17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22EYLUL1998SAL OLAYLAR VE GORUŞLER Karadeniz Kıyılanndaki Kıyım! Prof. HANDE SLHER / Prof. ESAT SUHER # 0 zgündoğave kültür var- O lıklarının zenginliğine bağlı olarak. özellikle Doğu Karadeniz bölge- sınde turızm etkinlikle- rininözendirilmesi gün- demde>eralma\abaşladı. Budurum- da.birvandan yerel yönetim ba> ındır- lık etkinliklerı. öte yandan merkezi yönetim turizm özendirmeleri altında ve ısrarla yürütülen özelleştirme sü- recınde. Doğu Karadeniz yaylalan- nındavakın birgelecekteyapılaşarak yıtinleceği kuşkusuna düş.tük. Bö>- lece. dünya gözü ile belkı de bizier ıçin artık son kez olarak. o eşsiz güzellik- leri bır daha yaşamayı hedefledik. Yaklaşık 2700 km bir kara yolu iz- lemesiyle yaptıgımız bu gezınin izle- nimlerini çevremize aktarmayı plan- lamıştık. Ancak. l Eyliil I998günlü Hürrivet gazetesınde Bav ındırlık Ba- kanlığı sayin müsteşar yardımcısı ıle Sinop ilı Gerze ilçesinin sayın bele- diye başkanının vol genişletme tutku- lanna yönelik olmak üzere, Gerze'nin özgün kültür \ arlıkları \e kimlik öğe- leri olan bitişık düzen iki katlı sevım- li konutlar için, 'onlan yıkmakya da yakmak' seçeneklerı arasında bir se- çimle yol genişletmesi sorununa çö- züm aramaları haben (hha-Sinop) bu yazmadüşüncesıne i\me kazandırdı. Karadeniz v öresinde bayındırlık ve turizm etkinliklerıne karşı olduğumuz asla düşünülmesin. Ancak ülkemızin tüm bölgeleri ve yerleşmelerinde ol- duğu gıbi. Karadeniz bölgesı ve yer- leşmelen de, doğal insansal (beşeri) veyapılaşmaçevrelerine ilişkin özel- liklere ve onlara kimlik veren avırt edici niteliklere sahıptir. Bu bağlam- da. gelıştirılecek planlama-düzenle- me çalışmalannın hedefi. bu özellık ve niteliklerin yitınlme^ini değil. ko- runmasını hedef almalıdır. Ülkesel, bölgesel ve yerel ölçekte önemli bir bayındırlık etkinlığı olan Doğu Karadeniz ulaşım projesinin bölgede turizmi özendirmesi hedefle- nirken acaba turizm üzerinde etkisi olumsuz mu olacaktır? Yerleşmelerin tarıhsel gelişme sürecinde kazanmış olduklan kültür varlıklannın korunma- sı v e eşsiz doğal çevre varlıklannın bu yapım içinde yitirilmemesine ne ka- dar özen gösterilmektedir? Çünkü ru- nzmi geliştiren asla ulaş.ıma hız kazan- dınlması değildir. Ülkemizde turizm etkınliklerinı doğal çev renin özgünlü- ğü. zengınliği ve tarihsel gelişme sü- recinde kazanılmış olan kültür varlık- lannın tanıklık yaptığı çoklu kültür var- lıklan. kentlerimizin eşsiz yerleşme do- kusu ve taşıdığı gizemlerdir. 26 yıl önce 1972 yılında Karadeniz fcıyı yolu gündeme geldiğinde İTL Mimarlık Fakültesi Şehircilik Ensti- tüsü yay ın organı olan derginin ulaşım özel sayısında. 1972 1. 'IJIaşımınsa- dece belirli noktalar arasında en u\- gun baglantıv ı sağlamakolmadığı. yer- leşmelerin sadece yol-ulaşım gereksi- ninıinin karsılanması da olmadığL ula- şımın, kesinlikle. yerleşme sisteminin bir öğesi ve sistem içinde bir hizmet alt yapısı ve donatımı olduğu' belirtile- rek Karadeniz sahıl yolu bağlantısına önemli yer verilmiş. çizim ve fotoğ- raflarla Samsun-Hopa arasındaki yer- leşmelerin ıçınden geçerek onlann kı- yıya baglantısını. deniz ile iç içe ya- şamalannı zedeleyecek birkentlerara- sı transit hız yolu uygulamasının ge- tireceğı tehlıke ve sakıncalar vurgu- lanmış. konunun geniş kapsamlı bir planlama çalışması içinde geliştirilme- si savunulmuştur (Suher, 1972). 26 yıl sonra somutlaşarak uygula- maya konulmuş olan projede degene kıyı yerleşmelerinin durumunun göz ardı edilerek sadece iki nokta arasının en ekonomik biçimde bağlanmasının temel hedef olarak alındığı görülmek- tedır. Kentler arası bu transit hız yo- lu. ekonomik ve hızlı bir çözüm ola- rak. kıyı çızgisinden birdolgu ile uy- gulanmaktadır. Bu durumda hız yolu kıyının tüm doğal varlığını ortadan kaldırmakta. yerleşmeler ile kıyı ara- sındaki olması gereken vaya baglan- tısını zedelemektedir. Yerleşmelerin kıyıya alt ya da üst geçitlerle bağla- nacağı varsayılsa dahi. bozulmuş kı- yı güzelliği. ortadan kaldırılan doğal yeşil örtü dolgulandı. Ortaya çıkacak deniz derinliği yanı sıra, hızla seyre- den kamyon. TJR, binek arabası gü- rültüsünü başı üzerinde duyumsayan turistin Doğu Karadeniz"e rağbeti azal- maz mı? Yaylalar, Gümüşhane. Bay- burt yönünde yol yapımı için dina- mitlenerek devrilen yamaçlar. katle- dılen doğa. taş çıkanmı zorlanınca. o haliyle terk edilen dev boyutta taş ocakları. turızme rağbeti arttınr mı? Samsun-Hopa arasında yaklaşık 500 km.'ye yakın bir yol, sadece teknik bır çözüm olarak deniz kenannı takip eden bir prototip yol olursa Karade- niz"in özgün. kıvrak kıyı varlığınaay- kın bir durum getirilmiş olmaz mı? Bu prototip standart hız yolu. o yörenın doğal. beşeri ve insan eliyle in>a edil- miş çevresine yabancı bir öğe olacak- tır. Böylecedoğal kıyı güzelliği birmü- hendislik teknik uygulamasına feda edilse de yaylalara ulaşım kolaylaşa- cak denebılir. Eğer yaylalar kaldıysa. Hiç bır plan kararına dayanmavarak parsellenmiş arazide özensiz binalar Ayder ve Üzungöl yaylalarını kapla- maktadır. Ayder Yaylası'nda. umut verici. çevresı ile barışık. uyumlu sa- dece tek bır tesis henüz yapım halin- dedir. Diliyoruz ve inanıyoruz kı bu özenlı bina. varolan bınaların sağlık- laştınlmasıvegelecekbinayapılan için öncü ve özendirici olsun. Karadeniz y öresinde, geleneksel ko- nutmimarisinintüm verimli veolum- lu mırasına karşın. bugün yapılaşmış çevrenin en olumsuz öğesi. herhalde. sahilde. vadide. yamaçta. tepede. ır- mak kenarında nerede olursa olsun çok katlı yapılaşmalarıyla özensiz ve çevreye uyumsuz konut bloklarıdır. Sahil volu üzerinde Samsun'dan Ho- pa'vakadar7 -8katlı konut dizileri ile bir duvar oluşmuştur. Hız yolu yapı- mı sonucunda. vol dahadagenişlemiş olacağı için bu binalann malıklerinin kat artımı isteminde bulunmaları ka- çınılmaz olacaktır. Ordu'da fındıklar sökülmekte. ko- nut blokları yükselmektedir. Trab- zon'da Atatürk Evi'ne çıkarken. ina- nılmaz boyut ve yoğunlukta konut bloklan tepenin doğal örtüsünü ve yo- lun gızemıni ortadan kaldınnıştır. Ata- türk Evı'nın mütevazı ölçeğinı örten bu yapılaşnıa, günümüzde üstünlüğü ekonomik güçle ve gösterişte arayan davranışbiçimıniyansıtmaktadır. Ka- nımızca. bu tepe asla genel bir plan- lama düzenı ve yerieşme ilkeleri bağ- lamında. Atatürk Evi için bir çev resel koruma alanının yaratılması bilinci içinde planlanmamış, sadece her yer imara açılmıştır. Bu plansızlık durumunu en iyı yan- sıtan bir başka