28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• w • OZEL DERSHANELER BIRLIGI'nden (ÖZ-DE-BİR) SAYGIDEĞER KAMUOYUNA ZORUNLU AÇIKLAMA yÖK'ün Üniversiteye Gîrişte Getirmeyi Düşündükleri Uygulamada Oluşacak Sonuçlar 1- ÖSS ile öğrenci almak 2- Orta Ögretim Başarı Puanı'nı (OÖBP) ağırlıklı hale getirmek 3- OÖBPVe ÖYS'nin işlevinl yüklemek 4- Lisedeki öğrenim alanına uygun tercih yapanlara ek puan vermek 1981 yılına kadar uysulanan ÖSS ve ÖYS karışımı tek sınavın sakıncalarını sören YÖK, aynı yıldan itibaren zihinsel kapasiteyi ölçen (ÖSS) ve bilsiyi ölçen (ÖYS) olmak üzere 2 sınavı uysun sörmüştür. 12. Milli Egitim Şurası iki sınavı yetersiz bulup, üç aşamalı sınav kararı almıştır. 1997 tarihli YÖK raporunda da üç aşamalı sınav serekli görülmüştür. Bu bilimsel çalışmaların gerekçeleri ortada dururken, ÖSS ile ögrenci alınması, önceki bilimsel çalışmalara ters düştügü gibi bilimsellikten uzaktır. ÖSS ile ögrencileri akademik açıdan tanıma imkanı olmayacaktır. Sınavın bir, iki veya üç aşamalı olması önemli degil, sınavın amaca uygun olması önemlidir. Ayrıca, ögrencilerin kaderi bir sınava baglanmamalıdır. Okullarımızda not verme standardı yeterince gelişmemiştir. Aynı sınav kağıdına farklı ögretmenler farklı not verebilmektedirler. Subjektifligi fazla olan OÖBP ile objektif ölçme yapılması mümkün görülmemektedir. OÖBP'nin etkisinin artırılması bir kısım radikal grupların veya kişilerin bunu istismarına yol açacaktır. Bu gerçegi söylemek ögretmenlere güvensizlik değil, Türkiye'nin bu konudaki gerçeğini dile getirmektedir. 1980 öncesi egitim hayatımızda bu durumun acı sonuçlarını hep birlikte yaşadık. Yakın tarihte de Süper Lise girişinde kullanılan okul notundan vazgeçilmek istenmesi de bu durumun bir kanıtıdır. Kaldırılmak istenen OYS sınavı, ögrencilerin 11 yıllık eğitimleri sonucunda elde ettikleri akademik bilgi birikimini standart bir ölçme aracı olarak ölçer. Her okulda hatta her sınıfta farklı sorularla ölçme yapılarak notlar oluşturulmaktadır. Okullarımızın egitim dlizeyi aynı olmadığı durumda, (Aynı olmadıgı herkesçe kabul edilmektedir.) okul notunun objektif ölçme aracı olarak kullanılması gerçekçi olmaz. Her okuldaki 5 veya 3 notunun ölçtügü bilgi dlizeyi aynı degildir. Yıllardan beri, ÖZ-DE-BİR'in de çeşitli zamanlarda dile getirdiği bu uygulama, Meslek Liseleri için dogru bir karardır. Genel Liseler için ise, bazı sakıncalar getirebilir. Örneğin, Fen bölümünü bitiren ögrencinin bu alan dışındaki alanlarda tercih yapma şansı ortadan kalkmaktadır. Ayrıca, genel kültür alanında okuyan ögrenciler bütünüyle magdur olacaklardır. 5- Sınav sayısını azaltarak öğrencinin üniversiteye girme şansını artırmak 6- Lise son sınıflarda öğretim yılı ortasında sınav yapmak Her yıl üniversiteye alınan ögrenci sayısı 240 bin civarındadır. Bu sayı sabit kaldıgı sürece ögrencilerin üniversiteye girme şansını sınav sayısı ile artırmak mümkün degildir. ÖSS ile üniversiteye ögrenci alınırsa, az bilgili öğrencilere, çok bilgili ve çalışkan ögrencilerden daha çok şans verilmiş olur. Ayrıca, 100 ögrencisi olan bir okul, kasıtlı olarak 99 ögrencisine de 5 , ^ verir, bir ögrencisine 4,^0 verirse, 99 ögrenci en yüksek notu aldıgından hepsi 80^Octa Ögretirn Başarı Puanı alrmş olur. Bunlann şansı gerçekte var olandan çok artar. İlgililer her halde bunları kastettiler. * ; < r ""» ' >><• • Sınavın Nisan veya Mayıs ayı başında yapılması durumunda; lise son sınıfların son döneminde okutulan konularından soru sorulamayacaktır. Bu da üniversite ögreniminde temel teşkil eden önemli konulardan bir kısmını sınav dışı bırakacaktır. Bu konular yeterince anlatılamayacak ve ögrenciler tarafından yeterince Ögrenilemeyecektir. 7- Son sınıf ögrencilerini okula bağlamak 8- Sınava hazırlanmak ögrencileri fazlasıyla yormakta 9- ÖSS veya ÖYS ile Üniversiteye %94 aynı _ ögrenci girmektedir Üniversite giriş sınavı yapıldıktan sonra, lise son sınıf ögrencilerinin okuldan alacagı bilgiler, üniversite girişte kullanılmayacagından, ayrıca ögrenciler sınav arifesinde 3-4 aylık süreyi sınava hazırlanmak için kullanacaklarından, ögrenciler okula önem vermeyeceklerdir. Böylece lise son sınıf, ögrenciler tarafından önemsenmeyecektir. Üniversiteye eksik bilgili ögrencilerin alınması, üniversite ögrenimini de olumsuz yönde etkileyecektir. Tek sınav uygulamasına geçme gerekçesinde; iki sınavın ögrencileri yordugu belirtiliyor. İki aşamalı sınav sisteminde; Hukuk Fakültesi'ne gitmek için ögrenci, lisede sosyal alanda okuyordu. Sosyal dersler ve Tükçe konularından 1. derecede, Matematik dersinden %20 civarında sorumlu oluyordu. Ögrenciler, sorumlu oldugu derslere çalışarak hazırlanıyorlardı. Tek sınavlı sistemde,- ögrenciler, Hukuk Fakültesi'ne gitmek için, Sosyal ve Türkçe derslerinin yanı sıra Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji derslerinden de aynı derecede sorumlu olacaklardır. Ögrenciler lisede okumadıgı derslerden sınava girmek zorunda kalacaklar. Bu örnek diger bölümler için de geçerlidir ve çogaltılabilir. Dolayısıyla ögrenciler çok daha fazla çalışmak ve yorulmak zorunda kalacaklardır. YÖK'ün iller bazında yaptıgı yerleştirme hesabı %6'lık bir fark gösteriyor. Bu miktar, 90 bin Ögrenciyi kapsamaktadır. YÖK'e göre 90 bin ögrenciye haksızlık yapmak önemli degildir. Dahası var, bu yerleştirmeyi ögrenci bazında yaparlarsa, Üniversiteye giren ve giremeyen ögrenci gurupları büyük ölçüde yer degiştirecektir. Bu gerçek saklanarak ÖSS veya ÖYS ile yerleştirmenin önemli olmadıgı anlatılmaya çalışılıyor. 10- ÖZ-DE-BİR'in yeni sisteme karşı olması, dersanelere talebin az olacağına bağlanmakta Yetkililerce açıkça belirtilmeyen, ancak kafalarının arkasında yatan ve dolaylı yollarla ifade ettikleri gerçegin; sınav sisteminde yapılan degişiklikle dersaneleri zayıflatma yoluna gitmek oldugu anlaşılmaktadır. Bu sonucu alacaklarını zannedenler, (gerçek bunun tersi olacaktır) ÖZ-DE-BİR'in yeni uygulamaya karşı olmasını yanlış bir gerekçeye baglamaktadırlar. Bu yetkililer bilirler ki yakın tarihte ilkögretimde yapılan degişiklik, (8 Yıllık Kesintisiz Zorunlu Egitim) dersanelere ögrenci talebini azaltacagını ÖZ-DE-BİR ve üyeleri çok iyi bilmelerine ragmen, 8 Yıllık Kesintisiz Zorunlu Egitim'i başından beri desteklediler ve desteklemeye devam etmektedirler. ÖZ-DE-BİR'in her üyesi bu ülkede yetişmiş, Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine baglı, çagdaş, demokratik, laik dü'şüncede olup "Önce ülkemiz, sonra kurumlarımız" düşüncesini ilke edinmiş kişilerdir. ÖZ-DE-BİR, gelecegimizin güvencesi olan gençlerimizin egitimi ile ilgili her konuda hassasiyetini ortaya koymuştur; koymaya da devam edecektir. İlgili ve yetkililer öZ-DE-BİR'i gerçekdışı varsayımlarla suçlama yerine, konuyu kamuoyu önünde ÖZ-DE-BİR yetkilileri ile tartışmayı seçselerdi, daha gerçekçi davranmış olurlardı. Bizim kaygımız gelecek seçimler degil, gelecek nesillerdir. BU AÇIKLAMA, GERÇEKLERİ HALKIMIZA DUYURMAK AMACIYLA YAPILMIŞTIR, KAMUOYUNA SAYGIYLA ARZ OLUNUR. OZ-DE-BIR yönetim Kurulu • •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle