Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22EYLUL1998SAL
8 DIŞ HABERLER
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Primakov'un 'Ozal Reçetesi'
Time dergisınde "yuzyılın devlet adamı"
anketınde Atatürk ve Kennedy'nın değil
de bır sınema aktörü olan Başkan
Ronald Reagan ın yeralmasının
nedenıni Turkler bir türlu anlayamadı.
Reagan, "Şeytan Imparatoriuğu" dedığı
SSCB'yi ve "komünızmiyıkan" adam
olarak geçtı. Rusya'nın demokratik
geçmışı olmadığı gibi, kapıtal bırıkımı de
yoktu. Siyasal otonte boşluğunu mafya
otoritesi doldurdu. Gorbaçov ve Yeltsin
döviz ve sermaye sağladığı ıçin mafyaya
goz yumdular. ekonomıye kayıt dışı para
iîe bırlikte. başta George Soros olmak
üzere yabancı yatınmcı aktı. Türkıye. "75
sente muhtaç" iken birdenbire Çıkıta
Muz Cumhuriyeti'ne aynı yontemle
dönmemiş miydi? Hayali ihracat,
uyuşturucu kaçakçılığı, devletle ıç içe
çete ılişkileri. yabancı yatırımcıların
ardından birden adı sanı duyulmamış
holdinglertüremıştı. O kadar kı mali
miladın 30 Eylül'de dolmasına bir-ikı
hafta kala sadece bir holding, para
aklamak amacıyla bankacılık ve medya
sektörüne 1 mılyar dolardan fazla para
aktarmadı mı? Değil Amenkan Forbes
dergısinın "dünyada yılın en zengın 400
adamı" arasında. Turkiye'de bıle adı
duyulmayan bu kışıler, gelecek yıl bu
sıralamaya gırebilırler. Bugun Rusya'da
100 bınden fazla dolar mılyonerinın
varlığından soz ediliyor. Yalnız. Moskova
- St. Petersburg kondorundakı toplam
tüketimin. tüm Avustralya kıtasındaki
tüketimı aştığı yazılıyor. Puşkin'in bır
şiirinde. altın balık, kendisıni yakalayan
balıkçıya sorar: "Senın ıçın ne
yapabılirim?" Oysa, son zamanlarda
"Yenı Rus" zengını yakaladığı altın
balığa "Senin için acaba ne
yapabılirim?" diye soruyor. Son
bunalımdan once Moskova'da en çok
ilgiyı en son model bir araba değil, "El
boyası desenli tuvalet ve sifonu" reklamı
çekiyor. Yenı Rus zengınıni anlatan
öyküler moda. Bunlardan bırınde. Panslı
bir modacının kravatını 1.000 dolara
aldığını öğrenen "YeniRus", arkadaşı
ötekine "Aptal! Yan mağazada aynısı
2.500 dolardı..." dıyor. Kapitalizmin
gereklı temel koşulları olmadan yapılan
reform gırişımlerine, Soros'un elensesi
de eklenınce Rus ekonomısı çöktü.
"Mevcut ulke sınıriarı" içinde ekonomik
kalkınmayı hedefleyen Viktor
Çernomırdin'e karşılık, komünistlerin
denetımındekı alt meclis Duma,
"dünyada tek kutuplaşmaya karşı, milli
misak sınırlan" ile yetınmek istemeyen
Primakov'a destek verdı, Yevgeni
Primakov'un Yeltsin - komunistler -
reformcular arasında denge kurmada
zortanacağı antaşılıyor. Ayrıca,
şışesınden çıkartılan "enflasyon devini",
Primakov'un artjk genye sokamayacağı
ve tıpkı Turgırt Özal gibi bır "enflasyon
siyasası" ızleyeceği anlaşılıyor. Ithalatı ve
dış borçları karşılamak amacıyla ülkenin
ham zengınlığı daha ucuza ihraç
edılmeye başlanacak.
Her ek ıthalat ıçın daha fazla ihracat
yapmak, günlük kur ayarlamalanna
başvurmak, kur artışı ıle artan
enflasyonu görmemezlikten gelmek
zorunda kalacak. Turkiye 18 yıldır
"enflasyon devını" şişesıne gen
sokamadı. Pnmakov da sokamayacak,
halkın daha çok kemer sıkrnasına yol
açarken mafya sektörunü de tıpkı Özal
gibi özendırecek. Ünlu çokuş
günlerınden sonra sadece geçen hafta
sonuna girerken bır dolar 9.6 rubleden
12.45'e ve karaborsada 17 rubleden
işlem gormeye başlamıştı. Çöküntüden
sonra patlayan enflasyona sadece
eylulun ıki haftasında yuzde 43'lük fiyat
artışı eklendı. Para basılıyor, yine de
orduya ve memura aylardır maaş
ödenemiyordu. Kendını begenmış
Avrupa Bırlığı de Bruksel'den haber
gonderıyor: "Toplumsal piyasa
ekonomısi uygula!'' Acaba "Toplumsal
piyasa ekonomısı" ne anlama geliyor?
Pnmakov "yedl kocalı Hürmüz" rolünü
bakalım nasıl oynayacak?
içinden Türkiye geçen kitap
<- v~ •«•
rtp.
CIA'nın Kürt analizi
Adı: Turkey's Kurdısh ûuestıon
(Türkiye'nın Kürt Sorunu)
Yazar Henri J. Barkey ve Graham E.
Fuller.
Yayınevi: Rovvman & Littlefield
Publıshers. Inc.
ISBN: 0-8476-85523-5
ABD'nin eskı Ankara Büyükelçısı
Morton Abramowitz, başkanlığını
yaptığı Carnegie kuruluşunun "Ölümcül
Çatışmalan Ûnleme" adlı bır yan
çalışma grubuna hazıriattığı, önsözünü
yazdığı bir kitabı gönderdı, Yazarfardan
Henri J. Barkey. Leıgh
Üniversıtesı'nde asıstan profesör ve
Türkiye bağlantılı üç kitabı var. Şu
günlerde Istanbul'da olan Graham E.
Fuller ıse Turkiye'de CIA adına yıllarca
görev yapmış, CIA'nın "Ulusal
Istihbarat Kurulu Başkan Yardımcısı"
koltuğunda oturmuş ve şımdi de
CIA'nın bir araştırma örgütü
olan RAND'ın kıdemlı
analızcısı. "Türkiye'nın Yenı
Jeopolitiği" adlı kıtabın ve
başka mâkalelerin de yazarı.
"Türkiye gündemine
önerilen" kitapta şu soru
yöneltiliyor: "Kürt sorunu,
Batı'nın kapısındadır, Batı'nın
yakın bir müttefıkinin,
dünyanın kendi devleti
olmayan en geniş tek etnik
grubu ile ilgilidir. Sorun
Türkiye 'nın bugünkü sınırlan
içinde çözülebilir mi?" Abramovvitz
önsözde, ölümünden bir ay önce.
Nisan 1993'te Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'a "Ne yapacaksınız?" diye
sorduğunu. Kürt nüfusunun yansının
ekonomik nedenlerie zaten göç ettiği,
tehlikelı ve maliyetli bulduğu ıçin özel
sektörün Dogu'da yatınm yapmadığı.
tek çözümün yörede kalan öteki yan
nüfusu da başka yere taşımak plduğu
yanıtını aldığını açıklıyor. Özal'ın.
aralannda federasyon da dahil çözümü
tartışmaya açtığı anımsatılıyor. Yenne
geçen Süleyman Demirel'in ise
Özal'ın açılımını "Sevr'e dönüş"
gerekçesıyle geri çevirdiğı. Başbakan
Necmettin Erbakan'ın PKK ile
başlattığı sılahları bırakma diyaloğunun
gelışmesını de önlediğı öne sürülüyor.
tansu Çiller'ın de başbakanlığı
dönemmde aralannda Bask modeli
dahıl bır yığın önensının Demırel
tarafından "Teröre ödün verilmez"
gerekçesıyle reddedildiği anımsatılıyor.
"Türkiye'nın en seçkin kurumu" olan
ordunun ise "her hükümete kıyasla
konuyu en kapsamlı yelpazede
düşündüğü" belirtilıyor. Bu arada
jandarmada "mafya tıpı suç
örgütlennın ortaya çıktığı" ve
gangsterierin kullanımının ordunun
moral ve şohretıne gölge düşürdüğü de
aktanlıyor. Kitapta çeşıtli çözüm
önerılerine gerekçelert ıle yer venliyor.
Bunlar arasında; Kürt kimfiğinin
yasallaşması: Güneydoğu'daki askeri
yaklaşımda radıkal bır değışıkliğe
gidilmesı: hasmane tutum ya da
yasaklama yerine. Kürt siyasal
partilerınin koruma altına
alınması: Kürtlere kendi
dıllennde eğitim görmeieri
gibi ödünler venlmesi; devlet
yönetımınde
merkeziyetçilikten
uzaklaşılması; yıllarca
ekonomik açıdan ihmale
uğramış bölgede yeni bir
ekonomik yapılanma
başlatılması; mıllı gelir
dağılımında adaletsızliğin
gıderılmesı gibi öneriler
bulunuyor. Aynca
"Federasyon bir çözüm mü" sorusuna
yanıt aranırken, "özerklik" de ele
alınıyor. Avrupalı müttefiklerın AB'ye
girmek ısteyen Türkiye üzerinde baskı
yaratması. ABD'nin de Savunma
Bakanlığf nın Türk Ordusu'nun çeşitlı
katlarında bağlantısı dıkkate alınarak bu
alandan da yararlanarak Türk sivilleri
üzerinde nüfuzlannı kullanmalarının
sağlanması önerilıyor. Kıtap şu sözle
sona erıyor: "Türkiye'yi ıç savaşın
genişlemesıne. ekonomik zayıflığa, iç
teröre, kutuplaşmaya, şovenizme,
demokratik özgürlüklerin kısılmasına
sürüklememesi için dostlan ve
dünyadakı muttefiklen Kürt sorununun
ıvedi çözümüne alarm vermeleri
gerekir."
Clinton'ın kravat fetişizmi
Başbakan Mesut Yılmaz Amenkayo-
lunda. Yılmaz BM'de konuştuktan son-
ra Meksika'ya geçecek, VVashington'a
gitmeyecek. Turgut Özal olsaydı çoktan
haberi Beyaz Saray'a uçururdu "Hous-
ton'dayım!" diye. Beyaz Saray da "Ha-
dı kalkgel!.." derdı. Tansu Çiller ise fark-
lı yaklaşırdı. O doğrudan doğruya Beyaz
Saray'a "Gefece<J/rr7"diyetuttururdu. Bir
.gazetedeki 'Clinton/ kravatyaktı" baş-
lıklı haber dikkatımı çektı. Haberde, Mo-
nica Lewinsky'nin BaşkanClinton'a50.
yaş günü nedenıyle bir kravat hediye et-
tiği, skandalın da kravatın çevresınde
döndüğü bildiriliyordu.
Anımsayacaksınız; Çiller, ilk Beyaz Sa-
ray zıyaretınde heyetlerin buluşmasın-
dan önce. artık "oraloda" olarak tanım-
lanan, "oval odada baş başa'' görüştü-
ğü Clinton'a Vakko'dan bir kravat hedı-
ye etmiştı. O gün ben de Beyaz Sa-
ray'daydım. 17 Ekim 1993 tarıhlı Cum-
huriyet'tekı haberımde ötekı Türk gaze-
telerinden farklı şöyle bır paragraf vardı:
"Basın toplantısının sonunda Çiller'in
hediye ettiği kravatı basının ve TVkame-
ralannın dıkkatine sunması başanlı bir
halkla ılişkiler olayıydı. O anda sahnede
iki lider değil. sanki birbirine şaka yapan
iki Amehkalı ünıversite öğrencisi vardı.
Beyaz Saray'dan bırkaynak, görüşme bit-
tikten sonra Başkan Clinton 'ın Yardım-
cısı Al Gore'a Çiller hakkında 'She is
hot!' dediğini söyledi. Bu deyim birer-
keğin diğerbırerkeğe söyleyebileceğicın-
sellik kapsamı içinde bır tammlama ola-
rak algılanırsa 'ateşli' anlamma geliyor-
du. Çetin geçen bırmüzakereden hemen
sonrakı ortamda söylendiğinde ise 'tut-
tuğunu koparan' anlamında da kabul
edilebılırdi. Ancak, bu iki anlayışın han-
gisınin geçerlı olduğunu fark edebilmek
için Clinton 'ın mimiklennin bilinmesi ge- ı
rekıyordu. Kaynak, Clinton'ın mimikleri
hakkında bır yorum getirmedi." Anlaşı-
lan "kravat fetişizmi" dürtüsündeki Clın-
ton'ın "mıltı enışteliğe"terf\ir\öen ucuzkur-
tulmuşuz.
Elmek: oacar(o superonline.com Fax 0312. 468 15 7
27 Eylül'deki oylamanın sonucunda Kohl 16 yıllık iktidarmı kaybedebilir
Almanya'da tarihi seçimGL'BLAVOZ
BONN -
:üOOyılınaAI-
manya kimin
iktidannda gi-
recek'.' Sosyal demokrat Gerhard
Schröder mı yoksa 16 yıldır baş-
bakanlık \apan Helmut Kohl mü
şansöiye koltuğuna oturacak'1
Ka-
muoyu \oklamalan. sosyal demok-
ral-Yeşiller koalisyonuna şans ta-
nıyor. Eğerbu tahminlerrutarsa. 21
Eylül akşamı seçimlerden SPD bi-
rinci parti olarak Schröder de baş-
bakan olarak çıkacak. Böylece 16
yıllık hasret sona erecek. Araştır-
ma kurumları Yeşiller'in de bara-
ja takılmayacağı konusunda fikir
bırlığı içindeler. Her gün yinelenen
kamuoyu araştıımalannda durum-
ları bir inip bir çıkan iki parti ise
Demokratik Sosyal izm Partisi PDS
ile Hür Demokrat Parti FDP. En
son FORSA araijtırma kurumu ta-
rafından yapılan kamuo\u yokla-
masıPDS'yedeFDP'yedeşansta-
nımadı. FORSA'nın yaptığı son
kamuoyu yoklamasında her ıki par-
ti de barajın altında kalıyorlar. Bu
tahmin gerçekleşırse. SPD parla-
mentoda 317. Yes,iller 53 ^andalye-
ye sahip olacaklar. CDU-CSU blo-
ku ıse 286 sandalye ıle yetınecek.
PDS'nın barajı aşıp aşamaması
doğu eyaletlerinde dırekt millet-
vekili seçtinp seçtirememesine bağ-
lı. Alman seçım sistemine göre dı-
rekt milletvekili seçtirebilen parti-
ler. barajın altında kalsalarda par-
lamentoya girebiliyorlar. FDP'nin
barajı aşıp aşamaması ise CDU-
CSU blokundan kendisine kaydı-
nlacak ikinci oylara bağlı. Alman
seçim sıstemindebirinci ovlaraday-
lara. ikinci oylar ise partilere veri-
liyor. Şu anda yüzde 4-5 dolayla-
nnda. y anı baraj sınınnda dolaşan
FDP'nin durumu oldukça zor.
Seçim propagandalannda ekono-
mik konulargündemegeldikçe ka-
muoyu yoklamalannda SPD'nin
oyu artıyor.
Kohl'ün başlıca propaganda te-
malan ise ıki Almanya'yı birleştır-
miş olmak ve Avrupa Birliği'nde
Almanya'nın etkın rolünü pekıştır-
mek.
1991 yıîına kadar topraklannda
hâlâ yabancı askeri birliklerin bu-
lunduğu Almanya'yı politik ola-
rak da birdünya devleti haline ge-
tirmiş olmak.
Artan işsiz sayısı. yapısal deği-
şımı birtürlübaşaramayan Alman
ekonomisinin sıkıntıları dıkkate
alınırsa. bu konuların Almanlann
gönlünüçelmeveyetmeyeceği söy-
lenebilir. Kohl'ün elındeki birdi-
ğer propaganda sılahı ise SPD'yı
komünistlerle işbirliğı yapmakla
suçlamak. Her ne kadar seçimle il-
gilitahmınlerdeSPDöndegörünü-
yorsa da seçimlerden sonra Alman-
ya'da nasıl bir koalisyon tartışma-
sı ya^anacağını kestırmek zor. SPD-
Kohl'ü işsizlik yıprattı
Federal Almanya'da şu anda 43 parti bulun-
maktadır. Bu partilerden 22'si seçime katıl-
ma hakkı elde etmiştir. Fakat şu anda parla-
mentoda bulunan 6 parti dışında kalanlann her-
hangi birşekilde parlamentoya girmesi müm-
küngörünmüyor.
Parlamentoda bulunan siyası partiler:
CDU (Hristiyan Demokratik Birlik)
CSU (Hınsti'yan Sosyal Birlik)
SPDlSosyarDemok'rat Parti)
Bündnis90 Grünen(Birlik90 Yeşiller)
FDP (Özgür Demokratik Parti)
PDS (Demokratik Sosyalizm Par-
tisi)
Aralannda aşın sağ DVU. Repub-
licaner NPD gibi partilerin ve sol:
DK.P, Markist Leninist Par-
ti-Almanya. Feministler
Partisi vb. partiler herhan-
gi birşekilde parlamento-
ya girme şansına sahip
değildirler. Bu partiler
arasında tncile Sadık
Hıristiyan Partisi gibı
partiler de yeralıyor.
Seçim programları
Parlamentoya girme
şansı olan siyasi parti-
lerin seçim programla-
rı genellikle birbirine
benzemektedir. Program-
ların ana noktasını Al-
manya'daki yüksek işsiz-
likle nasıl baş edileceği oluş-
turmakta; şimdi iktidarda bu-
lunan CDU CSU blokunun en zay ıfta-
rafını da işsizlik oluşturmaktadır. Siyasi
partilerin seçim programlarındaki bır
diğer önemli nokta da vergiler konu-
sudur: Iktidar bloku da muhalefet de
seçim sonrası orta \e alt gelir grup-
lannın \ergilennde indirim sözü ver-
mektedir.
SPD'nin en önemli seçim kozla-
rından birisinı de yine \ergi indırımi
konusu oluşturuyor.
Iktidar partilerinin bundan önceki seçim-
lerin hemen hepsinde \ergi indirimi sözü \ er-
miş fakat seçimleri kazandıktan sonra sürek-
li olarak vergileryükseltilmiş olması. SPD've.
^eşiller'e ve PDS'ye iktidar partilerini vergi
yalancısı olarak suçlama olanağı venyor.
SPD'nin ve Yeşiller'in seçim sonrası 100
gün için biracil önlemlerpaketi var. Her iki
partınin hazırladığı 100 gün prograrnları. ge-
nellikle birbirine benziyor \e bu partiler ara-
sında koalisyon ön hazırlığı olarak yorumla-
nıyor.
CDU CSU bloku propagandasını genellik-
le Kohl üzerine kurmuş bulunuyor\e ana ar-
gümanlarını Kohl'ü iki Almanya'yı birleşti-
Almanva'nın önündeki en önemli sorun
>üksek işsizlik oranı. İktidardaki
CDL/CSU koalis\onu da
muhalefet de
orta ve alt
gelir
gruplanna
vergi
indirimi
\ sözü
verivor.
ren. Al-
manya'yı. Avrupa Bir-
liği içinde güçlendiren ve Avrupa Birliği'nin
miman olan politikacı olarak sunmaya daya-
nıyor.
Barajı geçıp geçemeyeceği henüz belli ol-
mayan FDP (Hür Demokrat Parti) seçim pro-
pagandasını Yeşiller'e ve PDS'ye karşı mu-
halefet üzerine kurmuş durumda. SPD'nin
Yeşiller ve PDS ile koalisyon kurarak. Al-
many a'y ı maceraya sürükleyeceği temasını sü-
rekli ışleyen FDP'nin tüm amacı CDU CSU
blokunun ve kararsızlann ikinci oylannı ala-
bilrnek.
Siyasi partilerin yabancılarla ilgili görüş-
ieri muhafazakârve sol partilerde farklı işle\-
lere sahip. Muhafaza-
kâr partiler yabançılann sınır-
landınlması, iç güvenliği tehdit
eden yabançılann ülkelerine ge-
ri göndenlmesi üzerine kurar-
ken, sol partiler. yabacıla-
rın entegrasyonu, Al-
man \atandaşlığına
geçışin kolay-
laştınlması,
çifte v^tandaş-
lığınyasalaştı-
r nlması temalarına
dayandırdılar. Bu ne-
üenle de sol partilerin ya-
bancı kökenli (özellikle de
Türk) seçmenler içinde
şanslan daha yüksek.
Alman seçim sistemi
Alman seçim sistemine göre. seçmenler
seçimde iki oy kullanıyorlar. Birinci oyiar si-
yasi partilerin söz konusu seçim bölgesinde-
ki adaylanna. ikinci oylar ise partilere verili-
yor. Bu nedenle de ikinci oylar önem taşıyor.
Siyasi partiler parlamentoya girebilmek
için yüzde 5'li barajın üstünde oy almak zo-
rundalar.
Yüzde 5 oy alamamakla birlikte en az 3 aday-
lan aldıkları yüksek o\la doğrudan seçilebi-
len partiler yüzde 5 barajını aşmış kabul edi-
liyor. Bu olanak özellikle baraj sınınnda bu-
lunan küçük partiler için önem taşıyor.
Türkler SPD-Yeşü
koalisyonu istiyor
Prof.Dr. FARIK ŞEN
ESSEN - Türk kökenli Alman vatandaşı
seçmenler. 27 Eylül seçimlerinde hemen bü-
tün partilerin ilgi odaklanndan biri oldular.
Türkiye AraşOrmalarMerkezi'ninverileri-
ne göre sayılan 160 bin olan Türk kökenli
seçmenler için siyasal partiler gazetelere
ilanlar verdiler. onlar için özel seçim toplan-
tılan düzenlediler. Türk
sivil toplum örgütlerini
ziyaret ettiler. 160 bin
seçmen Almanya'daki
toplam seçmen sayısı
düşünüldüğünde küçük
görülebilir. Ama kimi
seçim bölgelerinde en
küçük oy farkları bile
önemtaşıyabilivor. Öte
yandan baraj sınınnda
gezinen küçük partiler.
Yeşiller. Hür Demokrat-
lar \e PDS için Türk kö-
kenli seçmenlerin oyla-
n önemli. Hür Demokratlar Saksonya An-
halt Eyaleti seçimlerinde 600 oy farkla yüz-
de 5 barajının altına düştüler ve Eyalet Par-
larnentosu'na giremediler.
Özellikle CSU tarafından aşın sağa giden
oylan çekmek amacıyla yürütülen. yaban-
cılan sınırlama. sosyal haklan budama kam-
panyası. belli ölçülerde CDU tarafından da
benimsendi. Buna karşılık Yeşiller ve Sos-
yal Demokratlar, göçmenlerin haklan konu-
sunda daha ılımlı bir tutum içine girdiler \e
yabancılar yasasında yabancılar lehine de-
CDU/CSU
SPD
FDP
Yeşılfer/Bündnis90
PDS
NPD/Rep
7.6
70.4
1.4
16.9
3.2
0.4
Seçime katılmak istemeyen
Kararsız
Cevap vermeyen
Toplam
jMmmmmmmmummi
-
-
100.0
•33.8
! 34^
0.7
i 8^
1.6
; 0.2
5.0
İ 34.1
11.5
100.0
ğişıklik yapacaklannı. çifte vatandaşlığın
yasallaşmasını sağlayacaklannı vaat ettiler.
Peki Türk kökenli seçmenler ne düşünü-
yorlar? Oylannı kime vermeyi tasarlıyor-
lar? Bu konuyu da Türkiye Araştırmalar
Merkezi bilgi bankasında bulunan 320 bin
Türk hanesi içinden tesadüfi yontemle seç-
tiğı 25 bin telefon numarasını arayarak bul-
maya çalıştı. 1006 Türk kökenli Alman va-
tandaşı ile yapılan gö-
rüşmeler ilginç sonuç-
larverdı.
Tablodan da görül-
düğü gibi. siyasi parti
tercihini yapmış Türk
kökenli seçmenler ağır-
lıklı olarak Sosyal De-
mokratlan (yüzde 70.4)
veYeşilleri (yüzde 16.9)
seçmeyi düşünüyorlar.
Henüz karar vermemiş
olanlann (yüzde 34,1)
seçimlerde oylannı ter-
cih yapmışlara benzer
bir şekilde dağıtacaklan varsayıldığında
SPD'nin oylannın yüzde 70'e yakın olacağı
tahmin edilebilir.
Sonuçta açık bir şekilde görünen o ki,
Türk kökenli seçmenler. göçmenler lehine
politikalar üreteceklerini. çifte vatandaşlığı
yasallaştıracaklarını söyleyen partileri
seçecekler. SPD'nin oylannın bukadaryük-
sek çıkmasının bir diğer nedeni de. son
zamanlarda bu partinin Türkiye-Almanya
ve Türkiye-AB ilikilerinde daha akılcı bir
tutum içine girmesi.
Yeşil koalisyonu mu. FDP'nin ba-
rajı aşması ve CDU-CSU blokunun
kamuoyu yoklamalannı yanıltma-
sı ile yine CDU- CDU-FDP ko-
alisyonu mu. yoksa SPD-CDU-
CSU'dan oluşacak büyük koalisyon
mu? Bu çok bilinmeyenli bir denk-
lem. Bilinmezlerden bırısi FDP.
Hür Demokratlann barajın altında
kalması, kapıyı bir ölçüde büyük
koalisyona açıyor. Seçim sonrası.
Yeşiller belli bir ağırlıkla parla-
mentoya girseler bile, SPD özellik-
le iş çevrelerinden büyük koalisyon
konusunda cıddı bir şekilde baskı
görecek. Sermaye çevrelerinin gön-
lünde yatan aslan her zaman büyük
koalisyon oldu. Geçen dönemde
Kohl hükümeti pek çok yasav ı.
eyalet temsilcilerinden olu-
şan Bundesrat'ta(birtürse-
nato) çoğunluğa sahip olma-
dıgı için çıkaramadı.
Özellikle vergi yasası
SPD'nin engellemeleriyle
Bundesrat'ta takıldı. Serma-
ye çevreleri açısından bü-
yük koalisyon Almanya'yı
bir tür dikensız gül bahçesi
haline getirecek altın anah-
tardır. Seçimlerin bir diğer
bilinmezı ise. PDS. Demok-
ratik Almanya'nın yıkılma-
sından sonra Doğu'nun ik-
tidar partisi Sosyalist Birlik
Partisı'nin (SED) mırasını
devralan \e geçen dönem
içinde gittikçe sosyal de-
mokratlaşan bu parti. doğu
eyaletlerinde hâlâ yüksek
oranda oy alıyor.
Hemen bütün partiler ta-
rafından dışlanmasına rağ-
men 1994 seçimlerinde par-
lamentoya girmeyi başaran
PDS. bu seçimde de aynı ba-
şarıyı gösterırse. SPD-Ye-
şiller koalisyonu ciddi bir
sol muhalefetle de karşı laşa-
cak. Ama aynı zamanda
CDU-CSU muhaletetinin di-
retmelenne karşı kimi ko-
nularda bir müttefik de ka-
zanmış olacak. Çok bilin-
meyenli denklemin nasıl çö-
züleceğini önümüzdeki gün-
lerin gelişmeleriyle anla-
yabileceğiz.
Schröder'in
9 maddelik
programı:
•'Size SPD'yi
seçmeniz için 9
neden gösteriyorum.
10. neden Kohrün
kendisidir!"
1. Daha fazla işyeri.
2. Acil program: 100
bin yeni işyeri,
gençler için daha
fazla mesleki eğitim
yeri.
3. Doğu'nun inşası
usta işidir.
4. Almanya bilimin
desteklenmesinde.
araştırmada ve
eğitimde her s^yi iki
katına çıkaracaİc bir
fikir ülkesi olacaktır.
5. Suç işleyenlerle,
kara para ile,
yasadışı mal
edinilmesi ile,
yasadışı işlerle ciddi
mücadele.
6. Kadın
politikasında yeni bir
atılım.
7. Daha fazla vergi
adaleti.
8. Sağlık alanında,
hastalardan para
istenmesine son.
9. Daha fazla sosyal
adalet.
SPD-
Yeşilleri
Kohl 'den seçmenler e ne bekliyor?
Dış Haberler Servisi - "27
Eylül"de ülkemizin
geleceği ile ilgili karar
vereceksiniz. Seçilecek
pariamento Almanya'yı
21. yüzy ıla taşıyacaktır.
Almanya çok iyi bir
atılıma hazırdır. Bunun
içm sıkı birşekilde
çalıştık. Atılım
kapımızdadır. tşsizlikte
azalma trendi
yakalanmıştır. fiyatlar
stabil hale gelmiştir.
Faizler bugünkü kadar hiç
düşük olmadı. Banş ve
özgürlük içinde yaşıyoruz.
Doğu'nun yeniden
inşasındaki başanmız
dünyaca tanınmıştır. ız ve
ortaklanmız var.
27 Eylül'de seçim,
ülkemizin bu güvenli
yolunun devamı ile
Kırmızı-Yeşil
koalisyonunun
Almanya'yı krize
sürükleyecek yolu
arasında olacaktır. Tek
kelimeyle seçım. rizıko ile
güvenlik arasında
yapılacaktır.
SPD. Yeşillerle koalisyon
istiyor. Güç durumda
kalırlarsa PDS'nin de
yardımını isteyecekler.
Yeni eyaletlerde bunu
zaten yapıyorlar ve şımdi
Batı'da da aynı şeyi
denemek istışorlar. SPD
ve Yeşiller tüm reformlan
geri çevirmek niyetindeler.
Geleceğimiz ve
güvenliğimiz yalnızca
CDU'dadır. Bu nedenle
CDU'nun adaylan ve
benim için oy
kullanmanızı istiyorum."
Kamuoyu yoklamaları.
aradaki fark azalmakia birlik-
te Sosyal Demokrat Parti'nin
(SPD) hâlâ Hıristiyan De-
mokratlar'dan 3 puan onde
olduğunu gösteriyor. Öyle
görünüyor ki. eğer bir sürp-
riz gelişme olmazsa, küçük
bir farkla da olsa SPD birin-
ci parti olarak seçimden çı-
kacak ve SPD-Yeşiller ko-
alisyonu oluşturabile-
cek. SPD- Yeşiller koalisyo-
nunu hâlâ Doğu Alman-
ya'nın çözülememiş prob-
lemleri ile sıkıntılı bir Al-
manya bekliyor. Eğer Sos-
yal Demokratlar. Yeşil-
ler'le birlikte iktidar olma-
yı başanrlarsa. önlerinde-
İci en büyük problem işsiz-
lik. bir başka deyişle yatı-
nmlann azalması. Gerhard
Schröder. ekonomi konusun-
da oldukça iddialı görünüyor.