Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 5 AĞUSTOS 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /cumek(& turk.net 11
IŞÇtNİN EVRENİNDEN
ŞİTCRAN SONER
Yılmaz Çoplu'ya Neden
Gelemedi?
Geçen cumartesı günü Başbakan Mesut Yılmaz'ın
programında Çorlu da vardı. Orada bir toplantıya ka-
tılacak, açılış yapacaktı. Günlerceduyurulmuştu. Mey-
danda toplananlar boşuna beklediler Başbakan Çor-
lu'ya neden gelemedi?
Çorlu meydanmda Başbakan için toplananlann ağır-
lıklı işçı oldukları, özellikle de geçen hafta işten atıldık-
lan içın, bir haftadır fabrıka önünde, sıcakta beklemek-
ten dudakları kavrulmuş direnıştekı Zümrüt işçılerinin
geldikleri öğrenıldi. Anlaşılan Başbakan'ın, canı yanmış
direnışteki ışçilerin öncülüğünde işçi ağırt/klı kalabalık
tarafından yuhalanacağı kaygısı duyulmuş olmalı. Oy-
sa fabrika kapısının önünde 8 gündür direnen Zümrüt
örme Sanayn işçilerı. "Yapıldılar, yuhalamak için değil,
derdimızi anlatmak, çözüm istemek için gıtmiştik" di-
yorlar DlSK'ın sendikal nedenle işten atılmalara karşı,
bir yılda tek tek on binlerce ışçinin yasadışı işten atıl-
masına karşı yaptığı Ankara yürüyüşünün sonunda,
başta Başbakan Mesut Yılmaz'ın, bütün sıyasi partı li-
derlerının kendılerine hak ve önlem almak üzere söz
verdiklerıni anımsatıyorlar.
Zümrüt Örme Sanayii işçilerı Çorlu'ya gelmeyen
Başbakan Yılmaz'ı görmek üzere kendilerinin Anka-
ra'ya gıdeceklennı söylüyoriar. Direnişlerinin, yasadışı
lokavt, sendikal nedenle yasa ve hukuk dışı işçi çıkar-
malara karşı bir dönüm noktası olacağına inanıyorlar.
Gerçekten de Çerkezköy'de yaşanan, yıllardır gün-
demde olan sendıkasızlaştırma, sendikal örgütlenme-
ye karşı yasadışı işçı çıkarma uygulamalarının tipık bir
örneğı. Zümrüt örme Sanayıı'nın 400'e ulaşan işçile-
rinin tamamına yakını DlSK'e bağlı Tekstil sendikasın-
da örgütlenip, sendıka toplusözleşme masasına otur-
mak üzere yetki alınca, işçiler işten atılıyor. Ondan son-
rasında yine çok bildık bir senaryo gündeme gelıyor:
Atılan işçiler sokakta, sıcakta beklerken, yasadışı lo-
kavtı uygulayan işveren ve fabrikası, polis-jandarma
korumasına alınıyor. Sendikanın ıstemı üzenne ış ye-
rinde inceleme yapan Çalışma Bakanlığ müfettışleri,
sendikal nedenle, yasadışı işçı çıkarılmasını resmı ra-
porla belgeliyorlar. Sendıkalar Yasası'na aykın bu uy-
gulama karşısında, sendikanın işveren aleyhıne yargı-
ya başvurma hakkını anımsatıyorlar. Ama değişen bir
şey olmuyor. İşveren, devletin korumasında pervasız,
Çorlu'da bez ılanlaria duyuru yaparak yeni işçi almaya
çalışıyor. Oysa sendıkaya üye olduklan için ışçilerin iş-
ten atılmaması yasağı yanında, yasal toplu işçı çıkar-
mada bıle, 6 ay süre ile yenı işçı alamama yasağı bu-
lunuyor.
Şımdi sendika, işverenin ikinci bir yoldan yasalan
çiğnemesini, çıkanlan işçiler yerine kaçak işçi çalıştı-
nlmasını belgelemeye çalışıyor. Yasadışı işveren uygu-
laması, polis-jandarma güvenlığinde, devlet desteğin-
de sürüyor. Işçilere, Tekstil sendikasına, işletme dışın-
da sokakta direnış ıle, yargıda hak arama kalıyor. Yar-
gıda davalann yıllarca süreceğı, yasadışı lokavt, işçi çı-
karma kanıtlansa dahi işverenin kazançlı çıkacağı bili-
niyor. Yargıtay, Sendikalar Yasası'ndaki işçinin biryıl-
lık ücretı tutanndakı tazminatı bile çogunlukla çok gö-
rerek, ış yasasındaki üç aylık kötü nıyet tazminatı ce-
zası ile yetinıyor. Işverenler ıçın ıstenmeyen sendika-
dan kurtulmak, var olan hukuk düzeni ve çarpık siya-
set, polisıye uygulamalar nedeniyle çok da zor olmu-
yor.
Işçilerin, sendıkaların, siyasi ıktıdarlan alınması ge-
reken yasal önlemler ve taraflı polisiye uygulamalarına
karşı, işverenleri caydıncı yeni eylemler, direniş ve da-
yanışma yöntemleri gelıştirmeleri bir zorunluluk haline
geliyor. Çünkü yürürlükteki yasal düzen ve uygulama,
sermayenin sendikasızlaştırma için yasa tanımazlığı
karşısında, 12 Eylül sonrası süreçte, yenı bir işyerinde
sendıkalaşma fiilen olanaksız hale gelmiş bulunuyor. 12
Eylül öncesi sağlanmış sendıkalaşma hareketı de hız-
la eriyor, sendikalar üye kaybetmeye devam ediyorlar.
Bu gidişe birbıçimde "dw"denılemezse, sendikal hak-
lann tükenişıne, uçuruma dogru hızla yol alınıyor.
Medya, kamuoyuna yansıtmıyor. Sendikal hak kav-
ramının, küreselleşme, tek ideolojide, öyle yeri pek ol-
madığı için de kamuoyu, ayrımına bile varamıyor. Ama
uzun bir dönemdir Türkiye'de sanal sendikal haklar
düzeni gündemde bulunuyor. Bunu da en iyi sermaye
ve siyaset, sıyasi iktidarlar, liderier bilıyortar. Mesut Yıl-
maz Ankara'ya bu gerçegi kamuoyuna duyrmak üze-
re yürüyen DİSK'ın yönetimine "Haklısınız, ğerekenıya-
pacağız" demek zorunda kalıyor. Bütün siyasi liderier,
medya, DlSK'e hak veriyor. Aradan aylar geçiyor, de-
ğişen bir şey olmuyor.
Işte bu nedenle Zümrüt Örme Sanayii özelinde işçi-
ler, sendika bir dibe vurma, durumu değiştirme olayı-
nı yaşamak istiyoriar. Şendikalaşan işçilerin işten atıl-
ması uygulamalarında işverenleri caydıracak, sıyasile-
re, ıktidara ders olacak bir hak arama savaşımını ba-
şarmaya çalışıyoriar.
Yılmaz, cumartesı günü programlanmış Çorlu zıya-
retıni atlayarak bu işten sıyırdı mı dersınız? Zümrüt Ör-
me Sanayii ışvereninın yasadışı lokavt uygulaması. ya-
sadışı işçi çıkarması, yasadışı yenı işçi alması yanına
kâr kalacak mı? Yoksa olay sendikasızlaştırma, yasa-
dışı işçı çıkarma uygulamalarına karşı işçinin, emeğin,
sendikal hak aramanın bir dönüm noktası olacak mı?
Zümrüt Örme Sanayii ışyerindekı direnışi, bundan
sonrakı gelişmeleri yakından ızlemeliyiz.
SİRKETLERDEN
• PINAR, ballı yoğıırt tadını, crunch ile birleştirip,
Pınar Canım çekti adı altında tüketici beğenısine
sundu. 160 gramlık tekli \e ikilı ambalajlarda satışa
sûrülen ürün, iki bölümlü özel kapakta bulunan
crunch, bal ve yoğıırt kanştınlarak veya ayn ayn
tüketiliyor.
• PAKSOY, dünyada en sağüklı yemeklik yag
olarak anılan Kanola'yı Türkiye piyasasına sundu.
Daha önce de Kanada, Amerika ve Avrupa "da
sunulmuş olan Paksoy Kanola. çocuk gelişimi için
gerekli olan linoelik yağ içeriyor. Paksoy kanola'nın
toplam yiizde 93 doymamış yağ oramyia sağlıkü
olduğu belirtiliyor.
• ADİDAS üretıci şirketi Adidas-
Salomon AG, 1998 yılının ilk
yansına ait mali sonuçlannı
açıkladı. En yüksek büyüme oranını yiizde 85 le
Kuzey Amerika'da elde ederken Asya-Pasifik
ülkelerindeki knz nedeniyle satışlann yüzde 17
oranmda düştüğü bildirildi.
• SCHOLL, yüzde 100 indirim sloganıyla.
Altunizade, CapitoL Göztepe. Etiler, Bakırköy,
.Nişantaşı, İzmir Kordon ve Bursa Çekirge'de
kampanya başlattı. Kampanya kapsamında, bir çift
ayakkabı alana, istediği bir çift ayakkabının da
bedava verileceği belirtiklL
• MCDONALD'S, eğlence
şirketi Disney ile gırdiği
pazarlama aktivitelennin bir
parçası olarak McDonald's Özel
Çocuk Mönüsü ile birlikte
çocuklann ilgisini çekecek
oyuncaklar sunuyor. Kampanya
22 Ağustos-20 Eylül tarihleri
arasında uygulanacak.
• TELSİM, ortopedik engelliler
için başlartığı yardım kampanyası kapsamında,
ikinci parti tekeriekü sandaKelcrin dağrtımına
Ankara'da başlayacağını bildirdi.
Deutsche Bank, krize ayn tepki veren Rusya ve Türkiye'yi inceledi
Bunalımla ayrdan yollar
LONDRA / ANKARA
(AA) - Dünyanın önde ge-
len yatınm bankalanndan
Deutsche Bank, Asya krizi
çerçevesinde, Türkiye ve
Rusya'yı krize götûren an-
cak Türkiye'yi krizden ko-
ruyan nedenlen mceledi.
"tki Ülkenin Hikâyesi"
başlıfını taşıyan çalışmadan
derlenen bilgiye göre, Tür-
kiye ve Rusya, gelişmekte
olan iki büyük pazar olarak,
yabancı yatınmcılar açısın-
dan aynı yatınm grubunda
değerlendiriliyor ve her iki
ülkenin ortak ekonomik
özellikleri bulunuyor.
Rusya'nın moratoryum i-
lan etmesinden sonra, Rus-
ya'da, yabancı bankalar adı-
nahükümetle
görüşmelere
katılan banka
olan Deutsc-
he Bank tara-
fından yapı-
lan çalışma-
da, Rusya ve
Türkiye'nin
1997yıhnda.
ıç ve dış borç
faizleri açı-
sından ben-
zer maliyet-
ler içinde ol-
duğu, hatta
Rusya'nın
ratinginin
Türkiye'den
daha iyi bir
derecede ol-
duğu anımsa-
tıldı. Dış borçlanmada ise
Rusya'nın Ekım 1997 önce-
sinde, lOyıllık ABDDolan
cinsinden Eurobond tahvil-
lerine uygulanan faizın 384
temel puan, aynı smıf Türk
tahvıllerinın ise 375 temel
puan olduğu, her iki ülkenin
de benzer risk maliyeti öde-
dıği ıfade edildi.
Her iki ülkenin de kısa va-
deli ve yüksek faizlı hazine
bonosu satışı gerçekleştire-
bıldiklen, gelen tekliflerin
de hep yüksek faiz yönünde,
yüzde 1 OO'lenn üzennde ta-
lep bulduğu belirtildi.
Çalışmada, her iki ülke-
nin de dış finansmana daya-
h bir borçlanmamodelini de
ağırlıklı olarak yürijttükleri,
ama gerek Türkiye'nin. ge-
rekse Rusya'nın 1997'de,
yüksek kur politikası izie-
mediği vurgulandı.
Deutsche Bank'ın çalış-
masında, Türkiye ve Rus-
ya'nın, ekonomik koşullar
itibanyla, 1998'in başına
kadar aynı kefede değerlen-
dirildiği, hatta bazı yatınm-
cılar açısından, bu değerlen-
dinnenin Haziran 1998'e
kadar devam ettiği belirtilir-
ken, iki ülkenin yollarını
ayıran unsurlann, Asya kri-
zinin derinleşmesinden son-
ra belirginleşmeye başladığı
anlatıldı.
Aynı kulvarda yanşa baş-
layan iki ülkenin, Asya kn-
zi sonrasın-
• Deutsche Bank
tarafindan yapılan
çalışmada, Türkiye
ve Rusya'nın, ortak
ekonomik
özelliklere sahip
olmasına rağmen,
Asya krizinin
etkilerini gidermek
amacıyla uygulanan
yöntem farkı
nedeniyle,
Rusya'nın krize
girdiği, ancak
Türkiye'nin başanh
bir şekilde yolunda
devam ettiği
vurgulandı.
da, knze kar-
şı uygulanan
yöntemlerde
farkhhklar
nedeniyle, iki
ülkenin yol-
larının daha
da ayrıldıgı
vurgulandı.
Ruble, As-
ya knzi kar-
şısında koru-
namazken,
Türk Lirası
istıkrarlı bir
yapı içindey-
di. Mart
1998'de, Tür-
kiye'nin yüz-
de 125 faiz
düzeyinde
olan Hazine bonolannm fa-
iz oranı, daha sonra düşüş
trendine girdi.
Bono faizleri, vergi dü-
zenlemelerinden kaynakla-
nan bazı ek yükler nedeniy-
le. bir ara yüzde 95'len geç-
mesıne rağmen, vergı mali-
yeti dışında genelde düşük
seyretti.
Çalışmada, Türkiye'nin
çeşıtlendirilmış bir ıhracat
yapısıyla, Asya knzinin
olumsuz etkılennı bertaraf
edebildiği belırtilirken. Rus-
ya'nın önde gelen ihracat
gelirlennden petrol ve metal
fiyatlarının düşmesi nede-
niyle, ihracat gelirlennin
düştüğü vurgulandı.
restinigördü
Borsa Yelîsin'in !Vfoskova
Bonan,on-L>unsu Leıusın ın c e | d g ü n V i k t o r
çer
_
nomırdin'in yeniden
başbakanlık görevine
getirilmesine yüzde 6 oraıunda yükselişle tepki verdL
Borsadaki yükselişin bir ara yüzde 20'ye yaklaşması,
seansın geçici olarak kapatılmasma yol açtı. Avrupa
borsalan da cuma günkü sert düşüşe tepki vererek dü-
nü genelde yükselişle tamamladı. Başta Paris Borsası
ounak üzere tüm Avrupa borsalan, Rusya'dan gelen
açıklamalara bağlı dalgalı seyirier izJeıierken Asya
borsalannda sert düşüşler yaşandı. RuUe ise Mosko-
va'da 7 dolann üzennde işlem gördü. Rusya'nın dış
borçlanma programıyla ilgili açıklamamn Çernomır-
din'in görüşmelerinden sonra yapılacağı bildirildL
Taner Rusya'da
ANKARA (AA) - Dev-
let Bakanı Güneş Taner.
Merkez Bankası Başkanı
Gazi ErçeJ, Hazine Müs-
teşar Yardımcısı Cüneyt
Sel'in de yer aldığı bir he-
yetle, resmi ziyaret ama-
cıyla dün özel bir uçakla
Rusya'ya gitti.
Taner, Rusya'ya hare-
ketınden önce yaptığı
açıklamada, Türkiye ile
Rusya arasmdaki ılışkile-
rin iyi olduğunu belirte-
rek. bunun arttınlması ge-
rektığını söyledı.
Rusya'nın bir ekono-
mik kriz içinde olduğuna
dikkatı çeken Taner, Rus-
ya'ya her türlü yardımın
yapılması için çalışmalar
içinde olduklannı ve bu
amaçla Moskova'ya gıttı-
ğinı bıldırdı.
Taner. Moskova'da ya-
pacağı göriişmelerde, Tür-
kiye'nin ne gibi katkılan
olacağının belirleneceği-
ni, bu ülkedekı gelişmele-
n de yakından görme im-
kânı bulacağını kaydetti.
Türk bankalarının bu
ülkede şubcler açtığını da
hatırlatan Güneş Taner,
doğalgazın da Rusya'dan
alındığını halırlatarak, ti-
caretin geliştırilmesınde
yararolduğunu yineledi.
Turkishbank, enflasyon hedefinin tutmayacağını belirtti
4
Yüzde 65'în ahı hayal'
• Turkishbank, hükümetin ister istemez seçim yatınmlanna
girişeceğini, Hazine'nin çok ciddi finansman sorunlan
yaşayabileceğini, yüzde 65'in altında bir yılhk enflasyonun
ise hayal olduğunu bildirdi.
ANKARA (ANKA) - Ekonominin
iyiye gittiği yönündeki gene! kanıya
karşın. bankacılık kesımınden yıl sonu
makroekonomik hedeflere ılişkin
olumsuz gönlş geldi. Turkishbank,
hükümetin "ister istemez" seçım yatı-
nmlanna yöneleceğıne, Hazine'nin çok
ciddi finansman sıkmtısı ile karşılaşa-
bileceğine dikkat çekerek yıl sonunda
yüzde 65'in altında bir enflasyon raka-
mının hayal olduğunu savundu. Tur-
kishbank'ın aylık ekonomik raporun-
da. ilk altı aydakı bütçe gelişmelerinın
hedefler içinde kaldığı, ancak bu duru-
mun hedeflenn çok yüksek tutulmasın-
dan kaynaklandığı ve yıl sonu gerçek-
leşmeleri konusunda fazlaca iyimser
olunamayacağı vurgulandı.
Kamu çalışanlanna yapılan ek zam
ile tanm destekleme alımlannın peşin
Enflasyon hedefinezorlu koşul
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
1998 sonunda ıstifa edecek olan hükü-
metin, memur maaşian ve destekleme
ahmlannı düşük tutarak siyasi gelecegi-
ni bağladıgı enflasyon hedefıni gerçek-
leşürebilmek için 5 aylık zamanı kafdı.
Toptan eşya fıyat endeksinde (TEFE) ara-
lık ayından itibaren temmuza kadar yüz-
de 29.6'lık kümülatif artış oranına ulaşı-
hrken; hedefin tutturulraası, önümüzde-
ki 5 aylık dönemde aylık enflasyonun or-
talama yüzde 2.98'de olarak gerçeklcş-
mesinebağlı bulunuyor. Bu dönemdeay-
lık enflasyon geçen yılki düzeyinde sey-
rederse, yıl sonunda enflasyon yüzde
72.3'eçıkıyor.
Hükümetin yüzde 50'lik yıl sonu enf-
lasyon hedefine göre, gelecek 5 aylık dö-
nemde enflasyonun tutulması gereken
düzeyi hesaplandı. Yılın ilk 7 aylık döne-
minde kümülatif toplamda yüzde 29.6'ya
ulaşan TEFE artışımn, yıl sonunda yüz-
de 50'yi aşmaması için. gelecek dönem-
de aylık enflasyonun ortalama yüzde
2.89'u aşmaması gerektiği hesaplandı.
Temmuz ayında TEFE'nin yüzde 2.5
çıkması nedeniyle, üçüncü 3 aylık dönem
için ortaya konulan yüzde 9.5'lük hede-
fin nıtturulabilmesi için. ağustos ve eylül-
de TEFE'de artış oranınm yüzde 3.2'yi
aşmaması gerckiyor. Ancak, laşa hazırlık
ve okullann açılış dönemi olan eylülde
enflasyonun, 4 yıldır yüzde 4.1 'in altma
düşmediği görülüyor.
yapılmasından bütçeye 150'şertrilyon,
faizlerin yükselişi nedeniyle faiz öde-
melerinden de 200 trilyon ek yük bine-
ceğj anlatıldı.
Hazine'nin,feunedenlerle ve hükü-
metin "ister istemez seçim yannmlan-
nagirecekolması*' dolayısıyla önümüz-
deki günlerde finansmanda zorlanaca-
ğı öne sürüldü. Raporda. -Her nc kadar
Merkez Bankası'nda Hazine'nin 500
trihonun üzennde bir kaynağı \ar gö-
züküyorsa da bu kaynağın faizler tekrar
gevşeyene kadar idare edip etmeyecegi
beürsiz" denildi.
Raporda. "Dış konjonktür değJşmez
ve Telekom ve santral ihaJele-
ri gerçekleşmezse Hazine çok
ciddi finansman problemleri-
ne gebcgibi gözüküjor" görü-
şüneyervenldi.
Dış konjonktürdeki olum-
suzluklar, hükümetin sıkı büt-
çe politikası izleyememesi,
enflasyon ve faızlerdeki artı-
şın Merkez Bankasf na fazla-
ca manevra alanı bırakmadı-
ğı ifade edilen raporda, ban-
kanın faizleri düşürme-döviz
rezervini azaltma politikasın-
dan vazgeçtiği öne sürüldü.
Raporda, "Merkez Banka-
sı'nın sıcak para poütikasını
seçimlere kadar devam ettire-
cegini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yüzde 65'in altında bir tüke-
tici fıyat arnşı ise sadece ha-
\T
al" denildi.
'Gıda güvenliği çevreden önemli'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ekmeğin fınnlar dışındaki yerlerde
ambalajla satılmasmı zorunlu kılan uy-
gulamanın tartışması sürerken, Tarım
ve Köyişleri Bakanhğı Koruma ve
K.ontrol Genel Müdürü Celal Özcan.
gıda güvenliğinin çevTeden daha önem-
li olduğunu söyledi. Özcan, ekmeğin
ambalajlanması için kullanılacak mal-
zemenin Türkiye'de kışı başına kulla-
nan plastik miktanru 0.7 kılogram art-
tıracağını belirterek, "Bu da insan sag-
hğı için ihmal edilebilir bir düzeydir"
dedi. Özcan, Çe\Te Bakanı İmren Ay-
kufa, Tanm ve Köyişleri Bakanı Mus-
tafa Taşar tarafindan konuyla ilgili ay-
nntılı bir mektup gönderildiğini bildir-
di.
Özcan, ambalajla ilgili bazı eleştiri-
leri yanıtlamak ve gelinen noktayı de-
ğerlendirmek üzere dün basın toplan-
tısı düzenledi. Özcan, ekmekle ilgili
düzenlemenin yalnız ambalajlama ko-
nusunda olmadığına ışaret ederek, ek-
meğin üretim aşamasının da sağlıklı
koşullarda gerçekleştınlmesı amacıyla
9 Temmuz 1998 'de fınnlar için de stan-
dart getirdiklerini söyledı.
Özcan, fınnlarla ilgili standartın geç
yayımlandığı yönündeki eleştirilere,
"Gıda kodeksi yayımlandığuıda finn-
larla ilgili standart da düşünülmüştü.
Yalnız onlann yazüı hale getirilmesi ge-
rekiyordu. F.ksik olan yön, iiretimu tü-
ketiıni ve denetlenmesine yönelik yö-
netmeliğin geç çıkması" yanıtmı verdi.
AvTupa'da ve diğer gelişmiş dünya
ülkelerinde kullanılan kodeks ılkelen-
ni Türkiye'ye getirdiklerini söyleyen
Özcan, ambalajın yalnızca "poşet" an-
lamına gelmediğini kâgıt, alüminyum
folyo gibi malzemelerin de kullanılabı-
leceğini belirtti. Ekmeklerin yalnızca
ambalajlanmasını değil, kullanılan am-
balajın gıda kodeksine uygun olup ol-
madığını da denetleyeceklerini beiir-
ten Özcan, şu görüşleri dile getirdi:
"Fınncılar ilk önce ucuz olana gide-
cekler. Ama serbest piyasa ekonomtsi
var. Yann rekâbet ve çevre şartlanmn
zoıiamasıyla belki kâğıda geçecekler.
Çevre olay ı çok önemli ama bundan da
önemli şey gıdanın güvenliğL tnsan sağ-
hğını birinci derecede etkileyen şey gı-
da güvenirliğidir. Çev reden dahaönem-
lidir."
Özcan, Ekmeğin poşet içinde satıl-
ması, Türkiye'de kişi başına kullanılan
plastik miktannı 700 gram (0.7kg) art-
tıracağını belirterek, bunun ınsan sağ-
lığı için ihmal edilebilir bir düzey ol-
duğunu öne sürdü. Özcan, diğer mal-
zemelerde kullanılan plastik miktan
çevre için ne kadar nsk yaratıyorsa, ek-
mek için kullanılan miktann da o ka-
dar yaratacağını savundu.
İ
f
I
i
s
3
fs = X
Sakın haa!
Gidip de televizyona,
müzik setine
para vermeyin!
Philips onları
bedava veriyor.
Şimdi Philips'ten
70 ekran TV
alan herkese
37 ekran TV
ya da portatif
müzik seti hediye!
14 PT 13
37 ekran
HEDİY
AZ 110
portatif
müzik
Ustelik tüm Philips
müzik setleri ve
televizyonlar
peşin fiyatına
4 taksitle.
Sakın kaçırmayın.
Amman ha!^800 211 40 36 X 0800 2| I *TTF>( 0800 2)141 13 )
| Unııılcnıaız. saiij >e ienıs noktaljrımu hıkkında dıhı jynntıh bıljı ıçın Tnrkıye'nm h«r ytnnim ÜCIETSIÎ arayıbılırsıım.
P H I L I P S
TÜKETİCİ DANIŞMA