Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 1998 PERŞEMI
12 KULTUR
Paris Modern Sanat Müzesi çok etkileyici bir sergiye ev sahipliği yapıyor
6
Son YıDar'ıyla öırfctian Boltanski• Christian Boltanski
eserlerini uzun yıllardan bu
yana ölüm, kaybolan
insanlar, geride bıraktıklan,
bir zamanlar yaşayan
insanlara ait olan ve
hayatlanna tanıklık etmiş
eşyalar üstüne kuruyor.
Sergi 9 bölümden oluşuyor.
CEYDAAKAŞ
Paris Modern Sanat Müzesi yine çok
etkileyici bir sergiye ev sahipliği yapı-
yor: 15 Mayıs ile 4 Ekim tarihleri ara-
sında gezilebilecek "Son Yıllar" baş-
lıklı ChristiajJ Boltanski sergisine.
"Son yıllarda ölümle ilişkimiz değiş-
ti, ölüm gitgide daha fazla yadsınmak-
ta. Eskiden, bir çocuğun bile ölüm hak-
kında bilgisi vardı. Günümüzde med-
yayla birlikte bir göriintü haline geldi
ölüm. gerçek havarta utanılacak bir şe>
olarak görülüyor. Amk ölünmüyor,son
sözler arükyok, komaya giriliyor, sizi has-
tanevv gofüriivorlar vçsonra bir gün dev-
reden çıkartıvoriar. Yas tutma törenle-
. ri,hattanerede>'semezartaşlanka}bol-
du. Ölen çoğu arkadaşım yakıidı ve kül-
leri dağıldı gitti. Bir uvgaruk gösferge-
si olan cenaze törenleri gitgide daha az
yapılır hale geldi. Ölümle bo/uştuk,"
diyen Boltanski eserlerini de uzun yıl-
lardan beri ölüm, kaybolan insanlar,
geride bıraktıklan, bir zamanlar yaşa-
yan insanlara ait olan ve hayatlanna ta-
nıklık etmiş eşyalan üstüne kuruyor. 9
bölümden ve odalardan oluşan serginin
başlıklan şöyle:
1. Menschlich, 2. Grand Hortu Sıcil-
Jeri, 3. Yataklar, 4. Siyah Görüntüler. 5.
DayanakJar, 6. Aletler, 7. Çocuk Mü-
zesi Deposu, 8. Kayıp Eşyalar, 9. Man-
tolar
'Çocuk Müzesi Deposu'- Paris Modern Sanat Müzesi 1989 (solda). 'Grand Hortu Sicilleri- Beiçika Modern Sanaüar Müzesi, Hortu, 1997 (sağda).
llk olarak 1994'te Aıx-la- Chapel-
le'de. sonra 1995'te Viyana'da, 1996'da
Tilburg'da ve I977'de Bolonya'da, her
seferinde özel bir şekilde sergilenen ilk
bölüm, sanatçının daha öncekı çalışma-
lannda da kullandığı 1500 siyah-be-
yaz çekilmiş, ınsan portrelerinden olu-
şan fotoğraftan ibaret. Oldukça karan-
fık, çok az aydınlatılmış (ki serginin
her bölümü için geçerli bu, dışandaki
pınl pınl Paris Ağustos'unun tersine),
odada belli bir sırası olmadan, duvar-
lan silme doldurmuş olan bu yüzlerin
her birinin farklı bir kaderi var: SS su-
bayı bir Mickey Kulübü üyesi çocugun
yanında, lise ögrencisi bir Jspanyol ka-
tilin dibınde. Kullanılan yüzlerin çoğu
kayıp, ölmüşlerya da başlanna nelerin
geldiği bilinmıyor. Kimlikleri kayıp,
sahip olduklan değerler, nereye ait ol-
duklan meçhul. Tek bilinen şey insan
olduklan. Üç bin gözle tek tek bakış-
tıktan sonra oda bir koridora açılıyor.
Burası serginin ikinci bölümü. Tek-
rarlamaya gerek yok, ortam yıne çok loş.
Koridor saglı sollu, 2 bın 500 metal
çekmeceli sıcil kutulannı içeriyor. Ta-
vandan yere kadar olan çekmecelerin
bazılannın üzerinde küçük fotograflar
ve ısimler var. Bunlar 1910 ile 1940 ara-
sında madenlerde çalışmış yetişkinle-
re ait. Sanatçı. kutulann üstüne isımle-
ri yazma amacının onlan biraz onore
etmek ve tekrardan yasatmak oldugu-
nu söylüyor. Zira var olmak bir isme sa-
hip olmaktır biraz da. Koridorun sonu
ayaklı floresanlarla aydınlatılmış (ka-
rartılmış!) hastaneyataklannın bulun-
duğu üçüncü bölüme açılıyor. Jlk defa
1998 yılında Londra'da sergilenen ens-
talasyon. minimal bir biçımciliğe sahip.
Hastalığın ve ölümün soğukluğunu tüm
damarlannızda hissettiğıniz odada be-
bek yataklannın çaresizliğini gördü-
ğünüzdesarsılarak biryataktan dıgeri-
ne hayalet gibi geçiyorsunuz. Yatak-
lardakı yastıklar ve örtüler yaşayanla-
nn izlerini taşıyor. ölüm öncesı çekilen
acıyı ve kargaşayı banndınyor. Ağla-
dı ağlayacak bir halde serginin diğer bö-
lümüne geçiyorsunuz.
Senaryolannı kendisiyazmıyor ama ürkek de olsaprojeleri destekliyor
MartinAmis 'vnyaprüan
beyazperdeyeaktanlıyovKüitürServisi-Hollyvvood'luyapım-
cılar, yapıtlan beyazperdeye aktanlma-
sı imkânsız Ingiliz yazar olarak tanınan
MartinAmis'ın yapıtlan üzerindeyogun-
laşmış durumdalar. Önümüzdekı bıryıl
içınde yazann 'Money', 'The Informa-
DOO', 'London Fields' v e 'Dead Babies'
adlı yapıtlan beyazperdeye aktanlacak.
Bugüne kadar kitaplannın sinerhaya ak-
tanlması konusunda sürekli sorun çı-
kartan Amis, şu anda filme çekilmesi
planlanan yapıtlannm senaryolannı ke-
sinlikle kendısinin yazmayacağını açık-
ladı.
Martin Amis, 1990 yılında aynı adlı
yapıtmdan yola çıkılarak çekilen 'The
RachelPapers' adlı çocuk fılminin eleş-
tirmenler tarafından hiç beğenılmeme-
sı ve gençlerle çocuklann filmı çok ap-
talca bulmalan nedenıyle beyazperdeye
uzakduruyordu. Yapımcılar şimdi Amis'e
yeni projelerde böyle bir hataya düşül-
meyeceği konusunda garanti veriyorlar.
Amis, bütün ürkeklığıne karşın yeni
projeleri destekliyor. Yazar son beş yıl-
dır evlilığinden kitaplannın satış gelir-
lerine kadar çok çeşıtli konularda Ingı-
liz basınının ilgı odağmı oluşturuyordu.
Şu anda Long îsland'da tatil yapan ya-
zann Amenkadoğumlu ikinci eşi, film-
lerin çekımlen aşamasında Amenka'ya
taşınmak ıstiyor. Amis de böylelikle çe-
kımlersırasmda gerekli müdahalelerde
bulunabilecek.
Yazann sınemaya aktanlacak ilk ki-
tabı Dead Babies (öiü Bebekler) 1975
yılında yayımlanmış ancak sıradışı ür-
İcütücülüğü nedeniyle çıkan tartışmalar
sonucunda kitabın adı Dark Secrets (Ka-
ranlık Sırlar) olarak değıştırilmışti. Sa-
nat Konseyi bu hafta toplanarak 25 mil-
yon dolara mal olacak bu filme katkıda
bulunulup bulunulmayacagına karar ve-
recek. Filmin yapımcısı geçen yıl 'Ol-
tada Balık' filminin yapımcılığmı üst-
lenmiş olan Rkhard Holmes Yönetmen
Bill Marsh fılmdekı bazı sahnelere san-
sür uvgulayarak bu sahneleri çekmeye-
ceğını, ancak olaylan atlamadan insan-
lann ağzından anlattıracağını söylüyor..
Eğer konsey sadece dönem fılmlerini
destekleme geleneginden vazgeçip çağ-
daş bir yapıta destek verme karannı alır-
sa çekimler kasımda başlayacak ve fılm
önümüzdeki mayıs aymda düzenlene-
cek olan Cannes Film Festivali'ne yeri-
şecek.
Beyazperdeye aktanlacak ikinci ya-
pıt olan London Fields'ta ünlü Ingilizakt-
rist MinnieDriverrol alıyor. Kuzey Lond-
ra'da çekilecek olan filmin senaryosu-
nu Amerikalı Craig Cadnallader ve
Avustralyalı LK1a Hanich üstleniyor.
'The Information'ın talıpleri ise Pa-
radigm Pictures firması. Amis'in en iyi
romanlan arasmda yer alan bukitap, ya-
zarlararasındaki kıskançlığı konu alıyor.
DördüncüprojeolanveAmis'in 19801er-
de yazdığı en iyi kitap olarak kabul edi-
Ien Money"de de Garry Oldman'ın rol
alacağı açıklandı. Martın Amis konuy-
la ilgili olarak yaptığı açıklamada. Old-
man'ın kıtaptakı John Selfadlı karakte-
n için tam biçilmiş kaftan oldugunu söy-
ledi Amis sinema konusunda temkinli davramyor.
Ünlü yazann ressam ve fotoğrafçı yanı da gün ışığına çıkanlıyor
29 Eylul'de Sultanahmet'te
GezginlerKulübüyeni
binasına taşımyor
Kûhür Servisi - Üîkemizin gezginlerinin. gez-
dikçeyazan \e gördüklerini paylaşanlann oluştur-
dugu"G«zgiıılerKulübü'' 29 Eyiül'de Sultanah-
mer'te bulunan ve uzun süredir restorasyon çafış-
rualan süren yeni binasına taşınacak.
Prof. Dr. Orhan Kural ve Murat Nalbantoğ-"
ta'nun önderiiğinde kurulan GezginlerKulübü 'nün
saymanlan arasında Kfibra Çıngıflıogfu, Nebahat
Kantaro. Ayşe Nükhet Crensoy. Ahrnet Vedat Al-
pasian ve Şükrii Kötükoğtu yer alıyor.
29Eylul'deaçılacak olan GezginlerKulübü bün-
yesinde GezginlerKütüphanesi. toplantı salonu ve
birkafe yeralıyor. Kulübün açıhşında, kuiüp bina-
sının restorasyon işleıni sırasmda maddi ve mane-
vi destek verenler birer plaket alacaklar.
Gezginler Kulübü'nun yeni binasının açthş gü-
nüode. Nursen veHakkıÇopurcuoğİB'nun verece-
ğimını konserinyanı sıra IsmetMüflfloğiu'nun Av-
rupaDans Şampiyonu ilebirlikte sunacafı dans gös-
terisi. SermetEıidH'in illüzyon gösterisi, Gültekin
Çizgen. Coşkun AraL Prof. Nadir Paksoj ve Arif
Aşfl'nın dia gösterileri yer alacak.
Kulüp, yurtdışındaki benzer kulüplerle sürekli
irtibat halinde ohnayı ve Türkiye'ye gelen yaban-
cı gezginleri ağırlayarak birçok tarihi değere sahip
olan ülkemizin yurtdışmda tanıtılmasını. ülkemiz
faakkında hâlâ varolan olumsuz imajm silinerek fu-
rizmın kalkınmasını hedefliyor.
"Lacesta-Vferid TrawUm", "BJrminghamand
Mktonds Travel Chıb" ile kardeş loılüp olan Gez-
ginla Kulübü'nun yeni binastnda belirli dönem-
ierde söyleşiler, dia ve video gösterileri düzenle-
necek. Aynca üyeteringezi notlan değerlendirile-
tek zaman zaman yayımlanacak. (Aynntıh bilgi
için: 518 54 02)
Strindberg Festivali başladı
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM-Buyılö.
kez düzenlenen Stridberg Fes-
tıvalı Stockholmide dolgun
bir programla başladı. 22
Ağustos-12 Eylül arasında
gerçekleşecek olan festivaide
ünlü vazann ressam ve fo-
toğrafçı yanlan da gün ışığı-
na çıkanlıyor. Stockholm'de-
kı Strindberg Derneği, yıl bo-
yunca derneğe 200 tiyatro-
nun başvurduğunu ve bun-
lardan 75"inın bu festhal için
özel olarak "Matmazel Ju-
Be"yi sahneye koymak ıstedi-
ğini açıkladı. AVTII zamanda,
Arnavutluk Devlet Tijatro-
su ilk kez ülke sınırlan dışı-
na çıkarak lsveç'e geldi. Ekip.
kendı öze) yorumuyla ".Vlat-
mazel Julie''yi Scala Tiyat-
rosu'nda Isveçli meraklılara
sunacak. A)Tiı oyunu Stock-
holm'de özel olarak sahneye
ko>acak olan bir başka ya-
bancı ti>aıro da Finlandı-
ya'dan. Yönetmen HannoEs-
koia bu oyunu "Sartre'a öz-
gü bir varoiuşçuluk drarru"
olarak sahneye kovdu. Bu iki
ülke dışında; ABD. Rusya,
AlmanvaveŞili'dendetıyat-
ro gnıplan festıvalekatılıyor.
AugustSöTndberg'in "Da-
ha güçlü olan" adlı oyunu da
Mosebacke Sahnesi'nde oy-
nanmaya başladı. Bu oyunda
y/
eşitli ülkelerin tiyatro gruplan
Strindberg'in oyunlannı sahneliyor,
fotoğrafları sergileniyor, sevdiği
yemeklerin tarifleri yayımlanıyor.
başrolleri, lsveç telev iz>onu-
nun tanınmış tiyatro sanatçı-
lan üstleniyor.
Strindberg'in evı u
Ma>i
Kule"nin olduğu Kralıçe Cad-
desi'nin orta şerıdine yaza-
nn ünlü sözlen, dızelerı ya-
zıldı. Her yıl olduğu gıbi bu
yıl da yazara en çok benze-
yen kışiler arasında bir yanş-
ma da yapılacak. Çeşıtli yer-
lerdekı sergilerde de ilk fotog-
raf ustalanndan olan Strind-
berg'ınçalışmalan sergilene-
cek. Aynı zamanda. düzen-
lenecek olan rehberli gezıler-
le yazann dolaşmayı en çok
sevdığı yerler gezilecek. Bu
arada gazetelerde, "Strind-
berg'in sevdiği yemeklerin"
tarifleri de yayımlanacak. Ya-
zann sık gıttiği bazı restoran-
larda uzun süredir "Strind-
berg mönüsü" zaten bulun-
maktaydı.
August Strindberg 1849-
1912 yıllan arasında )r
aşadı.
Çocukluğunu "Hizmetçinin
OgJu" adlı yapıtında anlatır.
1883'te ülkesini terk eden ya-
zar, 1889'a dek Fransa, ts-
viçre ve Danimarka'da yaşa-
dı. Berlin'de son parasını bi-
tirdikten sonra Fransa'ya dön-
dü ve yoksul bir hayat sür-
dürmeyedevametti. 1899'da
Stockholm'e döndü ve
1908'de son nefesini verece-
ği Ma\i Kule'ye taşındı. Bu
ev 1960'da Strindberg Müze-
si haline getirildi. Yazann ilk
büyükyapıtı "Olof Usta" idi
(1872). "Evlenme" adlı yapı-
tındakı öjküleri nedenıyle
"kâfirlik" suçundan yargı-
landı. Kendisinın üzerinde en
çok tartışılan görüşlerini içe-
ren üç büyük yapıtı, "Baba",
•'Matmazel Julie" ve "Ala-
caklı". kadın ve cinsellık ko-
nusunu ışler. "Şanı'a'' "'Öfiim
Dansı" \ e "Bir Düş Ovnnu"
adlı piyesleri de halen dünya
tiyatro tarihinin önemlı ya-
pıtlanndan kabul edilmekte-
dir. Strindberg, ülkesindeki
edebıyat aristokrasısine kar-
şıvdı v e İsveç Akademısı'yle
arasının açıklığı, hiçbir za-
man Nobel ödülünü alama-
masına neden oldu.
Dışavurumcu sanat anla-
yışıyla yaptığı deniz manza-
ralı resimler de zamanla onun
önemli bir ressam olarak ka-
bul edilmesini sağladı.
llk olarak 1996'da Tilburg'da, sonra
da 1997'de Bolonya'da sergilenen bö-
lüm du\ arlara asılı 200 çerçeve ve üze-
rine siyah örtüler örtülmüş ayaklı, dik-
dörtgen cam sehpalardan oluşuyor. Me-
zarlan simgeleyen oda, hastane odası-
nın duygu yoğunluğuna nazaran biraz
daha sakin bir görünümde. Göriintü
noksanlığını, sılinme. kaybolup gitme
ve arkada bırakılan boşlugu duyurajı bö-
lümden tekerleklı paravanlardan oluşan
bölüme kayıyorsunuz. 1996'da Yvon
Lambert Galerisi'nde ızleyıciye sunu-
lan eserler beyaz örtülerle kaplı. içten
aydmlatıldığı için dışanya flu bir gö-
riintü olarak yansıyan fotoğraflardan
oluşuyor. Ortada dolaşan bu hayalet
yüzler, adı sanı bilinme-
^~"^"™ yen. katilmikurbanmıof-
dukları bellı olmayan bu
yüzler bir anlamda hasta-
ne odasıyla mezar taşlan
arasında geçen sürecı yan-
sıtmakta. llk defa bu ser-
gide yer alan altmcı bölüm
Aletler başlığını taşıyor.
Siyah plastikle kaplı, içi
görünmeyen tekerleklı ya-
pılar bunlar.
Buradan çıkıp Modern
Sanat Müzesi'nin yeraltı-
na inen koridorlannda bir
sonraki bölüme ılerlerken
biraz da gördüklerinizi dü-
şünme zamanı buluyorsu-
nuz. Oklar sağdaki bir oda-
yı işaret ediyor. Çocuk Mü-
zesi Deposu 1989'daHis-
toire de Muse (Müze Tari-
hi) sergisinde sanatçının
halka kapalı bir mekânda
yerleştirmeyi seçtigi bir
bölüm. Bu tarihten itibaren
eser sürekli olarak kolek-
siyonakatılmış. Oda, içle-
rinde katlanmış olarak yer-
leştirilmiş ve sıralı bir şe-
kilde konmuş giysileri ba-
nndıran raflardan oluşmak-
ta. Kaybolmanın ve ölü-
mün karşısındakı melan-
kolinin etkisinin gittikçe
arttığını hissediyorsunuz
bu odada. Bulunan giysi-
ler, kaybolan insanlığı ha-
tırlatıyor izleyiciye.
Boltanski'nin bir mani-
festasyon serisi çerçeve-
sinde gerçekleştirdiği bir
enstalasyon olan Kayıp Eş-
yalar önce 1995'te New
York ve Glasgovv 'da, son-
rada 1997'de Münih'teser-
gilenmiş. Bü>-ük bir odanın
ortasında tel örgülerle çev-
rili metalik raflara yerleş-
tirilmiş, Paris Bulunmuş
Esyalar Bürosu'ndan to-
parlanan kayıp eşyalardan
oluşmakta. Sayılan 5 bine
ulaşan, şemsiyeden ayak-
kabıya kadar çeşit çeşit eş-
yanın bulunduğu oda çok
kalabalık gözükmekte. ama
yoğun bir şekilde. bir za-
manlar bunlan kullanmış
insanlann yokluğunu his-
sediyorsunuz.
Serginin son bölümü
olan 1996 yılında Til-
burg'da gerçekleştirilen
Mantolar ise sanatçının bir-
çok eserinde daha önce de
gördüğümüz insan vücu-
dunu çağrıştırma yönte-
miyle hazırlanmış. Sandal-
yelere geçirilmiş manto-
lar, içlerinin boşluğunu vur-
guladıkları gibi aynı za-
manda iskelete benzer bir
görüntüye de sahip olduk-
lanndan bir daha ölüm ol-
gusunun üstünden geçerek
sergiye bir nokta koyuyor.
Serginin sonunda tekrar-
dan tüm odalardan geçerek,
girerken güleryüzle şaka-
laştığınızgirişteki görevli-
ye istemeyerek de olsa kö-
tü kötü bakarak güneşli ha-
vanın ortasında buluveri-
yorsunuz kendinizi. Şehir
kimbilir daha ne sürprizler
taşıyor sizin için...
IŞILDAK VE YELPAZ1
ATILLA BİRKİYE
7ok mu Dur Diyecek'
Geçen yıl sergilenen, metnıni ve şarkı sözleriı
(lirik) yazdığım, Binbir Gece Masalları'ndan uyaı
lanan "Anlat, Şehrazat"müzikalirim -ünlü öyküy
koşut olarak gelişen- ilk tablosunda, ülkenin hal
kı, Çin'in ve Hint'in hâkimi Sultan Şehriyar'a kar
şı "edilgen birisyan" içindedir.
Şehriyar, karısı tarafından aldatılmıştır. Bunuı
üzerine Şehriyar'ın öfkesi kör bir bela gibi ülkenir
üzerinde eser.
Öfkesini dindirmek için -ki öfkesi kolay kola}
dinmeyecektir-, ülkenin halkından intikam alır. In-
tikam biçimiyse şöyledir: Genç ve bakire kızlarla
evlenir; o gece sabaha karşı kızın "bakireliğini gi-
derdikten sonra" öldürtür.
Sultan Şehriyar, vezirinden sürekli, kendisine
genç ve bakire kız bulmasını ister. Vezir çaresiz-
dir, benzer biçimde ülke halkı da çaresizdir. Ülke-
de genç kız kalmamıştır. Kızları öldürülen halkın,
edilgen isyanı müzikalde, şu temada dile gelir:
Yok mu dur diyecek
Ne zaman bitecek
Bu intikam, bu şehvet
Sonrası, bilinen öyküdür. Vezirin kızı Şehrazat or-
taya çıkar, kendini ölümün kucağına atarak, Şeh-
riyar ile evlenir. llk gecede o "malum /ş/"yaptıktan
sonra, bir entrika çerçevesinde -ki Şehriyar ondan
etkilenmiştir-, masal anlatmak için izin ister.
Şehriyar izni verir; ve Şehrazat, binbir gece sü-
ren o ünlü masallarını anlatmaya başlar...
• • •
"Yokmudur" diyecek temasını, geçen pazar gü-
nü gazeteleri elime alınca anımsadım. Ne hikmet-
se insan, pazarları çok sayıda gazete alıyor!
Ashnda, son yıllarda "bazı" televizyon kanalla-
rını izlerken (artık, izlememeye özen gösteriyorum)
de anımsanacak bir tema...
Ülkenin önde gelen gazeteleri, pazarlan lüks ba-
sılmış magazin dergilerini verir oldular. Bildiğim
kadanyla da tirajlan "önemsenecekbir ölçüde" art-
mış.
12 Eylül sonrası "keşfedilen" ve hemen benim-
senen Makyavelizmi kanıksadığımız gibi, anlaşı-
lan Makyavelizmin yozlaşmış biçimlerini de ka-
nıksayacağız...
Sosyetenin, "sa/iafç/"lann, "sporct/iann, önem-
li kişilerin haberleriyle dolu olan ve güzel kadın be-
denlerininşu veya bu "çıplaklıkta" sergilendiği bu
dergilerin, büyük gazetelerin armağan olarak okur-
lanna "vermesine", herhalde "dur diyecek" olan,
yine kendileri!
Ben de biliyorum, böylesine bir iyimserlik Pata-
gonya'da bile görülmez. Üstelik daha işin başın-
dayken.
Hiç kuşkusuz ki, bu lüks basılmış magazin der-
gilerinin, tiraj kazandırmanın dışında da başka ya-
rarlan vardır. Örneğin, ben Hande Ataizi'nin hâ-
lâ bakire"oldugunu bilmiyordum. Üstelik, meme-
lerini, burnunu yeniden elden geçirtmiş ve daha
dagüzelleşmiş...
Birkaç yıl öncesindeki Yazevi'nin masum Gülçı-
çek'i olan şimdinin gözde ve önde gelen yıldızının
çıplaklığını, büyük birgazetenin "eki" olan birder-
ginin "izin verdiği kadanyla" (belki de Hande Ata-
izi'nin "ızin verdiğikadanyla") gördüğümüz fotoğ-
rafların altındaki haber şöyleydi:
"Ünlüyıldız hâlâ bakire olduğu iddiasında. Ne-
denine gelince bugüne kadar ruhuna ve beynine
sahip olabilen bir erkek karşısına çıkmamış. O
yüzden Handeısrarla kendisini 'bakire' olarakgö-
rûyor."
Biryandan "yerleşik" toplumsal örf ve âdetlerin
sınıriarını zorlayan bir tavır içinde olup öte yandan
o toplumsal örf ve âdetlerin "ft/fucı/"Dİryanına "hi-
tap etmek", oldukça ilginç!
Ne var ki, Isa'nın dediği gibi, "Sezar'ın hakkını
Sezar'a vermekgerekir"; bu "erkek toplumda". Han-
de Ataizi'nin cesaretine şapka çıkarmalı...
Büyük gazetenin (Abdi Ipekçi'nin yıllarcayönet-
tiği) Milliyet, magazin dergisinin de Mega Pasha
('Paşa' okunuyor) oldugunu belirtelim.
• • •
"Anlat, Şehrazat" müzikalindeki -ki masalda da
aynı adla geçer- büyücü Felaketler Anası, -Mısır
takvimine koşut olarak- 360 cariyesi olan Bağdat
Sultanı Ömer- ün Neman'a (gerçek yaşamda, bü-
yük bir olasılıkla Harun Reşrt'in babası) lanetfer
yağdırır:
Buaz, bu az, I Daha ne belalargelecekI ömer'in
başına! I Irz düşmanı I Şehvet düşkünü I Uçkuru
çözükI Sultan Ömer-ün Neman!I Hesabırtı vere -
cek I Genç bakirelerin! / Hesabını verecek! I Dök-
tüğü kanın! I ömer-ün Neman! I Celladın benim!
Bağlan'ın seramik sergisi
• Kültür Servisi - Duygu Çakar Bağlan, Pabetland
Sanat Galensi'nde seramik sergisi açıyor.
Çalışmalanna 1989 yılında Hasan Usta Çömlek
Atelyesi'nde başlayan, seramik ve sır çahşmalannı
1993 yılından bu yana Anadoluhisan'ndaki
'Duygu'nun Sır Seramikleri' atelyesınde sürdüren
Bağlan'ın sergisi, 1-15 Eylül tanhleri arasında
gezilebilecek.
Akademie Ftîr Alte Musik
Berlin'den konsep
• Kültür Servisi - Akademie Für Alte Musik, Taksim
Atatürk Kültür Merkezi'nde 30 Eylül günü bir konser
verecek. 18.30'da başlayacak olan konser Alman
Kültür Merkezi (Goethe Enstitüsü) ve Yapı Kredi
Kültür Sanat Yayıncılık işbirliğiyle gerçekleştirilecek
1982 yılında kurulan orkestranın solistleri arasında
soprano Maya Boog \e solo kemanda Bernhard Forck
yer alıyor.
'TheFactory/Radioö'adlı
neklam fflmı Avrupa ikincisi
• Kültür Servisi - IFR/ ANİMA Animasyon Stüdyosu
tarafından gerçekleştirilen "The Factory/Radyo 5' adlı
reklam filmi. her yıl ftalya'da düzenlenen ADEE-AD
Europen Events reklamcılık ödülleri kapsamında,
'Düşük Bütçeli Reklam Filmleri' yanşmasında,
'Yaymlar ve Medya' kategorisinde AD Spot Avvard
ikincilik ödülünü kazandı. 'The Factory', radyo
üretilen bir fabnkada, Radio 5'in müzıği eşliğınde
dans edip eğlenen, renkli bir radyonun maceralannı
konu ediniyor. Creative direktörlüğünü Mehmet
Kurtuluş ve Eren K. Akay'ın üstlendiğı filmin an
direktörlüğünü Mehmet Kurtuluş, yapımcılığını Ümit
Güney, yönetmenligini Ufuk Ahıska yaptı. Filmin
editörlüğünü Murat Şenyüz, göriintü yönetmenligini
Hasan Gergin üstlendi.