gösterge. ağustos ayın- da Batı Karadeniz"de olduğu kadar Doğu Karadenizde deyağmurlar. taş- kınlar. seller sonucundaki felaketler- dir. Bu bü> ük kayıplann nedenlerinin taşkınlar için hiçbırönlem alınmadan. akarsuya yanaşma mesafesı gözetilme- den verilen imar ve ıskân müsaadele- ri olduğu göz ardı edilmemelidir. Son nokta: Gerze 1 Eylül 1998günlübasındayayım- lanan ve Gerze de yol genişletilmesi- ne ilişkin çözüm önerilerı bu durum- da son noktayı oluşturmaktadır. Ha- bere göre. belediye başkanı "tarihiev- ler vü/ünden volları genişletemivo- rum. Evleri de tarihi olduğu için yıka- mıyorum" bıçımınde bir durum de- ğerlendırmesı ıle vakınmış, Bayındır- lık ve İskan Bakanlığı müsteşar yar- dımcısı da "Yıkamıyorsan ozamanya- karsın" diyerek v anıtlamıştır (hha-Si- nop). Yerel yönetim ve merkezi yönetim ılgılı veyetkililerininsergilediğibutu- tunı. planlama. kent planlama. mimar- lık. kentsel tasarım alanlarında öğre- nimi bılimsel yönterni tümüyle redde- den bir tutumdur. Öğretime ne gerek var? Kültür varlıklarım. doğal varlık- lan korumanınneanlamı var°Biryık- ma emrı ver gitsin. Bu tutum yüz\ıllar önce Roma'da .NeroıTun uvguladığı bırrutumdur. 21. yüzyıla girerken böylesine buvruk- larlageliştirileceği sanılan uygulama- lar ise günümüzde ancak şaşırtıcıdır. inanılmazdır. Bu yıkmak. yakmak yerine Ger- ze'deki bu çok sevımli sokak ve çev- resini yayalaştırmak \e bö>lece Ger- ze'nin öbür yerleşmelerden ayırt edi- ci niteliği olarak. bu kimlik öğesinin korunmasına vardımcı olacak çözüm seçeneği olarak hiç düşünülmedi mı'7 Yolu genişletmek yerine bır başka se- çenek yol neden planlanmıyor? Bu konutların yolun iki ucunda 4. kat ola- rak son dönemdey apılması. bizlere za- ten bir tehlıke ışaretı olarak görülmüş- tür. Sonu böylece geldi. Sonuç Eşsiz doğal çev revarlıklan vekent- lerinin tarihsel gelişme sürecinde ka- zanmış olduğu kültür varlıklarıvla. Karadeniz yerleşmeleri. özgün karak- teristlikleriyle. avırt edici nitelikleny- le kent kimliği öğelenne sahıptir. Kent planlama çalışmalarında, bayındırlık etkinliklerinde. turizmi özendinci et- kinliklerde bu öğeler belirleyici ol- malıdır. Aslakaybedılmemelidir. Kent planlama bir kent hizmetidir ve bu bağlamda kamu vararını gözetir. Ka- mu görevlılerinın ölçütü de (krıteri de) kamu yararıdır. Kent yönetiminde görevlilerın ka- mu yarannın saptanmasında ve kamu vararının belirlenmesinde en büyük yardımcısının yönetime yöneltilen bu>Tuklarya da baskılardeğil. kent hal- kının kararlan olacağı asla unutulma- malıdır. Kent plancısı ve kent yöneticileri- nın görev lerindeki başanlannın anah- tarı. kentlerıni sevmek ve kent halkı- na değer vermekle başlar. ARADABtR TUFAN ALPAT Emekli Devlet ve YargıYargı yılı 7 Eylul Pazartesi gunü başlamış bulunuyor. Bu nedenle her kesımden çok soz söylenmıştır. Genel- de tekrarfanan söz yargı bağımsızlığı, yatgıç güvence- si ve yargının ışlerliğı üzennedır. Güvenc©-(taMBp|t) ve bağımstztık öncelikle o görev- deki kışılerin vicdan ve karakter yapılan ile ılgılıdır. Vıc- dan, ahlak üstünlüğü, bılgi, kültür sahibı olma gıbı ın- sanı insan yapan meziyetleri karaktennde taşıyan kışı- ler için en büyük ve ılk temel güvence ve bağımsızlık gereksınımlerinin yasal güvence altına alınmasıdır. Bu da devlet olmanın ilk gereklerindendır. Devlet bağım- sız, özgür ve mılli, vatanı bütünlük ıçındeki bir kavram- dır. Fıili bır güç ve varlıktır. Bu vartık ne denlı hukuk sis- temi üzerıne kurulmuş ise devlet o derecede güçlüdür, başanlıdır ve o ülke insanlan o derecede huzurtu ve mut- ludur. Ülkemizde bu mutluluğun ve huzurun ölçüsü nedir? Pek parlak olduğu söylenemez. Büyük ıdeallerle ve bu- yük Atatürk'ün en büyük eseri olarak adlandırdtğı Tür- kiye Cumhunyeti büyümekte, yenı hedeflere doğru koş- makta ve ılerlemektedir. Fakat ne yazık kı siyasal par- tilerın "Türkıye Cumhuriyetı laik, sosyal bir hukuk dev- letidir" ılkesı doğruttusunda içtenlikle ve birlik halinde. uyum içinde üst düzeyde işbirlikleri, gönül birlikleri ol- madığı için ılerleme. çağa uygun yapılanma gerektiğı hız ve ölçüde olmamaktadır. İktıdar partılerınde genel- likle parti yandaşlanna ış ve görev verme eğilimi bir tut- ku şeklinde devam etmektedır. Onceki yıllarda bir Adalet Bakanı bazı görevlere ken- dı yandaşlannı atadığı yolunda ıfadeler kullanmıştı. Bun- lar devlet ıçın zararlı takdır ve tasarruflardır. Göreve eh- li getirilmeli ve onda sakıncasız vatandaş olma yetene- ği yeterli bulunmalıdır. Günümüzde yargıdan şıkâyetçoğalmaktadır. Bazı maf- ya grubu birçok yargısal işte yargı yenne geçmektedır. Yargı bazı davalan halletmekte. duruşmaları ıdarede etkin olamamaktadır. Sanıklar, taraflar birbırıne saldır- makta, mahkeme heyetıne kadar söz ve fiili saldırı te- şebbüsu, televizyonların haber bülteninde sıkça görül- mektedir. Cezaevinden dışarıya talımat verilerek cinayet ışle- tilmekte, cezaevi faksından Adalet Bakanı'na ve dev- lete hakaret ve tehdit yağdınlabilmektedir. Burada Sayın Başbakan'ın "devlet gibi devlet ol- ma " sözü hatırlanmaktadır. Gerçekte devlet gibi dev- let olsa bunların hıçbiri olmaz. Gerçek hüvıyetınde bır devlette ve onun yönetimin- de böyle olaylar olmaz. Gerçı suç oranı srfırlanamaz ama, devlete kafa tutmalar. devletin gücünü aşan eylemle- re girişmek bu kadar fazla olmaz. Burada kusur devle- tin varlığı değildir. Devleti devlet gıbi yönetmeyen siya- sal iktidarlarındır. Ümit edilir ki bu yanlışlar düzelecek ve özlemini çek- tiğimız devlet olma yoluna gıdilecektir. Bu yolda olum- lubelirtilergörülmektedir. Ulusbunuistemektevebek- lemektedir. Devlet özel sektörün gelişme, büyüme hı- zını da aşmalı ve öne geçmelıdir. Türkiye Cumhuriyetı. Türk ulusu buna layıktır ve bunu başaracak güç ve ira- dededir. Demokrası ve hukukun üstünlüğü ılkesı. ça- ğın gereğı. insanlığın onurudur. Türk ulusu. ulus olarak. tarihi geçmışı olarak bu onurun sahibidır ve daha faz- lasına da layıktır. Yargı dış güç olan mafya. çete gıbı grupların ve mah- kemelerde duruşma ıhlallerının hızla yok edilmesı dev- let olmanın ilk gereklerindendir. Aksi halde yargı yetki- stni kullanamayan. bu yetkisıni devlet ve yasadışı güç- tere bırakan. yargılama safhasında etkısız kalan devlet. devlet olma hakkını ve vasfını kaybeder. Bunlar devlet olmanın esaslı unsurlarıdır. Nemelazımcıhğa, cıddiyet- sızliğe terk edilemez. Mevcut yasalar bunu sağlayamı- yorsa yeni tedbırlen ıçeren yasalar çıkarılmalıdır. Adlı zabıta her zaman konuşulur. Üzerinde durulma- lıdır. Adlı işlev tek elden yönlendirılmelıdir. Bir kısmı po- lise, C. savcısı nezaretinde olsa bile bırakılamaz. Adli görev yapan polisın kendisi de C. savcısının yönetimin- de yani emrınde olmalıdır, yanı özlük hakları C. savcı- larına bağiı bulunmalıdır. Bu, yargıya hız ve daha fazla becerı sağlayacaktır. Özveri ıle çalışan ve başanlı olan bır kısım emniyet mensubunu da burada takdirle anmak vicdani vecibe- dir. Fakat genelde yargı hazırlığını bir elde C. savcıla- nnda toplamak pratık ve hukuksal açıdan elzemdır. Adil ve başarılı yargı devlet o\manın ilk şartıdır ve devlete vartık kazandıran, devleti içte güçlü, dışta say- gın kılan önemli sebeptır. Memurlann Yargılanması Hakkmdaki Yasa MEHMET ALDAN / Emekn Vaiı 1 913 tarıhlı Memurin Muhakematı Hakkında Kanun"u Muvakkat (MMHK = MemuriarMMgplSma- sına ilişkin yasa) üzenneyapılan eleştiriler, son yıllarda y r oğunluk kazanmıştır. Bu yazımızda önce. bu yasaya ilişkin görüşlenmizi belirtecek. son- ra da yeni yasa tasansı hakkındaki düşünce- lerimizi açıklayacağız. Memurin Muhakematı Hakkındaki bu ya- sanın 1. maddesine göre. memurun görev in- den doğan veya görev inin yerine getirilmesi sırasında işlediği suçlardan dolayı yargılanma- ları. belli koşullarda adliye mahkemelerine aittir. Bumaddehükmü,657 Sayılı Devlet Memur- lan Kanunu ile doğrulanmış, 1982 Anayasa- sı'nın 129. maddesinin son fıkrası ile de ana- yasal bir temele dayandınlmıştır. Yönetsel bağımsızlığın korunması, kamu görevlilerine huzurlu bir çalışma ortamının sağlanması ve devlet işlerinin kesintisiz yürii- tülmesi zorunluiuğu, bu yasanın gerekçesinı oluşturmuştur. Bazı fiillerin özellık ve gizli- lik arz etmesi de, yönetsel bir soruşturmanın nedenleri arasındadır. Buna karşılık bazı hukukçular. bu yasanın Yargı Birliği'ni. Erkler Aynlığı'nı ve Eşitlik llkesi'ni zedelediğini ilen sürmekte: yasanın kaldınlmasını önermektedirler. Değerli birhu- kukçumuz. benzeri bir yasanın yalnız ls\ıç- re'de uygulandığını: bunun da bu devletin fe- deratif yapısından kayTiaklandığını ileri sürmek- tedir.(*) Bazı köşe yazarlanmız da bu eleştirilere ka- tılmakta: zabıta olaylan başta olmak üzere bir- çok usulsüzlük ve yolsuzluk olayının bu ya- sadan doğduğu savını paylaşmaktadırlar. Hemen belirtelim ki. MMHK uyannca ya- pılan yönetsel soruşturma. vargı niteliği taşı- madığına ve yasanın I. maddesinde yargılama- nın adliye mahkemelerine ait olduğu açıkça be- lirtilmış bulunduğuna göre. söz konusu yasa- nın. Yargı Birliği ve Erkler Aynlığı ilkelerine aykın düştüğü söylenemez. ' Kaldı ki MMHK. Ceza Muhakemeleri Usu- lü Hakkındaki Kanundan aynk tek yasa da de- ğildir. Memurluk hiyerarşisındekı konumları veya görevlerinin özelliğı nedenlcriyle bazı kamu görevfejJBCPcjnde. özel soruşturma hü- kümleri sevlf^mrnTştir. Burada özelraEreTUirgulanması gereken bır rrusus. MNTHK'nîn k";rpsamına giren suçların. sanıldığı kadar çok olmadığı ve toplum düze- nini bozacak bir nıtelik taşımadığıdır. MMHK, kamu görev lisine verimli birçalış- ma ortamı sağladığı gibi. şıkâyetçi hukukunun korunması yönünden de bazı güvenceler ge- tirmiştir. Şöyle ki: yetkili kurullarca memurun. men'ı muhakemesine karar verilmesi duru- munda yasa. şikâyetçiye ve sanık memurun ami- rine, bu karara karşı. idare Mahkemelerine ve Danıştay'a itirazdabulunma hakkını tanımak- ta: ayrıca. kararın kendılığinden adı geçen mahkemeleregönderilmesini zorunlu kılmak- tadır. Böylece. sanık memurun kayınlması ön- lenmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin MMHK"ye iliş- kin görüşleri olumludur. Yasanın iptali için bu mahkemede çeşıtli tarihlerde açılmış olan da- valararkaarkavareddolunmuştur. Danıştay da aynı görüşleri savunmaktadır. Imparatorluk dönemınden kalan biryasanın, büyük bir değişıklığe uğramadan bugüne ka- dar uygulanabilmesi. bu yasanın ülke gerçek- lerine uygunluğunu göstermiş bulunmakta- dır. Ancak. aradan geçen yüzyıla yakın bir sü- rede. beliren gereksınimlere göre yasanın de- ğiştinlmesine gerek duyulmuş \e 1982 Ana- yasasf nın 129. maddesinin son fıkrası bu de- ğişikliğin dayanağını oluşturmuştur. Sözü edi- len fıkra şöyledir: "Memurlarvediğerkamu görev lileri hakkında. işledikleri iddia edilen suçlardan ötürii ceza kov uşturulnıası açılma- sı. kanunda belirlenen istisnalar dışında, kanu- nun gösterdiği İdari Merci'nin iznine bağlı- dır." Memurlann ve kamu görevlilerinin ban suç- lannın somşturulmasına ve kovuşturulması- na ilişkin yasa tasansı: Tasannın getirdiğı de- ğişiklik ve yenilikler. aşağıda sıralanmış ve bu konulardaki görüşlerimiz açıklanmıştır: Yasanın amacı. I. maddede şöyle belirlen- miştir: "Bu kanunun amacı, memur ve diğer kamu «örev lilerinin. görev lerine ilişkin bazı suçlanv la ilgili soruşturma ve ko\ uşturma usul- lerini düzenlemektir." Görüldüğü gıbı tasan, görev sırasında işlenen suçlan kapsamı dışı- na çıkarmıştır. Bu düzenlemeyi gerçekçi bulma olanağı yoktur. Çünkü bu takdirde. bazı fiillerin gö- rev le ılgılı olup olmadığı hakkında. yönetim katlanvlayargı mercilen arasında sürekli uyuş- mazlıklanndoğması kaçınılmazdır. Mevzuatı- mızda, görevle ilgili suçların vanında, görev sırasında işlenen suçlan da özel soruşturma- ya bağla\an vasal hükümlerin varlığını bura- da anımsamak yerınde olur. Tasannın 4. maddesi ile şıkâyette bulunu- lan memur hakkında soruşturma ve kov uştur- ma izni vermeyetkisi kaymakama. valiye. ba- kana ve başbakana tanınmıştır. Konulann uz- manlarından oluşa'n yönetim kurullarına ve merkez kurullarına tanınmış olan vetkilerin. bu kurulların başkanlanna devnnin yerinde- lığini savunma güçlüğü ortadadır. Bu düzen- lemenin. anavasanın 129. maddesinin son fık- rasındakı "idarimerci'deyiminin 'idarimakam' anlamında bir voruma dayandınldığı anlaşıl- maktadır. Ovsa, idari merci deyimi. karar ver- meye yetkilı kurullan da kapsamaktadır. Bu nedenlerle. kovuşturma izni verme yet- kisinin. yine sözü edilen kurullara bırakılma- sı. hem hukukun gereğı hem de daha sağlıklı bir karar v ermenın koşuludur. Tasannın "'. maddesi. soruşturma ilegörev- lendirileceklerin denetim elemanlarından. programlannda hukuk dersleri bulunan fakül- te veyüksekokulçıkışlı kamu görevlılenara- sından seçilmesı esasını getirmiştir ki, yerin- de bir hükümdür. Sonuç olarak memurun. görevinden doğan ve görev ın verine getirilmesi sırasında işledi- ği ileri sürülen suçlarından dolayı. yönetsel birsoruşturmaya bağlı tutulmasını uygun bu- luyor; yasa tasarısında. yazımızda önerilen değişıklıklenn yapılmasını. bu aradayasa kap- samının daraltılmasını ve soruşturma için bel- li bir sürenın saptanmasını öneriyoruz. <*) Sıımi Selçuk fDoçent Dr). Memur Yargı- lanması Hakkında. Istanbul Ocak 1997 , s. 61. 149. 155-156. 164. Eskisi 2 0 milyon yenisî BekoJ Markası ne olursa olsun çalışır durumdaki eski çamaşır makinenizi 2 0 ITIİlyond sayıyoruz. ÜIÛN-MODU I OTOMATk CAMASB MAKİNE1Uİ H I 8KT-Ö12C IZPns»1 1 «OOPHJ I Kr-23iic urngMp sooocv» 1 BKY-Z6T2C !2ftcg»n 80C*vir »yai4> urapM raon* S!2» \lftagm SOODo* BKV-272OC TBfagm lOHIMr 6KT-Z820Î 20PmjBm !O00Dwr I KY-Z224> 24FıosaRi IIOODm I KY-3055 * 55Prcjwr '30C3T.- I BKY-3I00A lOOPnsran MX0evırEİ«sw* I KY-30«t <0Pwgı»T I0CO.T usjmm 61000 OOC IS2.000000 2250000» 2 » 700 000 «-6O0H00 112.000000 114.800.000 I2S5OO0CC ISKCOOO uj.roooco 162-000 OOD 195 000.000 205000000 2JO.OO00O0 229TO0OC I. SECENtK !l td) 2O0O000C 21«000O 22-920 000 İ47M00C 2S370DOO 27 7IO00O »540000- 37-230000 3&25CSOO 40800000 4: 5"TJ KCI 19520000 22J400CO 22-920 00C 247KO0C 25370 000 27.710a» 30940 330 37-230ÛOC 36 25OO0C 4O8D0O00 138.920000 I57J0B0O00 160440 000 ınmm ;T7 5«0OO 1939700» 21658)1300 ıte 610000 267 '50 000 285600-000 ; ; " 5ÛO :oc 118.920.000 137OBOOOO 140.440000 153.180.000 157-55OJIOD 173.770000 I96JB0O00 2404MOOO 247750000 265600000 277 500 nr» 2. SIÇIHIK (1*91 »IMOİT 20 000 000 21440000 22920000 24/40000 25 370000 27 710a» 30940 000 J7ZK000 3825OOO0 4û2C0OO t6J80JX0 16930000 I82MO00 18 740M0 20-4TO00O 2236CO0C 2/500 000 28 250000 30140000 151580000 17i «0.000 İ75290000 [89170000 194 030000 211940X00 2K68C0C0 2M73OO0O 2^2 500 000 312060 000 I3I.5SMOO 151660.000 155 «70 000 I » 1703300 174030.000 191.949.000 2'66BO.OOO 264-730X01) 271500-000 2920600110 "'- >' "u; 3. SEÇENEK 11*12) IAI 12 TAJütl 20 000000 11440.000 22 920000 24 740000 25 370000 27 7IOJJ» 3C 1*000 37230000 38 250 0CC 40600000 12230 00C 13860.000 4 l&COGC 15280000 15 6^0 000 17 120000 19 ı ıDOOO 23,000500 İ3 63CO00 25-1X050 166 7600» 1S8760000 i9:s»ocoo 208 100000 2I34I0O00 233 15OJ30O 2S0 26O0O0 313J30a» 3218 COOC 343200000 146 J60000 I 168-760010 I 172^40000 I 188100000 I 193.410000 [ 213150000 240 26O0OC I 2932JOOO0 I 301İ1O000 I 323 200000 I • »ooo I . fyygF ne uygun olmak yapılmakndtr • FSyıtfars KOV oVtftSoSr • Vergi ve bandroi oranteonda olabite<ek değijikitklerfiyatlars»ymn yaMttıhr » Tatepier stok vs iiretim efa* ' mklan oMıtimdt kitşıtanacaktır • Urünler perakendç wtıj noktahnnds tedim vdihoktir • Perskende seviyede pepnat düfüMük&n sonra KOV dahil. tü ürijid f+S'cö % S.S 1*9"da% 1,2, 1*%l'de % 8.01±%10 totenmb) vade fsrkt oygulmmtştıt • ftfailarnmz Türtliratıdır Tûm ümntenkki flvatlat B r a « . « PENCERE Değişen... Kim imam olmak ister?.. Benliğini bütün ömrünce dine. diyanete, ibade- te, riyazete vermek isteyene saygı duyulur. Eski- den elini eteğini bu dünyadan çekerek kendisini öteki dünyaya adamış olanlar arasından veliler yetişmiştir; ama, ermişlik tarihin yaprakları ara- sında kaldı. Islamda imamlığın özel biryeri yok!. Erişkin her erkek sırası düştüğünde imamlık yapabilir; bu gö- rev için imam-hatip okulundan diploma almak gi- bi bir kural geçerli değil... Soruyu şimdi yineleyelim: Kim imam olmak ister?.. Eskiden çocuklara sorulurdu: - Büyüyünce ne olacaksın?.. Kimisi. subay, kimisi doktor, kimisi mühendis, kimisı avukat olmak isterdi; zamane çocukları ye- ni hevesler taşıyorlar; bilgisayar mühendisi ya da işadamı olmak isteyen var; ama, siz hiç imam ol- mak isteyen çocuğa rastladınız mı?.. Çocuk, imam- hatip okuluna, imam olmak için değil, savcı, yar- gıç, polis, kaymakam, vali olmak için gidiyor ya da gönderiliyor; laik Türkiye Cumhuriyeti'ni din devletine dönüştürme planının bir süreci yaşan- dı. Peki, bu süreç noktalandı mı?.. • Gazetelerde bir haber: "Imam-hatipler gözden düştü." Sekiz yıl zorunlu eğitim yasasıyla yatağı değiş- tirilen milli eğıtimde imam okullarına ilgi birdenbi- re azalmış; istanbul'da 24 imam-hatip lisesinde 4 bın kişilik yer olmasına karşın 350 kişi başvur- muş... Laik cumhuriyetı yıkmak yolunda kırk yıldan be- ri devlet eliyle yürütülen planlı programlı yatırım, ancak 28 Şubat uyarısıyla durdurulabildi. Bir dönüm noktasıdır bu!.. Laikcumhuriyetin geleceği nasıl kurtarılabilir?.. Milli eğitimin temel ilkesi özenle uygulanacak; Öğ- retim Birliği Yasası sürekli olarak geçeıii kalacak; imam-hatip liseleri meslek okulu niteliğini koruya- cak; temel öğretim kurumlarına dönüştürülmeye- cek... Yetermi?.. • Çok değil bir buçuk yıl önce, Türkiye bir felake- te doğru sürükleniyordu. Irtica, iktidar olmuştu. Hoca, Bacı'yı koluna takmış, devleti anayasal düzenin dışına kaydırıyordu. Bugün Hoca'ya siyaset yasak.'.. Ama partisi serbest. Tehlike silindi mi?.. Türkiye dinci siyaseti besleyen bütün kaynak- ları kurutmak zorundadır. Irtica; servet-sefalet çelişkisinin derinliğinden besleniyor; yolsuzluk. rüşvet. namussuzluktanyı- lan ve bu dünyadan umudunu kesen yurttaş din- ciliğe sığınıyor... Bu kısır döngü aşılmalı... • Politika din dışında yapıldığı zaman ülkeye de- mokrasi gelebilir; tarikatlarla, cemaatlerle politika yapılan bir toplum çağdaşlığa erişemez. islam dünyasının demokrasıden uzak yaşama- sı dincilikyüzünden... Dinciye hayır, dindara evet.. Dindara saygı, dinciye nefret.. • • * # H o teI M er i Ö L U D i N I 2 " Tatildeki eviniz " Doğru secim, i/i secim * Herşey dahil .herkese uygun fiariar. * Kış döneminae de hizmefinizdedir. Rrv. Tel:0.252.617OO01-08Fax:617 0O 10 internet:http//www.hotelmeri.com.tr E-Mail:hotelmen'(i hotelmen.com tr KONGRE DLTURUSU Derneğimizin oiağan genel kurul toplantısı (kongresi) kesin olarak V E> lül 1998 Pazargünü saat 13.00"te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Cağaloğlu'ndaki konferans salonunda yıllık aidatını ödeyen üyelerle yapılacaktır. Türkiye'mizin bugün içinde bulunduğu koşullarda. bu toplantıya katılmak. her Atatürkçü için kaçınılmaz bir görev dir. Bunun bilinci içinde olduğuna yürekten inandığımız ve Atatürk devrım ve ilkelerine gönülden bağlı siz sayın üyemızin. kongremize katılmanızı bekler. sav gılar sunanm. Genel Başkan Av. Kâmran Baran GÜNDEM: 1- Açılışvesaygıduruşu,2- Başkanlık Divan seçimi, 3- Yönetim-Muhasebe-Murakabe raporlannm okunması, 4- Tenkitler. 5- îbra. 6- Seçimler. 7- Dilekler. 8- Kapanış. ÜCRETSİZ TÜKETİCf DANtŞMA HAni 0800 261 85 15 8EKO L£(CES(Z TEMİZLfK SERVİS HAHi 0212 212 09 60) İf.faekoticaret com.tr Sir dünya markası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle