23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLUL 1998 S, 12 KULTUR SAHNEDEN AVŞEGÜL VÜKSEL Ortaoyuncular'ın'ÇokTuhaf Soruşturma'adlı oyunu Ankara DTCF Farabi Salonu'nda turnede dediğin pek de a<lil değilmişOrtaoyuncular topluluğunun geçen >ıl mart ortalannda sahneye çıkardığı "Çok Tuhaf Soruşturma" şimdilerde DTCF Farabi Salonu'nda Ankara rurne- sinde. Ferhan Şensoy'un yazdığı oyun Tuncel Kurtiz, Rasim Öztekin v e Ferhan Şensoy gibi ünlii isimlerin başı çektği on iki kişilik bir erkek oyuncu oyunu. "Çok Tuhaf Soruşturma" Ferhan Şensoş'un Ortaoyuncular içın vazdığı on dokuzuncu özgün oyun. On sekizin- ci > ılım dolduran toplulukta sahnelen- mişolan 32. ovundan 10'udayine Fer- han Şensoy'un kaleminden çıkma u>ar- lamalar. Aynca bir Arbuzov oyunu. bir de düzenlemesini Ferhan Şensoy'un yaptığı "Haldun Taner Kabare* var. Ferhan Şensov. Türk tiyalro tarihıne imzasını silinnıemecesine atmış durum- da. On sekiz yıl boyunca etkinliğini hiç aksatmadan sürdürmüş, tutarlı bir oyun- cu ekibi yanında. iinlü oyunculan da sık sık gündemine almış, üstelik dünya gü- zeJi birsalonu tıvarromuza yenıden ka- zandırmış. tam anlamıyla kurumlaşmış birtopluluğun omuzladığı, katıksız bir "yazar tiyatrosu" yaratarak... ferhan Şensoy enerjisr Parlak bir zekâ, nıüthiş bir dil duyar- Iığı. yoğun bir kültür birikimi. yetenek ve deneyim yanında "şeytan tüyü"nden de nasibini almış bir oyuncu kişiliği, yaman bir yönetmenlik pratiği. akıllı ." birtiyatro patronluğu yaklaşımı, yalnız oyun yazarlığında değil. öykü. roman, '' anı. deneme türlerini de kucaklayan çar- •7]jıcı biryazma yeteneği... Ama hepsinden de öte. inanılmaz bir çalışma gücii. dayanılmaz birdisiplin an- ; layışı. hastalık düzeyinde bir titizlik \e ; <)üzen)ilik. ölçüye vıırulamayacak yoğun- •llıktaemek... Hem sahne gerisinde. hem " Jahne üstünde. Bu özelliklerin tümünü I jumakladığınızda ortaya "Ferhan Şen- *soyenerjisi" olarak adlandınlabilecek çok özel olgu çıkıyor. Bu enerjı 18 yıldır • 'Çok Tuhaf Soruşturma', adalet sistemimizin 'gözaltına alma', 'soruşturma'. 'yargılama' ve 'ceza çektirme' süreçlerinde yansıyan gülünesi' ağlanası gerçeklerinin 'kara alay'la bezenmiş bir 'sorgulaması'nı sunuyor. *Şu adalet denen, pek de adil değilmiş' iletisine ulaşan bir sorgulama bu. Bir yanıyla güncel-siyasal-toplumsal özellikler taşıyan oyun, bir başka yanıyla da gelişmemiş bir ülkede yaşanan vatandaşhk sorunlanna ayna tutuyor. Şenso> ileseyircisı okuruarasındamüt- hışbirdolaşım oluşrurdu. Seyirciyi bes- leyen. sonra da seyirciden Şensoy'a ge- ri dönerek iiretkenliğı pompalayan bir enerji dolaşımı bu. Ferhan Şensov. tiyatrosunda iki tiir sahne eylemi sürdürüldüğünü sık sık diJe getirmiştir. Bunlardan bin. sanat- çıya "popüler" sahne \e televizyon ki- şiliği nedeniyle bağlanan seyircinin he- deflendiği "Ferhangi Şeyler" türünde- kı **gırgır"ı bol gösteriler. Ikincisi ise seyirciyi geliştirmeyi amaç- layan, sanatsal kaygılann gişe kaygısı- nın çok ötesinde gözetildiği. "Yorgun Matador" gibi, sanatçının kendi deyi- şiyle "tutmayan"oyunlar... Bu iki tiyat- roculuk yaklaşımının ortak paydası ıse her oyunun. yadsınmaz biçimde "Fer- hanca" olması... ~Ferhanca"hk, en iyi örneklerine ba- kılarak "gırgır" ve "karagülmece"nin. "dilsel" ve "görsel" hünerler >olu>la, alışılmış dışı bir kanşımda yoğrularak oluşturduğu yan saydam maskenin ge- risindeki bireysel ve toplumsal "hiiz- nün" belli belirsiz yansıması olarak ta- nımlanabiiirbelkide. Enazından "Çok Tuhaf Soruşturma" adlı oyun bu tanı- ma tıpatıp u>uyor. "Çok TuhafSoruşturma", adalet sis- temimizin "gözaJtına alma", "soruştur- ma", "yargılama" \e "ceza çektirme" süreçlerinde yansıyan gülünesi ağlana- sı gerçeklerinin "kara alay"la bezen- mi^ bir "sorgulaması"nı sunuyor. "Şu adalet denen, pek de adil değilmiş" ile- tisine ulaşan bir sorgulama bu. Bir ya- nı\ lagüncel-siyasal-toplumsal özellik- ler taşı>an oyun. bir başka yanıyla da ge- lişmemiş bir ülkede vaşanan vatandaş- lık sorunlarına ayna tutuyor. Ancak »ahnedeki "çok Türk" görsel özellikler göz önüne alınmazsa, adalet sisteminin doğru işlemediği herhangi bir ülkede yaşanabilecekleri imleyen "gerçekçi bir fantezi" niteliği taşıyor oyun. Royal Opera HouSe, on bir ay sürecince kapâtılarak köklü değişimlere gidilecek ' Yeuiden yapdanma için bir sohık' • Opera, 1999 Aralık'ında açılacak olan sezonda kadrolu sanatçılar yerine part-time çahşacak olan sanatçılan yeğlerken, her türlü reklam ve tanıtıma da sınırlama getirecek. Opera çalışanlan alınan bütün tedbirlere büyük tepki gösteriyor. Royal Opera House'un kurtanlmasını isteyen kişiler bir süre için herkesin dişini sıkması gerektiğini savunuyorlar. KültürServisi-Royal Opera House'un önümüzdeki ocak avında on bir aylığına kapanacakolması sanat çevrelerinde'tam bir fiyasko', *rezalet\ 'utanç lekesi", 'kül- tiirel kıyım'. 'sanatsal mükemmelivetin sonu" türünde yorumlarla karşılandı. Da- ha iyimsergörüşte olan kişiler ise bu ara- nın operanın yeniden yapılanması içın bir soluk niteliği taşıyacağını savunuyorlar. Operanın. mali sorunlannı çözmek için ta- lep ettiği y ıllık 15 milyon dolarlık ek öde- nek karşılığında şimdilik 5 milyon dolar alıp almavacağı bile kesin değil. Operanın yeni yapılanma sürecinde dü- şük fiyatlı biletlerin çoğaltılması planla- nıyor. Matine sayısı arttınlırken her gös- teri için yüzde v irmj oranında halk biletı aynlacak. YönetimJerin uzun süredir üst üste al- dıklan yanlış kararlarsanatçılann. kamu- oyunun ve basının kuruma en az bir-iki yıl daha güven duymamasına neden olacak. Royal Opera House. içinde tam bir cadı kazanının kaynadığı son dönemde, ne eği- tim ne kadro ne de ücretler konusunda herhangi bir venilenmesürecinegirmedi- ğinden operanın mali durumu her geçen gün daha da kötüve gitti. Yöneticiler bir an önce bir şeyler vap- rnalan gerektiğini. ancak Sanat Konse- yi'ne Gerry Robinson'ın atanmasının ve Kültür Bakanı ChrisSmith'in. RkhardEy- re'ı kurum içinde araştınna yapmakla gö- revlendirmesinin ardından fark ettiler. Yeni yöneticiler getiriliyor Operanın yöneticiliğine önümüzdeki günlerde Nevv York'lu sanat yöneticilerin- den Michael Kraiser'ın getirilmesi bekle- ^niyor. Şu anda Amerikan Bale Tiyatro- •Jsunun yönetimini sürdüren Kraıser. kısa ;fiir süre içinde müzisyenleri, bale sanat- çılannı \e opera korosunu temsil eden birliklerle görüşmelere başlayacak. Ope- ranın yaklaşık bir yıllığına kapatılması; borçlann ödenmesi, mali durumun düzel- tilmesi için alınan tedbirlerden bin yalnız- ca. Operanın personel müdürii de opera içindeki toplulukJara yazdığı mektuplar- da personel konusunda II. Dünya Sava- şı'ndan bu yana rastlanan en büyük hare- Özellikle Türk seyirciye çok zengin bir çağnşım alanı sağlayan bu fantezi bo- yut içinde Şensoy, az kahkaha. ama sa- >ısızgülümsemelerlebezeneceğinibil- diği bir yazarlık-yönetmeniik-oyuncu- luk hüneriyle adalet sistemi içinde altı yıllık biryolculuğa çıkarıyor bizi. Oyunun genel çerçevesini. er olarak yapacağı \atan hizmetine çeşitli aksa- malar nedeniyle "geç" \ aşta başlayan, acemi eğitimini Burdur'da tamamlayıp Siirt'teki birliğine katılma aşamasında olan, sıradan vatandaş Ibrahim'in ada- letin eliyle kesintiye uğratılan askerlik serüveni oluşruruyor. Oyun. Burdur'la Siirt arasındaki An- kara durağında, Ibrahim'in ve iki arkadaşının başına dolanan beklenmedik bir seriiven içinde oluşuyor. Birbirine zorunlu olarak kenetlenen. kişilikleri ve konumlan taban tabana zıt üç arkadaşı Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin \e Ali Ça- talbaş, hünerli bir paslaş- may la yürüterek o\unu sü- rüklüyorlar. Çatalbaş. karşısındakı de- neyimli ikiliden hiç de ge- ri kalmayan bir yorum su- narken Şensoy da. Öztekin de geçmışteki yorumlanna ve tiplemelerine abanma- yan, "taze" sahne kişilikle- ri sergılıyorlar. Her biri. canlandırdığı tipin gerek- tirdigi özelliklerin kome- disini. yine o tipe denk dü- şen "çaresizlik duygusu ve "hüzün"Ie buluşturarak ovnuvor. Önümüzdeki dönem için Royal Opera House'un aldığı en kesin karar; vönerim, sanatçılar ve mali destekçiler arasında daha açık bir üetişim kurmak. Yarım asırlık kültür yuvası, ricarileşme sürecinde gerekli önJemleri alnıay ı planlıyor. ketliliğe sahne olacağını söylüyor. Bugüne kadar üstlendiği bütün işlerde kurumlann sadece yönetimieriyle ilgilen- miş olan Michael Kraiser'ın yanı sıra ku- ruma bir de sanat yönetmeni atanacak. En gözde aday olarak Edinburgh Festiva- li yöneticisı Brian Mc Master gösteriliyor. New York'taki Metropolitan Operası'nın yöneticisi Sarah Billinghurst da ikinci ada>. Kuruma avnca müzisyenlerden so- rumJu olacak bir müzik > öneticisinin atan- ması da bekleniyor. Operanın >eni yapılanma sürecindeki tar- tışmalar sırasında en çok üzerinde duru- lan konu. orkestramn \eni yapılanması \e orkestra üyelerinin maaşlan. Değiştiril- mesi istenen kuralların başında müzis- yenlerin çalışma saatlerinin çok sıkı be- lirlenmiş olması gelivor. Orkestra üyele- ri pro\ a saatlerinin \emek saatıne denkgel- mesıvadakonserlerinuzaması halindeme- sai alı>orlar. Yönetım bu mesaileri anlaş- madan çıkartmaya çalışırken aynı zaman- da ücretlerinın \ ıllık maaş üzerinden de- ğil de. gösteri başına belirlenmesinin mü- cadelesini veri>or. Royal Opera müzisyenlerinin maaşla- nnın üzennde bu kadar çok durulmasının bir başka nedeni de sanatçılann uzman- lık alanlan dışında bir enstrüman çalma- lan halmde iki kat ücret almalan. Flütçü olarak kaydedilen bir sanatçı pikolo çal- dığı konserlerde iki kat ücret alırken per- küsyon sanatçılannın aldıkJan ücretlerde konserlerde çaldıklan her davul başına belirleniyor. Ciddı mali sorunlaryaşayan opera. pek çok büyük operada gelenek haline gelmiş olan bu kuralı değiştirmek istiyor. Yapılması istenen en büyük deği- şiklik ise opera korosunun dağıtılarak yer- lerine gerektiğinde serbest çalışan sanat- çılann kiralanması. Şeffaf bir kurum olacak Nfüzısyenler ıse ücretlerine getırilen bu kısıtlamaya ciddi tepkiler gösterıvorlar doğal olarak. Müzisyenler Birliği sözcü- sü Horace Trubridge yaptığı açıkiamada Royal Opera House çalışanlannın zaten Londra'daki en düşük maaşlı sanatçılar olduğunu ve yönetimin bu ücretleri her ge- çen gün biraz daha kısmaya çalışmasını kınadıklannı açıkladı. Opera. 1999 Aralık'ında açılacak olan sezonda kadrolu sanatçılar yerine part-ti- me çahşacak olan sanatçılan yeğlerken. her türlü reklam ve tanıtıma da sınırlama getirecek. Opera çalışanlan alınan bütün tedbirlere büyük tepki göstenrken Royal Opera House'un kurtanlmasını isteyen kişilerbir süre için herkesin dişini sıkma- sı gerektiğini. iflasın eşiğinde olan bir ku- rumda bu tür kısıtlamalann getirilmesinin doğal olduğunu sav unuyorlar. Royal Opera House'un önümüzdeki dö- nem için aldığı en kesin karar; yönetim. sanatçılarve mali destekçiler arasında da- ha açık bir iletişim kurmak. Aynı zaman- da kurumun gösterilerini takip edecek olan izleyıcılerin radyo \e tele\ izyondan kurumun programlannı. etkinliklerini ta- kip etmelerine olanak sağlanması gerek- tığı savunuluvor. 1999 Aralık'ından itibaren şeffaf bir kurum olacak Royal Opera House. Covent Garden salonunun çe\resindeki dükkân- larda kurumun tişörtleri, kartpostalları, posterlen. rozetleri satılacak. Kurumun tıcanleşme sürecinde çok dikkatli olunma- sı. sanatın çıkargruplannınelinedüşme- mesi için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Yanm asırlık kültür yuvasının gelecekte izleyeceği çizgi, kapalı kalacağı on bir ay içinde belirlenecek. Kurtiz'in'farklı' oyunculuğu Tuncel Kurtiz usta ise birinci perdedekı "amir". ikinci perdedeki "müdür" tiplemeleriyle oyuna ağır- lığını iyıce bir ko>Tjyor. Yö- netmen Şensoy, her iki kom- pozis>onda da Kurtiz'i tam verimle değerlendiren ay- nntılı bir çalışma yapmış. Özellikle "amir"deki mi- zansen yoluyla, Kurtiz'in "farklı" oyuncu kişiliği görsel olarak da belleklere kazınıyor. Ancak "Çok Tuhaf So- ruşturma", Erkan Üçüncü, Ozkan Aksu i le Saygın De- libaş'ın küçük, ama sev im- li kompozisyonlar sundu- ğu üç jandarma dışında. ol- mazsa olmaz tiplerin oluş- turduğu başrol. yan rol ta- nımaz bir oyun. "Amir" Kurtiz. "memur" Bavkal Kent'le. "müdür" Kurtiz, "2 müdür" Levent Ünşal'la ve gardiyan Parkan Oztu- ran'la gerektiğince vurucu biçimde paslaşmak zorun- da. Her üç sanatçı da başa- nlı yorumlanyla oyunu avakta tutan temel direkler arasında yer alıyorlar. Saim Bugay'ın hızlı taşı- nabilir, işlevsel dekor tasa- nmı. ÖmerŞahin'in kame- rasıyla sahneye taşınmış film sahneleri ve fon per- desinı çoğuepisodda işlev- sel kılan hareketli desen ve görüntülerle. her anı uzun uzadıya düşünülmüş, özen- li bir sahne çalışması var karşımızda. Oyunculann ve teknisyenlerin yabancısı ol- dukları birmekânda, ilkge- cede > aşanması olası sayı- lan tempo düşüklükleri dı- şında. "Çok Tuhaf Soruştur- ma "yı izleyin. YAZI ODASI SELİM ÎLERİ İstanbul Kültüründe Likör(i) Gözlerimı kapar kapamaz, yıllar-yıllar öncesi b liriyor; herkesin birbirini ziyaret ettiği eski bayram güı leri çıkageliyor. Likör, benim için, bir bakıma Şeker Bayramı dı mektir. Kırkı aşkın yıl önce. istanbul. Kadıköyü. Şifa Sc kak'ta Nezihe Hanım'la Amiral Cevat Bey'in evk ri. Bahçe içinde iki katlı birev. Ortancaların pemb< mavi, çividi kocakafalar olup çıktığı bahçeden ge çilir, eve varılır. Bu bir Şeker Bayramı ziyaretidir. Nezihe Hanım'm annesi Azize Hanım'ın -Sevin Burak'ın Sahibinin Sesi oyununda unutulmaz bir Azi ze Hala vardır...- ev yapımı vişne likörü işte o zaman lardan kalmadır. Ukör. ince, uzun ayaklı kadehlerde ikram edilir. He birinde kesme yapraklar ve çıçekler belırip yiten kris tal likör kadehlerinı gümüş tepside konuklara getir mek başlı başına bir heyecan konusudur. Kadehler titrer, likör dökuldü dökülecek olur, teh- like her defasında atlatılır. Üstelik. tepsınin orta ye- rinde, bir de, çikolata için kristal, ağır şekerlik dur- maktadır. Azize Hanımefendi'nin vişne likörü elbette vişne çürüğü rengindedir. Biraz tarçın, bir hayli karanfil kokar. Pek şekerii. şurup kıvamındadır; biz çocuk- ların bile içmemize izin verilir O vişne likörünü çok severdim. Tadından mı, ken- dine özgü rayihasından mı, kadife perdeleri çağnş- tırır renginden mi, bilmiyorum. Bildiğim, likörün yanındaki çikolata... Çikolataya kim bayılmaz?! Bu çikolatalar, dahası, meyva özlü- dür. Nezihe Hanım'ın deyişiyle: "Meyvelı..." 'A' bu- rada birdenbire 'e' olup çıkar. Anneannemlerin Yoğurtçu'daki evlerinde Inhisar- lar Idaresi'nin muz, nane, yine vişne likörü vardır. Fa- kat ev yapımı bir likör yoktur. Önce muz likörü: O gerçekten muz kokar; ateşli bir sarıdır; gizlice bir kadeh daha içilebilir. Ardından nane likörü: Rengi tek sözcükle 7e- erik'br, yani perisel. Periler dünyasına özgü. Tadına gelince, geniz yakar, biraz baygınlık verir; ben pek sevmezdim. Inhisarların vişne likörü, Azize Hanım'ınkinden serttir. Artık karanfil kokmaz. Rengi de sanki daha açıkçadır, alkollü bir bordo. Anneannemlerde her likörün değişik kadehi var- dır. Naneninki -dedem ona "rnenta" demeyi tercih eder- bastıbacak bir kadehtir. Muzunki ayaklıdır da, dipte sapsarı bir cam damlası bütün kadehe san- şınlıklar saçar. Vişneninkiler tostoparlaktır. Şimdi düşünüyorum da, niye birörnek değildi an- neannemlerin likör kadehleri? Gerçekten likörün çe- şidine saygıdan mı. yoksa, kınla kınla azalmış kadeh- leri tekrar kullanıma sokmanın yordamı arandığın- dan mı?.. Bizde likör yapımı 1930'larda başlamış. Ondan on- ceki likörler çoğu kez Fransız mali. Imparatorluk başkenti istanbui. özelljklç Mütareke senelerinde, li- köre rağbet gösteriyor. Ateşkes dönemini günü gününe saptayan roman- larda liköre rastlamak olası. Düşman zabitlerine köşklerini, konaklarını açmayı adeta görev edinen. Istanbullu. işbirlikçi aileler. konuklanna likör ikram et- meyi asla ihmaletmiyorlar. Nahid Sırrı Örik. Sönmeyen Ateş adlı oyunun- da, bakın, o günleri nasıl tasvir edıyor: "Istanbul'da bizim yaşadığımız vegezdiğimlzyer- lerde, Şişli'nin apartımanlarında, Tarabya'nın yalıla- nnda, Büyükada 'nın köşklerinde milletin ıstırabı da, azmi de, cengi de hissolunmuyor! Bu apartımanla- nn, bu köşklerin, bu yalıların salonlannda itilaf za- bitleri çay masalarıntn önünde kadınlarımıza reve- rans yapan, likör kadehlerinı, pasta ve şekerieme ta- baklannı kendilerine hürmetle takdim eden centil- menleri Inebolu 'ya ayak bastığım zaman bile bütün vuzuhuyla hakikati göremedim." Son tümce içinden çıkılır gibi değil ama; ben bi- raz evirip çevirip, Allahaısmariadık Cumhuriyet'in bir yerine hırsızlama tıkıştımnıştım... Imparatortuk başkenti istanbul. Likörkadehleri. Ha- nımlanmız. Romanlar, oyunlar, o zamanı anlatan anı- lar bu likör içişlerde toplumsal bir günahkâriığı his- setmişler. Likörün yeni baştan anlam kazanması. günahkâr- lığından sıyrılıp masumiyete erişmesi sonraki dö- nemlere kalacak. Sonraki dönemleri. gelecek yazıda söyleşelim... Takvimde İz Bırakan: "La Bohem: Giacomo Puccini 'nin, Henri Mur- ger'/n eserinden alarakbestelediğibu muazzam, dün- ya şaheseri operayı Yıldız'ın sahifelerinde okuma- ya başlayacaksınız. La Bohem'i üstad Ekrem Re- şid'/n kaleminden nakledeceğiz. Pekyakında Yıldız sahifelerinde!" Yıldız, 4. sayı, 1938. Mehmed Kemal ve Dr. Rüştü Ergun anılıyor • Kühür Servisi - Kısa bir süre önce yitirdiğimiz şaır ve yazar Mehmed Kemal'in "öğle rakılan'nı içtiği. ışınbilimci \e dilcı Dr. Rüştü Ergun'un "Perşembe Toplantılan'na katıldığı Bostancı'daki Hatay Restaurant'ta bir anma toplantısı düzenleniyor. Şükran Kurdakul. Naim Tirali. Ahmet Miskioğlu. Doç. Dr. Süreyya Ülker \e Bedrettin Aylan'ın konuşmacı olarak katılacağı toplantı. 24 Eylül Perşembe günü saat 16.00-18.00 saatleri arasında aerçekleştirilecek. (Aynntılı bilgi için Tel: 0216-36133 57) Voice Coach' TÜPkiye'de • Kültür Servisi - Bugüne dek dev let konservatuvarlan, bazı üni%ersiteler ve TRT'de resmi olarak uygulanan diksiyon eğitimi. dünyada Voice Coach olarak bilinen bir sistemle Türkiye'de de uygulanmaya başlanacak. Ali Erarslan'ın 'Dinamik İletişim' adıyla Türkiye'ye getirdiği bu yöntem. dinleme sanatı ve beden dilini etkili ve güzel konuşma eğitimi\le birleştirerek kişisel yetenekleri yönlendirmeve davanıvor. Nevvline Business School bünvesındeki programa konuşma diliyle doğrudan bağlantjlı her meslekten öğrenci kabul edıliyor. (Aynntılı bild içın Tel: 0216-347 42 23) Hahık Levent konseri 10 Ekim'de • Kültür Senisi-Haluk Levent'in 23 E>lül Çarşamba günü Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda vereceği 13 saatlik konser. 10 Ekim Cumartesi gününe ertelendi. Saat 11.00'de başlayarak 24.00'e kadar devam edecek olan konserde. sanatçı yeşil bir dünya için söyleyerek. İstanbul'da vaşanan son orman yangınını protesto edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle