Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmfivaz Sahitıi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü HikmetÇe-
tinka\a 0 Yaznşlen Müdurü fbrahim
\ ıldız # Sorumlu Müdür Fikret İlkiz
• Haber Merkezı Muduru Hakan Kara
• Görsel Yönetmen. Fikret Eser
D15 Haberler Şinasi Damşoğlu • lsnhbaral Cengiz
Yüdınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültur
Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yüceünan
0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzehmc Abduliah
Ya/Ki0 Foıoiraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge
EdibeBuğra0YunHaberien Mehmet Faraç
Yayın Kunılu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmct Çetinka\'a,
Şükran Soner. Ergun Balcı,
İbrahim V ıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa BaJbav. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay Ataturk BuK an No'
125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks:
4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Ziya
Blv. 1352S 2 3Tel 4411220. Faks 44191170Adana
Temsılcısı. Çetin Yiğenoğiu, lnonû Cd 119 S. No 1 Kat. 1,
Tel 363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessese Muduru Lstun Akmen #
Koordınatör Ahmet Korulsan •
Muhasebe Büknt Yener#ldare Hüsnin
Giirer • I}letme Önder Çelik • Bılgı-
tşlem N'ail tnal • Bılgısa>ar Sıstem
Mürnvct Çikr • Satış Fazikt Kura
MEDVA C: • Yönetım Ku
Ba$kanı - Genel Mudur Gü
Erduran # Koordınator h
Işıtman • Genel Mudur Yardırr
Sevda Çoban Tel 514 07
5139580-5138460-61,Faks 513:
van \e Basan: Yenı Gun Haber \jansı. Basın \e Ya\ırKi!ık \ S
ıCad 39 41 C-ağaloglu 34334 Ist PK 246 Isunbu! fel (0 212) 512 05 05 ı20 haı) Faks (0 2121513 üi 95
17 TEMMUZ 1998 Imsak: 3.44 Güneş: 5.39 Öğle: 13.17 Ikindi: 17.13 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.28 www.cumhunyet.corr
Banderas
Atatiipk'ü
oynamayacak
• NVASHINGTCMN
(Cumhuriyet) - Turkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu
ulu önder Atatürk 'ü anlatan
bir filmde Ata'yı oynamayı
kabul eden Ispanyol aktör
Antonio Banderas,
ABD'deki Rum v e Ermeni
lobilerinin baskılan sonucu
projeden kesinlikle
vazgeçti. Banderas.
gerekçe olarak "The
Phantom of the Opera'
adlı film için çalışmasını
gösterdi.
Üç yeni 'devtet
sanatçısı'
• ANKARA (AA) - Kültür
Bakanlığı, uzun siiredir
verilmeyen "devlet
sanatçılığı" uygulamasını
tekrar gündeme getiriyor.
Bakanlık. Müzeyyen Senar,
Meh\eş Emeç ve Tekin
Akmansoy'a "devlet
sanatçılığı" unvanı
vermeye hazırlanıyor.
Kültür Bakanı ıstemihan
Talay, Devlet Sanatçısı
Seçicı Kurulu'nun önensini
onaylayarak
Cumhurbaşkanlığı 'na
gönderdı.
Delta'dan
kampanya
• İstanbul Haber Servisi -
Delta Airlines firmasınca
başlatılan "Skymiles"
programı çerçevesinde, 1
Temmuz-31 Aralık ile 15
Haziran-1 Eylûl 1998
tarihleri arasında üye olan
ve aynı dönemde uçan
yolcular, ekstra mil
kazanarak bedava uçuş
hakkı elde edebilecekler.
FolklOP
festivalleri
• İstanbul Haber Servisi -
Eminönü Beledıyesi \e
Eminönü Hızmet Vakfi
tarafmdan düzenlenen 4.
Uluslararası Folklor
Festivali. 21-25 Temmuz
tarihleri arasında ttalya,
Beyaz Rusya, Gürcistan.
Makedonya. KKTC,
Slovenya. Malezya ve
Mısır'ın katılımıyla
gerçekleşecek. Festivalin
son günü olan 25
Temmuz'da da sünnet
şöleni yapılacak.
Bayrampaşa Belediyesi
tarafindan düzenlenen 4.
Uluslararası Folklor
Festivali de dün başladı.
Festivale Bulgaristan.
Romanya. Arnav utluk,
Gürcistan. Makedonya.
Kosova, KKTC. Polonya ile
Van. Sili\ n ve Karadenız
folklor ekipleri katılıyor.
TEfiV'den
öğrenim yardımı
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Eğitım Gönüllüleri
Vakfi (TEGV).
güneydoğuda Sason.
Pervari ve Eruh'ta açılan
öğrenim bırimleri için
v ardım kampanyası
başlatıyor. TEGV'den
vapılan açıklamada Migros
Antalya, Bodrum ve
Marmaris mağazalannda
kurulacak standlar ile
öğrenim binmlerine
katkıda bulunulmasının
sağlanacağı belirtildi.
Andropoz sorunu
• İSTANBUL (AA)-
Istanbul Üniversitesi (İÜ)
Tıp Fakültesi Psikiyatri
Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Sedat Özkan,
andropozun. erkeklerin
ilerleyen yaşla birlikte
biyolojik dengelerinde bir
değişiklik olduğunu ifade
ederek, bunun da kişilerin
psikolojik durum ve
da\ ranışlanna yansıyan bir
dönem olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Özkan. andropozu
genellikle mutsuz ve
başansız erkeklerin
"yaşlanıyoruz" kaygısıyla
vasadıklanna dikkat çekti.
Mahkeme kararlanna karşm çalıştınlan Yatağan, Yeniköy ve Gökova santrallarmda sık sık anzalar meydana geliyor
Ege'nin santralları hıırdaya döndüOZCAN O Z G I R
ML'ĞLA - Türkıye'nin en çok tar-
tışılan ve mahkeme kararlanna kar-
şın çalıştınlan Yatağan. Yeniköy ve
Gökova termiksantrallannın kısaza-
manda hurdaya döndüğü v urgulanı-
yor. Son dönemde sıkJaşan anzalar Ye-
niköy ve Gökova'yı devre dışı bıra-
kırken. mahkemenin "Kapatılsın"
dediği Gökova'nın, Yatağan ve Yenı-
köy'ün yedeğı olabileceği göriişü
gündeme getınldı.
Avrupa'nın terk ettiği teknoloji ile
Polonya'nın Elektrik firması tarafin-
dan kurulan Muğla'daki termik sant-
rallann her bırinin 25 yıllık ömrünün
bulunduğu yetkililerce belirtilmesine
karşın Yeniköy 12 yılda, Yatağan ıse
16 vıldaıflasetti. Santrallarda sıksık
meydana gelen anzalar Türkıye"de
gıden lemev ınce. anzal 1 parça Polon-
ya'va göndenliyor ve orada da ona-
nm sırasında güçlükler yaşandığı öne
sürülüyor. Adının açıklanmasını ıste-
meyen bir santral yetkılisı, santralla-
n 56 model Chevrolet'ye benzeterek
" Biamkikr nasıl bu santrallarla övün-
mekten geri kalmazlarsa, antik ara-
ba sahipleri de arabalan ilegurur du-
yariar. Ama küçük bir anzada hur-
dacılarda parça ararlar. İşin acı tara-
fi santrallann hurdacısı da yok. Biz de
sıkıştık nıı Polonja'v a koşuyoruz. Bu
gidişle Gökova'nın parçaları sökülüp
Yatağan'a, Yeniköv 'e takılabilir. Böy-
• Santrallarda sık sık meydana gelen anzalar
Türkiye'de giderilemeyince
anzalı parça Polonya'ya göndenliyor. Orada da onanm
sırasında güçlükler yaşandığı öne sürülüyor.
lece Gökova kavgası da son bulur"
dıye konuştu.
Muğla'da ilk Yatağan Termik Sant-
ral 1 kurulmuş ve bu yörede davul-
zurnalı kutlamalarla karşılanmıştı.
Şimdi yöre insanlan Yatağan'ın ya-
nı sıra ardından gelen Yeniköy ve Gö-
kova'dan kurtulma mücadelesini sür-
dürüyorlar. Ne var ki, hukuk müca-
delelerinın bile kapatmaya yetmedi-
ği santrallann kendi kendine kapana-
cağı gözleniyor. 3x210 mv gücünde-
kı Yatağan Termik Santralı, Polon-
ya'nın Elektrik firması tarafindan 1
milyar 486 milyon 523 bin TL iç, 149
mılyon 55 bin 140 dolar dış finans-
man ile yapılmış ve 1982 yılında da
üretime geçmişti. Yine Polonyalıla-
nn yaptığı 1981 birim fiyatlan ile 52
milyar 550 milyon TL'ye ma! olan
2x210 mv gücündeki Yeniköy Termik
Santralı 1986 yılında üretime geçiri-
lirken, 227 milyon 681 bin 472 dolar
dış, 8 milyon 356 bin 577 TL iç fi-
nansman ıle yapılan 3x210 mv gücün-
deki Gökova Termik Santralı ise 1995
yılında "deneme üretimi" adı altın-
da devreye sokulmuştu.
Adının açıklanmasını istemeyen
santral yetkılisı, Yatağan Termik Sant-
ralı'nın geçen ocak ayında anzala-
nan jeneratörünün onanm için Po-
lonya'ya gönderildiğini, santralın an-
zalı ünitesinin 7 aydır Gökova Termik
Santralf ndan sökülen jeneratör ile
çalıştırıldığını anımsatarak şunlan
söyledi: "Gökova iki ünite çalışır ha-
legelmişti. Ama çokyeni kurulmuş ol-
masına rağmen sık sık başgösteren
anzalar sonunda Gökova tamamen
devre dışı kalırken, santrallarda en
çok görülen arıza şekli olan kazan
patlaması sonunda bir hafta önce
üniteli Yeniköv Termik Santralı d«
re dışı kaldı. Teknoloji çok eski Sık <
arıza oünası doğal. Bu gidişle bu saı
rallar 25 yıJ bile dayanmaz."
Yatağan Tennik Santralı'nın ya[
mında çalışan ve bugün Muğla Org
nıze Sanayı Bölgesi Genel Müdürl
ğü yapan, Makına Mühendisleri Od
sı Başkanı Selahattin Sapmaz da yt
kilıyi doğrularcasına. "Teknolojûge
çekten eski ve terk edilmiş bir tekn
loji. Bu aşamada yapılacak en akıll
ca iş, mahkemekararlannı uygulay
rak Gökova'yı kapatmak olacakt
Böv lece Gökova'nın parçalan kull;
nılarak Yatağan ve Yeniköv 'ün ömü
leri de uzatümış olur" dedi.
Vahşi hayvanlarpodyumdaİtahan modacı Anton
Giudo Grande önce-
ki gün Ronıa Moda Haftası kapsanunda düzenlenen bir defileyle cesur tasa-
nmlannı gün ışığına çıkardı. \'ahşi havvan maskelerini ve insan vücudunu
cesur birer tasanm öğesine dönüştüren Grande'nin defilesi izfc>icilerin be-
ğenisini topladı. Roma Moda Haftası dün Roma'daki ünlü İspanvol Merdi-
venleri'nde gerçeldeştirilen bir gösterivle sona erdi.(Fotoğraflar: RİEUTERS)
Tarihi koruluğun 'kiralanması' kanunda açıkça yasaklanıyor
Mihrabad 'yasal koruma' altında
OKTAY EKbJCİ
Orman Bakanlığı'nca 1 Hazıran
1998 günü kiraya v erildikten sonra ka-
muoyundaki tepkıler üzenne ihale ış-
lemlen durdurulan İstanbul"daki "or-
man piknik alanlan" arasında "Mih-
rabad"ın özel bir durumu var.
"Boğaziçi"nın şarkılara konu olmuş
ünlü "Kanlıca Körfezi''ni kucaklayan
vamaçlarda \er alan bu orman alanı,
aynı zamanda "doğal SİT" ıçınde ka-
lıyor. Yine Bogazıçf nın "öngörünüm"'
bölgesinde bulunduğu içm 2960 sayı-
Iı "Boğaziçi Kanunu" kapsamında da
kesın "imaryasagıyla"korunması ön-
görülen Mihrabad ormanmın ımar plan-
lannagörevüklendıgı ışle\ ıse "kent-
sel yeşil alan" nıtelığınde...
Mihrabad ormanı, aynca tanhsel \ e
kültürel "miras" nıteliğını de taşıyan
bir Boğaziçi korusu ve "mesire" ala-
nı.
Sultan L Mahmuddönemınde "atge-
zintilerinin" vapıldığı bilınen Mihra-
bad ormanı, "1990" yılında Orman Ba-
kanlığı'nca "halka açık piknik alanı"
şeklinde düzenlendı. Nıtekim. bu dü-
zenleme sırasında da kımı "izuısiz"
• 2863 sayılı Koruma
Yasasfna göre SlT içinde
kaldığı için imar yasağı
bulunan tarihi Mihrabad
ormanının, 2960 sayılı
Boğaziçi Yasası'na göre de
"halka açık yeşil alan"
niteliği dışındaki bir
kullanıma açılması mümkün
değil...
hızmet binalarının yapılması, hatta
ağaçların kesilmesi tartışma yararmış
\e tepkı toplamıştı...
Rant yapılaşması
Şımdı son ıhale tartışmasında da
benzer tepkılere neden olan tutum.
Mihrabad'ı kıralayacakolanlarabuta-
nhi ormanda "gazino, kafeterva. spor
tesisleri tenis ve goff alanlan ve bunia-
nn hizmet üniteleri" şeklmde bir ya-
pılaşma ıznının şartnamede yer alma-
sı.
Yasalar ne diyor?
Pekı; piknik alanının ışletmesini ki-
rava vermek bir vana. Orman Bakan-
Kanbca Körfezi'ni sarmalavan Mihrabad ormanı, Boğaziçi'ndeki tanhsel
pevzajı tamanılavan bir SİT zenginliği olarakyalılann arka yamaçlannda
da doğal bir fonyaraöyor...(FotoğTaf: OKTÂY EKİNCİ) "
lığı'nın bir de bunun üzerine kiracıla-
ra "yapılaşma izni vermea" yasal mı-
dır?.. Eger Mihrabad, aynı zamanda
SlT alanında v e Boğaziçi öngörünüm
bölgesinde olmasaydı, sadece "Or-
man MevzuatT ve "tmar Kanunu"
kapsamında bu tür "günübirlik din-
lence tesisleri" (kuşkusuz yine de agaç-
lan ve orman dokusunu koruyarak ve
tek katlı basit. küçük yapılar şeklinde)
belkı de mümkün olabilirdi.
Ancak gerek 2863 sayılı "Koruma
Kanunu" gerekse "Boğaziçi Yasası",
SİT ve öngörünüm bölgesi kurallan
içinde böylesi bir yapılaşmaya olanak
sağlamıyor. Yani, Orman Bakanlığı'nın
kıra sözleşmesınde tanıdığı imar hak-
lan yasal davanaktan yoksun olduğu
gibı aynı zamanda "yasak" da...
Sadece 'park' olabilir
Örneğın 2960 sayılı Boğaziçi Yasa-
sı'nın "Orman alanlan" başlığını da
taşıyan 4. maddesinde, Boğaziçi'nde-
ki bu tür ormanlann "doğalyapıya uy-
gun olarak" (yani bozulmadan) ko-
runması \e kullanım olarak da "park
ve mesire yeri" olarak düzenlenmesi
hükmü var. Bu nedenle sadece "Idra-
lama" bile aslında bu maddeye açık-
ça aykın. 2863 sayılı Koruma Yasası'na
göre ıse SİT alanı içindeki Mihrabad
aynı zamanda korunması gerekli bir
"doğal miras" olduğundan, Koruma
Kurulu izni \ e onayı alınmadan bu mi-
ras üzerinde herhangi bir farklı kulla-
nım ya da starii değişikliği mümkün de-
ğıl. Oysa kı Orman Bakanlığı'nın iha-
le işlemlerinde böylesi bir izin olma-
dığı gibi. kıra şartnamesınde de aynı
onay bulunmuyor...
Evet. Rantçılann niyeti ne olursa ol-
sun, tarihi Mihrabad ormanımız aslın-
da yasalarla koruma altında. Bu güven-
ceyı sürekli kılabilmek için öncelikle
korumamız gereken ise hıç kuşkusuz
"hukuk devleti"-
Prof. Kâğıtçıbaşı, Uluslararası Uygulamalı
Psikoloji Derneği'nce ödüle layık görüldü'Psikoloji
topluma yarar saglamalı
9
FİGENATALAY
Koç Üniversitesi Fen-Edebiyat Fa-
kültesi Dekanı Prof. Dr. Çiğdem Kâ-
ğıtçıbaşı. Uluslararası Uygulamalı
Psikoloji Derneği'nce "uvgulamalı
psikoktjinin uluslararası düzev de ge-
lişimine üstün katkılanndan dolayı"
ödüle layık görüldü. Prof. Kâğıtçı-
başı'na ödülü, 24. Uluslararası Uy-
gulamalı Psikoloji Derneği'nin San
Francisco'da, 9 Ağustos'ta yapılacak
kongresınin açıiışında verilecek.
Daha önce de Amerikan Psikoloji
Kuruluşu'nca "psikolojinin gelişme-
sinebflimsel katkılan" nedcnı\ le ödül-
lendirilen Prof. Dr. Ciğdem Kâğıtçı-
başı ile uygulamalı psikoloji, psiko-
lojinin topluma yaran konulannda
görüştük.
Psikolojinin uygulamaya yön ve-
ren bir bilim olarak görülmesini çok
önemsediğini, çünkü her bilimın. her
uğraşın topluma yararlı olması ge-
rektiğıni söyleyen Prof. Kâğıtçıbaşı,
"Nasılbiryarar?"sorusunu, "Psiko-
lojinin yalnızca bireysel gelişimle ilgi-
liolduğunu düşünmek.bu bilimin ala-
nını çok dar tutuyor. Psikoloji toplum
düzenine yarar sağiıyor. Son ödülü de
bu nedenle verdiler" diye yanıtladı.
Özellikle son 15 yıldır hep uygu-
lamalı psikoloji alanında calıştığını an-
latan Prof. Çiğdem Kâğıtçıbaşı"nın ön-
celikle önem verdığı alan "erkenyaş-
ta /ihinsel kapashenin geliştirilmesi".
Prof. Kâğıtçıbaşı, bunun nedenini
şöyleanlattı:
Ciddi sorunlar var
"Türkiye ve Türkhe gibi ülkeler-
de çok ciddi bir sorun var: İnsan ka-
pasitesinin düzeyi. Çevresel etkiler ve
eğitimle bu düzey arttınlabiliyor. Ak-
si halde zihinsel kapasite güdük kab-
yor. Potansiyel var ama yeterince or-
tayacıkardamıyor. Büviikbirinsan gü-
cü kaybı var. Çocuklann zihinsel ka-
pasitesi geliştirilemiyor. Türkiye'de
okul öncesi eğitimden ancak 100 ço-
cuktan sekiziyararlanabiliv or. Bu bü-
yük bir sorun, ama çöıümsüz değil."
Prof. Kâğıtçıbaşı'nın uygulamalı
psikoloji alanında yaptığı çalışma-
lardan biri Anne Çocuk Eğitım Prog-
ramı. Erken yaşta zihinsel kapasite-
nin gelıştirilmesi üzerine 1982-1992
yılları arasında Istanbul'un sosyo-
ekonomik düzeyi düşük bölgelerir
de yapılan bilimsel araştırmalar so-
nucundabu programı gelıştirdikleri-
ni anlatan Prof. Çiğdem Kâğıtçıbaşı
54 ilde uygulanan bu programın bu
yıl 62 ilde gerçekleştirileceğıni söy-
ledi.
Kâğıtçıbaşı. Doç.Dr. Sevda Bek-
man'ın. dört ayrı ilde programa ka-
tılan anneler ve çocuklan üzerine bir
araştırma yaptığını ve çocuklann da
annelenn de büyük yarar sağladıkla-
nnın ortaya çıktığını belırtti.
Programın. aile içi ilişkilen de çok
olumlu etkılediğinin belırlendiğini
söyleyen Prof. Kâğıtçıbaşı. halen 12-
13 yaş grubundaki gençlenn zihinsel
gelışimıyleilgılibirprojeüzenndeça-
lışıyor. fkı yıl içinde tamamlanması
planlanan proje. önce Fatih Eğitim
Parkı'nda pılot olarak uygulanacak.
Uzun vadede Milli Eğitim Bakanlı-
ğı ile işbirliği yapılarak okullarda uy-
gulanması amaçlanıyor.
Bu çalışmalarda kültüre duyarlı ol-
manın çok önemli olduğunu vurgu-
layan Prof. Kâğıtçıbaşı. toplumun
özelliklenni de dikkate almak gerek-
tiğıni belirtti.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
...Sakın Galiyef Olmasın?
/ O azı akşamlar, belkı de sohbet koyulaştığından,
( D Hasan (Tannkut) beni yemeğe alıkoyardı.
Osmanbey'de, Kırağı Sokağı, Kırağı Apartma-
nı; onun, arka bahçeye bakan, yuksek tavanlı oda-
sı; eski kitap, soğuk izmarit, gizli nem kokusu! Bir yan-
dan atıştınr, bir yandan tartışmayı sürdürürdük. Da-
ha genç oluşumdan mı nedir, ben, Anadolu Ihtilâ-
li'nden çok, Sovyet Ihtilâli'ni kurcalamaya merak-
lıydım; düşünür taşınır, o devrim süreci üzerine, -bir
çırpıda cevap verilmesi zor- soaılar üretirdim: bunun-
la övünüyordum da
1
"-...devrim sonrasındaki ilk serbest seçimi, Bol-
şevikler kaybedince, Vladimir lliç'/n seçimi iptalet-
tiği doğtv mu?.."
Yada: "-...Leningrad'dabahriyeliler, Kronstad'da
bu defa Sovyetyönetimine başkaldınnca, onları to-
pa tutma emrini kim vermişti, Trotskiy mi?"
Hasan'ın, sabııia gülümsediğini görür gibiyim; be-
ni başka bir konuya sürüklüyor: Anadolu Ihtilâli'nin,
Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarılıncaya kadar yaşadı-
ğı. dağdağalı ve renkli, getişme sürecine! Yalnız ona
mı? Aynı dönemde, Rusya Türklerinin giriştiği kur-
tuluş hareketleriyle, Anadolu'da girişilen hareket
arasındaki 'paralelliğe'! Diyor ki:
"-...her iki hareketi dogru değeriendirebilmek
için, asıl ehemmiyet arz eden husus; emperya-
lizm'in en güçlü döneminde, ona karşı büyük
mukavemetin (direnişin), Doğu'da başladığını
tesprt edebilmektin üsteiik, hemen hemen, aynı
yıllarda!"
'Birinci' sigarasını, yasemin ağızlığına iliştirirken,
ilâve edecektir: "-...Türkiye Cumhuriyeti, bu mu-
kavemetin hâsıl ettiği çatlaktan çıktı!"
Sonradan, belgelen kanştırdıkça, iki taraf arasın-
daki mesaj ve üslûb benzertiği, beni ne kadar şaşır-
tacaktır?)
"...bankerlerinin kasaları dolsun diye!.."
Şimdi şu satırian okumak zahmetine girer misiniz?
"...Türkiye'de de fikirler bir inkılâba hazırian-
mıştır o da inkılâp istiyor ve onu bekliyor. Mem-
leket bu itibaria, baştan başa his ve ihtiyaç ke-
silmiştir. Yeni usul için elde bir hareket mebdei
vardın halkın hükümeti!.."
"...Avrupa'da banş dünyayı ikhye böldü: Yenen
ve yenilen!" Dünya, ta iik gününde olduğu gibi,
bugün gene yenenle yenilen, zulüm görenle zul-
meden arasındaki uçurumu muhafaza ediyor.
Bugün çözülecek mesete, yalnız devletler arasın-
da bir mesele degildir; bizzat milletlerin mukad-
deratı, milletler içinde sınıf mücadelesi ve niha-
yet bir inkılâp fikridir. Işte, eski Avrupa'nın bugün
korktuğu, ürktüğü şeyler bunlardan başka bir
şey değil. Almanya'nın doğusunda yeni bir dün-
ya, bütün gücüyie, ruhu ve fikirleri gevşeyen Av-
rupa'nın üzerine atlryor. Bütün yeni rttifaklann me-
kanizmasını, orada aramak gerek!.."
Bunlar, aynı 'çetin' kalemden, aynı dağdağalı dö-
nemde çıkmış, satırlar; ne kadar da, Sultan Galiyefin
yazdıklarına benziyor? Yoksa, o 'çetin' kalem, Gali-
yef'in kalemi mi? Baksanıza dediklerine:
"...hayatın çeşrtli tarif ve rfadelerinden en mad-
disi, bunun iktisadi bir hadise, bir ekonomik olay
olduğundan ibarettir. Dikkat edilirse, insanlann
meydana getirdiği toplumlarda, gürültülerin en
büyüğü, çalışmanın, kazanmanın, yiyip içmenin
şu veya bu suretle cereyanından, şu veya bu su-
rette olmasından veya olmasını istemekten iba-
rettir. Hatta, büyük bir macera olan dünkü Umu-
mî Harp (1914-18), hatta ondan çok daha büyük
bir macera olan bugünkü inkılâp cidâli, hep bun-
lardan ileri gelmiştir..."
"...Emperyalist Bat dünyasının nazannda amaç:
Türkiye gibi, iran gibi, hemen bütün Asya mem-
leketlerinde bulunan ve henüz medeniyet bakı-
mından olgunlaşmamış sayılan memleketler hal-
kının, kendi hesaplanna esir ve amele gibi çalış-
tınlması; ve bu maksatla, şimdiden onların esa-
ret ve tahakkümleri altına alınmasıdır..."
"...Britanya Adası'ndaki Ingilizler ve Paris'teki
Fransızlar, daha fazla bir huzur ve servet içinde
yaşasınlar diye, öteki kavimler çatışacaklar ve ça-
lıştınlacaklar; bunların çalışmalanndan meyda-
na gelen faydalar ve menfaatlar ingiliz banker-
lerinin ve kaprtalistlerinin kasalannı dolduracak.
Vaktiyle, insan ticaretine sermaye teşkil eden
bahtsızlar da, hep başkalan hesabına çalıştınl-
mak için, sürülerle toplanıyoriar ve sürülerie alı-
nıp satılryorlardı. Şimdi başında Ingirtere bulunan
emperyalist Bab'nın uygulamak ve sürdürmek is-
tediği şey de, netice itibariyle, bundan başka bir
şey degildir..."
"...sen çalış, ben ylyeyim!"
Ne düşünüyorsunuz? Bu adam kimse, yaşadığı
dönemin konjonktürünü, 'iktisâd-ı siyâsi' açı-
sından, pek güzel irdelememiş mi? 'Teşhis ve tes-
pitleri', neresinden bakılsa, bugün hâlâ yaşadığımız
'Kuzey/Güney' ana çelişkisini yansrtmıyor mu? Bu
ana çelişki, bütün XX. yy. boyunca dünyanın kade-
rini 'tâyin etmeyecek midir'? 'İnkılâp cidâli', hem
Ulusal Demokratik Devrim süreçlerini, hem Sos-
yalist Devrim süreçlerini; -bazan, bir arada ve iç
içe- içermiyor mu? Ya o dönemin 'çetin' kalemi, ya-
şayacağımız bu gerçeği, o günden görmüş ve yaz-
mışsa!..
"...görülüyor ki ctdâl, umumryetrabarivlede, eko-
nomiktir. Gürültülerin en büyüğü de, bilhassa
böyle bir esastan ileri gelmiş bulunmaktadır (...)
O halde, emperyalist ve kapitalist Batı'nın, baş-
ta kendimiz olarak, birtakım kavimleri amele ve
köle halinde yaşatmak istemesine karşı ayaklan-
maktan doğan bu 'Yeni İnkılâp', hayatımızda, yal-
nız Avrupa'ya karşı koymak için değil; fakat ken-_
di iyiliğimiz için dahi idâreyi halkın kendi eline ve-
ren, yeni bir hükümet ve idâre makinesi düşün-
düğümüzde, nazara alacağımız meselelerin en
önemlisi yine iktisadiyat olacaktır. Bu yeni idâre
ile halkın karnı tok, sırtı pek ve kalp ve vicdanı
rahat olacaktır..."
"...insanlık için saadet ne zaman tecelli ede-
bilir? Insanlar arasında, huzur ve rahat, ne ka-
dar çok yaygın hâle gelirse! En büyüğünden en
küçüğüne kadar, kavga ve gürültü, başlıca: 'Sen
çalış, ben yiyeyim', 'Ben yiyeyim, sen yeme' de-
mekten çıkıyor. Bunun yerine, 'Herkes çalışsın ve
herkes yesin!' kaidesini koymak ve uygulamak
gerekliliği karşısmdayız..." (A. Cerrahoğlu, 'Türki-
ye'de Sosyalizmin Tarihine Katkı', s. 380/383. May
Yayınlan. Tarihsiz.)
Sâhi yahu, Galiyef olamaz mı bu?
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm