27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
! TEMMUZ 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'rof. Dr. Haydar Kazgan, Osmanlı ekonomisinin çöküş nedenlerini Cumhuriyet'e anlattı ; Avrupa iç ticarete lıâldııı oldu'[AZALATEŞÇAKIR Prof. Dr. Haydar Kazgan, Osmanlı nparatorluğu'nun Cumhunyet döne- üne kadar uzanan ekonomık çöküşü- iin bankacılık sıstemindeki gecikme lduğunu göstenrken, "Osmanlı altın- an kâğıda geçemedi" dıyor Ekonomik gelişimi global bir pers- ektiften sunan Kazgan, ekonomi tari- inin dönemin sosyal \e politık geliş- ıelerinden soyutlanamayacağına dik- at çekiyor. lstanbul Ünıversitesı İktisat Fakülte- i'nde haftada bır derslere giren Prof. Dr. Kazgan, Osmanlfdan Cumhuriye- te Tiirk Bankacılık Tarihi eserleriyle Osmanlı tarıhindekj ekonomık hayatı anlatırken, günümüz ekonomistlerine de ışık tutuyor. Bugüne kadar 6 yapıta imza atan 76 yaşındaki Kazgan. Os- manlı'nın çöküş nedenlerini gelişmele- riyle Cumhuriyet'e şöv le anlatıyor: Avrupa'da hızlı sermaye birikıminin yaşandığı yıllarda, Osmanlı devlet ma- liyesinin açık verdiğine dikkat çeken Kazgan, bu tarihlerde sanayiye yatınm yapılmadığını, dış ticaret açığı gerekçe- siyle bütün rezervlerin dışan aktanldı- ğını vurguluyor. Kazgan. "Osmanlı kendi silahını yapamadığı gün savaşı kaybetti" dıyor. Prof. Dr. Kazgan impa- ratorluğun gerileme nedenlefı arasında savlanan kadınlar saltanatının da "hika- ye" olarak nitelendiriyor. Prof. Dr. Kazgan, "Osmanlı neden battı?" dıyerek devanı ediyor: "Kadınlar saltanatı diye masallar okundu. Osmanlı alün ve gümüşten kâ- ğıda geçip para yaratamadı. Para yarat- mak demek tasamıf, yatınm olanakla- n varatmaktır. Her yatınm tasarnıfunu doğurur. Bu da kâğıtla oldu. Osmanlı Devleti'nde bunlar olmadığı için sanayi- leşemedik, altyapıyı oluşturamadık. 1699'da Osmanh Devleti kendi silahını yapamadığı gün savaşı kaybettL Galip geldiği savaşlar bir tek Yunan ve Kırun oldu. Kendi silahını yapamayan ülkeler üretenlerlc sa\aşsa da kazanamıyorlar. Diğer ülkelerde hızlı sermaye birikiıni varken, Osmanlı'da bu olmadı." Prof. Dr. Kazgan, konuya ilişkin so- rulanmızı şöyle yanıtlıyor: - Devlet maliyesi niçin bu kadar açık verdi? -Sanayiye yatınm yapmayan Osman- lı Devleti, dolayısıyla da vergi toplaya: madı. 2. Cumhuriyetçiler diyorlar ki Atatürk ağalara hoş görünmek için aşa- KESK'ienyüzde20 jjamma protesto <ESK'e (Kamu Emekçüeri Sendikalan konfede- -asyonu) bağn Haberleşme ve İletişim Çahşanla- i Sendikası (Haber-Sen) iiyeleri yüzde 20'lik zam ırtişı ile yemek ve kreş ücretlerine yapdan zamla- n protesto ettiler. Tiirk Telekom Gayrettepe Baş- müdüriük binası bahçesinde diin ögje saatlerinde toplanan çalışanlar "PTT halkındır satılamaz" pankarü açülar. Haber-Sen Beyoğlu Şubesi Baş- kanı Zeki Bilgili taranndan yapılan basın açıkla- masında kamu çalışanlanna vapüan yüzde 20lik maaş artışının zamanında ödenmeyerek kamu emekçilerinin oyalandığını ifade ettL Kamu-Sen taranndan yapıian açıklamada da hükümetin ön- gördüğü yiizde 20'lik zammın memunı sefalete boğmak anlamına geldiği ifade edildi. Hüküme- tin memurtara verdiği yüzde 20'lik maaş zamnu, Ankara'da da kamu emekçüeri taranndan pro- testo edildi. KESK'li memurlar, öğle saatlerinde Zafer Çarşısı önünde, Atatürk Bulvan ve Sıhhi- ye yönünü trafiğe kapabp yere oturarak düşük zammı protesto ettiler. KESK üvesi kamu emek- çüeri eylemleri sırasında hükümetin verdiği zam- mı eleştirerek grevli,tophısözleşmeli sendika hak- kı istedüer. Kamu-Sen, tşçi Emeklileri Dernegi. Tiim Bağ-Kur Emeklileri Dernegi ve Türk Sivil Emeklileri Dernegide ANAPGenel Merkezi önü- ne gelerek siyah çelenk bıraktı. Rüşvetin resmi adı 'bağış' n kaldırdı. Saçma bir laf. Aşan mülte- zimle alıyordu. Çanakkale'de binlerce insanın ölmüş. Elinde memurun yok, nasıl toplayacaksın. Avrupa'da vergi dü- zenli işlerken Osmanlı'da düzen yoktu. Devletin zenginliği tarıma dayalı. Ve bunlardan vergi alamıyorlardı. Bütçe- nin açık vermesinin nedenlerinden biri buydu. -Tanzimat'tan sonra iç ticaretin kont- rolden çıkmasının nedenlerini açar mı- sınız? - Bu tarihlerde ithalat 5 ihracat 3 kat artar. Ancak yine de bütçe açık verir. Is- tanbul'un ilk bankası Banque de Cons- tantinople. Biri Fransızdi- ğen ltalyan uyruklu Gala- ta bankerlen bir araya ge- lerek bu bankayı kurarlar. O zamana kadar Osmanlı tebasından olmayana tapu verilmiyordu. Osmanlı'nın gümüş altın paralan dışan gidiyordu. Bunu önlemek için bu bankayı kuruyorlar. ihracat yapılabildiği kadar ithalat yapabilme olanagı getirmeyi amaçlıyordu. - Osmanlı Devleti'nin son yıllarda altın ve gümüş sikkelerinin ayar ve ağırh- ğı neden düşürüMü? - Özellikle artık savaş araç gereçler dahil buğda- ya kadar birçok malı ithal etmek zorunda kalan Os- manlı Devleti. dış ülkelere gıden altın stokunun içer- de para darhğı yaratmama- sı için altın sikkelerin ve hatta gümüş paraların ayar ve ağırlığını düşürdü. Sa- ray gelir giderini dengele- mek için zaman zaman ekonominin dengelerini alt üst etmıştir. Devlet, parala- nn ayar ve ağırlığını düşür- mek yanında hukuk düze- nini altüst eden ve hatta ekonomisinin çağdaşlaş- masını önleyecek hukuk dışı tedbirlere başvurmuş- lardır. -Bunu bir örnekle açar NECATİAYGIN İZMİR -Kamu kuruluşlannda yurttaşla- rın resmı ışjemlerinde bağış adı altında da- yatmayla para alınmasıyla ilgılı tartışmalar sürerken, lzmir Barosu Başkanı Çetin Tu- ran, uygulamanın yasal olmadıgını belırte- rek u Resmi kuruluşlar verdikleri hizmetkr- den ötürü para toplayamazlar" dedi. Sılah nıhsatlan, pasaport. ehliyet ve trafık ceza- lanndan bağış adıyla Polis Güçlendirme Vakfına'na para toplanmasıyla ılgli olarak lzmır Emnıyet Müdiirü Ahmet Detnir. bu durumdan bakanlığın haberdar olduğunu, toplanan paralarla karakolların eksıklıklen- nin giderildiğmı söyledi. Emiyetten adliyeye, sağlık hizmetlerin- den nüfus müdürlüğüne kadar yapılan iş- lemler karşılığında u güçlendirme" ya da "yardımlaşma ve dayanışma" adıyla vakıf ve derneklere makbuz karşılığında "alınan" • Emiyetten adliyeye, sağhk hizmetlerinden nüftış müdürlüğüne kadar yapılan i§leroler.k4r^iğında "£ÜçJjeadinneT Y a dâ "yardımlaşma yç_dayanışma" «Fıyla vakıf ve deraeklere makbuz karşılığında "alınan" paralar yurttaşlann tepkisine neden oluyor. paralar yurttaşlann tepkisine neden oluyor. İzmir Barosu Başkanı Çetin Turan, 21.9.1997 tanh 23117 sayılı resmi gazete- de yayımlanan bır genelge ile bağışlann ya- saklandığını belirttı. Turan uygulamalarla ilgili olarak şunlan söyledi: " VakfilarGenel Müdürlüğü'nceyayınla- nan genelgede, 'Vakıflar kurulduğu kurum \ e kuruluş mahalli idare, meslek odası, sen- dikalar ile üniv ersitelerden veya söz konu- su kurum ve kuruluşla verdiği hızmetlerle ilgili olarak gerçek ve tüzel kişilerden heT ne ad altında olursa olsun. herhangi bır ba- ğış ve yardım alamaz, menfaat sağlanamaz' denümektedir. Bu genelgeye herkesin uyma- sı gerekınektedir. Ancak bugün bazı kurum ve kunıluşlann, kendilerine aynlan ödenek- lerin yetersizliğinden yakınıyorlar. Hizmetin yürütülmesi için böyle bir uygulamay a baş- vurduklannı sa\ unuyorlar." Kımseden zorla para alınmasının söz ko- nusu olmadıgını belirten lzmir Emniyet Müdürü Ahmet Demir de sözlerini şöyle sürdürdü: "PoBs Güçlendirme V'akfı yeni kurulmuş bir vakıf değü. İçişleri Bakanuğı'nın hilgisi olan Türkive'nin her yerinde faaliy etini siir- dürüyor. Emniyetteki bazı işlemler için yurt- taşlarda vakıf adına makbuz karşılığında alınan paralar, emniyetteki eksikliklerimizi gidermek için harcıyoruz. Örneğin, kara- kollann bakım ve onanmu emniyet örgü- tiinde işlerin daha süratli yürütülmesi için bilgisayara geçiyoruz, bu paralann büyük bir bölümünü bu hizmete harcıyoruz. Gö- revde •yt-hit olan polis arkadaşlanmızın geri- de kalan ailelerine yardımda bulunuvoruz. Yani Polis Güçlendirme Vakn'na toplanan paralar yine yurttaşa hizmet olarak geri dö- nüyor." Yurttaşlann yakmmasına neden olan va- kıf ve dayanışma derneklerince toplanan paralann tutan işlemlere göre değişiyor. Ör- neğin, pasaport alan bir kişiden 2 milyon lı- ra: silah ruhsatı alanlardan, taşıma veya bu- lundurma durumuna göre 2 ile 5 milyon li- ra; tapu almak ısteyenlerden. eğıtime katkı payı adı altında 5 milyon lira; sabıka kaydı için adli sıcile başvuran yurttaşlardan hiz- met karşılığı Adliye'yı Güçlendirme Vak- fı'na 250 bin lira alınıyor. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞFNIN SITKI COŞKUN'U UĞURLUYORUZ! 1948-1998 Partimizin Kurucusu ve Merkez Yürütme Kurulu üyesi Türkiye sosyalist ve devrimci hareketinin özverili, kararlı ve inatçı in- sanı sevgili arkadaşımız Sıtkı Coşkun'u uğurluyoruz. Demokrasi, özgürlük, barış ve sosyalizm idealleri uğruna mücadeleyle dolu bir yaşamı alkışlıyoruz. Unutmayacağız! •Program» Karşılama: 22 Temmuz 1998 Çarşamba saat 18.00 Atatürk Havalimanı C Terminali Töre.n: 23 Temmuz 1998 Perşembe saat 11.00 ÖDP İstanbul İl Binası önü İstıklal Caddesi-Tünel Anma Toplantısı: 23 Temmuz 1998 Perşembe saat 19.00 Muammer Karaca Tiyatrosu/Beyoğlu İletişim: 0212 251 12 22/252 76 41-42 DAYANIŞMA PARTİSI ~ lııriaye ınn geleceği parlak AıNKARA(AA)- Dışışleri Bakanlığı'nın koordinasyonunda, Türkiye'nin 21. yüzyıldaki ekonomik, siyasi konumu ile erişebileceği hedefleri içeren' 4 2010ve2020'de Dünya ve Türkrve" (THE VVORLDANDTURKEY IN 2010 AND 2020) başlıklı bir çatışma* yapıldı. DPT'nin de teknik olarak destek verdiği çalışmada, Türkıye'nin 2020 yılına kadar geçen süre içindeki muhtemel profili belirlendı. Çalışmanın ekonometrik analızlen DPT tarafından yıllık DPTMAKRO modeli kullanılarak hazırlandı. Çalışmada, "yavaş ve hızlı" olarakTkTayn büyüme senaryosu değerlendirildi. Yavaş büyüme senaryosunda mevcut yapınm sürmesi halindeki dunım değerlendirilirken, hızlı büyüme senaryosunda ise yapısal reformlann gerçekleştirilmesi ve makroekonomık istikrann sağlanması durumunda oluşabılecek yapı değerlendirildi. Bu çerçevede. sözgelimı 2020 yılında. hızlı büyüme senaryosunda kişı başına mılli gelir. 1992 yılı kişi başına satın alma gücü pantesine (PPP)göre. 30bindolar düzeyine (bugünkü lyatla yaklaşık 8 milyar 100 milyon lira) ulaşacak. O yıl itibanyla Türkiye, OECD'nin ilk beş büyük ekonomisi içinde yer alarak "üst gelir grubuna" yerleşecek. Türkiye'nın dünya hasılası içindeki payı da, tazahnan 1995'teki yüzde 1 'lik değerden yüzde 3"e ulaşıyor. Yine yüksek büyüme senaryosunda. 2020 yılında mal ve hizmet ihracatı vaklaşık 665 milyar dolara, mal ve hizmet ıthalatı ıse 750 milv ar dolara ulaşıyor. Bu çerçevede, dış ticaret hacminın milli gelire oranı, baz yılı 1995'teki 0.43Tükdeğerinden, 2020 yılında 0.88'e çıkıyor. Demirere sunuldu 2020 yılında ekonomık büyüme rakamı ise yüzde 6-7 oranı düzeyine oturuyor Yüksek büyüme senaryosunda işsizlik oranı yüzde 3'e ınerken, hizmet sektörü. gerek istihdam ve gerekse katma değer olarak ekonominin motoru halıne gelıyor. Dışışleri Bakanı İsnıail Cem tarafından Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel'e de sunulan çalışma, OECD'nin "2020 Yılında Dünya" (The World in 2020) başlıklı raporuna da konuldu. Yakında. büyük bir dış tanıtım kampanyası ile dünya kamuoyuna açıklanacak çalışmaya göre, Türkiye. jeopolitik ve jeostratejik önemi daha da artarak, ekonomık ve poHtik olarak "aktör" ülke haline gelecek. -Son yıllarda büyük ser- vet sahibi kişilere hiyaneti vataniye suçu uydurijjarak idam edip, mallanna el koydular. 18. yvizyılın ba- şından itibaren Osmanlı dış ticareti açık vermeye başlar ve bu açık büyük öl- çüde altın ve gümüş stoku- nun erimesine neden olur. Ekonominin bozul- masıyla birlikte aşın spe- külatif hareketler ağır ce- zalara karşın sürdü. Os- manlı devlet gelirlerinin yüzde 70'i tanmdan çeşıt- li adlarla alınan vergiler- den geliyordu. - Sanayi devriminin Os- manlı'ya yansıması nasıl oldu? - Gelişen ülkeler bu ta- rihlerde Osmanlı'yı ham- madde kaynağı, mamul madde pazan olarak gör- meye başladılar. Kapitaliz- min en önemli tarafı bugün de böyle mübadele yoluy- lasömürüdür. Başkabirül- kelerden hak etmediği ge- liri aktarmak. Bu da nisbi fakirleşmeyi beraberinde getirdi. - Bu çöküş sürecinde halktan yardım istendi mi? - Osmanlı iç ve dış tah- vilatının değer kaybetme- sini önlemek için faiz ve ana para taksitlerinin za- manında ödenmesi ama- cıyla halktan ve memurlar- dan yardım isteme yoluna gitti. Memurlar. bir aylık maaşlannı hazineye bağış- layacaklardı. Abdülaziz bıle, sarayda kasasında tut- tuğu tahvilleri Osmanlı ~Bankası 'na rehin ederek hazineye bir miktar avans verilmesini sağlayacaktı. DISK VE MADEN-IŞ GENEL BAŞKANI KEMAL TÜRKLER'İ katledilişinin 18. yıldönümünde saygı ve sevgi ile anıyoruz. AİLESİ Bugün 9.30'da DlSK'ın önünde. saat mezan başında anılacaktır. 1.00'de I HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Savaş Her Cephede Kuralçoköncelen konmuştu.. "Kurtuluş" ve "Ku- ruluş" savaşlannın ta başlangıcmda. Savaş ve sa- vaşım sürdüğüne gore. kural bugün de geçerli: "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır ve o satıh bütün vatandır." Korunacak olan alan yurdun tümü... Verilecek sa- vaşım da her düzeyde, her konuda... Savaşımı ve- recek olanlar da "herkes"... Aydınlıktan yana, karanlığa karşı olan herkes. • • • Siirt... Batman... Mardin... Şırnak... Şanhurfa... Adı- yaman... Kahramanmaraş... Gaziantep... Hatay-is- kenderun... Nevşehir-Kapadokya... Kayseri... Kon- ya... Sinop... ve Diyarbakır... 8 Ağustos'ta başlayıp eylul sonunda noktalanacak olan bir uzun yürüyüşün izlencesı bu... Bılkent Ana- dolu Müzik Festivali, beşıncı yılını tamamlarken tam 33 ilimize, müziğin en sevilen örneklerıni göturmuş olacak. Köyler... Kentler... Kasabalar... Oralara sadece Bilkent Senfoni Orkestrası gitmiş olmayacak. Şölene her yorenin saz şairieri ve halk oyunlan ekipleri de katılacaklar Yerel, ulusal ve ev- rensel kültür aynı sahnede yoğrulacak. Ve her gidilen yerde, bir avuç tohum daha atılmış.. birkaç kişi daha kazanılmış... bir sürü savaşçı daha da yüreklenmış olacak. Bilkent Muzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Dekaj- nı Prof. Ersin Onay, savaşın kazanılacagına en ufak bir kuşku duymuyor: * "Anadolu Festivali tüm ıllere ve daıma daha genş kitlelere ulaşarak gerçek bir halk şölenıne dönüşst cektir." I; • • • ;; Meydanı karanhk güçlere bırakmak ıstemeyen bir avuç aydınlık insan NİÇEV'ı kuralı kaç yıl oldu ki! Ş Niğde Çağdaş Eğıtim Vakfı 1996da kuruldu. D^f- ha kurulduğu yıl, 130 yatak kapasıtelı bır kız öğrerj- ci yurdunu hizmete sundu. Bir yıl sonra 40 bin mef- rekarelik bir arsa satın aldı. Temeller atıldı. 5 Küçük bağışlar bir araya geldı. Ankara 14. Notafı Naci Şiri, bir bölümün masraflarını tek başına üs^- lendi. Müteahhit Celal Çakır, 254 metrekarelik inş^- atı bedelsiz yapmayı önerdı. % Ve önümüzdeki oğretım yılında, anasınıfı ile bırli^i- te dört sınıf birden açılacak. Daha sonra her yıl bcî- na yeni bir sınıf eklenecek... Giderek lise sonuna k^- dar gelinmiş olacak. "^ Işte size, karanlığa karşı yeni bir "aydınlanma at&- şi"l. (Niğde Vakıfbank Şb. 2006889 - Tel: 0 388 23İ 7190) -î • • • : Anadolu Çağdaş Eğıtim Vakfı ANAÇEV kurulalı d j ancak üç yıl oldu. * Ankara'da okuyan 400 kadar öğrenciye burs v^- riyor. Gecekondu bölgelerınde yüzlerce çocuğa ve kadına parasız kurs olanakları sağlıyor. Gıysı ve berv zeri yardımlar yapıyor. > Vakıf ilk "eğitim evleri"n\ Çukurca ve Yıldız serr^- lerinde kurdu. Şimdi üç gecekondu bölgesınde d»- ha "eğitim evi" açma çabasında. Bir de sağlık ocaf- ğı inşa ediyor. « ^ ^ ValiJiğin tahsis ettiği harap bınaJar aiıp Qnanyo£.. Ve cumhuriyetin ilk yıllanndakı "f0(evlerrrim \ş\ev- lerini yapabilecek hale getiriyor. Gönüllü öğretmenler... Kurslar... Söyleşiler... Sanat- sal çalışmalar... Ve gecekondulara taşınan "aydınlanma ateşi"\.. fjel: 0 312 426 72 82 - 468 53 00 / 2320) • • • En tehlikeli karanhk, bilincine varılmamış olandır. Türkiye'nin son yanm yüzyılı, "Nasılsa aydınlığın bekçisi devlettir" yanılgısıyla geçti. Karanhk güçle- rin, devleti içinden ele geçırmeye başladığı gözden ırak tutuldu. Şimdi, sürecin tersine döndüğü bır dönemi yaşı- yoruz. Insanlar gerçekleri görmeye başladılar. Aymazlık büyük ölçüde sona erdi. Kollar sıvandı. Uzun soluklu bir savaş başladı. Yitırilmiş her mev- ziin yeniden kazanılması gereken bir savaş... Göğüs göğüse. Ama kazananı peşınen bellı olan bır savaş bu. Işığın girdiği yerde karanlığın dırenebıldiğinı kım görmüş! Sürücü kurslanna sıkı denetim ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Sü- rücü kurslannda okuma yazma bilmeyenlere. sına- va girmeyenlere. direksi- yon eğitimi görmeyenlere para karşılığı sertifika ve- rildiği yolundaki savların yaygınlık kazanması yetki- lileri önlem almaya yön- lendirdi. Adana Milli Eği- tim Müdür Vekili Hamdi Gökalp. kurslardaki dene- rimlerin sıkılaştınlacağinı ve olumsuzluklann gidenl- mesine çahşılacağını bil- dirdi. Sürücü kurslanndaki olumsuzluklarla ilgılı sav- lar son dönemlerde artış gösterdi. Kurslarda. kâğıt üzerinde 10'dan fazla öğ- retmen görev lı görunürken fiilen yalnızca 2-3 öğret- menin çalıştığı. bunun da eğıtimı aksartığı ıddialar- dan birisı. Bunun vanında. kursa kayıtlı olanlann çok azının derslere ginp eğıtim gördüğü. okuma vazması olmavanlara. direksiyon eğitimi almayan ve sınava bile gırmeyen kursiyerlere para karşjlığtnda sertiftka- verildiğı de dile getirilen usulsüzlüklerden bazılan. Sendikal Hareketin Büyük Önderi, DİSK ve T. MADEN-İŞ Genel Başkanı KEMAL TÜRKLER'İ Demokrasi Düşmanlannca Öldürülüşünün 18. yılında saygı ve sevgiyle anıyoruz. KEMAL TÜRKLER EĞtTtM VE KÜLTÜR VAKFI ÇETEV 22 Temmuz 1998 Çarşamba günü saat 11.00'de Topkapı'daki mezan başında anılacaktır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle