Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordmatönj: HikmetÇe-
linkaya # Yazıı$leri Müdünı. İbrahinı
YUdız # Sorumlu Müdür Fikret İlkiz
# Haber Merkezı Müdüru: Hakan Kar4
# Görsel Yönetmen: Fikret Es«r
Di} Haberler Şinasi Dam$oglu • ktıhbarat Cengiz
Yıldınm # Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültiır
Handan Şenköken • Spor Abdûlkadir \ ücflman
# Makıileler Sami kantören # Diüdtme AbduUah
YazıcıA Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu #Bılgı-Bdge
Edibe Buğra • Yun Haberlen. Mehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Bd$kan), Orhan Erinç, Oktaj
kurtböke. Hikmet Çetinkava,
Şükran Soner, Crgun Balcı.
İbrahim Vıldız. Orhan Bursalı.
Mustafa Balbav, Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balbav Atattırk Bul\an \o:
125, KatA. Bakanlıklar-Ankara TcJ- 4195020 (7 hat), Faks:
4195027 • izmır Temsılcısı. Serdar Kızık. H Ziya
Blv. İ352S. 2 3Te|-44ll220. Faks: 4419117* Adana
Temsılcısı:Çetin Yiğenoğlu, inönüCd 119S.No.T Katl.
Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdüni Üstûn Akmen 0
Koordınatör Ahmet Korulsan #
Muhasebe Bulent \ewr#Man: Hüsnin
Cürer • I,Ietaie Önder Çelik • Bılgı-
hk-m NaiJ Inal 0 Bılgısajar Sıstem
Mürmet Çler« SaBş. Knzjkl Kuza
MEDYA C: • Yonetjm Kunılı
Başkanı - Genel Müdür Gülbir
Erduran # Koordmatör Reh«
Işıtman 0 Genel Müdur Yardımcısı
VvdaÇüban Tel: 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Yavınüavan \e Basao: Yenı Gün Haber Ajansı. Basm \e Yaymcılık A Ş
TurleoMğı CâJ 39 41 Cağaloglu 34334 tst PK 246 IsıanbuJ fd 10 2)2)512 05 05 120 hatl Faks (0 212ı 51 j S5 1'
3HAZİRAN 1998 lmsak: 3.28 Güneş: 5.27 Öğle: 13.09 Ikindi: 17.06 Akşam: 20.38 Yatsı: 22.27 vv ww.cumhuriyet.com.tr
Teniste sıcak
günler
H S|H)r Servisi - Grand
Slam'ın ikinci etabı
olarak kabul edilen
Fransa Açık Tenis
Turnuvası'nın sonana
gelindi. Paris Merkez
Kort'taki büyük
çekişmenin dünkü
bölümünde ABD'Ii
tenisçi Lindsay
Davenport, yan finale
çıktı. Davenport. finale
kalabilmek içın 4
numaralı serı başı
Arantxa Sanchez'le
karşılaşacak. Yan finalin
diger maçında ise
Isviçreli Martina
Hingis'le ABD"li Monica
Seles mücadele edecek.
Erkeklerde ise favori
raket Şililı Marcello
Rios'un tspanyol Carlos
Moya'ya elenmesi sürpriz
olarak yorumlandı.
UMCEPten
ürküten
açıklama
• ANKARA (LBA) -
UNICEFtarafından
yayımlanan rapora göre,
dünyada her beş kadından
biri tecavüze uğruyor. Söz
konusu raporda, 60
milyonu aşkın kadının
tecavüzden sonra
"ortadan kaybolduguna"
dikkat çekilirken,
kaybolan kadınlann
akıbetleri hakkında hiçbir
bilgi alınamadığı
bildiriliyor. Yine ayni
raporda. baskıcı ve kapalı
toplumlarda tecavüze
uğrayanlann. tecavüze
uğradıklan için şikâyetçi
bile oJamadıklan ifade
edılirken, Doğu
toplumlanna göre
göreceli özgürlüğü olan
Amerikan toplumunda
bile, tecavüze uğrayan
kadınlann ancak yüzde
1 'inin şikâyetçi
olabildikleri kaydedildi.
İnternefle
sperm ticareti
• LONDRA(UBA)-
Internet aracıiıgıyla
yapılan elektronik ticaret
günden güne artarken,
sonunda Internet'le sperm
ticareti de başladı.
Çocuğu olmayan eşler,
Internet aracıiıgıyla
dünyanın çeşitli sperm
bankalanndan sperm
satın alabiliyorlar.
Internet aracıiıgıyla
sperm ticaretinin artması
iizerine fngiitere
döllenme otoritesi,
müşterilerini. bu ticaretin
neden olabileceği
tehlikelere karşı uyardı.
Kalitesiz bir sperm veya
AFDS'lı, hepatıt. hatta
frengi hastalığına
yakalanmış birinden. bu
yolla sperm alma olasılığı
bulundugu belirtiliyor.
Yasalara uymayan ve 'ideolojik eğilimi simgeleyen kıyafet' giyen öğrenciler üniversitelere giremeyecek
Çagdışı kıfak loyafete iziıı yok• Yeditepe Üniversitesi, ikinci basamak kılavuzunda
"üniversitede çağdaş kıyafet mecburiyeti" olduğunu
açıkladı. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sağlam,
kılık kıyafet konusunda tüm üniversitelerin, yasalar
çerçevesinde ortak hareket etmesini istedi.
ANKARA (AA) - Dniversiteler, ög-
rencilerden çağdaş kıyafet giymeleri-
ni isterken, Hacettepe Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Süleyman SağJam.
kılık kıyafet konusunda tüm üniversi-
telerin ortak hareket etmesi gerektiği-
ni söyledi.
Yüksek Öğretım Kurumıfnun
(YÖK), üniversitelerikılıkkıvafetku-
rallanrun uygulanması konusunda uyar-
masının ardından. Yeditepe Üniversi-
tesi. )998 Öğrenci Secme ve Yerleş-
tirme Sınavı ikinci Basamak Kılavu-
zu'nda yer alan açıklarnasında, üni-
versitede çağdas kıyafet mecburiyeti
bulundugunu bildirdi.
Başkent Üniversitesi'nin 1998-1999
öğretim > ı!ı program tanıtım kilavuzun-
da da üniversitenin bütün birimlerin-
de, yurtlar. yemekhaneler ve koridor-
larda. toplantı ve törenlerde çağdaş kı-
yafetvegörüniimzorunluluğubulun-
duğu ifade edildi.
Kılavuzda. "Kız ve erkek aynmı
yapmaksı/ın. bürün öğrencilerin anı-
lan bu mekânlarda başlan açık, çağ-
daş kıyafet vegörünümde bulunrnaJa-
n gerekmektedîr. Hiçbir öğrenci, her-
hangi bir din. me/hep. ırk, diL siyasal
ve ideolojik eğilimi simgeleyen veya
çagnştıran. üniversite öğrenciliği sıfa-
önı/ı gerektirdiği \akar ve tutuma av -
kın kıvafet \cgöriinümde bulunamaz"
denildi.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Süleyman Sağlam da kılık kıyafe!
kurallanna uyulduğunu bildirerek "Biz
iki senedir kayıt yapıyorduk, ancak
kimlik karü için çağdaş kıvafetle çekil-
miş fotoğraf istivorduk. Eğer öğrenci
kurallara u>gun olmavan kjvafetk ders-
lere girerse ihtar edilivordu. Zaman
zaman da soruşturmaiar açıldı. Yasa-
lar çerçevesinde kişilere gereken uva-
nyapıldı"dedi. Prof. Dr. Sağlam. kı-
lık kıyafet kurallannın uygulanması
konusunda bazı üniversitelerin esnek
dav randığını. bazılarının da "ipin ucu-
nukaçırdığını'<
belirterek şunlan söy-
ledı:"Baa üniversitelerle ilgili olarak
gazetelerde haberler çıktı. Neredeyse
FESTIVAL
Aspendos
için
'Aida'h
tanıtım
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Antalya'da 13 Ha-
ziran-4 Temmuz tarihleri
arasında düzenJenecek 5. As-
pendos Uluslararası Opera
ve Bale Festivali. basına fes-
tivalin açılış eseri olan 'Ai-
da' operasından kesitlerin
sunulduğubirminı temsille
tanıtıldı. Opera binasında
düzenlenen toplantı. Dev let
Opera ve Balesi sanatçıla-
nndan koro ve solist Nilgün
Akerman ile Constantüı Ni-
ca'nın Aida operasından ba-
zı bölümlen seslendirmele-
riyle başladı.
Kültür Bakanı İstemihan
Talay. Aspendos Opera ve
Bale Festivali'nin Türki-
ye'nin uluslararası müzik da-
lında evTensel ölçütler ıçin-
de dünya seyircisiyle buluş-
tuğu çok önemli biretkinlik
olduğunu söyledi. 5'incisi
düzenlenen festivalin bu yıl
uluslararası boyutunun bu-
lunduğunu kaydeden Talay,
Rusya, Ukrayna ve Gürcis-
tan'dan sanat değeri çok yük-
sek olan gruplarm festival-
de görev alacagını söyledi.
Talay, Türk opera ve ba-
le gruplannın olanaksızlık-
lar nedeniyle çok fazla yurt-
dışı etkinliklere katılamadı-
ğını, ancak festivalin bir tu-
rizm merkezi olan Antal-
ya'da düzenlenmesi nede-
niyle Türk opera ve bale
gruplarının dünya seyirci-
siyle kucaklaşma imkanı bul-
duğuna dikkati çekti. Opera
ve bale için yeni kadrolar ih-
das edildiğini, 5 yeni opera
ve bale müdürlüğü açıldıği-
nı anımsatan Talay. gelecek
yıl Antalya'ya da bir opera
ve bale müdürlüğü kurulaca-
ğının işaretini verdi. İstemi-
han Talay, festivaîin maliye-
ti konusundaki bir soruya
karşılık*. festivalin, Başba-
kanlık Tanıtma Fonu, bakan-
lık bütçesi ve sponsorlann
katkısıyla gerçekleştinlece-
ğini ve yaklaşık 140 mılyar
lira harcanacağını söyledi.
Devlet Opera ve Balesi
Genel Müdürü Hüseyin Ak-
bulut da festivalin 3 hafta
içine sıkıştınlmasırun yanlış
olduğunu. yaz boyunca 10
günde bir temsii venlmesı-
nı amaçladıklannı. ancak
ekonomik gerekçelerle bunu
gerçekleştiremedikJerini söy-
ledi.
Y üzyıiın sanatçılan arasında kendi dallannda Maria Callas, Chartie Chaplia, Kafka. Steven Spielberg, Picasso ve The Beatles öne çıkan isimler oidu.
tşteyüzyda dcungasımvuronsamıtçılar
NEW YORK(AA)- Time dergisi, re-
simden edebiyata, tiyatrodan müziğe
kadar 20. yüzyılın önde gelen sanatçı-
lannı belirledi. Resim dahnda Pablo Pi-
casso'nun. sinemada Marion Brandonun
öne çıktığı sanatçılar arasında Marvlin
Monroe'dan Chartie Chaplin'e kadar
çok sayıda ünlü yeraîıvor
Resimde Salvador Dali, müzıkte El-
vis Preslev, The Beatles ve Louis .4rmst-
rongadlanndan söz ettirirken. mimari-
de Isviçreli LeCorbusier. modada Fran-
sız CocoChanel. edebiyatta James Joy-
ce üst sıralara yerleştiler.
Pop müzik dalında Madonna. folklo-
rik müzikte Bob Ehlan. soul müzikte
Aretha Franklin. cazda Louis Armst-
rongve Elta Fitzgerald. romantik müzik-
te de Frank Sinarra yüzyılın isimlen
arasında veraldı. Yüzyılın en önemli 2
filmi "RüzgarGibiGeçtT ve bu yıl 11
Oscar birden kazanan "Titanic" oldu.
En büyük komedyen olarak Charlie
Chaplin'in tanıtıldığı dergınin son sayı-
sında, yüzyılın yönetmeni unvanına,
-Jurassic Park"' "E.T". -Schindlers
Ust" gibi fılmlere imzasını atmısûlan
Steven Spielberg layık görüldü.
Time, 20. yüzyılın edebiyat dev len ara-
sında Franz Kafka MrginiaWfoolf ve Er-
nest Hemingwav 'e yer verdı. Dergi, yüz-
yılın "okunacak eserleri" arasında Dr.
Benjamin Spock'un ".-Vna-Çocuk Sağ-
hğı". Solzhem-tsin'in "Gulag Takımada-
lan". "Anne Frank'uı Habra Defteri" ve
•*MalcolmX'inOtobiyograrısi"nı belır-
letli- Klasik müzikte İgorStnminrirrbrr
numara olurken. MariaCallas. Vladimir
Honwitz ve l^eonard Bemstein gibı sa-
natçılara da yer venldi.
vüzde 40 ile vüzde 70'e varan oranlar-
da bazı tarikatlann üniversitelerde et-
kili olduğu v a/jvordu. Şimdi siz müm-
kün olduğu kadar Türkhe Cumhuri-
veti'nin kanuniannı uygulamava çalı-
şıyorsunu/. bir başka yerde esnek dav-
ranıldığı için öğrenciler "Oradaki arka-
daşlanmız giyebiliyor, biz burada ni-
ye giyemiyoruz' diye düşünüyoriar.
Tüm üniversitelerin. TürkiyeCum-
huriveti'nin laik kurumlan olarak ay-
m parakMe hareketetmesi daha uygun
olacaktır. Bu da birçok sıkıntıvı orta-
dan kaklıracaknr. Bizyapmamız gere-
keni yapıyoruz. İdareci olarak sorum-
luluğumuz, \ asalan u\ gulamaktır. Bu
işi savaş halirıe döndürmek, aşui ku-
ruplaşrnava doğru çekmek ve ideolo-
jik hale getirmek ülkenin ve üniversi-
tenin sıkıntıv a girmesine sebep olacak-
ür."
Prof. Dr. Sağlam, buna meydan ver-
memek için gençlerin ve çocuklann,
özellikle de ideolojik gruplann etkisi
altına girmiş olanlann eğitilmesi ge-
rektiginı belirttı.
ize hareket ediyoriar^
Ülkenin huzurunu bozmak, ülkeyi
bölmek ve köktendinci temeller ü>e-
rineoturtmak isteyen kesimlerin orga-
nize bir şekilde hareket ettiklerini söy-
leyen Prof. Dr. Sağlam. bunun örne-
ğinin lstanbul Üniversitesi'ndeki olay-
larda görüldüğünü kaydetti. Prof. Dr.
Sağlam "Bu nedenlededevietin kurum-
lan olarak bu 0bi eylemlere karşı ne
taral'tan getirse gelsin uyanık olmalıyı/
ve mücadele etmekten de hiçbir za-
man kaçınmamalıyız. Atatürk vesilah
arkadaşlanyla ecdadımızın kurmuş
olduğu bu çağdaş demokratik cumhu-
rivetin hiçbir ilkesinden en ufak bir ta-
viz vermemeliviz" diye konuştu.
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Se-
\-ük de üniversitelerde son zamanlar-
da yaşanan karmaşalann yönetim de-
ğişikliğinden kaynaklandıgını belirt-
tı -Bizde başorttilü kimlik kabulü yıl-
lardıryok"diyen Prof. Dr. Sevük şun-
lan söyledi: "Bizebüyükelçiçocukla-
n da geliyor. Dışişleri aray a giriyor, onu
bile kabul etmiyoruz. Bu konuda cid-
di bir sorua yok bizde."
Sevük. başörtüsü konusunda yönet-
meliklerin açık olduğunu ifade ederek,
kuralların uyguianacağını bildirdi.
BATI AKDENtZ ÇEVRE PLATFORMU TOPtANDI
Çevre için 4
hukuka
saygı' kampanyası
SOYLEŞİ ATTİLAİLHAN
BÜLENT ECEMT
GÜLÇh. İLCİ
ANTALYA - Muğla. Bur-
dur. Antaly a. Isparta s e De-
nizli il ve ilçelerinde örgüt-
lüçevredemekieri ileTür-
kiye'nin çeşitli yerlerinden
gelen çevreci. yeşıl ve eko-
lojistlerin oluşturduğu Ba-
n Akdeniz Çevne Platformu:
Antalya'da toplandı. Top-
lantıda. yerel yönetimlerin
çevre ile ilgili kesinleşmiş
mahkeme kararlanna. hu-
kuk devleti anlayışını ze-
deleyen. yasa tanımaz. hu-
kuk dışı uygulamalarına
karşı "hukukasaygı'" kam-
panyası başjatılması karar-
laştınldı.
Çevreci ve ekolojistle-
rin. bölge sorunlanna bir-
likte çözüm aramak ve güç
bırliği oluşturarak baskı gü-
cünü arttırmak amacıyla
dört yıl önce oluşturdukla-
n Batı Akdeniz Çevre Plat-
formu 'nun (BAÇEP). An-
talya toplantısında. Batı Ak-
deniz Bölgesi'nin sorunla-
rını bir kez daha masaya
yatırdı. Hafta sonunda An-
talya Müzesi'nde gerçek-
leştirilen toplantının ilk otu-
rumunda kıyı alanlan ve
imar uygulamalan ile kıyı
kullanımı veKonvaaltıör-
neği tartışıldı. Kentlerde
bakkal hesabı mantiğı ile
yatmm kararlan alındıgı-
na dikkat çeken Şehir Plan-
cılan Odası Temsilcısi Ni-
met Surcan.'*Son yıllarda
acı sonuçlannı sık sık yaşa-
thğuıuzömekler,doğavi dik-
kate almadan yapılan yan-
nmlann konusudur. Doğa
öçahyor" dedı.
Yatırım kararı alırken
Kurtsan'dan seminer
Bilinçsiz diyet
sağbğa zararh
e-posta : tan (a prizma. net tr
İstanbul Haber Seni-
â - Zayıflamak ugruna
büinçsizce yapılan di-
yetlerin insan sağlığına
zarar verdiği belirtildi.
SağlıJdı beslenme için
çeşitli gıdaların tüketil-
mesi gerektiğini vurgu-
layan uzmanlar, özellik-
le lifli gıdalann hareket-
siz yaşamın getirdiği
olumsuzlukian bir neb-
ze de olsa telafi ettiğine
dikkat çektiier.
Kurtsan Jlaç Sanayit
tarafından düzenlenen
"Yediklerimiz Gerçek-
tenDijetnu"' konulu se-
miner, Kabataş Kültür
Merkezi'nde gerçekleş-
tirildi. Hacettepe Üni-
versitesi Beslenme ve
Diyet Bölümü Danışma-
sı Prof. Dr. Ayşe Bavsal.
beslenmenin sadece ka-
rın doyurma anlamma
gelmediğini söyledi. Tek
gıdayla beslenmenin in-
san saglıgmı olumsuzet-
kileyeceğini ifade eden
Baysal. "Doğru bir bes-
lenme dherindc en çok
lifli gıdalar olan bakJa-
giller. talul olnıaiı. Bunu
sebze, meyve, zeytinya-
ğı. süt süt ürünleri. ba-
hk ve et iztemeli" dedi.
Baysal. "\VHO «ün-
de30gramfifabnmasıge-
rektiğini belirtir. Beslen-
mestnde kuru baklagil-
leriemeyvew sebzeolan-
larbunu abrlar.Sadece et,
süt, voğurt gibi gıdalar-
la besienenlerse ek lifli
gıda tüketmeli. Aynca.
çocuklann. zay ıfinsanla-
nn, ülseri olanlann *eer-
genlik çağındaki gençle-
rin aşırı lif tüketmcsi de-
mir veçinkonunazatma-
ana nedenotabilir" dedi.
H
Ne\i ne için feda ediyo-
ruz" sorusunun mutlaka
sorulması gerektiğini be-
lirten Surcan. rant olgusu-
na yol açan en önemli etke-
nin de doğal kaynaklann,
kent topraklannın tıcari me-
ta olarak görülmesi olduğu-
nu vurguladı.
BAÇEP toplantısının
ikinci oturumunda hukuk
ihlallerininsaltçevreyle sı-
nırlı olmadığı. toplumsal
yaşamın her alanını kuşat-
tığı vurgulanarak yurt ça-
pında "hukuka saygı kam-
panyası" başlatılması ka-
ran alındı.
Komaaltı'nda eylem
Toplantının ikinci günün-
de Antalya'nın Konyaaltı
Plajı'nda eylem y apan çev-
reciler. dünyanın ortak mi-
raslan kabul edilen doğal
değerleresahıpçıkılmasını
istedıler. "Konyaaltı dün-
yanın ortak mirasıdır, be-
tonakurbanedikmez" baş-
lıklı bildiride de. Antalya
Büyükşehir Belediyesi "nin
K.onyaaltı projesine ve ya-
pımı süren Alİce Otel 'e tep-
ki gösterildi. Konyaaltı Pla-
jı'nın en önemli zenginlıği
olan kum ve çakıllarının
üzerindeyüriitülen proje ve
inşaatlainsanlığın ortak ta-
rihi ve mirasının yok edil-
diğı vurgulandı.
BAÇEP Antalya Çalış-
ma Grubu Temsilcisi He-
drveGündüz. Konyaaltı sa-
hıllerinin ve kıyının hızla
kirlenmesine karşın önlem
alınmadığını dıle getirdi.
Gündüz. "Antaha'daçevre
değerlerini yok eden bu ya-
ptiaşmalaraAntahalılar ian
vermeyecektir'* dedi.
Jeoloji Mühendisi Mus-
tafa Koparan, Konyaaltı sa-
hilini "doğalmiras" olarak
gördüklerini anlattı ve
"Kentiniçmesuvunusağla-
yan varyarıt altındaki ınağa-
ra, 2 bin kilomerrekarelik
bir alandan toplanan kay-
naklarla besleniyor. Bu su-
ya da sanav i. tanm ilaçlan
ve kanaUzasyon atıklan ka-
nşıyor*' diye konuştu.
'Kemalizm, Bir Sol İdeolojisiydı", Ama
Neresinden bakılsa, Sosyalist sol', Türkiyede
Gâzi Mustafa Kemale sahip çıkmıştır; yo, ha-
yır! 'Edebiyat'tan konuşmuyorum, ne Nâz/m'ın 'Ku-
va-yı Milliye Destanı', ne Dinamo'nun 'KutsalIsyan'ı
söz konusu; altını çizdiğim düzey, idedojik düzey! Bun-
da elbet, 20'li yıllardaki Komintern desteğinin etkisi
var ama, o olmasa da, Gazi de, va'zettiği Müdafaa-
i Hukuk Doktrini de, Türk sosyalistlerinin 'dünyasın-
da', muteber bir yer sahibidir.
'68 Kusağı'na gelinceye kadar, 'Sosyalist sol'
Türkiye'de Kemalizm'i savunmuştur, ona arka çık-
mıştır; ancak 7O'\İ yıllann ilk yansından sonradır ki, sos-
yalistler arasında Gâzi'ye karşı çıkmak, onu 'karala-
mak' yaygmlaştı; daha sonraları, 'Kemalist olmadı-
ğını' açıklamak. 'devrimciliğin' şartı bile sayılmamış
mıydı, hatırlayınız. Bu Va/i;m'yanlış. galiba iki Veç-
heli' tek bir sebebe dayanıyor: Gâzi Mustafa Kemal
ile 'ara rejim'lerin 'paşalan'nı kanştınyorlan 'Ke-
malist' cumhuriyet ile de, 'ara rejimleri'; bu da
besbelli. Kemalizm'in 'Marksisttahlilini'Türkiye'nin
kendine özgü koşullan içersinde, objektif olarak ya-
pamayıştan ileri geliyor.
Sanınm, buna gerek de duymuyorlardı, çünkü bi-
raz dikkatli olsalar, Türk sosyalizminin bu tahlili yap-
mış olduğunu, fark edebilirterdı. Kanıt mı? Alın sıze
iki kanıt, hem deTürk Sosyalizm Tarihi'nin iki 'demir-
öaş'kaleminden!
"... ölünceye kadar anti-emperyalist!
1
Tesadüfe bakarmısınız? Râsih Nuri Bey (İleri), 'Ata-
türk ve Komünizm" başlıklı çalışmasını,1970'te
yayımlamış, 1968'den iki yıl sonra! llginç sayılmaz mı
bu? Orada bazı 'tesbitler' yapmış, bakalım neler:
1. Teşbit/ "Gâzi Mustafa Kemal büyük bir ger-
çekçidir; her attığı adımda ne yapabileceğini, ne-
reye kadar gidebileceğini gayet iyi hesaplayan bir
kurmaydır(...) Atatürk'ü hep bu gerçekçilik yö-
nünden değerlendirmeliyiz; o hayatı boyunca
Marksizm'in ünlü formülünü doğal olarak uygu-
lamış, 'özgürlük zorunluluklann bilinmesinden
ibarettir* kuralına bağlı kalmıştır. Atatürk için po-
Irükada en beklenmedik atılışlar yaptığı.herkesi
şaşırttığı zaman bile, ölçü, zorunluluklann, ola-
naklann, sınırların gayet iyi hesaplanması şeklin-
de belirmektedir..." (Anılan eser, s. 9).
2. Tesbit/"... Mustafa Kemal Paşa, konuyu, sa-
dece Millî Kurtuluş Savaşı'nın başan olanaklan
yüzünden değerlendirmiş, dünyadaki ve yurtta-
ki güçler dengesinin doğru bir hesabını yapmış-
tır. 1917 Sovyet Devrimi sonucunda, emperyalist
'Sistem'in dünya çapındaki hâkimiyetinin yok ol-
ması rastlantısı içinde bir Millî Kurtuluş Sava-
şı'nın başanlı olmasını, ilk olarak, o değerlendi-
rebilmiştir; öte yandan, Bolşevizm'in dünya ça-
pında yayılması rastlantısını da hesaba katarak,
1921 yılına kadar oyönden biraçrk kapı bırakmış-
tır. Gâzi Mustafa Kemal Paşa, ölümüne kadar
emperyalizme karşı koymuş, yabancı sermaye-
yi yurttan kovmuş ve Sovyetler Biriiği'ni tabii müt-
tefik saymıştır..." (Anılan eser, s. 338-339)
'... emek iikesine dayalı, halk devleti'
Di(
iyelim ki, o gürültü patırtı içinde, '68 Hareketi',
Râsih Nuri Bey'in 'tesbitlen'n farkedemedi;
peki FKF'nin hayli zaman desteklediöi Mehmet
Ali Aybar'ın, Türkiye Işçi Partisi'ni (TÎP) üzerine
'oturttuğu', -o taş gibi sağlam- 'tesbitleri' nasıl gör-
mezden gelebildi? Ona da bir göz atar mıyız?
1. Tesbit/"... Kurtuluş Savaşı Türkiyesi'nin, si-
yasal ekonomik sosyal doktrini tam bağımsız-
lık için dövüşen, emek ilkesine dayalı bir halk
devleti ideolojisi, Kemalizm'di. Anadolu Hare-
keti nin ilk günlerinde Batılı düşmanlanmız koy-
muştu bu adı ona. Onlann karşısında bir Bol-
şevizm vardı, bir de Kemalizm!..."
2. Tesbit/"... emperyalistler, Anadolu'da baş-
layan savaşın bir başka tür savaş, Asya'nın, Af-
rika'nm boyunduruk altındaki halklarına yol
gösteren, ilk ulusal bağımsızlık ayaklanması ol-
duğunu anlamakta gecikmemişlerdir. Tam ba-
ğımsızlık için ölüm/kalım savaşı, Kemalizm, bir
sol ideolojisiydı..."
3. Tesbit/ "... çünkü emeği toplum düzeninin
temeli sayan, emperyalizm ve kapitalizmle sa-
vaşmayı, ulusal kurtuluşumuz için şart sayan,
halk iktidannı amaçlayan bir politikanın başka
adı yoktur. Mustafa Kemal ve arkadaşları sol-
cu olmayabilir, ama savundukları görüşler, iz-
ledikleri yol solda olan görüşler ve solcu bir po-
litikaydı..."
4. Tesbit/ "... Türkiye'yi kurtarmak için baş-
ka bir seçenek yoktu. İçinde bulunduğumuz ko-
şullar, Mustafa Kemal ve arkadaşlannı, adını an-
madan solda bir yol izlemeye zoıiamıştır. Ka-
pitalizmin dize getirdiği bir ulus, kapitalizme sa-
nlarak ayağa kalkamaz. 'Sistem'in mantığı bu-
na olanak vermez!"
5. Tesbit/ "Kemalizm, emperyalizme, kapita-
lizme karşı bir ideoloji olduğu için, Asya'daki,
Afrika'daki esir halklann dikkatini çekmiştir..."
("TİP Tarihi", cilt 1, s. 137-138. BDS Yayınlan, 1988)
Tuhaf ama, gerçek!..
Aybar, 'ZinciıiiHürriyet'ten beri, aynı siyasi plat-
form üzerindeydi; hatta, 'Inönü Cumhuriye-
ti'ni, 'Kemalist' Cumhuriyet'ten bir güzel ayır-
mış; daha o zaman, (11 Mart 1948) öncekine 'Inö-
nü Demokrasisi' adını takmıştı. (Bkz. 'Bağımsız-
lık, Demokrasi, Sosyalizm', s. 148, Gerçek Yayı-
nevi. 1988). Hal böyleyken. '68 Hareketi'nin, iş
Üçüncü Dünya'cılığadökülünce, Mustafa Kemal
gibi tabii bir lider dururken; sahip çıkacak yerde ona
'yan oturup', Che, Hoşiminh, hatta Enver Hoca
gibi liderlerin ardına düşmeleri, acaba doğru mu
olmuştur?
Tuhaf ama gerçek; belki o yüzden. 30 yıl sonra
o kuşağın 'pişmanlan' da ('dönekler', 2. Cumhu-
riyetçi 'takımı' vs), 'pişman' olmayanlan da; Gâzi
düşmanlığında, 'irtica'ileaynıkavşaktabuluşuyor-
lar; Mütareke de, Ingiliz 'muhibbi' Sait Molla ile
Tanzimat 'alafrangası' 'mandacı 'takımının, buluş-
ması gibi! Mustafa Kemal'i o kadar sevmezlerdi
ki. 'üzehnize âfiyet', ona 'bolşevik' diyorlardı...
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm