamalara yer verildi: Olumsuz istihbarat göz ardı: Eşrefoğlu şirketler grubunun, 18 Ekim 1994'- ten itibaren gerekli istihba- rat yapılmaksızın ve istih- barat verilerindeki olum- suzluklar dikkate alınma- dan kredilendirildiği ve şir- ket kuruluşlan ile sermaye arttınmlan dahi bankamız- ca Fınanse edilen gruba kul- landırılan kredilerin 31 Aralık 1996 itibarıyla 11 trilyon 863 milyar liraya u- laştığı ortaya çıktı. 15 mihon dolartık baki- ye: Grubun, özel takipteki kredileri nedeniyle var olan 150 mılyon dolarlık borcu- fiu: Jş Bankası'nm Ev- cil'den satın aldığı Entegre Zeytin Işleme Fabrikası için 47 milyon dolar ve fş Ban- kası'nın iştiraki olan Ant- demir AŞ'ye kredı olarak verdiği 58 milyon dolarla karşıladığı saptandı. Bu ödemelerden sonra grubun kredilerden kaynaklanan 15 milyon dolarlık bakiye- si (kalan borç) olduğu belir- tildi. 150 mihon dolarlık kre- di: Bankanın tamamına sa- hip olduğu Antdemir'in Bursa şubesinde kullandığı 10 milyon dolarlık açık kre- di dövize endeksli kredinin yaklaşık olarak 8 milyon dolarlık bölümü ile Eze AŞ'nin Iş Leasing aracılı- ğıyla aldığı makine ve te- sislere ilişkin 22 milyon do- larlık bakiye tutar eklendi- ğinde, grubun kullanmakta olduğu kredilerin boyutu- nun 150 milyon dolara (105 milyon~15 milyon+8 mil- yon+22 milyon=150 mil- yon dolar) vardığı ortaya çıktı. Rakamlar, bu bölüm- de kabaca ifade edilmiş olup. faizli bakiyeyi ve tu- tan tam olarak bilinmeyen riski kapsamamaktadır. Kredi krediyle ödendi: Grup firmalan lehine sağ- lanan kredilerin 1995 yılı- nın 2. yansından itibaren daha önce kullandıklan kredilere mahsup edilmeye başlandığı;31 Aralık 1995 devre faizlerinin lünit boş- luklannın yetmemesi nede- niyle firmaya kullandınlan 63.5 milyar liralık SMK (senet karşılığı kredi) aracı- lığıyla karşılandığı kayde- dildi. (Şirketlerin devre fa- izlerini ödeyemez duruma düşmeleri üzerine ödeme- ler yeni kredilerle kapatıl- dı.j ER£V Tekstil'in lira kredilerinin donuklaşması üzerine. 31 Aralık 1995 iti- banyla 3 milyar 50 milyon liraya ulaşan kredilerin, şu- be müdüriyetinin gerçeği gizleyen mekrubu ile Kre- diler Müdürlüğü'nce döviz kredilerine dönüştürüldüğü beliriendi. Kuşkuiu ihracat: Eze AŞ'nin gerçekleştirmiş gö- ründüğü ihracat işlemleri- ne ilişkin gümrük beyanna- melerinin gerçekleri yansıt- madığı; Evcil'in 1996 yılı ortalannda. makine ve te- sislerinin Iş Leasing aracı- lığıyla itha! edilmesinin he- men öncesinde kurulan MEDÎTOLlVA ALMAR S.A. Firması'nın ihracat ve ithalat işlemlerini gerçek- leştirmiş göründüfü ortaya çıktı. Grup firmalannın na- kit ihtiyaçlannın Bursa Şu- besı yetkisindeki nakdi kre- di yoluyla karşılandığı sap- tandı. Eze'nin 1996 yılı içe- risinde "EZE EUROPE" unvanlı bir firmaya muhte- lif transferleryaptığına dik- kat çekildi. Cıngılboğlu - Evdl: De- mirbank'ın sahibi Halit Cıngıllıoğlu ile Erol Evcil arasında yakın bir bağ bu- Iunduğu ve leasing yoluyla alınan uçak bedellerinin Demirbank tarafından kar- şılandığı beliriendi. '60 mihon dolar' farkiı ekspertiz raporu: Banka- mızca 47 milyon dolara sa- tın alınan EntegreZeytin Iş- leme Fabrikası'na ilişkin 2 ayn ekspertiz raporunda 60 milyon dolarlık fark olduğu beliriendi. Anadolu Sigor- ta 'nın talebi üzerine hazır- lanan rapordaki 40 milyon dolarlık bedele karşılık: lş Bankası Marmara Bölge Müdürlüğü mimarlanndan Rahmi AJpugan ıle makine mühendisi Dinçer Hocaog- lu imzalı raporda bu rakam 100 milyon 500 bin dolar oldu. EvciTe 500 milyarük da- nışma: Antdemir AŞ'ye kullandınlan kredinin 490 milyar liralık bölümünün, "Havran'da bulunan Eze Zeytin Entegre Tesisleri'ne yapümış olan çeşitü inşaat, imalat, montaj işlerrvle bu işlerle ilgili olarak vapılan danışmanhk bedeli karşıb- ğmda" Eze'ye ödendiği be- liriendi. Eksik zeytin teslimi: Eze Zeytincilik ile Antdemir arasında imzalanan sözleş- me uyannca Eze'nin Ant- demir'e 47 milyon 500 bin dolar karşılığında 27 ton yerine yalnızca 15 bin 300 tonluk zeytin teslim ettiği beliriendi. Teslim etmediği 11 bin 700 ton zeytinin be- delinin yaklaşık 20 milyon dolar olduğu saptandı. Çıkanlan böliim Aşağıdaki bölüm, Teftiş Kurulu Başkanı Atakan Yumrukçal 'ın istemi üzeri- ne rapordan çıkanldı: Kredilendirme prensip- lerk bağdasmadı: Raporun amaç ve kapsamını aştığı düşüncesiyle "basına yan- sıyan iüşldler ağuun" aynn- tılanna yer veriimeyen Erol Evcil'in, genel olarak ban- kacılık ve özel olarak da "bankamız prensiplerijle bağdaşmayacak ölçüde" kredilendirilmesinin arka- sında hangi öğelerin yer al- dığı ve çok ciddi boyutlara varan bankamız zarannın tam olarak ne düzeyde ve hangi aşamalardan geçerek oluştuğu araştınlmalı. Evdl vesendikao-banka- cı ilişkBi: EREV Tekstil'le organik bağı belirlenen ve BASİSEN Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu'nun oğ- lu Burak Tiryakioğlu ile emeldi şube müdürü Meh- met Ertaş'ın kardeşi Halil Ertaş'ın Erol Evcil ile bir- likte ortak olduğu EET Tekstil ve Konfeksiyon Fir- ması'nın kurulmasına ka- dar uzanan süreç incelen- meli. Rehin ipliklerde kuşku- lar: Kredi tahsis koşulu ola- rak rehin edilmesi öngörü- len 4 bin tonluk iplik mikta- nnm 9 tona inmesinin EET Tekstil'le herhangi bir bağ- lantısının olup olmadığı araştınlmalıdır. (Eylül 1997'de Bursa Şubesi'ne ge- len Mehmet Ertaş. Bursa'da kendi adına iplik ticareti ile uğraşhğını ifade etti.) Soruştunna genişletilme- B: E\cil'in firmalannın Bursa Şubesi dışında ne öl- çiide kredilendirildiği ko- nulannın açıklığa kav'uştu- rulması ve ilgililerin so- rumluluk derecelerinin a- raştınlması amacıyla. Meh- met Ertaş emekliye aynl- mış olsa da. gelişmelerKre- diler Genel Müdürlüğü ile Bursa, Galata ve Yenicami şubelerini de kapsayacak geniş bir soruşrurma bazın- da değerlendirilmeli. Doğan, müsteşarlığa geri dönüyor EVtNGÖKTAŞ ANKAIU -Adalet Bakanlığı "nda Mehmet Ağar dönemınde 8 üst dü- zey yönetıciyle birlikte görevden alı- nan eski müsteşar Yusuf Kcnan Do- ğan. yine göre\ ıne dönüjor. Danış- tay 5. Dairesı. Doğan'ın Adalet Ba- kanlığı Müsteşarlığfndan alınma- sıyla ilgili işlemi hukuka aykın bu- larak iptal etti. Oyçokluğu ilealınan kararda, Do- ğan ve diğer yöneticilerin u kadro- laşmaya gjfmek" amacıyla göre\ in- den alındığı belırtildi. Karann kesin- leşmesi halinde eski görevine dön- mek için baş\oıruda bulunacağını be- lirten Doğan, "Eten hukuk sa>aşını başlarüm, bu savaşı sonuna kadar sûrdüreceginı'' dedi. Danıştay'ın bu karanyla şimdi gözler Adalet Bakanı Hasan Deniz- kurdu'na çevrildi. Ilk olarak 25 Ara- lık 1995 seçimleri öncesinde DYP azınlık hükümetinin Adalet Bakanı Bekir SamiDaçe tarafindan görevin- den alınan Dogan, Danıştay'ın yü- • Danıştay 5. Dairesi, Yusuf Kenan Doğan'ın Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı'ndan ahnmasıyla ilgili işlerni hukuka aykın bularak iptal etti. Oyçokluğu ile alınan kararda, Yusuf Kenan Doğan'ın 8 üst düzey yöneticiyle birlikte "kadro yaratmak" amacıyla görevinden alındığı belırtildi. Doğan "Hukuk savaşını sonuna kadar sürdüreceğim" dedi. rütmeyi durdurma kararı \ermesi üzerine dönmüştü. lktidar değişikli- ği üzenne Adaleı Bakanı olan Meh- met Ağar, 6 Nisan 1996 günü 8 üst düzey bürokratla birlikte Doğan'ı tekrar görevden aldı. Bunun üzenne Doğan yine Danış- tay'a başv-urarak yürütmeyi durdur- ma karan aldı. Ancak Ağar, özel bir yasa çıkararak Doğan 'ı görev e baş- latmadı. Doğan, bu arada HSYK karanyla Yargıtay üyeliğine seçilirken, Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı'na dönemin Mersin Cumhuri>etBaşsavcısı L'ğur fbrahimhakkıoğlu atandı. Yargıtay'a seçilmesine karşın da- vasından \azgeçme)en Doğan. Da- nıştay'a yeniden başvurdu. iptal is- temli davayı esastan görüşerek ge- çen günlerde sonuçlandıran Danıştay 5. Dairesi, işlemin oyçokluğu ile ip- taîini kararlaştırdı. Karara sadece bir üye karşı oy kullandı. Adalet Bakan- lığı'nın karara itiraz etme hakkı var. ttiraz yapıldığı takdirde dava. Danış- tay Idari Dava Daireleri Genel Kuru- lu'ndagörüşülecek. Danıştay 5. Dairesi'nin karannda, Dogan'ın, müsteşarlığı döneminde yaptığı iddia edilen usulsüzlükJerle ilgili de görüş belirtildi ve tüm iddi- alann asılsız ve dayanaksız olduğu kaydedildi. Kararda şöyle denildi: "Adalet Bakanlıgı'nın iddiasını hu- kuka uygun bir iddia olarak kabul ermek mümkün degildir. Bu baglarn- da şunu da belirtmek gerekir ki, yar- gı kararlan bilimsel yönden tarOşılıp eleştirilebilir. Ancak anayasaJ ^e ya- sa] hükümlergereğioce bunlan uygu- lamak zorunda olan idarenin. kişisel yorum ve gerekçelerle yargı kararia- nnı uygulamaktan kaçınanıayacağı açıktır. Dosya içerisinde ver aJan bil- gi ve belgeler ile yukandan beri yapı- lan açıklamalann birliktedeğeriendi- rilmesinden; Anavasa Mahkemesi ve Danıştay kararianna karşın ikili ka- rarname yöntem'-yle ilgiÛnin ikinci kezyeniden görevden alınması ve ay- nı dönemde yeni bir kadrolaşma ya- ratacak şekilde sekiz üst düzeyidare- cinin daha aiınmış olması ve daha sonra gelişen olaylar ile davacının 2992 sayılı yasada belirtilen göreviy- le ilgili olarak vetersizliği ve başansız- hğıyla ilgili somut verilerin ortaya konmadığı dikkate aJındjgında dava konusu işlemlerin neden ve sonuçla- n yönünden hukuka avkm olduğu sonucurta vanlmışür." Danıştay 5. Dairesi, Doğan'ın gö- revden alınıp yerine tbrahimhak- kıoğlu'nun atanmasıyla ilgili işlemi de iptal etti. Greenpeace Toksik Maddeler Kampanyası Sorumiusu Tolga Temuge 6 Atık yakma çevreye zarar veriyor' SAADET USLU Evsel. tıbbi ya da sanayı atıklannın yok edilme- sınde en çok tercih edilen yöntemlerden biri olan yakma işleminin çevreye zarar verdiği belirtildi. Grenpeace Toksik Maddeler Kampaması Sorum- iusu Tolga Temuge. "Yapılan çalışmalaren iyi yak- ma tesisinin bile çevreve zarar verdiğini kanıtia- mış. Ank yakma işîeminindenendiği ülkelerde halk yenilerinin açılmasına karşı çıkıyor" dedi. ABD Çevre Konıma Ajansı tarafından yapılan bir açık- lamaya göre ise ortalama büyüklükteki bir tehli- keli atık yakma tesisi yüzde 99.99 verimle çalışır- sa çe\re>e yılda 452 ton toksik emisyon yayıyor. Temuge, çeşitü atıklarla başa çıkmada en paha- lı yöntemlerden biri olan yakma işlemi sırasında üçte iki oranmda gaz v e üçte bir oranında katı atık oluşruğunusöyledi. Yakılan 1 ton atığa karşılık 30 kilogram tehlıkeli atık oluştuğunu belirten Temu- ge. "Birçok >akma işlemi kab aöklann hacmini vüzde70-90oranında azaltır. ancakaüklar ortadan kav bolma/" dedi. Ülkemizde de tercih edilen vak- ma işlemiyle daha ciddı çevre sorunlanna neden olunduğuna dikkat çeken Temuge şöyle devam et- ti: "AOklar yaloldıktan sonra oluşan küller de ze- hiriidir. Bunlar düzenli. altı \e üsrü özel olarak sı- vanmış depolara gömülmeli. Ancak Türkiye'de bu standartiara uygun depoyok. Zaten en ivi depo bi- le 25 yıl sonra doğal olarak rutubetlenecek ve çat- lamalar oluşacaknr. Bu da zehirierin toprağa ka- nşmasına neden olacaktr. Tabii kiyakma işlemi sı- rasında zehirii gazlar da havava kanşır." Atıklann yakılması sonucu ortaya çıkan diok- sinin, en zehirii klorlu organik bileşik olarak ka- bul edildiğine dikkat çeken Tolga Temuge, bu ko- nuda yapılmış bazı araştırmalan da şöyle sıraladı: "ABD Çevre Koruma Ajansı'nın raporuna gö- re ülkenin en büyük tehlikeli aük yakma tesisinin civannda dioksin kirliliğine manız kalmış sığırla- nn erinin yenmesinin neden olacağı tehlikenin, 40 bin kişinin sohınum yoluyla manız kaldığı kiriilik- ten daha büyük olacağı helirlenmi;. Bövle bir böl- gedeyetişmiş birinegin sütünden bir bardak içmek. o bölgede 8 av boyunca solunum yoluvla alınacak KESK'in 2. Olağan Cenel Kurulu sona erdi Meddîyeköy Kfiltür Merkeö'nde yapılan genel kurulunson gününde yönetim ve denetieme kurullan aklaadL (Fotoğraf: SAADET USLU) Erdem: Mücadele çizgimiz dioksin miktartna eşit Hollanda'da da son 3 yüda yüksek miktarda dioksine rasdandığı için 16 süt çiftliği kapaüldı. Fransa'da yapılan bir araştuma- daisedioksin oranı kabul edilebilir seviyenin 35-40 katı çıkmış. Araşnrma yapılan bütün çifnıklerin or- tak özeiliği ise vaniannda abk vakma tesisi ouna- sC Temuge, dioksinin insan sağlığı üzerinde "Sinir sistemi ve bağışıkhksisteminde hasarlar. böbrek ve ciğeıierde hasar, erkeklerde sperm sayısuıda azal- ma, düşük, çocuklarda geb'ştne bozukluğu ve kan- ser" gibi etkileri olduğuna da dikkat çekti. Tolga Temuge, atıklann yok edilmesinde deği- şik teknolojiler kullanmak yerine öncelikle çözü- mün kaynakta aranmasını istedi. Temuge yapıl- ması gerekenleri şöyle sıraladı: "- Atıklann azal- nlması için depozito, çevre vergUeri ve istenmeyen ürünlere vasak gibi uygulamalar »eririlmcli, # Aüklar kaynakta aynlmak Evterdeoluşanor- ganik, plasrik. kâgıL metaller avn toplanmalı. Bu şekilde evsel atıklann oranında yüzde 70 azalma sağlanabilir. Belediye bir pilot bölge seçerek bu iş- leme başlayabilir. Gerekirse cezai müevyide uvgulanır. # Organik aüklar kom- post yöntemiyle yeniden kul- İanıiabilir. Bu şekilde yüzde 40'ük bir azalma görülür. # Mobiha, aük bova gibi bazı malzemelerin yenideD kullanımı sağlanabilir. 0 Çok zehirii bir madde olan PVC yerine PE ya da PET kulamJmalı. # Hastane aüklannın azalolmasıiçin süperısısteri- lizasvonu, buharb sterilizas- von, mikrodalga dezenfeksi- yonu yöntemleri kulknılabi- Br. PVC serum şişeleri yerine esldsi gibi cam şişeler kulüuu- labilir. # Tüm bu yöntemlerle aöklar en aza ve zararsız du- ruma getirildikten sonra dü- zenüdepolamaalanlannagö- mülebüirr ÇevTe Bakanlıgı'nın verdi- 4-^\ *- ği bilgiyegöre Türkiye'de ev- I Ç y wC sel, hastane ve tehlikeli ol- mak üzere yaklaşık 45 mil- İstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçileri Sendikala- n Konfederasyonu'nun (KESK) dün gece sona eren 2. Olağan Kongresi'nde Merkez Yürütme Kurulu, Genel Yürütme, Disiplin ve Denetleme Kurulu ûyeleri belirien- di. KESK Genel Başkanı Siyami Erdem'in de aralann- da bulunduğu Merkez Yürütme Kurulu Sevü EroL Fay- sal Özrift, Cengiz Uzuner, Hasan Hayır. Harice PehlKa- noğlu. Ismail HakkıOrtaköy.Nevin Kaplan. İbrahim Ku- djş. Fikret Doğan ve Ataman Oğuz dan oluştu. Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde yapılan KESK 2. Olağan Genel KuruJu'nun üçüncü ve son gününde, ra- porlann okunmasınm arduıdan Erdem, KESK'in yöne- timine yöneltilen eleştirileri yanıtladı. Erdem. iddia edil- diği gibi KESK'te iki yan çizginin değil, 9 yıllık müca- deleyi yansıtan tek bir çizginin bulunduğunu, bunun da "KESK'in ta kem&T olduğunu söyledi. KESK içinde bir uyumsuzluk sorunundan bahsedilebileceğini ifade e- den Erdem. "Şüpheaz bu uvumsuzluklan giderebilme. KESK'in çoğoku yapısının gereğidir'* dedi. Erdem, sen- dika ağahğı yaptığı eîeştirilerine •'Nedemeksendikaaga- hğı KESK içinde. Bunlar sahki degeriendirmeler değü, kolruk hesabı için yapılan yapav a>nşürmalardır. Lütfen, koltuklar için kı'nVvi a> nşoran değerlendirmelerden ka- çının. Bu örgütün yöneticflerine bürokrat demek, örgû- tün kendisinin anti demokratik bir vapılanma olduğunu iddia etmek demektir. Bu örgütte kinue kimseyi tasfıye edemez*' şeklinde konuşru. Erdem. KESK'in zaaflan olsa da Türkiye'deki en de- mokratik kuruluş olduğunu kaydetti. Erdem'in konuş- masının ardmdan yapılan oylamada. yönetimve denetim kurullan oyçokluğu ile aklandı. Divana sunulan önerge- lerin oylarunası sırasında çeşitü gruplar arasında tartış- malaryaşandı. Genel kurulun ilk gününde yaşanan olay- larla ilgili olarak sunulan "tşçi Partisi üyeleri veyönetfci- leri KESK'in eyiemferine almmasın" başlıklı önerge oy- çokluğu ile kabul edildi. yon ton çöp toplanıyor. Ba- kanlık bu konuda şu bilgiyi verdi. "Yılda toplanan tehH- keliank miktannjn 25 mihon ton. Evsel atüdarda kişi baş> na 7 ila 9 yüz kilo çöp üretîl- diği varsayıhr. Bu da 16-20 ton arasında değişir. Hastaneler- de de yatak başına 1.5 kilog- ram çöp üretildiğitahmin edi- By»r. Yû içinde dolu yatak sa- vısı ortalama 112 bin. Bu da İ 70-200 bin ton eder." istanbul Büvükşehir Bele- diyesi'nden verilen bilgiye göre kentte 10 bin ton evsel. 2 bin ton sanayi ve 24 ton tıb- bı olmak üzere günde toplam 12 bin 24 ton atık toplanıyor. TarikatbursiarınakarşıAtatürkçü atağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Atatürkçü çağdaş sivi! toplum ör- gütleri: başarılı, zeki öğrencileri kendi saflanna çekmek için geri ideolojilerle beyinlerini yıkamak a- macıyla özel burs ve yurt olanakla- n sağlayan dini cemaat, vakıf ve ta- rikatlara karşı harekete geçti. Laik ve Atatürkçü öğrencilere burs vere- ceklerini duyuran Atatürkçü Dü- şünce Derneği (ADD). Çağdaş Ya- şamı Destekleme Derneği (ÇY- DD), Anadolu Çağdaş Eğitim Vak- fı (ANAÇEV). Türkiye Eğitim Der- neği (TED) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), öğrenci- lerin tarikatlann tuzağına düşme- mesini ve yardımsever yurttaşlann da yapacaklan maddi katkılarla kendilerini desteklemelerini istedi. Başanlı öğrencileri sunduklan yurt ve burs olanaklanyla kıskaca almak isteyen tarikatlar ve dini cemaatler. irticanın kaynağını oluşruruyor. Üniversite kayıtları sürerken öğren- cileri kendi saflanna çekmek iste- yen tarikatlara karşı uyanda bulu- nan Atatürkçü örgütler. dar gelirli ileri düşünceli öğrencilere burs ola- naklan sağladıklarını bildirdiler. Öğrencilere sunulan burs nlanak- lan ve koşullan şöyle- ANAÇEV: Ankara'daki üniversi- telerden birini kazanan dar gelirli. laik. Atatürkçü öğrencilere burs ve- riyor. ÖYS'yi bu yıl kazanan 1. sı- nıf öğrencilerinin başvurabileceği burslar için mülakatlar 1-30 Ey- lül'de yapılacak. Ayda 7 milyon li- ra üzerinden verilecek burslar hak- kında bilgi almak isteyenler, 426 72 82 No'lu telefonu arayabilirler. Burs olanaklarını arttırmak isteyen ANAÇEV yurttaşlardan da destek bekliyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neği: Ayda 10 milyon lira üzerin- den verilecek burslar için dar gelir- li ve ileri göruşlü olmak gerekiyor. Bur« almak isteyenler ÖSYM bel- gesi. gelir vergisi ve varsa kardeş- lerinin öğrenim durumunu belgele- mek durumundalar. Başvurular, 20 Eylül'e kadar yapılacak. Aynntılı bilgi almak isteyenler, 425 74 33 No'lu telefonu arayabilirler. ADD: Ayda 10 milyon üzerinden burs verecek ADD. kaç öğrenciye hangi koşullarda burs vereceğini ekim ayının başında açıklayacak. Bu konuda bilgi almak isteyenler 232 02 09 No'lu telefonu arayabilir- ler. TOBB: Geçen yıl dar gelirli 450 öğrenciye burs veren TOBB, ne ka- dar burs vereceğini ve başvurma koşullannı ay sonunda açıklayacak. Burs almak isteyenler 417 77 00 No'lu telefondan bilgi alabilirler. TED: Ağustos aymda biten baş- vurular sonucunda ayda 10 milyon lira üzerinden burs verilecek. G U N D E M MUSTAFA BALBA1 • Baştarafi 1. Sayfada Adı doğru yol olan bir partinin genel başkanı hakkındaki suçlamalara yanıt vermek yerine suç lu olduğuna ilişkin belge ortaya koyanları mahke- meye veriyor... Türkiye tipi demokrasinin alışılmış görüntüleri. İçinde olduğumuz için bize sıradan olaylarmış gibi geliyor ama, yukanda sıraladığımız gelişme- lerin her biri, demokratik gelenekleri oturmuş bir ülkede olsa, genel başkanın değişmesine neden olur, hükümetin istifasını getirir, "baltalı" partiyi halk siyaset dışı eder... Bizde istifa deyince akla, "istifade" geliyor... "Genel başkan değişsin" deyince hemen kar- şılık veriliyor: "Çok haklısınız genel başkan değişsin, hafta sonları blucin giysin... Arada semtpazannda ge- zip halkın arasına kanşsın..." "Baltalı birparti siyaset dışı olmalı" deyince he- men karşılık veriliyor: "Evet evet, baltalar siyaset dışında kullanılma- lı. Zamanı gelmeden ele almanın âlemiyok..." Bütün bu hırgür içinde yazının ilk tümcesine ge- lirsek... Seçim ne olacak? 18Nisan 1999'dayerelseçimleryapılacak. Bü- tün partilerin hazıriıkları buna göre. Büyük kent- lerdeki adaylar bürolarını açtılar, çalışmaya baş- ladılar. Anadolu'nun başı çeken kentlerinde, Ga- ziantep'ten Kocaeli'ne kadar görevdeki belediye başkanlan, yeniden seçilmenin altyapısıyla uğra- şıyorlar. Genel başkanlaraday anyor Büyük kent- lerde aday adayları ikiye-üçe indirildi. Anakentle- rin altındaki ilçelerde adaylar büyük ölçüde belli oldu... CHP Anadolu yollannda... Baykal, doğudan batıya gezilere başladı. Ecevitler, önümüzdeki haftalar için program hazırladılar. Fazilet, Kızılca- hamam'da balta bir halta yaramazsa seçime na- sıl gidilirin yanıtını aradı... Kısacası, gö'rünen çalışmalar yerel seçim üze- rine... Dalgalanma Ya genel seçim? Kayrt cihazı açıksa siyasilerin verdiği yanıt şu olu- yor: "Bir yasa çıkmıştır. Bundan dönülmez. Seçim yapılır." Kayıt cihazı kapalıysa "yahu" diye başlıyorlar, de- vam ediyorlar: "Büyük bir kumar bu. Yerel seçimle genel seçi- min özellikleri çok farkiı. Meclls'te seçim ertelen- sin önergesini verecekbir babayiğit bulunursa, er- telenir." Bu sözleri dedikodusal senaryolar izliyor: "Bu yılın sonunda bir dış gerginlik olursa, seçim güme gidebilir." - Böyle bir olasılık mı var? "Yok ben bilmiyorum, duydum..." - Kimden? "öylediyohar..." Belirsizlik şu saptamayı gündeme getiriyor: "Siyasiler siyasete yön vermekten uzak." Siyaset de körtopal yürüdüğüne göre, şu soru ak- la geliyor: "Ülkede tıpkı kayıt dışı ekonomigibi, kayıt dışı bir siyaset de var. Perde önü farkiı, perde arkası fark- iı..." Söz ekonomiye gelmişken, önümüzdeki döne- min anahtan bir ölçüde burada yatıyor. Ekonomi- deki verilerin her biri ötekini çürütecek nitelikte. Fi- nans dünyası rahatladı, artık kriz olmaz değerlen- diımesinin karşısına şu durum çıkıyor: Çalışana yanm puan çok görülürken finans dün- yası krize girmesin diye verilen Ödünler ekonomiyi düzeltse bile, toplumsal banşı çökertmez mi, gelir uçurumunu derinleştirmez mi? Buna, karşı çıkış geliyor: - Bakın yıllardır ilk kez enflasyonun düşebileceği eğilimi hâkim olmaya başladı. Enflasyonu düşürür- sek, gelir uçurumu da azalır... Siyaset ve ekonomi "dalgalanarak" devam edi- yor... Bu dalgalanma içinde hükümet de sıkışınca su- çu "Deniz"e atıyor... Düğünde 100kişizehirlendi Istanbul Haber Servisi - Pendik'te, sünnet düğünün- de yedikleri tavuktan yak- laşık 100 kişi zehirlendi. Pendik Fevzi Çakmak Mahallesi Manisa Sokak'ta oturan Sezai Gökdemir, oğlu Demirhan Giikde- mir'in sünneti için dün evinde bir sünnet düğünü düzenledi. Düğünde ikram edilen tavuktan yiyen konuklar. bir süre sonra rahatsızlandı. Zehirlenme belirtileri gö- rülen yaklaşık 100 kişi Pen- dik, Kartal ve Kadıköy'de çeşitü hastanelerde tedavi altına alındı. Hastane yetkilileri. teda- vi altma alınanlann saglık durumlannın iyi olduğunu ve zehirlenmesi belirtisi görülen çok sayıda kişinin teda\ilerinin ardından ta- burcu edildiğini bildirdi. Kıbrıs Rumları silahlamyor • Baştarafi 1. Sayfada le: "41 adet tank, 12 adet oto-mobil top (155 nım'lik), uçaksavar toplar (30-35 mm'lik), mobü uçaksavar toplar, 12 adet kısa menzilli Aspide uçak- savar sistemL 12 adet \Iist- ral/Atlas uçaksavar siste- mi, 3 adet destroyer, 2 adet Shaldag devriye gemisi. 3 adet \IM-40 Exocet Block II sahil fiize batarv ası. 12- 20 adet savaş uçagı. 8-12 adet saldın helikopteri, 4- 6 adet genel maksatlı heli- kopter, 12 adet S-300 PlVfUl uzun menzilli fiize sistemi." Gazete, RMMO silah- lanmasının, Yunan hükü- meti ve Savunma Bakan- lıgı'nın onayı ile yapıldı- ğına da dikkat çekiyor. Rum Meclis Savunma Komitesi Asbaşkanı DİSİ Milletvekili Antonis Ka- ras, Mahi gazetesine yap- tığı açıklamada, silahlan- manın devam edeceğini ve bu konuda gerekli bütçe- nin hazır olduğunu söyle- di. Karas. "S-300'ler gele- cek migelmeyecek mi? Fii- ze edebiyatçıLğı tarafimıza yarar mı zarar mı verdi" sorusuna ise şu yanıtı ver- di: "S-300 füzeleri gelecek veKıbns hükümeti, K'ıbns Cumhuriyeti'nin etkin sa- vunmasının giivence altı- na alınnıasında gerekli gö- rülecek başka silah sistem- k'rini dealma yoluna gide- cek. Silahlanma ve RM- MO'nun modernizasyo- nu, ancak Türkiye, Kleri- des'in silahsızlanma öne- risini kabul ettiği zamao duracak."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle