Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 1998 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Çarpık yapılaşma, rant tırmanışı doğal kaynaklann yok olması beklenen sonucu beraberinde getiriyor
'Antalya'daki yapılaşma kenti yok etmek üzere'
^ Türkiye'de, ender de olsa hukuka duyulan saygımn bir örneği
yaşandı. TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi'nin. Antalya Nâzım Imar
Planı'nın iptali için açtığı davada mahkeme, planı iptal kararı aldı. Antalya'daki
turunçgil bahçelerinin, fıstık ormanlarının imara açılmasını öngören plan,
inanılmaz bir çarpık yapılaşmayı, betonlaşmayı da beraberinde getirecekti.
Türkiye'de hâlâ hukukun üstünlüğünün varlığını kanıtlayan bu gelişme üzerine,
TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Recep Esengil'le görüştük.
Tiiıkiye geneli ve Antalya özetindeki çarpık yapılaşmayı, spekülatif amaçla rant
tırmanışlarını, merkezi hükümetlerle birlikte yerel yönetimlerin de bu
yanlışlıklarda nasıl pay sahibi olduklarını konuştuk.
SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
Antalya denince aklaönceturizm, son-
ra da hetonlasma geliyor. Sizce bu betonlaşma,
Itep belediyelerin inıar planlarıyla mı oluyor?
Bıında merkezi hükümetin de katkısıyok mu?
ESENGİL- Ben size bu olgu>ıı tarihi süreci
içindc kısaca anlatayım. 1950'lerde Türkiye'de
başlayan sanayileşme hareketi. Antalya*da çok
hi7İı bivinıde gelişmedi. Özellikle pamuk tanmi
ü/erinde yoğunlaşan ekonomisı Mersın Lima-
nı'mn gelişmeMyle ulaşım \e ihracat Mersin'e
kaydı Bu nedenle Antalya bir çeşit bunalıma
gırdi. Hatta tarıma dayalı ekonomi çöktii.
lielki havasından. belki de suyundan Antalya
halkı fazla girişimci değildir. 1950'lerde başla-
yan sanayi yatınınlanna da pek sıcak bakmadı.
I950"lorin sonunda devletin kurduğu iki tane
fabnka ortay a çıktı. Bunlar Sümerbank'ın doku-
nıa fabrikaM. öbürü de Ferrokrom Fabrikası.
Belki o dönemde sanayiye sıcak bakılmama-
sının bugüne olumlu etkileri de oldu. Yani An-
talya bir sanayi kenti olabilirdi.
Antalya'ntn ekonomisinin çöküş döneminde
"Ne >apılabilir" arayışları içine girildı. 1950'li
yıllann sonuna doğru turizmden söz edilmeye
başlanınca da dikkatler özellikle Antalya üzeri-
ne cevrildi.
19601ı yıllann başında Çanakkale'den Antal-
ya'ya kadarolan bölgcnin turizm bölgesi olarak
ilan edilmesi. ikınci 5 yıllık kalkınma planında
turizm altyapılarının devlet tarafından yapılma-
BI. üretken yatırımların ise özel sektöre bırakıl-
nıası yönündeki çalışmalar Antalya'yı turizm
açısından etkiledi.
Daha sonra 1973'te IskandinavyaPlanlama ve
Geliştırme Örgütü'ne Antalya'nın Turizm Mas-
ter Planı yaptırıldı. Bö>lece Antalya'dabirturizm
hareketi başladı. Karayolu yapıldı. askeri hava-
alanı yerine dalıa bü>ük bir havaalanı inşa edil-
mesi karanalıııdı. Antalva-Kas. \e Antalya-Alan-
ya karayolu standardının geliştirilmesi çalışma-
ları yapıldı.
Hepsinden deönemlisı Dünya Bankası destek-
li Giiney Antalya Projesi'nin devreye girmesi ve
altyapılann tamamlanmasıyla Antalya. merkezi
hükümet tarafından desteklenen bir turizm met-
ropolii halinc geldı.
Bu bir gelişme. anıa bu gelişme kendi olum-
sıızluklarını da birlikte getirdi.
M B ^ H Bu olumsuzluklar neler?
ESENGİL - Doğal ve tarihi çevrenin yıpran-
nıası gibı olumsuzluklar. gelişen herbölgede ol-
duğu gibi Antalya'da da yaşanmaya başlandı.
Antjlya halkı buna hazırlıksızdı. Belki bu ka-
daı biiy ünıeyı de beklemiyordu.
m^mm Meden?
ESENGİL-Çünkü Antalya'da turizm hareke-
ti beklenenın ötesınde. çok büyük rakamlara u-
laştı 1950lı yıllardan önce 30 bin civannda olan
kent nüfıısu. otuz y ıllık bir süre ıçinde olağanüs-
tü boyutlarda artarak bir milyona yaklaştı.
^ • • M Bu nüfus artışının getireceği sakınca-
lara karst önlem alındı mı?
ESENGİL-Hayır. hiçbir önlemalınmadı. Bu-
nu hem merkezi yönetim hem de yerel yönetim-
lergöz ardı ettiler. Özellikle 1984 yılında çıka-
rılan 3194 sayılı Imar Yasası'nın denetimden
uzak. bütün yetkileri yerel y önetimlere vermesi.
betonlaşma ve yanlış yapılaşma Antalya'yı etki-
lemeyebaşladı. Ve yapılan çok ciddı hatalarla bu-
günlere geldik.
^ ^ • • B Siz M'A/C meslek odası olarak Antalya
için lıazırlanan inıarplanını mahkeme kararıy-
la iptal ettirdiniz. Kent sintdi plansız. O planın
sakıncaları neydi?
ESENGİL - Bizim sekiz meslek odası olarak
beş ana konuda bu plana itirazımız vardı.
En başta nüfus verileri doğru bilgilere dayan-
dınlmıyordu. Fskimevcutnâzımimarplanı2015
yılında I mılyon 200 bin nüfus olacağı varsay ı-
larakyapılmıştı. Yenı nâzım imarplanı ise 1 mil-
yon 600 bin nüfusa göre hasaplanmıştı. Ancak
çıvredebulunan tarım alanlanyla ilgili plana bir
ıradde ılave edilmiş ve denmiş ki:
"Bu alanlar tanm alanı niteliğini kay betmişse
imara açılabilir." Bu. spekülatif bir hareket. Bu
alanlnrın imara açılmasıyla birlikte Antalya'nın
p-oıeksıyon nüfusu 3.5 milyonu geçiyor. Bizim
ei baştaki itirazımız bu. Antalyadaki bu tarım
aanlan imara açılırsabu. 3.5 mılyonnüfuslukbır
plan anlamınageliyor. Amabu3.5 milyon nüfu-
sıröre yapılan planın öbür verileri 1 milyon600
hıılik bir nüfusa göre. Bir kere verimli tarım
alanlannın imara açılması yanlış.
^ ^ ^ • I H Tarım alaıtlarmı imara açarak üstelik
iıvınları aç mı bırakmak istiyoriar?
ESENGİL- En büyük yanlış bu. İkincisi de
eğer bu tanm alanları imara açılıyorsa altyapı-
nın 1 milyon 600 bin nüfusa göre değil. 3.5 mil-
yon nüfusa göre yapılması gereki>ordu. Bu. son
derece sıkışık ve hatası yüzde 100'ü aşan bir i-
mar planı.
Yine bu tarım alanlannın bulunduğu yerlerde-
ki doğal kaynaklarla ilgili hiçbir çalışma yapıl-
madı. Bazı doğal bölgeler de bu plan içine alın-
dı.
•••IM Bunlar hangileri?
ESENGİL - Örneğin Kundu'daki fıstık çamı
ormanlan. Buraları imarplanı yapılırken hemen
turizm alanı ilan edildi. Ustelik orada tatil köyii
ııışaatları başladı.
de mi?
Yani orman alanının bulunduğu yer-
ESENGİL- Evet. En önemli hatalardan bırisi
de bu nüfus artışıyla birlikte ulaşını planının da
1 milyon 600 binlik plana göre hazırlanmış ol-
ması. I milyon 600 binlik nüfusa göre eskıplan-
RECEP ESENGİL
195i. Bıırsa doğumlıı. llk \c orraoğıvnimini
Sıva.s lcı ycıpn. YiiLsekögıvninıini Aııkara
Devlet \liilwmli\lik Mınıurlık AkaJemi.si 'nde
tamumladı. Kısa bir süre Btırdıır ve Anhilya
Buvındırlık Müdürlüğü'nde {iılıştı. 19X0
ydındun bıı yaıuı da Aıındyada serbesr
mimarlık yapıyor. Mimcır olduktan sonru
Tiiıkiye Mimarlar Odası nııı her
kademesinde v.örev cddt. Şinnliki halde
TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şube
Baskanlıgı görevim yiiriitiiyoı: ÇEKL'L
i'ak/ı 'nııı da Yiiksek Daıuşma Kıınılıı iivesi.
oluşturmak. İptal edilen plan üzerinde birkaç u-
fak değişiklik yapıp bunu meclise sokarak kabul
ettirmek ve bize de geri adım attırmak istiyoriar.
Muhtarlara ve belediyeve giden insanlara. "Biz
hiçbir uygulama yapmıyoruz. Siz Mimarlar Oda-
sı'na gidin, onlar yapsınlar" diyorlar.
Ama şımdi bize karşı yaratmak istedikleri ka-
muoyu baskısının ortasında kaldılar. Bu onlan
çok daha fazla etkiledi.
Size şöyle örnek vereyim. Antalya Imar Pla-
nı'ylailgisiolmayankonjmaamaçlı Kaleiçi Imar
Planı var. Bu. Antalya planından çok farklı. Ora-
da da hiçbir uygulama yapmıyorlar.
Bakın. şu anda yeni inşaata izin vermemeleri
gerekir. Bu planla verilmiş inşaat ruhsatlarının
durdurulması da zorunludur. Onun dışında bir ış-
lem bence yanlıştır.
Şu anda iskân vermiyorlar; elektrik, su bağla-
mıyorlar. Dükkânlara açılış izni vermiyorlar. A-
ma bunları yaparken de Kundu'da fıstık orman-
lanna verilmiş olan inşaat ruhsatını da iptal et-
miyorlar. Bu kadarduyarlılarsa gidip o ruhsatla-
rı da iptal etmeleri gerekir. Oysa o inşaat çok
hızlı biçimde devam edivor.
"1/5000 imar planı iptal edildiğine göre alttaki
planlar da iptal edilmiştir. \en\ bir imar planı ya-
pılması gerekir" denıyor.
Ancak nâzım imarplanı. revizyon imarplanı.
Bundan dolayıbelediyemeclisi birkarar verebi-
lir ve bu planın onayından önceki imar planını o
sınırlar içinde geçici olarak >ürürlüğe sokabilir.
Bundan sonra da yeni nâzım imar planını mah-
keme kararındaki gerekçelere göre baştan hazır-
lar. Bu da kolay. Olaganüstü baskı olmasa. ola-
ğanüstü belediye meclisi toplantısıyla eski imar
planı yürürlüğe girerdi.
Buna Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı
Hasan Subaşı sıcak bakmıyor.
\eden?
da yeni bir anayol. ana arter eklenmemişti. Yani.
aynı yol üzerinde 10 kişilik dolmuşa 30 kişiyı
bindirnıek gibi bir şey... Ya da aynı yol üzerinde
bir dolmuş yerine. üç dolmuş çalıştırmaya ben-
ziyor. Bu da sorun yaratacaktır.
İmara açılması öngörülen geniş tanm alanla-
rı için tamamıyla siyasi kararlaralındı. Yani ora-
larda çok büyük bir nüfus yoğunluğu yaşanmı-
yor. Zaten böyle bir ihtiyaç da yok. Oralarda ya-
şayan birkaç yüz ailenin arazisini imara açıp on-
lardan oy kapmak hesabı var.
Sonuçta. yerel yönetimler oralara bir altyapı
getirecekler. Bu da olaganüstü rakamlardemek.
Şu anda Antalya'nın atık su sistemleri yapılıvor.
Bu da 1995 yılı fiyatlanna göre 371 milyon do-
lar. Bu bir milyon nüfusa göre hesaplanmıştı.
Bunu 3.5 milyon nüfusa göre düşiinün.
3.5 milyon nüfusun Antalya'ya gelme olana-
fı yok. Ama o kadar büyük bir para. Antalya
kentlisine ödettirilecek.
^•••H Peki, bu neden yapılıyor?
ESENGİL - Siyasi kararlar. Oralardan iki-üç
bin oy alabilme hesabı. Özellikle Kırcami böl-
gesi ve çevresinden oy alabilme amacı güdülü-
yor. Çünkü Kırcamili artık tanm yapmak istemi-
yor.
i M l ^ ^ Yani Kırcamili, betonlaşmanm ne bü-
yük rantlar getirdiğinigördü mü?
ESENGİL-Tabii. Evinimüteahhideyadako-
operatife verecek. 10 tane daire alacak. Bugün
tanesini 50 milyon liradan kiraya \erse ayda 500
milyon liraeder. Kırcamili aynen şöylesöylüyor:
"Ben bu dunımda neden topraklâ uğraşayım?
Benim bunu yapnıama engel olamazsınız."
Bizim şubeye muhtarlar bir ziyarettebulundu-
lar. Hoşbirziyaretdeğildi. Yanlannademekbaş-
kanlannı da almışlar. Çevrelerinde basın men-
suplan. bizi tehdit eder biçimde konuştular.
• ^ ^ • M Basın da bunlara alet mi oluyor?
ESENGİL - Antalya'da basın bunlara alet ol-
muyor. ama doğal olarak bu gelişmeyi de haber
yapmak istedıler.
Yani bu insanlar hukuk kararını da
yok mu varsaymak istiyoriar?
ESE NGİL -" Mimarlar kim oluyorda bö> le bir
karar verebiliyoriar? Bu sorumsuzluktur. Bu so-
rumsu/luğa da mahkemeler alet oluyor" dedi ler.
Bu da tabıı baskr getiriyor.
Biz işte bu beş yanlış nedeniyle o davayı aç-
tık. Tabii ki Antalya'nın bir imarplanı olmalı. Es-
ki plandaki bırtak'ım noktalann üzerinde oynan-
mış. değışikliklergetirilmişti. Yeni bir planın ol-
ması şart. Ama yeni nâzım ımar planı yapılma-
sı. yeni yerleri imara açmak demek değildir.
Bizim en önemli isteklcrimizden birisi. mev-
cut planın belediye meclisi kararlarıyla son de-
rece bozuk hale getirilmesi yüzünden bir iyileş-
tiıme planı yapılması. Bozulmuşalanlannartmış
olan yoğLinluklara göre yeni sosyal donatı alan-
lannın. yeşil alanların. ulaşımın baştan düzenlen-
meşı gerekiyor.
Önemli olan. en başta bir iyileştirme yapılma-
sıdır. yeni yerlcrin imara uçılnıaM değıl. Ama
bunun tam tersi yapıldı: yeni yerler imara açıldı.
Ama şu anda 1 milyon 200 bin nüfusa göre olan
eski planda hiçbir iyileştirme yapılmadı.
• • • § • Antalya ju andaplansız. Bu plansızlık-
tan nasıl kurtulaeak?
ESENGİL-Şu anda belediyelerin yaptığıfark-
Iı bir uygulama var. İmar planı iptal edildiğine
göre şu anda bazı uygulamaları belediyeler ya-
pamazlar. Ama Antalya'da belediyeler hiçbir iş-
lem yapmama kararı aldılar. Büy ükşehir Beledi-
ye Başkanı veöbüriiç ilçebelediyesıgizlı birtop-
lantı yaparak ımar dışındaki diğertüm işlemleri
de durdurma kararı aldılar.
mi^^^m Bunlar lıangi ilçe belediyeleri?
ESENGİL - Muratpaşa. Kepez ve K.onyaaltı
belediyeleri. Muratpaşa Belediye Başkanı mi-
mardır. Bu konuları bilmemesine olanak yok.
• ^ • ^ B Peki. amaçları ııedir?
ESENGİL - Amaçlan kamuoyunu yönlendir-
mek ve meslek odaları üzerinde yoğun bir baskı
ESENGİL - Hasan Şubaşı. "Ben 20 yıl önceki
planı mı yürürlüğe sokacağım? AntaKa'yı hiç
kimse 20 yıl öncesine götüremez" di yor. Ama keş-
ke Antalya 20 yıl öncesine gidebilse...
^^m^m Belediye baskanlan sadece rantgöze-
tenplanlaryaptıktan sonra "En kötü plan. plan-
sızlıktan iyidir" de diyebiliyoıiar. Siz buna katı-
lıyor musunuz?
ESENGİL - Aynen Hasan Subaşı'nın dediği
gibi... Ben de belki bugüne kadar onlar gibi "kö-
tü plan, plansızlıktan daha iyidir" diye düşüne-
biliyordum. Ama böyle bir imar planını gördük-
ten sonra artık aynı biçimde düşünmüyorum.
Çünkü bu planın hayata geçirilmesi. önü alına-
mayacak çok ciddi sorunlara yol açacaktır. Üs-
telik bunun gerıye dönüşü de olmayacak. Gali-
ba en kötüsü. kötü plandır. Plansızlık belki bir sü-
re bazı ışleri geciktirir.
Ama o arada bir plan hazırlanır. Yerel yöne-
timlerin en büyük saptırması da "Plan olmazsa
gecekonduolur~yönünde. Ne ilgısi var' Buger-
çekolsaydı imarplanı bulunan yerlerdegecekon-
du olmaması gerekirdi. Önce göz yumuyorlar.
sonra ranta açıyorlar.
^ ^ " ^ * Hasan Subaşı, ikiyıl kadar önce Cum-
huriyet'e verdiği bir demeçte, gecekonduların
bahçeleriyle A ntalya 'yı yesillendirdikleri görü-
şünü savunuyordu. Siz bu görüşe katılıyor mu-
sunuz?
ESENGİL - Kentin yeşillenmesinin gecekon-
duyla ne ilgisi var? imar planını ona göre yapıp
betonlaşmayı önleyecek önlemleri alsalardı ye-
şil. bahçe. konut planlı alanlardaoluşacaktı. Ka-
muya ait araziler de işgal edilemeyecekti. Gece-
konduyu yeşil ya da ev olarak düşünmemek la-
zım. Bu bir sosyal olgu. Masum bir konut ihti-
yacı da değil. Spekülatörlerin ticari kazanç ka-
pısi.
Hele de Antalya'nın dünya kenti olduğu iddi-
asında bulunan bir belediye başkanı bu doğrul-
tudadüşünmemeli.
Öbürkonumuzadönersek... Plansızlığın alter-
natifi ille de kötü plan değildir. Planın tartışıla-
rak kamuoyu tarafından kabul edilmesi lazım.
Büyükşehir Belediye Başkanı. "Ben her şeyi
meslek odalanna sorarak yapanm" iddiasında-
dır. Doğru. gerçekten sorar. Ama sormak. katı-
lımı sağlamak demek değildir ki.
Imar planıyla ilgili en az iki-üç toplantı yapıl-
dı. Bize de sordu. Biz de sayfalarca rapor verdik.
"Şuralan yanlıştır" dedik. Resmen itirazda bu-
lunduk. Ama bu ııyanlanmızın hiçbirı dikkate
alınmadı.
O zaman demek ki sormakla hiçbir şey çözül-
müyor.
Peki halkın bu konıılarda katılımı var
mı?
ESENGİL - Halkın o plandan yarar sağlaya-
cak kesimi mi. yoksa öbür kesımi mi? Çünkü
halk bu gibi konularda pek duyarlı değil. Orada
çıkarı bulunan. arsası. tarla.sı olanlar o konuya il-
gi duy uyorlar.
Ancak bizim meslek odalan gibi ya da o ko-
nuda çalışan sivıl toplum kuruluşları duyarlı.
Başkaları değil...
• M M Siz bir mimarsınız- İsiniz de biıtayap-
mak. Engellediğiniz planla mimurlarm ı'j yap-
ma olanakları kısıtlanıyor. Meslek odası olarak
bu durum sizi zora sokmuyor mu?
ESENGİL-Bizim mimar olarak görevimizel-
bette bina yapmak. Bana göre her yere bina ya-
pılır. Ormana da bina yapılır. ama ormanın ken-
di gereksinimi olan. örneğin ormanı korumak
için gerekli bina yapılır. Ancak biz kamu yaran-
nısavunan bir meslek kuruluşuyuz. Mimarlık da
temel felsefe olarak insana yaşam çevresi sunar.
ICentın yaşamasmı yok edecek yapılaşma. bu ne-
denle hem kamu y ararına hem de mimarlığın ge-
nel amacına aykındır. Biz de planı zaten bu ne-
denle dava ettik...
Ama üzerimize çok yoğun bir baskı geldi. Mi-
marlardan değil, müteahhitlerden...
Sizi hainlikle de suçladılar, öyle değil
ESENGİL-Ama bizi hainlikle suçlayanlarda
meslektaşlanmız değil. belediyeciler oldu. An-
talya kent merkezinde yaşay an 400 kadar mima-
rın sadece 10-15'ınden tepkı aldık. Onlann dı-
şındaki mimarlardan ciddı bir tepki almadık.
O 10-15 mimar size neden tepki gös-
ESENGİL-Özel işleri nedeniyle... Ellerinde-
ki işler yanm kaldı. Şu anda bekliyorlar, parala-
rını alamıyorlar. Bütün bunlar yüzünden deöde-
melerinı yapamıyorlar. Rahatsızlar. Tepki göste-
rtyorlar. Bize asıl tepki gösterenler tarım alanla-
nnın imara açılmasından yararlanacak olan o ta-..
nm alanlannın sahipleri. Bu da yerel yönetimlç*j
nn onlan yanlış bilgilendirmelerinden kaynak-
lanıyor. Onlar bizi kent suçlusu gibi görüyorlar.
Sizce insanlarımız cevre ve kültür mi-
rasını koruma duyarsızlığından nasıl kurtula-
bilirler?
ESENGİL - Bu çok ciddi bir bilinç. Bizde
1970'li yıllann başına kadar sanayileşme ve eko-
nomik büyüme çok daha önemli görüldü. Bizler
de buna göre eğitildik. Çevre koruma bilinci
1970'li yıllar sırası ve sonrasında başlayarak ge-
lişti.Yeni kuşakta çevre bilinci bizdekinden çok
daha farklı. Bence bu. zaman içinde gelişecektir.
Ama bu toprak rantları böylesineyük-
seldikçe bu sorun sizce nasıl aşılabilir?
ESENGİL - Rantlann yükselmediğini de gö-
rüyoruz. Şu anda Antalya'da konuttan dolayı çok
yüksek rantlar elde edılemeyeceği yakında gö-
riilecek.
mm^^ Bu nasıl olacak?
ESENGİL - Antalya'da o kadar çok fazla sa-
yıda konut üretildi ki arz. talebin üzenne çıktı.
İşlergeriyedöndü. Herkesyanlış hesaplıyor. An-
talya nüfusunun çok yükseleceğini sanıyorlar.
Oysa bu böyle olmayacak. Antalya'daki yatak
sayısı ve ihtiyacı belli. Bu artmayacak. Turizm-
de çalışacak personelin Antalya'ya gelişinde de
düşme olacaktır.
Doğal olarak inşaat sektöründe çalışan çok
yüksek bir nüfus var. Bu da geriye doğru döne-
cektir. GAP'ın devreye girmesi nedeniyle Do-
ğu'dan. Güneydoğu'dan gelen insan sayısında
düşme olacaktır. Sanıyorum yakın bir gelecekte
Antalya'nın nüfus artış oranı hızla geriye döne-
cektir. Çok merak ediyorum. önümüzdeki 30 yıl
içinde bu yeni yapılan binlerce konutta kimler
oturacak? Şöyle düşünün. 1.5 milyon insana gö-
re imarplanı yapıyorsunuz. Daha sonra bunu 3.5
milyon insana çıkarıyorsunuz. Bir de Antalya
Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olmayan \'ar-
sak. Çalkaya. Yeniköy gibi belediyeler var. Bu-
ralarda da olaganüstü bir inşaat yoğunluğu y aşa-
nıyor. Belediyeve böyle parçacı planlardan do-
layı altyapı yükü gelecek.
•İ^^Bi Büyükşehir Belediyesi neden bunlara
gözyumuyor?
ESENGİL - Spekülatif baskıdan dolayı göz
yummak zorunda kalıyor. Bunda merkezi hükü-
metin de katkısı \ ar. Ama yerel yönetimler şu ha-
tayı da yapıyorlanHızlı nüfus artışından yakını-
yorlar. ama olmadık yerleri imara açıyorlar. Bu-
ralara yenı nüfusun gelmesinin de önünü
alamıyorlar.
SÜRMENE SULH HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo: IW3 213 Karar No: 1998 125
Dı\acıhrHjluKe]e>\eNacı Kele> vekıllen A\ Sefer Atıla Başıımar laratımlan. davalılar Mahi Keleş\earkadaşlan alevhıneaçılan taksmı ızale\ı sııvuu da\asmda \enlen kjrar gereğınce; Da\ada tarafolan bırkısım da-
vjıhr. ü.ssıun kıa Şddıye Tiırelı lUenv'). Nazım oğlu. Mural Genç. Nazım oğlu Bayram Genı;. Nazım oğlu Vevsel üeiK. Nazım oğlu Remzı Gem;. ÜMiıan kızı Safıye (ienv. üsnıjıı oğlu Okta> Genı,. Abbas kızı Melek Genç.
\xm kızı Vbalut Gem; llpekçıl. Osman oğlu Celal Genç. OMnan oğlu üsman Genç. Osman kızı Saduman Emın. Yusuf kızı Fatma Oklav iGençl. Fazıl oğlu Kemal Genç. Hosan kı/ı Rabıve Genç (Sahın). Fazıl kızı Saime
Eî;n(Gen>l. HaMn kızı Hjnım üenç | \YA\$\. Ha^an kızı Naıme Kerme (Gern;). Hasan kızı Behıce Temız (Gençl. Fazıl kızı Muradıve Bulul (Gem,). Ila^an oğlu Frdoğan Genç. Mulı kızı Fatma Genç. Fazıl oğlu Teınel Genı;.
F.zı üğluAhmetGenç. Fazıl kızı Emine Yıldız. Mehmet kızı HashatunGenç iGençtürk». Mehmel kızı Bakıve Genç. Mehmel kızı Aİvfer Özkan ıGenç). Nızaııı kızı Sebahat Genç. Memij kızı Senıha Bekıroğlu. Arıf oğlu Mu-
zal'tr Bekıroğlu.Osman oğlu Hüseyın Keleş. Alı Osman kızı Me\\eş Sürmen. Halıt kızı Ayşe Fırkan. Burhan Inal. Halıı kızı Senei İnal. Ha>an kızı Ze\nep DündarıKeleş). Hasan kızı Dokuz ^'ılmaztürk (Keleşl. Kemal oğ-
luTtran Angın. Hasan oğlu Cemal Keles. Kemal oğlu Hasan kele>. Hasan kızı Muğber Samangül ı Keleşj'e vargılama sırasında durusnıa günü ıle bırlıkıe dava dılekçesı gazele \oluvla ılanen teblığ edılmıs olup. yapılan tüm
ar.iTalararagmenadı geçendavalılanntebligata >araraçık adreslerı tespıi edılemedığmden mahkememızınO8.06. W% tarıh 1993 213 esas. I*W8 125 karar sa>ıh ılamında °da\a k'onusu Sünnene ılçesı.Zeyıınlı kö\ü. Yalı Ma-
h.lc^ı meitüindekaın 1818 m2 miktarındakı tarla \asfında 251 parsel. 47 m2 larla \asfında 304 parsel. 606 m2 miklannda fındıklık. ça\lık. larla mtelığınde olup u/ermde Nacı Genç'e aıl e\ bulunan 306parsel. 14936 m2 mık-
taınJa tarla. fındıklık. çalılık nıteliğinde olup üzerınde bir kısım da\alılara aıt bulunan 310 parsel sayıh taşınmazların da\ada tarafsayıları \e laratlarm pa\ oranları gozonünde bulundurularak bılırkiiji raporunagöre de ı\az ıla-
v»ı-uretnledahiı aşnen taksımlen ınümkün görülmedığmden her bınnın ayrı ayrı üzerinde bulunan muhtesat \e takyıdaıları ıle bırlıkıe llK'nın hükümien gereğınce açık aniınııa >olu\la. satiş suretı\le ortaklığın gıderılm*-
•.neNarar\eritaı>olup>ukandaadlan yazılı da\alılaramahkememız karar özelı gazelede ılanınm gerekli görüldüğündendolayı ı>bu ılaııın gazete ılanlarıhınden ıtıbareıı 15 gün >onra adı geçen davalılara teblığ edılmış sayı-
laraçı \e müıeakro 8 gün sonra da da\alılar yönünden hükmün kesınlesecegı leblığ yenne kaım olmak üzere ilan olunur Basın: 35893
MANAVGAT 2. ASLİY E HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosva No: 1991 262 -_E 1992 332- K
Davacılar Celal Arslan vearkadaslan \ekılı Av Atıye Clkü tarafından davalılar I- İbrahim Ethem Enen.
2- Habıbe Bılgın. 3- Se\ket Kûçükkural 4- Kaşıt'Bılgıç. 5- Sım Ozbıleıı. 6- Münıp Peker. 7-Leman Gür\es.
8- Galıp Peker. 9- Saım TavkurlTavfurl 10- Bahtıser Erdoğan alevhme açılan tapu ıptalı lescıl da\asının >a-
pılan açık duruşmalan sonunda Manasgal 2. Aslıhe Hukuk Hâkımlığı'nın 1991 262 E. 1942 332 K. savılı
1.10 1992tanhlı kararı ıle da\anın kabulüne karar \enlmı^ olup karar 24 1943 larıhınde kesınleşmıstır. Söz
konusu kararın gerekçe bölümünde ıplale konu te>kıl eden 9.2 1951 tarıh cılı no: 26. sa\ta no. 67. sira no: 25
nolu lapu kaydı ıle da\alılar adına yapılan hatalı ıntıkal ışlemının tptalı belırtıldığı halde karann hüküm bö-
lümünde maddı yazım hatası sonucu ıptale konu teşkıl eden tapunun sıra numaıasının 24 olarak >azılmis ol-
ması sebebı>leda\acılar \ekıh HLMK'nın459. maddesı gereğınce maddı hatanındûzeltılmesinı ıstemı^ol-
makla hüküm kısmındakı 24 sıra nosunun 25 olarak düzeltıleceğı.buhususun usul hükümien u\arıncadava-
lılara teblığı \enne geçmek üzere ilan edilmesi gerektığınden ı^bu düzeltım ı^lemıne da\alıların ılanen teb-
liğı tanhınden ıtıbaren 10 gün içinde gerekli ıtirazlannı şapnıalarına. aksı halde düzeltım ışlemının >apılaca-
ğı teblığı yerine kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur. 23 ".1998 Basın. 35914