24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2OAĞUST0S1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şapka Devrimi'nin yıldönümü • ANKARA (AA)- TBMM Başkanı Hikmef Çetin, Şapka Devrimf nin 73. yıidönümü nedenıyle düzenlenen etkınliklere ve bazı temel atma ıle hizmete açma törenlerine katılmak üzere 25 Ağustos Salı günü Kastamonu \e Inebolu'ya gidecek. Çetin. salı günü Kastamonu'ya giderek, Özel L'ğurlu Hastanesi'nin yenı ünitesinın açılış törenıne katılacak. Aynı gün Jnebolu'ya geçecek olan Çetin, Atatürk'ün înebolu'ya gelişi ve Şapka Devrimı'nin 73. yıldönümünü kutlama etkinliklenne katılacak, halka hitap edecek. SİP'ten İncirlik Istanbul Haber Servisi - Sosyahst Jktidar Partisi (SİP) tarafından yapılan açıklamada. incirlik Üssü'ndeki grevle ilgili olarak ABD'lilenn. Savunma Bakanı Ismet Sezgin de dahil olmak üzere devlet yetkilileriyle görü^erek grevlere müdahale edilmesi talebinde bulunduklan öne sürüldü. Açıklamada, "Işçiler. bu oyunlara antiemperyalist mücadeleyi yükselterek yanıt verecek" deniJdi. Ölüm cezası isteği • BREMEN (Cumhuriyet) - Federal Almanya'da halkın yüzde 54'ünün. bazı suçlara ölüm cezasının uygulanmasını istediği bildirildi. Bir bilimsel ara$tırma enstıtüsünün yaptığı araştırmaya göre Alman halkı özellikle çok ağır suç saydığı çocuk katıllerine ölüm cezasının uygulanmasını ıstiyor. Bu sonuçlara göre. Demokratik Sosyalızm Partisi 'ne oy verenlerin yüzde 69'u, SPD'ye oy verenlerin yüzde 54'ü, ölüm cezasını istiyor. Yeşiller'e oy verenlerin ise sadece yüzde 17 si ölüm cezasının yeniden uygulanmasının gerektiğini belirtti. lOsorudaMİT • ANKARA (ANKA) - Milli Istihbarat Teşkilatı, Internet'tekı web sitesinde kunımla ilgili merak edilen kimi noktalara "soru-yanıt" tekniğiyle açıklıkgetirdi. Şeffaflık ılkesini belli ölçüler içinde yaşama geçiren; teşkilat yasasmı, tarihçe ve teşkilat yapılanmasıyla eleman arama ilanlannı Internet'te vermeyi kararlaştıran MİT, "www.mit.gov.tr" adresindeki sitesınde merak edilen kimi sorulann yanıtlanna yer verdı. Sitede bir soru ûzenne, "Teşkilat bünyesınde eşit haklara sahip önemli sayıda kadın personel de bulunmaktadır" eçıklaması yapıldı. Hâkimlik sınavı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adaet Bakanlığı, 18 Ekirn günü yapılacağı duyurulan adli yargı hâİcimliği sınavının 29 Kasan gününe crtelendiğini bildirdi. Adaet Bakanlığı'ndan \apıan yazılı açıklamada, adli /argı hâkimliğı snavmın başvunı ve sınav târihnin hukuk tıkutelerinden güz cönoninde mezun olacak cğrenciler dikkate dmaak yeniden teliıiendiği belirtildi. AçılJamada. başvuru ttrihnin21 Ağustos'tan 12 Ekim'e ozatıldığı relirildi. 4 jtişi kayıp • İsanbui Haber Servisi - l lu^ararası Gözaltında Layplarla Mücadele >eneğı'nce yayımlanan hültmde son bir hafta Denmde 4 kişinin laytolduğu bildirildi. lûlcnde. 8 Ağustos 1998 fûnı Abdülkadir Ay, 11 Igutos 1998 günü ^bcılselam Inan. 13 ^gıttos 1998 günü Mecit un.ve 16 Ağustos 1998 ömZüheyır Paşa'nın, imjŞi belirsız kışilerce açnldıgı açıklandı. CHP lideri Deniz Baykal, Cumhuriyet'in seçim ve işbirliği sorulannı yanıtladı 4 Yeni arayışın chşındayız' TÜREYKÖSE ANKARA - CHP Gene! Başka- nı Deniz Baykal, genel seçimlerin ertelenmesı çabalanyla ilgili ola- rak "Tiirkhe. uzun siireli bir ara- yış ve tartışnıadan geçerek bir se- çim kararına ulaştı. Ancak bu ka- rarla ilgili jeni arayişlar tahrik edilmek isteniyor" değerlendir- mesıni yaptı Seçimi, "sonucuna göre çare olarak düşünmenin de- mokratik anla>işla bagdasmadığ}- nı" vurgulayan Baykal. "Seçim korkusu \arsa o korkuyu ortadan kaldıracak bir çareyi hiçbirzaman buimak miimkün olmaz" dedi. CHP hderı Baykal, Cumhun- yet'ın son siyasal gelişmelerle ıl- gılı sorulannı yanıtladı. Baykal'ın sorulara yanıtlan şöyle: - Cumhurbaşkanı Süley- man Demırel ve DTP lideri Hüsamettın Cındoruk'un genel seçimlerin ertelenmesi yönünde değeriendirmeleri var. Bunlan nasıl karşıhvorsu- nuz? - Parlamentonun ve siyasal yaşamın sürekli seçim tartış- malannda tutulması ve belir- sizlik ortamına mahkûm edil- mesi uygun değil. Bu konu- larla ilgili olarak Türkıye, uzun sürelı bir arayış ve tar- tışmadan geçerek bir karara ulaştı. Ancak bu kararla ilgi- li yeni arayışlar tahnk edil- mek isteniyor. Biz bu tartış- malann tamamen dışındayız. - Seçimden tstikrarçıkmaz, FP yine birinci parti olur, an- layışı erteleme isteklerine ge- rekçe olarak gösterilhor- - Seçimi sonucuna göre bir çare olarak düşünmek, de- mokratik anlayışla hiçbir bi- çimde bağdaşmaz. Bellı bir sonucu verecekse seçim doğ- rudur, o sonucu vermeyecek seçımler doğru değildır, an- layışını demokratik anlayışla bağdaştırmak bence mümkün değildır. Milletin iradesi herkes için uyarıcı sayılmalıdır. Seçim bugün \ apılırsa şu sonucu v e- rir, o nedenle yapmayalım, dı- yenler, anayasanm öngördü- ğü son tarih noktasına geldi- ğimizde seçim aynı sonucu daha da güçlü şekilde \ere- cek gibi görünürse seçimden vaz mı geçecekler? • CHP Genel Başkam Deniz Baykal, seçim kararına karşın yeni bir arayışın tahrik edilmek istendiğini söyleyerek "Seçim korkusuna çare yok" dedi. Deniz Baykal, ilk çöken ittifakın ANAP-DSP ittifakı olduğunu ileri sürerek "Ittifak işi artık suya düştü" yorumunu yaptı. Seçim sonucundan kaygılanan- lann, bu hesabı çok daha önceden yapmalan gerekiyordu. Biz bu hü- kümet kurulurken gerekli uyan- lan yapmıştık. Biryıl sonra geldi- ğimız nokta, seçim korkusunun; aman bu hükümet seçim yapma- sın, ıcraat yapsın. diyenlenn yüre- ğine oturduğunu göstenyor. Türkıye, bir seçim ihtiyacı or- taya çıktıysa bunu yapmaktan korkmamalıdır. Eğer bu korku varsa o korkuyu ortadan kaldıracak çareyi hiçbir zaman buimak mümkün olmaz. - Başbakan Mesut Yılmaz ile seçim uz/aşmanız tam olarak işle- yebilecek mi? Yılmaz, "Cumhur- başkanı. bana istıfadan sonra 'De- vam et' diyebılir" mesajı verdL.. - Bu anlaşma ortada. Ben bu an- laşmanın bozulacağına ılışkin bir varsayıma dayalı sıyaset yapmayı sakıncalı görürürüm. Herkesin at- tığı imzanın gereğinı yerine getı- receğini kabul etmek lazımdır. ak- sı ortaya çıkıncaya kadar. Sayın Başbakan, kımsenin iznini almak durumunda değildir. Kendi irade- sıyle yılbaşından önce istifa ede- ceğını taahhüt etmiştır, yapacak- tır. Başbakan'ın istifasının kabul edilip edilmemesi gibi bir durum yoktur. istifa olur. hükümet düşer. Düşmüş bir hükümet için, Cum- hurbaşkanı'nın, anayasanın ken- disine verdiğı yeni bir hükümet kurma görevini sa\ saklamaması beklenemez. Cumhurbaşkanı'nın, canım şu kadar süre var, sen de is- tifa ettin, hadi yeni hükümet ara- maya ne gerek var, bu böyle git- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART sin, sen zaten doğal olarak yeni hükümet kuruluncaya kadar hü- kümete de\am edeceksin, ben de hükümeti kurma çabalannı askı- ya alayım. bu iş böyle gitsin, an- layışını ortaya koymasını kimse anayasayla, demokratik sorumlu- lukla bağdaştıramaz. - İttifaklar konusuna nasıl yak- laşıyorsunuz? - Siyasal hayatın çok parçalan- dığı doğrudur. Ancak derlenip to- parlanmanın, partilerin başındaki kişilerin sempati, antıpatıleri ya da belli bir konjonktürün ortaya koyduğu siyasi şanslara göre ol- ması yeni yanlışlara neden olur. Toparlanma kişisel, duygusal, çı- karsal değil, ılkesel olmalı. Parti- ler arasında ıdeolojik mesafenin azaldığı, ideolojik gergınliklerin azaldığı doğrudur, ancak bu, partilerin kimliklerinin orta- dan kalkmasını gerektirmez. Kimse parti değiştiren millet- vekilıne kızamıyor. Onu seç- tiren parti, tamamen farklı bir partiyle ittifak kuruyorsa bu doğaldır. ANAP geçen se- çimde BBP ıle ittifak yaptı, şimdi DSP ile yapacakmrş. ANAP-DSP ışbırliğı ılan edildi. ancak toplumun tepki- si ve sağduyusu nedeniyle bunu yaşama geçiremediler. tlk çöken ittifak projesi, ANAP- DSP ittifakı projesi oldu. - Merkez sağda da S parri- nin girişimi oldu~. - Sağdakı proje de suya düştü. Her ıki ittifakın öncü- leri de böyle bir düşünceleri olmadığını söylemeye başla- dı. Toplumun kamplaşmalara tepkisi nedeniyle yanlış itti- faklar suya düştü. Asıl gerek- li olan doğru işbirliğidir. Tür- kiye'de 2 blok var. REFAH- YÖL bloku ile ANAP-DSP bloku. Biz bu ikı blokun dışında 3. yoluz. Seçmenın sorması ge- reken ana soru şu: Bugünkü hükümetin uygulamalarını, anlayışını destekliyor mu- yum? Yanıt "evet" ANAP-D- SP-DTP'ye oy verilmeli. "Hayır" diyenlerin sorması gereken soru da şu: Çözümü REFAHYOL da mı aramalı- yım, yoksa laık demokratik cumhuriyetı içine sindiren bir partide mi? Cumhurbaşkanı'nın ardından ANAP'ın da erteleme sinyali vermesi FP ve DYP'yi rahatsız etti Muhalefetten DemirePe seçim tANKARA (Cumhuriyet Büro- su) -Iki seçimın bir arada v apılma- sına karşı çıkarak DTP Genel Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk'a des- tek veren Cumhurbaşkanı Sûlej- man Demirel'e, seçimlerin 1998 içinde yapılmasını isteyen eski hü- kümet ortaklan DYP ve FP'den tepki geldi. FP Genel Başkan Yar- dımcısı İsmail Alptekin, Meclis'in büyük desteğiyle çıkan seçim ka- ranna onav \eren Cumhurbaşkanı Demirel 'ın şimdikı tutumunu anla- yamadığını söyledi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı ise "Karann kesinleşmesinden sonra yeni bir taröşma başlatmak, abesle iştigaldir" dedi. DTP Genel Başkanı Cindo- ruk'un başlattığı genel seçimlenn ertelenmesi tarrışması Demirel'ın desteğiyle sürerken hükümetin bü- yük ortağı ANAP'tan da 'ertetene- bflir' seslerinin yükselmesi, muha- lefet partileri FP ve DYP'yi rahat- sız etti. Tartışma, CHP'nin tavrı- na kilitlendi. Meclis karannın de- ğiştirilmesine karşı çıkan ve 145 milletvekili bulunan FP ile 96 mil- letvekili bulunan DYP'nin rakamı 24 l'e ulaşıyor. Seçimlerin ertelen- mesini isterse ANAP (138) ile DTP'nin(21)çoğunluğu 159'ubu- luyor. Hükümette karar alınırsa ve DSP (61) de uyarsa sandalye sayı- lan 220'ye ulaşıyor. Şu anda se- çimlerin ertelenmesine karşı çıkan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, FP ve DYP'nin bulunduğu taraftan koparsa karar, 55 millervekili olan CHP'nin istediği yönde olacak. Cumhuriyrt'in sorulannı yanıt- layan tsmail Alptekin, "Başlan- gıçta, 18 Nisan'da anlaşarak kara- n Mecüs'ten geçiren hükümet or- taklan. Anadolu'vu gezdikten son- ra fikir değiştirmeye başladılar" dedi. Alptekin. iki seçimın bir ara- da yapılmasının yaratacağı fıziki sıkıntılara karşı YSK'nin sandık sayısmı arttırarak önlem aldığına dikkatçekti. Alptekin. "Türkiye, kar > ı agar- ken aralıkta seçime gird. Şimdi se- çim baharda olacak. Bu konuda da YSK zaten tedbir alıjor" diye ko- nuştu. Alptekin. hükümet ortakla- nnm seçimden kaçmak için baha- ne aradığını kaydettı. DYP Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı ise hükümet ortak- lannın genel seçimi erteleme çaba- smı eleştirdı. Paçacı, Cumhurbaş- kanı Demirel'in iki seçimın bir ara- da yapılmasına karşı çıktığının anımsatılmasıüzerinede, yenı bir tartışma başlatılmasının "abeskiş- tigal' olduğunu söyledi. CHP'li Sağlar, Kiirt işçileri Ordu'ya sokmayan Yazıcıoğlu'nun görevden alınmasını istedi 'Yazıcıoğlu ırkçılık, bölücülük yapıyor' ANKARA(Cumhuri>«Bürosu)-CHPlçet Milletvekili FSkriSagjar, Kürt işçileri Ordu'ya sokmayan Ordu Valisi Kemal Yancsogtu'nun "derhalgörevden abnmasuu" istedi. ÖDP Ge- nel Başkan Yardımcısı Alfla AytmHirda ana- yasanıntüm yurttaşlara seyahat ve çal sşma öz- gürlüğü tanımasına karşın Yazıcıoğlu'nun ta- nm işçilerine vize işlemi uygulayarak açık bir ırkçılık sergilediğini belirterek "Irkçıvalhi va 'dedi. Sağlar. Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vit'in de onayı ve imzasıyla Ordu Valiüği'ne atandığını vurguladığı Yazıcıoğlu'na şu sözler- leyüklendi: "12E>iûlöiKesig&revyapl^ıBit- fis'te, Ankara'da bir ögretmeni karteden ülkü- cüteröristBurhan Emiştekin'esahteevTakdü- zenleyip,kurtannava çaltşöğısıkıvöneom mah- kemeterine de belgeleriyle jansıvan, o dönenı- de terörün esas odağı ülkucü militanlan koru- dugu iddiaedSeaÖ. Lütfü Topal cmayeti zan- ha özdtimcflerinsorgusunu sümenahı eden, buofaj dan ĞıAa\\ görevi ihmalden da\a açıian, basında maharhğrvla ilgili iddialan yanıtia- maktan kaçınan ve her olunrnu geiişmedeo sonra rütbe atiayan Yazıcıoğlu: şimdide findık toplama>B3dençoluk-çocuk yüzierce me\sim- lik Kürt kökenli işçileri Ordu'ya sokmayarak ve açfağa.öiümesevkederek karşımızda.Anla- şılan EmnivetGenelMüdürlûğü'neve>aondan da üst bir göreve atanmayı hedeflemektedir.'' IRMIKIAYDIN ENGtN aengin (o posta. cumhuriyet. com. tr Olabilir. Sizin içiniz karanyor- dur ve olasıdır ki bin türlü haklı nedeniniz vardır. Sabah gazete- lerini okurken Alaattin Çakı- cı'nın yakalanışını izleyen ha- ber sağanağından yüreğiniz daralmıştır. "Susurluk Düğü- nü"nün önceki günkü baskıla- rayetişmeyenayrıntıları, "ülkü- cü-mafya" babalanndan Sedat Peker'in de Türkiye'ye dönmek üzere polisle pazarlığı bağlayı- şı, "şartlar konusunda anlaş- maya varışı" öfke ve utancınızı katmerlemiştir. Olsun. Aynı haberleri, üstelik sizler- den 24 saat önce okumama rağmen, ben gene de iyimşer bir yazı yazmaya kararlıyım. Üs- telik iyimserliğimi size de bulaş- tırmak istiyorum. Madem gaze- tecilik birtürkamu hizmetidir, içi kararmış okuyucuyu ferahlat- mak da görevimiz olsa gerek... • • • Önce Susurluk düğününe katılanlarüstüne... Bu düğüne bırakın katılmayı davet edilmenin bile siyasal ve ahlaki anlamı var. Sanırım bu bağlamda çok farklı düşünmü- îyimser Bir Yazı... yoruz. Şimdiiiii, düğüne katılan işa- damlarını, demokrasiyi, temiz toplumu savunan iş çevreleri- ne, örneğin TÜSİAD yönetimi- ne havale edelim. Düğüne katılan siyasetçileri de -en azından bugünlük- temiz toplum için çaba gösteren siya- setçilerin sırtına yıkalım. Gelelim bizim mesleğe... Durum iyidir ve iyimseriik için yeterli neden vardır. Birkaç ga- zeteden karşılaştırarak Susur- luk Düğünü'ne davetli olarak katılan gazeteci taifesinin bir lis- tesini çıkardım. Buyrun okuyun, dilerseniz bir yerlere not edin: Ertuğrul Özkök, Şakir Süter, Rauf Tamer, Ali Kırca, Sedat Er- gin, Okay Gönensin, Mehmet îürker, Rahmi Turan, Enver Ören, Kenan Akın, Ali Baransel, Güngör Mengi, Hıncal Uluç, Canan Barlas, fslazlı llıcak, Za- fer Mutlu, Nuri Çolakoğlu. Toplam 17 kişi. Binlerce kişi- Iik bir medya ordusundan topu topu 17 kişi. Yani durum iyidir. Susurluk kördüğümünün he- men hemen tümüyle medya- nın, gazetecilerin omuzlannda kaldığı bu dönemde 17 kişilik bir "fıre" hiç de kötü değil. Kö- tümserliğe gerek yok. Gerçi, "O sözünü ettiğin bin- lerce kişilik medya ordusunun büyük bir çoğunluğu zaten da- vetli değildi ki düğüne katılsın" diyenler çıkacaktır. Olsun. O düğüne davet edilmek ya da edilmemek de bir ölçüdür ve iyimserliğimizi bozmaya gerek yoktur. • • • Hızımızı almışken iyimserliğe devam edelim. Alaattin Çakıcı yakalandı. lyi oldu. Çakıcı yakalanmadığı sü- rece "kofbiriyimseriik", anlam- sız bir umut sürüp gidiyordu. Devletin (yargısıyla, hüküme- tiyle, TBMM'siyle, yani bütün bileşenleri ve aygıtlanyla dev- letin) Susurluk'u çözmek istedi- ğine inanan kimi safdiller, "Dü- ğümü çözecek kilit kişilerden biri Alaattin Çakıcı. O biryaka- lanırsa, sonra da birkonuşursa bak nasıl çorap söküğü gibi ge- lecek arkası" dıyorlardı. Bu kof iyimseriik böylece noktalandı. Yerini, bugünkü Tır- mık'tan fışkıran gerçek bir iyim- seriik aldı. Önümüzdeki günler- de önce, "Çakıcı iade ediliyor, edilemiyor. Idamı istendiği için Fransa iadeyeyanaşmıyor. Yok Türkıye idam etmeyeceğine dair güvence, Fransa da iade etmeye karar verdi" masalları ile oyalanacağız. Eğrisi doğrusuna gelir iade edilirse, bu kez de DGM'lerde bıktmcı usul hukuku tartışmala- n başlayacak. "Sanığın nüfus kaydının gelmediği anlaşıldı- ğından ilgili nüfus dairesine müzekkere yazılmasına ve bu nedenle duruşmanın fi tarihine bırakılmasına..." diye noktala- nan mahkeme kararları okuya- cağız. Sonra bir gün, "Suçun vasfı ve dosyada mevcut delil- lerin değerlendirilmesi netice- sinde sanık Alaattin Çakıcı'nın tutukluluk halinin kaldınlması- na ve duruşmanın 'fi+fi" tarihi- ne bırakılmasına karar verildi" diyen bir başka mahkeme ka- ran okuyacağız. Sonra... (işte şimdi fıkranın tam yeri- dir: Adam falcıya gitmiş. Gelece- ğini okumasını istemiş. Falcı, önündeki sihirli küreye bakmış, başını kaldınp adama dönmüş: - Sen, demiş, sen uzun süre yoksulluk çekeceksin... Adamın gözleri umutla par- lamış: - Eee, peki sonra? Sonra ne olacak? Falcı omuz silkmiş: - Hiiiç!.. Sonra alışacaksın...) Sonra alışacağız. Çakıcı'nın da serbestçe aramıza katıldığı günlük yaşamımızın küçük mutluluklarla örülmüş akışına döneceğiz. Kötümserlik için bir neden yok. Çakıcı'nın yakalanmasıyla patlamış gibi görünen fırtına di- necek, çalkantı durulacak, kü- çük, mutlu, düzenli ve güvenli yaşamımız eskisi gibi, "alıştığı- mız gibi" sürüp gidecek. Eh, bu koşullarda gel de iyim- ser olma! POLTltKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Pınar'ın Öyküsü... PınarSelek... 27yaşında... Notre Dame De Sion ve üniversite mezunu, sos- yolog... Pınar, Türkiye Işçı Partısi'nin (TIP) Merkez Yöne- tim Kurulu üyesi avukat Alp Selek'in kızı... Eski TİP Izmir Milletvekili Cemal Hakkı Selek'in torunu... Üç yıl önce, Pınar'ı babası Alp Selek tanıştırdı be- nimle. Araştırmacılığa meraklı olan Pınar, Meksika'ya gidip orada Zapatistalar'la görjjşmek istiyordu... Gidip yaptı görüşmeyi; kitabı Belge Yayınla- n'ndan çıktı... Pınar, sokak çocuklarının ve travestilerin yaşamıy- lada ilgilendi... Önceki gün gazetelerde Pınar'ın fotoğrafları yer aldı... Haber başlıklan şöyleydi: "Bombacı kız yakalandı. Kadın teröristin, avukat Alp Selek'in kızı Pınar Selek olduğu anlaşıldı..." Pınar gerçekten bir PKK teröristi miydi, yoksa araştırmacı ve maceracı ruhu onu böyle bir olayın içi- ne mi itmişti? Yoksa PKK, Pınar'ı kendi çıkarları doğ- rultusunda kullanıp çıkmaz bir sokağa mı sürükle- mişti? Her anne-babanın ders çıkanması, her gencin ya- şamı daha aydınlık görebilmesi için Pınar Selek'in öyküsünü kendinden dinleyelim: "Türkiye'de örgütsel çalışmalan araştınp sonuna dekişin aslını öğrenmek istiyordum. Bu nedenle üç günlük bir kurs için Fransa'ya gitmiştim. Paris'te Kürt Enstitüsü'ne gittim, yöneticilerle tanıştım. PKK'nin Suriye'de çalışmalannı yerinde incelemek, Apo 'yla tanışmak istiyordum. Bu benim için bir tut- kuydu. Görüştüğüm kişiler soru sordular ve daha sonra beni bilgi açısından yeterli görmediler. Suri- ye yerine Romanya'ya gitmemi önerdiler." Pınar, Paris'teki Kürt Enstrtüsü aracılığıyla Apo'y- la ilişki kurmak istiyor... Amacı şu: "Apo'yla tanışıp röportajyapmak..." Demek ki Paris'teki Kürt Enstitüsü, PKK'nin de merkezi... • • • PKK, ayaklanna kadar gelmiş birTürk aydınınıp kı- zını elinden kaçırır mı? Kürt Enstrtüsü'nden bir yetkili, Pınar'a şöyle diyo/: "Sen Romanya'ya git, şu kişiyi bul ve /conus.fl PınarSelek, Paris'ten Romanya'ya gidiyor..! ' öyküyü yine Pınar'dan dınliyoruz: -• "Romanya'ya gittim, adını verdikleri kişiyi bufûp tanıştım. Onlann evinde 12-13 gün kadar kaldımve aynldım. DolayısıylaSuriye'yegidemedim. Roman- ya'da tanıdığım kişinin adı Metin 'dir. Ben Türkiye'ye döndüm. Bu sürede benim ailemi araştırmışiar. Fransa'daki Kenan telefon açtı, beni Paris'e çağır- dı. Ben gitmek istemedim. Israr etti, 'Bu senin tç'in çok önemli' dedi. Ben de mecbur kaldım, 15-20 gün sonra gittim, konuştum. Bana, 'Senin durumu- nu araştırdık, Suriye'ye gidebilırsin' dedi. Ancak ben üniversite tezimi verecektim. Bunun için Suriye'ye gitmedim, Istanbul'a döndüm..." PKK, Pınar Selek'in peşine takılmıştır. Pınar'ın Is- tanbul'daki ev adresi ve telefonları PKK'nin elinde- dir... .,.-:„ > Pınar, onlarla Istanbul'da şifrelı konuşmaya baş- lar. Telefon konuşmalarında Azat kod adli Abdülme- cit Öztürk, Pınar'ı sık sık arar... 27 yaşındakı Pınar acaba böyle bir tuzağın farkın- da değil mıdir? Öyküyü yine Pınar'dan dinleyelim: "Azat kod adli kışıyle Istanbul'da buluştum. Da- ha sonra atölyeme geldi. Orada iki kez bomba yap- tı. Bir seferinde yaptığı bombayı alıp götürdü. Ikin- cisinde iki bomba yaptı, götûrmedi. Bombalanyap- tığı gün atölyede kaldı. Ertesi gün 'Seninle buluşa- lım, malzemeleri getir' dedi." Acaba bu Azat kod adli kişi kim? Yoksa bir ajan provokatörü mü? • • • Pınar, Azat'la tartışıyor... Sonra ne yapıyor? Azat'ın bomba malzemelerini bir çantaya koyup yine Azat'la buluşmaya giderken Kurtuluş'ta, Terör- le Mücadele Ekiplen'nce yakalanıyor... Pınar 11 Temmuz 1998 (9 Temmuz'da Mısır Çar- şısı girişinde bomba patladı) günü gözaltına alındı ve daha sonra tutuklandı... Bu olaydan 30 gün sonra da Azat kod adli kişi ve PKK'li olduğu iddia edilen 17 kişi yakalandı... Bu kişilerin Mısır Çarşısı'na bomba koyup 7 ki- şiyi katledenler olduklarını polis açıklamasından öğrendik... Pınar Selek'in öyküsü bana çok ilginç geldi... Benim tanıdığım Pınar, yüreği sevgi dolu bir genç kızdı... Yüreğinde sevgi taşıyan bu insan terörist olabilir mi? Pınar'ı PKK'nin kullandığı kesin... Ama Pınar bu oyuna neden geldi? Sahi, Pınar'ın atölyesinde bomba yapan Azat kim? Pınar'ın bomba malzemeleriyle Azat'tan 1 ay önce yakalanması rastlantı mı? Anneler, babalar. gençler, PKK terör örgütünü 'silahlı mücadele örgütü' sa- nanlar, Pınar'ın öyküsünden ders alırtar mı? hckaya(g posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R I ÇAĞININ TAHICI ÜÇ YAZAR 2 BASI 4GC CO:TL KÜBİLAY OUYI VE TARİKAT KAMPLARI 4. BASI 5=C C O C 1 SANCIU YILLAR KU$ATILMI$ SOMKUR 4 BASI » -' 400 0KTL ••-•! KUZU POSTUNDA KÜRT P} 2. BASI r,-. 800 X' -L ' - " ZAMBAK SANA DA BUUIJTI KAM 2 BASI ».- »İNlARONUNUNKAZLARf 2. BASI 9O0CCCTL ÂJIK KADIKLAR SOKAĞI ERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BEUİ DEdİ!1 0O0 3C0 T t Çağ Pazarlama A.Ş. TurKocağı Caddesı No:39/4f ' (34334) Ca$aloğlu-lstanbui Tel: (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle