Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 1998 PERŞEM OLAYLAR VE GORUŞLER Nasıl Yeşil Olunur? Prof. Dr. UÇKUN GERAY N PQ (Nevv Perspectıves Quarterly) Amerıka BırieşıkDevletlen'nde yayımlananve 1998 yı- lından başlayarak Turk- çe de yayımlanmaya başlayan bır dergıdır Dergıde Ahen Toffler, Lester Thunw, Jacques Attali, Zbignien Brzezinski. Shimon Feres, Ge- orge Soros gıbı dunyaya yenı duzen ve akıl vermek ısteyenlerya da bunlann soz- culendeyazıyazmaktadır Dergınıntn- gılızce olarak yayımlanmış olan 15 cılt, sayı 1,1998 kışbaskisindakı bınncı bo- lum beş unlu kışınm yazılanndan oluş- makta \e YeşiJ Bilim ve Din başlığını ta- şımaktadır Bu bolumdekı ılk makale- nın yazan ıse, lstanbul Fener Rum Or- todoks Patnk'ı Bartholomeo I'dır Yazı- nın hemen başında yer alan sunuş bo- lumunde "Yeşil Patrik Konuşuvor" soy- lemı dıkkat çekmektedır Aynca bura- da, Patnk Constantinople'unbaşpısko- posu ve ekumenik patriği ve dunyada- kı 300 mılyon ortodoks Hınstıyanın ma- nevi Bderiolarak tanıtılmaktadır (') Bun- lara ekleme yapılarak. çevreye ılgısın- den dolayi kendısıne "Yeşil Patrik" adı- nın venldığı de belırtılmektedır Bılındığı gıbı Lozan Antlaşması'na g o re Patnk. bır Turkıye Cumhunyetı va- tandaşidır ve ekumenik değıldır Pat- nk 'ın dergıdekı sunuş bolümunü ve ken- dı ıfadelennı yay ımdan once gozden ge çırmemışoiduğudaduşunulemez Bart- holomeo I'ı tanıtan kışının lstanbul'un Constantınople ve Patnk'ın ekumenik olmadığını bılmemesı de mantık dışıdır Butun bunlan, sadece yazannın "bü- mez gorunme" akıllılıgı btçımınde yo- rumlamak yenne, bazı duşuncelen tu- tundurma ısran olarak algılamak gerek- mektedır Patnk'ın "yeşiffiğT herhalde 1997'de Karadenız'de ~Venizelos~gemısı ıle bır çevre gezısıne ve Calıtornıa'dakı bır çevre sempozyumuna katılmasından kaynaklanmaktadır Patnk Bartholomeo I'ın yazısında dm \e çevre ılışkılenne aynlan paragraflar aslında haylı duşuk bır paya sahıp bulunmaktadır Yazıda dahabuyuk bırağırlıkladının vedınsel lıderlıklenn yukselen yıldızından, ls- tanbul'un kulturlerarası konumundan ve ortodoks dünyasıaçısındanonemın- den soz edılmektedır Patnk, yazısinın bır yennde ekumenik olduğu çağnşı- mmı yapmakta, aynca Hazretı lsa nın ılk mundı olan Salat Andrevv 'ın 270 halefı olarak (yetkı) alanlannın ruhanı lıderlık olduğunu, merkezlennın (lstan- bul) havany an çağından ben hep bılıne- gelen yerde bulunduğunu ozgorevlen- nın (mısyonlarının) butun kıtalardakı Ortodoks Hınstıyanlan kucaklamak ol- duğunu açıklamaktadır YaziMnın bır başka yennde de. ortodoks bakış açısı- na gore, bır yaşam bıçımı olarak dının sıyasal kurumsal guçlerden kaçındıgı- nı v e gerçekten de Constanrinonple ana ordodoks kilisesi olarak 1994 Boğazıçı Bıldınsı'nedunyadakitum ortodoks ki- liseleri adına ımza koyduklannı bıldır- mektedır Goruldugu gıbı. bazı çevre- lenmızın lstanbul Fener Rum Patnk'ının ekumenik olma yolundakı gayretlennı desteklemelen olgusuyla, son gunlerde olumlu goruntu varatmada ve tutundur- mada kullanılan u çevrecilik"ı Patnk'ın boyutlanna katmagayretlen. nasıl olduy- sa, ustuste düşmuş bulunmaktadır Yukanda sergılenen savlann ve kul- lanılmakta dırenç gostenlen ad ve tenm- lenn ne anlama geldığı aslında açıktır Bu ıfadelenn anlamını numaracı cum- hunyetçıler, kavram sulandıncılar, cum- hunyetın kazanımlanna ıhanet edenler çok daha ıyı bılıyorolmalıdır Bu yazı ışığında akla takılan bır baş- ka temel soru, şu "yeşiTlığın nereden gel- dığıdır Bılındığı gıbı dunva ve Turkı- ve 197O'lı yıllardan başlayarak çevre bunalımıyla savaşıma gınşmıştır Ilk aşamada bılım. çev re sorunlannı tanırn- lamış, neden ve sonuçlannı gosterme- ye çahşmış ıkıncı aşamada sorunlan onleme doğrultusunda hukumet ağır- lıklı uygulamalar başlatılmış, uçuncu aşamada bılgılenn yaygınlaştınlması ve kurumsallaştınlması yonunde sıvıl guç- lerçalışmalannı yoğunlaştırmıştır Çev- recılık bu aşamalann yahut boyutlann bınnde. bırkaçında yoğrulmakla kaza- nılan bır nıtelıktır ÇevTe sorunlanyla sav aşımın hangı boyutunda. kımlenn ve hangı kurumlann yeraldığı da toplumun belleğınden. arşıvlerden. sıv ıl etkınlık sû- reçlennden, akademık çalışmalar lıste- sinden Kolayca çıkanlabılır Turkı- ye'nın 25-30 yıldır çev reseldertlen olan seller, orman yangınlan, toprak kırlılı- ğı, erozyon, hava kırlılığı. kıyılann ve tanm topraklannın talanı. su havzalann- dayapılaşma konulanndayeralmadan nasıl çevrecı olunduğu gerçekten merak ve hayret uyandırmıştır. ARADABİR T. ERDAL SAMANCIOĞLU Boyutlanan Çıkarcılık! Dolar ıle Turk Lırası'nın atbaşı gıttığı gunler, eskıl (antık) çağlar kadargende; dunyada bes- lenmeyonunden, kendı kendıneyeten 7 ulke- den bırıyız, dıyebılmemız olanaksız; ekono- mık durumu bozuk aylıklarımızı 500 TL'den 350 TL'ye ındırelım (TBMM, 1931 yılı) kararını alan mılletvekıllerı yok artık, bunlan da yerlı olarak uretmeye başladık dıyerek gururla yı- yıp ıçen, gıyınen ve kullanan kuşaklar yetıştır- mıyoruz, tasaroıfuyla ulke ve ulus kalkınma- sına katkıda bulunmayı duşunmek, çağın ya- kalanmasında bır "nefer" olarak gorev alma- ya çabalamak gerı zekâlılık... Bırkaç ornekle anımsanan ve daha nıcelen sıralanabılecek savlar ve olgular yok artık Çun- fcu av donemı değıl kâr donemı 1 Kımı ozentıden, kımı zorunluluktan, mağa- zalarımızda, dış alım (ıthalat) kokenlı besın tur- lerı, azımsanamayacak çoklukta, gıyım ma- ğazalarımız artık dışalım kokenlı markaları tu- ketıcıye sunuyor, tuketıcı çogunlukla, adı ve be- delı dahı yabancı değerlerle olçulen bu alışve- nş merkezlerını gururla kullanıyor Cuzdanını, gobeğını, yurtıçı ve dışındakı var- lığını kabartma konusunda ustun yeteneklı, yonetıcı ve yonlendıncıler sayesınde artık ul- kemızde, yurttaşımın, tuyu bıtmemış yetım hakkı, ulke ve ulus çıkarı, alın terı goz nuru gı- bı sorunlan yok Bunlan savlamak haınlık. Once kışılenn çıkarlan, sonra kışıterın çıkar- ları ve yıne kışılenn çıkarları! Ulkerruzdeartık zengınlersevılır, artık memu- rum ışını bılır, ulkemde verımlı tanm toprakla- rı tarıma kapatılır, somurgen sanayıye, rant sağlayacak, doga dengesını bozacak, 2 ,3. ko- nut uretıme açılır, çevre ve yeraltı kaynakları sanayı atıklarıyla kırletılır, uygar ulkelerde dış- lanmış teknolojıler, enerjı darboğazı savı ıle ul- keye sokulur, kışılenn çıkarları uğruna yore halkı yok sayılır, doğa yok edılebılır Ulke. ulus ve bayrak adına, bağımsızlık ve onur savaşçısı yurtseverler, haınlertarafından çeşıtlı yontemlerle, etkısız duruma getırılerek uluslararası tekellerın ağababaları gucendırıl- meyerek kışısel çıkarlar guvenceye alınır. En acısı, butun bu teslımıyet yeterlı bulunmayıp dahası (hattayurt) ıstenırdurumda. Hâlâ mı ay- mazlığı surdureceğız?. Bedreddin Karakuş ve Kültür Bakanlığı Icraatı Prof. Dr. LĞUR TANYELİ D ıl konusundakı malum :»a\urganlı- ğımızın Turkçeye kaybettırdıkle- nnden bın de "karakuşî huküm" deyımı olmalı Bu yuzyılın başla- rına kadar kullanımda kaldıktan sonra, gonderme yaptıgı ka\ram capcanlı yaşadığı ıçın kullanımdan kalkmasma hıç gerek olmadıgı halde, deyım anıden sılındı gıttı Oysa. Turkıye'deolupbıtenpekçok şey hala "ka- rakuşî hükum" olarak adlandınlabılecek nıtelık- teolmayısurduruyor Once bılmeyen yenı kuşak- lara soz konusu deyımın kokenını açıklayalım Tamlamada adı geçen "karakuşT sozcugu, unlu Selahaddin Eyyubi'nın vezırı olup 12 yuzyıl ıçın- de uzun sure Mısır ı ıdare eden Bedreddin Kara- kuş'tan kaynaklanıyor Karakuş ıcraatının veyar- gılannın tuhaf mantıgı nedenıyle çağdaşlannı oy- lesıne şaşırtmıştı kı. adı sıfata donuşturulerek onun kınebenzer rum davranışlangeneldenıteler duru- ma gelmıştı Yuzyıllarboyuncatıpkı NasrettinHo- ca fıkraları gıbı Karakuş fikralarının anlatıldığını bılıyoruz Bunlardan bır ornek şoyle Bır gun ıkı adam hasta gorunuşlu bır kadınla bırlıkte Bedred- din Karakuş'un huzuruna çıkmışlar \damlardan bın yanındakı kadını gostererek "Bu kadın. ka- nmdır" demış "Şu adam kanma \urdu ve duş- mesine neden oldu. Ama kanm hamikndi; düşün- ce karnmdaki çocuğunu kaybetti, Zaranmın taz- minedilme$iniisti>orum".ICarakuş "Hakhsın" de- mış sonra da kadına vurup çocuğunun duşmesı- ne neden olan adama donerek nıhaı yargısını \er- mış "Bukadınıalgörür.vathamilekalmasınısag- la; bö>iece zarar tazmin edilmiş olur". Kuİtur Bakanlığı nın koruma kurallanna ılışkın ıcraatı, son gunlerde basına yansıdığı kadany la, Ka- rakuş'un yukandakı fıkrada dıle getınlen karaku- şî hukumlçnndelcı mantıftnın Turkıye gundemm- den duşmesıne olanak vermeyecek gıbı gozukuyor 28 Temmuz 1998 tanhlı Yeni Yüzjıf gazetesmde- lcı bır habere gore, Kultur Bakanı Talay. 3 Numa- rah Istanbu) Koruma Kurulu'nda yaptığı atamala- ra ılışkın olarak şoyle demış "Esîd Bakan Ismaıl Kahraman'ın •ruttum kulağından attım dcdiğide- ğerti bir bilim adamı olan Semav ı E> ıce'yi, onore ederek koruma kuruluna başkan vapüm. Oktay Ekıncı ve \fıte Batur bununla gorev vapılmaz' di- ye kamuoyunda eleştirdOer. Bu yüzden Ejicc'nin sozkonusu kişilerleçalı>ma ınıkanı kdlnıadı. Bende oradaSema\i Ejıce HucaıleçaJışabılecek yapruoluş- turmak gereğini duvdum.daha u\umlu bir vapıyi kurnıak ıstedınt. Bu vuzden her iki kışıvi de gore» - lennden aldım. \ncak. maalesef vargı bu konuda yapbğı değerlendirme sonundayurutmeyı durdur- ma karan verdi. Fakat benim de bu konudaki ka- rarülığım devam edivor". Şımdı Sayın Bakan bu mantığıyla ne demek ıs- tıyor' Kendısınden oncekının "rutup kulagından "" " bınnı yenıden atamak ıstıyor Bu, bır yan- Yıldız Teknık Unnersıtesı Mımariık Fakultesı lışı duzeltme gırışımı olarak anlamlı olabılır An- cak onu eleştırenlen "tutup kulağından" bu kez kendısı atıyor ve koruma kurulundakı zaran gıde- nyor1 Oncekı bakanın yaptığı yanlıştı ı$e -kı yan- lıştır- bu bakan aynısını yapınca doğru mu oluyor' Dahası bakan vıne aynı gazetede mahkemenın v erdığı yurutmey ı durdurma karannı uygulamama- nın yolunu aradığını açıklıyor Yargı karan "ma- alesef kendı ıstedığı gıbı çıkmayınca onu aşma- yaçabalıvor ve bunu daaçık açık ılan edıyor Yap- tıklannın kendı açıkladığı gerekçesı şu Eyıce. bu kışıler tarafından eleştınlmı^tır, dolayısıyla onun uyumlu çalışacağı yapıvı kuruyorum Bakan Ta- lay'a gore Eyıce herhalde eleştınustu bırkımlık ta- şımaktadır ve onu eleştırenlere kurulda yer verme olanağı yoktur Savın Eyıce'ye bır bılım adamı olarak buyuk saygım var ve bu tartışmamn tarafı olmadığını da bılıyorum Ama. koruma sorununa yaklaşma bağlamında Eyıce'yı de, başkalannı da kıyasıya eleştırebılme hakkım vardır ve herkesın de avnı haktan yararlanma hakkı bulunur Ancak, Sayın Bakan'ın unuttuğu şey şu kı. kendısının ge- rekçesız olarak ıstedığını ıstedıgı gıbı gorevden uzaklaştırma hakkı yoktur Yargı kararlanndan kaç- ma hakkı da yoktur Koruma kurullannı bu alan- da çalışan tum akademık çevrelennın kaygıyla ız- ledığı bır konuma getırme hakkı da yoktur Olaylar yukanda anlatıldıgı kadarıyla kalsa, "cok örneğini görduğumuz bir karakuşîlik daha" dervegeçerdık Ama, hayır Bueşsızmantığayas- lanan basın bıldınmının hemen yanında bır başta tur karakuşîlik daha yer alıyor Prof Dr Afıfe Ba- tur'un kızına kurul sorumluluk alanında "torpil" yapıldığına ılışkın bır ıddıa bu Bu konuda kamu- oyuna tamamı açıklanmayan, ama kımı parçalan basına (nasılsa) sızan bır de tuhaf komısyon rapo- ru var 30 Temmuz 1998 tanhlı Yenı V uzyıl'da ba- kan oradakı ıddıalan yenıden gundeme taşıyarak şoyle dıyor " Yaklaşık bir av kadar once Barur'un çok kısa sure kurulda görev vaphğı donemdedege- ne kı/jnın ıkı projesi. bır haftalık sure içinde kuru- lun gundemine girdi ve geçti." Sayın Bakan, her- halde ışlerının yogunluğundan olacak. koruma ku- rullannınçalışmaprosedurunuoğrenmeyenrsatbu- lamamış Çunkü, koruma kurullannda gundem uyeler tarafından değıl, kurul mudurlen tarafından belırlemr, uyelenn etkı ve yetkısı yoktur Ve Ba- tur'un kızının projelen kurul gundemine "tesadü- fen" Barur'un kısa bır süre ıçın kurula dondüğu sı- rada gelmışse bunun sorumlusu Batur değıl ku- rulun muduru olan kışıdır Lzun suredır kıyıda bekleven bu projeler tam da o kısacık zaman ara- lığında goruşulme aşamasma gelmışse bunu ba- şarabılecek tek kışının mudur olması gerektığını konuyla pek az ılgılı olan ben bıle bılıyorum Sa- yın Bakan bukonuvubırdebuaçıdan ınceletsey- dınız va Ama hav ır Sayın Bakan bununla da ye- tınmıyor Aynı gazetede suçlamalannı surduruyor "Bir kişi kendisini rantçev relerine karşı koruyucu olarak ilanedivor. Ama kızının vonetıminde mima- ri projeler \apan ve betirlı rantlann takibı içinde olan bir proje bürosu, bu kurullarda surekli iş ta- kip edıyor Bunu etikolarak bile anlamak ve savun- mak mumkun degildir!" Sayın Bakan sızın man- tığınızı anlamakta zorlanıyorum Bınncısı, bır kı- şı rant çevrelennın tarıhsel ve doğal çevre talanı- na karşı eylemde bulunuyorsa, kızının mımarlık- tan ıstıfa mı eönesı gerekır'7 Ben öğretım üyesıyım, bır gun oğlum mımar olmak ıstesebenım görev yap- tığım okula gırmeyecek mı? Olur a, ona torpil ya- pılır ve bır gun gelıp bır başka bakan bana yone- lık suçlamalarda bulunur Sayın Bakan'ın mesle- ğını bılmıyorum, ama, ona kısa bır hukuksal açık- lama yapayım Batur'un kızı hangı kuruldan pro- je geçırmış olursa olsun, bu tek başına ne hukukı, ne de etık bır sorun oluşrurmaz Sorun, o projele- nn yasal prosedurlen çığneyıp çığnemedıklennde, yasadışı yollardan onay alıp alamadıklannda du- ğumlenır O projeler başka koşullarda kurullardan geçmeyecek nıtelıkte projelerdı de Batur sayesın- de mı geçtıler 0 Şayet oyleyse, bu cıddı bır suçla- ma olduğuna gore, bakan neden yasal ışlem yap- mıyor' Gorevden alma bu haksız ışlemın sonuç- lannı ortadan kaldırmayacagına gore. nıçın soz ko- nusu sorunu çozmuyor Sayın Bakan 'Ne var kı tam aksını yapıp basını aracı ederek suçlama yolunu se- çıyor Şımdı, butun bu tatsız bılgılerden sonra Sayın Bakan'a soracağım soru şu Batur'a yonelık sal- dında nıye bu denlı ısrarlısınız 9 Saldınnızı belkı de cıddıye alabılır ve son yıllann yolsuzluklar fur- yasına yenı bır katkı olarak değerlendırebılırdık Şayet aynı kurullardan bugune kadar Prof Dr Zey- nep Ahunbav. Doç Dr Gül Asatekin. BefaruzÇi- nici ve Oktay Ekıncı de alınmış olmasaydı Şayet Batur'un gorevden alındığı kuruldakı uyelıklennı kurulun -hanı şu Batur'unkızının projelennı gun- deme alan- mudurunuprotesto eunek ıçın dusuren Prof Dr HakkıÖneJ ıle Prof Dr NuranZerenGü- lersoy'un varlıklannı bılmeseydık, ıddıalannıza ınanabılırdık belkı de Ancak. kusura bakmayın Sa- yın Bakan, yolsuzluk suçlamalanyla açıklanama- yacak kadar çok sayıda kışıyı kurul gorev ınden gerekçe gostermeden aldınız llgınçtır. bu gorev- den aldıklannızı da ben hep korumadan yana kı- şıler olarak bılıyorum Batur'a yonelttığınız hak- sız suçlamaları onlar ıçın de uretebılecek komıs- yon kararlan var mı 9 Yoksa bu kurullarda bakan- lık bızım akıl yurutme sureçlerımız içinde anlaşıl- maz bır şeyler mı yapıyor 9 \a dagayet anlaşılabı- lır bır hedef saptırma gınşımıyle mı karşı karşıya- yız> \OT Bu \azıda adı geçen Bedreddin Karakuş un ruhunu lacız etnğımın \e bırhaksızlık lapngımın /arkın- da\ım Kendısı aslında Kahıre nın çok zor bır \apım gı- rışımı olan ıçkalesım kısa surede ınsa etttren çalışkan \e orgütleme nıtelıklenyuksek bır \onetıcndı PENCERE 28 Şubat Süreci Tersine Dönerse?.. Alaattin Çakıcı'nın adı soylenınce çağrışım yı luyla akla gelen sozcukler Ülkucu Mafya Baba. Sonra gazetelerde bırbınne eklenerek uçuşan çt şıtlı sozcuklerın gelışıguzel sıra/anması Bakanlar Devlet Cınayet. örgut Ihale Bar ka Satış Susurluk. Çete Çiller.. Örtulu Ode nek Eymür. Ağar Türkeş. Pekın . Pasaport Kırmızı Çın Dışışlen Içışlerı Tansu Özer CIA Iktıdar Civan Edes Özal Çakıcı Sem ra Aıle MİT Isımler ve kururnlar bırdosyaya ambalanmış bel gelerde bırbırıne eklenırken ya telefon rehberın< donuşur ya da bır butunluğun anlamına ulaşır Ul kucu mafyanın en unlu adı, devletın en saygır kımlığı sayılan kırmızı pasaportla sınır otesı guven lığe kavuşturulmuşsa, bu ışın koku nereye uzanır7 Bellı yere!.. • MGK (Mılh Guvenhk Kurulu) 28 Şubat toplantı- sı bır donum noktasıdır O gunden bu yana, faılı meçhul cınayetler dur- du, İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a karşı duzen- lenen olumcul saldırının faıllen bulundu Sonra? 14 yıldan ben aranan "Ulkucu Mafya Babası" Alaattin Çakıcı da yakalandı Bır şey değıştı1 Nedır o^ MGK, 28 Şubat surecınde yalnız ırtıca tehlıke- sının altını çızmekle kalmıyor, devlette yuvalanan çetenın açığa çıkanlması ve çetecılerın yakalan- ması ıçın hukumetı uyanyor Asker vazıyet aldı Konumunu saptadı • Nasıl oldu bu? "Soğuk Savaş" sırasında Amerıka'nın Islam dunyasında uyguladığı stratejı "Yeşıl Kuşak" ku- ramına dayanıyordu "Komunızme karşı panzehır Islamdı" Şenatçılığı kendı çıkarları açısından ko- rukleyen Amerıka, komunızm tehlıkesı ortadan kalkınca dunya olçeğınde ırtıca tehdıdıyle yuz yu- ze geldı Turkıye'de laık cumhurıyet topun ağzın- daydı Irtıca ıle ışbırlığı yapan merkez sağ sarsıl- dı Başlangıçta komunızmle mucadele " ıçın dev- let destegıyle kurufan orgutler mafyalaşmışlardı Alaattin Çakıcı bu orgutlerın devlet denetımınden kurtulmuş dokuntusudur ve devlet ıçınden kımı- lerınce bugune dek korunduğu da açık seçıktır Ancak bu, kuresel çapta oynanan oyunun kü- çuk bır gostergesı.. Oyun şımdı tersine dondu • Alaattin Çakıcı'nın deften dürülecek, yandaşla- nnın ıcabına bakılaeak, enınde sonunda Susurluk Çetesı'nın de hesabı gorulecek "28 Şubat surecı" bunu ongoruyor Ancak 28 Şubat surecı tersine donduğu gun, Tur- kıye'de kımse bır şey ummasın, her şey karanlı- ğa gömülur Inlı ufaklı partılerı "Irtıca Cephesı "nde bır araya getırmeye çalışan Şaıbe Hanım ve yan- daşlan, sozde demokrası oyunu içinde Karaman'ın koyunu peşındeler Mandacılar, Ozalcılar, çetecı- lerve devletın ıçıne yuvalanmış koruyucuları "soz- de demokrası" adına orduyu madara etmeye ça- balıyorlar Amaçlanna ulaştıklan an çetecılenn elınden kur- tulmak hayal olacaktır \MSL\ KOVHAIC BUMSI Yc-pı Krccli. Fark buracla YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur" Yapı Kredi'den bir "yeni yenilik daha. Taksitii alışverişler için özel kredi kartı. Yapı Kredı taksıtlı alışverişler ıçın ozel bır kredı kartı yarattı Taksıtcard. yalnızca taksıtlı alışverışlerde kullanılatıılen. yalnızca Yapı Kredı den alınabılen ozef bır kredı kartı Ustelık ucretsız Taksitle alan memnun. Turkıye nın dört bır yanındakı bınlerce mağazada geçerh olan bu ozel kredı kartı, taksıtle alanlara. kefilsız 2 aydan 12 aya varan vadelerle, guvenlı alışverış yapma ayncalığını sunuyor Taksıtcard sahıp lerı Taksıtcard la yaptıklan alışverışlerın taksıtlennı mağ3zaya gıtmeden Otomatık Odeme ıle. Tele24 lerden, TELETEL den. AloBanka dan ya da Yapı Kredı Şubele- n nden odeyebılıyorlar Taksıtcard la bırlıkte 3 adetek kart alarak, yakınlarıyla paylaşabılıyorlar Yapı Kredı, "ftksıtcard uygulamasına dahıl olan mağaza ve kuruluşlara taksıtlerın odenmesı gu- vencesını vererek ve Taksftcard la yapıfan satışlardan komısyon almayarak taksıtle satanlara da buyuk kolaylık sağlıyor Onlan slıp bofmemn nskfennden senet ya da çekle satış yapmanın kulfetlerınden tahsılatta yaşa- nabılecek gecıkmelerden kurtarıyor Kısacası, T^ksitcardla, taksitJealan için de, taksrtle satan için de yeni bir dönem başlıyor. Yapı Kredi'de yenilikler bitmez... Taksitle satan memnun.