Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22EYLUL1998SAL
OLAYLAR VE GORUŞLER
Karadeniz Kıyılanndaki Kıyım!
Prof. HANDE SLHER / Prof. ESAT SUHER
# 0 zgündoğave kültür var-
O
lıklarının zenginliğine
bağlı olarak. özellikle
Doğu Karadeniz bölge-
sınde turızm etkinlikle-
rininözendirilmesi gün-
demde>eralma\abaşladı. Budurum-
da.birvandan yerel yönetim ba> ındır-
lık etkinliklerı. öte yandan merkezi
yönetim turizm özendirmeleri altında
ve ısrarla yürütülen özelleştirme sü-
recınde. Doğu Karadeniz yaylalan-
nındavakın birgelecekteyapılaşarak
yıtinleceği kuşkusuna düş.tük. Bö>-
lece. dünya gözü ile belkı de bizier ıçin
artık son kez olarak. o eşsiz güzellik-
leri bır daha yaşamayı hedefledik.
Yaklaşık 2700 km bir kara yolu iz-
lemesiyle yaptıgımız bu gezınin izle-
nimlerini çevremize aktarmayı plan-
lamıştık. Ancak. l Eyliil I998günlü
Hürrivet gazetesınde Bav ındırlık Ba-
kanlığı sayin müsteşar yardımcısı ıle
Sinop ilı Gerze ilçesinin sayın bele-
diye başkanının vol genişletme tutku-
lanna yönelik olmak üzere, Gerze'nin
özgün kültür \ arlıkları \e kimlik öğe-
leri olan bitişık düzen iki katlı sevım-
li konutlar için, 'onlan yıkmakya da
yakmak' seçeneklerı arasında bir se-
çimle yol genişletmesi sorununa çö-
züm aramaları haben (hha-Sinop) bu
yazmadüşüncesıne i\me kazandırdı.
Karadeniz v öresinde bayındırlık ve
turizm etkinliklerıne karşı olduğumuz
asla düşünülmesin. Ancak ülkemızin
tüm bölgeleri ve yerleşmelerinde ol-
duğu gıbi. Karadeniz bölgesı ve yer-
leşmelen de, doğal insansal (beşeri)
veyapılaşmaçevrelerine ilişkin özel-
liklere ve onlara kimlik veren avırt
edici niteliklere sahıptir. Bu bağlam-
da. gelıştirılecek planlama-düzenle-
me çalışmalannın hedefi. bu özellık
ve niteliklerin yitınlme^ini değil. ko-
runmasını hedef almalıdır.
Ülkesel, bölgesel ve yerel ölçekte
önemli bir bayındırlık etkinlığı olan
Doğu Karadeniz ulaşım projesinin
bölgede turizmi özendirmesi hedefle-
nirken acaba turizm üzerinde etkisi
olumsuz mu olacaktır? Yerleşmelerin
tarıhsel gelişme sürecinde kazanmış
olduklan kültür varlıklannın korunma-
sı v e eşsiz doğal çevre varlıklannın bu
yapım içinde yitirilmemesine ne ka-
dar özen gösterilmektedir? Çünkü ru-
nzmi geliştiren asla ulaş.ıma hız kazan-
dınlması değildir. Ülkemizde turizm
etkınliklerinı doğal çev renin özgünlü-
ğü. zengınliği ve tarihsel gelişme sü-
recinde kazanılmış olan kültür varlık-
lannın tanıklık yaptığı çoklu kültür var-
lıklan. kentlerimizin eşsiz yerleşme do-
kusu ve taşıdığı gizemlerdir.
26 yıl önce 1972 yılında Karadeniz
fcıyı yolu gündeme geldiğinde İTL
Mimarlık Fakültesi Şehircilik Ensti-
tüsü yay ın organı olan derginin ulaşım
özel sayısında. 1972 1. 'IJIaşımınsa-
dece belirli noktalar arasında en u\-
gun baglantıv ı sağlamakolmadığı. yer-
leşmelerin sadece yol-ulaşım gereksi-
ninıinin karsılanması da olmadığL ula-
şımın, kesinlikle. yerleşme sisteminin
bir öğesi ve sistem içinde bir hizmet alt
yapısı ve donatımı olduğu' belirtile-
rek Karadeniz sahıl yolu bağlantısına
önemli yer verilmiş. çizim ve fotoğ-
raflarla Samsun-Hopa arasındaki yer-
leşmelerin ıçınden geçerek onlann kı-
yıya baglantısını. deniz ile iç içe ya-
şamalannı zedeleyecek birkentlerara-
sı transit hız yolu uygulamasının ge-
tireceğı tehlıke ve sakıncalar vurgu-
lanmış. konunun geniş kapsamlı bir
planlama çalışması içinde geliştirilme-
si savunulmuştur (Suher, 1972).
26 yıl sonra somutlaşarak uygula-
maya konulmuş olan projede degene
kıyı yerleşmelerinin durumunun göz
ardı edilerek sadece iki nokta arasının
en ekonomik biçimde bağlanmasının
temel hedef olarak alındığı görülmek-
tedır. Kentler arası bu transit hız yo-
lu. ekonomik ve hızlı bir çözüm ola-
rak. kıyı çızgisinden birdolgu ile uy-
gulanmaktadır. Bu durumda hız yolu
kıyının tüm doğal varlığını ortadan
kaldırmakta. yerleşmeler ile kıyı ara-
sındaki olması gereken vaya baglan-
tısını zedelemektedir. Yerleşmelerin
kıyıya alt ya da üst geçitlerle bağla-
nacağı varsayılsa dahi. bozulmuş kı-
yı güzelliği. ortadan kaldırılan doğal
yeşil örtü dolgulandı. Ortaya çıkacak
deniz derinliği yanı sıra, hızla seyre-
den kamyon. TJR, binek arabası gü-
rültüsünü başı üzerinde duyumsayan
turistin Doğu Karadeniz"e rağbeti azal-
maz mı? Yaylalar, Gümüşhane. Bay-
burt yönünde yol yapımı için dina-
mitlenerek devrilen yamaçlar. katle-
dılen doğa. taş çıkanmı zorlanınca. o
haliyle terk edilen dev boyutta taş
ocakları. turızme rağbeti arttınr mı?
Samsun-Hopa arasında yaklaşık 500
km.'ye yakın bir yol, sadece teknik
bır çözüm olarak deniz kenannı takip
eden bir prototip yol olursa Karade-
niz"in özgün. kıvrak kıyı varlığınaay-
kın bir durum getirilmiş olmaz mı? Bu
prototip standart hız yolu. o yörenın
doğal. beşeri ve insan eliyle in>a edil-
miş çevresine yabancı bir öğe olacak-
tır.
Böylecedoğal kıyı güzelliği birmü-
hendislik teknik uygulamasına feda
edilse de yaylalara ulaşım kolaylaşa-
cak denebılir. Eğer yaylalar kaldıysa.
Hiç bır plan kararına dayanmavarak
parsellenmiş arazide özensiz binalar
Ayder ve Üzungöl yaylalarını kapla-
maktadır. Ayder Yaylası'nda. umut
verici. çevresı ile barışık. uyumlu sa-
dece tek bır tesis henüz yapım halin-
dedir. Diliyoruz ve inanıyoruz kı bu
özenlı bina. varolan bınaların sağlık-
laştınlmasıvegelecekbinayapılan için
öncü ve özendirici olsun.
Karadeniz y öresinde, geleneksel ko-
nutmimarisinintüm verimli veolum-
lu mırasına karşın. bugün yapılaşmış
çevrenin en olumsuz öğesi. herhalde.
sahilde. vadide. yamaçta. tepede. ır-
mak kenarında nerede olursa olsun
çok katlı yapılaşmalarıyla özensiz ve
çevreye uyumsuz konut bloklarıdır.
Sahil volu üzerinde Samsun'dan Ho-
pa'vakadar7
-8katlı konut dizileri ile
bir duvar oluşmuştur. Hız yolu yapı-
mı sonucunda. vol dahadagenişlemiş
olacağı için bu binalann malıklerinin
kat artımı isteminde bulunmaları ka-
çınılmaz olacaktır.
Ordu'da fındıklar sökülmekte. ko-
nut blokları yükselmektedir. Trab-
zon'da Atatürk Evi'ne çıkarken. ina-
nılmaz boyut ve yoğunlukta konut
bloklan tepenin doğal örtüsünü ve yo-
lun gızemıni ortadan kaldınnıştır. Ata-
türk Evı'nın mütevazı ölçeğinı örten
bu yapılaşnıa, günümüzde üstünlüğü
ekonomik güçle ve gösterişte arayan
davranışbiçimıniyansıtmaktadır. Ka-
nımızca. bu tepe asla genel bir plan-
lama düzenı ve yerieşme ilkeleri bağ-
lamında. Atatürk Evi için bir çev resel
koruma alanının yaratılması bilinci
içinde planlanmamış, sadece her yer
imara açılmıştır.
Bu plansızlık durumunu en iyı yan-
sıtan bir başka gösterge. ağustos ayın-
da Batı Karadeniz"de olduğu kadar
Doğu Karadenizde deyağmurlar. taş-
kınlar. seller sonucundaki felaketler-
dir. Bu bü> ük kayıplann nedenlerinin
taşkınlar için hiçbırönlem alınmadan.
akarsuya yanaşma mesafesı gözetilme-
den verilen imar ve ıskân müsaadele-
ri olduğu göz ardı edilmemelidir.
Son nokta: Gerze
1 Eylül 1998günlübasındayayım-
lanan ve Gerze de yol genişletilmesi-
ne ilişkin çözüm önerilerı bu durum-
da son noktayı oluşturmaktadır. Ha-
bere göre. belediye başkanı "tarihiev-
ler vü/ünden volları genişletemivo-
rum. Evleri de tarihi olduğu için yıka-
mıyorum" bıçımınde bir durum de-
ğerlendırmesı ıle vakınmış, Bayındır-
lık ve İskan Bakanlığı müsteşar yar-
dımcısı da "Yıkamıyorsan ozamanya-
karsın" diyerek v anıtlamıştır (hha-Si-
nop).
Yerel yönetim ve merkezi yönetim
ılgılı veyetkililerininsergilediğibutu-
tunı. planlama. kent planlama. mimar-
lık. kentsel tasarım alanlarında öğre-
nimi bılimsel yönterni tümüyle redde-
den bir tutumdur. Öğretime ne gerek
var? Kültür varlıklarım. doğal varlık-
lan korumanınneanlamı var°Biryık-
ma emrı ver gitsin.
Bu tutum yüz\ıllar önce Roma'da
.NeroıTun uvguladığı bırrutumdur. 21.
yüzyıla girerken böylesine buvruk-
larlageliştirileceği sanılan uygulama-
lar ise günümüzde ancak şaşırtıcıdır.
inanılmazdır.
Bu yıkmak. yakmak yerine Ger-
ze'deki bu çok sevımli sokak ve çev-
resini yayalaştırmak \e bö>lece Ger-
ze'nin öbür yerleşmelerden ayırt edi-
ci niteliği olarak. bu kimlik öğesinin
korunmasına vardımcı olacak çözüm
seçeneği olarak hiç düşünülmedi mı'7
Yolu genişletmek yerine bır başka se-
çenek yol neden planlanmıyor? Bu
konutların yolun iki ucunda 4. kat ola-
rak son dönemdey apılması. bizlere za-
ten bir tehlıke ışaretı olarak görülmüş-
tür. Sonu böylece geldi.
Sonuç
Eşsiz doğal çev revarlıklan vekent-
lerinin tarihsel gelişme sürecinde ka-
zanmış olduğu kültür varlıklarıvla.
Karadeniz yerleşmeleri. özgün karak-
teristlikleriyle. avırt edici nitelikleny-
le kent kimliği öğelenne sahıptir. Kent
planlama çalışmalarında, bayındırlık
etkinliklerinde. turizmi özendinci et-
kinliklerde bu öğeler belirleyici ol-
malıdır. Aslakaybedılmemelidir. Kent
planlama bir kent hizmetidir ve bu
bağlamda kamu vararını gözetir. Ka-
mu görevlılerinın ölçütü de (krıteri
de) kamu yararıdır.
Kent yönetiminde görevlilerın ka-
mu yarannın saptanmasında ve kamu
vararının belirlenmesinde en büyük
yardımcısının yönetime yöneltilen
bu>Tuklarya da baskılardeğil. kent hal-
kının kararlan olacağı asla unutulma-
malıdır.
Kent plancısı ve kent yöneticileri-
nın görev lerindeki başanlannın anah-
tarı. kentlerıni sevmek ve kent halkı-
na değer vermekle başlar.
ARADABtR
TUFAN ALPAT Emekli
Devlet ve YargıYargı yılı 7 Eylul Pazartesi gunü başlamış bulunuyor.
Bu nedenle her kesımden çok soz söylenmıştır. Genel-
de tekrarfanan söz yargı bağımsızlığı, yatgıç güvence-
si ve yargının ışlerliğı üzennedır.
Güvenc©-(taMBp|t) ve bağımstztık öncelikle o görev-
deki kışılerin vicdan ve karakter yapılan ile ılgılıdır. Vıc-
dan, ahlak üstünlüğü, bılgi, kültür sahibı olma gıbı ın-
sanı insan yapan meziyetleri karaktennde taşıyan kışı-
ler için en büyük ve ılk temel güvence ve bağımsızlık
gereksınımlerinin yasal güvence altına alınmasıdır. Bu
da devlet olmanın ilk gereklerindendır. Devlet bağım-
sız, özgür ve mılli, vatanı bütünlük ıçındeki bir kavram-
dır. Fıili bır güç ve varlıktır. Bu vartık ne denlı hukuk sis-
temi üzerıne kurulmuş ise devlet o derecede güçlüdür,
başanlıdır ve o ülke insanlan o derecede huzurtu ve mut-
ludur.
Ülkemizde bu mutluluğun ve huzurun ölçüsü nedir?
Pek parlak olduğu söylenemez. Büyük ıdeallerle ve bu-
yük Atatürk'ün en büyük eseri olarak adlandırdtğı Tür-
kiye Cumhunyeti büyümekte, yenı hedeflere doğru koş-
makta ve ılerlemektedir. Fakat ne yazık kı siyasal par-
tilerın "Türkıye Cumhuriyetı laik, sosyal bir hukuk dev-
letidir" ılkesı doğruttusunda içtenlikle ve birlik halinde.
uyum içinde üst düzeyde işbirlikleri, gönül birlikleri ol-
madığı için ılerleme. çağa uygun yapılanma gerektiğı
hız ve ölçüde olmamaktadır. İktıdar partılerınde genel-
likle parti yandaşlanna ış ve görev verme eğilimi bir tut-
ku şeklinde devam etmektedır.
Onceki yıllarda bir Adalet Bakanı bazı görevlere ken-
dı yandaşlannı atadığı yolunda ıfadeler kullanmıştı. Bun-
lar devlet ıçın zararlı takdır ve tasarruflardır. Göreve eh-
li getirilmeli ve onda sakıncasız vatandaş olma yetene-
ği yeterli bulunmalıdır.
Günümüzde yargıdan şıkâyetçoğalmaktadır. Bazı maf-
ya grubu birçok yargısal işte yargı yenne geçmektedır.
Yargı bazı davalan halletmekte. duruşmaları ıdarede
etkin olamamaktadır. Sanıklar, taraflar birbırıne saldır-
makta, mahkeme heyetıne kadar söz ve fiili saldırı te-
şebbüsu, televizyonların haber bülteninde sıkça görül-
mektedir.
Cezaevinden dışarıya talımat verilerek cinayet ışle-
tilmekte, cezaevi faksından Adalet Bakanı'na ve dev-
lete hakaret ve tehdit yağdınlabilmektedir.
Burada Sayın Başbakan'ın "devlet gibi devlet ol-
ma " sözü hatırlanmaktadır. Gerçekte devlet gibi dev-
let olsa bunların hıçbiri olmaz.
Gerçek hüvıyetınde bır devlette ve onun yönetimin-
de böyle olaylar olmaz. Gerçı suç oranı srfırlanamaz ama,
devlete kafa tutmalar. devletin gücünü aşan eylemle-
re girişmek bu kadar fazla olmaz. Burada kusur devle-
tin varlığı değildir. Devleti devlet gıbi yönetmeyen siya-
sal iktidarlarındır.
Ümit edilir ki bu yanlışlar düzelecek ve özlemini çek-
tiğimız devlet olma yoluna gıdilecektir. Bu yolda olum-
lubelirtilergörülmektedir. Ulusbunuistemektevebek-
lemektedir. Devlet özel sektörün gelişme, büyüme hı-
zını da aşmalı ve öne geçmelıdir. Türkiye Cumhuriyetı.
Türk ulusu buna layıktır ve bunu başaracak güç ve ira-
dededir. Demokrası ve hukukun üstünlüğü ılkesı. ça-
ğın gereğı. insanlığın onurudur. Türk ulusu. ulus olarak.
tarihi geçmışı olarak bu onurun sahibidır ve daha faz-
lasına da layıktır.
Yargı dış güç olan mafya. çete gıbı grupların ve mah-
kemelerde duruşma ıhlallerının hızla yok edilmesı dev-
let olmanın ilk gereklerindendir. Aksi halde yargı yetki-
stni kullanamayan. bu yetkisıni devlet ve yasadışı güç-
tere bırakan. yargılama safhasında etkısız kalan devlet.
devlet olma hakkını ve vasfını kaybeder. Bunlar devlet
olmanın esaslı unsurlarıdır. Nemelazımcıhğa, cıddiyet-
sızliğe terk edilemez. Mevcut yasalar bunu sağlayamı-
yorsa yeni tedbırlen ıçeren yasalar çıkarılmalıdır.
Adlı zabıta her zaman konuşulur. Üzerinde durulma-
lıdır. Adlı işlev tek elden yönlendirılmelıdir. Bir kısmı po-
lise, C. savcısı nezaretinde olsa bile bırakılamaz. Adli
görev yapan polisın kendisi de C. savcısının yönetimin-
de yani emrınde olmalıdır, yanı özlük hakları C. savcı-
larına bağiı bulunmalıdır. Bu, yargıya hız ve daha fazla
becerı sağlayacaktır.
Özveri ıle çalışan ve başanlı olan bır kısım emniyet
mensubunu da burada takdirle anmak vicdani vecibe-
dir. Fakat genelde yargı hazırlığını bir elde C. savcıla-
nnda toplamak pratık ve hukuksal açıdan elzemdır.
Adil ve başarılı yargı devlet o\manın ilk şartıdır ve
devlete vartık kazandıran, devleti içte güçlü, dışta say-
gın kılan önemli sebeptır.
Memurlann Yargılanması Hakkmdaki Yasa
MEHMET ALDAN / Emekn Vaiı
1
913 tarıhlı Memurin Muhakematı
Hakkında Kanun"u Muvakkat
(MMHK = MemuriarMMgplSma-
sına ilişkin yasa) üzenneyapılan
eleştiriler, son yıllarda y
r
oğunluk
kazanmıştır. Bu yazımızda önce.
bu yasaya ilişkin görüşlenmizi belirtecek. son-
ra da yeni yasa tasansı hakkındaki düşünce-
lerimizi açıklayacağız.
Memurin Muhakematı Hakkındaki bu ya-
sanın 1. maddesine göre. memurun görev in-
den doğan veya görev inin yerine getirilmesi
sırasında işlediği suçlardan dolayı yargılanma-
ları. belli koşullarda adliye mahkemelerine
aittir.
Bumaddehükmü,657 Sayılı Devlet Memur-
lan Kanunu ile doğrulanmış, 1982 Anayasa-
sı'nın 129. maddesinin son fıkrası ile de ana-
yasal bir temele dayandınlmıştır.
Yönetsel bağımsızlığın korunması, kamu
görevlilerine huzurlu bir çalışma ortamının
sağlanması ve devlet işlerinin kesintisiz yürii-
tülmesi zorunluiuğu, bu yasanın gerekçesinı
oluşturmuştur. Bazı fiillerin özellık ve gizli-
lik arz etmesi de, yönetsel bir soruşturmanın
nedenleri arasındadır.
Buna karşılık bazı hukukçular. bu yasanın
Yargı Birliği'ni. Erkler Aynlığı'nı ve Eşitlik
llkesi'ni zedelediğini ilen sürmekte: yasanın
kaldınlmasını önermektedirler. Değerli birhu-
kukçumuz. benzeri bir yasanın yalnız ls\ıç-
re'de uygulandığını: bunun da bu devletin fe-
deratif yapısından kayTiaklandığını ileri sürmek-
tedir.(*)
Bazı köşe yazarlanmız da bu eleştirilere ka-
tılmakta: zabıta olaylan başta olmak üzere bir-
çok usulsüzlük ve yolsuzluk olayının bu ya-
sadan doğduğu savını paylaşmaktadırlar.
Hemen belirtelim ki. MMHK uyannca ya-
pılan yönetsel soruşturma. vargı niteliği taşı-
madığına ve yasanın I. maddesinde yargılama-
nın adliye mahkemelerine ait olduğu açıkça be-
lirtilmış bulunduğuna göre. söz konusu yasa-
nın. Yargı Birliği ve Erkler Aynlığı ilkelerine
aykın düştüğü söylenemez. '
Kaldı ki MMHK. Ceza Muhakemeleri Usu-
lü Hakkındaki Kanundan aynk tek yasa da de-
ğildir. Memurluk hiyerarşisındekı konumları
veya görevlerinin özelliğı nedenlcriyle bazı
kamu görevfejJBCPcjnde. özel soruşturma hü-
kümleri sevlf^mrnTştir.
Burada özelraEreTUirgulanması gereken bır
rrusus. MNTHK'nîn k";rpsamına giren suçların.
sanıldığı kadar çok olmadığı ve toplum düze-
nini bozacak bir nıtelik taşımadığıdır.
MMHK, kamu görev lisine verimli birçalış-
ma ortamı sağladığı gibi. şıkâyetçi hukukunun
korunması yönünden de bazı güvenceler ge-
tirmiştir. Şöyle ki: yetkili kurullarca memurun.
men'ı muhakemesine karar verilmesi duru-
munda yasa. şikâyetçiye ve sanık memurun ami-
rine, bu karara karşı. idare Mahkemelerine ve
Danıştay'a itirazdabulunma hakkını tanımak-
ta: ayrıca. kararın kendılığinden adı geçen
mahkemeleregönderilmesini zorunlu kılmak-
tadır. Böylece. sanık memurun kayınlması ön-
lenmektedir.
Anayasa Mahkemesi'nin MMHK"ye iliş-
kin görüşleri olumludur. Yasanın iptali için bu
mahkemede çeşıtli tarihlerde açılmış olan da-
valararkaarkavareddolunmuştur. Danıştay da
aynı görüşleri savunmaktadır.
Imparatorluk dönemınden kalan biryasanın,
büyük bir değişıklığe uğramadan bugüne ka-
dar uygulanabilmesi. bu yasanın ülke gerçek-
lerine uygunluğunu göstermiş bulunmakta-
dır. Ancak. aradan geçen yüzyıla yakın bir sü-
rede. beliren gereksınimlere göre yasanın de-
ğiştinlmesine gerek duyulmuş \e 1982 Ana-
yasasf nın 129. maddesinin son fıkrası bu de-
ğişikliğin dayanağını oluşturmuştur. Sözü edi-
len fıkra şöyledir: "Memurlarvediğerkamu
görev lileri hakkında. işledikleri iddia edilen
suçlardan ötürii ceza kov uşturulnıası açılma-
sı. kanunda belirlenen istisnalar dışında, kanu-
nun gösterdiği İdari Merci'nin iznine bağlı-
dır."
Memurlann ve kamu görevlilerinin ban suç-
lannın somşturulmasına ve kovuşturulması-
na ilişkin yasa tasansı: Tasannın getirdiğı de-
ğişiklik ve yenilikler. aşağıda sıralanmış ve
bu konulardaki görüşlerimiz açıklanmıştır:
Yasanın amacı. I. maddede şöyle belirlen-
miştir: "Bu kanunun amacı, memur ve diğer
kamu «örev lilerinin. görev lerine ilişkin bazı
suçlanv la ilgili soruşturma ve ko\ uşturma usul-
lerini düzenlemektir." Görüldüğü gıbı tasan,
görev sırasında işlenen suçlan kapsamı dışı-
na çıkarmıştır.
Bu düzenlemeyi gerçekçi bulma olanağı
yoktur. Çünkü bu takdirde. bazı fiillerin gö-
rev le ılgılı olup olmadığı hakkında. yönetim
katlanvlayargı mercilen arasında sürekli uyuş-
mazlıklanndoğması kaçınılmazdır. Mevzuatı-
mızda, görevle ilgili suçların vanında, görev
sırasında işlenen suçlan da özel soruşturma-
ya bağla\an vasal hükümlerin varlığını bura-
da anımsamak yerınde olur.
Tasannın 4. maddesi ile şıkâyette bulunu-
lan memur hakkında soruşturma ve kov uştur-
ma izni vermeyetkisi kaymakama. valiye. ba-
kana ve başbakana tanınmıştır. Konulann uz-
manlarından oluşa'n yönetim kurullarına ve
merkez kurullarına tanınmış olan vetkilerin.
bu kurulların başkanlanna devnnin yerinde-
lığini savunma güçlüğü ortadadır. Bu düzen-
lemenin. anavasanın 129. maddesinin son fık-
rasındakı "idarimerci'deyiminin 'idarimakam'
anlamında bir voruma dayandınldığı anlaşıl-
maktadır. Ovsa, idari merci deyimi. karar ver-
meye yetkilı kurullan da kapsamaktadır.
Bu nedenlerle. kovuşturma izni verme yet-
kisinin. yine sözü edilen kurullara bırakılma-
sı. hem hukukun gereğı hem de daha sağlıklı
bir karar v ermenın koşuludur.
Tasannın "'. maddesi. soruşturma ilegörev-
lendirileceklerin denetim elemanlarından.
programlannda hukuk dersleri bulunan fakül-
te veyüksekokulçıkışlı kamu görevlılenara-
sından seçilmesı esasını getirmiştir ki, yerin-
de bir hükümdür.
Sonuç olarak memurun. görevinden doğan
ve görev ın verine getirilmesi sırasında işledi-
ği ileri sürülen suçlarından dolayı. yönetsel
birsoruşturmaya bağlı tutulmasını uygun bu-
luyor; yasa tasarısında. yazımızda önerilen
değişıklıklenn yapılmasını. bu aradayasa kap-
samının daraltılmasını ve soruşturma için bel-
li bir sürenın saptanmasını öneriyoruz.
<*) Sıımi Selçuk fDoçent Dr). Memur Yargı-
lanması Hakkında. Istanbul Ocak 1997
, s. 61.
149. 155-156. 164.
Eskisi 2 0 milyon yenisî BekoJ
Markası ne olursa olsun çalışır durumdaki eski çamaşır
makinenizi 2 0 ITIİlyond sayıyoruz.
ÜIÛN-MODU
I OTOMATk CAMASB MAKİNE1Uİ H
I 8KT-Ö12C IZPns»1 1
«OOPHJ
I Kr-23iic urngMp sooocv»
1 BKY-Z6T2C !2ftcg»n 80C*vir
»yai4> urapM raon*
S!2» \lftagm SOODo*
BKV-272OC TBfagm lOHIMr
6KT-Z820Î 20PmjBm !O00Dwr
I KY-Z224> 24FıosaRi IIOODm
I KY-3055 * 55Prcjwr '30C3T.-
I BKY-3I00A lOOPnsran MX0evırEİ«sw*
I KY-30«t <0Pwgı»T I0CO.T
usjmm
61000 OOC
IS2.000000
2250000»
2 » 700 000
«-6O0H00
112.000000
114.800.000
I2S5OO0CC
ISKCOOO
uj.roooco
162-000 OOD
195 000.000
205000000
2JO.OO00O0
229TO0OC
I. SECENtK !l td)
2O0O000C
21«000O
22-920 000
İ47M00C
2S370DOO
27 7IO00O
»540000-
37-230000
3&25CSOO
40800000
4: 5"TJ KCI
19520000
22J400CO
22-920 00C
247KO0C
25370 000
27.710a»
30940 330
37-230ÛOC
36 25OO0C
4O8D0O00
138.920000
I57J0B0O00
160440 000
ınmm
;T7 5«0OO
1939700»
21658)1300
ıte 610000
267 '50 000
285600-000
; ; " 5ÛO :oc
118.920.000
137OBOOOO
140.440000
153.180.000
157-55OJIOD
173.770000
I96JB0O00
2404MOOO
247750000
265600000
277 500 nr»
2. SIÇIHIK (1*91
»IMOİT
20 000 000
21440000
22920000
24/40000
25 370000
27 710a»
30940 000
J7ZK000
3825OOO0
4û2C0OO
t6J80JX0
16930000
I82MO00
18 740M0
20-4TO00O
2236CO0C
2/500 000
28 250000
30140000
151580000
17i «0.000
İ75290000
[89170000
194 030000
211940X00
2K68C0C0
2M73OO0O
2^2 500 000
312060 000
I3I.5SMOO
151660.000
155 «70 000
I » 1703300
174030.000
191.949.000
2'66BO.OOO
264-730X01)
271500-000
2920600110
"'- >' "u;
3. SEÇENEK 11*12)
IAI 12 TAJütl
20 000000
11440.000
22 920000
24 740000
25 370000
27 7IOJJ»
3C 1*000
37230000
38 250 0CC
40600000
12230 00C
13860.000
4 l&COGC
15280000
15 6^0 000
17 120000
19 ı ıDOOO
23,000500
İ3 63CO00
25-1X050
166 7600»
1S8760000
i9:s»ocoo
208 100000
2I34I0O00
233 15OJ30O
2S0 26O0O0
313J30a»
3218 COOC
343200000
146 J60000 I
168-760010 I
172^40000 I
188100000 I
193.410000 [
213150000
240 26O0OC I
2932JOOO0 I
301İ1O000 I
323 200000 I
• »ooo I
. fyygF
ne uygun olmak yapılmakndtr • FSyıtfars KOV oVtftSoSr • Vergi ve bandroi oranteonda olabite<ek değijikitklerfiyatlars»ymn yaMttıhr » Tatepier stok vs iiretim efa* '
mklan oMıtimdt kitşıtanacaktır • Urünler perakendç wtıj noktahnnds tedim vdihoktir • Perskende seviyede pepnat düfüMük&n sonra KOV dahil. tü ürijid
f+S'cö % S.S 1*9"da% 1,2, 1*%l'de % 8.01±%10 totenmb) vade fsrkt oygulmmtştıt • ftfailarnmz Türtliratıdır Tûm ümntenkki flvatlat B r a « . «
PENCERE
Değişen...
Kim imam olmak ister?..
Benliğini bütün ömrünce dine. diyanete, ibade-
te, riyazete vermek isteyene saygı duyulur. Eski-
den elini eteğini bu dünyadan çekerek kendisini
öteki dünyaya adamış olanlar arasından veliler
yetişmiştir; ama, ermişlik tarihin yaprakları ara-
sında kaldı.
Islamda imamlığın özel biryeri yok!. Erişkin her
erkek sırası düştüğünde imamlık yapabilir; bu gö-
rev için imam-hatip okulundan diploma almak gi-
bi bir kural geçerli değil...
Soruyu şimdi yineleyelim:
Kim imam olmak ister?..
Eskiden çocuklara sorulurdu:
- Büyüyünce ne olacaksın?..
Kimisi. subay, kimisi doktor, kimisi mühendis,
kimisı avukat olmak isterdi; zamane çocukları ye-
ni hevesler taşıyorlar; bilgisayar mühendisi ya da
işadamı olmak isteyen var; ama, siz hiç imam ol-
mak isteyen çocuğa rastladınız mı?.. Çocuk, imam-
hatip okuluna, imam olmak için değil, savcı, yar-
gıç, polis, kaymakam, vali olmak için gidiyor ya
da gönderiliyor; laik Türkiye Cumhuriyeti'ni din
devletine dönüştürme planının bir süreci yaşan-
dı.
Peki, bu süreç noktalandı mı?..
•
Gazetelerde bir haber:
"Imam-hatipler gözden düştü."
Sekiz yıl zorunlu eğitim yasasıyla yatağı değiş-
tirilen milli eğıtimde imam okullarına ilgi birdenbi-
re azalmış; istanbul'da 24 imam-hatip lisesinde 4
bın kişilik yer olmasına karşın 350 kişi başvur-
muş...
Laik cumhuriyetı yıkmak yolunda kırk yıldan be-
ri devlet eliyle yürütülen planlı programlı yatırım,
ancak 28 Şubat uyarısıyla durdurulabildi.
Bir dönüm noktasıdır bu!..
Laikcumhuriyetin geleceği nasıl kurtarılabilir?..
Milli eğitimin temel ilkesi özenle uygulanacak; Öğ-
retim Birliği Yasası sürekli olarak geçeıii kalacak;
imam-hatip liseleri meslek okulu niteliğini koruya-
cak; temel öğretim kurumlarına dönüştürülmeye-
cek...
Yetermi?..
•
Çok değil bir buçuk yıl önce, Türkiye bir felake-
te doğru sürükleniyordu.
Irtica, iktidar olmuştu.
Hoca, Bacı'yı koluna takmış, devleti anayasal
düzenin dışına kaydırıyordu.
Bugün Hoca'ya siyaset yasak.'..
Ama partisi serbest.
Tehlike silindi mi?..
Türkiye dinci siyaseti besleyen bütün kaynak-
ları kurutmak zorundadır.
Irtica; servet-sefalet çelişkisinin derinliğinden
besleniyor; yolsuzluk. rüşvet. namussuzluktanyı-
lan ve bu dünyadan umudunu kesen yurttaş din-
ciliğe sığınıyor...
Bu kısır döngü aşılmalı...
•
Politika din dışında yapıldığı zaman ülkeye de-
mokrasi gelebilir; tarikatlarla, cemaatlerle politika
yapılan bir toplum çağdaşlığa erişemez.
islam dünyasının demokrasıden uzak yaşama-
sı dincilikyüzünden...
Dinciye hayır, dindara evet..
Dindara saygı, dinciye nefret..
• • * #
H o teI M er i
Ö L U D i N I 2
" Tatildeki eviniz "
Doğru secim, i/i secim
* Herşey dahil .herkese uygun fiariar.
* Kış döneminae de hizmefinizdedir.
Rrv. Tel:0.252.617OO01-08Fax:617 0O 10
internet:http//www.hotelmeri.com.tr
E-Mail:hotelmen'(i hotelmen.com tr
KONGRE DLTURUSU
Derneğimizin oiağan genel kurul toplantısı (kongresi)
kesin olarak V E> lül 1998 Pazargünü saat 13.00"te Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti'nin Cağaloğlu'ndaki konferans
salonunda yıllık aidatını ödeyen üyelerle yapılacaktır.
Türkiye'mizin bugün içinde bulunduğu koşullarda. bu
toplantıya katılmak. her Atatürkçü için kaçınılmaz bir
görev dir.
Bunun bilinci içinde olduğuna yürekten inandığımız ve
Atatürk devrım ve ilkelerine gönülden bağlı siz sayın
üyemızin. kongremize katılmanızı bekler. sav gılar sunanm.
Genel Başkan
Av. Kâmran Baran
GÜNDEM:
1- Açılışvesaygıduruşu,2- Başkanlık Divan seçimi, 3-
Yönetim-Muhasebe-Murakabe raporlannm okunması, 4-
Tenkitler. 5- îbra. 6- Seçimler. 7- Dilekler. 8- Kapanış.
ÜCRETSİZ TÜKETİCf DANtŞMA HAni 0800 261 85 15
8EKO L£(CES(Z TEMİZLfK SERVİS HAHi 0212 212 09 60) İf.faekoticaret com.tr
Sir dünya markası