28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 1998 SALJ HABERLERIN DEVAMI TlflİCf istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı PB PB PB PB A A A A 32 34 33 33 36 38 38 37 Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas A A A A A A A A 3U 31 29 30 33 32 34 33 Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkârı Van A A A A A A A A 36 32 40 42 37 38 34 29 Zonguldak A 32 Antalya A 36 Kars A 30 Yurtta yağış bek- lenmıyor. Bütün bölgelerimiz az bu- Osio lutlu ve açık geçe- Helsınkı DIS MERKEZLER Y 18 cek. Hava sıcaklı- ştockholm ğında önemli bır Londra d l k Y 16 Y 16 değışıklık plmaya- Amsterdam cak. Rüzgâr, kuzey Briiksel Y 18 Y 17 ve doğu yönlerden paris Y 17 hafif, ara sıra orta Bonn kuvvette esecek. Munih PB 23 Y 20 Y 20 Zürih Bertin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y A Y Y Y Y A 19 20 37 20 22 28 28 31 Y 21 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire Y A PB PB A PB A A 18 37 27 30 33 30 34 35 A 39 Parçatı buiutlu Sıslı ^ Çok bulutlu ' Yağmurtu Kariı Sulu kar ı Gok guruttüliı GUNCELcCNEYT ARCAYİ REK • Baştarafı 1. Sayfada lerini artık yadsıyan yok. O kadar kı kimı siyaset- çiler dünyanın her yerinde eli silah tutan gözüpek insanların "kimı operasyonlarda devlet hesabına kullanıldığını" öne sürerek; Çatlı'yı neredeyse be- raat ettırecek derecede savunur oldular. Çatlı ne maldı, meydanda. Çakıcı ise "Inter- pol'ün kırmızı bülteniyle aranırken, kırmızı, üstelik sahte olmayan pasaportla" yeniden karşımıza çık- tı. Ne hikmetse Çatlı'nın, Çakıcı'nın devletle ilişki- leri bu denli açık iken devleti yıllarca yönetmiş olan- larla yönetmekte olanların ifadeleri hayli degişik. Örneğin, Çakıcı'nın devletle ılişkilerinin günde- me gırdiğı şu günlerde bır de baktık ki; Türkiye'de tam 9 yıl sinek uçsa haber alan evrensel Kenan Bey göğsünü gere gere "Benım böyle bir şeyden haberim yok" diyor. Cumhurbaşkanı Demirel ise "Devlet hızmetıne yeniden başladığım 1991 yılından bu yana böyle birzatın devlet tarafından kullanıldığına dair bilgi bende mevcut değil" dıye konuşuyor. '' Demirel'ın açıklaması. doğal olarak 1991 önce- sirii akla getiriyor. Bu aşamada evrensel Kenan |îey bilgisizliğını ifade ederken lastikli bir üslup kul- îarîıyor. Bilgısi olmadığını söylemesıne söylüyor a- ma, ola ki bir gün aksıni kanıtlayacak bır şeyler or- taya çıkar kaygısıyla, doğrusu doğasına da tam uy- tiuri düşecek bir davranışla "belkı de olmuştur, a- ma benim haberim yok" demek zorunda kalıyor. Ne demeye geliyor bu söylemler: Demek oluyor W1991 'den önce, 12 Eylül 1980'den sonra Türki- ye'de devlet var. devleti yöneten bır numaralı in- sanlar mevcut. - Ammavelakin 1996'da Susurluk olayı patlayın- oâya kadar "devletiyönetenlerin devlete iş gören- fsrden haberleri yok!" Niye görev verildi? -j Devlete bakınız, devlete! Işlerine gelınce devle- fl ; y6netenler her konuda üst perdeden nutuklar gtıyor. Kanıt mı? Cumhurbaşkanı'nın demecı: **[>evlet her şeyi biliyor." Devletin her şeyi bilmesi elbette alkışa değer. Ne ki ufak bir sakınca var. Devlet her şeyi biliyor, ama yıllar sonra, nedense "failler yakalanınca ve- yablünce" harekete geçiyor. Demek ki önceleri bi- *fiçli olarak laf-u güzafla kamuoyu oyalanıyor. ,»,Ustelik devleti kemiren çetelere savaş açıldığın- Öan beri; Çatlı gibı, Çakıcı gibı insanların devletle iş görmeye hangi tarihte başlayıp bıraktıkları gibi çok önemli bir nokta incelemeye alınmıyor. ince- lense bile saklanıyor. Ucu, yaşayan devlet böy- yüklerine doku,nur diye mi? Niye? Sorular hâlâ ya- nitsız. . ı '.-'(' Pemirel geçrnişte bir gün. bılmem kaçıncı kez bâşbakanlığa geiişinde bana "bir casusun telefo- nunu dinlemek için MlT'in kendisinden izin istedi- ğini" söyledi. Yasa- Sağlar'dan Yılmaz'a 'Çakıcı' sorulanANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lçel Milletvekılı \e TBMM Susurluk Araştırma Ko- misyonu üyesı FikriSağlar, mafya lıden Alaattin Çakıcı'nın Fransa'da yakalanması ile ortaya çı- kan ılişkilerağını ve MİT içindeki ekıpleşmeyı bır soru önergesıyle Meclis gündemıne getirdı. Sağlar, Başbakan Mesut Yılmaz'a. Çakıcı'ya kırmızı pasaport düzenledıği belirtılen Pekın'de- kı MİT görevlisi Yavuz Ataç'ın yargı önüne çıka- rılması gerekirken neden kntik bır göreve atandı- ğını sorarak, "Son yıllarda yaşananlar göstermiş- tir ki devletin en sa\gın kuruluşu ve de\let güven- liğinin önemli bir güvencesi olması gereken MİT, asıl işle\inden u/aklaşarak, 'Mafya Istıhdam Teş- kılatı"göriintüsüoluşturnıuştur'> görüşünüsavun- du. Sağlar. Başbakan Yılmaz tarafından yanıtlan- ması istemi>le TBMM Başkanlığı'na verdıği so- ru önergesinde, ikıncı yılına giren Susurluk ola- yının ve çetelerin Milli Güvenlik Kurulu günde- mıne girmesıni önemli birgelişmeolarak nitelen- dirdı. Çakıcı'nın üzennden çıkan kırmızı pasa- portun hıçbir belgeye sahip olmadan "sahte" di- ye lanse edilmesinin birçok kuşkuyu akla getirdi- ğini vurgulayan Sağlar, aynı şekilde 2 bakanın da Çakıcı ile ilişkide olduğu iddiasına dikkat çekti. Sağlar. önergesinde Yılmaz'a özetle şu sorulan yöneltti: 9 Daha önceki eyiemleri ve ilişkileri bilinme- sıne rağmen, Ataç'ın yargı önüne çıkanlması ge- rekirken kritik bir devlet görevine atanmış olma- sını hukuk devleti ciddiyetiyle bağdaştınyor mu- sunuz? MlT'in yasadışı faaliyetler içerisinde bu- lunan kişilere kırmızı pasaport ve benzeri belge- leri tanzim etmesinin yasal dayanağı var mıdır? # Alaattin Çakıcı'nın tümü yasadışı zeminde oluşmuş eyiemlerinin en azından bir kısmını Kut- MİT'te iç hesaplaşma ! ;J • Baştarafı 1. Sayfada kai Atasagun'un kolladığını ileri sür- dü. Ataç'ı "operasyonlar dairesT gi- bi önemli birgöreve Atasagun' un ge- tirdiğini savunan Eymür, "Eşimin Ataç'la ilgiliteşebbüsleriniAtaç'a Ut- direrek onu eşime karşı laşjkırtmış ve neticede ABD'ye tayinimizden Önce Yavuz Ataç'ın beiine silah koyarak eşimi makanıındatehditetmesine ve birbirierijle \umruk yumruğa gir- meierine neden olmuştur. Eşime de haksız >ere disiplin cezasının verüdi- ği buoiaydanhemen önceAtaç'ı met- resi olan Neyzi isimli kadınla birlikte yurtdışı operasyonuna yollayan Şen- kal Atasagun'un kendisidir. Keza Alaattin Çakıcı">i MTT'e empoze e- den de yine kendisidir. Bunlan eşleri dahfl MİTcamiası biByor" dedi Kırmızı pasaportun kimler tarafın- dan verildiği. Çakıcı 'yı kimlerin gö- revlendirdiği, Birdal saldınsmmkilit ismi Mehmet Kulaksızoğhı'nun kim- lerin himayesiflde olduğunun ortaya çıkacağını belirten Eymür, Yavuz Ataç ve Kaşif Kozinoğlu'nun MÎT'te kimlerden hirnayegördüğünün de ya- kında açıkhğa kavuşacağmı bildirdi. '' Geçnâşte Türk İntikam Tugayı'nı • canlandırma gırişimlerinde bulunan ruın Mikail San veya Nafîz Karacan sahte kimlikleriyle Birdal suikastmı azmettirdiği iddia ediliyor. Birdal suikastınm finansörü olduğu öne sürülen Semib Tufan Cü- latUy. Kulaksızoğlu'nun Ya\uz A- taç'ın adarrn olduğunu iddia ederek "Kendisi sık sık Pekin'e Ataç'ın yam- na gidip gelİTOrdu" demişti. Kozinoğlu'nun adı ise haftalık Ay- dınlık dergisi tarafından ortaya atil- mıştı. Kozinoğlu'nun Şincan bölge- sindeÇin'e karşı mücadele eden kad- rolan egittiği öne sürülüyor. Diğer bir iddia ise Kozinoğlu'nun Özbek Gene- ral Dostnm'un birliklerini eğitmek üzere Özbekistan'da olduğu yönünde. MİT yönetimine yakın kaynaklar- dan sızan bılgılere göre ise Eymür ve Ataç aynı ekipte yer alıyorlar. Bazı MtT yetkiliieri, Çakıcı'nın üzerinde ele geçirilen kırmızı pasaportun teş- kilattan verilmedifini savunurken Ataç'ın Çakıcı'yla bağlantısının ke- sin olduğunu, Ankara"ya çağnlan MİT mensubunun pasaportu kişisel inisiyatif ve becerisiyle verip verme- diğinin araştınldığını söyledıler. Çil- ler döneminde teşkilattaki başıbo- zukluk ve emniyet ile teşkilat arasm- daki çekişmenin yaşandığı sırada müsteşar olan diplomat kökenli Sön- nıez Kök^ai y^aklaşık 6 ay önceyapı- lan biroperasyonlaTûrkiye'nin Fran- sa Büyükelçisi olarak atandı. Yerine ise Köksalla Eymür-Ataç yûzünden çatışmaya girerek Londra'ya gönde- rilen Şenkal Atasagun atandı. Atasagun, Vılmaz'ın desteği ile MİT içindeki çete bağlanalannı te- mizlik işini başlattı. Bu çerçevede Eymür ve Ataç hakkında da Çakıo ile bağlantılan ve suçlu kişilerin MÎT adına çalıştınlması gibi suçlardan ay- lar önce hakJannda soruşturma baş- latılmıştı. DGM, olayda adı gecen isimlerle ilgili olarak MÎT'e başvurmayı ka- rarlaştınrken; Birdal'ın avukatlan, Çakıcı'nın yakaianmasından kısa bir süre önce Ankara 1 No'lu DGM Baş- kanlığı'na dilekçe vererek Yavuz Ataç, Mehmet Cemal Kulaksızoğlu, Duran Fırat ve Mikail San hakkında işkm yapılmasını istemişlerdi. Öte yandan Maliye Bakanı Zeke- riyaTemiad, Çakıcı'yla baglantıh şir- ketlerle ilgili incelemeye ilişkin soru üzerine, Maliye Bakanlığı'nın yü- kümlülükleri nedeniyle belli bir aşa- mayagelmeden açıklama yapamaya- cağını belirterek, "Yasalann MaH- ye'veyüklediği görevier bu aşamadan öncede yapdıyordu,yapdmavada de- vam ediİiyor" dedı. luSavaş raporu ömeğinde olduğu gibı "dev let sır- n" olarak değerlendirmeyi düşünüyor musunuz? Çakıcı'nın uzennde ele geçirilen bantlar ve diğer belgeleri kamuoyuna açıklayacak mısıruz? Yoksa bu bant, bilgi ve belgelenn Yalçın Özbey olayın- da olduğu gibi belli bir süre sonra ımha edilmesi mi düşünülmektedir? # Son yıllarda yaşananlar göstermiştır ki dev - letin en saygın kuruluşu ve devlet güvenhğinin önemli bir güvencesi olması gereken MİT. asıl ış- levınden uzaklaşarak bir Mafya Istihdam Teşki- latı görüntüsü oluşturmuştur. MİT içi hesaplaşma ve ekipleşmelerin MİT personelinin eşleri tarafın- dan bile gazetelere manşet olabildiği bugünlerde MlT'in gerçek işievine yeniden kavuşabılmesi için ne tür önlemler düşünüyorsunuz? Mehmet Eymür'ün eşinin MİT Müsteşan Şenkal Atasa- gun'u doğrudan itham eden ve basında yer alan iddialanyla ilgili olarak ne işlemler yaptmız? # Çakıcı'nın üzerinde ele geçiriİen belgelerde adı ge- çen kişiler veya kurumlar hakkında kim olursa olsun veya hangi kurum olursa ol- sun. daha önce halka verdi- ğiniz, "Susurlukolayınınçö- zülmesi konusunda >apabi- leceginı her şeyi yapmazsam başbakanlık bana haram ol- sun" sözünüz doğrultusun- da davranacağınızı ve gerek- lı soruştunnalan açacağını- zı taahhüt ediyor musunuz? MİT görevlisi Yavuz Ataç'ın, Alaattin Çakıcı ile ilişkılerıni resmi makamlar kanalıyla 3 ay önceden öğ- renmiş olduğunuz iddia edıl- mektedir. Buna rağmen anı- lan kışi ve ekıbı görevde tut- manızın nedenlerı nelerdir? 9 Yavuz Ataç ve MtT içe- risinde birlikte hareket ettıği bazı kışıleri merkeze alma- nızın ardından Hakkâri'de görevlendireceğinız ıddıa edilmektedir. Ülkemızin en hassas ve uyuşturucu kaçak- çılığı güzergâhının başlan- gıç noktalanndan bırı oldu- ğu söylenen bu yöremize, yasadışı suç örgütleriyle irti- batlan yoğun iddialarla gün- deme gelmış kişilerin atan- ması büyük tehlıke yaratma- yacak mıdır? sı elvermediği için MİT telefon dinleme izni isteyecek kadar başbakana kimi du- yarlı konularda bilgi veriyordu. Bugün bir numa- ralı yetkilıler "bilgi- sizlikten" yakınıyor. Olacak şey mi? Bılgı kaynakları da ortada: Damad- ı Şehriyârı Erkan Gürvit'te evrensel Bey'in iktidarı za- manında Hiram Abas Çatlı ve ben- zerlerinin devlet adına gördüğü işle- rin belki de envan- teri vardır. Fakat ne- dense Kenan Bey'e, o zamanki yönetici kadrolara ve ondan sonra ge- lenlere Çatlı ve gıbi- leri hakkında soru yöneltilmiyor. Daha başka dik- kati çekici tuhaf olaylarvarki.yöne- ticilerimiz hâlâ üze- rine gitmemekte di- reniyor. Bir tarihte MİT ra- poru adıyla nam sa- ianolayınbirincı de- recede sorumlusu, raporu yazan Meh- met Eymür'dü. Korkut Eken de aynı sepette yer alı- yordu. Bu ikili Şaibe Hanım'ın iktidarın- da MlT'e, MlT'ten emekli Nuri Gün- tjeş de aynı dö- riemde başbakanlı- ğa.uzman atandı. j,Geçmişleri bili- 5fen. adları olaylara karışmış kişiler ye- «den göreve, hem 4B devletin sıriarını itaşıyan, gizli istıh- baratla yönetime ^Mifrnet veren kuru- Ju§lara neden atan- Bu ıkilemleri içe- tpn sorular, himaye jgpren sorumlularca açıklanmadıkça bır .yş*e varmak... Sağlıklı sonuçlar ı mı? KULTUR • SANAT 293 89 78 (3 HAT) •>Jüfus cüzdanımı ," ' kaybettim, hükümsüzdür. '.FÎLİZAYDIN açıkhavada ISAFBANBOLU SİNEMA MCK olağan toplantısı rtfascnu soen trUya 25Sah Titanic 26 Çarşamba Lolita Saak21.00 A K A D E M İ SANAT İLETİŞİMİ 25 1 1 2 9 9 DARUŞŞAFAKA ÇET:N BERKMEN SPOR TESISLERI M A S L A K IZNIH Bf jareö artı eseln ote janda dogal QL2e*lden w rnasrr»^ go(u uzennde suiûlen bır gttm oağı MİOtCA 06 Eylül - 20 Eylül/Pajar â 7 0OO.0O0U. BOZCAADA-TRUVA tnsaan sa» ie \a «e jarm Toıra 28-30 Ağustos-ie-20 Eylül HgyyPaM, 19.500.000.TL T u R ı z M 0216-4189773 ;: Kültür Sanat yrr? 5 jlanlarınız / | 1 % i İçin: ' V; o 293 89 78 İ -: (3 hat) ? ÇATI, serin ortamı Sıcak hizmetiyle Dostlarını bekliyor. OTOPARK ücretiniz bizden Tel:251 00 00 GJTIRcsMurant - B<<r Türkiye'de İlk Defa MEŞHUR RESSAMLARDAN Özel Olarak Kabartılmış TUVAL ÜZERİNE REPRODÜKSİYONLAR SERGİSİ 14 Ağustos-3 Eylül 1998 -THE- MARMARA 1 S T A N B U L OPERA SANAT KORİDORU Bürokrasiye 4 mafya operasyonu' geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Ku- rulu (MGK.), ağustos ayı ola- ğan toplantısında ülkücü maf- >ayla yürütülen mücadelenın her bakımdan desteklenmesi ve izlenmesi konusunda görüş birliğine vardı. Fransa'da tu- tuklanan ülkücü mafya liden Alaattin Çakjcı"njn yakalan- masının ardından yaşanan ge- lişmelerin gündeme gelmedi- |i öğrenilirken toplantıda, ya- sadışı organizasyonlar ve çı- kar gruplanna kanşan bürok- rasi kadrolannın devletten te- mizlenmesi konusunda karar- lılıgın altı çizildi. MGK ağustos ayı olağan toplantısını. dün Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel baş- kanlığında yaptı. 5.5 saat sü- ren toplantının ana gündem maddesini ülkücü mafyayla mücadele konusu oluşturdu. Toplantıda, Emniyet Genel Müdürü Necati BUican ile MİT Müsteşan Şenkal Atasagun. MGK'nin mayıs toplantısında alınan kararlar dogrultusunda gerçekJeştinlen operasyonlar ve ülkücü mafyayla mücade- lede gelınen aşamayı kurul üyelerine aktardılar. MGK'nin dünkü toplantı- sında, beklentilerin tersine Alaattin Çakıcı"nın yakalan- dığı operasyonun aynntılan gündeme gelmedi. MGK gün- demı 1 ay önceden belirleni- yor ve konuşulacak konu hak- kında raporlann hazırlanma- sına gündemin belirlendifi günden itibaren başlanıyor. Toplantıda, devlet içinde ya- sadışı oluşumlara destek ve- ren bürokratlann tasfiye edil- mesi sürecinde gerekli işlem- lenn yapılmasının ve kesin mücadele konusunda kararhlı- ğın altı çizildi. Toplantıda, ku- rul üyelerinin polisin son ope- rasyonlan nedeniyle emniyet teşkilatına takdirlerini ilettik- leri de öğrenildi. Toplantının ardından MGK Genel Sekre- terlığf nden yapılan açıklama- daşöyledenildı: "MGK'dege- çen bir ayhk dönemde ütke ge- nelinde mejdana gelen yasadı- şı olaylar ve güvenlik makam- lannca vürütülen faahveder gözden gecirümiştir. Aynca or- ganize suçlar ve bu konudaki gelişmeler hakkında kurula bilgi sunulmuş olup. yapılan değeriendirmede organize suç- lara karşı yürütülen mücade- lenin her bakımdan desteklen- mesi ve izlenmesi >önünde gö- rüş birliğine vanlnuşbr." MGK'nin ıkınci önemli gündem maddesini ise Kıbns sorunundakı son gelişmeler oluşturdu. Toplantıda. ABD Dışişleri Bakanlığı Özel Ko- ordinatörii Thomas Miller'in geçen hafta Ankara'da gerçek- leştirdiği temaslar sırasında gündeme getirdiği öneriler de- ğerlendirildi. Toplantının Or- man Bakanı Ersin Taranoğ- lu'nun da katıldığı bölümün- de, Gelibolu Milli Parkı'nın geliştirilmesine ilişkin çalış- malar gözden geçirildi. Top- lantıda, 1915 yılında Çanak- kale Boğazı ve Gelibolu yan- madasında meydana gelen sa- vaşlar sonunda kazanılan za- ferlerin anısını canlı tutacak eserin ortaya çıkarılmasını sağlayacak Gelibolu Tarihı Milli Parkı'nın Gelıştırilmesi Projesi ile ilgili çalışmalar hakkında kurula bilgi sunul- du. Toplantıda, dış politık ge- lişmeler de değerlendirilirken. Türkiye'nin banş, ıstıkrar ve güvenliğine atfettigi önem çerçevesinde mevcut sorunla- nn banşçı yollarla çözümüne yönelik aktıf çabalann karar- lılıkla sürdürülmesınin gereği üzerinde duruldu. Kuzey I- rak'taki son gelişmelerin ma- saya yatınldığı Türkmenlerin hedef olduğu saldınlar da de- ğerlendirildi. Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) bırlikleri 8 Ağustos'ta Türkmen kuruluş- lannın bınalanna saldın ger- çekleştirmişlerdi. Saldında bazı Türkmenler yaşamını yi- tirmiş, bazıları yaralanmış. yağma olaylan da yaşanmıştı. Toplantıya son kez katılan Genelkurmay Başkanı Orge- neral tsmail Hakkı Karadavı ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fikret Özden Boz- tepe, MGK üyelerine veda et- tiler. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "Benim sadıkyârim kara topraktır." Sonra kaçı- nılmaz bir görevi anlatır gibi devam etti: "Türkiye'den ne zaman bir devlet büyüğünün geleceğini öğrensek davul zurnayla yoia çıkanz." Almatı Havaalanfnda da, "bilet mafyasından" Mirza'nın sayesinde kurtuldum. Mirza'nın özlem- lerinden biri Türkiye'ye gelmek ama, işte biraz bo- zulduğunu düşünüyor! Pamukkale resimli takvim kullanıyormuş. Sordu: "Gerçekten o kadar beyaz mı?" Konuyu değiştirdim... Semerkand'da Uluğbey Rasathanesi'nin girişin- de ziyaretçilere rehber almak isteyip istemedikle- ri soruluyor. Görevli, iriyarı bıyıklı, pehlivan gibi bir genç... Türkçe, "/I ?ertöerWm"diyesordum. Karşı- lığı "Türkiye'den misin" oldu. Kendini tanıttı: "Ben, Nadirbeg." Devam etti: "Rehberişte bu... Ikramettin.. Akkoyunludur." Güleryüzlü, esmer, bıyıklı bır genç. Takıldım: "Akkoyunlu devleti çoktan yıkıldı. Sen nereler- desin?" Tarihin içinden çıkıp gelmiş, az sonra çekip gi- decekmiş gibi bir edayla, sanki basit bir sofra ku- ruluşundan söz ediyormuş havasında karşılık ver- di: "Devlet yine kurulur..." Nadirbeg araya girip, Akkoyunlulan tanıttı: "Bunlar, kışlak bulup yaşaydı. özbekler kız ve- rip almaydı... Tacikler vereleydi..." Sordum: "Kimler var buralarda ?" Nadirbeg sanki sabah kendi eliyleyerleştirip gel- miş gibi tek tek sıraladı: "Şu karşı Amankutan 'da Kızılbaşlar var, Zineli, Koziçi kabileleri var. Pestergan Vadisi'nde türier- den tümü var... Lakin özbek Türkmen görüşebil- mez." 'Parçalanma bitmedP Önümüzdeki yüzyıl, Asya coğrafyasının çok ko- nuşulacağı bir dönem olacak. Bu, istem-öngörü- den öte yaşanmakta olan bir gerçek. Bu coğraf- yada yaşayan insanların nasıl şekilleneceğini ön- görmek ise güç. Görünen o ki, tarihsel kökler yabana atılması olanaksız biçimde gidışi etkileyecek. 15-20 gün- lük bir gezide bölgenın yapısıyla ilgili kesin sapta- malar yapmak olanaksız. Ancak, köklerin kaybol- madığı; çöl kumunun ortasında kalsa da, dağ ba- şında unutulsa da yeşermeye hazır dirilikte durdu- gu, bö'ge insanının arasına bıraz dalınca hemen anlaşılıyor. .t ,.,, Hazar'ın doğu ucu Türkmenbaşı'ndan batı ucu Bakû'ya feribotla geçtim. Kamara arkadaşım Azer- baycanlı Ramiz Bey, 60'ında.. 23 yılı Moskova'da geçmiş yeni iş alanlarına hazırlanan bir kişiydi. "Sovyetler Biıiiği'nin dağılmasından sonra du- rum" derken sözümü kesti: "Dağılma bitmedi." - Sırada ne var? "Rusya Federasyonu... Kafkaslardağılacak. Ta- tarlar, Sibirya'daki Türkler çözülecek..." Ramiz Bey, Türkleri şöyle tanımlıyor: "Bir gözümüzü açtık ok attık, iki gözümüzü aç- tık kılıç çektik, silkelenip ata bindik... Sonra uyku- ya geçtik..." Asya'daki Türklerin sayısı, kökeni bir yana, sa- dece kökeni Türkçe olan dil sayısı 25. Bakû'da 77 yaşındaki dünyaca ünlü ressam Mikail Abdulla- yev ile atölyesindeki sohbetimizde, konu bölge coğrafyasına gelince gülümseyip şu sözü söyledi: "Her bir işte kara bahtım.. Karpuz kestim ak çıktı..." 'Gazeteci Adalı'yı TtT öldürdii'AMC\RA (Cumhuriyet Bürosu)-Insan Haklan Der- neği Genel Başkanı Akın Birdal'ın avukatlan. adı ye- niden sahneye çıkan Türk (Türkçü) İntikam Tuga- yı'nın (TlT) "gizli güçleri perdeleyen bir kartvizit'" ol- duğunu. 1996 \ihnda Kıb- nslı gazeteci Kutlu Ada- h'nın öldürüldüğü olayı da bu örgütün üstlendiğinı be- lirttiler. Akın Birdal'ın avııkatlan tarafindan DGM'ye verilen dilekçede, TlT adının 1970"li yıllardan itibaren bı- lindiği kaydedilerek TlT'ın bir örgütsel yapı olarak 12 Eylül döneminde ilk MHP davası iddianamesinde "bağh kuruluşlar" başlığı altında yer aldığı anımsatıl- dı. TlT'in. faili meçhul sı- yasal cinayetlerde "kartvi- zft" olarak kullanıldığı be- lirtilen dilekçede şöyle de- nildi: "IİI,aralanndabiBm adamlan, sendika yönetici- leri, aydınlar ve devrimci gençlerin öldürülroesinin, Güne>doğu'da 90'h \ıllarda faili meçhul siyasal cinayede- rin ve 1996 yıiında Kıbns'ta gazeteci Kutlu Adalı'nın öi- dürülmesinin sorumhıluğu- nu üsdendi. TİT'in bir kart- vizit olarak kullanıldığı, ger- çekpolitik irade>e sahip giz- li gücü perdeleme işlevi gör- düğü, NATO ülkelerindeki Gladio türü örgütienmenin \önlendirdiği pekçokörgüt- lenmeden birisi olduğu, ki- taplara geçmiş, basında de- ğerlendirmelere konu ol- muştur. Biz vanılsama içeri- sinde olmavacağız. Btzi, TtT adı değil, niteüği ügilendiri- yor. Şejierin aduıuı değişme- sl niteüğinin değişmesi anla- mına gelmez." Emniyet Genel Müdürlü- ğü Terörle Mücadele Hare- kât (TEMÜH) Daıre Baş- kanlığı 'ndan yapılan açıkla- mada. Türk İntikam Tugayı ile ilgili çalışmalann henüz tamamlanmadığı bildirildi. Gazetemızde 19 Ağustos günü "Emni>ettenDGM'>« rapor, ülkücüler576 kişh i ÖJ- dürdü" başlığıyla yayımla- nan haber üzerine dün açık- lama yapan TEMÜH Daire Başkanlığı, bu konuda şu anda hazırlanmış bir rapo- runbulunmadıSını kaydede- rek "Ankara 1 No'lu DGM tarafindan ilk olarak 20 .Ağustos tarihinde intikal e- den yazıvla anılan Örgüt hak- kında bilgi talep edilmiş, ko- nu ile ilgili raporun haarlık çabşmalanna ilgili birimler- İe koordineli şekilde devaın edilmektedir'' denıldi. Açık- lamada, söz konusu haberde yer alan TEMÜH Daire- si'nde görevli üst düzey bir yetkilinin açıklamalaryaptı- ğı hususunun gerçeklere ay- kın olduğu ileri sürüldü. Ankara 1 No'lu DGM Başkanlığı. İHD Genel Baş- kanı Akın Birdal'a yönelik suikast girişimi ile ilgili ola- rak geçen duruşmada, sanık- lardan Cengiz Ersever'in an- Iatımları üzerine, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazarak TlT diye bir örgü- tün bulunup bulunmadığı, varsa eyiemlerinin neler ol- duğu konusunda bilgi iste- mişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle