Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>8 TEMMUZ 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Incirlik Üssü'nde 3 bin 200 olan sendikalı sayısı, kaçak işçiler ve taşeron mafyası nedeniyle yanya indi
Bayram Meral iisse sokııhııatlıADANA/İZMİR (Cumhuriyet)-Türk
larb-İş Sendikası üyesi işçileriegörüş-
nek isteyen Türk-lş Genel Başkanı
iayram Meral'in Incirlik Üssü'ne gir-
nesine izin \erilmedi. Meral'Ie görüş-
nek için üs nizamiyesine gelmek iste-
en işçilerde askerlertarafından engel-
endi. Meral bunun üzerine încirlik ka-
.abasındaki birkahvehanede işçilere hi-
aben konuşru. Işçileri, morallerini boz-
naya, bütünlüklerini zedelemeye çalı-
•anlara karşı uyanık olmaya çağıran
vieral. "Sizin başannıztüm işçilerin ba-
ansı olacak. SK Sabancı'j a, Koç 'a kar-
ı değil, tüm dünyayı sömüren süpergü-
•e karşı mücadele ediyorsunuz" dedi.
\merikalı askerlerin grevdeki işçilere
acizde bulunması tepkiyle karşılandı.
Grevdeki işçilerlegörüşmek için dün
abah geldiği Incirlik"te üsse girmesi
•ngellenen Türk-Iş Genel Başkanı Bay-
am Meral beraberinde gelen Türk
• Amerikalı askerlerin grevdeki işçilere tacizde
bulunması tepkiyle karşılandı. Bayram Meral, işçileri
morallerini bozmaya, bütünlüklerini zedelemeye çahşanlara
karşı uyanık olmaya çağırdı. Meral, "Sizin başannız
tüm işçilerin başansı olacak. Siz Sabancı'ya, Koç'a karşı
değil, tüm dünyayı sömüren süper güce karşı mücadele
ediyorsunuz" dedi.
Harb-Iş Genel Başkanı Izzet Çetin ve
Tez Koop-tş Genel Başkanı Sadık Öz-
ben'le Incirlik kasabasındaki bır kah-
vehanede toplantı düzenledi. Toplantı-
da, toplu iş sözleşmesinin en iyi masa-
da bitecegini belirten Meral şunlan söy-
ledi: "Ama bu tek taraflı olmaz. Biz kar-
şımızdakine saygdıyız. Saygı tek taraflı
olmaz, onlar da bize saygüı olmalı. Biz
sözleşmevi masa başında bitirmeyi
amaçladık. Ama bu iş karşılıklı anlayış-
la olur. Karşı taraf 'ben böyle istiyo-
rum' derse olmaz. Burada böyle oluyor.
Biz anlaşmalara bağlı kalmaktan, sadık
kalnıaktan yanayiz. Karşı taraf da bu-
nu yapmalı. Bizim amacımız kavga et-
nıek değil, hakkımı/ı almak. İşveren
adam gibi masaya otursun, sorunu çöz-
sün. Çözmezsegelecektedaba kötü olay-
lar olur."
Bayram Meral Incirlik Üssü'nde da-
ha önce 3 bin 200 olan sendikalı işçi sa-
yısının taşeron mafyasının devreye gir-
mesi ve kaçak ABD'li çalıştınlması ile
yanya düşürüldüğüne dikkat çekti.
Konuşmasının ardından Incirlik Üs-
sü'ne girerek gre% nöbeti tutan işçiler-
le görüşmek isteyen Türk-Iş Genel Baş-
kanı'na askeri yetkililerce izin verilme-
di. Milli Savunma Bakanı'ndan giriş
onayı alan Meral'a, Genelkurmay'ın
izin vermedigi bildirildi. Meral ile bir-
likte üssün önüne gelmek isteyen işçi-
ler, sokagın çıkışını kapatan askerlerce
engellendi.
Bayram Meral daha sonra Adana Bü-
yükşehir Beiedıye Başkanı Aytaç Du-
rak ile Vali OğuzKağan Köksal'ı ma-
kamlannda ziyaret ederek. deprem fe-
laketinden dolayı geçmiş olsun dileğin-
de bulundu.
Türk-ABD Ortak Savunma Tesisle-
ri'ndegörevli ABD'li biryarbayın, nö-
bet tutan grevci işçileri ziyarete giden,
işyerinde örgütlü sendikanın şube baş-
kanına tahrik ve tacizde bulunması bü-
yük tepki yarattı. Türk Harb-fş Izmir
Şube Başkanı Ahmet Kalfa grevdeki iş-
çılerle birlikte. Yarbay Thomas Snodg-
rass'ın çalıştığı Tuslog binası önüne si-
yah çelenk bırakarak olayı protesto
ederken İşçi Partisi tzmir ll Başkanı Ali
Karsıla>m tacizci ABD'li subaym yar-
eılanmasını ve sınırdışı edilmesini iste-
dı.
Ruhi Su dostları Cuma günü Açıkhava Tiyatrosu'nda bir araya geliyor
Türkülerde bıılıısmaL
VYŞE YILDIRIM
"Ruhı Su'nun iizerindeki >a-
ak hâlâ kalkmadı" dıvor Sıdika
»u.Geçen \ıl oğlu IlguTia birlık-
e kurduğu Ruhi Su Kültür ve Sa-
lat Vakfı'vla onun anısını yaşat-
nak ve sanat anlayışını tanıtmak
çin çalışıyor. Aievi müziğini ilk
lefa radyoda söv leven \ e "komü-
lizm propangadası yaphğı" ge-
ekçesiyle radyodan uzaklaştırı-
an Ruhi Su'yla cuma günü "Tür-
.ülerdc buluşulu>or." Vakfı ku-
arken çok korktuğunu anlatıyor
iıdıka Su; "Bizim gibi insanlann
mk bir vakfı \aşatması çok güç
lir iş. Ama o kadar çok talep \ar-
lı ki. Özellikle gençler çok istiyor-
lu. Biitün güçlüklerine rağmen
ok mııtluvum."
Her müziğe açık olarak çalış-
lak ısteyenlere kucak açmış va-
ıf. Pıvano. solfej. şan. gıtarders-
;ri verilıyor. Dinletiler. söyleşiler
e sergilerin yanı sıra konserler
£dikçnlery>or. Mart İ9971ietü-
elkışıliğe kavuşan vakfin. Ruhi
•u Dostlar korosu'nun katılırrny.,.
i düzenlediği ilk konserini Kül-
ir Bakanlığı da destekledı. 31
Temmuz Cuma günü saat 21.
00'de Açıkhava "da \apılacak ikin-
ci konserde ıse Arif Sağ, Belkıs
Akkak,ErdaJ Erzincan, Erol Par-
lak. Tolga Sağ. Avnur Haşhaş.
Emin Igüs Grup, Ocal Öcalan \ e
Gnıp Şiralçin ile Ruhi Su Dostlar
Korosuyeralacak.
Sıdika Su. konseri anlatırken
eskilere dönüyor... Ruhi Su'nun
'yasakh'yıllanna. 1943-1945 ara-
sı radyoda türkü söyleyen Ruhi
Su'nun nasılvasaklandığını anla-
tıyor: "Ruhi Su, o zaman konser-
vatuvan bitirmiş, opera bölümü
mezunu.operalan oynayan bir sa-
natçı; ama a>nı zamanda çocuk-
luğundan beri sö> lediği rürkiileri
detam cdivor. \c aldığı klasik Ba-
tı müziğinde türküleri o Batı mü-
ziği >e klasik müzik anla>ışı îçeri-
sindeyorumla\arak verijor. Kon-
senatuvarda olsun. operada ol-
sun yabancıyönetmenJer.sanatçı-
lar var. Buniardan birisi Markov iç
zannediyorum, Ruhi'yi türkü söy-
lerken dinüyor. Bunun üzerine
'Nasıl güzel bir ses. TürküJerin
bu-kadar güzel olduğunu ilk det'a
dinledim. mutlaka bir yerde sö\-
lemen lazım' diyor >eharekete ge-
TCS'nin 55. hükümet raporu
Gazetecilere
ceza yağdı
ANKARA (Cumhuriyet
•ürosu)-Göre\ başında I yı-
nı dolduran 55. hükümet
önemınde basın kuruluşları
e gazetecilere ceza yağdı.
u hükümet döneminde. ga-
;tecılerın toplam 178 yıl 6
>• 14 gün hapıs cezasına
arptırıldıkları belirlenirken.
EFAHYOL döneminde ba-
na uygulanan baskıların 55.
ükümet döneminde de ana-
ıksürdüğübildirildi. Türki-
; Gazeteciler Sendikası
PGS) Ankara Şubesı Basın
aiclan Izleme Komisyo-
j'nun hazırladığı raporda,
jsına yönelik baskılar ko-
ısunda 55. hükümetin RE-
VHVOL'dan farklı olmadıâı
verilen
cezalar
Komisyonun günlük
îizeteleri tarayarak der-
eliği bulgular şöyle:
REFAHYOLdönemin-
It 25 kurumlara saldın,
'4 kişilere saldın, 220
çizaltına alma, 46 tutuk-
ana, İ06 gazete dergi
»ırolanna polis baskını.
4 gazete dergi topiat-
a. 25 kitap toplatma. 73
f/ radyo kapatma olay-
z\ yaşandı. 55. hükümet
Ineminde ise 23 kurum-
m saldın, 163 kişilere
.:dın, 222 gözaltına al-
n, 29 rutuklama. 98 ga-
îe dergi bürolanna po-
ı baskını. 182 gazete
trgi toplatma, 22 kitap
olatma, 92 TV radyo
patma gerçekleşti. RE-
HYOL iktidannda ga-
:e dergi kapatmak
taçlı açılan 20 davada 3
3 ay, kişilere hapis
laçlı davalarda 91 yıl
ay 15 günlûk ceza ve-
rken ANASOL -D ik-
annda gazete dergi ka-
mada açılan 27 davada
ay 29 gün, kişilere ha-
te 178 yıl 6 ay 14gün-
ceza verildi.
belırtildi. Başbakan Mesut
V ümaz'ın "Girdiğimiz bürün
mücadelelerden yüzümüzün
akıyla çıktık" sözlerı anım-
satılan raporda şöyle denildi:
"Hükümet. Kürt sorununda
düşük yoğunluklu sa>aş. iş-
kence ve yargısız infazlann
sürmesi, Susuriuk skandab-
nın ortada kalması. enflas-
yon, vçrgi yükü ve gelir dağı-
İınunda adaletsizlik, sosyal
güvenlik sisteminde çöküş,
dış politikada çıkmaz yola gi-
rilmesi >eirticaj la mücadele-
de olduğu gibi. düşünce \e ba-
sın özgürlüğünün önündeki
engellerin kaldınlmasında da
"yüz akından' söz etme hak-
kına sahip değildir."
Raporda, Metin Göktepe
cinayetinde sanık polislerin
tutuklanmasının intikamınm.
8 yıl kesintisiz eğitim karşıtı
gösterilerde ve çeşitlı top-
lumsal olaylarda basın emek-
çileri kıyasıya dövülerek
alındığı belirtildi. 55. hükü-
met döneminde. gazetecile-
rinpolislercedÖN ülmesi kar-
şısında Içişleri Bakanı Mu-
rat Başesgioğlu'nun, "Polis
tahrik oJdu" sözleri anımsa-
tılarak. bu açıklamanın ancak
bir polis devletınin içişleri
bakanına yakışacağı kayde-
dildi. Başbakan Mesut Yıl-
maz'm Susuriuk ve Akın Bir-
dal suikastıyla ilgili çelişkili
açıklamalanna da dikkat çe-
kilen raporda, Başbakan'ın
çeteyi saklamaya çalışarak,
Susurluk'u protesto edenle-
rin yargılanmalarını görmez-
den geldıfi anlatıldı.
Raporda yasama ve yürüt-
menın yanı sıra yargı da eleş-
tınlerek. gazeteci katilleri
serbest dolaşırken, yargıç ve
savcıların. düşündüğünü
açıklayanlara ve yazanlara
kelepçe takmakta yanştıkla-
n savunuldu. Düşünce suçu
davalarında katı yaklaşımla-
rıyla dikkati çeken bazı dev-
let güvenlik mahkemesi yar-
gıç ve savcılannın, uyuşturu-
cu davalannda sanıklara rüş-
vetle özgürlük verdiklerine
işaret ediJdi.
çiyor. Ondan sonra radyoda Ru-
hi'}e 1943'ten 1945 >ılına kadar
on beş günde bir türkü saati ola-
rak bdirlenivor. Ruhi aynı zaman-
da çok önceden derlemelere baş-
lamış>e bilhassa Ak>vi müziği üze-
rinde durmuş. \'e bu .\levi müzi-
ğini ilk defa Türkiye'de rad>ülar-
da söyleyen bir sanatçı. Ve ondan
dola>ı da ilk defa şimşekleri üze-
rine çekmiş bir sanatçıolarak Ru-
hi Su'vu tabii derhal radyodan
uzaklaştınyoıiar \e gerekçe ola-
rak da Ruhi Su komünist prnpa-
gandası \apı\or.di\orlar. Ruhi. Pır
Sultan Abdariansöylü>or, Ali Iz-
zei'ten türküler söylihor, "Gelin
Canlar Bir Olalım'ı söyiüyor, bi-
zim halkımızın türkülerini söylü-
\or. Elbette kendi dünya göriişü-
negöretürküleri >orumluvor.ona
göre seçi\or türküleri. Ve Ruhi'ye
ilk \asak geli>or. bir hayli sürü-
yor."
"Ruhi Su üzerindeki yasak ne-
den tam olarak kalkmadi" dı\o-
ruz Sıdika Su'ya. "Bugün bir tek
'Ankara"nın Taşına Bak'ın >asagı
kaldınlmış. Diğer türküleri hâlâ
yasakh, TRT'nin birinci ve ikinci
kanallannda ver alnuvor. Ruhi
Su'nun önünü özel radyolar açtı
diyebilirim. Onun için üzerindeki
sansür ve yasak kaldınlmış değil
diyorum."
Son birkaç yıldır türkülere olan
ilginın artmasının. Türkiye'nin
politık ve ekonomik açıdan çık-
maza girmesiyle paralellik taşıdı-
ğını belirtiyor Sıdika Su, "Halk
bunalımınıtürkülerle %eri>or" dı-
Sıdıka Su, Ruhi Su'nun sanat anlayışını yaşatmak için çalışıyor.
Türkiye'de ilk defa
seramik yer ve duvar kaplama malzemeleri ile
porselen elektrik izolatörlerinin üretimini
gerçekleştiren, seramik sanayiinin öncüsü ve en
büyük üreticileri olan
Çanakkale Seramik ve
Kalebodur Seramik Fabrikaları
41.
kuruluş yıldönümlerini
27 Temmuz 1998 Pazartesi günü, Çanakkale, Çan'da düzenlenen
"Seramik Bayramı" törenleri ile kutladı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da "Seramik Bayramı" törenlerimizi onurlandıran,
• Zat-ı Devletleri tarafmdan geçerı yıl temeli atılmış olan
Semedeli, Kalevit SaniterSeramik Sanayii A.Ş. fabrikamızm
1. tevsiiyatı n m tesislerini üretime aça n,
• Semedeli doğalgaz bonı hattı tesislerimizin,
• Çan, Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş. 9.fayans fabrikamızm,
• Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş. mozaik,
trim ve bordür seramik aksesuarfabrikalanmtzın temellerini atan,
• Dr fh.c.J İbrahim Bodur Seramik Müzesi'nde düzetılenen
Türk Seramik Sanatçıları Karma Sergisi'nin açılışınıyapan,
Fabrikalanmızın bugüne dek gelişim aşamalarım bizzat izleyen, ilgileri,
teşvikleri ve yüksek şahsiyetleri ile bizlere daima şevk ve heyecan veren
Cumhurbaşkanımız
Sayın SÜLEYMAN DEMİREL'e
Bakanlanmıza, Milletvekillerimize, Valilerimize. Komutanlarımıza,
Resmi ve Özel Sektör kuruluşlanyla onlann değerli temsilcilerine, yurt içinden ve yurt
dışından katılan konuklarımıza ve medya mensuplanna, dostlarımıza, hemşehrilerimize;
aynca. Şirketlerimizin kuruluşlarından bu yana sürdüregeldikleri başanlı çalışma ve
gelişmeleri maddi ve manevi katkılarıyla destekleyen tüm ortaklarımıza, çalışanlarımıza,
bayilerimize ve mamüllerimizi güvenle kullanan saygın halkımıza, saygıyla ve içtenlikle
teşekkürlerimizi arz ederiz.
KALE KALE GRUBU
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Duygusal Yapımız ve Erzurum
KongresiDerneği
Geçen hafta sonu postadan, ilginç bir derneğin tü-
züğü ve belli konularda değerlendirmelerini içeren, il-
ginç birzarf çıktı. "Erzurum KongresiDerneği 1998"...
Derneğin genel başkanı Sayın Erbaşar Ozsoy im-
zasıyla, kısa bir de mektup vardı. "Bızler Mustafa Ke-
mal Atetürk'ün ilke ve devrimlerine inançla bağlı; la-
ik, demokratik cumhuriyetin temellerinin Erzurum
Kongresi'nde atıldığına inanan ve o heyecanın gü-
nümüz Türkiye'sinde duyulması. Erzurum Kongre-
si'ndeki karariılıkla öncelikli etkın çalışmalaryapılma-
sına gerek duyan kurucular, bir araya gelerek Erzu-
rum Kongresi Demeğıni kurduk.
Değerlendirmelerinizi ve hak ediyorsa desteğinizi
diliyoruz."
Derneğin kuruculannın bir kısmı duyduğum isim-
lerdi. Fakat onur kurulu üyeleri arasında yer alan Bay-
ram Meral ve sevgili Yaşar Seyman dışında yakın-
dan tanıdığım kimse yoktu.
Ne gam?.. Atatürkçülüğün ticaretini yapan birkaç
zibidi dışında, bu konuda desteklemeyeceğım, kat-
kıda bulunmaya çabalamayacağım hiçbir kimse, ya
da hiçbir girişim olamaz.
Erzurum Kongresi Derneği'ne başanlar diliyorum.
•••
Bu demekle ilgili kâğıtları okurken fakültedeki oda-
mın telefonu çaldı. Eski bir arkadaşım arıyordu.
"Bugünkü Akit'i gördün mü?" diye sordu. "Evet"
dedim.
"PKK vurdukça, adamlar sanki bayram yapıyor"
dedi. "Silahlı Kuvvetler ırtıcayı binncıl tehlıke olarak
gördüğünden, onları yıpratmak için ellennden gele-
ni yapıyorlar."
"Tamam da bunlan bana nıye anlatıyorsun?" diye
sordum.
"Aynı yıpratma kampanyasına sen de katıldın da,
ondananlatıyorum"demez mı... Benim arkadaş. Or-
general Karadayı'ya ABD'nin verdiği lıyakat nışanı-,
nı eleştirmemi, TSK'yi 'yıpratma' çabaları çerçevesın-
de değerlendirmişti.
Doğrusu canım sıkıldı. Zira, TSK'nın 12 Eylül son-
rasını unutturan çabaları ve Atatürk cumhuriyetine
sahip çıkma konusundaki özenlerini bütün variığım-
la desteklerken; onları yıpratanlar ya da yıpratmaya
çalışanlar arasında değerlendirilmem, bence büyük
haksızlık olmuştu. Aynca böyle bır niyetım de yoktu.
Yazı elimin altında değildı. Bu bakımdan "Acaba
kantann topuzunu mu kaçırdım?" diye düşündüm. Ve
eve döner dönmez yazdıklarıma bir baktım. Amacı-
mıaşan hiçbirşey yoktu. Hatta Sayın Karadayı'ya bol
bol övgü vardı.
"Sayın Karadayı'nın 'liderlik' ve 'çabaları' konu-
sunda en ufak bir kuşku duymuyorum ve döneminı
başanlı birdönem olarak değertendınyorum" demi-
şim.
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nm son birkaç yıldır izledı-
ğipolitikalann ve özellikle 'laik cumrıunyete' ve Ata-
türk devrimlerine' sahip çıkma çabalarının yürekten
destekleyicisiyim ve bu konudakı duyarlılıklanndan
sonsuz bir mutluluk duyuyorum" demişim.
Bunlar mı TSK'yi yıpratma çabaları...
O yazıda eleştirilen TSK değil, ABD idi. Ve Sayın Ka-
radayı'ya verilen madalyayı da içıme sındiremediğı-
mi vurgüluyor ve "Acaba bilmedığimiz 'ince işler' mı
var?" sorusunu soruyordum.
Akşam bana telefon eden arkadaşımı aradım ve ağ-
zıma gelenı soyledim. Yaptığı şeyin "Öküzaltında bu-
zağıaramak" olduğunu ve böylesine duygusal ve "at
gözlüğü" ile yaklaşımın yanlışlığını vurguladım. Ne
derece de etkili olabildiğimi bilemıyorum. Ama bizim
bağnaz bazı arkadaşlarımıza ağzınızla kuş tutsanız.
boşuna. 'Görmek istedıkleh' neyse, onu görüyorlar.
• • •
Sanıyorum bu sütunda daha önce de değinmiştim.
ABD'nin bir eyaletinde ilginç bir araştırma yapmjşlar.
Değişik yaş gruplarından, meslek gruplarından. eği-
tim düzeylerinden. siyah ve beyaz, kadın ve erkek,
karma bir gruba, kısa televizyon filmlerı izletmişler.
Bu filmlerden birinde birkaç zenci genç, ikı beyaz
polisi evire çevire dövüyorlarmış.
Başka kısa filmler de izletmişler ve daha sonra gör-
dükleri filmlerden neleri anımsadıklarını sormuşlar.
Karma grubun büyük bir bölümü, iki beyaz polisin
zenci gençleri dövdüğünü anımsamış.(!) Çünkü ka-
faları buna koşudandırıImıştı...
• • •
Atatürkçü olmanın temel koşullarından biri 'önyar-
gı' ve 'bağnazlıktan' kurtulmaktır. Bunlar ilkel duygu-
lardır ve bilimsel düşünceyle bağdaşmazlar. Oysaki
Atatürk'ün bizlere bıraktığı en büyük miras, 'bilimsel
düşüncedir'.
SunguHu hastane açtı
KALE6ODUR
,'KAUEVİT
KALEKALJP KALEKtM KALETEKNJK
KALEPORSELSN KAtETEFSAStT
KAUSAN KAIB PAZAHLAMA KALE NAKÜYAT KAtESİGORTA
HORSAT KALEEXPCmT KAtEAtR KAiEHOtDiNG
YORSAN KALEDEKOfl KALEBERLONİ İ8RAHİM BOOUR HOLDfNG
Adalet Bakaıu ültan
Sungurlu. hükümet
öncrisi olarak Meclis'e
sunulacak af vasa
tasansıyla ilgili olarak
açıklama yapmaktan
kaçınarak bu konuda
bakanlığına hiçbir
başvunı yapılmadığıru
sovledi. Bajrampaşa
Cezaevi'nin, yeni teknik
ekiplerle donatılan 70
vatakiı ve 120 rrühar
liraya mal olan
hastanesinin açılışına
kaülan Oltan Sungurlu,
cezaolerinde
huzursuzluğa neden
olmamak için af
konusunda bir açıklama
\apmak istemediğinj,
ancak bu konuda bir
çalışma yapmanın
kendileri açısından
teknik olarak zor
olmadığını anlattı.
Sungurlu. yeni cezaevi
arsaları satın alabilnıek
için \ urttaşlardan
yardım beklediklerini de
belirtti. İstanbul'un
A\rupa vakasında adliye
ihtiyacının büyük ölçüde
tamamlandığını
ka>deden Sungurlu.
Anadolu \akasının
ihtiyacını karşılamak için
çalışbklannı ifade etti.
(Fotoğraf:KEREM
ILGAZ)