Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EYLÜL 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DY P lideri Çiller - Kriz var
Çiller hükümete
yüklendi
• İstanbul Haber Servisi-
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller. Svvissotel'de
düzenledığı basın
toplantisında Türkıye'de
yaşanan ekonomık
bunalımın Rus\a'dakı krızle
ilişkisinin olmadığını
belirtti. tktidann
Cumhunyet tarıhınin en
büyûk talanını yaptığını
vurgulayan Çiller "Ekonomı
ertelenmış bır krizi yaşıyor.
Hükümet mılletten aldığını.
beürlı bır zümreye veriyor"
dedı. Başbakan Mesut
Yılmaz"a bır kez daha.
seçımlerden sonra. önde
olan merkez sağ partınin
çe\Tesinde bütünleşme
önerısı yapan Çiller.
seçimlerın öne alınmasını
da istedı.
Sezgin: Yüksek
sesle itiraz
ediyoruz
• İZMİR (AA) - Başbakan
Yardımcısı Ismet Sezgin.
DTP olarak seçımın
ertelenmesıni ıstediklenni
belırterek "18 Nısan
1999'da vapılacak seçıme
sadece bız ıtıraz etmıyoruz.
Diğer partılerden fark'lı
olarak itirazımızı yüksek
sesle ifade ediyoruz" dedı
lzmir'in Urla ılçesinde
balıkçılann sorunlannı
dinleyen Sezgin. bir
gazetecinın "DTP vapılacak
seçımlere itiraz ediyor.
IBAfiûtğeekŞi dftff
ğenelseçitne
tedece- kendılennin defilf ">'
diğer partilerin de itiraz
ettiğıni ifade eden Sezgin,
"Bız itirazımızı \üksek
sesle ifade edivoruz. Herkes
ıster. ama sö>leyemez" diye
konuştu.
Hükümete mızıkçı
suçlaması
• ANKARA (Cumhunyet
Bürosu)-ÇHP Genel
Sekreter Yardımcısı Atıla
Sav. dün genel merkezde
diizenledığı basın
toplantısında gazetecilenn,
seçim tartışmalanna yönelik
sorulannı \arutladı. Sav,
Başbakan Yardımcısı Bülent
Eceuûn "seçım
hükümetınden vazgeç.
koalısyona gır' önerisine
kesinlikle karşı çıktıklannı
ve öneriyi "garıp"
karşıladıklarını açıkladı.
Hükümetın seçımden
kaçmaya çalıştığını belirten
Sav. "'Son aşamava gelince
bundan caymava çalışmak
biraz argo deyımıyle
mızıkcılık. Böyle bır
mızıkçılık anlayışı >erinde
değil" dedi. Sav, TBMM'ye
seçimlerin ertelenmesi
yönünde bir öneri gelmesı
durumunda buna kesinlikle
karşı çıkacakknnı bildirdi.
Muhtaç ve özürlü
aylığı arttı
• ANKARA (Cumhunyet
Bürosu) - Başbakanhk
Gelirler Genel
Müdürlüğü'nce muhtaç ve
özürlülere ödenecek aylığın
hesaplanmasında esas alınan
gösterge rakamı, 200"den
400'eçıkanldı. Muhtaç
Aylığı ve Vakıf Imaret
Yönetmenliği'nde
değişıklık yapılmasına dair
yönermelik, Resmi
Gazete'nin dûnkü sayısında
yayımlandı. Buna göre
muhtaç aylığı alacaklann
kapsamı da genışletildi.
Değişiklikle, ajlıktan
\ararlanabilecekler ''muhtaç
ve özürlüler" olarak
tanımlandı.
Cindoruk, nikâh
şahidi
• ANKARA (Cumhuri>et
Bürosu)-DTP lideri
Hüsamettın Cindoruk.
Mardin Mılletvekılı
Muzaffer Ankan'ın oğlu
Talat Ankan'ın nikâh
şahitligını yaptı. Dedeman
Otelı'nde düzenlenen
törende gelın Ayça Bıçen'ın
şahitligıni de Içışleri
Bakanlığı Müsteşan Yahya
Gür yaptı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, genel seçimin ertelenmesine yönelik girişimlere sert çıktı
'Seçim kararı çıktı,îş bittrANKARA (Cumhu-
rnet Bürosu) - CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Bay-
kal. genel seçimin erte-
lenmesine yönelik tar-
tışmalann parçası olma-
yacaklannı belirterek. "CHP'nin gündemi
Anadolu ve halkın sorunları. Seçünle ilgili ko-
nu bitmiş, ortada yasa var" dedı. "tkitelli ve
Akmerkez fınans hükümeti" olarak nitelen-
dırdiği hükümetin halktan koptuğunu anlatan
Baykal. çıkış yolunun sosyal demokrasi ol-
duğunu söyledı.
CHP lideri Baykal. Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada, genel seçimin ertelenmesine yö-
nelik başlatılan girişım ve tartışmalan değer-
lendirdi. "Ne istiyorlar bilemiyomm. Herkes
kenditercihinitartışıyor" diyen Baykal. Tür-
kjye'nin çeteden yolsuzluga. ekonomiden de-
mokratikleşmeye kadar birçok sıkıntısı ol-
duğunu vurgulayarak, CHP'nın gündeminin
Anadolu ve halkın sorunlan olduğuna dikkat
çekti Seçim tartışmalannın bir parçası ol-
mayacaklannı kaydeden Baykal, Başbakan
.Mesut Yılmaz'a, "Seçim konusu bitmiş, hal-
ledilmiş. Yasa var ortada. Eğer siyasiyse verir
önerisini konuşur. Herkes de sorumluluğunu
üstlenir, tavnnı takınır, biter" yanıtını verdi.
• CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, seçimle ilgili konunun bittiğini,
ortada yasa bulunduğunu söyleyerek "Ikitelli ve Akmerkez hükümeti
toplumdan koptu" dedi. Baykal, Cumhuriyet'e yaptığı açıkJamada,
"Onlar sadece Ikitelli ve Akmerkez'deler. Bunlar Ikitelli ve Akmerkez,
finans ve kartel hükümeti. Otağtepe'de yaşıyorlar. Polisli korumalı,
şoförlü arabalanyla Ikitelli'ye gidiyorlar. Türkiye'nin nabzınm ne
olduğunu birbirlerine anlatıyorlar. Akşam kokteyllerde kendilerine
benzer insanlarla konuşuyorlar" diye konuştu.
lş dünyası \c mcd\anın seçim tartışmalan
peşinde koşarken kendilerinin Anadolu'yu
dolaştıklannı anlatan Baykal, iktıdarpartile-
rinın perişan dunımda olduklannı. ANAP'ın
Karadenız'de bile çok cıddi birgerileme gös-
terdiğini söyledi.
Iktidann bir erime \e çüriime siireci yaşa-
dığını kaydeden Ba> kal. şu görüşleri dile ge-
tırdi:
"Benim başlangıçta bu hükümet kurulur-
ken 'Aman bu ışi uzatmayın' diyerek yaptı-
ğım değeıiendirmenin önenıini şimdi yaşıyo-
ruz. Haksız bir şekilde bir REFAHYOL giiç-
lenmesine dönüşmemesi lazım, bu erime ve
çürümenin. Partizanlık almış başını gitmiş.
hiçbir yerde adalet duvgusu yok. Iktidar ör-
gütlerinin nasıl acımasızca bütün bnkânlan
kendilerine yönelikolarak kuliandığını görü-
yor ve buna müthtş tepki gösteriyor herkes.
Bunlann birbirlerinden farkl) olmadığını an-
latıyoruz."
Yaşanan tablo karşısında çıkış yolunun
sosyal demokraside olduğunu kaydeden Bay-
kal. gezdikleri yerlerde CHP rüzgân estir-
diklerini söyledi. Halkın, Başbakan Yılmaz
ve TÜSlAD'ın oluşturmaya çalıştığı gün-
demle değil, hırsızlıkJar, yolsuzluklar ve çe-
telerle ilgilendiğini anlatan Baykal, hiçbir
alanda somut bir ilerleme kaydedilemediği-
ne işaret etti. Hükümetin, Anadolu, toplum
\e Türkiye'den koptuğunu vurgulayan Bay-
kal. "Onlar sadece İkiteUi ve Akmerkez'de-
ler. Bunlar tkiteUi ve Akmerkez, finans ve kar-
tel hükümeti. Otağtepe'de yaşıyorlar. Polisli
korumalı, şoförlü arabalanyla tkiteUi'ye gidi-
yorlar. Türkiye'nin nabzının ne olduğunu bir-
birlerine anlatıyorlar. Akşam kokteyllerde
kendilerine benzer insanlarla konuşujorlar"
diye konuştu.
ANAP'ın her yerde bittiğini kaydeden
Baykal, REFAHYOL için de "bir daha asla"
denmesinin gerektiğini belirterek çete, irtica
ve yolsuzluğun içinde bir tane sosyal demok-
ratın olmadığını söyledi. Baykal, eski İSKİ
Genel Müdürü Ergun Göknelı kastederek,
" Yolsuzluğun içinde bir taneçıktı. O da ceza-
sını çeken tek adam. Ve o cezayı çektiren de
sosyal demokratiann kendiskür" dedi.
Yılmaz ile DYP lideri Tansu ÇUIer arasın-
daki kavganın kimseyi aldatamayacağını, RP
ile Yılmaz arasındaki mesafenin Çiller ile
RP'den fazla olmadığını vurgulayan Baykal,
"Türkiye'deki bütün olumsuzluk, tıkanıklık
ve krizlerin temelinde aynı anlayış var. Hepsi
aynıdır, gerisi hikâyedir" diye konuştu. Bay-
kal, şöyle dedi:
"Herkes al gülüm ver gülüm, kovalan dol-
durmuş. Dahafazladoldurmakiçin 'Aman ha
böyle devam etsın' diyor. 1980'li yılların or-
tasındaki ANAP'ta bir değişiklik >ok. İrtica
ve yolsuzluk karşısındaki tavn aynıdır. De-
mokrasi gibi bir dertleri yok. Tam bir ertele-
me hükümeti. Emekliye, tnemura bir kuruş
fazla vermem dhor. Vergi yasasını çıkanyor,
kısa bir siire sonra 900 trüyon veri>or öbürta-
rafa. Bu ne tutarühk?"
FP'de de çözülme yaşandığını kaydeden
Baykal, seçimde büyük bir sıçrama yapma-
sının mümkün olmadığını söyledi. Seçmen-
lerin yüzde 40'ının kararsız olduğuna dikkat
çeken Baykal, "Çok uygun bir ortarn var. O
kararsızlar. ANAP'ı ve DSP'y i yaşarken, RP
ve DYP'yi yaşadıktan sonra kararsız olmuş-
lar. Bu kararsızük yeni bir arayışı ifade ediy-
or. O yeni arayış da sosyal demokrasidir" de-
dı.
Yargıtay
Erdoğan hn
dosyası
tetktk
yargıcında
ANKARA
(Cumhunyet Bürosu)
-Istanbul'un FP'lı
Beledıye Başkanı
Tayyip Erdoğan'a
Diyarbakır 3 No'lu
DGM tarafından
venlen 10 aylık hapis
cezasıyla ilgili
davanın temyız
incelemesinin 15 gün
içinde tamamlanacağı
öğrenildi.
Yargıtay 8. Ceza
Dairesi'nde bugün
tetkik yargıcı
tarafından
incelemeye ahnacak
olan dava dosyası.
çelik kasada
saklanıyor.
Tebliğname
Davayla ilgili yerel
mahkeme karannın
onanması yönünde
görüş bildiren
Yargıtay Cumhunyet
Başsa\cısı Vural
Savaş'ın, hazırladığı
tebliğnamenin bırer
örneğını
Yargıtay'daki tüm
başkan ve üyelere
dağıttığı belirtildi.
Erdoğan hakkında.
6 Arahk 1997 günü
Siırt'tekı konuşması
nedeniyle Diyarbakır
DGM
Başsa\cılığf nca
soruşturma
başlatılmıştı.
Konuşmasının bir
bölümünde
"\Iinareler süngü,
kubbeler miğfer.
Camiler kışlamız.
müminler asker"
dıven Erdoğan.
"halkı din, ırk
farklıhğı gözeterek
kin >e düşmanlığa
açıkça tahrik ettiği''
gerekçesiyle açılan
davada \argilanarak.
10 ay hapis. 716
milyon 666 bin 666
lira da ağır para
cezasına çarptınldı.
Beyoğlu Uçe örgütünün Banş Haftası nedeniyle düzenlediği etkinliğe ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras da kaüldı. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Uras, banş için toplumsal muhalefetin yan yana gelmesi gerektiğini söyledi
ODP'den banş vedemokrasikoşusuİstanbul Haber Senisi - Özgürlük ve Dayanış-
ma Partisi (ÖDP) ile EMEP ve HADEP ilçe ör-
gütlen Banş Haftası nedeniyle Jstanbul'da çeşit-
lı etkınlikler düzenledi.
ÖDP Genel Başkanı Ufuk L'ras partisinin Be-
yoğlu ilçe örgütünce Maçka'da düzenlenen "Ba-
nş Koşusu"na katıldı. Bu yıl beşincisi gerçekJeş-
tirilen koşu öncesinde konuşan Uras, siyasilerin;
çeteler, uluslararası UNuşturucu tıcareti ve Susur-
luk yokmuş gibı da\randıklarını söyledi. Uras
"Banşı gerçekleştinnenin yolu toplumsal muha-
lefetin bir gökkuşağj içerisindeyan >ana gelmesin-
dengeçijor" dedi. Daha sonra Maçka Otelı önün-
den Ufuk Uras'la bırlikte koşuya başlayan 60 ko-
şucu Demokrasi Parkı çe\xesinde tur atarak "Ba-
nş Koşusu"nu tamamladı. Ufuk Uras birincilere
sertifıka ve kitap hediye etti. ÖDP Beşiktaş llçe-
si'nin düzenlediği etkinlikte de "NasrettinHoca"
Boğaz'a banş mayası çaldı. Nasrettin Hoca kıya-
fetı giyen Nev-zat Yıldınm, sistemi ayakta tutma-
ya çalışan yönetimlerde umut ışığı göremedikle-
rini ifade ederek "Denize banş mayası çahnanın
daha umutverici olduğunu düşünddk"dedi. Nas-
rettin Hoca. Beşiktaş Iskelesı'nden Boğaz'ın su-
lanna maya çalarken partililer "Banş hemen şim-
di" sloganı artılar.
ÖDP. HADEP ve EMEP Sanyer ilçe örgütleri,
1 Eylül Dünya Banş Günü nedeniyle dün Sanyer
Parkı'nda ortak basın açıkJaması yaptı. "Yaşasın
halklann kardeşligi'', "Kahrolsun MİT, CIA,
kontrgeriUa" ve "Banş hemen şimdi" sloganı atan
yaklaşık 100 kişilik grubun. "Yaşasın halklann
kardeşligi'' yazılı pankartı açmasına polis ızin ver-
medi. Ortak açıklamayı okuyan ÖDP Sanyer İl-
çe Başkanı YaşarAVCL "Güneydofu'dakisavaşı bu
savaştan hiçbir çıkan oJma>an Türk, Kürt, Laz,
Çerkez ve diğer annlıklann işçisi, emekçisi. vok-
sul insanının kardeşligi temelinde güçlü bir banş
isteminin kuşatması durdurabüir'' dedi.
Tek Cıda-İs Genel Başkanı Balta
'Özelleştinne
yıkım getîrecek'
tLHANTAŞÇI
SEFERİHtSAR - Tek
Gıda-Iş Genel Başkanı
OrhanBalta, ekonomıde-
kı bunalıma dikkat çeke-
rek, yıllardan beri hedef
gösterilen küreselleşme
ve gelışme düşlerinin
saptınlmış hedefler oldu-
ğunu söyledi. Balta,
"OzeUeştirme uygulama-
lan Türkiye gibi ülkeler
için yıkım getirecektir"
diye konuştu.
Tek Gıda-tş ile Kamu-
Iş'in tzmir Seferihisar'da
ortaklaşa düzenlediği Ba-
sın Mensuplan Semineri
önceki gün başladı.
Kamu ışletmelerinin
devredilmesine yönelik
özelleştirmelerin sanayi-
nin geleceği açısından ar-
tış sağlamayacağını kay-
deden Baita, bunun. \ar
olan işletmelerin el değiş-
tirmesınden başka bir an-
lam taşımadığını söyledi.
Balta, "Kamu işletme-
cüiğinin sosyal politikalar
açısından, özel sektör te-
kelinin oluşmasını önleme
ve fiyat oluşumunu kont-
rol açısından vazgeçilmez
bir önem ve yeri bulun-
maktadır" diye konuştu.
Suiistimal ve "yolsuzluk
kokan" özelleştirmelere
tepki duymamanın müm-
kün olmadığını belirten
Balta, "Son POAŞ özel-
ieştirmesi bunun en canlı
örneği'' dedi.
Seminerin ilk gününde
"sosyal güvenlik sistemi-
nin probİemJeri \e çözüm
yoUan" konusu işlendi.
Kamu-lş Yönetim Kuru-
lu Başkanı ve TEKEL
Genel Müdürü Mehmet
Akbay'ın yönettiği oturu-
ma Gazi Universitesi tk-
tısadi İdari Bilimler Fa-
kültesi öğretim üyelerin-
denProf. Dr. Kadir Ancı
katıldı. Prof. Dr. Ancı,
sosyal güvenlik sistemi
sorunlanna değij
çözüm yolianhakl!
bilgi rerdi. -i i
Oneriler
Ancı, sorunlann çözü-
mü için sosyal güvenlik
kuruluşlannın devletin
vesayetinden kurtulması
gerekîiğine dikkat çekti.
Ancı. çözüm önerilerini
"Devletin yeni sos\3İ gü-
venlikstratejisi benrleme-
si, kıdenı tazminatı saç-
malığından vazgeçilmesi,
modeni \ e etkin fon > öne-
timine geçilmesi" diye sı-
raladı.
TEKEL Genel Müdürü
ve Kamu-lş Yönetim Ku-
rulu Başkanı Mehmet
Akbay da "TEKEL bat-
mış vaziyette. TEKEL'm
Hazine'den 656 trilyon li-
ra alacağı \arken, 760tril-
yon borcu >ar. Öde dese-
ler, genel müdürün maaşı-
m dahi ödeveme>iz" dedi.
Köy Enstitülülerin yaşama sevinci
En küçfik olanı 70 yaşmda. Sağhk koşullan zorlasa da
onlann coşku içinde bir araya gelmesini engelleyemivor.
Her yıl randevulan için sabırsıziandıklannı
gizJeyemiyorlar. Birbirlerine sanlışlan göriilmeye değer.
Bir zamanlann eğhim ordusu Köy Enstitülükr artık yaşlı
ve yorgun. Yine de onlan >alnız bırakmayan, onlardan
btrkaç yaş büyük öğreönenlerine olan say^ılannı,
mandoünleri fle okul marşjaruıı söyteyişlerini, zeybek
oynavTşlannı ögretmenlerinin onlara evfatlannı diye
sanuşLanm gormek ve yaşamak gerek. Savaştepe Köy
Enstitülükr, Oren toptantıknnda, "Hepimiz birer
kalpaksız Kuvayı MiHi\eciyiz
r>
derken Uğur Mumcu'nun
aıusuu, onun bir panekte yaptığı koouşmayı dinkyerek
yaşattılar. Köy EnstitüJeri'nin kuruculanndan Hasan
Tonguç'un da anıldığı son Ören toplantısında gözlerini
yaşartan bir başka ola> da okul müdürlerinin o yıflarda
banda almmış kendilerine hitaben vaptığı
bir konuşmayi dinterkeoki andı. Bu toplandlaruıda baa
konuklan vardı. Her zaman Köy Enstitülerini
destekleyen, yazar Mehmet Başaran, yazar Talip Apay dın,
gazeteci- yazar Oktay Akbal. kendisi de bir Köy Enstitülü
olan Prof! Dr. Ayşe Baysal birer konuşma yaparak
Savaştepetilerden heyecanlanm hiçbir zaman
yitirmemelerini istediter. Son Savaştepeliler birbirlerine
veda ederken, "Haydi seneye tekrar gBnlsüyorıız''
diyoriardı. Çanakkale'deyiz."
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr
Belki anımsarsınız, dünkü yazı "Bu
seçim niye ertelenmek ısteniyor a-
cep" sorusuna bugün yanıt verme
sözüyle bitmişti.
Sözümüzü tutalım, ama öyle ko-
ca bir köşeyi dolduracak kadar uzun
değil. Kestimneden bir yanıtla.
Böyle yapalım, çünkü:
Bir Soru öyle çapraşık, karmaşık
değil. Yalın ve kısa bır yanıttan öte-
si lafı uzatmak demek.
İki: Atlayıp bayatlatmak istemedi-
ğim çok önemli iki "mernleket me-
selesi"ne de değinmek istiyorum.
Üç: Korunun ağaçlarında, kedi-
lerinde, yelinde ve yollarında "güz
muştuları" uçuşuyor. Yazıyı bir an
önce bitirip, ellerim cebimde hayta
gezmek istiyorum...
• • •
Bu seçim nıye ertelenmek isten-
mesın ki? Ya da bu seçimı kım niye
ertelemek istesin ki? Sermayenin
hemen bütün kesimleri için bu hü-
kümetten iyisi can sağlığı. "Tak"
Seçim - Estetik - Imam
söylüyorlar. "şak" yapılıyor.
Örneğin: Yeni Vergi Yasası tamam
da, sermayedarsınıfa. özellikle "pa-
ra ile para kazanmayı, üretmeden
kazanmayı" yeğlemiş kesim üstüne
vergi yükü filan getırilmesin. Getir-
me yönündekı adımlar derhal geri
atılsın.
Şak!..
Milli Güvenlik Kuaılu için bu hü-
kümetten iyisi can sağlığı. "Tak"
söylenıyor, "şak" yapılıyor.
Örneğin: femel eğitim sekız yıla
çıkarılsın. Içını sonra doldurursu-
nuz...
Şak!..
Siyasetin tutucu, milliyetçi kesim-
leri ile "beyaz Türkler"\n hemen tüm
kesimleri için de bu hükümetten iyi-
si can sağlığı. "Tak" söylüyorlar,
"şak" yapılıyor.
Örneğin: Avrupa Birliği ile ilişkiler.
ticaretin olanaklannı büyütmek, çok
kârlı ortaklıklar kurabilmek için
"gümrük birliği" gibi alanlarda mut-
laka gerçekleştırilsin. Ama demok-
rasi, insan hakları, hukukun üstün-
lüğü, hukuk devleti ilkelerinin yaşam
gerçeğine dönüşmesi gibi alanlara
mümkunse genişletilmesin.
Şak!..
E şimdi bu ülkede "gerçek" ikti-
darı elinde tutanlar ne halt etmeye
seçım isteyip, bu hükümet yerıne
ne geleceği bellı olmayan, yeni si-
yasal gerginliklere ve sürprizlere ge-
be bir seçim serüvenine girsinler ki...
• • •
Evinize Cumhurıyet'ten başka
gazete girmiyorsa beni hoşgörün.
Çünkü Hürriyet ve Sabah grupları-
nın "Amiral gemileri"n<ier\ söz ede-
ceğim. Sabah gazetesi her pazar
"Şamdan" diye bir ek veriyor. Bu
yarışta (bu yanş ne yanşıysa) geri
kalmamak zorunda olan Hürriyet de
buna "Gala" ile yanıt veriyor.
Bugüne dek görmediyseniz, bir
pazar günü kıyın 120 bin liraya, bir
Hürriyet ya da Sabah alın. Gala ya
da Şamdan'a göz atın.
32 büyük "boy" ve büyük "boş"
sayfalık magazin dergileri. Kumaş
kıtlığı yaşadığımızdan avuç içi kadar
bezlere bürünmüş birtakım gence-
cik ve Allah için güzel kızlann boy
boy fotoğrafları ve altlarında iki üç
satırlık yazılar. Ayrıca bu kızlarla şu
ya da bu sıkı fıkılıkta iş bağlamış
"beyaz Türkler"... Hepsi bu.
Örneğin dünkü Hürriyet'in Ga-
la'sının kapağında, ben kısa panto-
lonla gezdiğim günlerden beri her
zaman "genç ve güzel" stanmız Aj-
da Pekkan vardı. Ve Ajda'nın ağzın-
dan çarpıcı bir demeç (!): "Sadece
beynim estetiksiz".
Hayır, hayır "Belli kardeşim, bel-
li" deyip elbetteAjda Pekkan ile dal-
ga geçecek değilim. Estetiksiz be-
yin onun sorunu.
Benim sorunum, bu dergiyi çıka-
ran meslektaşlanmızın bize bu çar-
pıcı demeci okutma tercihleri. Örne-
ğin Ajda'nın o lafı yerine kapağa "Ey
beyaz olmayan Türkler, hepiniz ke-
hzsiniz" diye yazsalardı daha dürüst
bir gazetecilik olmaz mıydı?
Aynı derginin arka kapağında, içi-
ne hiç bir şey giymediğı besbelli bir
kızcağız (Adı Gönül Gül'müş ve şar-
kıcıymış) leopar postu desenli bir
haviucuga sannmış gibi yapıp "aba-
zan Türk gençliği"ne sevap olsun
diye bir poz vermiş. Küçük bir kare
ıçine de "uzatmalı sevgilisi" diye ta-
nımlanan biröeyaz für/('lefotoğraf-
lan konmuş. Ve arka kapaktaki bu
muhteşem manzaranın başlığı:
"Imam nikâhlı oldular".
Hayır, hayır, kızcağıza sataşmaya
niyetim yok. "Kızım sen bu kılıkla i-
mam nikâhı kıydırdıysan, üç vakte
kalmaz çarpılırsın" filan diye dalga
geçecek değilim. Benim derdim bu
başlığı ve altındaki haberi yazan
meslektaşlarımız.
Ayaklanna gelen fırsatı tepmişler.
Eğer o nikâhı kıyan imamı bulup,
adıyla sanıyla fotoğrafını çekip, ağ-
zından iki satırlık bir demeç alsalar-
dı, bizim Cemiyet'in yılın röportajı
ödülünü almazlar mıydı?
Yazık. Onlara da, bize de...
• • •
Ben koruda ıslık çalıp hayta gez-
meye gidiyorum. Güz'ün muştucu-
ları çağırıyor...