28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEIMMUZ 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 GöT<cük 'teki SEKA arazisinin Ford Otosan 'a devredilmesi ile ilgili olarak okuyuculanmızdan farkh tepkiler alıyoruz. Kimisi diyor ki. "Memura zam için kaynak bulamadığını savlayan iktidar, var olan kamu kaynaklarını neden bedelsiz şirketlere veriyor? " Kimısı de, "Eski SHP'liler ile CHP'liler, kendileri iktidardayken buna benzer birçok uygulamayı gerçekleştirdiler. Şintdi, 2 bin işçi istihdam edeceği belirtilen bu yatınma neden karşı çıkıyorlar? Bu tutumlarıyla DYP'nin, FP'nin ekmeğine yağ sürüyorlar"gıbısinden yakınmalan dile getiriyor. Uygulamayı yerinde bulanlann haklı olduğu yönieryok değil. Ancak. bazı gerçekler var ki, hiç mi hiç üstü örtülemıyor: - ANASOL-D iktidarı sözcüleri, bedelsiz devir gerçekleşmezse, Ford 'un yatırımı başka ülkelere kaydırma tehlikesi olduğunu dile getiriyorlar. Oysa. Ford Otosan ortaklığının yatırım projesinde "arazi" için "12 miîyon dolar" (yaklaşık 3 trilyon lira) ayırdığı biliniyor. Bu durum, zaten 12 milvon doları gözden üstü öptülemeyen gerçeklerçıkarmış olan şirkete arsanın başlangıçta bedelsiz verilmesi - tepkiler iizerine şirket ile üniversite, okul, hastaneyapılması için bir protokol imzalandığı açıklandı- iktidarın büyük bir özveri, hatta gayretkeşlik içinde olduğunu kanıtlamaz mı? - Ford Otosan 'ın minibüs üretmek için hazırladığı projede, arazi için "200 " dönüme gereksinim duyduğu belirtüiyor. Buna karşın, gereksinimin tam 8 kat üstünde, "1600" dönümlük bir arazinin şirket ortaklığına altın tepside sunulmasımn anlamı nedir? - YaUnmın en az 2 bin işçiye istihdam sağlayacağı iizerine kurulan senaryoya gelince... Türk-tş 'in saptamalanna göre, yalnızca özelleştirmeler nedeniyle bugüne dek yaklaşık 35 bin işçinin işten çıkarıldığını unutanlar işlerine gelince ağızlanna sakız ettikleri deyimleriyle "ucuz popülizm "yapmıyorlar mı? Ya Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Hürnyet 'ten tsmet Solak 'a yaptıgı açıklamaya ne demeli? Demirel, gerekirse bu fabrika ıçın Çankaya Köşkü nün bahçesini verebileceğini söylüyor. \urttaşlar, soğukkanlı Diyorlar mı kı. "Bu fabrika, SSK'ye milyarlarca lira prim borcu olan Hacı Ali Demirel'e ait Yükseliş Koleji'nin bahçesineyapılsın..." "Şevket Demirel 'in Isparta 'daki kavak fidanlığının tam ortasına kurulsun " diye de ısrar etmiyorlar Çankaya Köşkü 'nün bahçesi, ne bacanak Ali Şener in, ne kardeş Hacı Ali Demirel'in, neyeğen Yahya Demirel ın, ne de Süleyman Demirel in tapulıı malıdır. Her ne kadar son yıllarda "Ben zenginleri severim " ya da işadantlanna "Siz, bizim en değerli varlığtmızsınız " diyenler otursa da.. Çankaya, 75 yıl önce yedi dû'vele karşı verilen Kurtuluş Savaşı sonrası kurulmuş Türkıve Cuınhuriyeti 'nin yüreğidir. onurudur, namusudur. Çankaya ya seçilenler. ağzına geleni söylemek yerine, sorumluluklannın bilincine varmak zorundadırlar. Yargıya baskı Af önerisine bakış Enerji santrallan ve dağttım şebekeleri, medyamızın yine ilgi odağı oldu. Başbakan Mesut Yılmaz'dan. ilgili çevrelerden özel demeçler, haberler gırla. Sıkıntı büyük: "Amart, enerji sektörü devir ihatelerinin başına bir şeycikler gelmesin! " Dantştay ldari Davalar Genel Kurulu 'ııun. enerji sektöründeki özelleştirmelerin dayanağı olan 3096 sayılı yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi ne başvurusu iizerine epey telaşlanmışlardı. Anayasa Mahkemesi, Damştay'ın istemini "usulden " reddedince, ihaieleri kazandığı açıklanan şirketler arasında yer alan medya gruplan peşin yargıya vardılar: "Enerji ihalelerine vize..." DSP Zonguldak Milletvekili Mümtaz Soysal, Anayasa Mahkemesi nin kararım köşemize değerlendirirken şunlart söyledi: "Daıuştay'ut Anayasa Sfahkemesi'ne gönderdiği dosya, kimi şirketlerin açlığı dava ile ilgiliydi. Aynı yasa ile ilgili olarak, sendikalann ve çalışanlarm açtıklan davalar şu andagerek idari mahkemelerde, gerekse Danıştay 'da görütmeye devam ediyor. Henüz bunlardan bir ses çıkmadı." Bu davalann beklenmesi gerektiğine değinen Soysal, Başbakan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer 'in, "Damştay'ın nöbetçi dairesinden mütalaa ahnacağı "na ilişkin açıklamalarımn da bir "yandsama " olduğu auşüncesinde: "Danıştay'ın 1. Dairesigörüş bildirir. O dairenin de nöbetçlsiyoktur. Nöbetçi daireden nasd mütalaa alınacuğınu benim aklım ermedL" Gerek hukuk çevrelerinde, gerekse ilgili mahkemelerdeki genel hava şu: "Yargıya çok ağır baskıyapütyor." Açıkçası, hukuk zorlamyor. DSP lideri ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit. Cumhuriyel 'in 75. yıldönümü nedeniyle <;/ çıkarı'lmasım önerdi Afsözcüğünün ılk çağrışımı "insancıl" duygular yaratıyor insanda. Ama, "Kim ve ne için af" sorusu gündeme geldiğınde ış çetrefilleşiyor. Hele hele toplumdaki "adaletin sağlanamadığı "na ilişhn genel kanı göz önüne alınırsa, sorun daha da boyutlanıyor Türkıve de. son 20-25 vıl içinde iki kez "af" uygulamasma tanık olundıı Biri 12 Mart, digeri 12 Eylül sonrası Bu iki affin asıl hedeftnin. darbelerin ardmdan yaşanan baskı dönemlehndeki "adaletsizlikleri" gidermeye vönelık olduğu sövlenebilir Bugün gerçekleiiırilmek ıstenen affm hedefı ise ne olabilir? "Ekonomik suç olamayacağmı" ilerı süren Turgut Özal 'ın altüsı ettıği toplumsal yapmın, etik kaygıları deflermden silmiş çürümeyeyiiz tutan bir düzeneğin yarattığı suçlular ve suç tanımlarına gırenler mı affedilecek? Her alanda yaratılan geniş "serbest piyasa "da üreven mafya liderleri ya da tetikçılen mi, kara paracılar mı. çeteciler mi, her türlü yolsuzluğu. hırsızlığı, uğursuzluğu. soygunu gerçekleştırenler mi? Yoksa, paralı eğitıme tepkı gösteren öğrenciler. baklava çaldığı gerekçesiyle ıçeri düşmüş çocuklar mi 7 Kimler? Hukukçu. vazar Emin Değer ile Myleşırken. "Türkiye 12 Eylül sarmalında " vurgusunu yaptı: "Bu sarmalda ne adalet olur, ne de hukuk. Hiçbir şey olmaz. Sistem, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, keyfı yönetime, devletin işlemezliğine endekslenmiş. 12 Eylül Anayasası, düşük yogunluklu demokrasinin anayasasıdır. Bundan çıkışın tekyolu vardır, o da devrimci cumhuriyeti esas alan bir sistemi oturtmaktır." Ya af? Emin Değer. soruya soru ileyamt verdi: "Afne getirecek? Adaletsizliği mi kaldıracak? Adaletsizliğin kökü 12 Eylül Anayasası. Af, yeni bir sisteme geçilirken getirilir. Böyle bir amaç yokken afile neyi düzelteceksiniz? " Yüksel Endeğer yazıyor Ecevit Her Şeyi Affeder mi? Bülent Ecevit'ın eşi Rahşan Hanım, can sıkıntısından olsa gerek, ortaya bir af söylemi attı. Gündem şimdi af tarüşmalarıyla doldu. Bu da ilginç, Rahşan Hanım'ın çay demlerken, aklına gelen her öneriye bu kadar vakit ayırıp kafa yoracaksak vay halimize! 1974 genel affında Ecevit'i desteklemiştim. O zamanki kafamla "toplumsal banş, özgüıiük, vb." düşünceleri öne sürerek aftan yana tavır almıştım. Ben; o ben değilim artık. bu bir. Türkiye'nin dinamikleri de tamamen değişmiştır, bu da iki. Amerika'da af'fın a'sını söyletmezler adama. Cezaevındeki kanunsuzu • < dışarı çıkanp, başımıza bela etmenin ne anlamı var? Dinozor kafası, oldum olası "Suçluyu kazıyınız, altından insan çıkar" gibi palavraları atagelmiştir. Suçlu, suçludur. Cezasını çekecektir. Vergı borçlan türünden ekonomik aflar dışında AF, benim ıçın sadece müzik grubudur. Sanşın zenci, defol git! Jay Jay Okocha adlı saçı sarı, derisi kara bir adam, üstelik büyüklük gösterip vatandaş yaptığımız bir topçu, hangi cesaretle Fenerbahçe'yi ve bu ülkeyi aşağılayabiliyor? Hangi hakla? "Fenerbahçe'de oynamak istemiyorum" ne demek? Sen kim oluyorsun da Fenerbahçe'de oynamak istemiyorsun? 5 dolar bile almadan bu takımda top koşturacak nice vatan evladı varken, nasıl pazarlık yapabiliyorsun?.. Neymtş, Fenerbahçe'yi Avrupa'da tanımıyorlarmış. Ey Okocha, sabnmızı zorlama! Sayın Ali Şen hakkmda da ileri geri konuşma. Şoparın dediğine bakın: "Benim en büyük hatam, Ali Şen 'e güvenmek oldu!" Benim tanıdığım Şen, bunu o Afrikalı'nın yanına bırakmaz. Okocha, değil herhangi bir Avrupa takımında oynamak, tribünde oturamaz. Fenerbahçe'nin ise kürek takımında bile yer bulamaz! Böyle vatandaş olmaz olsun. Artık zencileri vatandaş yaparken daha hassas davranmalıyız. Barutçu'yu barut fıçısı yapanlar utansın! -Hepiroiz günlük hayatımi7<1a bastırmamış ve içindea- şuna ya da buna, az veya çok, galiz olsun olmasın birçok küfür ederken, bu doğal davranışı, hem de hassas bir konu karşısında gösteren bir milletvekili neredeyse "ahlaksız" ilan edildi. Sayın Tansu Çiller'in malvarlığını soruşturmak üzere kurulan Meclis Komisyonu'nun srîne geçenleri söyleyivermiştir. Ömrünü Türkiye'ye adamış bir lıdere soruşturma açmak, şerefli bir iş midir ki, Sayın Barutçu, bu adamlara "şerefsiz" dedi diye ortalık ayağa kaldınlıyor? Barutçu sinirinde haklıdır. Birilerine "itoğlu; it çobanı; kafanı koparırım, p...venk" gibi laflar sarf ettiyse, bunun nedenini Barutçu'nun balina toplantısınaa; ııc düzenlenen komplodan ve bu komployu düzenleyen bir kısım yamyamlardan tedirginlik duyan DYP milletvekili Ömer Barutçu, vicdanının sesini kadar temiz vicdanındcr aramak gerekir. Haksızlığa tahammül edememiştir. Tansu Hanım, şefkatli bir ana gibi Barutçu'nun kafasını okşar, ağzına biber sürer, olur biter. Yeni Dünya Düzeni Fıkraları - Bazı milletvekillerinin dokunulmazlığı niye kaldırıldı? - Milletin dokunulmazlığı yok ki. vekillerinin olsun! • • • - Cindoruk niçin süreklı huzursuzluk çıkarıyor? - Eee, evin "küçük oğlu" şımank olur! • • • - İktidar için erken seçim nedir? - Siyasal ötenazi! HAYVANLAR ÎSMAU GVLGEÇ jff .PUMA BEljtÇAK . t , , . H A R B İ SEMÎH POROY BULUTBEBEK mİRAYçtFTçt GÖRÜŞ YUSUF ZİYA BAHADINLI Batınilik Üstüne Önce Cumhuriyet'in 13 Temmuz 1998 tarihli sayısında ismail Nacar imzasıyla 'Yeni Bir Batı- nı Tehlikesi' başlığı altında bir yazı yayımlandı. Yazının bir yerinde; "Batınilerdegizlilik, dahadoğ- rusu takıyye esastı. Siyasi ve dıni hedeflerı ıçın iki- yüzlü davranır, 'ser! verir, ama 'sır' vermezlerdi" deniyordu. Ardından yine Cumhuriyet'in 17 Tem- muz 1998 tarihli sayısında ilhan Selçuk, Nacar'ın söylediklerini onaylıyor ve yazının bir yerinde "...Bu büyük tehlike karşısında, başta siyasikad- rolar olmak üzere herkesın yeniden düşünmesı ge- rekiyor" diyordu. Bense 'Batınilik'tn öneminden dolayı genış ge- niş incelenmesi, araştırılmasının gereğine inanı- yorum. Çünkü, özellıkle bugünlerde bellı bir ko- numda olan Aleviliğe büyük oranda kaynaklık eden Batıniliğe, (düşüncetarihimiz açısından da önemlı bulduğumdan) bir gazete sütununun el- verdiği ölçü içinde konuya kısaca dokunmak ve bu arada küçük bir açıklamada bulunmak istiyo- rum: Batıniler Islam sünnetinin buyruklarına uyma- dığı için Batıni düşünceye karşı yüzlerce kitap yazılmıştır. Bu düşüncenin yayılmasında gizlilik asıl olduğundan ve özellikle Abbasiler döneminde çı- kan kargaşada konuya olumlu eğılen kitaplar kay- bolmuştur. Bugünlere ulaşansa karşı yazılardan çıkarılan bılgilerdir. Sözgelımi ismail Nacar, Batı- nilere sevecen bakmıyor: "Siyasi ve dini hedefle- ri için ikiyüzlü davranırlardı" diyor. Nejat Birdo- ğan ise "Batıniler, 'düşünce özgürlüğünden ger- çeğin ışığı çıkar' ilkesinin en güçlü koruyuculan oldular" diye yazıyor.(1) Yine bilindiği gibi bu karşı-hareket, karşı-düşün- ce arayışı, salt Arap-lslam baskısına karşı olarak kalmamış; daha sonra da Selçuklu-lslam, Os- manlı-lslam, Türk-lslam baskılanna karşı sürüp gel- miştir.(2) Batınilik, 8. yy'da Imam Cafer Sadık'ın oğlu is- mail tarafından kurulan Ismailiye mezhebiyle si- yasi bir nitelik kazanmıştır. Bu mezhep taraftarları Iran, Hindistan, Suriye ve Mısır'da Fatıma soyundan geldiğini ileri süre- rek Fatımi Devleti'ni kurdular. Başlarda ezilenler için kurulu düzeni yıkıp yeni bir hayat vaat eden gizli bir örgütlenmeye gidilmişti. Ne var ki zaman- la yozlaşmış, destekleyicilerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Batınilik, öncelikle bir düşüncedir, bir felsefe- dir. Bu görüşe göre evren yaratılmamıştır; kendi- liğinden vardır; ne başı vardır ne sonu. Ahret yok- tur; ne varsa evren içindedir. Yeniden dirilme, yar- gı günü diye bir şey yoktur. Cennet, insanın dün- yayı gönlünce yaşamasıdır; cehennemse, yine insanın dünyada çektıği sıkıntının adıdır. Tanrı, yoktan var edici, yargılayıcı bir güç değıldır.(3) Batıni düşünce. bugün hâlâ etkisini sürdürmek- tedir. Şu anda Türkiye'nin büyük sorunu şeriata bir tür panzehir görevini sürdüren tek halk toplu- luğu Alevilerdir. Bu tehlike karşısında biraz soluk- lanabilinıyorsa, bu olguda Batıni görüşün ve onun sürdürücüsü AJeviliğin büyük payı vardır. (1) Nefat Birdoğan, Anadolu Alevitiğinde YolAy-' nmı, MozaikYayınlan, 1995, (2) FaikBulut, Ali'sizAlevilik, Doruk Yayınlan, 1989. (3) Ismet Zeki Eyuboğlu, Alevilik-Sünnilik, Der Yayınlan, 1989. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SA- ĞA: 1/ Açık havada kızart- ma ya da ızga- rayapmayaya- rayan pişirme aracı.2/Yunan abecesinde bir harf...OrtaKa- radeniz bölü- münde bir dağ sırası. 3/ Istan- bul'un Topha- ne semtinde bir cami.4/Birtür sağlam ve yu- muşak dana > a da öküz derisi. 5/ Akdenizçe\- resinde yetişen bir ağaççık... Eylemlerı 3 olumsuz yapnîakta kul- 4 lanılan ek. 6/ Satranç- ta özel bir hareket... Anadolu halklannın en eskı ana tannçası... lla- \e. 7/Duman lekesi... 8 Saray ve konaklarda 9 kadınlara ayrılan bö- lüm. 8/ Ağırlamak. 9/ Benzenden türeyen ve boya sa- nayisınde kullanılan zehirli birmadde... "Hayır" an- lamında kullanılan bir söz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir kabı kaynak suya oturtmak yoluyla içindekini ısıtmak >a da entmek yöntemi. 2/ tskambılde koz... Genellikle sularda ye- tışen birbitki. 3/ Kadınlann kaşlarını ya da saçlannı boyamak için sürdükleri siyah boya... Adlan sıfat yap- makta kullanılan bir yapım ekı. 4/ Kabul etmeyerek gen çevırme... Yeni dogan buzagının konulduğu yer. 5/ " büke belimizi Söyletmeye dilimizi ' Hasta iken halımizi ' Soranlara selam olsun" (Yunus Em- re)... Afrika'da bir ülke. 6/Spor\e eğlence amacı ile geliştırilen, yelkenli ya da motorlu. çift gövdeli tek- ne. II Birim... İlaç. de\a. 8/ Istenilen nıtelıkleri taşı- yan. . Maden eşya iizerine \urulan bir cins cila. 9/ Düzenli olarak ekim yapılan arazi... "Geçme namert köprüsünden - - - aparsın su seni " (Diyarbakırlı Sa- it Paşa). TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 25 Temmuz "ANDREA DORIA"NIN SONUL 13S6 'DA gi/SÜM, "ANDKEA POKIA "ADU t>EV ITXL- 7AH YOLCU 6EMİSI ATLAS OKyAKHJSU'HDfi &İR İSVeÇ ŞİL£BİYL£ ÇAHPIÇTt!. İMJ yAŞlÜDAKİ TRAHSAnAUTİK, BOSTTM K£NTINİH SÛMCyıhl- DBKl HAUTUCKETAPASI YAICINLAIİINÛfi BU- LUMUYORDU. GtCB SAAT H.Z2 'PE 'STOUCHOIM, ANDREA ppRlA'YA SANCAK TARAFINDAN BlKJ- DifZMiŞTİ. TOLCU GEMİSÎ SU ALMAYA BAŞLAMIf, ŞİLEP İSE 8ATAG4K PBtÜ YAKALAHMAMIŞrT. 1.7Oİ. YOLCU TApYAM AUCHSEA POE>A"Y» ytVl DIMA GELEN ÇEfİTL/ PENİZ ABAÇLARI fCA- ZAZ£p£LERlN ÇOGUNU Ka£7W2P/. YALNIZ 51 ICİŞÎ YAŞAMINI YİTİRPİ.. GEMİ, AĞtlS AĞId YAN YA77\&4K EJSTESİ GÜN mMAMEN SU- LAKA GÖMÜLEC£JCTİ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle