Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 1998 PERŞEM
HABERLER
PKK, Isveç
vatandaşlarım
göndenecek
• STOCKHOLM
(Cumhurhet) - Haziran ayı
sonunda fsveç'in Varmland
bölgesindeki gençlik
kamplanndan sonra bir daha
evlerine dönmeyen, halen
HoIIanda ve Almanya'dakı
PKK eğitim kamplannda
oldukJan öne sürülen 17
Isveç vatandaşı kürt gencinin
12 Eylül'de geri döneceği
açıklandı. Daha önce
gençlenn kaybolmasıyla
ilgisi olmadığını açıklayan
PKK, bu konuda gençlerden
birinin annesine söz vererek
çocuklan götürdüklerinı
kabul etti.
davası
I fstanbuJ Haber Servisi -
Yasadışı Ceyşullah adlı
örgüte üye olduklan \ e bu
örgüt adma işadamı Sami
Manisa'nın oğlu lshak
Manisa'yı kaçırarak
ailesinden fidye istedikleri
öne sürülen 13 kişinin
yargılanmasına devam
edildi. Duruşmada söz alan
sanıklar, tahliye talebinde
bulundular. Tahliye talebini
reddeden mahkeme heyeti
düruşmayı erteledı.
HADff davasında
tahliye yok
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Bölücü terör
örgütünün siyasi kanat
yöneticisi olduklan"
gerekçesiyle haklannda 22
yıl 6'şar aydan az olmamak
üzere ağır hapis cezası
istemiyle dava açılan %e
aralannda HADEP Genel
Başkanı Murat BozJak'ın da
bulunduğu 4'ü tutuklu 51
sanığın yargılanmasına
devam edildi. Mahkeme,
tutuklu sanıkJarın tahliye
istemlennı reddettı.
Sjyasiferden dış
Türkler atağı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel
Başkanı Denız Baykal'ın,
Sırp saldınlanna hedef olan
Yugoslavya topraklan
içindeki Kosova'yı ziyareti
ertelenirken Fazilet Partisi
Genel Başkanı Rccaı
Kutan'ın da Kdsova'va
gitmeyı planladığı bildirildi.
Başbakan Yardımcısı ve
Devlet Bakanı Bülent Ecevit
de hafta sonunda
Saraybosna'ya gitmeye
hazırlanıyor.
TÜROB'dan
İSKİ'ye suçlama
• İstanbul Haber Senisi -
Türkiye Otelciler Bırliği
(TÜROB) Başkanı Ali
Güreli, 1994'ten bu yana
otellerin kullandığı suya
yüzde 2 bin 270 oranında
zam yapıidığını. Mart
1998'den beri de
tûketilmeyen su ve atık su
bedellerinin götürii usulde
fatura edildiğini belirterek
îstanbul Büyükşehir
Beledıyesı Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan ve tSKl
Genel Müdürü \'e> sel
Eroğlu hakkında görevlenni
kötüye kullandıklan
gerekçesiyle savcıhğa suç
duyurusunda
bulunacaklannı söyledi.
'fiüneydoğu'da
Kadın Olmak'
• İstanbul Haber Senisi -
CHPKadmKollan'nca
düzenlenen "Güneydoğu'da
Kadın Olmak" konulu
toplantıda bölgedeki kadının
sorunlan. yaşantısı.
beklentisi hakkında CHP'nin
göriişlerini içeren bir rapor
sunulacak. Toplantı yann
Beşiktaş Akatlar Kültür
Merkezi'nde yapılacak.
Sn/aciyan, Vali'yi
riyaret etti
• İstanbul Haber Senisi -
Türkiye Ermenileri Patnk
Vekili Şahan Sıvactyan.
İstanbul Valisı Erol Çakır"ı
dün makamında zıyaret etti.
Vali Çakır. Türkiye'deki
Ermeni vatandaşlann hür
iradeleriyle ruhani liderlerini
seçecekJerini kaydetti.
Türkiye Ermenıîeri Patrik
Vekili Sıvacıyan da seçimın
ekim ayında yapılabileceğıni
belirterek seçilecek patnğin.
devletin güvenine layık
olması gerektıöini kaydetti.
12PKKH
oldupuldu
• Yiırt Haberleri Servisi -
Güneydoğuda sürdürülen
operasyonlarda çıkan
çatışmalarda 12 PKK'li
öldürüldü, 2 güvenlik
görevlisi şehit oldu.
Hakkâri'nin Yüksekova
ilçesinde terönstlerin
döşediği mayının patlaması
sonucu 1 kişi öldü, 2 çocuk
yaralandı.
Alaattin Çakıcı'nın ünlenmesinde, işadamlan rekabetinde taraf olması önemli rol oynadı
OzaPa vefah, Çifler'e düşmanANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Alaattin Çakıcı'nın bağ-
lantılannda, Yüksel Çağlar, Erol
Evcil. 8. Cumhurbaşkanı Turgut
ÖzaJ'ın oğlu Ahmet Ozai, Çiller
ailesinin yalı komşusu Mehmet
Üstünkaya. Mehmet Kurt, bor-
sacı Adil Öngen, eskı Emlak-
bank Genel Müdürü Engpn Ci-
van, kaçak işadamı Selim Edes,
Emin Cankurtaran dikkat çekı-
ci isımler olarak öne çıkıyor.
Yüksel Çağlar: Çakıcı gibi
Trabzonlu. Emlakçı. 1970'lerin
sonuna kadar öğretmenlik yaptı.
Türkiye Öğretmenler Sendika-
sı'nın kuruluşunda yazar Fakir
Baykurt'la birlikte çalışrı. Sakar-
ya'da 1986 yılının sonuna kadar
emlak işiyle uğraştı. lstanbul'da
inşaat işleri almaya başladı.
1993 'ten sonra Bodrum'a yönel-
di. Bodrum'dan 130 bın metre-
kare arsa aldı. Bodrum'da kuru-
lan Yüksel Çağlar Iş Merke-
zi'ndeki işyerlerinin satış fiyatı
1 milyon dolar.
Bodrum'da 10 adet villadan
oluşan bir site yaptı. 9 villadan
oluşan site ise Yalıkavak'ta bulu-
nuyor. Çakıcı'nın ağabeyi sayı-
lacağını belirten Yüksel Çağlar.
"TürkıŞe'ye iadesini önlemeye
çaüşacağun" demışti.
Erol Evcil: Bursalı işadamı.
Eze Zeytincilik'in sahibivdı.
1994 yılında dönemin Başbaka-
nı Tansu Çiller'ın devreye gir-
mesı üzerine lş Bankası'ndan
150 milyon dolar kredi aldı. Id-
diaya göre 1995'te kredi için
devreye girenler arasında döne-
min Basisen Genel Başkanı Me-
tin Tiryakioğlu da bulunuyordu.
Tiryakioğlu'nun yönetim kurulu
üyesi olmamasına karşın banka
yönetimınde etkili olduğu savu-
nuldu.
Eze Zeytincilik'in birkaç şir-
kete dağıtılması gündeme geldi.
Tiryakioğlu'yla Erol Evcil bir
tekstil fîrması kurdular. lş Ban-
kası alacaklannı tahsil edeme-
yince 1997 Ağustos'unda hare-
kete geçti. Eze Zeytincilık'e aıt
Balıkesir'deki zeytinyağı fabn-
kası Iş Bankası'na devredildi.
Erol Evcil'e ait Zeytin Ant
Demirçelik'e Izmir'de lş Banka-
sı iştıraklı 135 ton zeytin alımı
gerçekJeştirildi.
Demir işleri yapan şirketin
135 ton zeytin alması ilginç bu-
lundu. EzeZeytincılik'ınlş Ban-
kası'na 70 milyon dolar borcu
var.
Evcil'in Çakıcı'yla ilişkisi
Türkbank'ın satışında Adil Ön-
gen'ın vurulmasıyla ortaya çık-
tı. Dönemin Başbakanlık Teftiş
Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın
hazırladığı Susurîuk raporunun
basına dağitılan bölümünde Erol
Evcil'le ılgili olarak "sansürfe-
nen" bilgiler şöyle:
"Emlakbank'a arsasını satan
ve parasını alan bir fimıa. inşa-
atı da kendisine avantaj sağlayan
bir sistemle üstlenmiştir.
Aynca Türkiye Kalkınma
Bankası'nda neler olduğu, eski
genel müdürün mahkûmiyetine
yol açan sürecin de incelennıesi,
• Karanlık ilişkilerin
kilit ismi Alaattin
Çakıcı, Kanal 6
televizyonunun
satışında Özal
ailesinden yana oldu.
Ahmet Özal'ın bazı
işadamlarıyla olan
•anlaşmazlığını
çözdüğü, raporlara
yansıdı. Özal ailesiyle
görüşmelerini
kayınpederi Dündar
Kılıç ve öldürttüğü eşi
Uğur Çakıcı
aracılığıyla yürüttü.
ErolEvciTin 177 milyon dolarhk
borcu nasıl yaptığı, lş Banka-
sı'nın EzeZeytincüik dosyasında
15 Temmuz 1997'de 76 milyon
doJara, Türk Ticaret Banka-
sı'nın aynı tarihte 61 milyon do-
lara ulaşan borcu nasıl oluştur-
duklan ortaya çıkanlmalıdır.
Türk Ticaret Bankası'nın nasıl
krize girdiği araşünlmalıdır.
Bürokratlann bu derece gözü
kara olduğu düşünülmemelidir.
Ihale ve kredi pazarlıklan çokki-
şinin bikiigi şekilde ve Ankara'da
yapılmaktadır.
Bankalar konusunda kapsam-
lı \e organize suç niteliğinde po-
lisiye metotlarla yüriitülen birso-
ruşturma acılmalı ve konu Asü-
ye Ceza Mahkemelerine giden
kusurlu kredi dosyası olarak de-
ğil. tek bir otayın degişik sayfala-
n olarak -gerekirse DCM kanu-
nunda degişiklikyapılarak- Dev-
let Güvenlik Mahkemesi'nin in-
cetemesine sevk edilmelidir."
Ahmet Özal: Çakıcı, Kanal 6
televizyonunun satışında Özal
ailesinden yana oldu. Özal 'ın ba-
zı işadamlanyla anlaşmazlığını
çözdüğü, raporlara yansıdı. Öza)
ailesiyle görüşmelenni kayınpe-
deri Dündar Kıhç ve öldürttüğü
eşi Uğur Çakıcı aracılığıyla yü-
rüttü.
Adil Ongen: Borsa danışma-
nı. Mehmet Eymür'ün yakın
çevresinde yer aldı. Çakıcı'nın
iddiasına göre MİT elemanlan
tarafından korunuyor. Türk-
bank'ın satışında devreye girdi.
Çakıcı'nın adamlannın saldın-
sından yaralı olarak kurtuldu.
Arabasında Başbakanlık Müşa-
viri kartı ile yeşil pasaport bulun-
du.
Selim Edes: 5 milyon dolar
alacağını tahsil etme işini Çakı-
cı'ya havale etti. Civan kurşun-
landı.
Emin Cankurtaran: Hâlâ be-
lirlenemeyen bir nedenle Çakı-
cı'nın adamlannın silahlı saldı-
nsına hedef oldu. Yaralı kurtul-
du. Çakıcı'nın yakalanmasının
ardından şaka yapmak amacıyla
ünlü bazı işadamlannı arayan bir
bakanın, birçok kişiden, "Neya-
payım, haraç vermeseydim de
kurşun mu yeseydim" yanıtını
aldığı basına yansıdı.
Sürecek
ÇOler'in ziyaretinde,
baro olarak
Susurluk'u yaratan
sistemin ortaya
çıkanlmasını
LstedikJerini
vurgulayan Sayman,
REFAHYOL "
doneminde çıkanlan
"Kriz Merkezi
Yönetmeliği''ne de
değindi. Sayman'ın
söz konusu %'
yönetmelikle ., "
herhantji bir kriz -
anında tüm iradenin
si\il \önerimden
alınacağıru anlatması
üzerine Çiller'in
"Kapsanu nedir"
diye sorması ve
Başbakan Yardımcısı
olduğu dönemde
çıkanlan bu
yönetmelikten
haberinin olmaması
dikkat çekti.
(Fotoğraf:
UĞUR DEMİR)
DYP Genel Başkanı, istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman'ı ziyaret etti
ÇHkr'denyargtya tetikçisuçlamasıistanbul Haber Servisi - DYP Genel Başka-
nı TansuÇüler, yargıyı ıktidann "tetikçisi" ol-
makla suçladı. Çiller. kapatılan Refah Parti-
si "nin 1 trilyon lıralık yolsuzluk yaptığı iddı-
asıyla önceki gün parti yöneticileri haklunda
suç duyurusunda bulunan Yargıtay Cumhuri-
yet Başsa\ cısı Viıral Savaş'ı kastederek "Eğer
bir siyasetçi kalkıp, şu rakibimle başa çıkamı-
yorum aına yargı yolu ile bunu yapın'.diyebi-
liyorsa, daha da vahimi savcılar buna ayak uy-
durma çabası içüıe giriyorlarsa, demokrasiyi
götürmek mümkün olmaz" dedi.
DYP lideri Tansu Çiller bir grup partiliyle
birlikte dün İstanbul Barosu Başkanı Yücel
Sayman'ı makamında ziyaret etti. Görüşme-
nin ardından açıklama yapan Çiller, Türkiye'de
demokrasi kültürünün yerleşemediğİHİ, bunda
kendisi de dahil tüm siyasetçilçrin suçu bulun-
duğunu anlattı. Çiller. yargının bağımsız olma-
dığını. bunun da demokrasiyi zedelediğini sa-
vunarak Adalet Bakanlığı'mn seçim platfor-
mundaki bağımsızlığına da dikkati çekti. Siya-
si olarak alt edilemeyen bir partinin yargı yo-
luyla alt edildemeye çalışıldığını sa\ unan Çil-
ler şöyle konustu:
"Eğer bağımsız olması gereken bir Adalet
Bakanı'nı. seçim süreci içinde şeklen bağımsız
ama siyaseten bağımlı kılarsanız. o zaman ada-
letle siyaset arasındaki kapıyı kapatmaz, tam
tersine köprii\ ü sonuna kadar temellendirirsi-
niz. O zaman bir tetikçi çıkabilir ve bir başka
si>asetçinin adına tıtikçilik yapar hale gelebilir.
Eğer bir siyasetçi kalkıp 'şu raJabimle başa çı-
kamıyorum ama yargı yolu ile bunu yapın',di-
yebilh'orsa, daha da vahimi savcılar buna ayak
uydurma çabası içine giriyorlarsa, demokrasi-
yi götürmek mümkün obnaz. Hiç kimse Ata-
türkçülüğü, laikliği kalkan yaparak demokra-
siyi tahrip edip Türkiye'yi üçüncü dünya ülke-
leri arasuıa itme hakkına sahip değüdir."
Çiller. bırgazetecinin "VurâlSavaş'ımıkas-
tedi>orsunuz" sorusu üzenne. ~Yargının ba-
ğınısızlığı si\asetin göigesialnnda bırakılıvorsa,
>argı>la shaset birbirine kanşanlıyorsa bunu
gözden kaçırmamak gerekü"" dedi.
Çiller. Fransa'da yakalanan ülkücü mafya
babası Alaattin ÇakKi'nın kız kardeşinin dü-
ğününe DYP Yalova Milletvekili Cevdet Ay-
dın'ın katıldığının belirlenmesine ilişkin soru-
ya ise net bir yanıt vermedi.
Toplantıda konuşan İstanbul Baro Başkanı
Yücel Sayman ise sözlerine "Liderler neden-
se bizinıle göriiş alışverişine iktidardayken de-
ğil de hep muhalefetteyken geliyorlar" dedi.
Cenelkurmay
Görev
değişimi
yann
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral lsnuül Hakkı
Karadayı yann karargâhta
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirerindekatılımıyladü-'
zenlenecek törenle görevini
Kara Kuv\etleri Komutanı
Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğ-
lu'na devredecek.Orgeneral
Karadayı'ya Türkiye'de ilk
kez Devîet Şeref Madaiyası
verileceği. madalyayı Demı-
rel takacağı öğrenildi.
Kıvnkoğlu, bugün Kara
Kuvvetlen Komutanlığı gö-
rev ini Orgeneral Atflla Ateş'e
devrederken Jandarma Genel
Komutanlığfnda da görev
değişimi yaşanacak. Orgene-
ral FikretÖzden Boztepe gö-
revini Orgeneral Rasinı Be-
tir'e devredecek.
Orgeneral Karadayı dün,
görevini devredeceği Kara
Kuvvetlen Komutanı Orge-
neral Hüseyin Kıvnkoğlu ile
Deniz Kuvvetlen Komutanı
Oramiral Sahm Dervişoğtu,
Hava Kuvvetlen Komutanı
Orgeneral İlhan Kılıç, Jan-
darma Genel Komutanı Fik-
ret Özden Boztepe, Korgene-
ral EdipBaşar ve Korgeneral
Avtaç Ayman'a gösterdiklen
başanlar nedeniyle TSK Üs-
tün Hızmet Madaiyası taktı.
TBMM Başkanı Hikmet
Çetin, Karadayı onuruna dün
akşam veda yemeği verdi.
Çetin'in konutundaki yeme-
ğe, Başbakan Yardımcısı Bü-
lent Ecevit, Milli Savunma
Bakanı ve Başbakan Yardım-
cısı tsmet Sezgin. Orgeneral
Hüseyin Kıvnkoğlu ve kuv -
vet komutanlan katıldı.
ŞIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR
Ne zaman devlet içinden bir
pislik ortahğa dökülse, yüce
devletimizin sorumlu yerlennde
bulunanlar, "Aman devleti yıp-
ratmayın" diyerek ortalığa çıkı-
yorlar. Bunun en somut örneği-
ni Susuriuk'tayaşamıştık. Böy-
le diye diye, Susurluk'un üzeri
büyük ölçüde örtüldü. Ancak.
bu pislik vücudu öylesine sar-
mıştı ki, hiç kimse bir şey yap-
masa yine de irin bir yerden
akacaktı.
Çakıcı olayı bunun bir kanı-
tı. Işin altını biraz kurcalayınca,
korkunç bir manzara ile karşı
karşıya geldik. "Devlet" işin ta
göbeğine kadar içindeydi. Çok
sayıda insan öldürmekten ara-
nan Abdullah Çatlı, Haluk Kır-
cı, -listede başka isımler de var-
Alaattin Çakıcı MİT tarafından
eylem yapmak amacıyla yurtdı-
şında görevlendirilmişlerdi. Ar-
dından bunlara ve bunlar gibı
aranan "ü//cücü"katıllere "dev-
let pasaportları" verilmişti. On-
lar hemangi bir eylem yaptılar
mı? Hayır yapmadılar. Bu ko-
nuda da bir sürü yalan haber
Hangi 'Devleti Yıpratmamak?'
ortalığa yayıldı. Bu yalanı dev-
letin üst kademeleri de biliyor-
du. Çatlı ve Çakıcı, o sözü edi-
len "Ermeni teröristleri"ne kar-
şı hiçbjr eylem düzenlememiş-
lerdi. Bu sayede uydurma bir
eylem planıyla, aranan katiller
"devlet görevlisi" kimliğiyle do-
laşmaya başladılar.
MİT ve devlet içinde ağırlığı
artan "ülkücüler" onlan lanse
ettiler, kurdukları iç dayanışma-
laria, ciddi bir çıkar ağı oluştur-
dular. Kanunsuzluk ve kan üze-
rine kurulan bu ağ, devletin en
etkili yerlerinde kök saldı. Bir
noktadan sonra kimin katil, ki-
min ülkücü mafya, kımin devlet
görevlisi olduğu birbirine karış-
tı. Bu kanşıklık içinde onlar her
eylemden sonra "vatan içın
yaptık" deyip silahlannı ateşli-
yorjardı.
Ömer Lütfü Topal cinayeti-
ne bakm, bu rnanzarayı görür-
sünüz. Tank Ümit cinayetine
bakm bu manzarayı görürsü-
nüz. Son dönemde mafya şef-
lerine bakm görürsünüz. Türki-
ye'de 12 Eylül'den bu yana o
çok kutsallaştınlan devlerte bir
degişiklikolmuştu. "Devlet" es-
ki klasik mafya liderlerini birer
ikişer ortadan kaldırtmış, ülkü-
cü katillere bu görevleri ihale et-
mişti. Bunu devlet yapmıştı dı-
yorum, çünkü ülkücüler kendi
bileklerinin gücüyle değil. dev-
let desteğiyle ve devlet koru-
masıyla bunca rantın tepesıne
oturmuşlardı.
Dünyanın heryerinde mafya-
nın polisle ve devletin diğer ku-
rumlanyla işbirliği yaptığı bilinir.
Yani "klasik" mafya liderleri po-
lisle ve devlet görevlileriyle iş-
birliği yaparak işlerini yürütür-
ler. Ancak 12 Eylül sonrası Tür-
kiye'deki manzara değişik bir
hal aldı. Devlete, aşın sağcı bir
ideloji yüklendi. Bu ideoloji, sol
düşmanlığı, özgüriük düşman-
lığı temelinde yeniden yapılan-
mayı sağladı. Artık ülkücü katil-
lerle devlete yön veren temel
anlayış arasında ciddi bir ide-
olojik aynlık kalmadı. Onlar da,
devleti yönetenler de "vatan
için" solun ezilmesini istiyoriar
ve özgürtüğün bu ülkeye gerek-
li olmadığına inanıyorlandı.
Çakıcı'lan, Çatlı'lılan, Kırcı'la-
rı "devletgörevlisi" haline geti-
ren işte bu tercihlerdi. işte bu
tercihler sonucu "son Türkdev-
leti" Ruhi Su'ya, Orhan Apay-
dın'a, Aziz Nesin'e pasaport
vermeyip aynı tarihlerde Çakı-
cı'lara görevli pasaportu verdi.
Hem de kırmızısından. Bu ter-
cihler değişti mi? Susurluktan
sonra adı sanı ortalığa dökülen
Çakıcı, devletin en üst düzey
yönetıcilerinden pasaport ala-
bıldi. Bu pasaportlar, bir iki üst
düzey MİT yöneticisinin işi mi?
Yavuz Ataç, "Ben yalnız de-
ğllim " anlamına gelecek açıkla-
malaryaptı, tıpkı Mehmet Ağar
gibi. Yani o da "her şeyi dev-
letin çıkarlan için yaptım " diye-
cek. Sonra biz ne yapacağız?
Yargı ne yapacak? İşte bu nok-
tadan sonra, "devletiyıpratma-
yalım" diyen sesin etkisiyle iş-
ler yeniden söndürülmeye terk
edilecek. MlT'te ufak tefek rö-
tuşlarla işin daha fazla derinine
inilemeyecek.
Yapılması gereken, bu "dev-
let anlayışı"n\ yıpratmak. Yani
bu devleti 12 Eylül'den bu ya-
na sistemli olarak çetelere ve
katillere görev pasaportlan ve-
recek hale getiren anlayışı yıp-
ratmak. Özgürlüğe, demokra-
siye, eşitliğe açılan kapıyı zor-
lamak. Bu haliyle devlet zaten
aşın ölçüde yıpranmış durum-
da. Kimsenin böyle yönetilen
bir devlete güveni kalmadı. Bu
nedenle, "devleti yıpratmaya-
lım" diyenler aslında statüko-
ya, var olan korkunçluğa arka
çıkıyorlar.
Devleti sorgulamalı; modem,
çağdaş ve demokratik devlete
yürüyecek yeni bir anlayışın
egemen olması için, bu
statükocu anlayışla mücadele
etmeliyiz.
PERŞEMBE
ORHAN BÜRSALI
Nasıl Ders Çıkartmalı'
Gazetemizin verdiği kitapçıklardan Yazı Devı
mi'nin Öyküsü'nü, bir tanıdığım o gün bir nefesi
okudu. Bitirdiğinde, gözleri nemli ve heyecanlı;
dı. "Biliyor muydun, yeni yazılara geçiş, yani Ya
Devrimi 4 ay gibi kısacık bir süre içinde gerçet
leştirilmiş!" dedi.
O dönemin uzmanlarının, bilginlerinin 5-15 y
içinde ancak başarılabilir dedikleri ve uzun dc
nemli geçiş programlan önerdikleri bir toplums<
devrim, 4 ay içinde gerçekleştiriliyor!
Hem de Türkiye'de!
Cumhuriyetin ilk 15 yılı içinde hayata geçirileı
temel toplumsal dönüşümlerden bu yana, soı
50/60 yıl içinde Türkiye'de hangi alanda devrim
ct/köktenci bir atılım yapıldı?
Sorudaki "deı/ri/77c///fö/rfenc/"sözcüklerine ve
ya bunların ıçeriklerine tepki duyabilecek, (özellik-
le devlet içinde!) insanlanmızı düşünerek, soruyı
şöyle biçimlendirmek daha iyi olabilir:
Ülkeyi çeşitli alanlarda dünya standartlarına ta-
şıyacak ve hatta daha ileri götürecek bilimsel/tek-
nik, toplumsal, sosyal, ekonomik (ve siyasal) alan-
da gerçekleştirilmiş büyük proje anımsayan var
mı?
•••
Şimdi, bazılanmız şöyle diyecektir: "Inkârcı ol-
ma, bugünkü Türkiye ile 1940'lar, 1950'ler, hatta
60/70'ler Türkiyesi aynı mı? Şu yollara bak, şu
santrallara bak, şu fabrikalara bak, şu gökdelen-
lere bak, şu ticaret hacmine bak, şu milli gelire
bak; halkın refah seviyesinin artışına, zenginleri-
mizin çoğalmasına, elektrik üretimine, barajlara
bak..."
Böyle bir yanıta ne demeli?
Bir ülkeyi olduğu yerde tutsan zaten tutamaz-
sın.
Devletin, yurttaşların, çeşitli sınıfların ve iş ha-
yatının; özetle bütün toplumun normal yaşam de-
vingenliğiyle bir ülke zaten bir yer\ere gelir, gele-
cektir. Buna engel olmak isteseniz de olamazsı-
nız. Toplum veya ülke, çeşitli alanlarda günlük ya-
şamını idare edebilecek, kısa dönemli gereksinim-
lerini karşılayabilecek bir üretimi, bir gelişmeyi za-
ten gerçekleştirebilmek zorundadır.
Bugün Türkiye, Cumhuriyetin ilkdevrimlerinden
sonra, işte 40 yılda gele gele, bugünü idare ede-
bilecek, var olmasını sürdürebilecek bir konuma
ancak gelebilmiştir.
Gerisi politikacı palavrasıdır.
Dünyaya bakm, Avrupa, diğer gelişmiş ülkeler,
uygarlık nerede, Türkiye nerede!
Bu ülkeyi idare eden yöneticilerin, siyasi parti-
lerin ve liderlerinin hangisinin çıkınında, bizi seçil-
miş alanlarda üst düzeye yükseltecek bir devrim-
ci/köktenci proje vardır? Hangi lider bugüne ka-
dar böyle bir projeyi gerçekleştirmiştir?
•••
En önemli toplumsal proje, 8 yıllık eğitimdir ve
bu projenin de ne büyük sancılarla; nasıl ite kaka,
naeıl ağır aksak ve yarım yamalak çıkartıldığırn hejB
birlikte yaşadık. >
Nasıl dumura uğratılmak istendiğinin ve uğratı-
lacağının da işaretlerini görüyoruz. , >
• • •
Üzerinde titreyeceğimiz bir dizi büyük projesi
olmalıdır Türkiye'nin.
Siyasi partiler, bürokratlar bu projeleri bir an ön-
ce gerçekleştirmek için yarışmalıdır.
Orneğin elektronik ticaret mi gündemde?
Önemi, ekonomik ve toplumsal getirileri göz
önüne alınarak, hiçbir kaynak kısıntısına gidilme-
den kısa sürede hayata geçirilmeli ve dünyanın
önüne geçilmeli.
Türkiye'nin kaliteli insan gücü mü arttınlmakzo-
runda?
Bir kısım lise ve üniversitede en erken zaman-
da bu insan gücünü yetiştırecek mükemmel ko-
şullaryaratılmalı...
Türkiye'nin bilim ve teknolojinin belirli alanlann-
da öncelikli projeleri olmalı ve bu projelere para,
bilgi, insan, özetle gerekli güçler yığılarak titizlikle
gerçekleştirilmesi sağlanmalı.
Ülkemiz, örneğin asma köprüler konusunda
dünyanın en uzman ülkesı olabilir mi? Tarımda za-
rariılara karşı buğday yetiştirebilirmi? Dünyayı çe-
kirdeksiz karpuza boğabilir mi? En iyi çayı ürete-
bilir ve satabilir mi? Vb. vb. ' « •
• • •
Siyasi partilerin ve liderlerin çıkınlan böyle pro-
jelerie dolu olmalı.
Biz de ulusça bu projelerin nasıl gerçekleştirile-
ceği üzerinde tartışmalıyız.
Zırva şeyler üzerinde değil.
i
• • •
Harf Devrimi'nden, başka nasıl ders çıkar-
tacağız?
Yıldırım Aktuna
'Belediye başkanlıgına
aday olabilirîm'
BARIŞDOSTER
DTP İstanbul Millet-
vekili Yıldınm Aktuna
gündeminde belediye
başkanlığının olmadığı-
nı, ancak merkez sağın
işbirliği yapması duru-
munda İstanbul Büyük-
şehir Belediye Başkanlı-
ğı'na aday olabileceğini
söyledi. Aktuna "Beledi-
ye başkanbğında daha
rahat çalışıvorum. Anka-
ra'nın hantal yapısı bana
göre değil. Ekim ayına
kadar bekleyelim baka-
lım, yeni işbirliği çabala-
n gündemegelebiKr" de-
di.
Yıldınm Aktuna, U-
laştırma Bakanı Ahmet
Arif Dentzolgun'un. Sü-
leymancılara yakınlığı
nedeniyle bakan yapıl-
masma karşı çıktığını,
bunu da partisinin yetki-
li organlanna aktardığını
belirtti.
Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın partisinden daha
popüler olduğunu söyle-
yen Aktuna, lstanbul'da
Erdoğan'ın önünü tek bir
parti kesemez.
tşbirliği şart. Böyle bir
işbirliğinde bana teklif
gelirse, kabul ederim ve
seçimi kazanınm. Bana
sosyaJ demokrat taban-
dan da çok oy gelir" di-
ye konuştu. Kendisınin
laik. demokratik cumhu-
riyet konusunda çok du-
yarlı olduğunu ve bu
yüzden REFAHYOL hü-
kümeti doneminde
DYP'den koptuğunu ifa-
de eden Aktuna, Atatürk-
çü ve aydın kimliğinden
dolayı da Alevilere karşı
özel bir sempatisi oldu-
ğunu söyledi. Aktuna
"Bence Alevilik feisefesi,
Türkiye için ideal felsefe-
dir. PoGtikacılann kişile-
rin dini inançlanyla Ogi-
lenmeyi ve bunu siyaset
malzemesiolarak kıillan-
mavı bırakmalan şart.
Çünkü istismarın sının
vok" dedi.