Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
,SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS1998S/
HABERLER
Yolsuztakları
araşürma
komisyonu
• ANKARA (AA) -
Demokrat Tiirkiye Partisi
(DTP), "Yolsuzluklan
-Araştırma Komisyonu"
oluşturdu. DTP"den yapılan
-açıklamaya göre. 6 Ağustos
-günü yapılan Gene) Idare
Kurulu toplantısında. "DTP
.Yolsuzluklan Araştırma
Komisyonu" kurulması
karan alındı Sadık
Avundukluoğlu'nun
başkanlığındakı
komisyonda. Tunç Bilget,
Aydın Gız. Doğudan
"Bayülgen. Cıhat Çetınkaya.
Tacettın Yinanç ve Göniil
"Sözen yer alıyor.
EPOI Çakır
İstanbul'a geliyop
• İZMİR(AA)-lstanbul
Valiliği'neatanan Erol
-Çakır, perşembe günü
•Istanbul'a gıdecek. Izmir ll
Koordinasyon Kurulu'na son
kez başkanlık yapan Çakır.
.üyelere veda ederek. " l
yıllık görev sürem boyunca
tnümkün olanın en iyisini
yapmava gayret ettım" dedi.
Çakır. Izmır'de büyükşehir
(beledivesi yatınmları dahil
oltnak üzere loplam 15%
projenin yürütüldüğünü
belirterek. yatınmlann
'tutarının toplam I.8
katrılyon lira olduğunu
anlattı. Izmir'de asayiş ve
gü\enlığın sağlanması
konusundakı çalışmalann
başanlı olduğunu bildıren
Çakır. çok önemlı olaylan
başlamadan önlemede
k-endisine yardımcı olan
emniyet camiasına teşekkür
-ftti.
İslamoğfu
topnağa verildi
' • ANKARA (AA)-
Istanbul 'da geçen gün ölen
eski Kastamonu Millet\ekili
ve eski Cumhuriyet
Senatosu üyesı AIJ Münif
.Islamoğlu ıçın TBMM'de
tören düzenlendi Törene
"kâtılan Cumhurbaşkanı
Süleyman Demırcl.
Başbakan ve bazı
ıbakanlarla, TBMM Başkanı
-Hikmet Çetın'in odasında
birarava-geldı. Törenden
;sonra fslamoğlu. Kocatepe
Camiı'nde kılınan öğle
fpamazının ardından Cebcci
Âsri Mezarlığı'nda toprağa
Öğretmenlik içîn
başvurular
• ANKARA (AA)-
Öğretmenlık ıçın başvurular
başladı. Başvurular. 16
Ağustos'a kadar devanı
edecek. Başvuru kılavuzu ve
:
formları. il mılfi eğıtim
müdürlüklerınden temın
edilebilecek. Bakanlık.
yabancı dıl öğretmeni
ihtıyacınııı karşilanması
-amacıyla ingılızceöğretım
• .yapan yurtiçi yükseköğretim
kurumlan ıle
Yiikseköğretim Kurulu"nca
(YÖK) aynı alanda denklıği
kabul edilen yurtdışı
yükseköğretim
kurumlanndan lisans
düzeyinde mezun olacak
kişilerin başvurulannı da
kabul edecek.
Af taımşması
dilekçesi
• ALAŞEHİR(AA)-
ANAP Genel Başkan
Danışmanı. Manisa
'Milletvekili Tevfik Diker.
halkın. af çıkarılması
-düşünülüyorsa bunun
referandumla belırlenmesinı
;istediğini bildirdi. Diker,
vatandaşlarla yaptığı
görüşmelenn sonuçlannı bir
dilekçe ıle Başbakan Mesut
Yılmaz'a ılettığini açıkladı.
Dilekçesınde. halkın affa
çok tepkili olduğunu
kaydeden Diker.
r "Gündemde olan kısmi
isaft'ın. 1974yılındaçıkanlan
kısmi af kanununun Anayasa
Mahkemesi tarafından
bozularak ıstenmeyen
durumlann ortaya çıkması
gibi sonuçlanmasından
endişe duyulmaktadır" dedı.
Ankara'daki grev
• ANKARA (Cumhurijet
Bürosu)-Hızmet-tş
Sendikasfmn Ankara
Büyükşehir Beledivesi'nde
başlattığı grev. 7"nci giinüne
girdi. Hizmet-İş
Sendikası"ndan yapılan
açÂIamada. ""işverenin tüm
engellemelerıne ve grev
kıncılığına rağmen" 7.
giinüne giren grevin,
üyelennyüzde 100 katılımı
ile gerçekleştirildıği
belirtildi. Öte yandan
DlSK'ebağlıGenel-tş
Sendikası 1. Bölge Başkanı
Salman Hürkardeş ve 1.
tkjlge Sekreten Gürsel
Tîirkmen de. yaptıklan ortak
açıklamada, Hizmet-lş'ın
grevini desteklediklerini
bildirdiler.
Yasalar bile yerli yabancı aynmı yaparken, mahkemelerden adil karar beklemek hayal
\^bancılaryasası eşitsizlik simgesi
M
ahkemeye çıkanlacak bır Türk
gencinin babasının "ctvaalırsae>-
den kovanm" tehdidini dikkate al-
madığını sövleven Geçlik Mahkemesi Baş-
kanı Richard Pieper. devamla şımları söyle-
di: Ben bır Alman gıbi ay nı cezay ı ona \er-
mek zorundaydım
- Suç işlerken yakalanan bir genç ne ka-
dar süre içinde mahkemeye çıkanlıyor?
- Yakalandıktan yırmı dört saat sonra
mahkemeye çıkarılması gerekiyor. Gözaltı
süresı ise üç ay dan fazla sürmüyor. Ama çok
özel dönemlerde bu siire uzayabilir.
- Mesleğe ilk başladığınız yıllarda mı çok
suç işleniyordu. yoksa şimdi mi?
- Orana bakılırsa geçen yıla kadar artış
yoktu. Şimdi artmaya başladı. Benim so-
rumlu olduğum mahkemede haftada ortala-
ma on genç yargılanıyor.
- Cezaevinde gençler çok ucuza çalıştınlı-
yorlar!
- Bılmiyorunı!
- F. Almama Ceza Yasası ne zaman kabul
edildi?
- Ceza Yasast I871 "de. Gençlik Ceza Ya-
sası ı>e J953"te çıkarıldı.
- Vabancı işçilerin F. Almanya'ya gelişle-
rinden bu yana ceza yasalannda herhangi
bir değişiklik oldu mu?
- Hayır. olmadı.
Veterü" mi?
- Benceyeterli.
- Yabancılar sorunla-
nyla geldiler ve burada
yeni sorunlarla karşılaştt-
lar. Buna göre yasalann
değişmesi gerekmiyor
mu?
- Hayır.eşit davranıldı-
ğı içingerekli degil.
-Amayabancılaryasa-
sı eşitsizliğin simgesi değil
mi?
- Evet. orada esıtlık
yok.
- Onun değişmesinden
yana mısınız?
- Benim görüşiime gö-
re. yabancılar yasası ol-
duğıı gibi kalmah: bura-
da yaşamak ısieyen ve
yaşama uyum sağlayan
yabancılara Alman va-
fandaşlığına geçme ela-
nağıtanmmalıdır. Böyle-
ce sorun çözümlenmış
olur.
- Konumuz dışı da olsa
>eri gelmişken sormakis-
ti> orv nı. \abancılara seç-
me seçilme hakkı verik
mesine ne dersiniz?
- Karşıyım. anayasa-
mız sadece Alman vatan-
daşlarına seçme seçilme
hakkını ranımaktadır.
Yabancılar hem burada
kalıp. hem de herhangi
birnedenle Alman vatan-
daşı olmak ıstemıyorlar-
sa o zaman yabancı rol-
leriyle yetinmeiidirter
Böyle davranırlarsa Al-
man toplumuna katılmak
ve uyum sağlamak iste-
mediklerıni göstermıs.
olurlar
- Anayasa değiştirile-
mez mi?
- Teorik olarak olabilir. Ama ben yine de
karşıyım. Seçme seçilme Alman vatandaş-
lannın hakkıdır. Türkıye'de de bizim seçme
seçilme hakkımız yok!
- Y'abancılara karşı olan cevreler de aynı
şeyleri söylemiyoıiar mı?
- Bunun yabancıdüşnıanı olupolmamak-
la bir ilgisi yok. Bu bir hukuksal sistem so-
runudur. Bir yabancı. Alman vatandaşlığı-
na geçmek ıstiyorsa o zaman Alman dev le-
tı ve halkıyla kendini özleştirmiş demektir.
Bundan endişesi varsa hak istemeye de hak-
kı yoktur!
Yabancılar yasası
bir basKı aracı
- Yasalar yerli yabancı a\ nmı vapryor. siz
ceza verirken yerli yabancı ay nmı yapmadı-
ğınızı söy lediniz. Bunu doğru buluyor musu-
nuz? Cezanın özünde bir eşitsizlik yok mu?
Yani cezada es.it, ama politik ve ekonomik
aJanlarda da yasal ve yasal olmayan eşitsiz-
likfer var. Örneğin yabancılar yasası. yaban-
cılar üzerinde önemli bir baskı aracı değil
mi?
- Hayır. eşitsizlik yok Yabancılar yasası
bir yabancının F. Almanya'da kalma hakkı-
nı ayarlıyor. Sadece böy le küçük bir alanla
• Gençlik Mahkemesi Başkanı Richard
Pieper, yasalann eşitsizliğini kabul etmiyor,
ancak cezaevi sonrası ülkesine sürgüne de
karşı. Görüşlerini şöyle aktarıyor: Yurtdışı
edilmekle doğrudan bağlantım yok. Kişisel
durumun dikkate alınmasından yanayım.
Ama ilkesel olarak böyle bir durumda da F.
Alman devletinin sınırdışı etme hakkını açık
bırakmak istiyorum. Türk burada kalmak
istiyorsa suç işlemesin.
sınırlı. Yabancılar yasası dünyanın tüm ül-
kelerinde var. Bir yabancı burada yasal ola-
rak kalıyorsa. bu iilkenın \atandaşı olmak-
tan gelen haklardışında ötekı alanlarda eşit
davranılmalıdır. Geza yasası hıçbır ayrım
yapmıvor!
- Örneğin bir yabancı genç burada suç is-
lediği zaman, cezasını çektikten sonra ya-
bancılar polisi sınırdışı edebilhor. Ama aynı
konuda olan Alman genç burada kalıyor.
Bunda eşitsizlik yok mu?
- Ben bunu doğru bulmuyorum. Bunlar
ayrı ayrı olaylar Alman Almandır! Onun
olanağı ne yazık ki yok.
- Vakalanan gençler ilk mahkemeye çıka-
nidıklarında poliste işkence gördüklerini
söylüyorlar mı?
- Olmuyor dıyemem. olabilir. Bu konuda
savlaroldu. Ama şimdiye dek somut bir ör-
nekle karşılaşmadım. Birolaydagençlerpo-
lislerden davacı olarak işkence gördükleri-
ni söy lediler. Onlann suçlu olduklan kanıt-
lanamadığı ıçin beraat ettirdim.
- Türkiyeli gençleri nasıl buluyorsunuz?
- Hep olumsuz olanlar benim karşıma çı-
kıyor. ötekilerle ilgim yok. Çok Türk genci
belirtiyordu. Çezaevleri üzerine kütüphane-
lerde yeterli belgelerin olduğunu hatırlatan-
lar ve bu nedenle oralara başvurmam için
akıl verenler de vardı! Berlin Tege! Ceza-
evi "nden telefon eden ve adının açıklanma-
sını istemeyen biryetkili şöyle diyordu: **Siz
bizden bilgi alamazsınız, çünkü memuruz.
Dışanya bilgi veremeyiz. Bu yüzden sizeya-
nlıyanıtvermemekaranaldık. lürkiye'ye
gitsek aynışeji bizyapabilir miyiz? I"ürkyet-
kililer bize bilgi \erirler mi?"
Bu gırişim, doğrudan cezaev leriyle ılgi-
lenen çevrelerde ciddı hoşnutsuzluk yarat-
işsiz genç AB, mahkemede hâkim karşısına çıkmayı
yurtdışına yollanması olanaklı değildir. ama
bir yabancı gencin yollanması yasalara gö-
re olanaklıdır.
- Ama o genç burada doğmuş, büyümüş.
Almancayı anadilinden daha giizel konuşu-
yor \e yan Alman olmuş denebilir.
- Yurtdışı edilmekle doğrudan bağlantım
yok. Kişisel durumun dikkate alınmasından
yanayım. Ama ilkesel olarak böyle bir du-
rumda da F. Alman dev letinin sınırdışı etme
hakkını açık bırakmak istiyorum. Türk bu-
rada_ kalmak istiyorsa suç işlemesin.
- fşi yoksa ve buna benzer yaşamsal olay-
lar onu suç işlemeye zorladıy sa?
- Bunun üzerine bir teori geliştiremeyiz.
Suç suçtur. Ne kadar suç işlemeve iten et-
kenler olursa olsun o suç işlemek zorunda
değildir!
- Yabancı düşmanlığının, yabancı gençle-
rin suç işlemesinde ne gibi etkisi oluyor?
- Değerlendıremıyorum. bu konuda bil-
gım yok Ben böyle bir davaya bakmadım.
Ama olabilir de!
- Cezaolerinde görüştüğüm gençlerden
bircoğu dışanda tanımadıklan esran içeri-
de tanıdıklannı. dışanda bilmediklerini ce-
zaevinde öğrendiklerini söy lediler.
- Bunun doğru olduğuna ınanıyorum.
Oralarda olumsuz kışıler bulunuyor. Onla-
ra zaman ayırmak v e tek tek kişileri eğitmek
bekliyor. lnan,sık sık cezaevine giriyor. Dışardaki günleri ise sokaklarda geçiyor.
suç ışlıyor. İçlerınde ağır suç ışleyenler de
var.
- Şimdi özel yaşantınıza yönelik bir soru
sormak istiyorum: \anıt verip vermemekte
serbestsiniz. kı/ınız ya da oğlunuz olsaydı
biryabancıyla e\lenmesi konusunda tav nnız
ne olurdu?
- İkı kızım var. biri evlendi öteki de ev-
lenmek üzere. Yakın Avrupa ülkelerinden.
örneğin Fransa. Ingiltere ve ABD gibi aynı
kiiltürelyapılariçindeolan ülkelerden olur-
sa birdiyeceğim yok. Ama uzak ülkelerden
veözellikledini İslamolan ülkelerden olur-
sa diyeceklerim olur.
Yetkililer sorunları
açıKlamaktan kaçınıyor
Almanya cezaev lerinde Türkiyeli genç-
lerin karşılaştığı sorunlarüzerinecezaevle-
ri mudürlerının görüşünü almak. bır de on-
ları dinlemek ıstedim Bu nedenle belli baş-
Iı4()"ın üzerinde cezaev imüdürüne. konuy-
la ilgılı çeşitli sorular ıçeren mektup yolla-
dım. Bunlardan sadece 20'si karşılık verdi.
Mektuplannda içtenlik yoktu. Sorumluluk-
tan kaçmak ve gerçeklerin üstünü örtmek
için kimi. kanun yapıcılanna ya da sorum-
lu bakanagitmemı öneriyor. kimileri deso-
rularımın kendileriyle bir ilgisi olmadığını
tı. Özellıkle Kuzey Ren \Vestfalya Eyaleti
çezaevleri genel müdürlen. kendilenne bağ-
lı cezaev len yetkılilerini uyanyor, dışanya
bilgi sızdırılmaması ıçın dikkatlı olmalan
isteniyordu Köln'deki Cezaev len Genel
Müdürlüğü daha da ıleri giderek benden il-
gınç bir istemde bulundu. Yolladıklan mek-
tupta hangi cezaev lerine girdığim soruluyor
ve bunlann adları isteniyordu. Tüm çabala-
rının altında cezaev lerindekı kurulu.düzenı
ve bunun için çıkarılan yasaları savunma
y atıyordu.
Daha sağlıklı ve yeterli bilgiyi Federal
Adalet Bakanlığf ndan alacağımı umuyor-
dum. Defalarca yaptığmı başvurular sonu-
cu sorulanma yctcrlı yanıt alamadım. Ba-
kanlık bana. cezaev lenndekı sorunların ne-
denini değil de yasalan anlatıyordu.
Sadece ıkı cezaevi müdüriinden olumlu
yanıt aldım. Bunlar Münih ve Neumünster
çezaevleri müdürleriydi. Münıh Cezaevi
Müdürü karşılıklı görüşmeyi de kabul etti.
1800 yataklı cezaevi
Münih Cezaev i deyince akla ilk. Stadel-
heimer Caddesi üstündeki dev cezaev i ge-
lir. İlk bölümü I894"te, ıkinci bölümü ise
!90l"de yapılmış. Cezaevi olarak Ikinci
DünyaSavaşı sırasındadurumunukorumuş
ve ölüm cezasina çarptınlan hükümfiiler
son gunlerini burada geçirmışler.
Gözaltında tutulanların ve az cezası olan
hükümlıilerın yattığı cezaevi olarak Fede-
ral Alm.ınya"nın en büyük cezaevi. 600 tu-
tuklu vehükümlünün kaldığı cezaevinin ya-
taksayAı l800'ün üstünde.
Tüm görev lılerin sayısı 560. Bunun 380'i
gardiyan ve güvenlık görevlisi, 6'sı doktor.
lO'u so^yal danışman. 20si hasta bakıcı.
2'sı diş Joktoru. 3"ü ruhbilimci ve geriye
kalan I09 kişi ise memur statüsünde.
Müdür Bay RudolfSchmuck ıle cezaev in-
deki makam odasında görüştük. Uzun yıl-
lar cezaov lerinde çalışmış, deneyli ve ken-
dine güvenen bir yönetici.
- Say ın Schmuck, ilk önce parasal konu-
ya ilişkin sorumu sormak istiyorum; ceza-
evinin yıllıkgeliri-gideri ne kadar?
- Görev liler dışında tutuklu ve hükümlü-
lerin yıllık giderlerinin toplamı 20 milyon
mark dolay larında.
Her tutuklu ve hükümlü için günde 135
mark harcanıyor. Bunun 30 markını hü-
kümlüler çalışarak ödüyorlar, geri kalan
100 mark da alınan vergilerden ve eyalet
bütçesınden karşılanıyor.
- Çalışan tutuklu \e hü-
kümlülerin saat ücretleri
ne kadar?
- Burada ortalama sa-
at ücreti 130 fenık. Daha
çok ödenirse tutuklu ve
hükümlülerin giderlerı
de yükselir.
Günde altı saat çalış-
malanna karşılık günde-
lıkleri 8 ile 12 mark ara-
sında değişiyor
Gözaltındakiler, yani
cezaları kesinleşmemiş-
ler çalışmak zorunda de-
ğıldırler.
Eğer bunlar çalışmak
ıstemezlerse disiplin ce-
zası vererek zorla çalıştı-
rabilırız.
- Çalışan bir tutukJu-
nun ya da hükiimlünün
ay da iirettiği malın değe-
ri ortalama olarak ne ka-
dar?
Her hiikümlüden
günde
30 marklık is
- Bu konuda kesjn.oif,
>ey söylemekzor.'ftjtuk»»
luluk çok kısa. olduğu •
için yapılan işin değerı
de düşük oluyor.
Örneğin. günde bir tu-
tuklu. hükümlü ancak
25-30 marklık iş yapabi-
liyor. Hatta daha da az
olabilir.
- Cezaev indeki tutuk-
lu ve hükiimlüleri hangi
işlerde çalıştımorsunuz?
Yapılan işler cezaevinin
mi, yoksa firmalann mı?
- Burasının. ıkı ay gibi
kısa süreli tutuklulann ve
hükümlülerin kaldığı ce-
zaev i olduğunu daha ön-
ce de söylemiştım. Bu
nedenle kolay ve ustalık istemeyen değişık
işler görülür.
Örneğin. kâğıt işleri vardır. Birbölüm kâ-
ğıttorbası üretir. Yapılan işler hem cezaevi-
nin hem de dışarıdan alınan firmalanndır.
- Yabancıların ve Türkiyelilerin sayısı ne
kadar?
- Bu sık sık değişiyor. Ortalama olarak
462 yabancı var. Türkiyelilerin sayısı 75.
bunun 11 'ı genç.
- Sizce, cezaevi koşullarına kinıler, hangi
ulustan olanlar daha iyi uyum sağlayabili-
yor?
- Genel olarak söyleyeceğım şu; yaban-
cılar arasında en ıv i uyum sağlayan Türki-
yc kökcnlılcr. Almanlardan daha az sorun
çıkarıyorlar.
- Neden böyle oluyor, yeterince Almanca
bilmedikJeri için mi?
- Öteki yabancılara göre Türkiye köken-
lilerin işlediği suçlar ağır suçlara girmiyor.
Kav ga etme. adam yaralama gibi suçlardan
y atıyorlar.
Gözlemlerim böyle. Türkiye kökenlilerin
uysal oluşunu dile değil de, buna bağlıyo-
rum.
SÜRECEK
NOKTASH ORAL ÇALIŞLAR
Acaba yanlış bir ükede mi yaşıyoruz?
Yoksa yanlışlık bizde mi? Kemal Yazıcıoğ-
lu'nu kamuoyu çok uzun yıllardan beri ta-
nıyor, ben ise bir gazeteci olarak onunla il-
gili iddiaları ilk duyanlardan veyazanlardan
birisiyim. MHP'den ayrılan Aii Yurtaslan.
Bitlis'teki Emniyet Müdürü Kemal Yazıcı-
oğlu'nun yaptıklannı yöneticiliğini yaptığım
Aydınlık gazetesine anlattığı zaman, hiçbi-
rimiz onu tanımıyorduk. Henüz 12 Eylül
1980 askeri darbesi gerçekleşmemişti ve
işkenceleriyle ünlü DAL grubu ortaya çık-
mamıştı.
Yurtaslan; cinayetten yargılanan Çllkü
Ocakları yöneticisi Burhan Emiştekin için,
Kemal Yazıcıoğlu'nun sahte evrak tanzim
ederek, cinayetin işlendiği tarihte onun Bit-
lis'te gösterilmesini ve aklanmasını sağla-
dığını kanıtlanyla, yardımcı olan polislerin
isimleriyle ve tanıklarla ortaya koymuştu.
Sonra ne olduğunu kamuoyu bılıyor. Ke-
mal Yazıcıoğlu hakkında hiçbir sorusturma
açılmadıgı gibi terfi ettirilerek Ankara ya ge-
Yazıcıoğlu'lann Yükseldiği Ülke
tirildi ve 12 Eylül döneminde binlerce insa-
na işkence yapılan Ankara Sıkıyönetim Ko-
mutanlığı'ndaki DAL grubunun başında fa-
aliyetlerini sürdürdü.
DAL grubundaki işkencelerde 6 insan ya-
şamını yitirdi. yüzlercesi sakat kaldı. 12 Ey-
lül davası yargılamaları boyunca işkence
gören insanlar işkencecilerin başında Ke-
mal Yazıcıoğlu'nu/ı bulunduğunu tanıklar
göstererek dilekçelerinde belirttiler. Ne ro\
oldu? Yazıcıoğlu sürekli terfi etti, yüksele
yükseie Istanbul Emniyet Müdürlügü'ne ka-
dar geldi.
Hakkında bu kadar ciddi suçlamalar bu-
lunan bır kişinin devamlı en krıtik yerlere ta-
yin edilmesı acaba ne anlama geliyor? Tür-
kiye'nin bir hukuk devleti olduğuna mı?
Unutmayın ki, Türkiye'de binlerce memur,
devlet tarafından fişlendi. Bu fişlemelerden
binlerce memurun başı derde girdi. işten
atıldı, terfi edemedi vb. Bu fişleri kim yaz-
dı? Yazıcıoğlulartüründen polisler.
Yazıcıoğlu bırakalım bir hukuk devletini,
normal bir kanun devletinde bile suç sayı-
lacak ağır iddialarla yüz yüze geldi. Bunla-
nn hiçbiri bu ülkeyi yönetenleri. yargı ku-
rumlannı harekete geçirmedi. Geçirmedi-
ği gibi, onu terfi ettirmek için yarışa girdiler.
Polislerin vali yapılması geleneği de ülke-
mizin bir başka özelliği. Kemal Yazıcıoğlu
REFAHYOL döneminde bu iktidarla olan
çelişmesi nedeniyle kızağa alındıysa da,
ANAP onu Ordu Valisi yaptı. Yazıcıoğlu hak-
kında 20 yıldan bu yana çok yazı yazdım.
O, adının geçtiği her karışık işten sonra yük-
selirken, bizim başımız dertten kurtulmadı.
Çetelerle mücadele edeceği konusunda
namus sözleri veren Mesut Yılmaz, işba-
şına geldiği günden bu yana Yazıcıoğlu'nu
Emniyet Genel Müdürü yapmak istiyor. Ona
neden bu kadar güven duyuyor, anlamaya
çalışıyorum. Sanıyorum, Yazıcıoğlu'nun
geçmişi ona güven veriyor. Biz. onun iş-
kence merkezlerinin başında olduğunu yaz-
dıkça, herhalde Başbakan'ın ona olan inan-
cı ve sevgisi artıyor.
Kemal Yazıcıoğlu, Emniyet Genel Müdür-
lüğü tartışılırken de eski çizgisini sürdürdü-
ğünü kanıtlayacak işler yapıyor. Yaz ayların-
da, Güneydoğu'dan Karadeniz'efındıktop-
lamaya işçiler gelirler. Bu işçiler, kann tok-
luğuna çalışabilmek amacıyla kamyonlara
doluşurlar. kışın çektiklerı eziyetı biraz ha-
fifletebilmek amacıyla bu bölgelere gelirler.
Çoğunluğu, köyleri yakılıp, yıkıldığı için
Diyarbakır, Mardin, Şırnak'ın varoşlannda
üst üste kötü koşullarda yaşayan insanla-
rımız bunlar. Fındık toplama yörelerinde ne-
fes alacak, ellerine geçecek üç beş kuruş-
la da karınları doyacak.
Ülkücü Ordu Valimiz ve Emniyet Genel
Müdürü adayımız Kemal Yazıcıoğlu burada
da sahneye çıktı. Güneydoğu'dan gelen
Kürt işçilerinin arasında "suçlularbulundu-
gu"nu belirterek onları şehırlere sokmadı.
Bir kıs/mını geri yollarken, bir kısmını gözal-
tına aldı. Mutlaka bu eylemi de olumlu ola-
rak siciline yazılır.
Şırnak'tan Bolu'ya fındık toplamaya gi-
derken kazada yaşamını yitiren 18 kişi işte
bu insanlardı. insanlan, yeniden binlerce ki-
lometre gerısin geriye Mardin'e yollamanın
ne anlama geldığini düşünebiliyor musu-
nuz? O çaresiz, yoksul ve yorgun insanla-
n.
Bu ülkede, barış böyle mi sağlanacak? O
çaresiz insanların hertürlü öfkeli isyana itil-
diklerı bir gerçek değil mi?
Yazıcıoğlu, arkasındaki sicille sürekli yük-
selıyor. Yazıcıoğlular sürekli bu ülkeyi yöne-
tecek mevkilere getiriliyor?
Acaba yanlış bir ülkede mi yaşıyoruz,
yoksa yanlışlık bizde mi? Düşünüp duru
yorum.