19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 1998 PAZ HABERLER Demirel, Aktuna'yı kabul etti I İstanbul Haber Senisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkân Yardımcısı Yıldınm Aktuna'yı kabul ederek bır süre görüştü. Demirel'in Etiler'deki evinde gerçekleşen \e yaklaşık l saat süren ziyaretın ardından basın mensuplannın, "•Göriişme gündemınde ne vardı?" şeklındeki sorusuna Aktuna, '"Hem çok şey var hem de hiçbir şey yok" karşılığını verdi. DYP'Iİ Yılmazyıldtz evlendi • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-DYPBa!ıkesir MilletvekilıÜyas Yılmazyıldız, dün akşam MHP Erzurum Milletvekili Ismail Köse"nin danışmanı Nigar Sakarya ile ev lendi. Törene, Yılmazyıldız'ın nikâh şahidi olacağı duyurulan DYP Genel Başkanı Tansu Çıller katılmadı. Yılmazyıldız ile Sakarya'nın nikâhlanm Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek kıyarken. nikâh şahitlen DYP'nin ağır toplanndan Necmettin Cevheri ve Nahit Menteşe oldu. Mercedes kaçakçılarına dava • ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, çeşitli tarıhlerde sahte fatura ile yurda kaçak Mercedes sokarak "sahte evrak tanzimi ile toplu gümrük kaçakçılıgı yaptıklarT gerekçesıy le. Altınışık Otomotn "in sahıbı Ali Altınışık'ın da aralarında bulunduğu 5'i tutuklu toplam 39 sanık hakkında 8'eryıldan I2'şer yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle dava actı. Bu arada, sanık Ali Altınışık ve ortaklan, geçen günlerde Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde yaşanan olaylar dolayısıyla Eskişehir Kapalı Cezaevı'ne gönderilmışlerdi. Kömüp işçilerinin eylemi sona erdi • SOMA(AA)- Manısa'nın Soma ilçesi Eynez bölgesinde. 15 yıldır faaliyetıni sürdüren özel sektöre ait Hüstaş AŞ'nin. kömürrezervlerinin azaldığı gerekçesıyle işten çıkardığı 750 ışçinin başlattığı "ışyerini terk etmemeeylemine", tazminatlannın 100'er milyon lıralık bölümünün dağıtılması üzerine son verildi. Işveren vekilı ve tşletme Müdürii Ali Akarsu. son ihaleyi kazanan Süzer Holding ile Hüstaş AŞ yönetıcılerinin uzun süren görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlandığını anımsatarak, "Belki çıkardığımız 750 işçiyi yeniden işe alacağaz" dedı. Metroya bomba • İstanbul Haber Servisi - Aksaray 'dan saat 20.30'da Yenibosna yönüne hareket eden hafif metroda yolcu olarak bulunan, ismi açıklanmayan sivil bir polis memuru. Kartaltepe Istasyonu'nu geçtikten bir süre sonra şüpheli bir çantayı kontrol etmek amacıyla actı. Çantanın içinde bomba bulunduğunu gören polis memuru, imdat frenini çekerek hareket halindeki metroyu durdurdu. Kapılann açılıp yolculann tahliye edilmesinin ardından uzman polis ekıpleri. çantanın içinde bulunan, zaman ayarlı, parça tesirlı. boru tipi bombayı etkisız hale getirdi. Asker kaçaklapı • ANKARA (AA) - Mardin'in Savur ilçesine bağlı 4 köyden yurtdışında oiduklan tespit edilen 1061 asker kaçağı, vatani görevlerini yerine getirmeleri için Türkiye'ye çağnldı. Bu kişiler 3 ay içinde başvuruda bulunmazlarsa. 403 Sayılı Kanun'a aykın davranmaktan Türk vatandaşlığını kaybedecekler. Başbakan Mesut Yılmaz, TBMM'nin seçim karanna karşın başlayan tartışmalara katılarak görüşünü açıkladı 6 CHP isterse seçim erlelenir'• Başbakan Mesut Yılmaz, CHP'rıin seçimlerin ertelenmesine ilişkin bir öneri getirmesi halinde bu öneriyi değerlendirme ve görüşmeye hazır olduklannı söyledi. NANAP lideri YıJmaz'ın "Yılbaşından sonrasını göremiyorum" sözleri dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cin- doruk'tan sonra Başbakan Mesut Yü- mazda seçimlerin ertelenebileceğı me- sajı verdi. "CHP seçimlerin ertelenıne- siiçin bir talepte bulunursa bunu değer- lendirmeye, göriişmeye hazınz" diyen Yılmaz'ın, "'Yılbaşından sonrasını gö- renıhorum" değerlendırmesi ise dikkat çekti". Yılmaz, "FP-DYP" ve U ANAP- DSP" şeklindeki bloklaşmanın seçim sonrası koalisyon tablosunu da göster- dığini vurguladı. Başbakan Yılmaz, tatilıni sürdürdü- ğü Bodrum'da Türkiye gazetesine yap- tığı açıklamada özetle şu görüşleri bil- dirdi: İttifak: DYP ve FP yeniden ittifak arayışındadır. Öbür partilerin seçimde şansı olmadığı için onlar sığınacak yer anyor. Bu ittifak arayışı Türkiye'ye ya- rar saglayacaktır. Bence DYP çok stra- tejik hata yaptı. Böyle bir ittifak arayı- şına yönelmekle seçim sonrası niyetle- ri hakkında çok net mesaj verdıler. Tek parti iktidan zor görünüyor. Bu durumda seçmenler, oylannı kullanır- ken, seçim sonrası iktidar kompozis- yonuna da yön verecekler. Seçim son- rası iktidaralternatifi de ikidir. Bunlar- dan ilki ikincı REFAHYOL iktıdandır. lkıncisi ise ikinci ANAP-DSP koalis- yonudur. Seçim tarihi tartışması: tktidar ve muhalefet partılennın birçoğu hatta si- yasi partılerin ve vatandaslann büyük çoğunluğu erken seçime gönüllü destek vermedi. Seçim karannın alınmasının sebebi CHP'dir. CHP'nin desteğini al- mak için nisan ayında erken seçim ka- ran almak zorunda kaldık. Burada biz- den yana. hükümetten yana. ANAP'tan yana bir tarih değişikliği gelemez. A- ma CHP'den gefirse biz bunu gündeme alınz, görüşmeye hazınz. CHP'nin tav - n değişmedikçe seçim tarihi degişmez. Laiklik kuru bir kavram: Yapılacak en büyük hata irtica ile mücadelenin sanki dine karşı, dindar vatandaşlara karşı bir mücadele gıbi algılanmasına sebep olmaktır. O sebeple ben askerlerin irtica ile mücadele yasalan tanımına bile karşı çıktım. Bunlara, tersine "İslamiyeti Ko- ruma Yasalan" demek lazım. Devletin yapması gereken, Islamiyeti ıstismarcı- İann elinden kurtarmaktır. Yoksa dev- letin görevini vatandaşın gözünde bile ne anlama geldiği belli olmayan bir ku- ru kavramı, yani laikliği koruması ola- rak algılamak bence doğru değil. Ben bunlan askere de söyledim Bi? mese- leye asker gözüyle bakamamışiz. Bız siyasetçiyiz. Evet din istismanyla mü- cadele edilmeli. Hukukkurallan vede- mokrasiye uygun yapılmaiı. Laiklik uğ- runa demokrasiden fedakârlık yapama- yız. İkisini de beraberkoruyacağız. Bu da çok zordur. Incelik isteyen bir şey- dir. Sabır gerekir. Bunu askerlere de söyledim. MHP - DYP ittifakı: Anketler. MHP'nin ciddi bir güç merkezi haline geldiğini gösteriyor. Sayın Bahçeli'nin MHP'ye getirdiği bu anlayışla DYP ile ittıfaka gideceğine ıhtımal vermiyo- rum. Anketlere göre, MHP, DYP'nin önünde. Kendisiyle eşit durumda hatta kendısınden geride olan bir partinin amblemi altında seçime girmeyi MHP'nin kabul edeceğine ihtima! ve miyorum. Çiller'in kurmaya çalıştı ittifak kirlı bir ittifaktır. Geçmişi kir ilkesiz veTürkiye'yi yeniden kaosası rükleyebilecek bir ittifaktır. Çiller hakkuıdaki soruşturmaiaı Mesele artık siyası iddia düzeyinde dt ğildir. Devlet kurumlannın 6 ay süre geniş ıncelemeleri sonucunda 9 ayn su unsuru tespit edıldi. Artık mesele Meclis komisyonlaı gibi siyasilerden oluşan organlann elin den çıkmış, doğrudan yargıya intika etmiştir. Şimdi ya Meclis komisyonla n aracılığıy la. ya da suç duyurulan se bebiyle dokunulmazlığın kaldınlrrras yoluyla mesele Anayasa Mahkeme si'ne intikal ettirilebilir. Yani bu iki yol dan birisi önümüzdeki dönemde mut laka gerçekJeşecektir. Demirele cağrı L A w Agar ın ıuıe gHmeyin' İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşka- nı Süleyman DemireTin. Susurluk'un sim- gelerinden bin haline gelen DYP Elazıg mılietvekıli Mehmet Ağar'ın oğlunun dü- ğününde nikâh şahidi olmayı kabul etme- sine yönelik tepkıler devam ediyor. Aydınlıklçın YurttaşGirişimi'ninSöz- cüsü, Avukat Yüksel Selek. dün Cumhur- başkanı Demirel'e bir faks mesajı gönde- rerek. kendılennı arayan yurttaşlann ko- nuylaılgıli kaygılannıdilegetırdi. Selek, Demirel in düğıin davetinı kabul ettiği ha- berinin duyulmasından itıbaren Yurttaş Girişimı'nın telefonlannın susmadığını belırterek, arayanlann çileden çıkmış ve isvan dolu olduğunu vurguladı. Mesajına "Bizler, çetelerden arındırılmış, çağdaş, demokratik, şeffaf bir hukuk devleti tale- bimizi size ve tüm vetkililere duyurmak, çete üyelerinin ve onlara görev verenlerin > argılanması konusundaki karartılığımızı göstermek için elimizden geieni yapük" sözleriyle başlayan Seleic, kirli iş ve ittş-' kilenn dev let sırn şemsiyesi altında giz- lenmesı. adı cinayetlere, uyuşturucu tra- fiğine kanşmış kişilerin suçlolarsa ceza- landınlmalan, suçsuzlarsa aklanmaları yoluna gıdılmemesinin toplumdaki adalet duygusunu rencide ettiğini ifade etti. Selek, Ağar'ın devleti temsil eden Cumhurbaşkanı'nı şahitgöstererekyargı- landığı tek yer olan toplum vicdanındakı mahkûmiyet karannı da kaldırmak is- tediğinı vurguladı. Aftanımının iyiyapılmasını isteyen CHP 'li gençler kısmi affa karşı çıktı 'Düşüneeyeözgürlük'imzakampanyası İstanbul HaberServisi-CHP İstanbul il- çelerı gençlık kollan, kısmi af yerine dü- şünce suçlulannı da kapsayan genel affm jcjjçanlrnası jjerektiğini belirterek, ancak afla birlikte Türkiye'nin hukuk vedemok- rasi sistemınde de köklü değişiklikler ya- pılmasını istedi. CHP İstanbul ll Örgütü'nün Beykoz, Gaziosmanpaşa. Kartal, Üsküdar. Bahçe- lievler, Kadıköy, Bakırköy, Adalar, Pen- dik, Esenler ve Fatih gençlik kollanna üye bir grup, dün Sıraselviler'deki CHP İstan- bul il binası önünde toplandılar. Grupadı- na açıklama yapan Gaziosmanpaşa Genç- lik Kolu Başkanı Murat Kıuç, önce genel aftanımının iyi yapılması gerektigini be- lirterek "GeneJ affin çıkmasıvla bagımsız yargı mercilerince yargılandıktan sonra belli bir cezava mahkûm edilmiş kişilerin bu cezalan affedilmekle beraber bu ceza- ya bağlı olan nıahkûmiyetin tüm neticele- ri de ortadan kalkar" dedı. Bu tanımdan hareketle genel af yasası çıkanlırken adli ve siyasi suçlu aynmı yapılmasına karşı ol- duklannı anlatan Kılıç. "Çünküaf tama- mıyla hukuki birdurunıdur. Hukukacısın- dan ise iyi kanun ihiali ya da kötü kanun ihialidiyebir husussöz konusuolamaz" dı- ye konuştu. Murat Kılıç, genel af konusun- da adli-siyasi suçlu aynmı yapanlann se- çim döneminde oylannı yükseltmeyi he- deflediklerini savunarak. DSP'yi affı gün- deme getirmekle eleştirdi. * ! " Kılıç, "düşünce suçu" dıye bir kavramı kabul etmedikJerinı vurgulayarak "Bura- da işjenilen bir suç varsa bu suç düs.ünen, yazan, çizen aydınlanmızın olmayıp dü- şünceyi hâlâ suç sayan ve bunu teröıie mü- cadele suçu kapsamında düzenleyen dev- lete aittir. Af edilecek biri varsa bu da dev- lettir" dedı. Kılıç'ın konuşmasının afdın- dan bır süre "Kısmi affa hayır. düşünceye özgürlük" sloganı atan CHP'lı gençler, da- ha sonra CHP tl Binası'nda "Kısmi afîa hayır. düşünceye özgürlük imza kampan- yasrnı başlattılar. Kılıç, toplanan imzalann TBMM Baş- kanlığf na göndereceklerinı belirtti. CHP'li Keskin'den Eskişehir'deki projeye eleştiri ihalesi ıısıılsüz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekrete- ri Adnan Keskin. Toplu Ko- nut tdaresi'nin Tepe lnşaat Sa- nayi AŞ've verdiği Eskişehir Altyapıh Kentsel Arsa Üreti- mi projesinde usulsüzlükler bulunduğunu iddia etti. Keskin'ın verdıfi bilgiye göre TOK.İ'nin Eskişehir'de bulunan 380 bin 369 metre- karelik arsasının 103 bin met- rekarelık bölümü. 55. hükü- rnetin göreve başlamasının ar- dından Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclısi karanyla ko- nut kullanım alanından çıka- nlarak ticaret amaçlı hale ge- tirildi. Belediye Meclisi'nın 4 Aralık 1997 tarihli karanyla imar durumu ikinci kez değiş- tinlen arsa. merkezi iş alanı- naçevrildi. Imardeğişikliğiy- le birlikte arsa büyüklüğü 253 bin metrekareye, ınşaat alanı da 10 bin 300 metreden 126 bin 500 metreye yükseltildi. I996'da 191 milyar lira, ]997'de 5 milyon dolardeğer biçilen arsaya ihaleye çıkılma- dan önce yeni değertespiti ya- pılmadı. Keskin'in, TOKİ'nin ihale çalışmalannı birlikte yürüttü- ğünü ileri sürdüğü Tepe lnşa- at. 13 Ocak 1998 tarihinde TOKİ Projeler ve Araştırma- lar Dairesi Başkanı Levent Akçay'a faksla Eskişehir Por- suk Çayı çevresi planlaması- na ilişkin bir rapor sundu. Ak- çay'ın önerisı üzerine, Tepe Grubu elemanlan ile TOKİ elemanlannın Nisan 1998'de DTP Genel Başkanı Hüsa- mettinCindoruk'un da bulun- duğu bir toplantıda arsa ile il- gili bnfıng verdikleri ileri sü- rüldü. İhaleye 18 Nisan 1998 tarihinde Tepe Inşaat'ın TO- Kl'ye gönderdiği faksta adı geçen firmalar çağnldı. Arsaya ilişkin 16 Haziran 1998'de yapılan ihaleyi Tepe İnşaat'ın aldığını anımsatan Keskin, "İhale yapılmadan 5 günönceCHPmillet>ekili Yu- suf Öztop, ihalenin Tepe tara- fından ahnacağını saptamış- tu-" dedi. Keskin, TOKİ Proje ve Uy- gulama Dairesi Başkanı Na- mıkSinanoğlu'nun. ANAP'lı Devlet Bakanı Riiştü Kazun Yücelen'in kayınbiraderi; TO- Kİ Krediler Dairesi Başkanı TurgutOzbej'in, Devlet Ba- kanı Refaiddin Şahin'ın eniş- tesi; Projeler ve Araştırmalar Dairesi Başkanı Levent Ak- çay'ın da Sahin'in yeğeni ol- duğunu bildirdı. Başkanlar martta gbrevi bırakacak Yerel seçimlerde süre aşımı tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel ve yerel seçimlerin birleşti- rilerek 18 Nisan 1999'dayapjlması- nın kararlaştırılması nedeniyle ana- yasada 5 yıl olarak düzenlenen gö- rev sürelerini aşacak olan belediye başkanlannm, 27 Mart 1999'da isti- fa etmeleri gerektjği bildirildi. Yerel seçimlerin 18 Nisan 1999'da yapılmasma karar verilmesi nede- niyle belediye başkanlannın 5 yıllık görev sürelerini aşacak olmalan, ye- ni bir hukuki tartışma başlattı. Ana- yasanm 127. maddesinin 3. ftkrası. milletvekili genel veya ara seçimin- den önceki ya da sonraki biryıl için- de yapüması gereken roahalli idare «çimlerinin genel seçimlerle birîeş- tirilerek yapılmasını hükme bağlı- yor. Ancak anayasanın 127. madde- sinin 3. fıkrası "Mahalli idarelerin seçimleri.67. maddedcki esaslara gö- rebeş ydda biryapıhr" hükmünü ön- görüyor. Son y erel seçimler 27 Mart 1994'de yapıldığı için belediye baş- kanlannın 5 yıliık görev süreleri 27 Mart 1999'da doluyor. Eski Anayasa Mahkemesi Başka- nı, ADD Genel Başkanı Yekta Gün- gör Ozden. befediye başkanlannın görev sürelerini dolduracaklan için görevlerinden aynlmalan gerektigi- ni belirterek "Devlette devamlılık il- kesi gereğince beiediye başkanhklan seçime kadar geçecek sürede veküler taraftnrian yönetilecek" dedi. Secimin ertelenmesi Cindoruk'un önerisi tartışma yarattı • DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk erken seçimlerin ertelenmesini isterken DYP bu isteğin yasal olarak gerçekleşemeyeceğini savoınuyor. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven, anayasaya göre seçimlerin ancak savaş çıkarsa ertelenebileceğini ileri sürüyor. ANKARA(ANKA)- DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk'un erken genel se- çimlenn ertelenmesi ve yerel seçimlerden son- ' ra yapılmasına ilişkin önerisı. yeni bir anaya- sa tartışmasına yol açtı. Anayasada seçimle- rin ertelenmesine iliş- kin tek hüküm 78'inci maddede yer alıyor. "TBMM seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimler" başlıklı maddede, "Savaş sebe- biyle yeni seçimlerin ya- pdmasına imkân görül- mezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimle- rin bir y ıl geriye bırakıl- masına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalknıamışsa, erteleme kararında usule göre bu işlem tek- rarianabilir" denilıyor. Anayasada bunun dı- şında seçimlerin erte- lenmesine ilişkin başka bir düzenleme yer al- mıyor. D\'P Grup Başkan- vekili Turhan Güven. anayasanın 78'inci maddesindeki bu hük- me göre seçimlenn er- telenmesınin mümkün olmadığını savundu. Güven. anayasada bunun dışında bır hü- küm olmadığını belir- terek "Meclis seçim ka- ran aldıktan sonra bu- nu yeni bir kararia erte- leyemez. Bunun tek is- tisnası savaş çıkması. Savaş halinde de seçim- lerin ertelenmesi Meclis karanna bağlı. Ama Meclis yeni bir kararia seçimi 18 Nisan'dan da- ha öne alabilir. Böyle bir durumda da bir başka anayasa hükmü gere- ğince yine yerel seçim- lerle genel seçimlerin birlikte yapılması gere- kir" dedi. DYP Amasya Millet- vekili Ahmet İyimaya ise anayasanın erken seçımın ertelenmesine engel olmadığını söy- ledi. İyimaya, "Şekli ba- kımdan mümkündür. Ama parlamento şek- len böy le bir yetkiye sa- hip olsa da karann geri aiınnıası anayasanın ruhuna ay kındır. Çün- kü pariamento seçim kararı almış ve kendini feshetmiştir" görüşünü sav undu. m • • " » Eski Adalet Bakanı ANAP Gümüşhane Milletvekili Oltan Sun- gurlu ise anayasanın 78'inci maddesinin 5 yılda bır yapılacak seçi- mın geriye bırakılması- nı düzenlediğini savun- du. Sungurlu, erken se- çim karannın Meclis'in alacağı yeni bir kararia kaldınlıp seçimin erte- lenebileceğini belirtti. Sungurlu. erken seçim ertelenirse yerel seçim- lerin ertelenmeyeceği- ni ifade ederek "Erken seçim karannın kaldı- nlmasL. seçimlerin nor- mal döneminde yani 2000 yılında yapüacağı anlamına gelir. Martta yerel seçimler yapılır, gerekirse bu seçimler- den sonra Meclis yeni- den erken seçim karan alabiür" diye konuştu. FP'nin anayasa hu- kukçusu Mustafa Ka- malak da anayasanın erken genel seçimlerin ertelenmesine engel ol- madığını söyledi. Anayasanın 78'inci maddesinin seçimlerin normal dönemi olan 5 yıldan sonraki bir erte- lemenin koşullannı be- lırlediğini anlatan Ka- malak. Meclis'in alaca- ğı yeni bir kararia erken seçimleri erteleyebile- ceği gibi seçim tarihini öne de alabileceğini savundu. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Batzac, çok kahve içen yazar- lararasındaydı. Ünlü Fransızyaza- rın elinden kahve fincanının düş- mediği anlatılır. Balzac, 51 yaşın- da ölüm döşeğinde kıvranırken şunlan söyler: "Ölümüme yegâne sebep olan, ellibin fincan kahvedir." Balzac'ın gerçekten kahveden ölüp ölme- diği bilinmez. Muhtemelen bir abartma. Ama onun bir kahve tir- yakisı olduğu da gerçek. Elimde Taha Toros'un, lletişim Yayınla- rı'ndan çıkan "Kahvenin öyküsü" kitabı duruyor. Türkıye'de kahve yetiştirilmedi- ği halde, dünyanın birçok yerinde "Türk kahvesi" adı verilir kahveye. Bundan 23 yıl önce Arnavurluk'ta bir dağ başında, kahve istemiş- tim, garson "Haa! Türk kahvesi" dediğinde hem şaşırmış hem de merak etmiştim. Neden Türk kahvesi? Kahve ilk kez Habeşistan'da bulunuyor. Balzac Kahveden mi Oldü? Ancak Habeş kahvesi yerine, Ye- men kahvesi ünlü. Çünkü kahve- nin güzelinin o dönemde Ye- men'de yetiştiği söylenir. "Kahve Yemen'den gelir..." eski bir türkü. Osmanlı Imparatorluğu'nun bu bölgelerde egemen olduğu dö- nemde kahve dünyaya yaygınia- şır. Rivayete göre kahveyi ilk keşfe- den Şazili adındaki bir Arap şey- hi. Kahveye bir dönem bu neden- le Şazili denir. Keçi ve deve sürü- lerinin çobanları; rivayete göre güttükleri hayvanların garip bir ağacın meyvelerini yedikten son- ra, fazla canlılık gösterdiklerini, hatta keçilerin mehtapta rakset- tiklerini görmüşler. Durumu dervişlerine anlatmış- lar. Ünlü bir derviş olan Şazili gös- terilen ağacın meyvelerini kayna- tarak suyunu içmiş. Kendisi de aynı canlılığı duymuş ve kahvenin meziyetlerini böylece keşfetmiş. Kahveyi dünyaya ve Avrupa'ya yayan ise Türkler. Kahvenin Avru- pa'ya girişi ise renkli öykülerle do- lu. Kahvenin Avrupa'da tanınma- sı 17. yüzyıl. Türk elçileri ve Türk savaşçılan yanlarında getirdikleri kahveyi Avrupalılara tanıtırlar. Kahvenin her şehre girişınde fark- lı bir neden olduğu söylenir. Örne- ğin Londra'ya ilaç olarak girerken, Paris'e moda, Viyana'ya harp ga- nimeti şeklinde girer. Türk elçisi Süleyman Ağa'nın Paris'e Osmanlı Padişahı'nın mektubunu götürmesi ve orada kahveyi tanıtması, uzun bir öykü. Çok büyük ihtişamla 1669 yılında Paris'e gelen Süleyman Ağa'nın tanıttığı kahveyi ilk tadanlardan bi- risi de ünlü komedi yazarı Moliere olur. Her yeni şey gibi kahvenin de kendisini kabul ettirmesi zaman alır. Daha da önemlisi, kahve, her yerde dinsel gericiliğin ve din adamlarının engelleriyle karşılaşır. 17. yüzyılda Fransa'nın Marsilya kentine gelen kahve, bir türlü hu- zurlu bir ortam bulamaz. Bir taraf- tan din adamları, öte yandan tıp adamları, kahveyi kötüleyen bir kampanya geliştirirler. Kahvenin zararlı olduğunu ilan ederler. Kahveyi dünyaya yayan Türkle- rin, kahveyi kabullenmesi de ko- lay olmaz. Kahve yüzünden din adamları arasında ayrılık çıkar. Kahveyi dünyada ilk kez yasakla- mak şerefi(!) de bize ait. İlk kez Ka- nuni devrinde uygulanan yasağın arkasında din adamlarının fetvala- n yer alıyordu. Zaman zaman kal- dırılan, zaman zaman süren kah- ve yasağı üzerine çıkarılmış çok fetya var. Örneğin III. Murat 1578 yılında kadılara gönderdiği biremirle kah- velerin kapatılmasına karar verir: "Kahvelerde fesatçı toplantılar ya- pıldığı, gene çocuklara türlü elbi- seler giydirilip leventlerle gezdiril- dikleri, hatta din adamlarının kah- velere devam ettiği, kahvelerde içki içildiği, afyon kullanıldığı, ma- cun satıldığı, tavla ve satrancm kumararacı olarak bulunduruldu- ğu, bu durumun bilim adamlanna yakışmadığı, halkı tembelliğe alış- tırdığı, cahilliğe yönelttiği, milleti kötü yola götürdüğü..." Padişahın bu emirlerinden güç alan din adamları ise kahveye ve- rip veriştirirler. Bazıları daha da ile- ri giderler ve şöyle söylerlerdı "Kahve içmek öylesine haramdır ki her kim buna helaldir derse, kendisi kâfir, avradı boş olur!" Bizim şimdi keyifle içtiğimiz kahvenin özgürleşmesi bile asırla- rın geçmesini gerektirmiş. Kahvenin yaygınlaşmaya baş- laması ve kahvelerin açılması, en çok kadınların canını sıkmış. Er- kekler, erkek toplulukları halinde evlerini terk edip bu kahvefere tü- nemişler. Bu nedenle bir keresin- de kadınlar Mekke'de topluca ka- dıya gidip bir süre kahveleri ka- pattırmayı başarmışlar. Kahvenin özgürleşme macera- sı uzun. Balzac'ın kahveden öldü- ğü ise tartışmalı. Kahve bütün ya- sakları aşarak bugünlere geidi. Darısı diğer anlamsız yasakların başına. Bir pazar sabahı, bu yazıyı bel- ki de bir kahve eşliğinde okuyor- sunuz. Mis kokulu, nice kahveler içmeniz temennisiyle iyi pazarlaı diliyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle