Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 EYLÜL 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Montreal Dünya Film Festivali'nde 10 gün süresince 6O'ı aşkın ülkeden 400 film gösterildi
Dünyanın en popüler film festivali
GÖISt L DÖNMEZ- COLİM
MONTREAL - Montreal Dünya Film Festıva-
li'nin kapanış gecesi görkemlı Sanat Sarayı'nda
ödüllersahiplerini bulurken dışarıda daha ilginç bir
olay yaşanıyordu. Eline şemsiyesini aian ahmak ıs-
latana meydan okurcasına koşmuştuaçık hava film-
lerinin sonuncusunu izlemeve. Hele festival yönetı-
cisinin dümanın en popüler film fesmali'ne uygun
olarak seçtiği, dünvanın en popüler filmi Titanik
olunca. Karanlıktan fir^at şeımiye altında birbirine
iyice sokulan se\gililer. e\den taşıdıkları açılır ka-
panır sandalveleri ön sıraya dizmiş emekliler. Leonar-
do Di Caprio'nun oğlan.sı erkekliğine gönül kaptır-
mış genç kızlar. dalıp gitmişti kocaman perdenin
büyüsüne.
Sanat Sarayı'ndaki görkemli törende ise papyon-
lu, kravatlı erkekler. pahalı partum kokulu şık kadın-
lar kazananlann sevincini coşkun alkışlarla paylaş-
maya çaiışıyordu. Amerika Büyük Ödülü"nü bölü-
$en iki film. Taş Ocağı ve l>oluna> "ın yönetmenlen
Belçikalı Marion Hansel ıle ts\içrelı Fredi M. Mu-
rer, festival boyunca grevde olan Kanada Hava Yol-
ları'nın verdığı HalkÖdülu'nü Yaşam Güzeldir ıle
alan Roberto Benignj orada olmadığından o ödülle-
rin alkışlan çabuk geçti ama Jün Özel Ödülü'nü
Festival Claude Lelouch'un 'Rastlantılar ya da
Çakışmalar' adh filmh le sona erdi.
• Robert Lepage'ın Ekim Krizi ile
alay etme yiğitliğini gösteren Nö fılmi
ile açılan Montreal Dünya Film
Festivali'nde Halk Ödülü'nü Yaşam
Güzeldir ile alan Roberto Benigni
aldı.Ödül töreninin en mutlu kişisi ise
İki Saniye adlı fılmi ile En lyi
Yönetmen, Montreal Kenti Odülü, En
lyi Kanada Filmi Ödülü. Telefilm
Halkın Seçtiği En İyi Kanada Filmi
Ödülü olmak üzere dört ödül kazanan
Fransız Kanadalı Manon Briand'dı.
alan Çınli Wang Xueqi'nin keyfine diyecek yoktu.
Yıliardır ünlü yönetmenlere. özellikle Chcn Ka-
ige'ye oyunculuk etmiş Wang, bu ılk filminde tınsel
bunalımlar içinde bocalayan ünlü birdansçının ya-
şamını anlatıyordu nefis görsel bir mizansen ile.
Gecenin en mutlu kişisi ise Fransız Kanadalı ka-
dın yönetmen Manon Briand'dı. En İyi Yönetmen,
ılk filme verilen Montreal Kentı Ödülü, En lyi Ka-
nada Filmi Ödülü. Telefilm Kanada'nın 25.000 Ka-
nada Dolan içeren, Halkın Seçtiği En lyi Kanada Fil-
mi Ödülü diye dört kez sahneye çağınlan Bnand so-
nunda ağır yontulan taşıyamaz oldu. İki Saniye ad-
lı bu filmin kahramanı. bisiklet yanşçısı genç kadın
işinden olunca, şu sıralarda Montreal'de çok moda
olan bisikletlı acele postacılara katılıyor ve yıl bo-
yunca Montreal sokaklannda kamera baş döndürür-
cesine vızır vızır gelip gidiyor. Gerçek bir bisiklet
delisi olan yönetmen. tutkusunu ıyiden iyiye payla-
şabilmiş izleyiciyle. Filmin galasını izleyen çadır
partisinin daverıyelenne 'BisikJetleriniziparkedecek
yer aynlmışür' yazmayı da unutmamıştı dağıtımcı-
İar. Kısacası bisikletin de bir taşıt aracı sayıldığı
Montreai'e göre bir filmdı İki Saniye ve en azından
Montreal Kentı Ödülü'nü almasi dogaldı.
Fransız Kanada Quebec eyaletınin önemlı tiyatro
ve sinema yönetmeni. lstanbul Uluslararası Film
Festivali'ndedeödüllenmiş RobertLepage'ın üçün-
cü filmi, N6 sözüedilen filmlerarasındaydı. Filmin
başlığı, olaylann bir bölümünün Expo 1970 sırasın-
da Japonya'da Osaka kentinde geçmesi nedenıyle
Japon geleneksel tiyatrosu Nö'ya gönderme yapar-
ken Quebec'lılerin Kanada'dan aynfıp aynlmama
konusunda birkaç kez başv urduklan referandumla-
nn 'hayır' sonucunu da çağnştınyordu. 1970 Ekım
ayında Kanada"dayaşadığımızveozamankı Başba-
kan Pierre Eliot Trudeau'nun orduyu tanklan ile
Montreal sokaklanna yerleştırdiği FLQ terorizm
olaylannı hicivleyen bu filmin yönetmeni, o sıralar-
da on iki yaşmda bir çocuktu. Cep harçlıfı için sa-
bahlan evlere gazete dağıtırdı ve bir gün az daha te-
rörist zanlısı olarak tutuklanacaktı. O günleri yaşa-
Festivalin halk ödülünü Roberto Benigni'nin Yaşam Güzeldir adlı filmi aldı.
yanlann anımsayacağı gibi askerlerkent sokaklann-
da dal yaprak alalanmış dolaşmıştı bir süre. 'Ağaç-
iardayaprak bırak/namışlardt,' diyor Lepage o gün-
leri anımsarken.
Ekirrf Krizi ile alay etme yiğitliğini gösteren Nö
filmi. Montreal Dünya Film Festivali'nin açılış fil-
miydi. Papyonlu konuklar arasında en çok gülen ve
alkışlayan ise fılmjn birsahnesmdedegörünen Tru-
deau'dan başkası değildi. Işin hoş tarafi Trudeau'nun
Quebec'in bölüeü eğilımli kültür bakanının arka-
sında oturmasıydı.
Ouebec eyaletinin bagımsızlığmdan yana olan Le-
pagc, böyle ha^sas bir konu iie dalga geçmeden. he-
le FLQ teröristlerini kendı evierini bombalav acak ka-
dar beceriksiz göstermeden önce epey düşünmüş. Iz-
leyıciden büyük ilgi gören filmin acımasız şakala-
rına Fransızlardan çok lngilizlenn gülmesı gözden
kaçmıyor. "BirincifUmimGünah Çıkarma'yıyapım-
cılar için yaptım, ikinci filmim Yalan Makinesi'ni
elestirmenJer için. Bu üçüncüsünü ise halk için" dı-
yen Lepage'a yetıp artıvor bu şımdilık.
Fransızlann Kanada'dan aynlmak için evet oyu ala-
na dek habire referandumlara başvurması sonucu
yokuş aşağı inen Quebec ekonomisi, bu sıralarda
Almanya'nın çeşitli kentlerinde açılan Transport 1 Nakliye Sergisi'ni 1500 kişi izledi
Insana dair eleştirelbirsorgulamaKültür Serv isi - Canan Beykal, T. Me-
lih Görgün. Mürteza Fidan ve Bcrika
İpekbavrak'ın Almanya'nın Aachen şeh-
nndekı eskı Aulo Carolina KiliseM'nde
27 Haziran-8 Temmuz 1998 tarihlen ara-
sında açtıklan sergı, polıtık sorguiama-
nın hedefi oldu. Bugüne kadarçeşitli res-
mı kurumlann düzenlediği "geleneksel
zanaatlar" içerikli sergilere alışkın olan
Alman izleyicıler sergı süresince sanat-
çılan çok yogun sorularla karşı karşıya
bıraktılar.
Özellikle politik içerikli sorularla kar-
şılaştıklannı belirten sanatçılar. Türki-
ye'nin tanıtımının hâlâ tt
KahvedGÖ2efiw
HalıseqğsFnden öteye gidemeyişinin ve
siyasetçilerin salt politika yapmak uğru-
na "hiçbirşey yapmamalan'nın bedelinin
Türkiye'nin ve Türk insanının çok ağır
ödediğini de vurguladılar.
Ludwing Müzesi Müdürii Dr. Ulricb
Scbneider de Transport 1. nakliye sergi-
sinin açılışında yaptıfı konuşmada Türk
çağdaş sanatının varlığının hâlâ bilinme-
diği gerçeğini vurguladı. Dört yapıtm yer
aldıgı sergi, eleştirel birana temayı kendi
içinde taşıyordu.
Canan Beykal'ın "TransportfDüma'dan
yiars'a" adını taşıyan düzenlemesı Nasa
arafından PblarLauder adlı araçla Mars'a
jonderilecek olan 1 milyondünyalıçocu-
>un adırun toplandığı CD-ROM*a arıfta bu-
unuyordu.Yapıt, taşıyıcı iki sütun arasın-
la oluşturulan mekân içinde, büyük bo-
oıtlu iki çocuk mektubunun yer aldığı
»ankartlar ve bunlann arasında yerleştıril-
niş podest üzerinde bulunan özel cam kxı-
usu içindeki bir CD- ROM 'dan oluşuyor-
lu.
Beykal'ın hazırladığı ve savaş nedeniy-
î ölmüş ya da öldürülmüş çocuklann ad-
înnın toplandığı bu CD-ROM'un, kendi
oculdannı öldüren dünya insanının birbel-
esi olarak Mars'a taşınması önerilmek-
:ydi.
Sergide
Miirteza
Fidan'ın
'Konumlandı
rmalar'adlı
yapıü yer
aldı.
Mürteza Fidan ise "Konumlandırrnalar"
adlı düzenlemesinde "Kâbusnaroe" adlı
kitaptan alınan 30 konumlandırmanın bir
parçasını AuloCaroüna'yataşıdı. fnsanın
inançlanyla gerçeklerinin yüzleşmesinin
biçimlendirildiği çalışma, mengene ve ara-
sına sılcıştınlmış, üzerinde inançlaragöre
yasaklanmış değişik cinsel pozisyonlann
resimlendiği küçük metal klişelerden (kli-
şelerin arka planında Osmanlı ornament-
len yer alıyor) ve numaralandınlmış kü-
çük takozlardan oluşuyordu.
Alman izleyicılerbuyapıttageleneksel
yapının bu zaman dilimi içindeki eleştiri-
sinin bir sunumuyla karşılaştılar.
"Biz bize" adını taşıyan çalışmasıyla
dede-baba ve kendisini -3 kuşak olarak-
Alman toplumuna transport eden T. Me-
lıh Görgün. Aulo Carolına'daki altarda
olusturduğu anma köşesinde izleyenlerin
(farkında olmadan) birsaygı durumunda
kalmalannı sağladı.
Erkek egemen bir toplumun sadece er-
kek bireylerinin otuz sekiz yıl öncesinden
daha farklı bir şekilde (Almanya'ya ılk
işçi nakliyesi 1959-60 yıllan arasındadır)
"bir sanat objesi" olarak girmelerini sağ-
ladığı Biz bize, T. Melih Görgün'ün top-
lum-bırey. toplum-kültürkavramlannı sor-
guladığı bir kültür-eleştiri transportu ola-
rak mekânda yer aldı.
Diaprojektörler sayesinde altaryüzeyi-
ne düsen, dede ve babaya ait nüftıs cüz-
danlannın devasa boyuttaki ay yıldızlı ve
fotoğraflı ilk yapraklan sensöre bağlı ola-
rak izleyıcinin hareketiyle altaradüşmek-
te ve iletişim çağının bir monumenti ola-
rak mekânı doldurmaktaydı.
Berika İpekbayrak ise ana salon zemi-
nine yerieştirdigi çocuk masklanyla "Baş-
kaldınş'ı görselleştirdi. Zeminde yer alan
toprak içinden adeta dirilircesine yükse-
len büyük boyutlu çocuk masklan, çocuk
ölümlerinin net bir protestosuydu. Sade-
ce belli yerlerden maskiar yüzeyine düşen
ve küçük ışıklarla ilk karşılaşan izleyici-
ler şiddetli bir ürperme hissiyle karşı kar-
şıya kaldılar.
30rnx40m'lik bir alan içine yayılan dü-
zenleme Aulo Carolina'nın kuruluş ama-
cıyla da özel bir bütünlük teşkil edıyordu.
Doğum. ölüm, yaşamla birlikte "insa-
na dair" bir sorgulamanın yapıldığı ve
açık kaldığı 12 gün boyunca toplam 1500
kışilik izleyici sayısına ulaşan Transport
1. nakliye sergisi. bireysel bir girişim ola-
rak başan topladı.
5 yıllık bir program dahilinde Alman-
ya'nın değişik kentlerinde açılan sergiler-
den biri olan Transport 1. nakliye sergisi
Alman sanatçı Felis Gattner'in girişimiy-
Ie gerçekleştirildi.
5oyut kompozisyonlarla biçimlenen 'Akdeniz Dizileri'
Kültür Servisi - Türkiye'de
>yut sanatın öncülerinden olan
frruh Başağa'nın "Akdeniz
izüeri" başlıldı sergisi 6-24
kim tarihlen arasında Ayşe
: Ercümend Kalmık Vakü'nda
LEKV) yer alacak. Ayşe ve
•cümend Kalmık Vakfı'nda
rgi açacak olan dört geomet-
c sanatçıdan ilki olan Ferruh
ışaga. Ercümend Kalmık la
nı kuşaktan. Vakıf. bu sergi
bir yandan so>aıt sanatın ba$-
ıgıcına inerken bir yandan
Ercümend Kalmık dönemi-
gönderme yapıyor.
1915 yılında Istanbul 'da do-
n Başağa, SaraybosnaTeknik
aılu'nu bitirdikten sonra 1935
ında Türkiye'ye döndü ve
Güzel Sanatlar Akademisi re-
simbölümünegirdi. 1940-1943
yıllan arasında askerlik göre-
vini yapan Femıh Başağa, 1947
yılında akademinin yüksek bö-
lümünden mezun oldu. Aka-
demide sırasıyla Nazmi Ziya
Güran'ın Zeld Kocamemi'nin
ve Leopold Levi'nin öğrencisi
olan sanatçı, bu süre içinde Ye-
niler Grubu'nun çalışmalanna
katılsa da mezun olduktan son-
ra kendini bütünüyle soyut sa-
nataadamış. 1950'liyıllar bo-
yunca geometrik soyutlamalar
yapan sanatçı 196O'lı yıllarda
kalm boya hamurunun öne çık-
tığı lirik- soyut kompozisyon-
largerçekleştirdi. 1970'lerden
sonra ise boyada bir incelme,
kullandığı mavilerde bir say-
damlaşma başladı ve günümü-
ze ulasan bu süreç içinde sanat-
çı üçgenlerden, birbirini kesen
düz ya da çapraz çizgilerden
oluşan bir yüzey parçalanma-
sına yönelerek kimi zaman bu
geometrik kurguya eğrileri de
dahil etti. Ferruh Başağa'nın
bu çalışmalannda 1950'li yıl-
larda başladığı mozaık ve vıt-
ray çalışmalannın da etkileri
sezilıyor.
Ferruh Başağa, soyutu bi-
çimsel değil, düşünsel zemin-
de irdeliyor. Cezanne'ın renk
kompozisyonlarından, Paul
Klee'nin soyut sanatı bilimsel
düşüncesiyle bütünleştirmesin-
den ve GeorgesBraque'ın Kü-
bizmi'nden etkilendiği belir-
ten Başağa, 1992 Etibank ser-
gisi için hazırlanan broşürde
sanat anlayışını şöyle özetli-
yordu: "Kavramdan hareket
ederek so> ut geometrik biçim-
ler aramakta olduğum için ço-
ğuniukla üçgenlerden oluşan
kompozisyonlan tercih ettim.
Etkilendiğün Uzakdoğu sana-
tmdan (Espas)sonsuzluğun için-
de derinligi transparan renk-
lerle vermeye çalışan armosfer
ve aydınlıkla kendi formlannu
yaratöm..."
Ferruh Başağa'nın Akdeniz
Dizileri sergisi pazar ve pazar-
tesi günleri hariç hergün 11.00-
19.00 saatleri arasında gezile-
bilecek.
Ferruh Başağa'nınresimleriAyşeve Er-
cümend Kalmık Vakfi'nda serğilenecek.
Kanada Dolan'nın Amerikan Dolan'na bire birbu-
çuk vermesi, üstelik de Montreal kentinin diğer Ku-
zey Amerika kentlerinden farklı albenisı. yapımcı-
lan Montreal'e çekmeye başladı son sıralarda. Bri-
an de Palma'nın bir hokey arenasını Las Vegas ku-
marhanesine dönüşrürdüğü son filmi Vılan Gözlcr.
76 milyon bütçesı ile şımdiye dek burada yapılan en
pahalı film olarak rekor kınyor. Filmin Montreal'de
çekilmesi yapımcılarayüzde 30-40 daha azgiderçık-
masını sağlamış.
Başlangıcından bugüne festivali hiç kaçırmayan
de Palma ise filminin gösterimi ve basın toplantısı
biter bitmez her yıl olduğu gibi aramıza katılıp di-
ğer fi Imlen izlemek üzere sinemadan sinemaya koş-
maya başladı. Claude Lelouch'un festivali kapayan
Rastlanülar va da Çakışmaiar filminin bir bölümü
de Kanada'da geçıyor. Bilindiği gibi birdigerbölü-
münü de Türkiye'de çekmişti Lelouch. Fransız sine-
masının bu popüler yönetmeninin kamerasından
Meksika da nasibini aîmış. Gerçi bu mekânlarkonu
ile pek derinden bağdaşmadığı için duvardaki fu-
rizm afişi gibi sıntıyor. Kahramanın her giftiği ül-
kede o ülkenin turistlerce en değerli albenisini ara-
ması da -belki yönetmen bile bile yapmıştır- bir kli-
şeler dızisi yaratıp izleyicinin
dikkatini dağıhyor. Örneğin Tür-
kiye'den dervişler, Meksika'dan
Acopulco'nun kayatar arasından
atlayan fedaileri, Kanada'dan ön-
ce karla kaplı kuzeyde beyaz ku-
tup ayılan. sonra hokey oyuncu-
lan. ttalya'dan Venedik gondol-
lan. vb. Hele Türkiye iie ılgili
bölümlerde dıyaloglar klişeden
geçilmiyor.
On gün içinde 400 film sun-
du yine festival. 6O'ı aşkın ülke-
den. Quebec filmlenne daha ge-
niş yer verilmekle birlikte Avru-
pa fiimleri yine ayncalıklı yeri-
ni korudu. Ünlü Fransız kadın
oyuncular Nathalie Baye,Sophie
M«Mteau konuklar arasmdaydı.
Portekiz sinemasının büyük us-
tası 89 yaşındaki ManoddeOB-
veira, oturduğu ufak kasabadan
kalkıp ta Montreal'de 29'uncu
filmi, Kaygı'ya eşlik edebilmek
için en azından üç uçak değiştir-
mişti, ama yorgun değildi. Ulus-
lararası üne 60 yaşını aştıktan
sonra ulaşan Oliveira, onur ko-
nuğuydu festıvalin.Toronto ve
Venedik arasına sıkışıp kalmış
olsa bile kendine özgü özellik-
leri ile ününü ayakta tutan bir
festival Montreal. Buyılki Hong
Kong ve Japon panoramalannın,
Latin Amenka bölümünün nite-
liği. sanat filmlerine verilen
önemli yer, sinema endüstnsi-
nin varlığından haberimiz bile
olmayan Sri Lanka, Malezya gi-
bi ülkelerin bile unutulmaması al-
kışlanacak başanlar.
Türk sinemasına gelince, yö-
netıciler kendi gelip kendi seç-
tiğinde daha ilginç ömekler gel-
di Montreal'e. Ama onun bunun
bilirbilmez salık verdiği fiimle-
ri hadi bir Türk filmi olsun diye
araya soktuklan zaman izleyici
(Türk sinemasını tarumak isteyen
yabancı ve Türk filmi görmek is-
teyen Kanadalı Türkler) düş kı-
nklığına uğruyor. Örneğin birkaç
yıl önce, MehmetTannsever'in
propaganda kokan 'Sürgün' fil-
mini çevTeci fılm sanarak seçmiş-
lerdi. Aynı programa 'Mavi Sür-
gün'ü de ko>'duklanndan iki sür-
gün birbirine kanşmıştı. Bu yıl
iki film gösterildi Türkiye'den:
'Kasaba' filminin üstün nitelik-
leri gerçek sanatseverlerin gö-
zünden kaçmadı. Yalnızdaha ön-
ce gösterilen 'Ağır Roman'a gi-
dip de aradığını bulamayanlar
bir Türk filmi daha görmek is-
temediklerinden izleyici potan-
siyeli düştü. Gerçi 'Ağır Ro-
man'da Türk sineması için bir
alay yeni şeyler vardı. filmin fan-
tezi yönü de zaman zaman ilginç
noktalara gelebiliyordu, ama bun-
lar Amerikan sinemasında çok
görülmüştü. Yönetmenin birba-
kış açısını sürdürememesi, olay-
lan ya içenden ya dışandan bi-
rinin açısından vetmektense ge-
lişigüzel dağıtması zayıf nokta-
lardı. Yabancı lann en merak et-
tiği, filmin Türkiye'de rekor kır-
masının nedeniydi.
Kurosavva'yı son yolculuğuna
35 bin kişi uğurlandı
• Kültür Servisi - Japon sinemasının imparatoru
olarak tanımlanan ve geçen günlerde yaşama gözlerini
yuman Akira Kurosavva'nın cenaze töreni pazar günü
Tokyo'da gerçekleştirildi. Dünyanın dört bir yanından
stüdyosuna gönderilen çiçekler. mesajlar ve
sevenleriyle uğurlandı son yolculuğuna Kurosavva.
Yokohama'daki Kurosavva Film Stüdyosu'nda
gerçekleştirilen cenaze törenine 35 bin kişi katıldı.
Japon oyuncu Tatsuya Kagavva yaptığı konuşmada
'"Kurosavva'nın fiimleri bütün dünyada tanınıyor ve
bizim için önemli mesajlar içeriyor bu fîlmler"
dedi. Bir başka Japon oyuncu Kyoko Kagavva
ise konuşmasında Kurosavva'nın yaptığı işi gerçekten
de çok sevdiğini vurguladı. 'Yedi Samuray',
'Yaşamak' ve 'Rashomon' gibi filmlerle tanınan
Kurosavva 1990 yılında Yaşam Boyu Başan Oscar'ını
almıştı. Fransa Başkanı Jacques Chirac ise
Kurosavva'nın filmlerinde detaylan ve sosyal
gerçekleri çok iyi yakaladığını vurguladı. Japonya
hükümeti Kurosavva'yı son yolculuğunda onur ödülü
ıle yalnız bırakmayacak. 1977 yılından bu yana
yalnızca 13 kişiye verilen onur ödülü, insanlann
sevdiğı, saygı duyduğu ve ülkesi için umut getiren
kişilere veriliyor.
Sinema öğpencileri kjsa film
yarışma süresi uzaöldı
• Kültür Senisi - Tursak V'akfı ve Tarih Vakfı işbirliği
kapsamında cumhuriyetin 75. yılı onuruna 4-9 Aralık
günleri arasında gerçekleştirilecek 'Uluslararası
Sinema Tarihi Buluşması' etkinliği Ulusal Yanşmalar
bölümü içinde yer alan 'Sinema Oğrencileri Fiimleri
Destek Programı Proje Yanşması'nın başvuru süresi
29 Ekım gününe kadar uzatıldı. 'Bir Çağdaşlaşma
Projesi olarak Cumhuriyetin 75. Yılı' temalı projelerin
katılacağı yanşma, cumhuriyetin Türk insanına
getirdiği yeniliklen, aksaklıklan, çağdsşlaşma ve
aydınlanma sürecinin birey olarak yaşamımızdaki
önemi gibi konulan, dramatik bir örgü ya da belgesel
bir anlatım içinde görselleştirecek proje metinlerine
açık olacak. Aynntılı bilgi için 244 52 51 numaralı
telefonu aranabilir.
Detay dergisinden kültür
etkinlikleri
• Kültür Servisi - Jale Sinar'ın D. Ali Gültekin'le
birlikte düzenlediği 'Detay Ekin, Düşün, Yazın
Etkinlikleri' kapsamında 20 Eylül'de yapılacak
etkinligin konuklan şair Faik Baysal ve klasik gitar
sanatçılan Barbaros Uslu ile Bora Biçer. Faik Baysai,
katılımcılarla gerçekleştireceği şiir konulu söyleşinin
ardından isteyenler için kitaplannı imzalayacak. Gitar
dinletisıyle renklenecek olan etkinlik, Modaspor
Kulübü Sosyal Tesisleri'nde saat I4.00'ten itibaren
ızlenebılır
Bada-oğul aynıfilmdeoynayacak
• Kültür Servisi - Ünlü
oyuncu Mıchael
Douglas babası Kirk
Douglas ile aynı filmde
oynayacaklannı
açıkladı. Dan
Aykroyd'un yöneteceği
ve adı geçici bir süre
için 'A Song For David'
olarak belirlenerr fîlrh
için üç senarist ve bir
yazar kiralanmış.
Michael Douglas önümüzdeki yıl Curtis Hanson'un
yöneteceği 'The VVonderboys' adlı bir filmde de rol
alacak.
Haluk Levent 3. kez Açıkhava'da
I Kültür Sedvisi- Haluk Levent bu yıl üçüncü kez
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda konser vermeye
hazırlanıyor. Organizasyonunu Fil Yapım'ın
gerçekJeştirdiği konser, 23 Eylül Çarşamba günü saat
20.30'da başlayacak. Bu konserle bu yıl lstanbul'da
son kez sahne alacak olan sanatçı ekim, kasım ve
aralık aylannı kapsayan büyük bir turneye
hazırlanıyor.
Resimli şiir sergisî
I ANTALYA (AA) - Yaşar Yunus, Antalya Güzel
Sanatlar Galerisi'nde resimli şiir sergisi açtı. Fotoğraf,
sulu ve yağlı boya, desen ve ebru çalışmalannı şiirleri
ile süsleyen Yaşar Yunus'un 49. kişisel sergisinde, 30
eser yer alıyor. 20 Eylül'e kadar sürecek sergide Yaşar
Yunus, yayımlanmış şiir kitaplannı da imzalayacak.
Kıyı dergîsi 150. sayıya ulaşü
• Kültür Servisi - Trabzon"da 1986 Nisanı 'ndan bu
yana kesintisiz olarak yayımlanan kültür ve sanat
dergisi Kıyı, eylül ayında 150. sayıya ulaştı. Son
sayıda Gündoğdu Sanımer ve îbrahim Dizman,
dergimn 150sayıhkbirikiminın bir değerlendirmesini
yapıyorlar. Orhan Veli'nin, ölümünden kısa bir süre
önce Müfide Güzin Anadol'a yazdığı el yazısı "
mektup ilginç konu başlıklanndan bırini teşkil ediyor.
Dergıde, her sayıda olduğu gibi söyleşiler, öyküler,
şiirler, çeşitli konularda değerlendirmeler ve kitap
tanıhmlan da yer alıyor. Kıyı. lstanbul va Ankara
dışındaki rüm Anadolu coğrafyasında kesintisiz olarak
13 yıldır yayımlanan tek dergi olma özelliğine sahip.
'Çocuk Dostian'ndan karma
resim sergisi
• Kültür Servisi - Galeri Art Intercultura. 15-30 Eylül
tarihlen arasında karma resim sergisi düzenliyor.
Atatürk Kültür Merkezi Sineması fuayesinde
düzenlenecek serginin tüm geliri, Süreyya Ağaoğlu
Cocuk Dostlan Demeği'ne bırakılacak. Mevlüt
Akyıldız, Muzaffer Akyol. Balaban, Ali
Candaş, Lütfii Cülcül, îbrahim Çıftçioğlu,
Beygü Gökçin, Ekrem Kahraman, Şakir
Sağlam, Neriman Oyman, Aşkım Önenoğlu,
Fikret Öztürk ve Nazmi Yılmaz'ın resimleri ile
katıldığı sergi. 'sanatı sorumlulukla birleştirmek'
düşüncesinin ışığında sanatçılaria çocuklan,
yardıma ihtiyacı olan çocuklarla resim
alıcılannı buluşturarak farldı alanlan plastik
sanatlara taşımayı amaçlıyor.