18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 1998 ÇARŞAMBA 8 DIŞ HABERLER Nükleer devler nükleer yarışa karşı • Cenevre'de gerçekleştirilen Dünya Silahsızlanma Konferansı'nda nükleer açıdan dünyanın en güçlü 5 ülkesinin de aralannda bulunduğu 40'ın üzerinde ülke, Hindistan ve Pakistan'dan nükleer silah programlanna son vermelerini istedi. Dış Haberler Servisi - Hindistan ve Pakis- tan'ın karşıIıklıgerçekleştirdiSı nükleerdene- melerin ardından dünya nükleer silahlanma ko- nusunda acil önlem airnaya çalışıyor. fsviçre'nin Cenevre kentinde toplanan Dünya Silahsızlan- ma Konferansı'nda Hindistan ve Pakistan'dan "yeni nükleer deneme yapmayacaklannı ve nükkersilah programlanna son verdikterini* derhal açıklamalan ıstendi. Dünyanın nükle- er açıdan en güçlü beş ülkesi de (trıgiltere, Çin, Fransa. Rusya ve ABD) çağnyı destekledi. Yeni Zelanda'nm CenevTe Daimi Temsilci- 'Bir şişede iki akrep' Dış HaberlerServisi-ABD de yayımla- nan haftalık Tımedergısı, Hındistan'ın sı- lah veasker sayısı açısından Pakistan'dan önde olduğunu ileri sürdü. İki düşman komşuyu "Btrşişeniniçindekiikizehirliak- rebe'" benzeten dergı, akreplerden bınnın diğennı sokması durumunda, ıkisınin de öleceğinı yazdı. Dergıde yayımlanan de- gerlendirmeyegörePakistan'ın 15-25atom bombasmakarşılık Hındıstan'ınelmde65 atom bombası bulunuyor. Pakistan'ın 40- 50 balistik füzesine karşılık Hindistan'ın elındekı ftze sayısı lOOdolaymda. Pakıs- tan fuzelennin menzılı 1500 kılometre iken, Hınt fuzelennin menzili 2500 kılo- metre Askersayısıbakımındanda Hindis- tan'ın. Pakistan'dan çok üstün olduğu be- lirtiliyor. Uçak sayısı ıse436'ya karşı 845'le Hindistan "m lehinde. Aynı şekilde Hint donanması 42 savaş gemisine sahipken Pakistan'ın savaş gemisi sayısı 20. si CBve Pearson, 40 kadar ülke adına yaptığı konuşmada "Hindistan ve Pakistan'ın hiçbir yeni nükleer deneme yapmavacaklarını. nük- leer silahlanma programlannı durdurdukla- nnı ve Nükleer Denemderin Tamamen Ya- saklanmasıAnlaşmasTnışartsızimzalayacak- lannıaçıklamalan sondereceönemttdir" dedi. Avustralya ve Yeni Zelanda'nın acil ısteği üzerine olağanüstü toplanan Silahsızlanma Konferansı'naöl ülkenintemsılcılen katıldı. Konferanstan sonra yayımlanan ortak bildın- de. katılımcı ülkeler. Hmdistan ve Pakistan'dan nükleer denemelere derhal son vermelerini ve bu silahlann ımha edilmesine yönelik kü- resel çabalara katılmalannı istediler. Bıldıri- de. Hindistan ve Pakistan'ın nükleer sılah de- nemeleri. bu ülkelenn nükleer silahsızlanma- ya baglı olduklan yolundakı ıddıalanna uyuş- madığı ifade edıldi. Ortak bıldınde, bu dene- melerin silahsızlanma çabalannı pervasızca bal- taladığı kaydedildi. Bağdat'dan Araplara çağn Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'ın oğlu Uday'ın sahibi olduğu Babil gazetesı, dünkü baş yazısında Araplan nükleer bomba yapmaya çağırdı. Gazetenın, Hindistan ve Pa- kistan'm nükleerdenemeleriyle ilgıli haberin- de. bu denemelerden sonra Asya kıtasında nükleer silahlanma yanşının başladığı ve di- ğer ülkelerin de nükleer deneme yapma ola- sılıklannın yüksek olduğu belirtildı. Arap- lar'dan geçmiştekı hesaplannı gözden geçir- melen istenen haberde "Sıyonistlerle" den- gede olmak ve saldınlara karşı koymak için Araplann da kendi nükleer bombalannı yap- malan gerektıği kaydedildi. Hindıstan-Pakıs- tan nükleer deneme yanşının başladığı gün- lerde tsraıl yönetımi de, Pakistan'ın nükleer deneme gerçekleştırmesinin tran ve Irak'ı da bu yönde teşvık etmesinden kaygı duyduğunu bildirmıştı. Büyük bir yıkıma yol açan depremin etkisi altında kalan birçok yerleşim bölgesine ulaşılamıyor. Taleban yardım etmiyorDış Haberler Servisi - Afganıstan'ın kuzeydoğusunda meydana gelen dep- remde ölü sayısı 5000'e ulaşırken kök- tendinci Taleban yönetimi, deprem böl- gesine yardım gönderme niyetinde ol- madığını açıkladı. Taleban'ın Içişleri Bakanı Molla Emir Han Muttaki. depremden etkiie- nen bölgede saldınlar sürdüğü sürece ateşkes ilan etmeyeceğini açıkladı. Mut- taki, bölgeye yardım gönderme niye- tinde olmadıklannı belirterek öncelik- le kendilenni muhalefetın saldınlann- dan korumalan gerektığini söyledi. Uluslararası yardım örgütleri dep- rem bölgelerine yardım çalışmalannı sürdürürken depremin, ilk başta tah- min edılenden daha büyük bir alanı et- kisi altına aldığı kaydedildi. Kızılhaç • Uluslararası kuruluşlar Afganistan'da depremden zarar gören bölgelerde kurtarma çalışmalanna devam ederken köktendinci Taleban yönetimi, deprem bölgesine yardım göndermeyeceğini açıkladı. yetkilileri depremden büyük zarar gö- ren bölgelere yardım ulaştırmak üzere helikopterlerle çalışmalara devam edil- diğini söylediler. Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nden Svante Yngrot "Şehr-i Bozurg ve Çahab ücelerinin kuzeyinde son derece büyük hasar olduğuna iliş- kin benüzdoğrulanmamış haberler var, bu bölgelere derhal ulaşmak zorunda- yız"dedi. Fransız insani yardım kuruluşu AC- TED de bildirisinde, depremden en çok etkilenen yer olan ve yardım ekipleri- nin önceki gün ilk defa helikopterle ulaşabildikleri Şehr-ı Bozurg'da en az 2 bın 340 kişinin öldüğünü belirtti. Rostak ve Çahab bölgelerinde de 2 bin 200'den fazla kişinin öldüğü kaydedil- di. Çin yine sailandı Öte yandan, Çin'in kuzeyindeki He- bey eyaletinde Richterölçeğine göre 4.6 ve 4 şiddetlennde depremler oldu. Can kaybınm olmadığı depremlerin mer- kezinin Pekin'in 200 km. kuzeybatı- sındaki Zangbey kasabası olduğu bil- dirildı. Defense News dergisi Moskova'nın Ankara'dan önemlf savunma ihaleleri beklentîsi içinde olmadığını öne sürdü 'Rusya S-300'leri göndermekte kararlı'WASHINGTON (AA>- Rusya, Doğu Akdemz'de ciddı bir gergınliğe yol aç- ma olasılığına rağmen S- 300 füzelerı- ni Kıbns Rum kesimine teslım etmek- te kararlı göriinüyor. Amerikan savunma haberleri dergisi Defense News'te yer alan haberde. Türk ve Rus silahlı kuvvetleri arasındakı son işbirlığı adımlanna karşın Moskova'run. Ankara'dan önemli savunma ihaleleri kazanacağı konusunda fazla bir beklen- ti içinde bulunmadığı belirtildı. Habe- re göre Sukhoi şirketinden Andrei İlyin "Türk pivasasında lasa vadede şans gör- müyoruz" dedi ve Türkıye'nın, Rus ya- pımı uçak alacağına inanmadıklannı söyledi. Haberde, Rus sılah üreticilerinin. Türk yetkililerin, son zamanlarda Rus yapı- mı teçhizat ve malzemeye gösterdikle- ri ilginin, S-300'lenn satışından vazge- çilmesı amacını taşıdığından kuşkulan- dıkları belirtildi. • ABD savunma çevrelerinin haftalık dergisi Defense Nevvs'te, Orgeneral Çevik Bir'in tsrail ziyaretine de yer verilerek Israil'in Türkiye ile ilişkilerden memnun olduğu kaydedildi. Dergide, Türkiye'nin, Atina'ya rağmen mali yardımlann verilmesi için bulunan formülü reddetmekle bir şans kaçırdığı ifade ediJdi. * Gazetenın habennde, üst düzey bir Haberde Rus yetkililerin, Türİcpiya- Rus hükümet yetkilisının ise "Türkler sasında daha büyük ihale şansı için S- gerçek iJgiden çok, entrika içinde" diye konuştuğu ve Ankara'nın, S-300'lenn Rumlar'a verilmemesinı ve aynı siste- min Yunanistan'a da satılmamasını is- tediğını belırttığı kaydedildi. Rus yetki- lilerin. S-300'lerin Rumlara transferı durumunda Türk ıhalelerinde şanslan kalmayacagından endişe duyduklan da ifade edılen haberde, TSK'nin moder- nizasyonu hedefı çerçevesınde, 30 yıl- lık ve 150 mılvar dolarlık bir program bulunduğu ve bazı Türk yetkililerin. S- 300'lerin Rumlara transferi halınde Mos- kova'nın kara lısteye alınacağını söyle- dıklerı kavdedildi. 300'lerin teslıminden vazgeçmeyecek- lerini söylediklen belirtildi. Israil memnun Defense Nevvs'te. Genelkurmay Ikın- ci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in Isra- il gezısiyle ilgıli olarak çıkan bir haber- de de Israilli bir savunma yetkilisının, ülkesi ile Türkiye arasındakı ılışkılen "de- vam eden bir aşk iliskisi" olarak nıtele- diği belirtildi. Haberde, Türkıye ile Israıl'ın, strate- jik ilişkilenni daha sıkılaştırdığı, istıh- barat alışvenşinı arttırmayı ve savunma projeleri ile ortak eğitim programlannı ilerletmeyi planladığı ifade edildi. Öte yandan. aynı derginın "Türld- ye'nin kaybettiği şans" başlıklı yoru- munda, Ankara'nın, AB'nin uzattığı zeytin dalını geri çevirerek ciddi bir ha- ta yaptığı görüşü savunuldu. Itıgilte- re'nin dönem başkanlığında, Atina'ya rağmen Türkiye'ye ödenmesi gereken mali yardımlann verilebilmesi için bir formül geliştirildıği, ancak Ankara'nın bu fırsattan yararlanmadığı ifade edıl- di. Defense Nevvs'teki yorumda, iç po- litika kaygılan yüzünden Türk hükü- metınin "Türkiye dünyaya karşı" zihni- yetıyle hareket ettiğı düşüncesi savu- nuldu ve "Bu, Türkiye'yi Baö Avrupa- lı komşulanndan daha da uzaklaşbra- cakür" denıldı. Ankara'nın AB'ye, AB'nin de Anka- ra'ya ıhtiyacı bulunduğu beiirtilen yo- rumda, Balkanlar'da istıkrarsızlık yaşa- nırken iki tarafın yakınlaşması gerektı- ği vurgulandı. UTANUTAN BUNDAN SONRA YnuzTop SözveMûzicMuhrsAkaniJ îİYavu2Top \ Mtit AnoniırhOefteyen: Aşdc YoteıM l ^ " MADENDA& GELHALO OYANADÖNDER AnonMektroBa^Arif KAMO&AN , . , SrNadGefcndost MADEN İŞÇJLERİ feteSddaB*»DâzayenefmürSdçak MfldÖRVÜ8UIDÜK HALKIMŞİİr. z u — tete Sekla FRIE.NDLY TOURS YAZ TURLARI Tel: (0212) 269 33 08 - 264 67 97 * Sf'PER UZAKDOĞU 27 06 1998-06 07 1998 DUBAİ -HONG - KONG - BANGKOK - PATTAYA - SİNGAPUR 5'OTELLER Y P - TLM ŞEHİR TLRLARI EMİRATES İLE İSR.AİL 25-29 HAZIRAN EL-AL İLE ÖZEL PROMOSYON FİYATIMIZ * İŞTE DOĞU ICARADENİZ 22-26 HAZİRAN 1998 İSTANBUL HAVAYOLLAR! İLE 9GECE lOGÜN 1775S 4 GECE 5 CÜN 460S 4GECE5GÛN Y,P 125.OOO.0OOU. TRABZON - UZUNGÖL - GÛMÜŞHANE - ÇAYELİ - AYDER YAYLASI - RİZE • İSPANVA ENDÜLÜS VE SİZ.... • I. HAREKET: 15-22 HAZİRAN 1998 • 2 HARHKET. 22 - 29 HAZİRAN 1998 7 GECE 8 GÜN O.K. • MADRtD - CORDOBA - SE\'İLLA - GRANADA - TORREMOLİNOS 995 S İSTANBUL ÜNtVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI'NDAN Fakültemiz, Taşınabilir Kültür Varlıklannı Koruma ve Onanm Bölümü, Taşınabilir Kültür Varhklannı Koruma ve Onanm Anabilim Dalı'na. 1998-1999 öğretim yılın- da ön kayıtla lisans öğrencısi ahnacaktır. Başvurularda ÖSS puanının 120 ve daha yukansı olması koşulu aran- maktadır. Sınav üç aşamalı olarak gerçekleştirilecektir. 1. Bılım sınavı (23.06.1998. saat 11.00'de)2. El becen- si veçizım sınavı (23.06.1998, saat 14.00'te) 3. Sözlüsı- navı (25.06.1998, saat 10.00'da) yapılacaktır. Adaylar- dan istenen belgeler: 1. ÖSS sonuç belgesı kopyası, 2. Nüfus cüzdanı onaylı ömeğı. 3. İki adet fotoğraf, 4. Lise ve dengi okul diplomast örnegı. 5. Ortaöğretim başan puanı (100 puan üzerinden transkript) 6. Taşınabilir Kültür Varlıklannı Koruma ve Onanm Bölümü Bılgı Formu (öğrencı ışlennden ıstenecektır.) Başvurular 8-19 Haziran 1998 tarihlen arasında yapı- larak saat 17.00'ye kadar sürecektir. Basın: 23936 MERCAN BEBEK GELDİ 24 Mayıs 1998 Pazar günü Mercan'ırmza kavuştuk. Dogumu gerçekleştiren Sayın Op. Dr. .. HUNER PALANDOKEN'e, Alman Hastanesi Doğum Servisi doktor, hemşire ve personeline ve mutluluğumuzu bizimle paylaşan tüm dostlanmıza teşekkür ediyoruz. ŞULE-CEMAL DEMtRKANLI Yaşam, kalbin iki vunışu arasındaki zamandır. TÜRKKALPVAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şışlı/İSTANBUL Tel: (ü 212) 212 07 07 <pbx) 10 Hat Faks:(0212)2126835 Ehliyetimı Nüfüs Cüzdanımı kaybettım.Hükümsüzdür. HASAN UTKU ? AYDINLARIN BULUŞTUĞU YENI KAVŞAK ŞIMDI KADıKÖVDE Benzersizliği keşfe yarayan kitaplar artık Kadıköy"de. Çelişkili düşüncelere dinginlik ve incelik getiren"Çağdaş Yayınlan"da Kadıköy'de artık. Yaşamı kısacık bir mum alevi olarak görmeyenler, As Eğlence Merkezi'nde önce Cumhuriyet Kitap Kulübü'ne geliyorlar. Üye oluyorlar, üyeliklerini yenileyip kitap aiıyorlar. İndirimden yararlanıyorlar. "Cafe"de kahvelerini, çaylarını içerlerken kitaplarını okumaya başlıyorlar. Sonra dilerlerse sinemaya girip, güzeeel bir de film seyrediyorİar. Yahu bu insanlar, ana konularına ve sorunlarına hem açıklık, hem duyarlılık kazandırmayı ne de iyi biliyorlarî ECumhuriYejt kitap kulübü AS EĞLENCE MERKEZİ (Moda Caddesı No:44) ıçındekı yeni "Kavşak" Pazartesı dışında her gün 09! dan 19'adekaçık. (Bekleniyorsunuz) TÜRKELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo-1997 67es. KararNo 1997 113 Sınop ılı Türkelı Aslıye Hukuk .Mahkememız'den venlen 8 10 1997 tarih ve 1997 67 esas. 1997,113 karar sayılı karanmız ile; Davacı- nın da\asının kabulü ile Sı- nop Türkelı ılçesı. Taşgüney ICöyuCılf 029,01. Sayfa: 28, Kütük 5'tenüfusakayıtlıNı- yazı ve Zehra'dan olma 5.5.1975 D'lu Zennur Har- mantepe ile yıne aynı yerde nüfiısa kayıtlı Alıve Hasıbe oglu 1 6 1967 D.'lu FılaW Harmantepe'nın MK'nin 13/4 md'sı gereğmce şıddet- Iı geçımstzlık nedenı ile b o şanmalanna. davacı nafaka talep etmediğınden bu konu- da karar vermeye yer olmadı- ğına. daır yasa yolu açık ol- mak üzere davacının yüzüne davalının yokluğundâ karar venlmışnr Işbu mahkeme- mızden venlen karanmız tüm aramalara rağmen davalı Fık- ret Harmantepe'ye teblığ edı- lememış olup ilaiıen teblığ cı- hetıne gıtmek geTekmiştır. Işbu karanmızin Türkıye ge- nelınde yayımlanan gazete- lerden bmnde ılan edıldıgı ta- nhın davalı Fikret Harmante- pe'ye karar teblığ tanhı ola- cagı. ılanın vayımlandıği ta- rihten ıtıbaren 15 gün içersin- de ısbu karanmız davalı Fık- ret tarafından temyız olun- madığı takdırde kesınleşece- ğı hususu ılan olunur. Basın. 24280 BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI GeHşmiş ve Azgeflşmiş Dünyada Kapitafemin Sonuçları Kuramsal olarak kapitalizmin, elindeki güç ve mikro-ekonomik dinamıkler ile "büyüme" sorunu- na çözüm getirdiği, ancak bölüşüm sorununa çö- züm getiremediği savı kabul görür. Dünyamız 5.7 milyarlık tek bir devletten oluşsa kapitalizmin bö- lüşüm sorununa da çözüm getirebileceği tartışıla- bilirdi. Ancak dünyada 200'ü aşkın devlet (ve ulu- sal çıkar) var. Bu devletler arasında, insan gücü (sayısı ve niteliği), sermaye birikimi, teknolojik güç, doğal kaynaklar, sosyo-kültürel yapılanmalar ve askeri güç bakımlarından olağanüstü büyük fark- lar bulunuyor. Dünya tek bir devlet olsaydı 5.7 mil- yar insan bir tek yönetim için oy kullanır, oy veren- ler kendi çıkarlan doğrultusunda seçimlerini yapar- lardı. VVashington'da ya da Roma'da tek bir dün- ya paıiamentosu ve hükümeti bulunsa, Hintli, Türk, Amerikalı, Sudanlı oy verdiği için seçilenler Türkle- ri, Sudanlıları, Amerikalıları birlikte düşünmek zo- runda kalırdı. Bugün Amerikalı kendi Kongre'si, Temsilciler Meclisi. başkanı için oy veriyor ve diyor ki: "Bu oyu, bana ekonomik, toplumsal, kültürel ve politik refah sağlaman için verıyorum." Ulusal dü- zeyde seçilenler de "herne pahasına olursa olsun" bunu sağlama savaşına giriyorlar. Amerikan yöne- timi "Fransa'ya, Türkiye'ye, Sudan'arağmen"bu- nu sağlamak zorunda, yoksa iktidardan düşer. Bu- raya kadar durum anlaşılabilir, ancak safha safha işler karışmaya başlıyor. İlk olarak, halkın yararını. ulusal refahı sağlaya- cak yönetim biçiminın (ya da demokrasinin) hiç ol- madığı veya yarım yamalak bulunduğu durum, Amerika'dan, Avrupa'dan farklı sonuç doğurur. Yö- netimler toplumsal yararı değıl, kişisel çıkarlarını veya belirli grupların çıkarlarını gözetmeye başlar- lar. Bazı istisnalar olsa da genel eğilim değişmez. Çünkü güçlülerin oluşturduğu uluslararası sistem buna izin vermez. Gelelim ikinci safhadaki çelişkilere: 200 ülkede de demokrasi çalışsa bile güçlü devletlerle azge- lişmişler arasındaki fark o kadar büyüktür ki ulus- lararası sistemde güçlü olanlar güçsüzlere oranla üstün konumdadırlar ve bu üstünlüklerini çok do- ğal olarak, "kendi ulusal çıkarlan doğrultusunda" kullanırlar. Bu da ülkeler arasındaki büyük refah farklarının ya süregitmesine veya daha da bozul- masına neden olur. Işte bu durum, "kapitalizmin gelişmişlerde ve azgelişmişlerde farklı ulusal sonuçlar doğurması- na" yol açar. Örneğin Isveç, Ingiltere, Fransa, Ja- ponya kapitalizmin doğasındaki "sosyal olumsuz- lukları" azaltacak önlemleri alabilir, uygulamaya koyabilir. Kişi başına gelir 25.000 dolar ise piyasa ekonomisini vahşi kapitalizmden alıkoyacak sos- yal içerikli düzenlemeler getirilir, oyunun kurallan- nı içeride ve dışarıda farklı yürütme ortamı yaratı- lır. Veya ABD gibi öylesine büyük ve üstün bir dev- lette sosyal polrtikalar zayıf bile olsa, bu dev güç, "diğer tüm almaşık sistemlere oranla" kendi haî- ı daha büyük refah sağlayabilir. Içerideki bölü- şüm bozuklukları, iç sistemi yıkacak boyuta ulaş-.- maz. O h«We "drzginlenmiş kapitalizm" gelişmiş- ler dünyasında "ulusal refah" ile uyum içindedir. An- cak bu durum azgelişmişler için geçerli olmaz. Ser- maye, teknoloji, girişim altyapısı ve sosyo-ekono- mik kültür olarak geri bulunduklarından, "gelismiş- lerdeki, kapitalizm - ulusal çıkar özdeşliğini" ger- çekleştiremezler. Gelişme sınırında olan bazı örnek- lerde "istisnalar" görüldü, ancak bu, genel çizgiyi değiştirmez. lletişim ve bilgi teknolojisinin geliş- mesi bazı koşulları değiştirmiş olsa bile, bu deği- şiklikler yine de "gelişmişlehn denetimi" altında- dır. Hindistan'ın ucuz ışgücünün "yazılım ve ileti- şim" teknolojisinden yararlanarak ABD'ye hizmet satması veya nükleer teknolojiye sahip olması, onu yarın ABD düzeyine getirmez. Sonuç olarak gelışmiş kapitalist ülkeler "kapita- lizmin olumsuzluklannı denetim altına alarak", "diz- ginlenmiş kapitalizm - ulusal refah" özdeşliğini, büyük ölçüde kurabilmişlerdir. Azgelişmişler ise ka- pitalizmi, "ancak gelişmişlehn kapitalist uzantısı konumunda" uygulayabilirier, edilgen durumdadır- lar. Gelişmişlerin (sistemdekilerin) ulusal çıkarlan- na hizmet ettikleri ölçüde ayakta durabiliıier. Bu da onlann "ulusal çıkar - kapitalizm' özdeşliğini kur- malarını engeller. Örneğin azgelişmiş ülkede ulus- (ararası sermaye ile işbirliği yapan yerli sermaye, "ulu- sal çıkarlarla çelişki içinde" tutulur. Çokuluslu şir- ketlerin azgelişmiş ülkelerdeki faaliyetlerine bir göz atmak yeter. Türkiye, gelişme sınınnda bulunan bir ülke, ne az- gelişmiş, ne de gelişmişlerin içinde. Bakalım iç po- litik ve ekonomik dinamikleri "ulusal boyutu" öne çıkarabilecek mi? Yoksa ülkemiz yarın, uluslarara- sı sistemin edilgen bir parçası mı olacak? Bugün iç sistemdeki kavga ve "tıkanma" işin özünde, bu sıkışma ve çelişkinin sonucudur. Siya- si partilerin ve liderlerin kavgası buzdağının görü- nen yanı, arkada ise daha farklı ve büyük güçler yol aynmındaki esas kavgayı sürdürüyorlar. HALIL İBRAHİM'ikaybettik. Aileler adına YAKUP AYDIN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI'NDAN 1998/99 öğretim yılında Edebıyat Fakültesı Tiyatro Bölümü Dramaturji ve Tiyatro Eleştirmenlıği Anabilim Dalı'na ön kayıtla lisans öğrencısi ahnacaktır. Başvuru- larda ÖSS sözel veya eşit ağırlıklı puanın 120 ve yuka- nsı olması koşulu aranmaktadır. Sınav üç aşamalı olarak gerçekleştirilecektir. 11 Haziran 1998 günü saat 11.00'de yabancı dıl sınavt In- gilızce, Almanca, Fransızca ya da ttalyanca olacaktır. 12 Haziran 1998 günü saat 11.00'de bilım sınavı ve 15 Haziran 1998 günü saat 11.00'de sözlü sınav gerçekleş- tirilecektir. Başvuru için adaylardan. ÖSS sonuç belgesı fotokopısı, nüfus cüzdanı onaylı örneğı ve ıkı fotoğraf ıstenmektedır. Başvurular 10 Haziran 1998 günü saat 17.00'ye kadar İC Edebiyat Fakültesı öğrenci işlerine yapılacaktır. Basın: 23935
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle