22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22EYLUL1998SAL 8 DIŞ HABERLER KAVŞAK OZGEN ACAR Primakov'un 'Ozal Reçetesi' Time dergisınde "yuzyılın devlet adamı" anketınde Atatürk ve Kennedy'nın değil de bır sınema aktörü olan Başkan Ronald Reagan ın yeralmasının nedenıni Turkler bir türlu anlayamadı. Reagan, "Şeytan Imparatoriuğu" dedığı SSCB'yi ve "komünızmiyıkan" adam olarak geçtı. Rusya'nın demokratik geçmışı olmadığı gibi, kapıtal bırıkımı de yoktu. Siyasal otonte boşluğunu mafya otoritesi doldurdu. Gorbaçov ve Yeltsin döviz ve sermaye sağladığı ıçin mafyaya goz yumdular. ekonomıye kayıt dışı para iîe bırlikte. başta George Soros olmak üzere yabancı yatınmcı aktı. Türkıye. "75 sente muhtaç" iken birdenbire Çıkıta Muz Cumhuriyeti'ne aynı yontemle dönmemiş miydi? Hayali ihracat, uyuşturucu kaçakçılığı, devletle ıç içe çete ılişkileri. yabancı yatırımcıların ardından birden adı sanı duyulmamış holdinglertüremıştı. O kadar kı mali miladın 30 Eylül'de dolmasına bir-ikı hafta kala sadece bir holding, para aklamak amacıyla bankacılık ve medya sektörüne 1 mılyar dolardan fazla para aktarmadı mı? Değil Amenkan Forbes dergısinın "dünyada yılın en zengın 400 adamı" arasında. Turkiye'de bıle adı duyulmayan bu kışıler, gelecek yıl bu sıralamaya gırebilırler. Bugun Rusya'da 100 bınden fazla dolar mılyonerinın varlığından soz ediliyor. Yalnız. Moskova - St. Petersburg kondorundakı toplam tüketimin. tüm Avustralya kıtasındaki tüketimı aştığı yazılıyor. Puşkin'in bır şiirinde. altın balık, kendisıni yakalayan balıkçıya sorar: "Senın ıçın ne yapabılirim?" Oysa, son zamanlarda "Yenı Rus" zengını yakaladığı altın balığa "Senin için acaba ne yapabılirim?" diye soruyor. Son bunalımdan once Moskova'da en çok ilgiyı en son model bir araba değil, "El boyası desenli tuvalet ve sifonu" reklamı çekiyor. Yenı Rus zengınıni anlatan öyküler moda. Bunlardan bırınde. Panslı bir modacının kravatını 1.000 dolara aldığını öğrenen "YeniRus", arkadaşı ötekine "Aptal! Yan mağazada aynısı 2.500 dolardı..." dıyor. Kapitalizmin gereklı temel koşulları olmadan yapılan reform gırişımlerine, Soros'un elensesi de eklenınce Rus ekonomısı çöktü. "Mevcut ulke sınıriarı" içinde ekonomik kalkınmayı hedefleyen Viktor Çernomırdin'e karşılık, komünistlerin denetımındekı alt meclis Duma, "dünyada tek kutuplaşmaya karşı, milli misak sınırlan" ile yetınmek istemeyen Primakov'a destek verdı, Yevgeni Primakov'un Yeltsin - komunistler - reformcular arasında denge kurmada zortanacağı antaşılıyor. Ayrıca, şışesınden çıkartılan "enflasyon devini", Primakov'un artjk genye sokamayacağı ve tıpkı Turgırt Özal gibi bır "enflasyon siyasası" ızleyeceği anlaşılıyor. Ithalatı ve dış borçları karşılamak amacıyla ülkenin ham zengınlığı daha ucuza ihraç edılmeye başlanacak. Her ek ıthalat ıçın daha fazla ihracat yapmak, günlük kur ayarlamalanna başvurmak, kur artışı ıle artan enflasyonu görmemezlikten gelmek zorunda kalacak. Turkiye 18 yıldır "enflasyon devını" şişesıne gen sokamadı. Pnmakov da sokamayacak, halkın daha çok kemer sıkrnasına yol açarken mafya sektörunü de tıpkı Özal gibi özendırecek. Ünlu çokuş günlerınden sonra sadece geçen hafta sonuna girerken bır dolar 9.6 rubleden 12.45'e ve karaborsada 17 rubleden işlem gormeye başlamıştı. Çöküntüden sonra patlayan enflasyona sadece eylulun ıki haftasında yuzde 43'lük fiyat artışı eklendı. Para basılıyor, yine de orduya ve memura aylardır maaş ödenemiyordu. Kendını begenmış Avrupa Bırlığı de Bruksel'den haber gonderıyor: "Toplumsal piyasa ekonomısi uygula!'' Acaba "Toplumsal piyasa ekonomısı" ne anlama geliyor? Pnmakov "yedl kocalı Hürmüz" rolünü bakalım nasıl oynayacak? içinden Türkiye geçen kitap <- v~ •«• rtp. CIA'nın Kürt analizi Adı: Turkey's Kurdısh ûuestıon (Türkiye'nın Kürt Sorunu) Yazar Henri J. Barkey ve Graham E. Fuller. Yayınevi: Rovvman & Littlefield Publıshers. Inc. ISBN: 0-8476-85523-5 ABD'nin eskı Ankara Büyükelçısı Morton Abramowitz, başkanlığını yaptığı Carnegie kuruluşunun "Ölümcül Çatışmalan Ûnleme" adlı bır yan çalışma grubuna hazıriattığı, önsözünü yazdığı bir kitabı gönderdı, Yazarfardan Henri J. Barkey. Leıgh Üniversıtesı'nde asıstan profesör ve Türkiye bağlantılı üç kitabı var. Şu günlerde Istanbul'da olan Graham E. Fuller ıse Turkiye'de CIA adına yıllarca görev yapmış, CIA'nın "Ulusal Istihbarat Kurulu Başkan Yardımcısı" koltuğunda oturmuş ve şımdi de CIA'nın bir araştırma örgütü olan RAND'ın kıdemlı analızcısı. "Türkiye'nın Yenı Jeopolitiği" adlı kıtabın ve başka mâkalelerin de yazarı. "Türkiye gündemine önerilen" kitapta şu soru yöneltiliyor: "Kürt sorunu, Batı'nın kapısındadır, Batı'nın yakın bir müttefıkinin, dünyanın kendi devleti olmayan en geniş tek etnik grubu ile ilgilidir. Sorun Türkiye 'nın bugünkü sınırlan içinde çözülebilir mi?" Abramovvitz önsözde, ölümünden bir ay önce. Nisan 1993'te Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a "Ne yapacaksınız?" diye sorduğunu. Kürt nüfusunun yansının ekonomik nedenlerie zaten göç ettiği, tehlikelı ve maliyetli bulduğu ıçin özel sektörün Dogu'da yatınm yapmadığı. tek çözümün yörede kalan öteki yan nüfusu da başka yere taşımak plduğu yanıtını aldığını açıklıyor. Özal'ın. aralannda federasyon da dahil çözümü tartışmaya açtığı anımsatılıyor. Yenne geçen Süleyman Demirel'in ise Özal'ın açılımını "Sevr'e dönüş" gerekçesıyle geri çevirdiğı. Başbakan Necmettin Erbakan'ın PKK ile başlattığı sılahları bırakma diyaloğunun gelışmesını de önlediğı öne sürülüyor. tansu Çiller'ın de başbakanlığı dönemmde aralannda Bask modeli dahıl bır yığın önensının Demırel tarafından "Teröre ödün verilmez" gerekçesıyle reddedildiği anımsatılıyor. "Türkiye'nın en seçkin kurumu" olan ordunun ise "her hükümete kıyasla konuyu en kapsamlı yelpazede düşündüğü" belirtilıyor. Bu arada jandarmada "mafya tıpı suç örgütlennın ortaya çıktığı" ve gangsterierin kullanımının ordunun moral ve şohretıne gölge düşürdüğü de aktanlıyor. Kitapta çeşıtli çözüm önerılerine gerekçelert ıle yer venliyor. Bunlar arasında; Kürt kimfiğinin yasallaşması: Güneydoğu'daki askeri yaklaşımda radıkal bır değışıkliğe gidilmesı: hasmane tutum ya da yasaklama yerine. Kürt siyasal partilerınin koruma altına alınması: Kürtlere kendi dıllennde eğitim görmeieri gibi ödünler venlmesi; devlet yönetımınde merkeziyetçilikten uzaklaşılması; yıllarca ekonomik açıdan ihmale uğramış bölgede yeni bir ekonomik yapılanma başlatılması; mıllı gelir dağılımında adaletsızliğin gıderılmesı gibi öneriler bulunuyor. Aynca "Federasyon bir çözüm mü" sorusuna yanıt aranırken, "özerklik" de ele alınıyor. Avrupalı müttefiklerın AB'ye girmek ısteyen Türkiye üzerinde baskı yaratması. ABD'nin de Savunma Bakanlığf nın Türk Ordusu'nun çeşitlı katlarında bağlantısı dıkkate alınarak bu alandan da yararlanarak Türk sivilleri üzerinde nüfuzlannı kullanmalarının sağlanması önerilıyor. Kıtap şu sözle sona erıyor: "Türkiye'yi ıç savaşın genişlemesıne. ekonomik zayıflığa, iç teröre, kutuplaşmaya, şovenizme, demokratik özgürlüklerin kısılmasına sürüklememesi için dostlan ve dünyadakı muttefiklen Kürt sorununun ıvedi çözümüne alarm vermeleri gerekir." Clinton'ın kravat fetişizmi Başbakan Mesut Yılmaz Amenkayo- lunda. Yılmaz BM'de konuştuktan son- ra Meksika'ya geçecek, VVashington'a gitmeyecek. Turgut Özal olsaydı çoktan haberi Beyaz Saray'a uçururdu "Hous- ton'dayım!" diye. Beyaz Saray da "Ha- dı kalkgel!.." derdı. Tansu Çiller ise fark- lı yaklaşırdı. O doğrudan doğruya Beyaz Saray'a "Gefece<J/rr7"diyetuttururdu. Bir .gazetedeki 'Clinton/ kravatyaktı" baş- lıklı haber dikkatımı çektı. Haberde, Mo- nica Lewinsky'nin BaşkanClinton'a50. yaş günü nedenıyle bir kravat hediye et- tiği, skandalın da kravatın çevresınde döndüğü bildiriliyordu. Anımsayacaksınız; Çiller, ilk Beyaz Sa- ray zıyaretınde heyetlerin buluşmasın- dan önce. artık "oraloda" olarak tanım- lanan, "oval odada baş başa'' görüştü- ğü Clinton'a Vakko'dan bir kravat hedı- ye etmiştı. O gün ben de Beyaz Sa- ray'daydım. 17 Ekim 1993 tarıhlı Cum- huriyet'tekı haberımde ötekı Türk gaze- telerinden farklı şöyle bır paragraf vardı: "Basın toplantısının sonunda Çiller'in hediye ettiği kravatı basının ve TVkame- ralannın dıkkatine sunması başanlı bir halkla ılişkiler olayıydı. O anda sahnede iki lider değil. sanki birbirine şaka yapan iki Amehkalı ünıversite öğrencisi vardı. Beyaz Saray'dan bırkaynak, görüşme bit- tikten sonra Başkan Clinton 'ın Yardım- cısı Al Gore'a Çiller hakkında 'She is hot!' dediğini söyledi. Bu deyim birer- keğin diğerbırerkeğe söyleyebileceğicın- sellik kapsamı içinde bır tammlama ola- rak algılanırsa 'ateşli' anlamma geliyor- du. Çetin geçen bırmüzakereden hemen sonrakı ortamda söylendiğinde ise 'tut- tuğunu koparan' anlamında da kabul edilebılırdi. Ancak, bu iki anlayışın han- gisınin geçerlı olduğunu fark edebilmek için Clinton 'ın mimiklennin bilinmesi ge- ı rekıyordu. Kaynak, Clinton'ın mimikleri hakkında bır yorum getirmedi." Anlaşı- lan "kravat fetişizmi" dürtüsündeki Clın- ton'ın "mıltı enışteliğe"terf\ir\öen ucuzkur- tulmuşuz. Elmek: oacar(o superonline.com Fax 0312. 468 15 7 27 Eylül'deki oylamanın sonucunda Kohl 16 yıllık iktidarmı kaybedebilir Almanya'da tarihi seçimGL'BLAVOZ BONN - :üOOyılınaAI- manya kimin iktidannda gi- recek'.' Sosyal demokrat Gerhard Schröder mı yoksa 16 yıldır baş- bakanlık \apan Helmut Kohl mü şansöiye koltuğuna oturacak'1 Ka- muoyu \oklamalan. sosyal demok- ral-Yeşiller koalisyonuna şans ta- nıyor. Eğerbu tahminlerrutarsa. 21 Eylül akşamı seçimlerden SPD bi- rinci parti olarak Schröder de baş- bakan olarak çıkacak. Böylece 16 yıllık hasret sona erecek. Araştır- ma kurumları Yeşiller'in de bara- ja takılmayacağı konusunda fikir bırlığı içindeler. Her gün yinelenen kamuoyu araştıımalannda durum- ları bir inip bir çıkan iki parti ise Demokratik Sosyal izm Partisi PDS ile Hür Demokrat Parti FDP. En son FORSA araijtırma kurumu ta- rafından yapılan kamuo\u yokla- masıPDS'yedeFDP'yedeşansta- nımadı. FORSA'nın yaptığı son kamuoyu yoklamasında her ıki par- ti de barajın altında kalıyorlar. Bu tahmin gerçekleşırse. SPD parla- mentoda 317. Yes,iller 53 ^andalye- ye sahip olacaklar. CDU-CSU blo- ku ıse 286 sandalye ıle yetınecek. PDS'nın barajı aşıp aşamaması doğu eyaletlerinde dırekt millet- vekili seçtinp seçtirememesine bağ- lı. Alman seçım sistemine göre dı- rekt milletvekili seçtirebilen parti- ler. barajın altında kalsalarda par- lamentoya girebiliyorlar. FDP'nin barajı aşıp aşamaması ise CDU- CSU blokundan kendisine kaydı- nlacak ikinci oylara bağlı. Alman seçim sıstemindebirinci ovlaraday- lara. ikinci oylar ise partilere veri- liyor. Şu anda yüzde 4-5 dolayla- nnda. y anı baraj sınınnda dolaşan FDP'nin durumu oldukça zor. Seçim propagandalannda ekono- mik konulargündemegeldikçe ka- muoyu yoklamalannda SPD'nin oyu artıyor. Kohl'ün başlıca propaganda te- malan ise ıki Almanya'yı birleştır- miş olmak ve Avrupa Birliği'nde Almanya'nın etkın rolünü pekıştır- mek. 1991 yıîına kadar topraklannda hâlâ yabancı askeri birliklerin bu- lunduğu Almanya'yı politik ola- rak da birdünya devleti haline ge- tirmiş olmak. Artan işsiz sayısı. yapısal deği- şımı birtürlübaşaramayan Alman ekonomisinin sıkıntıları dıkkate alınırsa. bu konuların Almanlann gönlünüçelmeveyetmeyeceği söy- lenebilir. Kohl'ün elındeki birdi- ğer propaganda sılahı ise SPD'yı komünistlerle işbirliğı yapmakla suçlamak. Her ne kadar seçimle il- gilitahmınlerdeSPDöndegörünü- yorsa da seçimlerden sonra Alman- ya'da nasıl bir koalisyon tartışma- sı ya^anacağını kestırmek zor. SPD- Kohl'ü işsizlik yıprattı Federal Almanya'da şu anda 43 parti bulun- maktadır. Bu partilerden 22'si seçime katıl- ma hakkı elde etmiştir. Fakat şu anda parla- mentoda bulunan 6 parti dışında kalanlann her- hangi birşekilde parlamentoya girmesi müm- küngörünmüyor. Parlamentoda bulunan siyası partiler: CDU (Hristiyan Demokratik Birlik) CSU (Hınsti'yan Sosyal Birlik) SPDlSosyarDemok'rat Parti) Bündnis90 Grünen(Birlik90 Yeşiller) FDP (Özgür Demokratik Parti) PDS (Demokratik Sosyalizm Par- tisi) Aralannda aşın sağ DVU. Repub- licaner NPD gibi partilerin ve sol: DK.P, Markist Leninist Par- ti-Almanya. Feministler Partisi vb. partiler herhan- gi birşekilde parlamento- ya girme şansına sahip değildirler. Bu partiler arasında tncile Sadık Hıristiyan Partisi gibı partiler de yeralıyor. Seçim programları Parlamentoya girme şansı olan siyasi parti- lerin seçim programla- rı genellikle birbirine benzemektedir. Program- ların ana noktasını Al- manya'daki yüksek işsiz- likle nasıl baş edileceği oluş- turmakta; şimdi iktidarda bu- lunan CDU CSU blokunun en zay ıfta- rafını da işsizlik oluşturmaktadır. Siyasi partilerin seçim programlarındaki bır diğer önemli nokta da vergiler konu- sudur: Iktidar bloku da muhalefet de seçim sonrası orta \e alt gelir grup- lannın \ergilennde indirim sözü ver- mektedir. SPD'nin en önemli seçim kozla- rından birisinı de yine \ergi indırımi konusu oluşturuyor. Iktidar partilerinin bundan önceki seçim- lerin hemen hepsinde \ergi indirimi sözü \ er- miş fakat seçimleri kazandıktan sonra sürek- li olarak vergileryükseltilmiş olması. SPD've. ^eşiller'e ve PDS'ye iktidar partilerini vergi yalancısı olarak suçlama olanağı venyor. SPD'nin ve Yeşiller'in seçim sonrası 100 gün için biracil önlemlerpaketi var. Her iki partınin hazırladığı 100 gün prograrnları. ge- nellikle birbirine benziyor \e bu partiler ara- sında koalisyon ön hazırlığı olarak yorumla- nıyor. CDU CSU bloku propagandasını genellik- le Kohl üzerine kurmuş bulunuyor\e ana ar- gümanlarını Kohl'ü iki Almanya'yı birleşti- Almanva'nın önündeki en önemli sorun >üksek işsizlik oranı. İktidardaki CDL/CSU koalis\onu da muhalefet de orta ve alt gelir gruplanna vergi indirimi \ sözü verivor. ren. Al- manya'yı. Avrupa Bir- liği içinde güçlendiren ve Avrupa Birliği'nin miman olan politikacı olarak sunmaya daya- nıyor. Barajı geçıp geçemeyeceği henüz belli ol- mayan FDP (Hür Demokrat Parti) seçim pro- pagandasını Yeşiller'e ve PDS'ye karşı mu- halefet üzerine kurmuş durumda. SPD'nin Yeşiller ve PDS ile koalisyon kurarak. Al- many a'y ı maceraya sürükleyeceği temasını sü- rekli ışleyen FDP'nin tüm amacı CDU CSU blokunun ve kararsızlann ikinci oylannı ala- bilrnek. Siyasi partilerin yabancılarla ilgili görüş- ieri muhafazakârve sol partilerde farklı işle\- lere sahip. Muhafaza- kâr partiler yabançılann sınır- landınlması, iç güvenliği tehdit eden yabançılann ülkelerine ge- ri göndenlmesi üzerine kurar- ken, sol partiler. yabacıla- rın entegrasyonu, Al- man \atandaşlığına geçışin kolay- laştınlması, çifte v^tandaş- lığınyasalaştı- r nlması temalarına dayandırdılar. Bu ne- üenle de sol partilerin ya- bancı kökenli (özellikle de Türk) seçmenler içinde şanslan daha yüksek. Alman seçim sistemi Alman seçim sistemine göre. seçmenler seçimde iki oy kullanıyorlar. Birinci oyiar si- yasi partilerin söz konusu seçim bölgesinde- ki adaylanna. ikinci oylar ise partilere verili- yor. Bu nedenle de ikinci oylar önem taşıyor. Siyasi partiler parlamentoya girebilmek için yüzde 5'li barajın üstünde oy almak zo- rundalar. Yüzde 5 oy alamamakla birlikte en az 3 aday- lan aldıkları yüksek o\la doğrudan seçilebi- len partiler yüzde 5 barajını aşmış kabul edi- liyor. Bu olanak özellikle baraj sınınnda bu- lunan küçük partiler için önem taşıyor. Türkler SPD-Yeşü koalisyonu istiyor Prof.Dr. FARIK ŞEN ESSEN - Türk kökenli Alman vatandaşı seçmenler. 27 Eylül seçimlerinde hemen bü- tün partilerin ilgi odaklanndan biri oldular. Türkiye AraşOrmalarMerkezi'ninverileri- ne göre sayılan 160 bin olan Türk kökenli seçmenler için siyasal partiler gazetelere ilanlar verdiler. onlar için özel seçim toplan- tılan düzenlediler. Türk sivil toplum örgütlerini ziyaret ettiler. 160 bin seçmen Almanya'daki toplam seçmen sayısı düşünüldüğünde küçük görülebilir. Ama kimi seçim bölgelerinde en küçük oy farkları bile önemtaşıyabilivor. Öte yandan baraj sınınnda gezinen küçük partiler. Yeşiller. Hür Demokrat- lar \e PDS için Türk kö- kenli seçmenlerin oyla- n önemli. Hür Demokratlar Saksonya An- halt Eyaleti seçimlerinde 600 oy farkla yüz- de 5 barajının altına düştüler ve Eyalet Par- larnentosu'na giremediler. Özellikle CSU tarafından aşın sağa giden oylan çekmek amacıyla yürütülen. yaban- cılan sınırlama. sosyal haklan budama kam- panyası. belli ölçülerde CDU tarafından da benimsendi. Buna karşılık Yeşiller ve Sos- yal Demokratlar, göçmenlerin haklan konu- sunda daha ılımlı bir tutum içine girdiler \e yabancılar yasasında yabancılar lehine de- CDU/CSU SPD FDP Yeşılfer/Bündnis90 PDS NPD/Rep 7.6 70.4 1.4 16.9 3.2 0.4 Seçime katılmak istemeyen Kararsız Cevap vermeyen Toplam jMmmmmmmmummi - - 100.0 •33.8 ! 34^ 0.7 i 8^ 1.6 ; 0.2 5.0 İ 34.1 11.5 100.0 ğişıklik yapacaklannı. çifte vatandaşlığın yasallaşmasını sağlayacaklannı vaat ettiler. Peki Türk kökenli seçmenler ne düşünü- yorlar? Oylannı kime vermeyi tasarlıyor- lar? Bu konuyu da Türkiye Araştırmalar Merkezi bilgi bankasında bulunan 320 bin Türk hanesi içinden tesadüfi yontemle seç- tiğı 25 bin telefon numarasını arayarak bul- maya çalıştı. 1006 Türk kökenli Alman va- tandaşı ile yapılan gö- rüşmeler ilginç sonuç- larverdı. Tablodan da görül- düğü gibi. siyasi parti tercihini yapmış Türk kökenli seçmenler ağır- lıklı olarak Sosyal De- mokratlan (yüzde 70.4) veYeşilleri (yüzde 16.9) seçmeyi düşünüyorlar. Henüz karar vermemiş olanlann (yüzde 34,1) seçimlerde oylannı ter- cih yapmışlara benzer bir şekilde dağıtacaklan varsayıldığında SPD'nin oylannın yüzde 70'e yakın olacağı tahmin edilebilir. Sonuçta açık bir şekilde görünen o ki, Türk kökenli seçmenler. göçmenler lehine politikalar üreteceklerini. çifte vatandaşlığı yasallaştıracaklarını söyleyen partileri seçecekler. SPD'nin oylannın bukadaryük- sek çıkmasının bir diğer nedeni de. son zamanlarda bu partinin Türkiye-Almanya ve Türkiye-AB ilikilerinde daha akılcı bir tutum içine girmesi. Yeşil koalisyonu mu. FDP'nin ba- rajı aşması ve CDU-CSU blokunun kamuoyu yoklamalannı yanıltma- sı ile yine CDU- CDU-FDP ko- alisyonu mu. yoksa SPD-CDU- CSU'dan oluşacak büyük koalisyon mu? Bu çok bilinmeyenli bir denk- lem. Bilinmezlerden bırısi FDP. Hür Demokratlann barajın altında kalması, kapıyı bir ölçüde büyük koalisyona açıyor. Seçim sonrası. Yeşiller belli bir ağırlıkla parla- mentoya girseler bile, SPD özellik- le iş çevrelerinden büyük koalisyon konusunda cıddı bir şekilde baskı görecek. Sermaye çevrelerinin gön- lünde yatan aslan her zaman büyük koalisyon oldu. Geçen dönemde Kohl hükümeti pek çok yasav ı. eyalet temsilcilerinden olu- şan Bundesrat'ta(birtürse- nato) çoğunluğa sahip olma- dıgı için çıkaramadı. Özellikle vergi yasası SPD'nin engellemeleriyle Bundesrat'ta takıldı. Serma- ye çevreleri açısından bü- yük koalisyon Almanya'yı bir tür dikensız gül bahçesi haline getirecek altın anah- tardır. Seçimlerin bir diğer bilinmezı ise. PDS. Demok- ratik Almanya'nın yıkılma- sından sonra Doğu'nun ik- tidar partisi Sosyalist Birlik Partisı'nin (SED) mırasını devralan \e geçen dönem içinde gittikçe sosyal de- mokratlaşan bu parti. doğu eyaletlerinde hâlâ yüksek oranda oy alıyor. Hemen bütün partiler ta- rafından dışlanmasına rağ- men 1994 seçimlerinde par- lamentoya girmeyi başaran PDS. bu seçimde de aynı ba- şarıyı gösterırse. SPD-Ye- şiller koalisyonu ciddi bir sol muhalefetle de karşı laşa- cak. Ama aynı zamanda CDU-CSU muhaletetinin di- retmelenne karşı kimi ko- nularda bir müttefik de ka- zanmış olacak. Çok bilin- meyenli denklemin nasıl çö- züleceğini önümüzdeki gün- lerin gelişmeleriyle anla- yabileceğiz. Schröder'in 9 maddelik programı: •'Size SPD'yi seçmeniz için 9 neden gösteriyorum. 10. neden Kohrün kendisidir!" 1. Daha fazla işyeri. 2. Acil program: 100 bin yeni işyeri, gençler için daha fazla mesleki eğitim yeri. 3. Doğu'nun inşası usta işidir. 4. Almanya bilimin desteklenmesinde. araştırmada ve eğitimde her s^yi iki katına çıkaracaİc bir fikir ülkesi olacaktır. 5. Suç işleyenlerle, kara para ile, yasadışı mal edinilmesi ile, yasadışı işlerle ciddi mücadele. 6. Kadın politikasında yeni bir atılım. 7. Daha fazla vergi adaleti. 8. Sağlık alanında, hastalardan para istenmesine son. 9. Daha fazla sosyal adalet. SPD- Yeşilleri Kohl 'den seçmenler e ne bekliyor? Dış Haberler Servisi - "27 Eylül"de ülkemizin geleceği ile ilgili karar vereceksiniz. Seçilecek pariamento Almanya'yı 21. yüzy ıla taşıyacaktır. Almanya çok iyi bir atılıma hazırdır. Bunun içm sıkı birşekilde çalıştık. Atılım kapımızdadır. tşsizlikte azalma trendi yakalanmıştır. fiyatlar stabil hale gelmiştir. Faizler bugünkü kadar hiç düşük olmadı. Banş ve özgürlük içinde yaşıyoruz. Doğu'nun yeniden inşasındaki başanmız dünyaca tanınmıştır. ız ve ortaklanmız var. 27 Eylül'de seçim, ülkemizin bu güvenli yolunun devamı ile Kırmızı-Yeşil koalisyonunun Almanya'yı krize sürükleyecek yolu arasında olacaktır. Tek kelimeyle seçım. rizıko ile güvenlik arasında yapılacaktır. SPD. Yeşillerle koalisyon istiyor. Güç durumda kalırlarsa PDS'nin de yardımını isteyecekler. Yeni eyaletlerde bunu zaten yapıyorlar ve şımdi Batı'da da aynı şeyi denemek istışorlar. SPD ve Yeşiller tüm reformlan geri çevirmek niyetindeler. Geleceğimiz ve güvenliğimiz yalnızca CDU'dadır. Bu nedenle CDU'nun adaylan ve benim için oy kullanmanızı istiyorum." Kamuoyu yoklamaları. aradaki fark azalmakia birlik- te Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) hâlâ Hıristiyan De- mokratlar'dan 3 puan onde olduğunu gösteriyor. Öyle görünüyor ki. eğer bir sürp- riz gelişme olmazsa, küçük bir farkla da olsa SPD birin- ci parti olarak seçimden çı- kacak ve SPD-Yeşiller ko- alisyonu oluşturabile- cek. SPD- Yeşiller koalisyo- nunu hâlâ Doğu Alman- ya'nın çözülememiş prob- lemleri ile sıkıntılı bir Al- manya bekliyor. Eğer Sos- yal Demokratlar. Yeşil- ler'le birlikte iktidar olma- yı başanrlarsa. önlerinde- İci en büyük problem işsiz- lik. bir başka deyişle yatı- nmlann azalması. Gerhard Schröder. ekonomi konusun- da oldukça iddialı görünüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle