Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 1998 PERŞEMt
12 KULTUR
Yapı Kredi Sanat Festivali'nin ikinci bölümü 5 Eylül'de Kudsi Erguner'le başlıyor
iron Maiden'den Fazd Say'aKültür Servisi - Kısıtlı bir sü-
rede sona eren klasik festival an-
layışını yıkarak 'yülık festival'
anlayışını getıren Yapı Kredi Sa-
nat Festıvalı bir aylık bir aradan
sonra eyliil ayında yeniden çıkı-
yor sanatseverlerm karşısına. llk
bölümü 17 Mayıs'ta başlayan fes-
tival ikinci bölümünde cazdan
baleye. geleneksel müzikten tan-
goya uzanan zengin birprogram
sunuyor.
Festivalde 2. bölüm ney'in ün-
lü temsilcisi, farklı müzik türle-
rini Türk müziğiyle bir araya ge-
tirerek dünyanın çeşitli kentle-
rinde gerçekleştirdiği konserler-
le Türk sanat müziği ve tasavvuf
müzigini tanıtan, dünyaca ünlü
caz müzisyenleriyle ortak çalış-
malar yapan ney ustası Kudsi Er-
guner'in 'LnitedSoundsof Kud-
si Erguner' adlı topluluğuyla 5
Eylül Cumartesi akşamı verece-
ği konserle başlayacak. Atatürk
Kültür Merkezi 'nde gerçekleşe-
cek olan konser 'Sufi veCazMü-
ziğinin Biresimi' adını taşıyor.
6 Eylül Pazar günü St. Anto-
ine Klisesı'nde gerçekleşecek
olan 'Org ve Trompet Konse-
ri'nin solistlen Fabio Frambo ve
Tranquillo Forza. Programda
Bach, Albinoni ve Hendel gibı
değerli bestecılerin eserleri yo-
rumlanacak.
Festival 7-8 Eyliil akşamlan
da Harbiye Açıkhava Tiyatro-
su'nda dünyanın en ünlü heavy
metal gruplanndan olan Iron Ma-
iden'ı ağırlayacak. On beş yıllık
parlak kariyerleri, yaklaşık kırk
beş milyon satan albümleri ile
efsane haline gelen Iron Maiden
dünya turneleri çerçevesinde uğ-
rayacaklan Istanbul'daklasikleş-
miş parçalan ve son albümleri
K,ıllık festivalin ikinci
bölümünde cazdan baleye,
geleneksel müzikten
tangoya uzanan zengin bir
program var. Eylül ayında
Iron Maiden, Zarzuela,
Soul II Soul, Montreal Caz
Bale, Vicente Amigo, Juan
Carlos Caceres, Fazıl Say
ve Berlin Tarihi Müzik
Akademisi'nin konserleri
yer alıyor.
Virtual XI'deki şarkılannı ses-
lendirecekler.
Geleneksel tspanyol müzik tü-
rü 'Zarzuda'nın son otuz beş yıl-
dır en önde gelen özgün temsil-
cisi 'Compania Lirica La Zarzu-
ela' grubu Jose Tamayo önderlı-
ğinde, 100 kişi>ı aşkın kadrosu
ile 9 Eylül Çarşamba ve 10 Ey-
lül Perşembe akşamalan Açıkha-
va Tiyatrosu'nda 'La Zarzu-
ela'nın Antolojisi' başlıklı gös-
tenyı sunacak. Tokyo'dan Nevv
York'a, Buenos Aires'ten Pekın'e
kadar 17 mılyonun üstünde insan
tarafından izlenen gösteri, 38
farklı ülkede 184 kenti dolaşarak
uluslararası tunıe çerçevesinde
Istanbul'daki izleyicilerle buluşa-
cak
11 Eylül akşamı da önceleri
hıp hop ve soul af ırlıklı parçalar
seslendıren ancak zamanla R&B
ve cazdan regae'ye farklı müzık-
leri bir potada eriterı ünlü grup
Soul II Soul Açıkhava Tiyatro-
su'nda müzikseverlerle buluşa-
cak. Iki Grammy ve sayısız pla-
tin plak ödüllü grup. 'Backto Li-
fe\ 'African Dance', "Keep On
MoviıT ve 'Get A Life' gibi dün-
ya çapındaki hitierini, JazzieBön-
derliğinde hayranlanna sunacak.
Festivalin yerli konuklan arasın-
da 12 Eylül Cumartesi akşamı
Açıkhava sahnesinde bir konser
verecek olan Bulutsuzluk Özle-
mi yer alıyor.
Dünvaca ünlü dans grubu
'MontrealCaz Bale' festivalin 14
Eylül ve 15 Eylüldeki konukla-
n olacak. İzleyicilerle Açıkhava
Tiyatrosu'nda buluşacak olan
grup 1972 yılında GenevieveSal-
baing tarafindan kuruldu. Top-
luluk farklı mesleki ve etnik geç-
mişlere sahip dansçılar ve David
Parson, Mauricio VVaintrot,Jen-
niferMullerve YvanMichaud gi-
bı usta koreograflann eşliğinde
mısyonunu sürdürüyor.
19 Eylül Cumartesi günü Ata-
türk Kültür Merkezi'nde flamen-
ko müziğınin ünlü gitaristi VT-
cente Amigo yer alıvor. Sanatçı
1993 yılında ülkesınin en iyi fla-
menko gitaristi seçilmişti.
Piyanist, şarkıcı, besteci veres-
sam Juan Carlos Caceres ve ar-
kadaşlannın oluşrurdugu tango
grubunun konseri 20 Eylül'de
AKM'de izlenebilecek.
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl
Say ise 22 Eylül'de CRR'de bir
konser verecek. Festivalin eylül
programının son konserini de 28
Eylül'de CRR'de müzikseverler-
le buluşacak olan AkademieFür
Alte Musik Berün (Berlin Tarihi
Müzik AkademisiJ toplulugu ve-
recek. 1982 yılında kurulan top-
luluk barok müziği kendine has
yorumuyla çalma çabalannın so-
nucu olarak kurulmuştu.
Yapı Kredi Sanat Festiva-
li'98'in eylül, ekim. kasım, ara-
lık gösterilerinin biletleri AKM
(212-292 08 48), YKY Galatasa-
ray Kitabev i (212-2524700), Su-
adiye Vakkorama 'da (216 350 87
42) satışa sunuldu. Sanatsever-
ler hhtp: "www.superonli-
ne.com.ykykultur lnternet ara-
cılığıyla bilet alabilecek ya da
212-243 62 24,249 18 29.252 67
45 no'lu telefonlardan rezervas-
yon yaptırabılecekler.
Yönetmen Stanley Kubrick'in biyografîsi eleştirmenler tarafından başarısız bulundu
Keskbiy kaytisız, insan diişmambirsinemadehası
Kültür Servisi- Sınemanın devlerin-
den Stanley Kubrick. yeni filmi 'Eyes
Wide Shut'la yine bir hayli ses getire-
ceğe benziyor. Erotik gerilim türünde-
ki filmin başrollerini Tom Cruise \e
eşi Nicole Kidman paylaşıyor. Izleyici
filmin vızyona girmesi için sabırsızla-
nırken. Kubrick de kendi oluşrurdugu
o korunaklı kozada inzivaya çekilmiş
durumda yine.
1996 yılında Cruise ve Kidman'la
çekımlere başlayan ve 18 ay sonra.
1998'debazı sahneleri tekrarlamak için
çifti yeniden fngıltere'ye çağıran Kub-
rick, hıçbir hatayı bağışlamayan mü-
kemmeliyetçiliği, bir sahneyi 128 kez
çekmeye varan ısrarcılığı ve sabnyla ta-
nınıyor. Kubrick tarihte, kullanılmayan
bir Thames havagazı deposunda Viet-
nam savaşmı yeniden yaratan tek film
yönetmeni olarak da biliniyor.
Kubrick 30 yıllık bir süreçte sadece
13 film yapmış olmasına karşın, bu
filmlerin arasında Spartacus, Lolita.
Dr. Strangelove. Otomatik Portakat,
2001: Uzay Macerası ve Full Metal Jac-
ket gıbi klasikler var. O, bazılanna gö-
re Orson VVelles'ten sonra yetışen en
büyük film yönetmeni. Bazılanna gö-
re ıse ipnotize edici ve gösterişçi bir
sahtekâr.
Çok fazla ayrıntılı ve yorucu
Kubrick, gerçekten de tuhaf bırmün-
zevi... Uçağa binmeyı reddediyor, hız-
lı araba kullanmaktan nefret ediyor, ço-
ğu zaman çoraplannı değiştirmeyi bi-
le unutuyor. Yönetmen 1960 yılından
bu yana Hertfordshire'da gönüllü sür-
gün hayatı yaşayan tek Amerikalı şöh-
ret olarak da sanat dünyasında bir kö-
şe taşı. Kısacası o, her biyografi yaza-
nnın düşlerinı süsleyen bir malzeme
ve Nevv Yorklu film tarihçisi Vincent
LoBrutto, 70. doğum gününde yönet-
menin bir biyografısini yayımladı.
LoBrutto kitabın girişinde. gizlerie do-
lu doğası, sinemada aynntılara olan
saplantısı ve Greta Garbo'yu anımsa-
tan ınziva tutkusuna ilişkin uydurma
öykülerle. kolektif bilinçte yönetme-
nin bir insandan çok bir mit haline ge-
tinldiğını söylüyor: "Stanley Kubrick
efsanesi, keskin, kayıtsız ve insan düş-
manı bir sinenıa dehası portresi çizi-
yor_". LoBrutto'nun amacı. Kubrick'in
ılkeksiksizbıyografisi niteliğindela bu
kitapla bazı mit'leri yıkmak. Ancak
eleştirmenler LoBrutto'nun amacına
ulaşamadığnı ve kitabın birkarmaşadan
ıbaret olduğunu belırtiyorlar.
Eleştirmen Tony AlJen- Mills, The
Sunday Times'daki yazısında, Kub-
rick'in sinema dünyasındaki yeri ve ki-
şiliği üzerinde tartışmanın gereksiz ol-
duğunu savunuyor. Steven Spielberg \ e
OBverStone, Dr. Strangelove'ı kendi bi-
reysel sinema gelişımlennde bir dö-
nüm noktası olarak değerlendiriyorlar.
JamesCameron ise 2001 'i izledigi gün
film yönetmeni olmaya karar verdiği-
ni söylüyor.
Alİen-Mills, LoBrutto'nun kitabının
en güçlü yanının, Kubrick'in yapım
tekniklenni aynntılı biçimde irdeleye-
bilmesi olduğunu belirtiyor: " Yazann,
yaptığı araşürmalarda gösterdigi has-
sasiyete diyecekyok. Spartacus'ün kad-
ro oluşumu, Lolita üzerine gelişen senar-
>o kavgaları ve Barry London'da kul-
İanılan özel mercekJere kadar...".
Kitabın içinde komik anekdotlann
da yer aldıgını belirtiyor Allen-Mills.
Örneğin 2001 filmindeki bılgısayann
adı HAL. Ancak alfabede H. A ve L
harflerinden hemen sonra gelen harfle-
n yan yana koyunca IBM çıkıyor orta-
ya. Kubrick ıse. sonradan Amenka'nın
bir numarası haline gelen firmaya bu
yoüa bir eleştirı g-etırdiğı yolundaki
spekülasyonlara ''Sadece raslanö" söz-
leriyle yanıt venvor.
LoBrutto'nun kitabı. Kubnck'ın ça-
Iışmaîanna ışık tutacak bir rehber ola-
rak çok fazla avnntılı ve yorucu. Daha
da önemli bir sorun, LoBrutto'nun, yö-
nermenin yaşamı ve karakterine ilişkin
hıçbir özgün anlay ış ve yorum getirme-
mesi. Örneğin Kubrick'in ilk ikı eşi To-
ba Metz ve Ruth Sobotka'nın sadece
ısımleri geçıyor kitapta. Bir de Sobot-
ka'nın, eşinı 'küçükbir kek' olarak be-
tımlediğinden söz ediliyor.
Kubrick'le görüşememiş
LoBrutto. Kubrick'in çocukluk yıl-
lan üzerine de araştırmalar yapmış, ama
sonuçlar pek de aydınlatıcı değil. Ör-
neğm kaynak kişilerden birinin tek açık-
larnası şu: "Derin düşünen insanlar
kendilerine ait bir dünyada yaşarlar.
Stanley de sadece kendisini ilgilendiren
şejlerle UgUenirdi.". Allen-Mills, kita-
bın dili ve anlatım biçiminin son dere-
ce özensiz olduğunu belirtiyor: "Nere-
de> se yaymcılan hic okumadan basılmış
gibi...' "
Öte yandan, Kubrick'e ilişkin mıtle-
n yıkmayı amaçlasa da, yazann bu mit-
leri yinelemekten öteye gidemediğinin
de altını çızıyor Allen-Mills. Ömeğin
"Kubrick uçağa binmekten bu denli
korkmasına karşın neden özel olarak İn-
giltere'den kalkıp Amerika"daki bir diş
hekimine gidiyordu? Saplanrıya dönü-
şen bu uçak korkusunun nedeni neydi?
Neden ölümden bu kadar çok korkuyor-
du?" gibı sorulara bir yanıt getiremi-
yor LoBrutto. Kubrick. kitaba katkıda
bulunması için yazardan gelen tüm tek-
lifleri geri çevirmiş ve LoBrutto ile tek
bir söyleşi yapmayı bile kabul etmemiş.
Kitap sadece daha önceleri Kubrick
üzerine yayımlanan bazı yapıtlara, özel-
likle de AİexanderWalkerın 'Kubrick
Directs' ısimli kitabına dayanıyor.
Sinemasııu anlatamıyor
Allen-Mills'e göre en acısı da, ki-
tapta Kubrick'in çalışmalannın ardın-
da yatan yaratıcı güce ya da kültürel ve
psikolojik dinamiklere ilişkin hiçbir
tartışma zemininin oluşturulmaması.
Oysa Kubrick, sinema tarihinde çok
farklı eleştirilere hedef olan bir isim. Ör-
neğin, bir yandan Arthur Schlesinger
Jr 2001'i "Fazla gösterişçi, entelektüel
açıdan karanbk ve gereginden uzun"
bir yapım olarak nitelendiriyor. Nevv
Yorklu eleştirmen Pauline Kael'c göre
de Kubrick 'Yaratıcılıktan yoksun' bir
yönetmen. Diğer yandan ise Daily
Nevvs'dan Rex Reed, Otomatik Porta-
kal'ı hayatında gördüğü en kusursuz
filmlerden biri olarak değerlendiriyor.
LoBrutto'nun kayıtsız kaldığı en
önemli nokta, Kubrick'in tedirgin edi-
ci sinematografik imgelemı ile yarat-
tığı karakterlerin bıreysel paranoyala-
n arasındaki büyüleyici ilişki. "Neya-
zık ki LoBrutto'nun kitabı, yönetmen
ile sineması arasında aydınlatıcı bir bağ
kurmayı başaramıyor." dıyor Allen-
Mills. "Bir biyografi yazan için büjiik
başansızlık." Biyografi, hayranlannı
Kubric hakkında fazla aydınlatmamış
olsa da yönetmen adından yine oyun-
cularını defalarca kez kamera karşısı-
na çağırdığı titiz çalışması Eyes Wide
Shut'la söz ettırecek sanınz.
BASSO'nun konserine büyük ilgi
BEKİR ŞAHİN
GAZİANTEP- Bılkent Ünhersitesi Senfoni Or-
kestrasf nın "5. Uluslararası Anadolu Müzik Festi-
vali" kapsamında Gaziantep'te 100. Yıl Atatürk Kül-
tür Parkf ndaki amfitiyarroda verdiğı konser büyük
ilgi gördü.
Şef Gürer Avkal'm yönettiği 120 sanatçıdan olu-
şan orkestra başta Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin
olmak üzere yerlı ve yabancı ünlü bestecilerin eser-
lerinı seslendırdı. Yeryokluğu nedeniyle salona gi-
remeyen çok sav ıda sanatsev erin salon dışından din-
lediği konser vaklaşık 1.5 saat sürdü. ŞefGürer Ay-
kal, konser sonunda voğun istek üzerine ikı kez ye-
niden sahneye dönerek müzik ziyafetini sürdürmek
zorunda kaldı.
Konser sırasında amfıtiyatro yanındaki camide
> atsı ezanı okunması üzerine orkestrayı susturan Ay-
kal, bu davranışı nedeniyle izleyicilerden uzun sü-
reli alkış aldı.
500 bin lira ücret karşılığında izlenen ve geliri
Mehmetçık Vakfı'na bağışlanan konser sonrasında
ll Kültür Müdürlüğü ekibı halkoyunlan sunarken
çocukluk yıllannı Güneydogu Anadolu'da geçircn ve
Turne kapsamında Nuri İyem'in sergisi degeziyor.
yöre insanını tablolanna yansıtan Nuri İyem'ın ya-
pıtlannın yer aldığı resım sergisi de açıldı.
Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlan Fa-
kültesı Dekanı Prof. Dr. Ersin Onay. Anadolu Mü-
zik Festivali'nin ana temasının, müzik dilinde ulus-
lararası dostluk ve banş çağnsı olduğunu bildirdi. "Bu
festKalle bizden dünyava. dünyadan bize mal olmuş
eserleri Anadolu insanına taşıyoruz" diyen Prof. Dr.
Onay şunlan söyledı:
" Festival kapsamında bu >ıl Siirt, Batman, Mar-
din. Şırnak, Şanhurfa, Adıyaman, Kahramanmaraş
ve Gaziantep'tekonserier verdik, binlerce sanat5e>e-
re ulaştık. 1994 yılında başlayan festivalin tasanmın-
da sanatsal düzeylenme isteği dışında müziğin biıieş-
tirici ve bürünleştirici gücü esas alındı. Bu nedenle fes-
thalin ana teması, müzikdilinde uluslararası dostluk
ve banş çağnsıdır. Festival, düzevli sanat etkinlikle-
rinin birkaç bü\ ük kentin dışına taşınması istcğinin
ifadesidir. Sanat etkinliklerinin Anadolu'nun en üc-
ra yörelerine taşınması üzerine planlanan festKalle
amacımız; büyük kentlerde kümeleşmiş olan sanat
harekederinin yurtdüzeyine yaygmlaşünlması, sanat-
la ilişkilenmede fırsat eşitliği yaratılmasıdır."
Festival kapsamında 5 yıida33 ilde konser verdik-
lerini, bu vıl ılk kez yöresel müzikler ve halk dans-
lanyla desteklenmesiyle festivalin halk şölenine dö-
nüştüğünü kaydefti.
IŞILDAK VE YELPA23
ATİLLA BİRKİYE
Bekir Yıldız
Bir sabah einize gazeteyi alıyorsunuz: Henüz u;
ku mahmurluçunuzu atamamışsınız. Birden canlan
yorsunuz. Gazstenizi tutuyorsunuz. Istanbul'dan ço
uzakta, birkövûn eteklerindesiniz. Gazeteyi, Cumhı
riyet'i bulmak kolay değil. O sabah birilen getirmiş. Be
ki de bir pazar sabahı oluşundan.
Ne var k/ gazeteye bakar bakmaz yıkılıyorsunuz: B<
rinci sayfada gördüğünüz bir fotoğraf ve okuduğunu
bir haberle.
Her şey çok yalın. Yaşamın "görûnenyüzü" kada
yalın. Rahatsız edici bir yalınlık bu:
Bekir Yıldız'ı yitırdik. Atmış beş yaşındaydı. Kal|
krizi...
Ardından yazılanlar. Edebiyatmızdaki yeri, hikâye
ci olarak Bekir Yıldız. Yapıtlannın önemi, edebi özel
likleri. İnsan olarak Bekir Yıldız.
Dostlarının, arkadaşlannın, haklı üzüntüleri. Aldık
lan derin yara karşısındaki doğaya olan ısyanlan...
• • •
llk karşılaşma, YAZKO yıllarında. Yıldız'ın yazarlığın-
daki "Halkalı Köle" dönemt. Uzun süretarfışılmış, ko-
nuşulmuş, panelleryapılmıştı. Kadın-erkek çatışma-
sının, ilişkisinin kuramsal açıdan gündeme geldiği yıl-
lar.
Sanıyorum, ilk dostluk tohumlan o yıllarda atılmış-
tı. Halkalı Köle ile ilgili yazdığım bir yazıydı. Hiç kuş-
kusuz ki bu yakınlaşmanın, bir şey üzerinde konuş-
ma birlikteliğinin oluşmasında.
On altı - on yedi yıl önce kaleme alınmış bir yazı.
Yazınsal ve estetik özelliklerden çok, romanın konu
edindiği sorunsallıkla ilgili bir yazrydı. O yazının bir baş-
ka (kadın) yazardan tepki aldığı, sözlü oiarak eleştiril-
diği de belleğimde...
Daha sonraki yıllarda, sanınm A. Kadir'in cenaze-
siydi. Çok kısa da olsa, ölüm, yaşam üzerine yaptığı-
mız bir sohbet de belleğimde kalanlar arasında...
Cem Yayınevi'ne yolum düştüğünde, pazartesileri
tabii ki. Bekir Yıldız ile kısa sohbetlerimiz. Çok yakın
olmasak da çeşitli sendika toplantılannda; imza, yü-
rüyüş gibi kültürel ve polrtik etkinliklerdeki karşılaşma-
lar, davranış ortaklıklan...
Kuşkusuz ki en önemlisi, PEN yönetimınde bir yıl
süren üyeliğimiz; arkadaşlığın. dostluğun oluşturdu-
ğu bir başka ortamdı.
• • •
BekirYıldız'ın hikâyeciliğını birkenara koyalım. Ç(in-
kü bir yazann yazınsal özelliğinı, iyi bir yazann yazın-
sal özelliğini bir yazıyla ele almak ona biraz haksızlık
olur kanısındayım.
Beni, hikâyelerınden -ki özellikle ilk dönem ürünle-
ri çok etkileyecidir- daha çok etkileyen; yıllardır, onun
dostluğunu, yılda bir-iki kez gorüşsek bıle yitırmek is-
temeyişimin nedenlennin başında onun kişilik özel-
likleri gelir.
Isyankârdı. Isyankâr olmak iyidir. Haksızlığa, "ku-
nılu düzene" isyan ederdı çünkü. Haklıydı. Edebiya-
ta olan vurdumduymazlığa ısyan ederdı. Bunda da çok
haklıydı.
Nttekim, küstü; medyatikleşen edebiyat dünyası-
naküstü...
Sokağa çıkın, karşılaştığınız on kişiye Bekir Yıldız'ı
sorun. Acaba kaçı onu tanıyacaktır. Kaçı acaba, bir
yapıtını okumuştur? Şimdi istediğiniz kadar yazın, çi-
zin... Acaba kaç kişı alıp okuyacaktır...
Işte bu yüzden küstü. Çok haklıydı. Oysa son otuz
yılın, en önemli hikâye yazarian arasındaydı. Edebi-
yata bazı ilkleri getiren bir yazardı.
Onun isyanı hiçbir şekılde bıreycı değildi. Ne var ki
isyanının "kendi" edebiyat çevresınden bile karşılık gör-
memesi, belli ki onu daha da küstürmüştü.
• • •
Yaklaşık iki ay kadar once benden istediği bir şeyi
burada bir kez daha yineliyorum. Bandrol uygulama-
sına karşı imzasını almak için onu aradığımda bana
basın toplantısında dile getirmem için bir sorunu anım-
satmıştı. Son derece de haklıydı. Basın toplantısında
söyledim, bir kez daha burada yazıyorum:
"Kültür Bakanlığı'nın gücü yetiyorsa, 'müfredat'a
Türk edebiyatını soksun. Okullarda çağdaş yazarla-
nmızokunsun..."
Evet, ne desek, ne yazsak yiteni geri getiremeyiz.
Belki bir vicdan sorunu: Bir acıyı, bizi derinden sar-
san bir acıyı, paylaşmak isteği...
Ne yazık ki kimsenin umurunda değil. Ne yazık ki:
"Fırat nehrinin suyu, utanılacak kadarazalmıştı..."
lUpgut Uyar'ı anma gecesi
• Kültür Servisi -
Ölümünün 13. yılında,
Turgut Uyar'ı anma \e şiir
dinletisi düzenleniyor. 22
Ağustos'ta saat 15'00'te
Cumhuriyet Kulübü'nde,
Fügen Kıvılcımer ve
Çavlan Gencer'in
seslendireceği şiirlere,
kemanla Deniz Ösmen ve
gitarla Alper Akgün eşlık
edecek. Aynntılı bilgi için
252 38 81 numaralıtelefon
aranabilir.
Locarno'da Türk aktöre ödiil
• Kültür Servisi - tsv içre'nın Locarno şehrinde
düzenlenen 51. Uluslararası Locarno Film
Festivali'nde en iyi aktör ödülü. yaşamını
Hamburg'da sürdüren Fatih Akın'ın yönettiği Kurz
und Schmerzlos (Kısa ve Acısız) filminde rol alan.
aralannda Türk oyuncu Mehmet Kurruluş'un da
bulunduğu üç ovııncu arasında paylaştınldı.
Kurtuluş ile Aleksandar Jovavoic \e Adam
Bousdoukasa adlı Alman oyunculann aynı anda
ödüle değer bulunmasıyla film festivalleri tarihinde
ilk kez aynı filmde oynayan üç oyuncu birden aynı
kategoride ödül kazandı. Festivajin büyük ödülü
Altın Leopar da Çinlı yönetmen Lü Yue'nin "Zhao"
adlı filmine verildi.
ADINIZIOKULDA YAŞATIN
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
İLKÖĞRETİM OKULU'NA
• Bir mityar liranın üzerinde bağışta
bulunanlarm adı birer dershaneye verilecek.
• Bağışlanna Istanbul Valılığı Özel Idare'nın Zıraat Bankası
Cağaloğlu Şubesı'ndekı 30402-2776 numaralı hesabına
yatınn Adınan dershaneye yazılması ıçın dekontu Turkıye
GazeteoterCemıyetıne gondenn veya fakslaym.
(Faks: 0212. 526 80 46 - Tel: 513 83 00)
• Bağış yapanla-Sefakoy'dekı OKulun Eylul'dekı açılış torenınde
Duluşacak je kendıterıre teşekkur bekjea verıleceK.