Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Vönetmenr Orhan Erinç
• Genel Yavın Koordınatorü HikmetÇe-
tinkaya 0 Yazıışlen Muduru İbrahim
Yıldız # Sorumlu Müdür Fikret İlkiz
0 Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara
0 Görsel Yonetmen Fikret Eser
Dtj Haberler Şinasi Danrçoğlu # Ntthbdrat Cengiz
Vıidınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültiir
Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir \ ücehnan
0 Nlakalcler Sami Karaören 0 Duzeltnıe \bdullah
YazKi0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet Faraç
Ya\ın Kurulu flhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç. Oktay
Kurtböke. Hiknıet (, etinka>a.
Şükran Soncr. Erguo Balcı,
İbrahim V ıldız. Orhan Burealı.
Mustafa Balba\. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbav Ataturk Bulvan No
125.Kaf4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks.
4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kuak, H Zıya
Blv 1352S.23Tel 4411220, Faks:44191170Adana
Temsilcisı: Çetin YiğenoğJu, lnönü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1,
Tel. 363 12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müduru Üstün Akmen 9
Koordınatör Ahmet KoruUan #
Muhası-tt Büfent>entf#]daru Hüsevin
Gürer • Işletme Önder Çrfik • Bılgı-
Işlem Nail tnal • Bılgısayar Sısıem
Mürüvet Çtter#Satış FaziktKııza
MEDYA C: • Yonelım ıu
Başkanı - Genel Mudur n
Erduran O Koordınator a
Işttnun 9 Genel Mudur Yarc
SevdaÇoban Tel 514 07.
5139580-5138460-61.Faks 51
Yayımta>an >e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Ya>ıncıhk A Ş
TürkocagıCad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 ha!) Faks (0 212ı 513 85 95
22TEMMUZ1998 lmsak:3.51 Güneş: 5.43 Öğle: 13.18 tkindi: 17.13 Akşam: 20.38 Yatsı: 22.22 www.cumhuriyet.coi
OSYS sonuçları
27 Temmuz'da
• A.NKARA (ÜBA) - Fen,
Anadolu. Anadolu
Öğretmen. Anadolu Imam-
Hatip, Anadolu Teknik ve
Anadolu Meslek Liseleri
ileMEB'ebağlı2sağlık
meslek lisesine giriş için
yapılan Ortaöğretim
Kurumlan Öğrenci Seçme
ve Yerleştirme Sınavı
(OÖSYS) sonuçlan 27
Temmuz'da açıklanacak.
Okullarda boş kontenjan
kalması durumunda sınava
giren öğrenciler arasından
ön kayıtla öğrenci alınacak.
Özel Okullara Giriş
Sınavı'mn sonuçlan ise 31
Temmuz'da açıldanacak.
Zamanın değerinf
biliyor musunuz?
• Haber Merkezi -
Benetton'un marjinal
dergısı Colors, yeni
sayısında "zaman"
kavramını irdeliyor. Ele
aldığı konulan özgün
yapımı ve çarpıcı
fotoğraflanyla gözler
önüne seren Colors,
"zaman"a getirdiği farklı
bakış acılanyla yeni
tartışmalara yol açıyor.
"Zaman" kavramını
ortadan kaldırdığımızda
hayatta nelenn
değişebileceğini
sorgulayan dergi. işe
vaktinde gidememekten
trafiğin kanşmasına. cep
telefonlannın
kilitlenmesinden elektrik
kesintisine kadar uzanan
bir felç vaşanacağım iddia
ediyor. fnsanlann bu
gerçeğin bilincinde
olmalanna rağmen casino
ve disko gibi eğlence
yerlerinde hiç tereddüt
etmeden "zaman"
harcadıklannı belirten
dergi, hayatımızın bir yılını
bekleyerek geçirdiğimizi
iddia ediyor.
Kapadokya'da
balona ilgi
• NEYŞEHİR
(Cumhuriyet) - TÜRSAB
Kapadokya Temsilcisi
Mehmet Keçeci, 3 yıl önce
Kapadokya Lodge Oteli
önderliğınde başlatılan
havadan balonla
Kapadokya bölgesinin
izlettirilmesi yönündeki
turizm aktivitesine
özellikle bu yıl büyük ilgi
olduğunu bildirdi. Keçeci,
Ürgüp ve Avanos ilçesinde
kurulan iki ayn balon
seyahat acentasıyla
bölgede bu alandaki acenta
sayısının birden üçe
çıktığını söyledı.
Anadolu Kültür
Haritası
• İZMİR(AA)-
Türkiye'nin, "imaj"
konusunda yaşadığı
sorunlardan yola çıkarak
bir tanıtım programı
hazırlayan özel bir şirket,
Anadolu'nun kültür
mirasının haritasını
çıkarmayı amaçlıyor.
Yaklaşık 2 aydan beri
Internette yer alan
"Küçükasya: Muhteşem
Anadolu'nun Keşfi" adlı
1300 web sayfasından
oluşan projede. Anadolu'da
yaşamiş medeniyetlerle
ilgili aynntılı bilgilere yer
riü660fof
yardımıyla. zengin tarihi ve
kültürel varlıklann dökümü
yapılıyor. Türkiye ile ilgili
kitaplar. modern ve
geleneksel sanatlann yer
aldığı projede. Türkiye
coğrafyası, iklim koşullan,
bitki örtüsü ve doğal
-yaşam, günluk-bava-
durumu ve haritalar, milli
parklar \ e koruma
alanlannın yanı sıra ülke
ekonomisi, ulaşım ve
konaklama bilgilerine de
yer veriliyor.
Cargill inşaatına
durdurma
• BURSA (Cumhuriyet)-
ABD'nin dünyaca ünlü
gıda ve tohumcuîuk
firması Cargill'in, lznik
Gölü alanında inşaatına
başladığı ve yeraltı su
alanlanna zarar vereceği
gerekçesiyle karşı çıkılan
mısır işleme fabrikası ile
ilgili olarak, Bursa 2. Idare
Mahkemesi, inşaat
işleminin durdurulmasına
karar verdi. Bursa Barosu
Başkanı Ali Arabacı,
"tnşaatın durması lazım.
Başbakanlık ve Valiliğin,
mahkeme kararianna
uyması Anayasa'nın 138.
Maddesi gereğidir.
Mahkeme karan herkesi
bağlar. Hukuk devletinde
yaşadığımıza inanmak
istiyoruz" dedi.
Üniversite Öğretim Elemanlan Sendikası Genel Başkanı Prof. İzzettin Önder yeni sisteme karşı
6
Tek sınav., hukuka ırıFİGENATALAY
Üniversite Öğretim Elemanlan Sendika-
sı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin önder.
üniversiteye giriş sınavına getirilen yeni
düzenlemelerin, hem pedagojik esaslara
ters hem de temel hukuk kurallanna aykı-
n oldugunu söyledi. Öğrenci velileri de.
YÖK üyelerine gönderdikleri mektupla,
yeni düzenlemeye duyduklan tepkiyi dile
getirdiler. Prof. Önder, sendika olarak bu ko-
nudaki itirazlannı şöyle sıraladı:
- Tek sınav sistemi, hem sınıriı soru ade-
di hem de tesadüfi faktöıierin ağu- etkisi al-
ünda olabileceğinden dolayı hiçbir biçimde
savunulamaz. Adayın gerçek niteliklerini
en iyi yansıtabilen ölçiîu tek sınav ve sınırlı
soru bileşimi değil. tam tersine. birden çok
sınav ve çok sayıda sorularda sağlanan ba-
şanlann ortalamasıdır.
- Tek sınav, hiçbir biçimde, özel dersha-
nelere olan talebi kısmayacaktır. Zira, özel
dershanelere olan talep, sınav adedi ile il-
gili olmayıp kalitelı yüksekeğitim kurum-
lannın sınırlı kapasitesine bağlı olarak ge-
lişmektedir.
/
• Prof. İzzettin Önder, üniversiteye girişte tek smav
uygulamasının hem pedagojik esaslara, hem de hukuk
kurallanna aykın olduğunu söyledi. Jek sınavın dershanelere
olan talebi azaltmayacağını savunan Önder, başarının gerçekçi
ölçümü için birden çok smav ve çok sorulu sistem önerdi.
- Adayın ortaöğretim başan derecesi. v ar
olan koşullar altuıda çok \önlii sapürmala-
ra neden oJabilir. İ nhersitegirişjerinde kul-
lanılacak olan başan derecesini saptama
yöntemi ne denli karnıaşık olursa oLsun, bir
yandan okullar arasındaki farklılığın. di-
ğer yandan da okullarda etkili olabilen çev-
re baskıstnın sonuç değerieme üzerindeki oia-
$ı bozucu etkisi tam olarak giderilemez. Bu
nedenle, söz konusu değerlemelerde olabil-
diğince merkezi sistemlere girmek objektif-
lik açısından kaçınılmazdır.
- Ekonomık koşullann oluşturduğu temel
haksızlıklar, yüzeysel önlemlerle giderile-
mez. Bu nedenJe, getirilen önlemlerin te-
mel ekonomik ve sosyal sorunlan giderme
amacı baglamında savunulması geçerlı ola-
maz.
- Meslek okullanndan mezun olan adav-
lann, bu okullarla ilgili yükseköğretim ku-
rumlanna yönlendirilmeleri etkinlik açısm-
dan savunulabilir bir uygulama olarak gö-
riilebilir. Ancak, böyle bir politika, açıklan-
dıktan belirli bir süre sonra uygulamaya
konularak. ilgililerin kendi geleceklerine ait
kararlannda belirsizlik içinde kalmalan ön-
lenmelidir.
- Klasik liselerdeki alanlar ise meslek
okulu gibi bir işleme tabi turulamaz. Birer
meslek okulu olmayan fen liselen ve fen li-
sesı niteliğindekı bazı özel liselerden me-
zun olanlan. meslek okulu mezunlan ile ay-
nı işleme tabi tutmak, hem adaylar hem de
bu tiir liselerin örgütlenmeleri açılanndan
sosyal adalete ve etkinliğe aykındır.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğ-
retim üyesı Doç. Dr. Şükran Şahin de, alan
tercihı yapan öğrencilere yüzde 65 oranın-
da ek puan verilmesi uygulamasının, kla-
sik liselerde hemen başlatılmasının daha
önce bu konuda tercih yapmamış öğrenci-
leri mağdur edeceğini söyledi.
öğrenci velileri de tüm YÖK üyelerine
gönderdilderi mektupta, eleştirilerini şöy-
le diie getirdiler:
-Teksmav sistemi tesadüfi faktörlere açık
olduğundan dolayı adayın gerçek nitelikle-
rini vansırmaktan uzaktır.
- Tek sınav, hiçbır biçimde özel dersha-
nelere olan talebi azaltmaz.
- Tek sınav ile 1.5 mitvona yakın kitle için-
de hassas seçim vapmak, soru tekniği açı-
sından olanaksız görülmektedir.
- Sınavlann 2 Mayıs gibi erken bir tari-
he alınması, isabetlı bir uygulama olarak ka-
bul edilemez.
- Önümüzdeki yıl liseyi bitirecek olan
gençler, alan seçûnlerini var olan kural ve
koşullara göre yapmış bulunmaktadırlar.
Şu anda adav lann hiçbir değişiklik vapma
olanağı bulunmadığı bir süre içinde, egitim
alanlan ve sınav tarihi ile ilgili >eni kurallar
koymak büyük bir hata olacak ve ciddi hak-
sızlıklara yol açacakür. e-posta : tan (a prizma. net. tr
Moda dünyasuıa Urtaçağ çıkarması...
Moda dünyasında önceki gün Ortaçağ firtınası esti. Fransa'nın başkenti
Paris'te süren moda günleri kapsamında ünlü modaevi Dior'un 199^-1999
Sonbahar-Kış koleksiyonunda yer alan giy silerin tümü Ortaçağ'dan esinriler
taşıyordu. İngüiz tasanmcı John Calliano'nun Dior için hazıriadığı
koleksiyonda Ortaçağ Avrupası'nın yamsıra 'Yeni Dünya' Amerika'dan da izler
vardı. Paris'in Austerlitz tren istasyonunda düzenlenen defılede sunulan
giysiler arasında en çok dikkat çekenler ise Kral 8. Henry, kızüderililer ve yeni
kıtanın kaşiflerinden esinlenen kosrümlerdi. (Fotoğraflar: AP)
İSTANBUÜDA KİRLİLİK ORANISEMR DEĞERLEIÜN BİN KAT ÜSTÜNDE
Denizin sahibi kolibcısili
ALİER Kilyos: 144.000
Demirciköy: 1.320.000
Kisırkaya: 64.000
Attmkum: 1.620.000
Elmaskum: 7.920.000
Çaytrbaşı: 3.960.000
Yeniköy: 1.650.000
Emirgan; 3.300.000
Rumelihisan: 66.000
Arnavırtköy; 660.000
Dotmabahçe: 66.000
Ambariı: 6.600.000
DenizköşkJen 990.000
Istanbul "daki deniz kir-
liliği oranı. sınırdeğerle-
ri bin kat aştı. Her gün on
milyonu aşkın nüfusun
atıklannın boşaldığı Mar-
mara kıyılanndaki bakte-
riyolojik kirlilik yer yer
litrede 9 milyon koli ba-
silini bulurken kimyasal
kirliliğin gerçek boyutu
ise kapsamlı ölçüm ya-
pan kurum olmadığı için
bilinmiyor.
Dünya Sağlık Örgütü
(WH0) 1 litresinde lObın
ve üzeri miktarda koli ba-
sili bulunan deniz sulan-
_nı "Idrü" olarak tanımla-
- yarak bu sulara girilmesi-
ni insan sağlığı açısından
tehlikeli buluyor. Çoğu
Avrupa ülkesi ise bakte-
nyolojik kirlilik için sı-
nır değeri 1 litrede 5 bin
civan ve üstü kolibasili kabul ediyor.
Istanbul BüyükşehirBelediyesi Sağ-
-Wt Işfert Mödüriüfü'nöTt rıairranOTt —Eskibag fnevkttr
KARADENİZ
Kilyos
Sarıyer
Florya
MARMARA DENİZİ
Istanbul
denizlerinde
koliform
bakteri sayısı
(1000 cc'de)
Kanhca sahilh
Sayıiamayacak
kadar çok
Eski Sureyyapaça
Ptejı: 1.650.000
Pendik sahili:
1.650.000
SSKönu: 23.100
Eski Yeni Piaj:
8.590.000
Belediye Bşkl.
Kampı: 33.000
Çam Limanı: 14.000^
Heybelı \— Büyükada
Liman Kampı: 12.000 V
Anadolu Kulübü: 103 000
ve Ayazma mevkii. Heybeliada: Al-
mankoyu. Büyükada: Yörükali Plajı,
içerisinde Marmara kıyılan. Boğaz.
Adalar ve Karadeniz sahillerinde yap-
tığı ölçümlerde kirlilik oranının bazı
bölgelerde litrede 9 milyon koli basi-
lini bulduğu belirlendi. Ölçümlerde en
kirli bölgenin 8 milyon 590 bin koli
basili ile Florya plajlan olduğu orta-
ya çıktı. Bu rakam VVHO'nun belır-
lediği sınır değerin yaklaşık bin katı.
Ölçüm sonuçlanna göre Istanbul'da de-
nize girilebilecek çok az sayıdaki böl-
geler ise şunlar:
Heybeliada: Sadık Güzel Orman
Plajı ve Kablo mevkii. Burgazada:
Kalpazankaya ve SSKönü.Kınalıada
Su Sporlan Kulübü, Ülker Gazinosu
Istanbul İl Sağlık Müdürü Dr. Meb-
metSahnan. müdürlüğüne bağlı ekip-
lenn yaptığı ölçümlerde, Adalar•da-
ki bazı koylar ile Karadeniz kıyısının
girilebilir sınırlar içinde oldugunu be-
lirtti. Ancak, Büyükşehir Belediye-
si'nin yaptığı ölçümlerde Kilyos-De-
mirciköy- Kisırkaya sahil şeridi kırlı
gözüküyor. Bu bölgelerde kirlilik de-
ğerleri 62 bin ile 1 milyon 300 bin ara-
sında değişiyor.
Istanbullulara ttvan
kirlilik oranraın insan sağlığını tehdit
edici boyutlarda oldugunu belirten
-Dı. Salıııaıı.uydiılaıakaışıııdauz W
ren yurttaşlann denizden çıktıktan
sonra mutlaka bol suyla yıkanmala-
nnı, aynca göz ve kulak için kortizon-
lu damla kullanmalannı önerdi.
İstanbul'daki binlerce sanayi tesisi
ile Tuna ve Karadeniz'den gelen en-
düstriyel atıklar ve Boğazlar'dan ge-
çiş yapan tankerlenn neden olduğu
kimyasal kırliliğe ait sağlıklı veriler
bulunmuyor. tstanbul Belediyesi, U
Sağlık Müdürlüğü ve İl Çevre Müdür-
lüğü'nün kapsamlı kimyasal ölçûm
İl Sağlık Müdürü Dr.Mehmet Sal-
man. Istanbullulan denize girmeme-
leri konusunda uvardı. Marmara'daki
yapacak donanımı bulunmadığı belir-
tıldı. Hıfzıssıhha Bölge Müdürü Cl-
ker Dündar ise "Valih'k izni yok"
gerekçesiyle telefonumuza çıkmadı.
Akkuyu Senliği 7-9 Ağustos tarihlerinde yapılacak
Nükleer karşıtlanndan son uyan
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Akkuyu'ya kurulması planlanan
nükleer santralla ilgili ihalenin so-
nuçlanması çalışmalan sürerken, nük-
leerkarşıtlan da bu yılki Akkuyu Şen-
liği'nin hazırlıklannı tamamladı. 7-
9 Ağustos tarihlerinde Silifke, Taşu-
cu, Büyükeceli ve Gülnar'da gerçek-
leştirilecek etkinliklerde nükleer kar-
şıtı eylem programına da son şeklı
verilecek. Çeşitli sergiler, göstenler,
yanşmalar, çevre söyleşilerı ve kon-
serlerinyeralacağıetkinliklerinikin-
ci günü olan 8 Ağustos'ta Akkuyu
Şenliği gerçekleştirilecek. Türkiye'nin
çeşitli yörelerinden gelen nükleer kar-
şıtı örgütlerin ve yöre insanlannın
Büyükeceli Hayat Motel önünde top-
lanmasıyla başlayacak şenlikte, Ak-
kuyu'da nükleer santral kurulması-
nın tehlikeleri bir kez daha gündeme
getirilecek. Doğu Akdenız Çevreci-
leri'nce yapılan açıklamada. şenliğin
son günü olan 9 Ağustos'ta yapılacak
toplantıda nükleer karşıtı eylem prog-
ramına son şeklının verileceği belir-
tıldı.
İSVEÇ^TE ŞİDDETE ÖNLEM
Kadın dövenlere
prangası
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM-tsveçte
kadınlara karşı şiddet uygu-
lanması artarak sürüyor. Bu
yılın başlannda kadınlara
karşı şiddet uygulanmasını
engellemek için gerçekleş-
tirilen büyük çaplı kampan-
yaya karşın kadınlann evle-
rinde ve dışanda dövülme-
sini ve tehdit edilmesini içe-
ren olaylarda artışın sürme-
si kaygı yarattı. Geçen yıl
polise 19 bin adet kadın dö-
vülmesi olayı bildirildi. Bu
sayı, bir yıl öncekinden 500,
10 yıl öncekinden de 6 bin
daha fazla. Bu artışta, ka-
dınlann günümüzde polise
bjrçnnTnâfcıan daha az çe-
kiniyor olması önemli rol
oynuyorsa da yetkililer, dü-
zenli olarak birlikte yaşa-
dıklan erkek tarafından dö-
vülen kadınlann ancak ya-
nsının resmi makamlara baş-
vurduğu görüşündeler. 1
Temmuz'dan ıtibaren yüri
lüğe giren yeni bir yasa. k
dın döven erkeklere verilı
cezayı arttınyor ve baskr
uğrayan kadınlann huzu
kavuşması için farklı önler
ler içeriyor.
Bu önlemlerden biri, a
nı suçu yeniden işlemesiı
den kuşku duyulan erkekl'
rin ayak bileklenne bir v>
nci bağlanmasını içeriyc
Bu vericı. erkeğin uzak du
ması gereken kadının evır
belirli mesafeden fazla yal
laşması halinde yetkili ye
lere uyan sinyali gönder
yor. Gelecek yılın başınd
yürürlüğe girecek ikinci y<
sa ise erkeklerin para karsı
Iığı cinsel hizmet görmele
rini suç kabul ediyor. Gene
levlerin olmadığı tsveç'te b
yasa sayesınde sokak kadın
lannm müşterileri suç işliyo
duruma düşecek. Bu neden
le, daha az kadının sokağ.
çıkması umuluyor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Taklit Lekesi!..'
/ I X im o mısraları hatırlıyor? "...st. vincent de
\ ı\paulkilisesibenimotelinarkasınadüşer
/ saat kulesi her gece uyur uykumdan uyandı-
nyor/ her seferinde seni tekrar bordeaux'ya yol-
cu ediyorum..." ('Sisler Bulvan'9. basım, s; 48, Bil-
gi Yayınevi.) Otelim, Gare du l'Est civarında, Ma-
ubeuge Sokağı'ndaydı; Camarade PauPla gar
çevresindeki kahvelerde buluşurduk, çevremizde,
sonbahar hüzünlerini gözlerine biriktirmiş, dağınık
yolcular; sıcak şarap ve Gitane kokusu; bilinmez
hangi cehennemden, uzak bir akordeon!
Marksizmin bir dogma değil, bir metot oldugu-
nu anlamak da anlatabilmek de zordu: hele, Mos-
kova, dünya sosyalizmini 'ipoteği altında' tuttuğu
sürece! Descartes'ın ülkesindekiler bile, toplum-
sal gelişmesi henüz sanayi toplumu öncesini ya-
şayan Rusların, 'yanlış yaptığını' göremiyorlardı:
SSCB, sanayi gücü olmuştu, ama sanayi toplumu
olamamıştı, yan/mujik yan/memur, merkeziyetçt btr
totaliteriik içinde yüzüyor; oysa bunlar, sanayi top-
lumu sonrasına giden ülkelerinde, oranın kurallan-
nı uygulamaya uğraşıyorlar.
Camarade Paul'la sanınm en çok bu konuyu tar-
tışmışızdır: Marksizm bir metotsa -ki öyledir- deği-
şik zamanlarda ve yerlerde, ulaşacağı sentezler
farklı olacaktı; bin yıllık Müslüman geleneği olan, de-
ğerölçüleri ümmet toplumundan kalma, birülkey-
TeT sanayi sonrasına sarkan, liberaf burjuva değer
sistemi iflas halindeki birtoplumun, sosyalizm pro-
jeksiyonu aynı olabilirmi? Elbette olmaz! Zoria ben-
zetmeye kalkıştın mı, tarihi zorlarsın, tepkisi büyük
olur: Ruslann yan feodal bir toplumda, geliştirdik-
leri Bolşevizm (Leninizm) sentezi, neden çözül-
müştür sanıyorsunuz?
1950'li yılların Paris'inde, sıcak croissant ve
caf'e creme buğulan arasında, Camarade Pa-
ul'la tartıştığımız bu sorunu, Yunus Nadi Bey,
1920'de Ankara'da tartışmıştır; hem de isabetle!)
'O memleketlerdeki icaplara göre...'—
ilmi esasların, o memleketlerdeki icaplara gö-
re incelenmesiyle uzlaştırılıp toplanmasından
meydana gelir. Bu itibarla nev'amâ müstakil
'bağımsız' bir Türk Sosyalizmi vardır ve ola-
caktır; adına 'Bolşeviklik' denilen bir Rus Ko-
münizmi olduğu gibi!" (A. Cerrahoğlu, 'Türkiye-
de Sosyalizmin Tarihine Katkı' s: 434.)
Yunus Nadi Bey, objektif koşullann 'ulusal' sen-
tezi ya da metodun yöresel uygulaması bahsini, şu
sözleriyle nasıl da toparlamış: "...ilmî esasların, o
memleketlerdeki icaplara göre incelenmesiyle
uzlaştırılıp toplanmasından meydana gelir." Bu
düşünceyi, 'Yeni Dünya' ile 'Yeni Gün' gazetele-
rinin tartışması sırasında, daha açık ve aydınlık bir
formüle bağlamıştır.
"...varlığımızı savunmak için girdiğimiz sa-
vaşta, hasmımız, başta Ingiltere bulunan em-
peryalist ve kapitalist âlemdir. Rus Bolşevikle-
naynt âleme taarruz ediyorlar ve onunla savaş
halinde bulunuyorlar. Cümlemiz müşterek bir
hasma karşı dövüşüyoruz, demek ki bir kere he-
pimiz aynı yolun yolcularıyız. Ama Bolşevikler
emperyalist ve kapitalist âleme saldırılannda,
emperyalizmi ve kapitalizmi yeryüzünden kül-
liyen kaldırmayı amaç alan prensipierie hare-
ket ediyorlarmış. Bunda gayemizi elde etmek
jçjn daha fazla garanti görür; hatta bundan ib-
ret alarak -kendi hayatımız için zaten uygula-
mak zorunda olduğumuz- reformlarda daha
kökten davranmayı bile memı uniyetie iltizam
ve tercih ederiz; fakat bunu yaparken, kör ve
hatta şaşı bir taklitten sakınmayı, her şeyden
önce idrakimizin ve insanlığımızın bir lâzimesi
biliriz. Taklit ile devrim olmayacağını takdir et-
meyenlerin, devrimden bahsetmeye selâhiyet-
leri olamaz..."
Daha sonra hiç kuşkusuz geçerlılığini bugün de
koruyan şu satırlar: "...herhangi birreform için her
memleketin kendine mahsus icapları vardır; ve
^ l ihmal edilmesi ihtimati yoktur;
d
Şu sözler, onun 1920'de 'Anadolu'da Yenigün'
gazetesinde, başyazı olarak yayımlanmış:
"...Karl Marks'ın prensipleri, memleketten
memlekete, aynen ve harfiyyen yâni tıpatıp ve
harfi harfine uygulanır formüller değildir. Siya-
si milliyet esaslanna muarız olan Enternasyo-
nal'in, bu uluslararası ruhuna taarruz etmiş ol-
mayalım. Taarruz etmiş olmaksızın, komüniz-
min her memlekete tatbik veçhinde bir nevi
'milliyetin' tecelli ve temâyüzünü görmekte ha-
ta olunamaz kanaatindeyiz..."
"...demek oluyor ki, dünyada bir kere alelrt-
lak bir komünizm vardır. Bu komünizm, bütün
milletleri, mesela emperyalizm ve kapitalizm
âfetlerine muaraza gibi umumi fikirier albnda top-
layabilir. ikinci safha olarak bir de bu komüniz-
min memleketten memlekete az çok farklı bir
vech-i tatbiki, bir uygulama biçimi vardır. Bu da
y ;
komünizm denilen şey de her yerde belli kaide-
lerin, belli süreler içinde, belli biçimlerde uygu-
lanması değildir; bu da iki. Amaca ben bu yol-
la ulaşınm ve şunu sağlanm. Sen de başka bir
yolla ulaşırsın; ve başka derece ve miktarda
sağlarsın. Buna sosyalizm 'babalanndan' hiç kim-
se itiraz edemez. Elverir ki bilerek yürüyelim ve
özellikle ilim ve amel ile hiç ilgisi olmayan 'tak-
lit' lekesine bulaşmayalım..." (A. Cerrahoğlu,
'Türk Sosyalizminın Tarihine Katkı', s: 388/389)
Moskova, 'Ipoteğinin', sosyalist etiketlı benzer
ülkelerdeki 'taklitlekesini'; yalnız ekonomik ve po-
litik uygulama düzeyine değil; asker ve polis üni-
formalarından miting ve toplantıların örgütlenişine;
filmlerden ve romanlardan, giyim kuşama kadar
her yere 'yayacağmı', tarih bize göstermedi mi?
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm