24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 1998 ÇARŞAME 8 HABERLER CHPüe ANAP arasında afiş kavgası BARIŞ DOSTER CHP'nin, ANAP ve Başbakan Mesut Yılmaz aleyhinde bastırdığı afişlerin dağıtımının. ANAP'ın başvurusu sonucu mahkeme tarafından durdurulmasi üzerine CHP, genel merkez düzeyinde mahkemeye başvurma karan aldı. Afişlerin fikir babasıveCHPŞİşhllçe Başkanı Dursun Çalü. ANAP'ın kendisini Şişli'dekiveTBMM Genel Kurul Salonu'ndaki yolsuzluklardan soyutlamaya çalıştığını belirterek "Afişler Başbakaıu oldukça endişetendirdi. ANAP, olaylan birkaç bürokratın üzerine atarak yolsuzluklardan sıynlmaya çalışıyor, ama biz bunlann unuttunıknasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu. CHP'nin bastırdıgı ve Başbakan Yılmaz'la, eski Şışli Belediye Başkanı Gülay Aslrtürk ve eski TBMM Başkanı, ANAP Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli'yi birlikte gösteren fotoğraflarla "Utanma Özür Dile". "Buldun Başkan Vaptın. Bul Yargüansın", "Bir Siyaset mi, Bir Tesadüf mü", "Kaçmakla Kurtulamazsın" \e "Unutma, Kalemli de ATNAP'IT yazılannın bulunduğu afışlerin mahkeme karanyla toplatılması, CHP'yi harekete geçirdi. Başbakan Yılmaz'ın avukatlannın başvurusu üzerine afişlerin dağıtımına Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tedbir karan vermesinden sonra CHP'nin de mahkemeye başvurarak tedbirin kaldınlmasını talep edeceği bildirildi. Afişlerin fikir babası olan ve Şişü'yı bu afişlerle donatan CHP Şişlı llçe Başkanı Dursun Çaltı, ANAP'ın bu yolsuzluklardan kurnaz bir şekilde kurtulmaya çalıştığını, ama buna izin vermeyeceklerini söyledi. Çaltı"AJNAP,yıllar boyunca Aslırürk'ün yolsuzlukianna göz yummasınin karşıuğında. 70 milyar üra degerindeki Uçe binasına tefriş edilmiş halde kondu. ANAP yöneticileri bilinçli olarak seslerini çıkarrnadılar. Şimdi olayı 3-5 bürokrann üzerine atarak kurtulmaya çahşıyorlar. Afîşlerimiz bunu önlemek içindi" dıye konuştu. Çaltt. afişlerin başta Başbakan Yılmaz olmak üzere ANAP'lılan çok tedirgin ettiğini de savundu ve belediyede Aslırürk'ün yaptıklanna karşı çıkan tek partinin CHP olduğunu vurguladı. Çaltı şöyle devam etti: "Şişli'de belediye başkanı değişti ama anlayış aynı. Burada ANAP'a belediyeyi vermek, kediye ciğer emanet ernıektir. 28 mahallede günlerce çahşarak yaptıgımız afışleme, ANAP'ı çok endişelendirdi. Çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve bu yolsu/luklann —nnurulmasına, ANAP'nr sıynlmaya çalışmasma izin vermeyeceğiz. Umarun mahkeme de afişlerimiz üzerindeki tedbir karannı kaldınr." KtRALIKDAİRE Sahibinden Fulya'da kalorifersiz2+l 2. kat TEL.: 0.212^12 08 04 Batı Çalışma Grubu, irticayla mücadelenin istenilen noktaya gelmediğini üst düzey yetkililere iletti 'İrticayı küçümsediler 9 • BÇG'nin raporunda, 55. hükümet döneminde irticayla mücadelede 8 yıllık kesintisiz eğitim ile bazı üniversitelerde uygulanan türban yasağı konulan dışında hemen hemen hiç ciddi sonuç alınmadığı kaydedildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay bünyesinde ırticaı faali- yetleri izlemek üzere oluşturulan Batı Çalışma Grubu (BÇG). irtica ile mü- cadele etmesi gereken unsurlann, irti- cai faaliyetleri yönlendiren veyüriiten odaklarla içli dışlı olmalannın müca- delede psikolojik ve maddı güçlüğe ne- den olduğunu bildirdi. İrticayla müca- delenin siyasi iradenin isteğiyle başla- madığına dikkat çeken BÇG. "Bu ne- denle söz konusu mücadele istenilen noktaya gelememiştir. Bunda irticayı kücümseme de önemli bir neden oluş- rurmaktadır" saptamasmı üst düze) yetkililere iletti. Kamuoyuna irticai kad- rolann temızlığı olarak sunulan \ali > ardımcılan ve kaymakamlarkararna- mesınin rutin çalışma olduğu. Genel- kurmay'ın 300 dola> ında bildırdiğı bü- tün kaymakamlan kapsamadığı bildı- nldi. ' BÇG tarafından hazırlanarak üst dü- zey yetkililere sunulan bir raporda, ır- tıca> la mücadelede karşılaşılan zorluk- lar ırdelendi. İrticayla mücadelede kar- şılaşılan sorunlara yer verilen raporda, en büyük sorun "İrticayla mücadele et- mesi gereken unsurlann irticai faaliyet- leri büyük öiçüde yönlendiren ve yürii- ten tarikatlarla içli dışlı olmalaru bunun sonucunda da bu unsurlarla mücadele etmenin psikolojik ve maddi güçlükle- ri" olarak değerlendinldi. ANASOL-D döneminde irticayla mücadelede 8 yıllık kesintisiz eğitim ile bazı üniversitelerde uygulanan türban yasağı konulan dışında "hemen hemen hiç ciddi sonuç alınmadığı" kaydedilen raporda şu değerlendirmelere yer veril- dı: 0 irtica ile mücadele. zamanın si- yasi iradesınin isteğı ile başiamamıştır. Bu nedenle de söz konusu mücadele is- tenilen noktaya gelememiştir. Bunda ırtıcayı kücümseme de önemli bir ne- den oluşturmaktadır. # Siyasi irade açısından irtica ile mücadelede karşılaşılan en önemli so- run. bazı unsurlann. ırticaı faalıyetle- ri büyük öiçüde yönlendiren ve yürü- ten tarikatlar ıle içli dışlı olması. Bu- nun sonucunda da bu mücadelede psi- kolojik ve maddi güçlüğün ortaya çık- masıdır. Bu ilişkinin doğal sonucu ola- rak devlet kadrolannın önemli öiçüde tankat temsilcileri tarafından doldu- rulduğu ve bu durumun irticai faalı- yetlere hız kazandırdığı, irtica ile ya- pılan mücadeleyi aksattığı gerçeğinin Türkiye'de tartışılır olmasıdır. 0 trticaı unsurlar yurttaşlanmızın dini konularda hassasiyetini çok iyı bıl- dikleri ıçin irtica ıle yapılan mücade- lenin karşısına. dinimizi amaçlanndan uzaklaştırarak çıkarmışlar ve bu geniş kitleyi seçım yapmak durumu ıle kar- şı karşıya bırakmışlardır. İrtica, bu pro- pagandayı her fırsatta ve bulunduğu her mekânda başanyla gerçekleştır- mektedir. 0 İrticai unsurlar kendileri ile yapı- lan mücadeleyi psikolojik açıdan engel- leyebilmek için Türkiye'de büyük bir baskı altında olduklannı, özgürlüklen- nin kısıtlandığını, Müslümanca yaşama- dıklannı sık sık dile getirirken v e bun- da da önemli öiçüde başanlı olurken as- lında tüm faaliyet alanlannın ayakta kalmasını ve bunlann üzerine gıdilme- sini engellemek istemektedirler. Budu- rum Türkıye'de ister istemez bir "sami- mi Müslümanlar" kavramını da gün- deme sokmuştur. Böylece ınıcaı un- surlann kendılerini "samimi Müslü- man" olarak lanse etme konusunda önemli bir mesafe aldıklan da söylene- bilir. 0 irticayla yapılan mücadelede bir dığer sıkıntı da, ülkenin ıçinde bulun- duğu ve yoğunlaşan siyasal, ekonomik ve sosyal sorunlardır. Uzun yıllardır söz konusu sıkıntılar ıçerisinde bulunan insanlara Türkiye'de irticanın tehlike olduğunu anlatmak, kabul etmek gere- kir ki, psikolojik açıdan önemiı bir sı rundur. Aynı durum yıllardır bu soruı lar karşısında bir türlü çözüme ulaş; mamış hükümetler için de geçerlidir. Hı kümetlere mevcut sıkıntılar yanınc belki de mücadelesı onlardan daha zc olan irtica sorununu hedef olarak gö: termek Türkıye'de bugün yaşanan ta tışmalara neden olmaktadır. Kararname rutin Içışlerı Bakanlığı tarafından hazırk nan vali yardımcılan ve kaymakamU karamamesı öncekı gün Cumhurbaşki nı Süleyman Demirel'e sunuldu. 37 mülki ıdare görevlisinı kapsayan ka rarnamede, MillıGüvenlikKuruIu'nd (MGK) vanlan görüş birlığınin tersım irticai faaliyetleri desteklemekle suç lanan kaymakamlann sınırlı bi bölümünün yer aldığı bildirildi. Banker Yalcıti Cinayeti azmettirici aranıyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - "Banker Yalçın" olarak bi- linen Y'alçın Doğan'ın öldürülme- sinin ardından gözaltına alınan Can Doğan, sorgusunda cinayeti alacağı yüzünden işlediğini belir- tirken emniyet güçleri azmettiri- ci olduğu yönünde bulgular bulu- nan Hakan Doğan'ı yakalamaya çalışıyor. Yalçın Doğan'ı öldürdüğü ge- rekçesiyle silahıyla birlikte yaka- lanan Can Doğan'ın sorgulaması sürüyor. Can Doğan'ın parmak izi Doğan'ın ifadesinde cinayeti nasıl işlediğini aynntılanyla anlat- tıği bildirildi. Emniyet yetkilile- ri, olaydan sonra terk edilmiş ola- rak bulunan araçta Can Doğan'ın parmak izinin bulunduğunu söy- lerken görgü tanıklannın gördük- lerini, kafalannda daha sonra fark- lı canlandırmalan nedenıyle ya- nılgılann doğabileceğıni kaydet- tiler. Hakan Doğan'ın tstanbul 'da ya- şadığını ve son zamanlarda yasa- dışı işlere giriştiğini anlatan po- lis yetkilıleri, Yalçın Doğan ile iş ilişkilerinin bozulmasının ardın- dan da rüm sırlannı bilen Yalçın Doğan'ın bunlan deşifre etmesi- ne engel olmak istemesinin cina- yete neden olmuş olabileceğine dikkat çektiler. Yetkililer. katil zanlısının "20bin mark alacağunı vermediği için öl- dürdüm" gerekçesınm inandın- cı olmadığını kaydettıler. Üç kişinin de soyadlannın "Do- ğan" olmasının rastlantı olduğu. aralannda akrabalık bulunmadıgı belirtildi. Diinyamn en güzel açık hava müzelerinden biri olan tstanbuTda, bir tarihi yapı daha gün yüzüne çıkanldı. tstanbul Arkeoloji Mü- zeleri Müdürii Dr. Alpay Pasinli, 1000 metrekarenin üzerindeki yapının resmi bir yer olabileceğini söyledi Sultanahmet'teki, Bizans dönemine aityapının işlevj;araştınlıyor Tarihimekân turizmeaçdacakİstanbul Haber Servisi - Sultanahmet'te lstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen kazi sırasında ortaya çıka- nlan yapının. Bizans döneminde resmi bir mekân olarak kullanıldığı. ancak kesin iş- levının yapılacak ıncelemelerden sonra bel- li olacağı belirtildi. tstanbul Arkeoloji Mü- zeleri Müdürü Dr. Alpay Pasinli. yapı ıçin şımdiden "sara> " demenin miimkün olma- dığını söyledi. Bizans ve Osmanlı dönemi- ne ait yapı. restorasyon işlemlerinden son- ra turizmin hizmetine girebilecek. Dünyanın en güzel açık hava müzelerin- den biri olan lstanbul'da bir tarihi yapı da- ha gün yüzüne çıkanldı. tstanbul Arkeolo- ji Müzeleri tarafından yapılan 7 aylık ça- lışma sonucu Sultanahmet'te Ayasofya ve Topkapı Sarayı yakınında bir yapı bulun- du. lstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Dr. Alpay Pasinli, 1000 metrekarenin üze- rindeki yapının Topkapı Sarayı ve Ayasof- ya'nın yakınında olduğu için resmi bir yer olabileceğını söyledi. Şimdıden yapının ne olduğunun kesin olarak söylenemeyeceğini vurgulayan Pa- sinli. "Bir Osmanlı gravüründe, bu yerde 3. Ahmet bir köşkten etrafi seyredivor. An- cak çinilerin >apüdığı bu köşk burası mı. de- ğil mi bilemeyiz" dedi. Kazının 7 arkeolog ve 20-30 işçi tarafından elle yapıldığını kaydeden Pasinli. "Ortaya çıkarhlan yapt- nın bölümlerinin 16. yüzyıhn sonlan ve 17. yüzyıhn başlan Osmanlı ile Bizans'ın deği- şik donemlerine ait Yapı içinde 1 metre bo- yunda kanallar var. Bu kanallann biri Fo- ur Season Oteli'nin ahindaki sarnıca, biri Ayasofya'ya, diğeri deTopkapı Sarayı'na gi- diyor" diye konuştu. Ansiklopedilerde yer alan bilgilere göre, Bizans döneminde Ayasofya ve hipodrom- dan sahıle kadar olan bölgede Bizans saray- lan yer alıyordu. lmparator Konstantin za- manında deniz surlan tarafından sınırlanan 100 bin metrekarelik saraylar bölgesi. yan yana inşa edilmiş, ayn ancak bırbiriyle bü- tünleşen avlular, taht salonlan, arzhaneler, dua odalan. kiliseler, su kuyulan gibi ya- pılardan oluşuyordu. Bu saraylarla ılgili çalışmalar 19. yüzyı- hn ikinci yansında başladı. VVolfgangMül- ler VViener'in 1977'de yayımlanan İstan- bul'un topografik ansikJopedisinde söz ko- nusu kazının yapıldığı alan arşiv binası olarak gösteriliyor. Livaneli sevenleriyle buluştu Rumeiihisan Konserleri'nde önceld akşam sanatçı Zülfü Lhaneli sahne aldı. Livaneli son kasedi "INefesim Nefesine" başta olmak üzere eski parçalanndan oiuşan bir konser sunarken Rumelihisan'ru dolduran dinJeyenlerinin IivaneB'ye birçok parçada eşlik ettiği gözlendi. Zülfü Livaneli son konserini bugün saat 21.00'de verecek. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ) Hüsnü Özyeğin, Başbakan'a bilgi verip vermediğini hatırlamadı Yılmaz soruşturma komisyonunda tartışnuL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) karaMıllervekılıİrfanKöksalanıle ması sırasında sık sık soru soran Ay- maz'a haber verip vermediğini Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. ENVER KAMACI -Finansbank Genel Müdürü Hüs- nü Özyeğin, Başbakan Mesut Yıl- maz'ın "haberim yok" dediğı hıs- selerle ılgılı olarak. "Bankakuru- lurken 75 lotu prestij için eşünedos- tuma ayırdım. \ ümaz'a da bu çer- çevede bir lot ayırdım. Daha sonra kendilerinebilgiverip parasını tah- silettim" dedi. Özyeğin, Yılmaz'a önceden bilgi venp vermediğıne ilişkin ısrarlı soruiar karşısında ise "Hanrlamıyorum" demekle yetin- di. Özyeğın'ın. Başbakan Yılmaz'ın geçen hafta komısyon toplantısı öncesi kendisini aramasıyla ilgili olarak da "Hanrlamıyorum" yanı- tını vermesi dikkat çekti. Toplantıda tartışan ANAP An- DYP Denızlı Milletvekili Kemal Aykurtbirbırlerini 'terbiyesizlikle" suçladılar. Yılmaz Soruşturma Komisyo- nu dün, DSP Karaman Mıllervekı- lı Fikret Ünlü başkanlığında top- landı. Toplantıya, DS! Genel Mü- dürü Doğan AltınbUek ıle Finans- bank Genel Müdürü Hüsnü Özye- ğin katılarak bılgı verdıler. DSİ Genel Müdürü Altmbılek, Kığı ba- rajı ıle birlikte 17 barajın aynı şe- kilde ıhale edıldığinı söyledi. Al- tınbılek, "Bunlann hepsi de prog- ram dışıydu ama yapılması gereki- yordu. Çünkü Türkiye'nin enerji sıkıntısı \ardr dedi. DSİ Genel Müdürü'nün konuş- kurt'a ANAP'lı Köksalan, "Ge- reksiz soruiar soruyorsun, 1.5 sa- attir konuşuyorsun" dedi. Aykurt ise "Burası soruşturma komisyonu, istediğimi sorarım" karşılığını verdı. Daha sonra mıl- letvekıllen bırbırlennı terbiyesiz- likle suçladı. Komisyon Başkanı Ünlü'nün araya gırmesıyle tartış- masonaerdı. Özyeğin ise, bankanın kurulu- şunda prestij için 75 lot ayırdığını ve bunlan eşine dostuna dağıttığı- nı söyledi. Buçerçevede Yılmaz'a da bir lot ayırdığını anlatan Özye- ğin. "Daha sonra kendilerine bilgi vererek parasını tahsil ettim" de- di. Israrlı soruiar karştsında Yıl- anımsamadığmı ıleri süren Özye- ğin'in, Yılmaz'ın geçen hafta ken- disini telefonla aramasıyla ılgili bir soruya da "Hatırlamıyorum" karşılığını vermesi şaşkınlık ya- rattı. Yılmaz, geçen haftakı komis- yon toplantısında ıfade venrken. "Bu sabah ilk kez Finansbank Ge- nel Müdürünü bu konuyla ilgili ola- rak arayarak bilgi aldım" demiş- ti. Özyeğin'ın. "Bilgisi olmadan bir kişiye rüçhan hakkı verilebilir mi" sorusunu ise yanıtsız bırak- ması dikkat çekti. Özyeğin. Yıl- maz'ın daha önce verdiği bilgiyi doğrulayarak, "Daha sonra bu lo- tu satarak bir okulun yapımında kullandılar" dedi. İcisleri Bakanı Başesgioğlu 'Hukukta irticanın karşılığı yok'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, 379 kaymakam ve valı yardımcısının tayiniyle ılgili karamamenin bir irtica operasyonu değil, her yıl ağustos-eylül aylannda çıkanlan rutin tayin kararnamesi olduğunu söyledi. Türk hukuk sısteminde irticanın tanımı, karşılığı ve yaptınmı bulunmadığını belirten Başesgioğlu, mülki idare amirleriyle ilgili her tür iddianın araştınldığını ve müfettiş raporlannın da değerlendirildiğinı söyledi. Murat Başesgioğlu, 10- 15 kışılik emniyet müdürleri kararnamesinin de hazırlanmakta olduğunu bildirdi. Başesgioğlu, dün parlamentoda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Mülki idare amirleriyle ilgili yurttaşlardan ve çeşitli kurumlardan gelen iddialan incelediklerini ve müfettiş raporlannı değerlendirdiklerini kaydeden Başesgioğlu. "Hiçbir kaymakam, VBIİ ya da yardımcısının haklanndaki iddialardan dolayı yıpranmanıalan ve iddialann av dınlığa ka\ uşturulnıası için tüm iddialann üzerine gjttik" dedi. Hiç kimsenın görevden alınmadığına dikkat çeken Içişlen Bakanı, "Bu kararnameve irtica kararnamesi denilmesi yanlış olur" dedi. Başesgioğlu, kararnamede yer alan kişilerden kaçının fnürteci ormakfö " " ' • suçlandığına ilişkin soru üzerine. "Bir kere hukuk sistemimizde irticanın tanımı, karşılığı ve müeyyidesi yoktur. Belki, hukuk sistemimizde bu konuya açıklık getirmekte yarar olabilir. Ancak tayinleri vaparken 28 Şubat karariannın tam olarak uvgulanıp uygulanmadığı gibi hususlara baknk. Aynca, hiçbir mülki idare amirinin; tçişleri Bakanlığı "ndaki hiç kimsenin yıkıcı, bölücû faaliyerte bulunması mümkün değildir" görüşünü dıle getirdi. İŞVERENDEN DELEGE SEÇlMLERÎNE MÜDAHALE IGDAŞ'ta sendikal baskı lstanbul Haber Servisi - FP'li tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nebağlı __ doğalgaz şirketi tGDAŞ'ta, işçilere sendika kongresine katılmamalan ve kongrede "FP yandaşlannı seçmeleri" konusunda baskı yapıldığı ve işçilerin işten atılmakla tehdıt edildiği öne sürüldü. Türkiye Enerji, Su ve Gaz tşçileri Sendikası (TES- İŞ) 5 No'lu Şube'den yapılan yazılı açıklamada, İGDAŞ işvereninin sendika yönetimlerini belirleyecek delege seçimlerine müdahale ettiği belirtildi. Açıklamada, şube delegelerine "tşinden olmak istemiyorsan kongreye gitme ya da istediğimiz kişileri seç" şeklinde baskı uygulandığı savunuldu. TES-tŞ açıklamasında, IGDAŞ işvereninin işyerinde sendikal her türlü konuya şefler ve müdürler aracılığıyla müdahale ettiği ileri sürülerek "Işyerindeki temsilcilerin seçilmesinde, seçilenlerin görevden ahnmasında, görevden aunanlann yerine atanacaklann beüıienmesinde önemli roloynadığı" bildirildi. Işverenın toplusözleşmenin bağıtlanmasına müdahale ettiğine dikkat çekilen açıklamada, işyerinde izinli olan delegelerin izin sürelerinın bitimi bile beklenmeden yasadışı bir şekilde işlerine son verildiği vurgulandı. Açıklamada. tGDAŞ işvereninin baskılanyla ilgili kendilerine "temsifciler kurulu" sıfaü- veren işyeri sendika temsilcilerinin de "Çok üzüldük, ama işverinin hukuksal hakkidır" demek dışında bir açıklama yapmadıklan belirtildi. BTS sonuç bildirgesi 'Grevli sendika hakkında ısrarlıyız' İstanbul HaberServisi- Birleşik Taşımacılık Ça- hşanlan Sendikası (BTS) 3. Olağan Genel Kuru- hı'nun sonuç bildirgesinde, hükümetin çok zayıf ve parçalannnş olduğu belirtilerek hükümet politika- lanoın zengini daha zengin. yoksulu daha yoksul" yaptığı voırgulandı. Bildirgede "IMşimiz, tırnağı- mızla inşa ettiğimiz sendikamı/ aracıhğıyla örgüt- lenmeye,grevüve toplusözleşmeli sendika hakkımı- n kazanmaya kararlrvız"' denildı. KESK'ebağlı BTS'nin 17-19Temmuztarihle- rinde lstanbul'da toplanan 3. olağan gene! kurulu sonrasında açtklanan sonuç bildirgesinde. ışbırak- ma eylemlerinden sonra çalışanİara verilen ceza ve sürgûn karaıianna karşm emekçilerin mücadelele- rini sürdürecekleri kaydedildi. İMF'nin Türkiye'de de Endonezya ve Güney Kore'de olduğu gibi öfkenin patlamasından kork- tuğu ve bu konuda hükümeti uyardığı ifade edilen bildirgede, çalışanİara yüzde 20'den fazla zam ver- memektedirenenhükümetin.bûtçenin yüzde 39'unu faiz olarak çok küçük bir kesime verdiği vurgulan- dı. Bildirgede BTS'nin işyeri örgüdenmelerini gûç- lendirmeye ve ortak mücadelede karariı oldufu ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle