19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2AĞUSTOS1998PAZ OLAYLAR VE GORUŞLER Siyasal Ahlak Yasası ve Türk Devrimi M. İSKENDÇR ÖZTUftANLI U zun süredir iilkemizin sivasal^bir bunalımııı ıçınde olduğunu y adsı- mak olanaksızdır. Bu bunalım. kimi vakit top- lumsal bunalıma yol aç- nıakta. zaman zaman da rejim bunalı- nıına dönüşmektedir. Hıç kuşkusuz bu- ııuıı e;eş.ıtli nedenleri vardır. Atııa bu ba^- kabiryazının konusııdur. Kimi kişi \e poliııkacılar. bunun ne- denleri üzerinde duracaklanna. üstünkö- rü önlemler ortaya atmakta. 'siyasalbir ahlak>asası'çıkarmak suretivle her^e- v in düzeleeeğıni sanmaktadırlar. Bu ko- ııuda ne bır taslakları ne de ta>anları \ardır. Peynırgemisini lafla yüriitmeye çalı^maktadırlar Lstelıkdünyanın hiç- bir yeriııde "sivasal ahlak \asası' dıye bir>a*a da yoktıır. BırzamaniarLe\> Burhl, "Bi/cbirah- lak verin" diye haykıran umııtsuz kıs,ı- lere şöy le seslenmi^tir: "Bir toplunıa ancak kendindv \ar olan ahlak UTİIeni- lir." "lînıut kıncı. acı bir söz" dıyor AJ- bert Bavet. bu vargı için Bilim Ahlakı adlı yapıtında. Arkasından şunları ekli- >or hemen: "İnsan kızıvor bu söze. Kı- zıyor. ama inanıyor doğruluğuna." Gerçekten doğrudur bu yargı. Ger- çekten ahlakı yasalar değil. toplumsal oluşumlar. değişimler belirler. Ahlakı varatan toplumdur. İstediğinizgibi yasalar yapin, diledi- ğiniz biçimde anayasalar çıkarın. siya- sal ahlakı düzeltemez. güçlendıremez- sıniz. Siyasal ahlakı \aratan bireysel ve toplumsal ahlaktır.dev lctin çıkaracağı ya- salar değildir. Yasalarla yeni bir ahlak ya- ratmava çalışan devletler, otoriteyi kut- saliaşürmak istemişlerdir hep. Çağımız ııısanı ise otoritenin kutsallığı yerine onurı güzelligini amaçlamakta. otorite- yi güzelleştırmeye çalı^nıakladır. Oto- rite. çoğu zaman \e çogu yerde yıkicı. kıncı ve baskıcı olmuştur. Onun ıçin de ınsaııoğlu. •kımerin güzelliğinı" değil, "sevginin güzelliğinP aramıştır. Adalet- siz ku\\etin lıer yerde \e herdönemde korkuyarattığını. hiçbir güzelliğideol- nıadığını düşünmüs,tür. Gerçekten de korku yalnız kötülük getırmiştir dün- yanııza. Tüm bağnazlıkların temeli ol- muştur. Bu nedenlegiizelliği korkudaara- mak. avmazlıktan ba$ka bir ^ey deüil- dir. Çağın ortalanna doğru faşist yöne- timler bu yola başv urarak korkuya da- yanan bir de\let düzenı getırmi^lerdir gündeme. "Gözlerini kapavacak. göre- vini yapacaksın" buyruklanyla de\ letı yönetmeye kalkiijmışlar. sonunda insa- nı robotlaştırmışlardır. Özgürlük yerine otoriteyi. mutluluk yerıne ödevi çıkar- mışlardır ortaya. Tüm vatandaşjardan *yasalara gözleri kapalı uymalarTnı is- temişlerdir. Körekörkılavuzlukederse. rkismin de çukııra düşeceğini gözardı et- mış.lerdır. "Barış, >asa \e doğruluk adlı üç kı/Jn annek'ri veJüpiter'in karısı olan Adalet Tannçasrnın bile gözleri açık yonfulan olduğu'nu görmezlıkten. bil- mezlikten gelmışlerdir. \'e sonunda y ı- kıma sürüklemişjerdir ülkelerinı. Bilındiğı gibi ahlak, hukuktan daha genişbirkavramdır. Hukuk ahlakın için- dedir. anıa ahlak hukukun içinde değıl- dir. Dahagenis. bır alandadır. Onun ıçın- dir ki kişısel ve toplumsal ahlakın tümü- nü yasalarla düzenlevemezsiniz. Ahlak kurallannın tümünü hukuk kuralı hali- ne getirip vapnnma bağlayamazMiıız. Her ikisınin de kaynağı toplumsal gerçekler- dir. De\ letin 'bu ahlaktır" diye belirle- yeceği kurallar nasıl ahlak sayılmazsa. "bu hukuktur' dıj e v ürürlüğe kov duğu toplumsal gerçeklere aykırı vasalar da hukuk sayılamaz. Ahlakı ve hukuku yaratan toplumdur. de\ let değildir. Parlamentoların görev i. toplunı içinde oluşan \e gelİ!;en huku- ku yasa halinegetirmekten ibarettir. Ya- salar ve anayasalar bıle metinlerı nede- niyle değil. baştadev let adamlarıolmak üzere tüm bireylerın tııtum ve da\ ranış.- ları. onları uygulayan vargıçların olıım- lukararlarınedeniylecanlılık vesaygın- lık kazanırlar. Bu nedenle siyasal ahlak yasalarla gerçekleştınlemez. Bugün siyasal bir ahlak vasasına değil. shasal ahlak dev- rimine gereksiniminıi/ \ardır. Siyasal iktidarlann \e siyasal partilenn görevı. böylesi oluş.umlara öncülük etmektir. Atafürk. bu gerçeği görınüs. ve uygu- lamı^ olan bir dev letadamıdır. Tüm dev- rımleri toplumu hazırlayarak gerçekle>- tırmi*. toplunıla birlikte yapmıştır. L'lıı- sadayanmi!} veulusagüvenmiştir. Dev- rim. bu bırliktelıkten doğmuştur. \e halk. dev nım coşku ile benimsemi^tır. Eğer Atatürk'ten sonraki si>asal ikti- darlar. çeşitli dönemlerde devrimderı ödünler \ermeselerdi. siyasalve toplum- sal ahlak sorunu çoktan çöziime ka» uş- muş olurdu. Rejim bunaİımı da günde- me gelmezdi. Türk devrimirıin üç ana ılkesi vardı: a) Tam bagımsızlık. b) Halk egemenli- gı veyönetimi. oÇağda^la^ma. Neya- zık ki günümüzde tam bağımsızlık ta- rilıe kanşmı^tır. Halk yönetimi liderler sultasına.giderek liderler kavgasınadö- nü^müştür. Çağda^la^ma süreci durdıı- rulmuş. eğitim alanında ortacağ yön- tenılerınedönülnıüVür. Atatürk'ün ya- pıtlarıyıkılmiş. siperlerı yarılmı^tır. Ay- dınlanma ateşi ve dev rimın coşkusu sön- dürülmü^tür. Önümiızdetekçıkı^yolu \ardrr: "D«- rimin vasası. vürürlüktoki yasaların üs- tündedir" diyen Atatürke ve Atatürk- çülüğe sarılmak... Tüm ko^ullany la ye- niden çagdaşlık yolunda vürünıek... \'e yeniden dev rimın co^kusunuyakalaya- bilmek... ARADABtR BEHZAT AY Türkiye'niıt Çivisi Çıkmış' Yazımın başlığı Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu'nun bastna verdiği demeçten bir tümce. Ül- kenin bir bakanının acı, gerçekçi itirafı... Söylem ve eylemleri birbirine karşıt siyasacıların çoğu, ül- keyi bu duruma düşürdü. Bugün kamu çalışan- lan ve özellikle emekliler, gelir yetersizliğinden çıl- dırmalannın eşiğinde yaşarlarken doruktakiler, altlarında devletin uçağıyla her gün bir ıle gidi- yorlar ve şaşılası şeyler yapıyorlar. Sözgelimi iki zenginin kızı ve oğluna nişan-nikâh tanıklığı ya- pıyorlar. Elli yıldır Türkiye'yi yöneten sağcı siyasacılar ve hükümetler, kimi yandaşlarını alabıldiğıne zen- ginleştirirlerken yoksulları daha da yoksullaştır- dılar. Gelir dağılımındakı uçurumla yoksulları bu- nalıma sürüklediler. Dar gelirliler, bırakınız gele- cek güvencesini, yaşamakta olduğu günü bile na- sıl geçıreceğini kara kara düşünmekteler... Ülkemiz bugün korkunç bir ekonomik çarpık- lık içinde. Ekonomik dengesızlikte dünya reko- runda. Sosyal devlet anlayışı yok edılmiş! Bu an- layışa yan çizen mılletvekilleri siyasa dalaşında- lar...Ayncayaptıklarısoygunlarayyukaçıktı. Yük- sek aylıklı, yolluklu beylerin sağlık harcamaları 1.5 trilyonmuş! Yalnız birinin sağlık harcaması 6.5 milyarmış! Bu paralar yoksulların alın teri. Çün- kü ulusal gelirin yüzde 15'ini alan yoksullar, ver- gilerin yüzde 50'sini ödemekteler... Şaşılası birortamdayaşıyoruz. Sözgelimi. çöp vergisinı ödeyemeyen dar gelirliler cezalandırı- lırken 321 mılletvekilinin çöp vergisini vermedi- ğini TV kanallarından öğrendik (10 Mayıs 1998). Ustelık bu mılletvekillerinin içinde Çevre Bakanı Imren Aykut da varmış. insanlanmızın çoğu açlık sınırının altında yaşa- makta... Şaşırmış durumdalar. Hırsızlık aldı yü- rüdü. Resmi makamlar yalnız istanbul'da 6 bin yankesıcı bulunduğunu açıklamaktalar. Yankesi- cilerin yanı sıra kaçakçılığın her çeşıdini yapan- lar çoğaldı. Yine TV kanallarından birinden öğ- rendiğimize göre. ilaç yapımında kullanılan 1.5 trilyon lira değerindekı kobra yılanı zehirini kaçak- çılardan güvenük güçleri yakalamış. Kaçakçılığın böylesini duymamıştık hıç. Silah, uyuşturucu ka- çakçılığı haberıni her gün sık sık duyuyor, oku- yoruz. Ama yılan zehırı kaçakçılığı yapanları. 1998 Türkiyesi'nde duyuyoruz... Bugün Türkiye kuşatflmış durumda. Buna kar- şın "Böyük Türkiye" söylevini çekiyorlar siyasa- cılar. doruktakiler. Oysa geçenlerde TV kanalla- rından HBB'nin verdiği habere göre Türkiye. Ba- tı'dan 68 yıl geriymiş... Mutlu Türkiye söylevleri çekenler bu habere ne söyleyecekler... Kamu çalışanlarına ve emeklilere enflasyonun çok altında zam vermekte söz birliği eden siya- sacılara hiç güvenimiz kalmadı. Onlartatlı yaşam- larını sürdürürlerken. şuraya buraya zenginler için para yağdırırlarken ve olanaklar verirlerken. emeklilere ve emekçilere enflasyonun altında zam verme cimriliğıni yaparlarken bizlerin güve- nini değil. güvensizliğimizi kazandıklarını unutma- sınlar... Bizlerin ne düşündüğümüzü soruyorlar- sa Cemal Süreya'nın iki dizesiyle yanıtlayalım: "Sığınacak yer kalmadı Chagal'daki eşeğin gözünden başka..." Çünkü, Sayın bakanın söylediğı gibi "Türki- ye'nin çivisi çıkmış!" Başkanlık Sistemi ve Kurucu Meclis Prof. Dr. B E D İ İ IV. FEYZİOĞLU Tophımsul Sayctumlık Huıvkeri Dernegi Oıııır Başkanı B ir süredir. ülkemizde mevcut par- yeni düzenlemelergerektırecektir. Işte sırfbu gö- lamenter sistem yerine. başkanlık ya da y an başkanlık sistemıne ge- çilmesi tartışılageliyor. Konuyu önemli vegünlük konuma getiren. özellikle Cumhurbaşkanı'nın bu sorunun tartışılmasını ıstemesidir. Bugünkü parlamenter sisteme yorulan en önemli sakınca. vasanıa ve yiirütmegüçlennin fazla kanş.ması ncdenıyle ülkede ıstikrarsızlığa neden olmasıdır Başkanlık sisteminde yürüt- me. yasamadan aynk olacağı için. ikide bir hü- kümetlerin düşürülmesi ya da ış görmez duru- ma gelmesi önlenebilecektir. Konunun aynntı- sına gırmeden belırtelim ki. ister tam. ister ya- rı başkanlık sistemi öngörülsün. parlamenter sistem yerine konulmak istenmesi herşeyden ön- ce. ülkede Anayasa'nın esastan değış.mesini ge- rektırecektir. Bu derecede önemli birdeğişiklı- ğın ise çeşitli nedenlerle işlevini yerine getire- mediği görülen bir Meclis tarafından mı, yoksa bu görev i özel olarak üstlenmiş bir kurucu mec- lis tarafından mı yapılması gerekecegi konusu- nun irdelenmesi gereklidir. 'Kurucu meclis' terimi ülkemizde iki kez as- keri müdahaleler sonunda görüldüğü için genel bıralerjı yaratmakfadıt Oysa paşka ülkelerde- kı çrnekleri, asken birmüdahale olmadanda ku- rucu meclislerin oluşageldiğıdir. Parlamenter sistem yerine. başkanltk ya da yan başkanlık sistemine geçilmesi. ancak bir kurucu meclisin kararı ile oluşacak çok önemli anayasal bir de- ğişikliktir. Bu değişiklik. sırf Anayasa'da değil seçim kanununda, hatta partiler kanununda da rev i üstlenecek bir kurucu meclis bu üç yasa de- ğişıklığinı yaptıktan ve kararlarını bir referan- dum ile güçlendirdikten sonra dağılacaktır. Böylece. kurucu meclis üyelerı. anayasal sis- temin (seçim ve partiler kanunlan dalıil) deği- şikliğini. sırf kendilerini ya da partilerim düşü- nerek değil. ülke yararlannı düşünerek yapa- caklardır. Bunu belirttikten sonra. şımdi Sayın Cum- hurbaşkanı'nın önerilerini ele alalım: Tarihsel perspektif ıle bakıldığında. Cumhu- riyet'in kurucusiı Atariirk. iilkenin en kritik gün- lerinde ve onu izleyegeleıı dönemlcrde. daima parlamenter sistemi yeölemis.tir. Atatürk için. bugün Cumhurbaşkanı'nın ön- gördüğü hususlar. hatta tam bas.kanlık sıstemi- ni yürürlüğe koymak isten bile değıldi. B.M. Meclisi'ninaldığı bazı kararlarvetutumlarkar- şısında kendisine yapılan telkinlere aldırmaya- rak parlamenter sistemi korumuş ve Meclis ka- ranna daima saygılı kalnııştır. Şimdiki Cumhurbas.kanı. son zamanlarda gös- terdıği performansla sağladığı sempatiyi. yü- rütmenin başında işlerı daha iyı yürüteceği dü- şüncesiyle başkanlık ya da yan başkanlık sistem- lecjni öoeımektedir. .Sistereu geçici kişileregö-. .• reayarlanmamalıdır. Aslmda. bugün için parla- metıtodagörülen kararsızlık, parlaıpeDtersistem- dtn^gp^v^^ıniAC partiler kanuııu hükümlerın- den ileri gelmiştir. Uygulamava bakılırsa. gü- nümüzde. cumhurbaşkanı. fiileıı yürütmeyi ya- n-başkan. hatta başkan gibi y önetmektedır. Ona sorulnıadan. onun muvafakati alınmadan he- men hiçbir iş yüriimemektedir. Sayın Cumhur- ba^kanı 'nın i.stediği. bu durumu resmileştirmek- tir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın somut önerilerine gelince: Tam başkanlık sisteminde. cumhurbaş- kanının ne parlamentoy u fohetmek ne de refe- randuma götürmek yetkisi vardır (ABD). Yan başkanlık sisteminde Meclis'i fesih yet- kisi var. referandumu istemeyetkisiyoktur(Fran- sız sistemi). Ne v ar kı bu sistemde yürütme ba- şında ayrı bir başbakan vardır. Mitterrand dö- neminde görüldüğü gibi. iki mevkide bulunan cumhurbaşkanı ve başbakan ayn partılere men- sup olduğunda. (cohabitation) birlikte yaşam. bir- likte yönetim gereği ortaya çıkmaktadır. Kısaca, ister yarı başkanlık sistemi olsun. is- ter parlamenter sistem olsun demokratik bütün sistemlerde esas uyuşma anlaşmadır. Partiler arasında karşılıklı hoşgörii ve uzlaşma olma- dıkça demokratik sistem işlemez. Durum ya as- keri müdahaleyi ya da iç kargaşay ı getirir. Bu- gün. birisi yan başkanlık sisteminde çare arar- ken öbürü, cumhurbaşkanı bir dönem daha kal- sın şeklinde öneriler yaparak, 1980'de altı ay süre ile kımin cumhurbaşkanı seçilecegi husu- sunda bir anlaşmaya varamayarak Türkiye'yi 12 Eylül rejimine mahkûm eden iki ünlü sıya- setçının tarıhten oldukça ders aldıkları anlaşılı- yor. ünlaıın bu tutunılannj. anımsayarak Türki- ye'nin şimdiye kadar eriştiği en çağdaş anaya- saolan 1961 Anayasası'nı yok etmek yerine da- ha da mükemmelleş'tirecek bir şekilde bu sefer sivil bir düzenlemey le kıırulacak bir kurucu mechste Türkiye için en uygun bir anayasa ile seçim ve partiler yasası çıkartlır ve ülkemiz o zaman gerçek demokrasiye ve huzura kavuşur. ÇORL M İŞ MAHKEMESİ'NDEN Davacı SSK vekılı tarafından davalılarÖrnerÖzpolat j ve arkadaşları aleyhine mahkememızde açılan riicııen I alacak davasının yapılan açık yargılaması sırasinda ve- I rılen ara karan uyarınca. Davalılardan Omer Özpolat adına duruşma gönünü bıldırır dava dılekçesı de eklenerek davetıyenin çıkanl- dıgı. ancak adresının tespıt edilenıedığınden teblıgatın bıla teblığ ıade edıldiği ve yapılan zabıta araştırması ıle de adresının tespıt edilemediğinden ilanen teblıgat ya- pılmasına karar verılmiştır. Davalı Ömer Özpolatın yargılamanın bırakıldığı 25. 1.1W8 günü saat 09.00"da mahkememızde hazır bulun- ması veya kendisını bir vekılle temsil ettirmesi. aksı halde yargılamaya vokluğunda devam edilecegi ve ka- rar verıleceğı duruşma davetiyesi yerine kaım olmak üzere ilan olunur. Basın. 36524 Bir televizyon kanalı için Üniversite mezunu Minimum 2 yıl tecrübeli Tercihen İngilizce bilen T.C. HATAYSULHHLKUK RÂKLVILİĞİ'NDEIV Sayı: |Q97 499 Karar No: 1998 490 Davacı Süleyman Karaçavu^ vekilı tarafından davalı Yalmalı Köyü. Seyhan Adana adresınde ıkamet eder Fatma Özçulha hakkında açılan ortaklığın gıderılmesı davası nedeniyle mahkememızde yapılan yargılama so- nunda. Davacı ıle davalının hıssedar olduğu Antakya Merkez Aktaş Köyü'nde kain 21 nolu parselin ortaklığının umum arasında satışı suretı\ le gıderilmesine 29.4.1998 tarihinde karar verılmış olııp. kararın ılan tarihınden itı- baren en geç 1 hafta içinde varsa ıtırazlarının mahkeme- mize bildirmeniz gerekmektedır. Aksı takdirde mahke- memız karannın ilandan 1 hafta sonra kesınleşeceğı hu- susu ilanen teblığ olunur. 20.7.1998 Basın: 36646 Editörler Deneyimli adayların (0212) 221 60 60 no'lu telefondan Zuhal Hanım'a ulaşarak randevu almalan rica olunur. Tüm başvurular kesinlikle gizli tutulacak ve mutlaka yanıtlanacaktır. BAYIJSDIR ASLIYE HUKUK MAHKE.MESPNDEN EsasNo: 1997 182 Davacı Durmuş Sanbaş'ın davalı Sevgi Sanbaş aleyhine açtığı boşanma davasının ya- pılan açık yargılamasında \erilen ara karan gereğince. Davalı Şehmuz-Azize kızı 1976 d.lu Bayındır Söğütören Köyü nüfusuna kayıtlı olup Torbalı ılçesi Taşkesık Köyü'nde ikamet ettiği bildırilen Sevgi Sanbaş'ın (Emol) tüm aramalara rağmen bulunamadığı ve adına duruşma günü ile dava dılekçesinin teblığ edılemedığınden davalının mahkeme- mizde yapılacak. 30.9./ 1998 günü saat 10.30'da hazır bulunması ve boşanma davası di- lekçesinin kendisine ilanen teblığ olunur. Basın: 36823 PENCERE Belediyecilikte Naylon FaturaL Kitabın adı: "Sokakta Gürültü Var." Kurşuni kapağı açıyorum, işlek el yazısıyla ys zılmış "ithaf't okuyorum: "llhan Selçuk'a sevgiyle.." Altında birtarih: "23 Haziran 1962." Kitap 1943'tebasılmış; Nadir Nadi'nin ilkyazı ları bir araya getirilmiş; altıncı sayfada "Hayati Yakın" başlığını taşıyan yazıyı okuyorum: "llkbahar bizim bahçeye de geldi. Küçük ba dem ağacı çiçekler içinde. Toprağın aşıladığı bahar şarabı, taze dallanr üzerinde pembe renkli neşe damlalan halinde bi- rikmiş; yerden fışkıran yabani otlara bıle tatlı biı sarhoşluk veriyor. Nefes alan heryaprak kendinden geçmiş gibi.' Inanıyorum ki doğanın her yaprağında sevdik- lerimiz soluk alıp veriyorlar. Evren bir bütün... • Nadir Nadi 194O'lı yıllarda başlayan yazarlık ve gazetecilik yaşamını 199O'lı yıllara dek sürdürdü; basın tarihimize kişiliğinin damgasını vurdu... Dile kolay: Yanm yüzyıl.'.. Basın tarihimize adını kaz/mış gazetecilerimiz var; Şinasi, Ahmet Mithat, Namık Ketnal, Hüseyin Cahit, Ahmet Emin, Necmettin Sadak, Sedat Simavi, Yunus Nadi, vb. gibi... Nadir Nadi'nin Cumhuriyet gazetesini 20'ncı yüzyılın ilk yansında üstlenip 21 'inci yüzyıla taşı- ması, unutulamayacak birmaratondakırılamaya- cak bır rekoru vurgular. 1923 devrimiyle kurulan bir fikir gazetesi kı elinde tuttuğu meşaleyi laik cumhurıyetinaydınlanmasındaenöndetaşımış... Peki. Nadir Nadi'nin adını bır caddeye vermek, büstünü yaptınp anısına saygı göstermek suç mu- dur?.. Izmir'in eski Belediye Başkanı, kadirbilir Yüksel Çakmur kötü bır ış mi yapmıştır? Nadir Nadi bundan çok daha fazlasına layık değil midir? • Burhanettin Özfatura adındaki "çirkin politi- kacı" Doğru Yol Partisi'nden aday gösterildi; sol birbiriyle itişip parçalandığından izmir'e Belediye Başkanı oldu. Olur olmaz yaptığı ilk iş, Nadir Nadi Cadde- si'nden Nadir Nadi'nin adını kaldırmak oldu. Ikinci iş?.. Nadir Nadi büstünün kaidesındeki yazı kayıplara karıştı. Ne yazıyordu orada: "Biz bugün varsak yann yokuz. Başlıca umu- dumuz, bizim dönemde yetişen ve yetişmekte olan yeni kuşaklann, gerçek halk yönetimi de- mek olan cumhuriyet ilkelerini yurdumuzda da- ha sağlam temellere dayama olanağı bulabilme- leridir. Bu konuda hiçbir engelden yılmayacakla- rını sanıyoruz." " * "Maraş Ûörrdurrriacısı" dükkân açan tutarsa, he- men yanında "Ûzmaraş Dondurmacısı" açılır. "Ine- göl Köftecisi" tuttu mu. karşı köşede "üzinegöl /<ör?ec/s/"peydaolur; bir "fatura" gerçekse, "Oz- fatura"ya ne gerek var?.. Özfatura, "naylon fatura" mı?.. Adamın soyadına bak, cibilliyetini anla!.. "Fatura" Italyanca kökenli bir sözcüktür; satı- lan malın cinsini ve fiyatını belirtir. Özfatura'nın kimliğinde yazılı malın cinsi ve fi- yatı çoktan belirlendi. Çürük mal bu!.. IŞTANBUL 9. ICRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosvaNo: I998 337 Borçlu: Ahmet Bıçer Atçeken Mah. Kenan Evren Cad. Cihanbevlı Konva Ismail Öz vekilı Av ^'üksel Okan Öz tarafından aleyhı- nize (788.424.000- TL) alacagın \e ıcra ınasratlarının tah- sılı ıçin icra takibı vapılmı^. yukandakı adresinıze gönderi- len 49 örnek ödeme emrını ha\ i tebligat gerı gelmistır. Yap- tınlan zabıta tahkıkjtı da semeresız kalnııstır. Bu kerre ödeme emrının kanunı siirelere 15 gün ilavesiv- le ilanen teblığıne karar verılnııştır Işbu ödeme emrınin gazetede neşrınden ıtıbaren 22 gün içinde borca \e takıp masratiarını ödemenız (temınatı yatır- manız) borcun tamamına \e\a bır kısnıına \eva alacaklının takıbat icrası hakkında bir itirazınız varsa. senet altındaki ımza size ait değiUe vıne bu 22 gün içinde ayrıca ve açıkça bıldırmenız. Jksi halde ıcra ukıbmde bu senedın sızden sa- dır olnıuş sasılacağı. ıınzavı reddettığinız takdirde merci önünde vapılacak duruşmada hazır bulunmanız. buna uy- mazsanız vakı itırazınızın mınakkaten kaldırılacağı senet veya borca ıtırazınızı vazılı ve>a sozlü olarak icra daıresıne 22 gün içinde bıldımıedığımz takdirde avnı müddet içinde "M madde gereğince mal bevanında bulunmanız. aksi halde hapisle tazvık olunacağınız. hıç mal beyanında bulunmaz veva hakıkaleavkırı be\anda bulunursanız hapisle cezalan- dınlacağınız. borç ödenmez veya ıtıraz edilmezse cebri ıc- raya devam edıleceğı. takıbe ıtıraz eniğinız takdirde ıtıraz- la birlikte teblığ gıderlerını odemenız. aksı halde iiıraz el- memış sayılacağmız. 49 örnek ödeme emrinin tebliği yeri- ne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 28.7.1998. ' Basın: 36603 ALAADDIN HOTEL •••• ALAADDİN OTEL Incekum Alaaddin Hotel, Türkiye'nin yeşil turizm beldesi Antaiya'nın Alanya ilçesi Avsallar kasabasında Akdeniz'in berrak kıyılannda huzur, spor, eğlence dolu bir ortama sahiptir. Antalya Havaalanı'na 98 km. uzaklıkta olan Incekum Alaaddin Hotel 232 oda. 500 yatak kapasitelidir. Yılın 300 gününün güneşli geçtiği ve deniz sezonunun 8 ay sürdüğü Akdeniz'in bu şirin yöresindeki otelimizin odalan ile tüm kapalı alanlan merkezi ısıtma. soğutma ve havalandırma sistemi ile donatılmıştır. Özel banyolu odalanmız otomatik telefon, 4 kanal müzik yayını, uydu yayın TV sistemi ile otelimiz tatilde evinizi aratmayacaktır. Incekum Alaaddin Hotel'de aynca açık ve kapalı barlar, sauna, kondisyon merkezi, disco, 2 yüzme havıızu, özel plaj alanı, iskele, su sporlan merkezi, tenis kortu bulunmaktadır. Otelimiz 150 kişilik simültane çeviri sistemi toplantı salonu, 500 kişilik restoran, alakart restoran, pasta salonu, televizyon salonu, oyun odası, alışveriş mağazalan ve manzara teraslan ile unutamayacağınız bir tatil sunmaktadır. tncekum Alaaddin Otel'in mutfak ustaları da gece müziği eşliğinde zengin açık büfeleri ile Türk yemeklerinin lezzetini sizler e bir kez daha tattıracaktır. Rezervasyon için: (0242) 517 14 91 (6 hat) İncekum - ALANYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle