17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25EYLUL1998CUMA CUMHURIYET SAYFA KULTUR 13 Ancak Sophie Marceau aşkına çekilebilecek 'Markiz' kostümlü-tarihsel bir Fransız filmi Güneş Kral çağında tiyatrocıılar18 yıl öncesinde 'La Boum- Patlarsam Yanarsın' fılmının göz alıcı. yeniyetme kızı olarak tanı- dığımız. 1966 doğumlu Sophie Marceau zamanla büyüdü, ser- pildi, gelişti ve gittikçe güzelleşe- rek erkek seyircinin yüreğıni sü- rekli pırpırettıren, çekici. baştan çıkancı bır Fransız yıldızına dö- nüştü beyazperdede. Artık 30'lu yaşlannı sürdüren Sophie Marceau'yu. son dönem- de oynadığı Bertrand Taverni- er'nin 'Dartanyan'ın Kızı', Mel Gibson'ın 'Cesur Yürek", Ber- nard Rose'un 'Anna Karenina" gibi kostümlü, tarihsel filmlen- nin çizgisindeki 1996-97 yapımı 'Manjuise-Markiz'de seyretnk bu hafta. Traji-komedi denemesi En son Patrice Leconte'un 'Ri- dicule-Gülünç llişkiler'inde izle- yipalkışladığımız BernardGira- udeau'yla, tanınmış tıyatro adamı GeorgesWilson'ın 'dibinedüşen' oğlu LambenVVilsongıbı çağda^ Fransız sahne \e perdesının ikı seçkin aktörünü banndıran, ayn- ca Anemone, Thierry Lhermitte, Marianne Basler,Georges \Mbon. vb. gıbi yan oyunculara da sahip parlak kadrosuyla daha ilk bakış- ta göz alan 'Markiz'de. Fransa ta- rihinin. yıkanma yenne bedenle- nn sadece silindiği, pis kokulann parfümlerle giderildiği. tuvalet kültürünün pek gelişmediği kan- lı ve kansız dönemlerinden kesit- ler veren, 'Kraliçe Margot', 'Se- filler', 'Ridkule' \b. gibi ilginç kostümlü-kjlıçlı tarihsel dönem fılmlerinin 1990'lıyıllardaki tut- muş, başan reçetesinı yineliyor kadın yönetmen V'era Belmont On yıl kadar önceki 'Mitena'sıy- la anımsanan, yönefmenlıği ka- dar yapımcılığı da ağır basan Ve- ra Belmont'un 'Güneş Kral' 14. Louis döneminde geçen ve döne- min tiyatroculuğuna da saygılı se- lamlar atan 'Markiz'ı, temelde ta- rihsel gerçekJerden yola çıkmak- labırliktebugerçeklerebağlı kal- maktansa senaryo gereğince. du- rumlan yer yer değiştirip ele alı- Marquise/Yönetmen: Vera Belmont / Senaryo: Jean- François Josselin, V.Belmont, Gerard Mordillat / Kamera: Jean-Marie Dreujou / Müzik: Jordi Savall / Oyuncular: Sophie Marceau, Bernard Giraudeau, Lambert VVilson, Patrick Timsit, Thierry Lhermitte, Anemone, Marianne Basler, Romina Mondello, Remo Girone, Estelle Skornik, Georges VVilson /1997 Fransa (Özen Film) nan karakterlen de oldukça karı- katünzeeden, mizahi bıryaklaşı- mı benımsediği bir traji-komedi denemesi. , Gezgin tiyatro grubuyla yıllar- ca Fransa'yı dolanan. enginyaşam deneyimini ve insan sarraflığını yazdığı oyunlanna yansıtan, kur- duğu çeşıtlı tıyatro topluluklannın sonuncusundan ('Troupedu Roi- Krahn OyuncularT-1665) Come- die Françaıse'in doğduğu. tiyatro sanatının başjıca ustalanndan, yö- netmen, oyuncu ve yazar olan. gerçek adı Jean-Baptist Poqu- elin'den çok Moüere olarak bılı- nen ünlü Fransız tiyatro yazany- la. trajedıieriyle ünienen çağdaşı, rakibi ve dostu olan bir başka ta- nınmış klasık yazann, Jean Raci- ne'in de ana kahramanlan olarak boy gösterdıği 'Markiz', beylık deyişle hoş ama boş bir filmden öteye geçemıyor sonuçta. Çağının gözde kadınlarından biri olacak, yoksul ama dansa ye- tenekli, oyuncu olmak isteyen, dil- ber, fettan, adetaçamurda bıten bir gûl havasındaki bırköylü kızının hikâyesini anlatan fılme. tiyatro kulislerine özgü bir karmaşanın yansıdığı da söylenebilır genel - de. Moliere ve rakibi Racine 1600"lü yıllann yansında. ilk gezıci tiyatro grubu 'IllustreThe- atre'la (1644-45) ülkeyi dolaşan Moliere'in baş aktörü şışko Re- ne'nin (Patrick Timsit) bır köy meydanında, yağmur altında. çıp- lak ayak dans ederken görüp ilk bakışta vurulduğu, hemen evlenıp babasının onayıyla gruba dahil et- tiğı ve Moliere'in (Bernard Gira- udeau) de tadına bakarak Markiz adını taktığı Matilde-Therese'in aklıfikri sahneye çıkıp yoksul, ça- murlu köyünden kurtularak Pa- ris'e kapağı atmak.Sıkışıp tuvalet aranan grubun kadın oyunculan- nın topluca 'rahatiadığT, •pts.gro- tesk' bir sahneyle başlayan film, kocası şişko Rene'yle yetinme- yip çevresındeki erkekleri cezbe- den güzel Markiz'in (Sophie Mar- ceau) Moliere'den sonra, Moli- ere'in eserlerini bizzat sahneye koyduğu. dönemın ötekı ünlü ti- yatro yazan olan genç Jean Raci- ne'le (Lambert Wilson) sürege- len, inışlı çıkışlı gönül ılışkısı çev- resındegelışıyor. düz birçizgide. Moliere'in komedılerinden bırçır- pıda Racine'in tragedyalanna at- layan Markiz ıçın tanınmış eseri 'Andr»ma<jue'ı yazan Racine'in ardından 'Güneş Kral' l4.Louısde Markiz'in havranlan arasına ka- tılacaktır., vs, vs... Panayırlardaki çadır tiyatrosu koşullanndan kurtulup kralın hi- mayesınde saray tiyatroculuğuna yükselen ateşli, kadın düşkünü Moliere'ın delidolu, taşkın kome- dileriv le. aynı zamanda saray ta- rihçisiolan,zehirliçıkolatalara(!) meraklı. tedırgin, melankolik Ra- cine'ın karamsartrajedileri ve ka- nsını Racine'e emanet eden, boy- nuzlanmaya razı. şışko kocası ara- sında salınan Markiz'ın hikâyesı. hekım öğüdüyle törenle suya gi- np banyo yapan, bu arada Osmanlı elçısinı de kabul eden eksantnk kral 14.Louıs (Thierry Lhermit- te), dönemın ünlü oyuncusu Flo- rıdor (Georges Wilson), grubun müzisyeni, uçkuru düşük. maço bestecı Lully, habire kraldan azar işiten Versaılles Sarayı mımarı Mansart va da sonunda hanımının yerine Andromak'ı oynayan, Mar- kiz'in yere bakan yürek yakan, genç \e hırslı hizmetçisi Marie (Romina Mondello), vb. gibi aşı- n kankatünze edilmiş, sanki mi- zah dergisinden fırlamış yan tip- lerle çeşnilendirilmiş sözümona. Senaryo zaaflan belirgin, karak- terleri abartılı, tekdüze anlatımh, parlak kadrosuna ve kıvnm kıv- nm kostümlerine karşın sonuçta yüzeysellikten kurtulamayan ve biteviye komediyle trajedi arasın- da gidip gelen 'Markiz', Fransız usulü, tarihsel bir göz boyayıcılık gbstensi olmaktan sıynlamıyor son tahlilde. Sophie Marceau'nun korselerden taşan malum 'meme- leri'yle azbuçuk sergilenen taş gi- bi vücudu ve öteki oyunculann çabalan da kurtaramıyor bır çır- pıda izlenip unutuluveren bu 'Mar- kiz'i Indiana'nın Greenleaf denilen. ücra bir kasabasının lisesinde, öğrencilenn- ce sevilen, sakin. efendiden, kendi ha- lindeki bir edebiyat öğretmeni olan ve aynı okulda çalıştığı, sürekli perhizde- ki 3 yıllık nişanlısı Emily Montgo- mery'yle (Joan Cusack) evlenmenin eşiğındeki, Shakespeare tutkunu Ho- ward Brackett'in (Kevin Kline) başına. günün (daha doğrusu gecenin) birinde gelenleri hikâye ediyor. bugün gösteri- me giren 'In and Out-Viicut Dili' kome- disi. Kuklacı-sinemacı Jim Henson'la 'Dark CrystaT gibi fantastik filmlerde çalışıp daha sonra ABD'yi yeğleyerek bütünüyle komediye kayan, adıyla öte- den beri Oz büyücüsünü çağnştıran. John Landis gıbi yönetmen arkadaşla- nnın 'Caza Kardeşler', 'TradingPlaces' gibi filmlerinde de zaman zaman oyun- cu olarak boy gösteren, 1944 doğumlu. Ingiliz yönetmen FrankOz'un, bıze geç ulaşan 1996 yapımı 'In and Out-Vücut Dili'. eşcinsellik üstüne iş rutan birgül- dürü. Özellikle genç kızlann bayıldığı, zıp- kın gibi bir Hollyvvoodjönü ve Hovvard Brackett'in eski bir öğrencisı olan, Gre- enleaf çocuğu Cameron Drake (san bo- yalı saçlan ve belirgin çabasıyla. kendi tipiyle dalgasını geçen Matt Dillon). kahraman ama eşcmsel bir askeri can- landırdığı, 'Platoon'vari bir sa\aş fıl- mindeki oyunuyla Oscar ödülünü kazan- dığı gece. töreni canlı nakleden televiz- yondan malum teşekkür konuşmasını yaparken ona çok emeği geçmiş. 'eşcin- seT edebiyat hocasma da hem de ısmiy- le cismiyle ekrandan selamlannı. se\- gilerini yollayınca. eşcinselliği bir an- ln andOut/ Yönetmen: Frank Oz / Senaryo. Paul Rudnick / Kamera: Rob Hahn / Müzik: Marc Shaiman / Oyuncular: Kevin Kline, Joan Cusack, Matt Dillon, Tom Selleck, Debbie Reynolds, VVilford Brimley, Bob Newhart, Shalom Harlovv, Gregory Jbara/1996ABD (Özen Film) ıçınde bır da milyonlarca TV izleyicisi, rutucu Amerikalıya ve tûm dün>aya ilan edi- len zavallı Hovvard Brackett'in hayatı. bütünü>le kayacaktır tabii ki!.. tyi başlnor ama devamı gelmhor Tıyatro yazan ve gazeteci Paul Rud- nick'ın senaryosunu imzaladıgi, Frank Oz'un yönettiği 'In and Out-Vücut Di- li'. kışkırtıcı öğeler ıçermesine. gırgır esp- rıler. keskın gözlemler ve çoğu merak- lısına >önelık göndermelerle sanp sar- malanmış. oldukça şirin gırişine karşın başta uyandırdığı umutlan sonuna dek götüremeyıp bey lik genel geçer dogru- lara dümen kırarak sıradışı bir komedi olma fırsatım kaçıran bir Hollyvvood eğlenceliği. GlennClose,\VhoopiGoid- berg, Jay Leno gibi ünlülerin de kısa rollerde. kendilerini canlandırdığı 'Vü- cut Dili*, hoşça ve matrak bir biçimde başlamasını ne yazık kı devam ettireme- yerek eyyamcı bir finale bağlanmasına karşın ılgiyle izlenen, en azından ilk ya- nsı adına salık verilebilecek bir kome- dı. Oscar töreninin TV'de naklen yayım- lanmasının ardından ertesi gün medva tarafından kuşatılan Greenleaf lisesinin gözde edebiyat öğretmeni. duşük 'rating' alan programı yüzünden moralsiz. ama feleğin çemberinden geçmiş. eşcinsel bir T\'sunucusunun(TomSeOeck. fazlası>- la erkek görunüşünü kırmak için olsa ge- rek bıyıklannı da kesmiş ve ansızın sal- dınp Kevin KJine'ı dudaklanndan öp- tüğü sahneyle antolojilere geçecek kuş- kusuz) elinden kurtulamıyor. Zavallı Brackett'in 'Seks,küçükkasabaortamı ve film yüdızT öğelerinı banndıran ola- yına sülük gibi yapışan medyanın takı- bi sonucunda küçük Kasaba(lı)lann tüm sırlannın onaya dökülmesini aktaran film, Brackett'in Emily'yle evlilik tö- reninde. beklenen 'evet' yerine hiç umul- madık 'Ben eşcinselim' demesiy le ansı- zın vites değiştirip güç kaybederek gü- dükleşiyor ve bir daha da belıni doğrul- tamıyor doğrusu. Finalınde. yıldız Cameron Drake'in Oscar'ını eski hocasma armağan ettiği •V'ücut Dih". heteroseksüellerden fark- lı olduklarından ötürü genelde bütün dünyada homoseksüellerden korkan. bağnaz ve tutucu zihniyetin Örümcek bağlamış genel cehaletini birölçüde kı- racağı için yine de seyre değer bir ko- medi sayılabilir sonuçta. Çok başanlı bir komedi değilse de, farklı olandan, anlamadığından korka- rak doğal ve hayvansı içgüdüsünü eş- cinsellere nefret şeklinde dile getiren geniş kitle üzerinde hoşgörü uyandıra- bilecek cinsten bır film 'In and Out- Vücut Dili'. Eşcinsellik-lezbiyenlik cer- çevesinde dönen küçük ve büyük yalan- lara dayanan bu komediyi seyretmek, ki- misine bir terapi gibi de gelebilir, hoş- ça vakit geçirmenin ve patlamış mısır tükermenin ötesinde. Gûldürme katsayısı yüksek Anüse ılişkin esprilenn birbirini ko- valadığı sekans, teypli maço-erkeklik dersi, üç husyeli koca ya da fos çıkan düğün sahnesi gibi, güldürme katsayi- sı yüksek bölümieri ve başta öteden be- ri gözdemiz olagelen Kevin KJine olmak üzere. komedide yeteneğini çoktan ka- nıtlamış harika Joan Cusack'tan Matt Dil- lon 'a, nine Debbie Reynolds'dan, Came- ron Drake'in yediğini kusan, çıta gibi model sevgilisini oynayan yenilerden Shalom Harkm'a kadar uzatılacak oyun- cu kadrosunun katkılanyla şen şakrak seyTedilıp anında tüketiliveren, Frank Oz'un 'V'ücut Dfli' komedisinden (tam tarmin olunmasa da), oldukça neşeli ay- nldık özetle. Eşcinselliğe öcüymüşçesine bakan kitlenin katı yaklaşımım bir parça kınp hoşgörü şahibi yapabilecek filmlerden sayılabilecek 'In and Out\ Kevin Kli- ne hayranlanna en azından ilk yansıy- la tavsiye olunur. Japon klasiğinin Amerikan versiyonuNicedir uzak durduğum gösterişli, aksiyonlu, renklı ve abuk sabuk Hollyvvood üstünyapırnlanndan bu hafta kaçamadım. 'Markiz'i görmeye gittiğimiz sinemanın öğle seansı, onanm nedeniyle iptal edilınce karşı sinemada oynayan 'Godzilla'ya girmek ve yakJaşık 2.5 saat dayanmak durumunda kaldık mecburen. 1954 yapımı Japon klasiğinin 44 yıl sonra Amerikan sermayesinin el attığı bu yeni 'Godzilla' versiyonu. en son bılımkurgusal-fantastik 'Independence Dav-Kurruluş Günü' yutrurmacasıyla küpiinü dolduran. 'StarGate', Jean-Claude Van Damme'lı 'Universal Soldier' gibi gişe fılmlerinin işıni bilir 'yaraöcısı', Alman yönetmen, senarist. yapımcı Roiand Emmerich'in son tezgâhı. Son 30 yıldır Fransız Polinezyasf nda yapılan nükleer denemeler yüzünden değışim geçirip anormal büyüyerek türünün ilk örneğini oluşturan, King Kong'la dınozor kırması, korkunç. devasa. anfibik (yani hem karada hem suda gidiyor) bir canavar bu Godzilla. Okyanustan çıkagelerek Nevv York'u allak bullak eden ve Manhattan adasını yumurtlayacağı yuva olarak seçen, tonlarca balık yiyen, yeraltı tünellennde fılan saklanan bu canavara karşı insanoğlunun savaşımını bilinen bütün klişelere başvurarak aktaran 'Godzilla', tüm çekiciliğini 'Jurassic Park' tarzı görsel efektlennden alıyor. 'Solucan adam' \latthcw Broderick. vaktiyle kolejde onu gazetecilik uğruna terk etmiş. 8 yıl önceki sevgilisi. şimdıki TV muhabiresi Maria Pitillo. kirli polıtıkacıya örnek bir Nevv York valisı ve medyadan iğrenç tipler, aslında sadece karnını doyurmak ve üremek isteyen canavara karşı venlen mücadeledeki beylik kahramanlarımız... Doğrusu hiç de bize hitap etmeyen, felaket filminden aksiyona, macera filminden gerilime kolan vuran bu fantastik ve spektaküler Hollyvvood üstünyapımı. bu rür patlamış mısır sinemasından hoşlananlar için. Yönetmen: Roiand Emmerich / Senaryo: Dean Devlin, R. Emmerich / Kamera: Ueli Steiger / Müzik: David Arnold/ Oyuncular: Matthevv Broderick, Jean Reno, Maria Pitillo, Hank Azaria, Kevin Dunn, Michael Lerner, Harry Shearer / 1998ABD(WB) KEDt GÖZÜ VECDİ SAYAR Sentez Var... Sentez Var... Yurtdışında yaşayan kedilerin dönüp dolaşıp, ko- nuyu ülkelerinin tanrtım sorununa getirmelerini yadır- gamıyorsunuzdur umanm. Içerde bu kadar sonınla boguşurken, dışarda iyi tanıtılsak kaç yazar, diyebi- lirsinız. Ama, galıba yanılıyorsunuz... Dünyada saygınlığı tartışma götüren bir ülkenin, sorunlannı çözebilmesi hiç de kolay değil. Çünkü,J dünya denilen ufacık bir köyde yaşıyoruz ve birbiri- mizi yeterince tanımıyoruz. Tanımadığımız, tanınma- dığımız ölçüde de, sorunlar, yanlış anlamalar birbiri- ni izliyor. Saygınlığa gelince, tek ölçüt, insan haklan alanındaki kınk notlanmız... Ülkeleri birbirine tanıtan, uluslara saygınlık kazan- dıran en etkin aracın sanat ve kültür olduğunu bilme- yen yoktur. Bizim büyüklerimizin de dilinden düşmez sanatın, kültürün önemi... Düşmez de, ne yapılır bu konuda; ülkemizin tanıtımında sanatçılarımızdan, sa- nat ürünlerimizden ne denli yarartanılır, malumunuz... Hafta başında Lyon Başkonsolosumuzun Lyon Dans Bienaline katılan Devlet Opera ve Balesi Mo- dern Dans Topluluğu onuruna verdıği davette, Biena- lin Sanat Yönetmeni Guy Darmefnin konuklardan Din- çer Sümer'e söylediğı sözleri devlet büyüklerimizin duymasını isterdim: "Avrupa 'nın kapısını işte burada- ki variığınızJa çalıyorsunuz, ama bunun farkında de- ğilsiniz!" Bu yıl, ana tema olarak "Akdeniz"\ seçen Bianel'de, Modern DansTopluluğu'nun gördüğü ilgi nedensiz de- ğil. Beyhan Murphy'nin sanat yönetmenlığınde SM- nulan "Post" adlı dans- tiyatrosu yapıtı, ulusal kül^ji- rümüzden yola çıkan evrensel bir yorum. Sık kullani- lan bir deyimle "çağdaş bir sentez." Aslında, ben bu sentez lafından hiç hoşlanmıyorum. Şu sıralar, nereye baksanız karşınıza bir "sentez^- kıyor. Sentezler genelde, ikiye ayrılıyor: "/bo'/u*v ve "Ibo'suz" sentezler... '• Resmi makamlanmız -hani şu kültürümüzü dış dariv yada tanıtmakla görevli makamlanmız- da bu ikileme sıkışmış durumdalar. Artık programı hazırlayan dey- let memurunun beğenisine kalmış, Ibrahim TşHir ses'in bu "sentez'e dahil edilip edilmemesi... (Yeri get- mişken hemen söyleyeyim, Ibrahim Tatlıses'in tüflttj söyleme yeteneğine hiçbir lafımız yok. "Fırat'ın TQr- küsü"nü ondan iyi söyleyene de rastlamadık). Ama, ne yazık kı, bu iş bu kadar kolay değil; hazır reçeteler sonjnu halletmeye yetmiyor. Sentez" dtye ortaya çıkardığınız "şey"ler, her zaman aynı sonucto almaya yetmiyor. Tarkan'ın etnik-pop'u "alıcı'sı ile ko- layca buluşuyor da, Dışişleri Bakanlığımızın KüKpr Dairesinin "zeybek, defile, operef'sentezikimsetere bir şey ifade etmiyor. Ha, eğer mesele "çağdaş Türk" kimliğinin ne olduğunu kendi ınsanımızm kafastna kakmaksa, 0 başka... Zaten, bizimkilerin en önemli has- letlerinden biri "kendimızikendimize tanıtmak" konu- sundaki kararlılıkları değil midir? Bizimkiler "Atatürkçü" olduğu prospektüsünde ya- zan bu "propaganda"dan ne denli etkılenirier bilemem. Yabancılara gelince, onlar her nedense (!) bu garip "sen- fez"leri yemezler. Onlar için, kendi yerel ve ulusal kül- tüfierini özümsemış sanatçıların günümüz sanatının değerieri ile^oğrulmuş anlatımlan onemlıdır. Beyhan Murphy'nirKSanatsaf^aray/şiarı, buy'üfden evrensel planda geçerli ve önemlidir. Gösteri bîçiminde Söylev' B Kültür Servisi - lstanbul Ümraniye Rotary Kulübü, cumhuriyetin 75. yılını kutlama etkinlıkleri kapsamında, 28 Eylül Pazartesi akşamı saat 21.00'de AKJvl'de "Söylev"den aktararak Atatürk'ün dilijîe Cumhuriyetin llanı" başlıklı gösteri düzenliyor. Söylev, Ord. Prof. Dr Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun düzenlemesiyle 90 dakikalık okuma süresine indirildi. Bu düzenleme Meriç Velidedeoğlu'nun hazırladıgı 400'e varan görsel belge ile desteklenerek Ali Düşenkalkar ve Füsun Kostak tarafından seslendiriliyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından dört yıldır sergilenen ve bugünlerde Almanya"da üç ayn yerde sergilenmekte olan gösteriden toplanacak gelir Ümraniye bölgesindeki okullann ihtiyaçlannın karşılanması için harcanacak. Özel tiyatrolara devlet desteği • Kültür Servisi - Kültür Bakanlığı tarafından özel tiyatrolan teşv ik etmek amacıyla her yıl verilen destek için tanınan v e 15 Ağustos'ta dolan süre, 2 Ekim'e kadar uzatıldı. Destek için başvuruda bulunan özel tiyatrolann projeleri, ekim ayında yapılacak toplantıda değerlendirildikten sonra tiyatrolara \erilecek destek miktarları belirlenecek. Hollandalı sanatçı Divendal'ın objektifinden Anadolu • Kültür Servisi-Hollandalı fotoğraf sanatçısı Leo Divendal'ın 'Kesikköprü-Bozkırda Bir Vaha' başlıklı sergısı, 4 Ekim'de Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesı'nde açılacak. Amsterdam Sanat Akademısi'nde fotoğraf bölümü öğretim üyesi olan sanatçının yapıtlannın esasını, anılar, gelenekler ve ilişkiler oluşturuyor. Sergilerinde doğa ve mekân fotoğraflanna yer veren Divendal'ın sergisi, ekim ayı süresınce gezilebilir. BUGUN IZ'İ • AYAİRİNİ BACH GÜNLERİ kapsamında saat.' 19.30'da Aya Irini Kilisesi'nde 'Lale Devri , -j Bestecüeri Konseri* izlenebilir. • AKSANAT'ta 12.30 ve 19.00 saatlerinde videodan REM konseri izlenebilir. • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 17.30'da videodan SclmartzkopFun Havatı' adlı belgesel film gösterilecek. "] • ALTERNATtF KÜLTÜR MERKEZİ nde saat - 18.00'de Terry George'un yönettiği 'O da Bir AnjC adlı film izlenebilir. • BEKSAV'da saat 19.00'da Oliver Stone'nun Hf yönettiği 'Salvador' adlı film izlenebilir. s • TAR4NTABABU KÜLTÜR VE SANAT *• MERKEZİ'nde saat 19.00'da Sunay Akm'ın konuk olarak katılacağı bır söyleşi düzenleniyor. ÜÇ KUŞAK CUMHURİYET SERGİSİ ETKİNLİKLFRİ BUGUN .b • Tarihi Darphane binalannda düzenlenen etkınlikler kapsamında. saat 21 .OO'de Tuncer Tercan ve Selim Atakan'ın 'Anadolu Ezgileri' adlı konseri yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle