24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 1998 PERŞEMt 12 KULTUR Yapı Kredi Sanat Festivali'nin ikinci bölümü 5 Eylül'de Kudsi Erguner'le başlıyor iron Maiden'den Fazd Say'aKültür Servisi - Kısıtlı bir sü- rede sona eren klasik festival an- layışını yıkarak 'yülık festival' anlayışını getıren Yapı Kredi Sa- nat Festıvalı bir aylık bir aradan sonra eyliil ayında yeniden çıkı- yor sanatseverlerm karşısına. llk bölümü 17 Mayıs'ta başlayan fes- tival ikinci bölümünde cazdan baleye. geleneksel müzikten tan- goya uzanan zengin birprogram sunuyor. Festivalde 2. bölüm ney'in ün- lü temsilcisi, farklı müzik türle- rini Türk müziğiyle bir araya ge- tirerek dünyanın çeşitli kentle- rinde gerçekleştirdiği konserler- le Türk sanat müziği ve tasavvuf müzigini tanıtan, dünyaca ünlü caz müzisyenleriyle ortak çalış- malar yapan ney ustası Kudsi Er- guner'in 'LnitedSoundsof Kud- si Erguner' adlı topluluğuyla 5 Eylül Cumartesi akşamı verece- ği konserle başlayacak. Atatürk Kültür Merkezi 'nde gerçekleşe- cek olan konser 'Sufi veCazMü- ziğinin Biresimi' adını taşıyor. 6 Eylül Pazar günü St. Anto- ine Klisesı'nde gerçekleşecek olan 'Org ve Trompet Konse- ri'nin solistlen Fabio Frambo ve Tranquillo Forza. Programda Bach, Albinoni ve Hendel gibı değerli bestecılerin eserleri yo- rumlanacak. Festival 7-8 Eyliil akşamlan da Harbiye Açıkhava Tiyatro- su'nda dünyanın en ünlü heavy metal gruplanndan olan Iron Ma- iden'ı ağırlayacak. On beş yıllık parlak kariyerleri, yaklaşık kırk beş milyon satan albümleri ile efsane haline gelen Iron Maiden dünya turneleri çerçevesinde uğ- rayacaklan Istanbul'daklasikleş- miş parçalan ve son albümleri K,ıllık festivalin ikinci bölümünde cazdan baleye, geleneksel müzikten tangoya uzanan zengin bir program var. Eylül ayında Iron Maiden, Zarzuela, Soul II Soul, Montreal Caz Bale, Vicente Amigo, Juan Carlos Caceres, Fazıl Say ve Berlin Tarihi Müzik Akademisi'nin konserleri yer alıyor. Virtual XI'deki şarkılannı ses- lendirecekler. Geleneksel tspanyol müzik tü- rü 'Zarzuda'nın son otuz beş yıl- dır en önde gelen özgün temsil- cisi 'Compania Lirica La Zarzu- ela' grubu Jose Tamayo önderlı- ğinde, 100 kişi>ı aşkın kadrosu ile 9 Eylül Çarşamba ve 10 Ey- lül Perşembe akşamalan Açıkha- va Tiyatrosu'nda 'La Zarzu- ela'nın Antolojisi' başlıklı gös- tenyı sunacak. Tokyo'dan Nevv York'a, Buenos Aires'ten Pekın'e kadar 17 mılyonun üstünde insan tarafından izlenen gösteri, 38 farklı ülkede 184 kenti dolaşarak uluslararası tunıe çerçevesinde Istanbul'daki izleyicilerle buluşa- cak 11 Eylül akşamı da önceleri hıp hop ve soul af ırlıklı parçalar seslendıren ancak zamanla R&B ve cazdan regae'ye farklı müzık- leri bir potada eriterı ünlü grup Soul II Soul Açıkhava Tiyatro- su'nda müzikseverlerle buluşa- cak. Iki Grammy ve sayısız pla- tin plak ödüllü grup. 'Backto Li- fe\ 'African Dance', "Keep On MoviıT ve 'Get A Life' gibi dün- ya çapındaki hitierini, JazzieBön- derliğinde hayranlanna sunacak. Festivalin yerli konuklan arasın- da 12 Eylül Cumartesi akşamı Açıkhava sahnesinde bir konser verecek olan Bulutsuzluk Özle- mi yer alıyor. Dünvaca ünlü dans grubu 'MontrealCaz Bale' festivalin 14 Eylül ve 15 Eylüldeki konukla- n olacak. İzleyicilerle Açıkhava Tiyatrosu'nda buluşacak olan grup 1972 yılında GenevieveSal- baing tarafindan kuruldu. Top- luluk farklı mesleki ve etnik geç- mişlere sahip dansçılar ve David Parson, Mauricio VVaintrot,Jen- niferMullerve YvanMichaud gi- bı usta koreograflann eşliğinde mısyonunu sürdürüyor. 19 Eylül Cumartesi günü Ata- türk Kültür Merkezi'nde flamen- ko müziğınin ünlü gitaristi VT- cente Amigo yer alıvor. Sanatçı 1993 yılında ülkesınin en iyi fla- menko gitaristi seçilmişti. Piyanist, şarkıcı, besteci veres- sam Juan Carlos Caceres ve ar- kadaşlannın oluşrurdugu tango grubunun konseri 20 Eylül'de AKM'de izlenebilecek. Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say ise 22 Eylül'de CRR'de bir konser verecek. Festivalin eylül programının son konserini de 28 Eylül'de CRR'de müzikseverler- le buluşacak olan AkademieFür Alte Musik Berün (Berlin Tarihi Müzik AkademisiJ toplulugu ve- recek. 1982 yılında kurulan top- luluk barok müziği kendine has yorumuyla çalma çabalannın so- nucu olarak kurulmuştu. Yapı Kredi Sanat Festiva- li'98'in eylül, ekim. kasım, ara- lık gösterilerinin biletleri AKM (212-292 08 48), YKY Galatasa- ray Kitabev i (212-2524700), Su- adiye Vakkorama 'da (216 350 87 42) satışa sunuldu. Sanatsever- ler hhtp: "www.superonli- ne.com.ykykultur lnternet ara- cılığıyla bilet alabilecek ya da 212-243 62 24,249 18 29.252 67 45 no'lu telefonlardan rezervas- yon yaptırabılecekler. Yönetmen Stanley Kubrick'in biyografîsi eleştirmenler tarafından başarısız bulundu Keskbiy kaytisız, insan diişmambirsinemadehası Kültür Servisi- Sınemanın devlerin- den Stanley Kubrick. yeni filmi 'Eyes Wide Shut'la yine bir hayli ses getire- ceğe benziyor. Erotik gerilim türünde- ki filmin başrollerini Tom Cruise \e eşi Nicole Kidman paylaşıyor. Izleyici filmin vızyona girmesi için sabırsızla- nırken. Kubrick de kendi oluşrurdugu o korunaklı kozada inzivaya çekilmiş durumda yine. 1996 yılında Cruise ve Kidman'la çekımlere başlayan ve 18 ay sonra. 1998'debazı sahneleri tekrarlamak için çifti yeniden fngıltere'ye çağıran Kub- rick, hıçbir hatayı bağışlamayan mü- kemmeliyetçiliği, bir sahneyi 128 kez çekmeye varan ısrarcılığı ve sabnyla ta- nınıyor. Kubrick tarihte, kullanılmayan bir Thames havagazı deposunda Viet- nam savaşmı yeniden yaratan tek film yönetmeni olarak da biliniyor. Kubrick 30 yıllık bir süreçte sadece 13 film yapmış olmasına karşın, bu filmlerin arasında Spartacus, Lolita. Dr. Strangelove. Otomatik Portakat, 2001: Uzay Macerası ve Full Metal Jac- ket gıbi klasikler var. O, bazılanna gö- re Orson VVelles'ten sonra yetışen en büyük film yönetmeni. Bazılanna gö- re ıse ipnotize edici ve gösterişçi bir sahtekâr. Çok fazla ayrıntılı ve yorucu Kubrick, gerçekten de tuhaf bırmün- zevi... Uçağa binmeyı reddediyor, hız- lı araba kullanmaktan nefret ediyor, ço- ğu zaman çoraplannı değiştirmeyi bi- le unutuyor. Yönetmen 1960 yılından bu yana Hertfordshire'da gönüllü sür- gün hayatı yaşayan tek Amerikalı şöh- ret olarak da sanat dünyasında bir kö- şe taşı. Kısacası o, her biyografi yaza- nnın düşlerinı süsleyen bir malzeme ve Nevv Yorklu film tarihçisi Vincent LoBrutto, 70. doğum gününde yönet- menin bir biyografısini yayımladı. LoBrutto kitabın girişinde. gizlerie do- lu doğası, sinemada aynntılara olan saplantısı ve Greta Garbo'yu anımsa- tan ınziva tutkusuna ilişkin uydurma öykülerle. kolektif bilinçte yönetme- nin bir insandan çok bir mit haline ge- tinldiğını söylüyor: "Stanley Kubrick efsanesi, keskin, kayıtsız ve insan düş- manı bir sinenıa dehası portresi çizi- yor_". LoBrutto'nun amacı. Kubrick'in ılkeksiksizbıyografisi niteliğindela bu kitapla bazı mit'leri yıkmak. Ancak eleştirmenler LoBrutto'nun amacına ulaşamadığnı ve kitabın birkarmaşadan ıbaret olduğunu belırtiyorlar. Eleştirmen Tony AlJen- Mills, The Sunday Times'daki yazısında, Kub- rick'in sinema dünyasındaki yeri ve ki- şiliği üzerinde tartışmanın gereksiz ol- duğunu savunuyor. Steven Spielberg \ e OBverStone, Dr. Strangelove'ı kendi bi- reysel sinema gelişımlennde bir dö- nüm noktası olarak değerlendiriyorlar. JamesCameron ise 2001 'i izledigi gün film yönetmeni olmaya karar verdiği- ni söylüyor. Alİen-Mills, LoBrutto'nun kitabının en güçlü yanının, Kubrick'in yapım tekniklenni aynntılı biçimde irdeleye- bilmesi olduğunu belirtiyor: " Yazann, yaptığı araşürmalarda gösterdigi has- sasiyete diyecekyok. Spartacus'ün kad- ro oluşumu, Lolita üzerine gelişen senar- >o kavgaları ve Barry London'da kul- İanılan özel mercekJere kadar...". Kitabın içinde komik anekdotlann da yer aldıgını belirtiyor Allen-Mills. Örneğin 2001 filmindeki bılgısayann adı HAL. Ancak alfabede H. A ve L harflerinden hemen sonra gelen harfle- n yan yana koyunca IBM çıkıyor orta- ya. Kubrick ıse. sonradan Amenka'nın bir numarası haline gelen firmaya bu yoüa bir eleştirı g-etırdiğı yolundaki spekülasyonlara ''Sadece raslanö" söz- leriyle yanıt venvor. LoBrutto'nun kitabı. Kubnck'ın ça- Iışmaîanna ışık tutacak bir rehber ola- rak çok fazla avnntılı ve yorucu. Daha da önemli bir sorun, LoBrutto'nun, yö- nermenin yaşamı ve karakterine ilişkin hıçbir özgün anlay ış ve yorum getirme- mesi. Örneğin Kubrick'in ilk ikı eşi To- ba Metz ve Ruth Sobotka'nın sadece ısımleri geçıyor kitapta. Bir de Sobot- ka'nın, eşinı 'küçükbir kek' olarak be- tımlediğinden söz ediliyor. Kubrick'le görüşememiş LoBrutto. Kubrick'in çocukluk yıl- lan üzerine de araştırmalar yapmış, ama sonuçlar pek de aydınlatıcı değil. Ör- neğm kaynak kişilerden birinin tek açık- larnası şu: "Derin düşünen insanlar kendilerine ait bir dünyada yaşarlar. Stanley de sadece kendisini ilgilendiren şejlerle UgUenirdi.". Allen-Mills, kita- bın dili ve anlatım biçiminin son dere- ce özensiz olduğunu belirtiyor: "Nere- de> se yaymcılan hic okumadan basılmış gibi...' " Öte yandan, Kubrick'e ilişkin mıtle- n yıkmayı amaçlasa da, yazann bu mit- leri yinelemekten öteye gidemediğinin de altını çızıyor Allen-Mills. Ömeğin "Kubrick uçağa binmekten bu denli korkmasına karşın neden özel olarak İn- giltere'den kalkıp Amerika"daki bir diş hekimine gidiyordu? Saplanrıya dönü- şen bu uçak korkusunun nedeni neydi? Neden ölümden bu kadar çok korkuyor- du?" gibı sorulara bir yanıt getiremi- yor LoBrutto. Kubrick. kitaba katkıda bulunması için yazardan gelen tüm tek- lifleri geri çevirmiş ve LoBrutto ile tek bir söyleşi yapmayı bile kabul etmemiş. Kitap sadece daha önceleri Kubrick üzerine yayımlanan bazı yapıtlara, özel- likle de AİexanderWalkerın 'Kubrick Directs' ısimli kitabına dayanıyor. Sinemasııu anlatamıyor Allen-Mills'e göre en acısı da, ki- tapta Kubrick'in çalışmalannın ardın- da yatan yaratıcı güce ya da kültürel ve psikolojik dinamiklere ilişkin hiçbir tartışma zemininin oluşturulmaması. Oysa Kubrick, sinema tarihinde çok farklı eleştirilere hedef olan bir isim. Ör- neğin, bir yandan Arthur Schlesinger Jr 2001'i "Fazla gösterişçi, entelektüel açıdan karanbk ve gereginden uzun" bir yapım olarak nitelendiriyor. Nevv Yorklu eleştirmen Pauline Kael'c göre de Kubrick 'Yaratıcılıktan yoksun' bir yönetmen. Diğer yandan ise Daily Nevvs'dan Rex Reed, Otomatik Porta- kal'ı hayatında gördüğü en kusursuz filmlerden biri olarak değerlendiriyor. LoBrutto'nun kayıtsız kaldığı en önemli nokta, Kubrick'in tedirgin edi- ci sinematografik imgelemı ile yarat- tığı karakterlerin bıreysel paranoyala- n arasındaki büyüleyici ilişki. "Neya- zık ki LoBrutto'nun kitabı, yönetmen ile sineması arasında aydınlatıcı bir bağ kurmayı başaramıyor." dıyor Allen- Mills. "Bir biyografi yazan için büjiik başansızlık." Biyografi, hayranlannı Kubric hakkında fazla aydınlatmamış olsa da yönetmen adından yine oyun- cularını defalarca kez kamera karşısı- na çağırdığı titiz çalışması Eyes Wide Shut'la söz ettırecek sanınz. BASSO'nun konserine büyük ilgi BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP- Bılkent Ünhersitesi Senfoni Or- kestrasf nın "5. Uluslararası Anadolu Müzik Festi- vali" kapsamında Gaziantep'te 100. Yıl Atatürk Kül- tür Parkf ndaki amfitiyarroda verdiğı konser büyük ilgi gördü. Şef Gürer Avkal'm yönettiği 120 sanatçıdan olu- şan orkestra başta Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin olmak üzere yerlı ve yabancı ünlü bestecilerin eser- lerinı seslendırdı. Yeryokluğu nedeniyle salona gi- remeyen çok sav ıda sanatsev erin salon dışından din- lediği konser vaklaşık 1.5 saat sürdü. ŞefGürer Ay- kal, konser sonunda voğun istek üzerine ikı kez ye- niden sahneye dönerek müzik ziyafetini sürdürmek zorunda kaldı. Konser sırasında amfıtiyatro yanındaki camide > atsı ezanı okunması üzerine orkestrayı susturan Ay- kal, bu davranışı nedeniyle izleyicilerden uzun sü- reli alkış aldı. 500 bin lira ücret karşılığında izlenen ve geliri Mehmetçık Vakfı'na bağışlanan konser sonrasında ll Kültür Müdürlüğü ekibı halkoyunlan sunarken çocukluk yıllannı Güneydogu Anadolu'da geçircn ve Turne kapsamında Nuri İyem'in sergisi degeziyor. yöre insanını tablolanna yansıtan Nuri İyem'ın ya- pıtlannın yer aldığı resım sergisi de açıldı. Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlan Fa- kültesı Dekanı Prof. Dr. Ersin Onay. Anadolu Mü- zik Festivali'nin ana temasının, müzik dilinde ulus- lararası dostluk ve banş çağnsı olduğunu bildirdi. "Bu festKalle bizden dünyava. dünyadan bize mal olmuş eserleri Anadolu insanına taşıyoruz" diyen Prof. Dr. Onay şunlan söyledı: " Festival kapsamında bu >ıl Siirt, Batman, Mar- din. Şırnak, Şanhurfa, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Gaziantep'tekonserier verdik, binlerce sanat5e>e- re ulaştık. 1994 yılında başlayan festivalin tasanmın- da sanatsal düzeylenme isteği dışında müziğin biıieş- tirici ve bürünleştirici gücü esas alındı. Bu nedenle fes- thalin ana teması, müzikdilinde uluslararası dostluk ve banş çağnsıdır. Festival, düzevli sanat etkinlikle- rinin birkaç bü\ ük kentin dışına taşınması istcğinin ifadesidir. Sanat etkinliklerinin Anadolu'nun en üc- ra yörelerine taşınması üzerine planlanan festKalle amacımız; büyük kentlerde kümeleşmiş olan sanat harekederinin yurtdüzeyine yaygmlaşünlması, sanat- la ilişkilenmede fırsat eşitliği yaratılmasıdır." Festival kapsamında 5 yıida33 ilde konser verdik- lerini, bu vıl ılk kez yöresel müzikler ve halk dans- lanyla desteklenmesiyle festivalin halk şölenine dö- nüştüğünü kaydefti. IŞILDAK VE YELPA23 ATİLLA BİRKİYE Bekir Yıldız Bir sabah einize gazeteyi alıyorsunuz: Henüz u; ku mahmurluçunuzu atamamışsınız. Birden canlan yorsunuz. Gazstenizi tutuyorsunuz. Istanbul'dan ço uzakta, birkövûn eteklerindesiniz. Gazeteyi, Cumhı riyet'i bulmak kolay değil. O sabah birilen getirmiş. Be ki de bir pazar sabahı oluşundan. Ne var k/ gazeteye bakar bakmaz yıkılıyorsunuz: B< rinci sayfada gördüğünüz bir fotoğraf ve okuduğunu bir haberle. Her şey çok yalın. Yaşamın "görûnenyüzü" kada yalın. Rahatsız edici bir yalınlık bu: Bekir Yıldız'ı yitırdik. Atmış beş yaşındaydı. Kal| krizi... Ardından yazılanlar. Edebiyatmızdaki yeri, hikâye ci olarak Bekir Yıldız. Yapıtlannın önemi, edebi özel likleri. İnsan olarak Bekir Yıldız. Dostlarının, arkadaşlannın, haklı üzüntüleri. Aldık lan derin yara karşısındaki doğaya olan ısyanlan... • • • llk karşılaşma, YAZKO yıllarında. Yıldız'ın yazarlığın- daki "Halkalı Köle" dönemt. Uzun süretarfışılmış, ko- nuşulmuş, panelleryapılmıştı. Kadın-erkek çatışma- sının, ilişkisinin kuramsal açıdan gündeme geldiği yıl- lar. Sanıyorum, ilk dostluk tohumlan o yıllarda atılmış- tı. Halkalı Köle ile ilgili yazdığım bir yazıydı. Hiç kuş- kusuz ki bu yakınlaşmanın, bir şey üzerinde konuş- ma birlikteliğinin oluşmasında. On altı - on yedi yıl önce kaleme alınmış bir yazı. Yazınsal ve estetik özelliklerden çok, romanın konu edindiği sorunsallıkla ilgili bir yazrydı. O yazının bir baş- ka (kadın) yazardan tepki aldığı, sözlü oiarak eleştiril- diği de belleğimde... Daha sonraki yıllarda, sanınm A. Kadir'in cenaze- siydi. Çok kısa da olsa, ölüm, yaşam üzerine yaptığı- mız bir sohbet de belleğimde kalanlar arasında... Cem Yayınevi'ne yolum düştüğünde, pazartesileri tabii ki. Bekir Yıldız ile kısa sohbetlerimiz. Çok yakın olmasak da çeşitli sendika toplantılannda; imza, yü- rüyüş gibi kültürel ve polrtik etkinliklerdeki karşılaşma- lar, davranış ortaklıklan... Kuşkusuz ki en önemlisi, PEN yönetimınde bir yıl süren üyeliğimiz; arkadaşlığın. dostluğun oluşturdu- ğu bir başka ortamdı. • • • BekirYıldız'ın hikâyeciliğını birkenara koyalım. Ç(in- kü bir yazann yazınsal özelliğinı, iyi bir yazann yazın- sal özelliğini bir yazıyla ele almak ona biraz haksızlık olur kanısındayım. Beni, hikâyelerınden -ki özellikle ilk dönem ürünle- ri çok etkileyecidir- daha çok etkileyen; yıllardır, onun dostluğunu, yılda bir-iki kez gorüşsek bıle yitırmek is- temeyişimin nedenlennin başında onun kişilik özel- likleri gelir. Isyankârdı. Isyankâr olmak iyidir. Haksızlığa, "ku- nılu düzene" isyan ederdı çünkü. Haklıydı. Edebiya- ta olan vurdumduymazlığa ısyan ederdı. Bunda da çok haklıydı. Nttekim, küstü; medyatikleşen edebiyat dünyası- naküstü... Sokağa çıkın, karşılaştığınız on kişiye Bekir Yıldız'ı sorun. Acaba kaçı onu tanıyacaktır. Kaçı acaba, bir yapıtını okumuştur? Şimdi istediğiniz kadar yazın, çi- zin... Acaba kaç kişı alıp okuyacaktır... Işte bu yüzden küstü. Çok haklıydı. Oysa son otuz yılın, en önemli hikâye yazarian arasındaydı. Edebi- yata bazı ilkleri getiren bir yazardı. Onun isyanı hiçbir şekılde bıreycı değildi. Ne var ki isyanının "kendi" edebiyat çevresınden bile karşılık gör- memesi, belli ki onu daha da küstürmüştü. • • • Yaklaşık iki ay kadar once benden istediği bir şeyi burada bir kez daha yineliyorum. Bandrol uygulama- sına karşı imzasını almak için onu aradığımda bana basın toplantısında dile getirmem için bir sorunu anım- satmıştı. Son derece de haklıydı. Basın toplantısında söyledim, bir kez daha burada yazıyorum: "Kültür Bakanlığı'nın gücü yetiyorsa, 'müfredat'a Türk edebiyatını soksun. Okullarda çağdaş yazarla- nmızokunsun..." Evet, ne desek, ne yazsak yiteni geri getiremeyiz. Belki bir vicdan sorunu: Bir acıyı, bizi derinden sar- san bir acıyı, paylaşmak isteği... Ne yazık ki kimsenin umurunda değil. Ne yazık ki: "Fırat nehrinin suyu, utanılacak kadarazalmıştı..." lUpgut Uyar'ı anma gecesi • Kültür Servisi - Ölümünün 13. yılında, Turgut Uyar'ı anma \e şiir dinletisi düzenleniyor. 22 Ağustos'ta saat 15'00'te Cumhuriyet Kulübü'nde, Fügen Kıvılcımer ve Çavlan Gencer'in seslendireceği şiirlere, kemanla Deniz Ösmen ve gitarla Alper Akgün eşlık edecek. Aynntılı bilgi için 252 38 81 numaralıtelefon aranabilir. Locarno'da Türk aktöre ödiil • Kültür Servisi - tsv içre'nın Locarno şehrinde düzenlenen 51. Uluslararası Locarno Film Festivali'nde en iyi aktör ödülü. yaşamını Hamburg'da sürdüren Fatih Akın'ın yönettiği Kurz und Schmerzlos (Kısa ve Acısız) filminde rol alan. aralannda Türk oyuncu Mehmet Kurruluş'un da bulunduğu üç ovııncu arasında paylaştınldı. Kurtuluş ile Aleksandar Jovavoic \e Adam Bousdoukasa adlı Alman oyunculann aynı anda ödüle değer bulunmasıyla film festivalleri tarihinde ilk kez aynı filmde oynayan üç oyuncu birden aynı kategoride ödül kazandı. Festivajin büyük ödülü Altın Leopar da Çinlı yönetmen Lü Yue'nin "Zhao" adlı filmine verildi. ADINIZIOKULDA YAŞATIN Türkiye Gazeteciler Cemiyeti İLKÖĞRETİM OKULU'NA • Bir mityar liranın üzerinde bağışta bulunanlarm adı birer dershaneye verilecek. • Bağışlanna Istanbul Valılığı Özel Idare'nın Zıraat Bankası Cağaloğlu Şubesı'ndekı 30402-2776 numaralı hesabına yatınn Adınan dershaneye yazılması ıçın dekontu Turkıye GazeteoterCemıyetıne gondenn veya fakslaym. (Faks: 0212. 526 80 46 - Tel: 513 83 00) • Bağış yapanla-Sefakoy'dekı OKulun Eylul'dekı açılış torenınde Duluşacak je kendıterıre teşekkur bekjea verıleceK.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle