Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
uA>*FA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 1998 CUMARTESİ
HABERLER
0rnin 75. yıl
IAVKARA (Cumhuriyet
Bnsu)-ADD.
Cmıuriyetin 75. yıldönümü
kdama programı
çeçevesinde Fransa ile Türk
MllıFutbol Takımlan
•arsuda maç
dfeettenmesini önerdi.
A>D kutlama programı
çeçe^esinde
geçecleştirilecek
etıiniklerle ilgili bilgileri ve
çeitl bölgelerde içinde spor
alnlm. toplantı. sergi,
küüphane, sahne. dinlenme.
yenec yerleri olan "Gençlik
Oakan" kurma önerisini
Cımrurbaşkanlığı'na sundu.
AID. öfrenciler için
Atitü*kçülükle ilgili kitaplar
da/ayımlayacak.
Asfceri araca
saldırı
• VİALATVA (Cumhuriyet)
-Mılatya-Kaysen
kanyolunun Darendeye
bagfı Yukanulupınar kövü
yalonlannda askeri araca
pusj kuran teröristlerin
açtığı ateş sonucu Jandarma
Onbaşı Dursun Gökçe şehit
oldu. Çıkan çatışmada
Uznan Çavuş Ahmet Macit,
erler Abdullah Yıldınm,
Süleyman Coşar. Nihat
Gündemir, Serdar Akbulut
ve Murat Kurt ile Kasım
Küçük, Sabri Gönenci.
Hasan Gündoğdu adlı
korucular yaralandılar.
Saldından sonra Darende
Devlet Hastanesi'nde ilk
tedavileri yapılan ve
durumlan ağır olan 5 asker
Malatya'ya getirildi.
Doktora saldırıya
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Bir hasta yakınının
SSK Tepecik Hastanesi'nde
görevli Dr. Aytekin
Koçyiğit'eyönelik
saldınsına tepkiler sürüyor.
Alsancak Devlet
Hastanesi'nde protesto
gösterisi yapan sağlık
çalışanlan. amaçlı olarak
bozdurulan saglık
sistemindeki aksakltklann
kendilerine
yüklenemeyeceğini
vurguladılar.
lzmir Tabip Odası Yönetim
Kurulu üyesi Dr. Inanç
Çağlayan, "Sağlık ajanında
büyük sorunlar yaşanıyor.
Bizler, bu ortamda hekimlik
yapmaktan. daha dogrusu
yapamamaktan mııtlu
değiliz. Aksine. moral ve
meslek sevgimizi
kaybetmekten.
hastalanmızın öfkelerinin
hedefi olmaktan üzüntü
duyuyoruz" dedi.
Demirel'e anıt
mezar
• ISPARTA (AA) - tşadamı
Şevket Demirel. ağabeyi
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel adına Islamköy'de
yaptınlması planlanan anıt
mezarla ilgili olarak proje
çalışmalannın
sürdürüldüğünü açıkladı.
Demirel. halen Türkiye
çapında ünlü beş mimann.
anıt mezar ve diğer tesislerle
ilgili proje ve yanşma
şartnamesini hazırlama
çalışmalannı sürdürdüğünü
belirterek, "Bu çalışmalar
sonucunda proje yanşmaya
çıkacak. Yapılacak iş o kadar
kolay değil. büyük bir anıt
proje olacak. O nedenle bu
ha7irlıklart>n 37 iki y;l
sürebilir" dedi.
Lozan'da Kürt
konferansı
• LOZAN(AA)- Isviçreli
parlamenterlerin desteği ile
"Kürt Hukukçular Birliği"
-tarafindan düzenlcnen
"Uluslararası Kürt
Konferansı" Lozan'da
başladı. Toplantıya
katılacaklar listesinde
Türkiye'den Ismail Beşikçi.
Fikret Başkaya. Sürgündeki
Kürt Parlamentosu Başkanı
Yaşar Kaya, Irak Yurtsev erler
Birliği temsilcileri. PKK
temsilcileri, Kürdistan
Sosyalist Partisi temsilcileri
ile bazı Yunanistanlı ve
Isviçreli parlamenterler
bulunuyor.
Vergi dairelerine
otomasyon
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Gelirler Genel
Müdürü Nevzat Saygılıoğlu.
Vergi Dairesi Tam
Otomasyon Projesi'yle
(VEDOP) devlet
muhasebesinin günün
sonunda kasasını bileceğini
söyledi. Saygılıoğlu, vergi
reformunun daha başanlı ve
etkin uygulanabilmesi için
bu projenin geliştirildiğini
kaydetti.
Demirel, Lozan'ın bağımsızlık ve özgürlükten vazgeçilemeyeceğinin kanıtı olduğunu söyledi
'Lozan cumhuriyetin belgesi'HaberMerkezi-Cumhurbaşkanı Süley-
man DemireL Lozan Antlaşması'nın. in-
san haklanna ve hukukun üstünlüğüne da-
yalı demokratik rejimiyle Türkiye Cum-
huriyeti'ninkuruluşbelgelerindenbiri ol-
duğunu vurgulayarak "Türkiye, sözüne
sadık \t güvenilir bir devlet, her zaman bir
istikrar adası olnıuşrur" dedi.
Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının
75. yıldönümü nedeniyle bir mesaj ya-
yımlayan Demirel, antlaşmanın. 75 yıl-
dan bu yana her alanda kaydettiği büyük
başanlanilesaygın bir dünyadevleti olan
Türkiye Cumhuriyeti'nin klıruluşunun ve
Türk ulusunun zorkoşullaraltındaözgür-
lük ve bağımsızlığından vazgeçmeyece-
ğini ilan ettiğinin belgesi olduğunu vurgu-
ladı. Demirel şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin 75 yüiık ba-
şanlarmın temeiinde, kuruluşundan bu ya-
na yüce meclisimizin milli iradeye bağiıhğı
ve büyük Atatürk'ün"Yurtta banş. dünya-
da banş' ilkesini her zaman kendine şiar
edinmesi vardır."
Lozan Antlaşması'nın 75. yıldönümü.
• Lozan Antlaşmasf nın imzalanmasının 75. yıldönümü çeşitli
etkinliklerle kutlanıyor. CHP İştanbul ll Başkanı Etem Cankurtaran,
bir grup partiliyle Maçka'daki İnönü Anıtf na çelenk bırakarak saygı
duruşunda bulundu. Atatürkçü Düşünce Derne&i (ADD) Istanbul
şubeleri de dün Beyoğlu'nda yürüyüş düzenledi.
Istanbul "da da çeşitli etkinliklerle kutlan-
dı. CHP tstanbul ll Başkanı Etem Can-
kurtaran. bir grup partili arkadaşıyla bir-
Iikte Maçka'daki fnönü Anıtı'na çelenk bı-
rakarak saygı duruşunda bulundu. Can-
kurtaran, Lozan'ın Türkiye'nin bağımsız-
lık senedi olduğunu belirterek böyle
önemligünlerinhiçolmazsayıldabirkez,
iman tazeler gibi anımsanması gerektiği-
ni söyledi.
ADD'den yürüyüş
Atatürkçü Düşünce Demeği (ADD) ts-
tanbul şubeleri de dün Beyoğlu'nda yürü-
yüş düzenledi. Galatasaray Lisesi önünde
toplanarak ellerinde "Esaretten özgürlü-
ğe" yazılı Türkiye haritalan taşıyan ADD
üyeleri. Gençlik Marşı ve Onuncu Yıl
Marşı eşliğinde Taksim'e yürüdü. Tak-
sim'de Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıra-
kan ADD üyeleri. daha sonra Türkiye'nin
Sevr Antlaşması'na göre bölünmüş hari-
tasını yırtarak sembolik olarak hazırlanrruş
"tarihin çöp sepetine" attılar.
Burada konuşan ADD Istanbul Şube
Başkanı Bilge Bilgiç. "Lozan Banş Antlaş-
ması imzafanmarmş olsaydı, demokrasiyi
kendilerine anıaç değil araç edinen şeriat
özlemcileri, gazete sayfalannda, meydan-
larda şeriatı övenler ve Atatürkçü düşün-
ceyi dinozorluk olarak niteleyen ikinci
cumhuriyetçilenempenalizmin boyundu-
ruğu altında onursuz bir şekilde yaşıyor
olacaklardı" dedi.
Antiaşma olmasaydı
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
(ÇYDD) Genel Başkanı Prof. TürkanSay-
lan yaptığı yazılı açıklamada, Lozan Ant-
laşmasf nın hiçbir değişime uğramadan
bugüne kadar yaşayabilen tek antiaşma ol-
duğunun altmı çizerek "Lozan Antlaşma-
sı olmasaydı cumhuriyetimiz tüm dünya-
nın dikkatini çekecek şekilde bugünkü ko-
numuna varabilir miydi" diye sordu.
ÇYDD İzmir Şubesi Başkanı Asuman
BoyacıgiUer. Kurtuluş Savaşı'nın bir yan-
dan emperyalist devletlere, diğer yandan
da onlartarafından kışkırtılan irticaya kar-
şı verildiğine dikkat çekerek Türk Aydın-
lanma Devrimi ile ülkenin bugünkü konu-
munu aldığmı söyledi.
Aydın ADD Başkanı Erol Ertuğrul.
"Ulusumuzu bölmek, yurdumuzu parça-
lamak isteyenler bugün yabancı başkent-
lerde, Sevr'i yeniden gündeme getirmenin
hesaplannı yapıyorlar" dedi.
Türk Gençliğine Hizmet Vakfı da Maç-
ka'daki İnönü Anıtfna çelenk koydu.
Törene, vakfın yönetim kurulu üyelerinin
yanı sıra Ömer inönü, Erdal İnönü ile
İnönü kabinesi bakanlanndan Nüvit
Yetkin ve Ekrem Amaç katıldı.
AB'ye
üyelik için
yeni atak
BRC'KSEL (AA) - Ankara'nın,
"Türkiye-AB İUşkileriniG«iiştinne
Stratejisi" isimli birbelgeyı, Brük-
sel'de AB Komisyonu'na ileterek
tavır ve hedeflerini belirlemesi,
"Türkiye-AB ilişkilerinde rahatia-
ma ve diyalog sürecinin canlanma-
sı" olarak nitelendirilıvor.
AB'nin mart ayında sunduğu ve
"Türkiye İçin Avrupa Stratejisi"
olarak adlandırdığı önerilerpaketi-
nin geliştirilmiş hali şeklinde orta-
ya çıkan Ankara'nın strateji belge-
si. önümüzdeki aylarda yapılacak
tüm müzakerelerde temel oluştura-
cak. Türkiye'nin istek. hedef ve so-
runları tek tek ortaya koyduğu. öne-
riler getirdiği belgenin. "Anka-
ra'nın küstüğü" veya "diyalog is-
temediğT gibı iddialara son veril-
mesinı sağla>acağı da kaydediliyor.
Türkiye'nin, gümrük birliğinde
kalitenin artınlması yönünde öne-
rilerini de içeren belgede. "danış-
ma mekanizması" oluşturulması-
nın önem ve ihtiyacı vurgulandı.
Mev zuat uyunıuna geniş > er \ erilen
belgede. "Türkiye ile AB arasında
tanm ürünlerinin serbest dolaşımr-
nı sağlavacakölçüde Türk tanm po-
litikası ile AB'nin ortak tanm pou-
tikasının birbirine yakınlaştınlma-
su yapısal sorunlann aşılması ama-
cıyla başlanlacak çalışmalara,
AB'den teknik ve mali yardım bek-
lendçi" ıfade edilıyor. Belgede,
Türkiye'nin müzakerelere hazırol-
duğu ve AB'den gelecek olumlu
adımların beklendiği de v urgulanı-
yor.
Lozan Antlaşması panelinde arazilerin yabancılara tahsis edildiği belirtildi
'Kapitülasyonlar geri geliyor9
İstanbulHaberSenisi- Lozan
Antlaşması'yla 1923 "te Misak-ı
Milli sınırlarından ödün veril-
mezken bugünün Türkiyesi'nde
bir yandan "bir çakıl taşının kut-
sallığı" edebiyatı yapıldığı. bir
yandan da yabancı girişimcilere
ve onlann yerlı ortaklarına ülke
araziierinin tahsis edıldiğıne dik-
kat çekildi.
İnönü Vakfı. Istanbul Üniver-
sitesi ve Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneği'nin (ÇYDD) ortak
düzenlediğı "Cumhurivet'in 75.
Yuında Lozan, 1923ten 1998e"
başlıklı panel dün Istanbul Üni-
versitesi Doktora Salonundaya-
pıldı. İL Hukuk Fakültesı Deka-
nı Prof. Aysel Çeükel'in vönettı-
ği panele konuşmacı olarak Prof.
Erdal İnönü. Marmara Üniversi-
tesi Hukuk Fakültesi. Anayasa
Hukuku Ana Bilım Dalı Başkanı
Prof. İbrahim Kaboğlu ve araştır-
macı-yazarTurgutOzakman ka-
tıldı. Panelin açılışında 1Ü Rek-
törii Prof. Kcmal Alemdaroğlu.
Inönü Vakfı Başkanı Özden To-
ker ve ÇYDD Genel Başkanı
Prof. lürkanSaylan bırerkonuş-
ma > aptılar. Lozan Konferan-
sı'nda Türki>e'yi temsil eden he-
vetın başkanı Ismet İnönü'nün
kızı Özden Toker. Sev r v e Versay
antlaşmalarının Batılı ülkelerin
banliyölerinde yapılırken Lo-
zan'ın tarafsız ülke lsviçre'deya-
pılmasının da anlamlı olduğunu
söyledi.
Prof. Erdal İnönü panelde. konferans göriişmelerini yapan babası İsmet İnönü'den anılar aktardı.
Koruma kurulu, Köşk'teki 'aşın yapılaşmaya' disiplin getirilmesini istedi
'Çankaya'nınyapüaşmasıhüzün vericV
BAHAR TANRISE VER
ANK\RA - Kültûr Bakanlığı Ankara Kül-
tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu
(KTVK), doğal SİT niteliği taşıyan Çankaya
Köşkü alanmdaki aşın yapılaşma ve devamlı
değişen düzenlemeye disiplin getirilmesini is-
tedi. Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ndeki bazı res-
torasyonlar, koruma kurulunca "hüzün veri-
d" olarak değerlendirildi.
Cumhurbaşkanhği Hizmet Binası yapıhna-
sı için 1983 yılında açılan yanşmada mimar-
lar Mustala Aytöre ile Orhan Genç'in projesi
birinci oldu. Toplam inşaat alam 12 bin 409
metrekare olarak belirlenen binada Çumhur-
^başkanlığı, yavertef ve genel sekreterİik bö-
lümJeri ile sosyaJ tesisler ve sığınagın bulun-
ması öngörüldü.
Doğal SİT niteliği taşıyan Köşk alanı için-
de ek resepsiyon ve basın toplantısı salonunun
yeralacağı inşaatda halen sürüyor. Binanınya-
pımı, Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ge-
nel Müdürlüğü'nün istemi üzerine, KTVK ta-
rafından 30 Ekim 1995 tarihinde onaylandı.
Çankaya Köşkü'nün Sirnon BolivarCadde-
si tarafinda bulunan Muhafız Alay Komutan-
lığı'na ait inşaatı ise kaçak ve ruhsatsız olarak
gerçekleştirüdi. Çankaya Belediyesi'nin Cum-
hurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanlığı ile
Milli Savunma Bakanlıgı'na 1996 yılında gön-
derdiği yapı ruhsatı alınmasi gerektiğine iliş-
kin yazı üzerine alanın imar pianınm yapıla-
rak 10 Haziran 1998 tarihinde KTVK'ye su-
nulduğu bildirildi. Kuruldan gelecek bilgiye
göre işlem yapılacağı belirtildi. Raporda şu gö-
_rüşlet kaydedildL.
çerçevesinde disiplin getirilmelidir ve yeşil
alan üe yapıiaşmış alan oranlan olabildiğince
korunmalıdır.
• Kurulumuz, akarsularla, anfilerle ve otur-
ma yerleriyle bezenmiş öneri kentsel tasanm
projesini, Cumhurbaşkanlığı kampusu yeşil
alanının bir bölümünün zamanla halka açıla-
cağı düşünülse dahi Cumhurbaşkanlığı'na
denk bir agırbaşlılıkta bulmamiştır.
• Öneri projeler öntasanm niteliğinde bile
değildir. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı Yapı
Işleri Genel Müdürlüğü'nün proje elde etme
yönetmeliğine uymamaktadır. Kurulumuz,
projelendirme hizmetindeki bu eksikliğin hü-
7iin vfTİri örrH*Sıni. .76 Ağustos 1996 tarihin-
Prof. Erdal İnönü, Lozan Kon-
feransı göriişmelerini Başdelege
sıfatıyla yapan babası İsmet İnö-
nü'den bazı anılar aktardığı ko-
nuşmasında. yabancılara ekono-
mik ve hukukı alanda venlen ay-
ncalıklann kaldırılarak tek hu-
kuklu çağdaş bir sisteme geçildi-
ğini söyledi.
Prof. İbrahim Kaboğlu da ko-
nuşmasında, Lozan Antlaşma-
sı'nın kapitülasyonlann kaldınl-
ması. laiklik perspektifinin çizil-
mesi veulus devlet çatısının
kurulması gibi üç temel ka-
zanımı olduğunu söyledi.
Milli mücadeleyi ve Lozan
Antlaşması'nı yapan önder-
lerle 1990'ların Türkiye-
si'nın siyasi önderleri ara-
sında önemli farklar oldu-
ğunu anlatan Prof. Kaboğ-
lu. "75yılönce Lozan'da ko-
runan topraklar. bugünün
liderleri tarafindan 'patates
yenne otomobil" sktganıy-
layabancılaraveriliyor" de-
di."
1961 Anayasası'nm ge-
tirdiği özgürlüklerin 1982
Anayasası'yla otoriterlik le-
hinedeğiştirildiğini anlatan
Prof. Kaboğlu. "1982 Ana-
yasası'nın getirdiği girişim
ve din özgürlüğünün kötüye
kullanıldığınr söyledi.
Prof. Kaboğlu, bugün dev-
letin bu kadar kutsallaştınl-
dığı. ama aynı zamanda da
bu kadar kemirildiği başka
bir ülke görmediğini belir-
tti.
"Vahdettin. Mustafa Ke-
mal ve Milli Mücadele"
isimli kitabın yazan Yunus
Nadi v e Sedat Sirnavi ödül-
lü yazar Turgut Özakman
da milli mücadele ve Lozan
Antlaşması üzerine söyle-
nen kasıtlı yalanlardan ör-
nekler verdi. Özakman.
bunlardan birinin Mustafa
Kemal'in Padişah Vahdet-
tin'in isteği üzerine Sam-
sun"a giderek milli müca-
deleyi başlattığı yolundaki
yalan olduğuna dikkat çek-
ti. Özakman. Türk Tarih
Kurumu gibi kuruluşlann
milli mücadele ve onun ön-
derleri hakkında çıkanlan
yalanlara karşı sessiz kal-
masını da eleştirdi.
Panelden sonra Darpha-
neler Genel Mûdürii Raif
• Tören alamna lbnteşkitçdecek; tierecede
uzun bir yapılaşmanın çevreye uymayacağı ka-
nısındayız.
• Cumhurbaşkanhğı kampusunda bundan
böyle aşın yapılaşmaya ve devamlı değişen
düzenlemeye. bir koruma geliştirme projesi
drCumhurbaşkanfığı Kampüsu*nu son zîya-
reti sırasmda Camlı Köşk'ün restore edilmiş
hüzün verici halini görünce saptamıştır. Her-
halde bu onanlmaz hata Cumhurbaşkanltğı 'na
veya sekreterliğine ait değildir. Açıkça ifade
edelim, Türk mimarlık camiasına aittir.
Bakova. Cumhuriyet'in 75^
yılı için üretilen Lozan Ant-
laşması temasını işleyen pa-
ralardan, Ömer İnönü. Er-
dal tnönü. Özden Toker ve
Kemal Alemdaroğlu'na bi-
rer adet armağan ettî.
UFmNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Tahran Belediye Başkanı Gu-
lamhüseyin Kerbasçi'ye, Tah-
ran Genel Mahkemesi tarafindan
toplam 5 yıl hapis ve 60 kırbaç
cezası verildiği açıklandı. Ker-
basçı, Iran'daki reformcu akımın
sözcülerinden birisi olarak tanı-
nıyor. Iran'a egemen olan muha-
fazakâr kanat, bu kararla reform-
cularla giriştikleri kavgada etkili
Kırbaçlı îslam Hukuku
bir sonuç elde ettTT-€törütdügtr
kadanyla Iran'daki bu mücade-
le sürecek. ÇünkÇi Iran Cumhur-
başkanı Hatemi'ye yakın olan
Kerbasçi'nın de önemli bir top-
lumsal desteği var. Hatemi'nin
seçimlerde aldığı yüksek oy ora-
nı, reformculann da oldukça
güçlü olduğunu ortaya koymuş-
tu.
iran içindeki iktidar mücadele-
sinin ötesinde, verilen kırbaç ce-
zası dikkat çekici. Bu ceza aca-
ba nasıl uygulanacak? Uygariı-
ğın bu kadar geliştiği bir dünya-
da kırbaç cezasının Iran'da sür-
dürülmesinin ardında ne gibi bir
toplumsal anlayış yatıyor? Kır-
baç cezası, Müslümanların kut-
sal kitabında sözü edilen bir ce-
za şekli. Hz. Muhammed'in ya-
şadığı çağın cezalandırma yön-
temlerinden birisiydi kırbaç ce-
zası.
Örneğin zina iddiasıyla ilgili
cezanın içinde kırbaç var. Kura-
nıkerim, zina yapan kadın ve er-
keğe yüzer kırbaç vurulmasını
emrediyor. Ancak böyle bir ceza-
nın uygulanabilmesi için dört ta-
nık gerekiyor. Zina iddiasında
bulunan bir kışi dört tanıkgetire-
mez ve iddiasını kanrtlayamazsa,
o zaman ona da seksen kırbaç
vuruluyor. Bu hükmün Kuranıke-
rim'e girmesi, Islam kaynaklan-
na göre Hz. Muhammed'in eşi
Hz. Ayşe ile ilgili bir ıddıaya da-
yanıyor.
O günün koşullannda böyle bir
cezanın belkı toplumsal biranla-
mı vardı. Ya bugün, bugünün
dünyasında böyle bir ceza han-
gi aklın, fıkrin ürünü? Belli ki hâ-
lâ Islamı dogmatık bir şekilde
kavrayan iran'dakı yönetici elrt,
böyle bir yola başvuruyor. Islam
dünyası ne yazık kı aktarmacı ve
tutucu anlayışın esiri.
Kendi ülkemizin islamcılanna
baktığımızda da benzer bir man-
tıkla karşılaşıyoruz. Tabii bugü-
nün Türkiyesinde kırbacı savun-
mak mümkün değil. Yarın. siya-
si koşullar değişse ve tutucu Is-
lam cereyanı egemenlik kursa,
acaba nasıl bir anlayışla karşı
karşıya kalırız? Bunun ipuçlarını
Türkiye'deki Islamcıların.açıkla-
malarında bulabilirız. Örneğin
Abdurrahman Dilipak, Kuranı-
kerim'deki, kadınların dövülme-
sine ilişkin hükümleri savunur-
ken durumu yumuşatmaya çalı-
şıyor, ama yine de dövme eyle-
mi yanlıştır demek yerine şunla-
rı söylüyor "We olursa olsuh bu-
radaki dövme fiili, işkence etmek
anlarnında değildir." Hoşgörülü
olduğunu söyleyen Müslüman
Dilipak'a göre bile "Döv ama ış-
kence etme" deniyor. Türki-
ye'deki birçok Islamcı ıse yaz-
dıkJarı kitaplarda açıkça kadının
dövülmesini savunuyorlar ve bu-
na gerekçeler hazırlıyorlar.
islami kesimin birsorunu çöz-
mesi gerekiyor: Bugünün dün-
yasının ihtiyaçlarına uygun bir
adalet ve özgürlük anlayışını mı
savunanaklar, yoksa bazı riog-
maların esiri olarak, ilkel birçok
uygulamayı aynen bugüne mi
aktaracaklar?Geçenlerde, "Ben
ortayolcuyum" diyen Tayyip Er-
doğan'm bazı açıklamaları ne
yazık ki gözden kaçtı. Hatta bir
yazar arkadaşım. bu konuşma-
nın en tehlikeli bölümlerinin hak-
lı olduğunu yazacak kadar ışı
abese götürdü. Tayyip Erdo-
ğan'a neden içki yasağı kondu-
ğu sorulduğunda, "halkm sağlı-
ğını koıymak için" böyle davran-
dığını söylemişti. Gazeteciler de
bunun ılımlı bir yaklaşım olduğu
yorumunu yaptılar.
Tayyip Erdoğan aynı konuş-
masının bir başka yerinde, do-
ğum kontrolüne karşı olmayı, nü-
fus artışını savunmaya baglaya-
rak geçiştirmişti. Erdoğan'ın iki
konuda verdiği cevap, aslında
geçmişteki dogmatizmin aynen
devam ettiğini, ama bu kez refe-
ranslann değiştiğini gösteriyor.
Aslında gerçek referanslan, Is-
lam dünyasını pençesi altına
alan, düşünmeden emre itaat et-
mek anlayışı. Islama egemen
olan mantık içinde doğum kont-
"rotO gunaH; rçRiiçmetrguriarrrO"
zaman, egemen olduklan alanda
bu konuda yasakçılığa devam
edecekler. Ama bunu yaparken,
Türkiye gibi nispeten gelişmiş bir
ülkede daha makul gerekçelere
sığınmaya çalışacaklar.
Bu kafa islamcı dünyayı kilitli-
yor ve geriliğe mahkûm ediyor.
Kimisi, daha geri birtoplum için-
de kırbaç cezasını hukuk siste-
mi içine sokuyor, kimisi de takıy-
ye yaparak, tutucu Islam refe-
ranslarına yeni kılıflar uyduruyor,
aynı mantığın bırparçası olduğu-
nu gizlemeye çalışıyor.
Kırbaçlı bir Islam hukukuyla
uygar dünya içinde nasıl yer
alabilirsıniz? Gelişmiş dünyayla
nasıl yanşabilirsiniz?
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Yaz Düşünceleri
Istanbul'da 1998 yazı da bir öncekinden farksız
geçiyor. Havada her an fırtına patlayacakmış gibi
bir gerilim. aynı zamanda içten içe kemiren rutu-
betli bir sıcak. Istanbul sadece havasıyla değil in-
sanıyla da bunaltıyor. Sokaklarda üstünüze üstü-
nüze gelen şaşkın bir kalabalık. Geride çirkin bir
arabesk gürültüsü bırakarak yanıbaşınızdan hızla
geçip giden arabalar. Çocukluğumun geçtiği taş-
ra kentlerindeki yaz sabahlarını, 1960'lar Istanbu-
lu'nun, ilk gençlik yıllanmın yazlarını özlüyorum.
Kimbilir, çocukluğumu ve ilk gençliğimi özlüyo-
rum belki de.
• • •
Mevsimler sıralanırken adı ikinci sırada geçme-
sine karşın yaz, yılın tam ortası gibidir. Soğuk ve
kapanık kıştan, hırçın ve güvenilmez ilkbahardan
sonra yaz bir dinginlik ve derınleşme zamanıdır.
Geçmiş kışın ve ilkbaharın yorgunluklarını yazın
atar, ilk rüzgârlarıyla yeni bir yılın kapılannı arala-
yan hüzünlü sonbahara ve gelecek kışa yine ya-
zın hazırlanırız. Mevsimlerin değişmesi bu duygu-
Iarı da öldürüyor. ilkbaharda kış, yaz aylarında son-
bahar yaşanır oldu. Havadaki günlük hatta gün
içindeki değişimlere giysi uydurabilmekten daha
zor olan, duyguların ve düşüncelerin bu değişim-
lere ayak uydurabilmesi... Kış ya da güz giysileri-
ni göz önünden büsbütün kaldıramadığımız gibi
aynı gün içinde birkaç mevsimin birden duygula-
rına büründüğümüz oluyor. Bunun çok yorucu bir
şey olduğunda kuşku yok...
• • •
Ozon tabakasmdakı delikten çok söz edildi. Do-
ğanın dengesinin gezegenimizin tümünde altüst
olduğunu biliyoruz. Bu sonucun sorumlusu daha
çok kâr etmekten başka amacı olmayan, insanı da
doğayı da tüketim metaı olarak gören bugünkü
ekonomik sistemdir. Çılgınca bir hız ve hırsla her
an daha "sofistike" bir teknoloji üreten sistem, son
model otomobıllere yeni bir konfor unsuru daha
ekler ya da cep telefonlarının sayısız kullanım ola-
naklarını daha da çoğaltmayı başanrken insanın
ve doğanın dengelerinin bozulduğunu görmez-
den geliyor. Duyguları ve zihni ayrıntıya boğulan
insan en temel gereksinımlerini (yaşamı üstüne
düşünmeyi) unutarak, sadelikten gittikçe daha çok
uzaklaşarak, yapay olarak yaratılmış birtakım sa-
nal gereksinimlerin peşinde belirsiz bir yere doğ-
ru sürükleniyor...
• • •
Mutluluk duygusunun herkes için farklı olduğu-
nu kabul edebilir miyiz? Bunu olumlayabilir mıyiz?
Aşırı bir örnek: Cinayet işlemekten mutluluk du-
yan bir kimsenin mutluluğunu sağlıklı bir duygu sa-
yabilir miyiz? Insanlara tek bir mutluluk üniforma-
sı giydirilmesi elbette söz konusu olmamalı. Fa-
kat bugün ülkemizde ve dünyada egemen olan
sistemin yaptığı tam olarak budur. Mümkün oldu-
ğunca daha çok ve en yeni ürünleri tüketmek...
Yoksul ya da varsıl, ülkemizde ve dünyada günü-
müz insan çoğunluğunun biricik mutluluk ölçüsü
budur... Doğa dengelerinin bozulması, mevsimle-
rin değişmesi. duygusal dünyanın altüst oluşu
böyle bir insan için çok fazla önemli değil. Kapi-
talizmin tarihsiz ve geleceksiz bir şimdiki zaman
insanı yaratmayı başardığını söyleyebiliriz.
• • •
Bilimin, teknoloji dünyasının buluşlarını ve ara-
yışlannı küçümsemek elbette aklımdan geçmez.
Benim duyduğum kaygı. bilimdeki ve teknikteki
muazzam gelişmelerin tam tersine olarak insanlık
değerleri birkaç cümleye, hatta tek bir sözcüğe,
"tüketmek" sözcüğüne indirgenmış insanla ilgili-
dir. Bu insanın sıradanı mutlu olmayı daha çok tü-
ketmekie eş değer görürken, birazcık aydın olanı
bilgisayar ekranlarının sanal dünyasında yaşama-
yı mutluluk saymaktadır.
• • •
Sonuç olarak, yaşanacak yeni gezegenler bul-
madan gezegenimizin doğasını bozmakla insan-
lığın müsrif ve aceleci davrandığını düşünüyo-
rum... Bozulan ve birbirine karışan mevsimler gi-
bi altüst olmuş duygusal yaşamları, dizginsiz tü-
ketim hırsları ve sanal mutluluklarıyla bugünün in-
sanını parlak geleceklerin beklemediğini söyle-
mek ise kötücül bir kehanet sayılmamalı...
Not: Kendime bozulmamış bir yaz köşesi bula-
bilmek umuduyla "Cumartesi Yazıları "ma birsü-
re ara veriyorum. 15 Ağustos'ta buluşmak üzere,
okurlarıma ormanlarda yürüyüşler, kırlarda koş-
malar, dağlara tırmanmalar, denizlerde, ırmaklar-
da, göllerde yüzmelerle ve "Cumhuriyet"in güze-
lim cep klasikleriyle baş başa dingin okumalarla,
-yapay ve-yuzeysel mutTuIuklar değil, sonsuzluk
duyguları uyandıracak gerçek yaz duyguları diliy-
orum..
Izmîr
Nadi9
nin büstüııdeki
yazılara sansür
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - lzmir'de
çevresine sahip çıkan
avukatlara. yurttaşlara.
sanatçılara, aydınlara
saldıran ve lzmir halkını
da "yannmlar duracak"
dive tehdit eden lzmir
—Büyükşehir Belediye^
zemin boyayla kapatıldı.
Büstün altında yer alan
"Biz bugün varsak yann
yokuz. Başhca
umudumuz, bizim
dönemde yetişen ve
yetişmekte olan yeni
kuşaklann. gerçek halk
\'önetimi demek oten
Başkanı Burhan
Özfatura'nın Nadir
Nadi Caddesi'nin adını
değiştirmesinin
ardından bu kez de
büstün altında yer alan
yazılar siyah yağlıboya
ile kapatıldı.
Yüksel Çakmur'un
Büyükşehir Belediye
Başkanı olduğu 22
Kasım 1992 tarihinde
törenle açılan ve adı,
konulduğu caddeye
verilen gazetemizin
başyazan Nadir
Nadi'nin büstü üzerinde
yer alan kabartma
yazılar söküldü ve
cumhurivet ilkelerini
yurdumuzda daha
sağlam temellere
davanıa olanağı
bulabünıeleridir.
Bu konuda hiçbir
engelden
yılmayacaklanna
inanıyoruz" yazısı
silinerek siyah boya ile
boyandı. Özfatura
göreve geldiğinde Nadir
Nadi Caddesi'nin ismini
değiştirmiş. Nadi
isminin bir başka
caddeye verileceğini
söylemişti. Ancak bu
sözler yerine
getirilmedi.