23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 1998 CUMA HABERLER BABBaşkam geliyor • ANKARA (Cumhuriyet 3ürosu)-BAB Asamblesi 3aşkam Lluis Maria de ^ig'in 1-3 Temmuz günleri ırasında Dışişleri Bakanı -smail Cem'in resmi tonuğu olarak Türkiye've jeleceği bıldirildi. Dışişleri Bakanliğı Sözcü Yardımcısi Jermet Atacanlı, Puig'in Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve TBMM Başkanı Hikmet Çetin tarafından labul edileceğini, Başbakan v ardımcısı ve Milli Savunma Bakanı îsmet Sezgin'lebiraraya geleceğini söyledi. 'TBVI katliamı' davası • EDİRNE (AA)-Edime- îstanbul TEM Otoyolu'daki park alanında bulunan bir otobüsün içinde 6 kişinin öldürülmesi olaymın faili olarak tutuklanan 3 kişinin Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndekı yargılanmalanna devam edildi. Mahkeme tutuklu sanıklann tahliye isteminı reddetti. Sanık avukatlan da hazırlık soruşturmasını yapan eski Edirne Cumhuriyet Savcısı Ali Samı Arlı. Edirne ll Merkez Jandarma Komutanı Mikail Tek ve Karakasım Jandarma Karakolu Komutanı Ali Türkmen hakkında. "görevi ihmal" iddiasıyla suç duyurusunda bulundular. Ferhat Tunç yapgılanıyor • İZMİR (Cumhuriyet Bürosu)- İzmir Tuncelililer Derneği'nce düzenlenen "Tuncelililer Halk Gecesi Şöleni"ndeki konuşmalarda bölücülük propagandası yaptıklan savıyla sanatçı Ferhat Tunç Yosun ile dernek başkanı Kemai Mutlu hakkında açılan dava İzmir DGM'de başladı. Savcı, halkı din ve\a bölge farklılığı gözeterek kin \e düşmanlığa tahrik etmekle suçlanan sanıklar için 3 yıla kadar hapis cezası istedi. SEKA'nın devri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP millenekıli BekirYurdagüI. Başbakan Mesut Ytlmaz'ın yanıtlaması istemiyle TBMMBaşkanlığİ'na verdiği soru önergesinde. SEKA'ya ait 20 trilyon lira değerindeki löOOdönümtük orman ve 2. derece tanm arazisinin 8 Haziran 1998 tarihli Bakanlar Kurulu karan ile neden bedelsiz olarak Koç Grubu'nun sahibi olduğu Ford Otomotiv Sanayii'ne devredildiğini sordu. Yurdagül, memura yüzde 20 zamda ısrar edilirken, bu şirketten alınması gereken 20 trilyon liranın Hazine'ce karşılanmasının nasıl açıklanabileceği konusunda Başbakan Yılmaz'in bilgi vermesini istedi. Egitimde işbirliği • ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Kazakistan Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde yaygın egitim merkezi açılması amacıyla üniversitenin mütevelli heyeti başkanı Namık Kemal Zeybek ile Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay arasında bir işbirliği protokolü hazırlandı. Uluğbay, üniversiteye Türkiye desteği ile götürülecek makine- teçhizat yardımıyla Kazakistan'daki Türk yurttaşlanna yeni olanaklar sağlayacaklannı belirttı. DYFde Çffler telaşı İktidann ve CHP'nin komisyon üyeleri, seçimden önce Çiller'i Yüce Divan'a göndermek için çalışmalarma yaz aylannda da devam etmeyi planlıyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM TansuÇUler'ın Malvarlıgını Soruşturma Ko- misyonu, çalışmalannı yaz tatilinde de sür- dürerek raporu sonbahardan önce tamamla- maya çahşırken DYP yeni soruşturmalann önünü kesmenin yollannı arıyor. DYP'li TBMM Başkanvekili Kamer Genç. ANAP'ın, örtülü ödenekten dolandı- ncı SelçukParsadan'a para kaptırdığı savıy- la Çiller hakkında verdiği soruşturma öner- gesini, Yargıtay'ca verilen "takipsizlikkara- nnı" gerekçe göstererek işleme koydurma- dı. Önerge sahibi ANAP Istanbul Milletve- kili HaJİt Dumankaya. TBMM Kanunlar Kararlar Dairesi Başkanlığı'nın itirazına kar- şın, Genç'in keyfı olarak önergeyi reddetti- ğını belırterek Meclis Başkanlığı'na itıraz ettı. TBMM, Tansu Çiller'in Malvarlıgını So- ruşturma Komisyonu'nun çoğunluğu oluş- turan iktidarpartili ve CHP'li üyelerinin, er- ken seçim olasılığını göz önünde bulundu- rarak, Meclis Başkanlığı'ndan izin alarak yaz tatilinde de çalışma eğiliminde oldukla- n bildirildi. Komisyon başkanlığının Mec- lis tatıle gırmeden önce öneriyı oya sunma- sı bekleniyor. Komisyonda, iiye sayısının ik- tidarkanadı lehine olması nedeniyle Çiller'e Yüce Divan yolu açılabileceği belirtilırken, DYP'nin yeni soruşturmalann önünü kes- meye çalıştığı dile getirildi. Çiller hakkında. örtülü ödenekten dolan- dıncı Cemalettin Selçuk Parsadan'a 5 mil- yar lira kaptırdığı gerekçesiyle Meclis soruş- turmaönergesi veren ANAP'lı Dumankaya. DYP'li Genç'in. Meclis Başkanı Hikmet Çe- n'n'e vekâleti sırasmda önergelerini işleme koydurmayarak reddettiğini açıkladı. Du- mankaya dün duzenlediği basın toplantısın- da. TBMM Kanunlar Kararlar Dairesi Baş- kanlığı'nın. Genç'in uygulamasınakarşıçık- tığını belirterek. "Savın Genç, Kanunlar Ka- rarlar Dairesi Başkanlığı'nm itira/ına rağ- men. özel kalem müdüıiüğii aracılığıvla önergemizi işleme koymamışnr" dedı. Dumankaya. Genç'in. işleme koymama gerekçesi olarak, ''Aynı konuda »erilenöner- genin TBMMM'de"l9. 6.19%'da reddedil- mesu Çiller hakkında >argmın takipsizlik ka- ran vermesi, soruşturma konusunun .Meclis soruşturma kurumunun amacına aykın ol- masını" gösterdığine dıkkat çekti. 1996'da verilen önergenin reddedilmesin- den bu yana 1 yılı aşkın süre geçtiğini, do- layısıyla aynı konuda soruşturma önergesi verilebileceğıni belırten Dumankaya, "Bu iddiayla ilgili yeni gelişmeler olmuştur. Yar- gı. Parsadan'ı mahkûm etmiştir. Yargıta}, ta- kipsizlik karannın gerekçesinde, Çiller'in do- kunulmazüğuu göstermiştir. Yani bu konuda- ki soruşturmayı Meclis'e bırakmıştır'' dedi. İşleme koymama karannın kanunsuz, ana- yasa ve içtüzüğe aykın olduğunu belirten Dumankaya. yasal olanak varsa Genç hak- kında görev ini kötüye kullandığı için suç du- yurusunda bulunacağını ifadeetti. TBMM Başkanı Çetin'in, ANAP'ares- mi biryanıt vermeyerek sözlü olarak u Ve- kil asilin yetkisine sahip; bu konuda yapa- cağun bir şey yok. Yeni bir karar verirsek sıkıntı doğar, yeniden önerge verin" önen- sinde bulunduğu öğrenildi. ANAP'lıIann- sa yeni önerge verilmesine gerek olmadı- ğı, Kamer Genç'in usulsüz işleminin dü- zeltilerek mevcut önergenin işleme konul- ması konusunda ısrarlı olduğu bildirildi. TBMM'de türban gösterisi, sağ ittifakı harekete geçirdi Gündem irtica ve yolsuzlukANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Hükümetin irtica ile mü- cadele tasanlanna komisyonlar- da direnen TBMM'deki sağ itti- t'ak, ıki günden beri Meclis'te "türban şovu" yapan öğrenciler için harekete aeçti. FP, ANAP, DYP. DTP. MHP ve BBP'li bir grup mılletvekili Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel'e mektup yazarak "türbanbögrencilere sa- hip çıkmasım" istedi. TBMM Anaya>>a Komisyonu'nda irtica yasa tasanlan arasında yer alan tek maddelik Dahiliye Memurla- n Yasası değişikliği ise 6. hafta- da kabul edildi. Tasandaki diğer maddenin görûşülmesi ertelen- di. TBMM Anayasa Komisyo- nu'nda "Devletin bölünmez bü- tünlüğüne, cumhuriyetin temel niteliklerûıden herhangi birini değiştirmeye yönelik eylemleri" nedeni> le haklannda rapor bulu- nan vali. kavmakam ve diger da- hiliye memurlannın bakan ona- yıyla görevden alınmalanna iliş- kin düzenleme kabul edildi. Usul tarhşması Anayasa Komisyonu Başkanı Atilla Sav toplantının başlangı- cında dahiliye memurlanyla ilgi- li düzenlemenin geçen pazarte- si günü oylandığını; kabul ve ret oylan eşit çıktığı için karar olu- şamadığını anımsattı. Sa\. içtü- zük gereği oylamanın tekrarlan- ması gerektiğini belirtti. DTP Grup Başkanı Mahmut Vılbaş FP ve DYP'lilerle birlikte oyla- manın tekrarlanmasına karşı çık- tı. Sav, bunun üzerine usul tartış- ması açtı. FP'li Şeref Malkoç, tartışılan düzenlemenin çok sa- kincalı yanlan bulunduğunu be- lirterek. "Keser döner, sap dö- ner; hesap döner. Bugün heye- canla bu tasanyı savunanlar,gün gelirsaçlannı başlannı yoJarlar" dıyerek görüşmelerin yinelen- ÖDP: Köyler boşaltılmasın Siirt'in Kurtalan ilçesi köylülerinin korucu olmaya zoıiandığı %e buradaki bazı köylerin boşaltıldığı belirtildi. ÖDP Beşiktaş İlçe Örgütü, bölgedeki \ urttaşlann korucu olmalan için baskı >apıldığını. geçen günlerde de 23 kövün boşaltıldıgını . . ilerisürdü. ÖDP Beşiktaş Üçe Örgurii'nde köylülerle birlikte düzenlenen sohbet toplantısında koruculuk uygulamasına son verilmesi istendi. ÖDP'nin, mağdur köylülerle da>anışma içinde olduğu belirtildi. Bu yıl içinde boşaltılan köyler şunlar: Azıklı. Güzeldere, Yakıttepe, Cökdoğan, Yavıklı, Çalıdüzü, Şenköy, Konakpınar, SaipbeylL, Akdem, Yunuslar, Bozuklu, Demirkuyıı. Ekinü. Gözpınar, Taşoluk, Toytepe, YoldurağL Yanarsu, Bozhöyük. Oyuktaş, Akçegedik. (Fotöğraf: ÖZKAN GÜVEN) Patriklikseçbninde valilikgölgesi ÖZGEN ACAR ANKARA - Dışişlen Bakanlığı'nın karşı çıkmasına karşın. Içişleri Bakanlığı'nca beş haftadır yaptınlmayan Türkiye Ermeni Patrikliği seçimine Istanbul Valiliği'nin anayasaya aykın davranışlan gölge düşürüyor. Dünyada, ruhani liderini demokratik seçimle belirleyen tek dinsel topluluk olan Türki\e'deki Ermenilerin 84. patriği seçme hazırlıklan, valiliğin bir yazısı ile askıya alınmıştı. 15-20 Mayıs tarihlerinde üç aşamada yapılması öngörülen patrik seçimindeki son gelişmelerin uluslararası kurumlann, Türkiye'nin içişlerine kanşacak boyuta tırmandığı gözleniyor. Patrik Ikinci Karekin'in ölümünden sonra. Eylül 1961 tarihli Bakanlar Kurulu kararnamesine göre seçim yapılıncaya değin başpiskoposlardan biri olan Mesrob Mutafsan (42) \ ekâlet ediyor. 1961 tarihli kararnameye uygun biçimde seçimi yönetecek "Cemaat Girişün Kurulu" oluşrurulmuş, başkanlığına Pilo Atan getirilmiş. seçim takvimi valiliğe bildirilmişti. Birinci aşamada (15 Mayıs) Istanbul'daki 33 ve Anadolu'daki 5 Ermeni kilisesinin din adamlan. kendi aralanndan 10 kişiyi delege olarak seçeceklerdi. tkinci aşamada (17 Mayıs) Türkiye "deki yaklaşık 60-70 bin kadar olan Ermeni topluluğu sandıklarda oy kullanarak 85 delegeyi belirleyecekti. 84. Patrik Üçüncü aşamada (20 Ma>ıs) Kumkapı'daki Ermeni Patrikliği Katedrali'nde95 delegenin katılacağı "Delegeler Meclisi"nde gızli oy. açık tasnifle adaylar arasından biri "84. Türkiye Ermeni Patriği" seçilecekti. Aday olabilmek için 1961 kararnamesine göre "babadan Türk olmak, TC hükümetinin itimadına mazhar olmak, episkoposluk rütbesini haiz olmak, 35 yaşını ikmal etmiş bulunmak. mahkûmiyet ve amme hi/merinden memnuiyet gibi. seçilmeye nıani halleri bulunmamak, patriklik vazifesini layikhle yapabüecek iktidar ve ehliyette bulunmak" gibi koşullara uygunluk gerekiyordu. Bu koşullara uyan patrik \ekili Mutafyan ve Başpiskopos Şahan Sıvacıyan (72) aday oldular. Istanbul Valıliğı. "Bakanlar Kurulu'nun 1961 kararnamesinde değişiklik \ apacağı için bir süre beklenmesini*1 patrikhaneye bildirdi ve seçim ertelendi. mesini istedi. FP Kahramanma- raş Mılletvekili Mustafa Kama- lak da bu madde ile ilgili bir alt komisyon kurulması gerektiğini savundu. Konuşmalann ardından Atilla Sav, oylamanın tekrarlanıp tek- rarlanmamas! konusunu üyele- rin oyuna sunmak istedi. "Oyla- nacak bir şey yok" diyerek buna karşı çıkan Mahmut Yılbaş, ken- disine tepki gösteren Sav 'a "Sı- nıf mümessili gibi davTanmavui. başkanlık yetkisini suiisti- mal ediyorsunuz. Bu şekil- de davranırsanız zorbacn hkyapnuşolursunuz" diye çıkıştı. Daha sonra yapılan oylamada FP ve DYP'lile- rin itirazına karşın oylama- nın tekranna karar verildi. Bu arada oylamaya katıl- mayarak salonu terkeden Yılbaş, FP'lilere de "Niye el kaldınyorsunuz, bırakın kendiieri çakm kendileri oynasın" diye müdahale edince FP'li üyelerin elle- rini indirdikleri görüldü. Oylamanın tekran yönün- deki karann ardından mad- de yeniden üyelerin oyuna sunuldu ve kabul edildi. Tolantıda daha sonra ta- sannın ikinci maddesi olan ve "yıkıcı, bölücü veya cumhuriyetin temel nitelik- lerinden birini değiştirme- ye yönelik eylemlerde bu- lunduklan için memurluk- tan çıkanlanlann diğer ka- mu kuruluşlaru \erel yöne- timler ve bagiı kuruluşlar- da da istihdam edilemeye- ceklerini" öngören düzen- leme üzerindeki görüşme- lere geçildi. FP ve DYP'li- ler ile BBP'li Recep Kınş bu maddeye karşı görüşler öne sürdüler. Konuşmaiar uzayınca üyelerin istemi üzerine Atilla Sav, toplan- tıyı gelecek hafta devam etmek üzere sona erdirdi. Sav, kendisine yönelik eleştirileri yanıtlarken de konunun aceleye getiril- mediğini, bu tasannın 6 haftadan ben komisyonun gündeminde bulunduğunu söyledi. Oniversitelerdeki türban yasağı için TBMM'de ku- lis yapan öğrenciler, dün de siyası parti gruplan \e millenekilleri ile görüşür- ken, Meclis'te türban için ~sağittifak"oruştu. UZ YAZIIORHAN BİRGİT Sistem tartışmalarıntn gündemin en üst sırasına oturduğu bir sırada, dün bir gazetemiz Başbakan Yar- dımcısı ve Milli Savunma Bakanı Is- met Sezgin'in, görevlerinden istifa edebileceğini söylüyordu. Sezgin'i bu düşünceye yönelten olay, hükümette S- 300 füzeleri ile il- gili bir görüş ayrılığı değil. Bakanlar Kurulu, REFAHYOL döneminde ol- duğu gibi, savunma harcamalarında kısıntıya gidilmesini istememiş. Ne olmuş peki? Sezgin, doğma büyüme Aydınlı. Demokrat Parti, Adalet Partisi dö- nemlerinde eylemli bir politika yap- tığı kentinde, bugün de Demokrat Türkiye Partisi milletvekilliğinin kart- vizitini taşıyor. Aydınlı bir başka politikacı da, Yüksel Yalova. Onun cebinde de Anavatan Partisi Genel Başkan Yar- dımcılığı ile Aydın Milletvekili kimliği var. Iki hemşeri de, bugünkü hüküme- ti oluşturan koalisyonun başarısını istiyorlar. Ikisinin de bürokrasi üzerin- deki dtkileri büyük. Dürlkü "Hürriyet" bu iki politikacı- 'Koalisyonda Hemşire Krizi' )ür(kü "Hürriy nın bürokrasi üzerindeki güç dene- mesinin nedenini anlatıyordu. Aydınlı meslektaşımız Yalçın A- ta'nın haberinden öğreniyoruz ki, ilin sağlık görevlileri arasında Nursel Korucu adında bir ebe - hemşire de varmış. Sağlık Müdürlüğü hemşireyi bir köye atayınca Aydın DTP örgütü ayaklanmış. Başbakan Yardımcısı ve Milli Sa- vunma Bakanı'nın Özel Kalem Mü- dürü, Sağlık Müdürü'ne atama kara- rının durdurulması için Sezgin'in is- teğini iletmiş ama, ret yanıtı almış. Bunun üzerine Sezgin, Sağlık Ba- kanı Özsoy'a başvurarak, isteğini geri çeviren ll Sağlık Müdürü'nü gö- revden aldırtmış. Bu kez ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Yalova harekete geçmiş ve kendi partilisi olan bakanın müdür operasyonunu durdurtmuş. Sezgin, kabine arkadaşına Sağlık Müdürü görevden alınmazsa, hükü- metten istifa edeceğini söylemiş. Bakan ne yapsın? Aşağı tükürse Yüksel Yalova, yukarı tükürmeye kalksa sevgili dostum Sezgin. Çözümü, Aydın Sağlık Müdürü'nü arayıp, "Sen bu görevinden istifa ediver" demekte bulmuş. Daha doğrusu, önerisinin sorunu çözebileceğini sanmış. Ama Yüksel Yalova, "olmaz" diye karşı çıkınca, bu girişim de yarıda kalmış. Gazeteci "Şimdi herkes bu krizin nasıl sonuçlanacağını bekliyor" di- yor. ••• Krizin nasıl sona ereceğini merak- la beklediği söylenenler. Aydın'daki Anavatan ve DTP örgütleri olmalı. Partilerin il ve ilçe merkezlerinde genellikle lokaller bulunur. Bu lokal- ler, geceleri yandaşların toplanıp ko- nuştuğu yerlerdir. Pazar kurulduğu günlerde, köylerden gelen partililer de lokallerden haber alışverişi için yararianırlar. O arada parti başkan- larına da dilekler aktarılır. Her birisi birer siyaset borsası gö- rünümünde olan parti lokallerinin, Aydın'da bulunanlarında şimdi Nur- sel Korucu ve Sağlık Müdürü'yle il- gili iddialar, savunmalar ve müşterek bahisler gündemde olmalı. Kimin gü- cü, kimden üstün tartışmaları Aydın- lı Anavatanlıların da, Demokrat Tür- kiyelilerin de asıl konusudur şimdi. Nursel hemşire, acaba gerçekten bir DTP seçmeni midir? Yoksa, Incir- liova'ya naklini durdurabilmek için mi, bu parti örgütü kanalı ile Başba- kan Yardımcısı'na ulaşmıştır? Işin o yanı da emin olun onu des- tekleyenler ile öbürleri için hiç önem- li değildir. Önemlı olan, bürokrasinin bütün kademelerinin politikacı tarafından sadece kendi istekleri doğrultusun- da hareket edebilmesini sağlamak- tır. Siyasi partilerin ve partililerin bü- rokrasinin atama kararları ile ilgisi ol- malı mıdır?.. Ama tren bir kez yanlış makasa sokulduğu için, en alt örgüt- lerden genel merkezlere kadar ikti- dar partilerinin kapıları oldum olası- ya bu tür kimseler tarafından aşındı- nlmaktadır. Uluslararası birkültüret- kinliği için Antalya'dayım. Aynı nedenle birlikte olduğumuz Prof. Hüsamettin Koçan anlatıyor- du: Otelde yanına gelen ve kendisinin Antalyalı bir parti liderinin çocukluk arkadaşı olduğunu söyleyen biryurt- taş, "Hocam siz beni tanımazsınız ama" demiş "ben üç yıl önce Baş- bakanlık Danışmanlığı yapmıştım. O görevime son verilmişti. Şimdi bir genel müdühük için çocukluk arka- daşımdan yardım isteyeceğim. Ba- na ne tavsiye edersiniz? Ne yanıt versin Koçan? "Siz kendinizi nereye layık gördüğünüzü düşünüp kararı- nızı kendiniz vermelisiniz"öen başka. O da öyle yapmış. Sistem tartışmalarının ülke günde- minin ilk sırasına oturduğu bir sıra- da, olmazlann fantezilerini önermek ve bunlarda ısrar etmek yerine, siya- setçinin elini eteğini bürokrasinin bu tür atamalarından çekmek niçin dü- şünülmüyor? Sizin bu konuda söyleyebileceği- niz yok mu Süleyman Bey? BİRBAKIMA SERVER TANİLLİ Ortaçağ ve Felsefe Üstüne... Bir kez öğrenip sonra üstüne derinliğine eğilme- diğimiz bilgilerimiz vardır: Batı uygarlığının, üç mira- sa, eski Yunan, Roma, sonra da Hıristiyanlığın mira- sına konduğunu biliriz. Doğrudurda! Ama "Avrupa'yı Avrupa yapan", bunlardan asıl hangisidir? Fazla kurcalamamışızdır. Peki önemli mi bu soruyu yanıtlamak? Önemli! Çünkü bunu çözmezseniz, Avrupa'nın, bırakınız geçmişi, günümüzde kimi canahcı sorun- larda takındığı tavn açıklayamaz olursunuz. Konu, üstelik en başta bizi ilgilendiriyor: Kapısında, doğru ya da yanlış, onca bekleştiğimiz bir dünyayı yakın- dan tanımak, dahası onu sorgulamak zorundayız. Betül Çotuksöken'in Remi Brague'dan çevirdi- ği -Kabalcı Yayınlan'nda çıkan- Avrupa; Roma Yolu adlı kitap, basmakalıp düşüncelerin üstüne gidiyor ve ufkumuzu aydınlatıyor. Hatırlatmış olayım. Okuyunuz, tartışmasını yapalım! • Kafalanmıza kazınmış bir başka düşünce de Or- taçağ üstünedir: Ortaçağ deyince, hemen "karan- lıklarçağı" diye bir şey gelir aklımıza. Doğrudur! Batı'da Ortaçağ, istilalann, feodal sa- vaşlann ayyûka çıktığı; Kilise sultasında Engizisyon dehşetinın yaşandığı; kıtlıklann, veba salgınlannın çağıdır. Ama üniversitelerin doğduğu, laik düşünce- nin ilk filizlerini verdiği bir çağ da. Bağnnda, devrim- ci birsınrfın, burjuvazinın palazlandığı bir çağ önem- lidir. Evet, inancın öne çıkanlıp aklın arka plana atıl- dığı birkaç yüzyıl oldu, ama sonuna kadar sürmedi, süremezdi de. Hem 1000 yıl süren bir karanlık olur mu'? Sonra, Batı'da Ortaçağ'ın yaşandığı yüzyıllar, Or- tadoğu'da Islam, Uzakdoğu'da Hint ve Çin uygar- lıklannın doruğuna çıktığı yüzyıllardır. Özetle, Ortaçağ'dan söz ederken dikkatli olmalı! Betül Çotuksöken'in Saffet Babür'le beraberya- zıp yayımladığı -Kabalcı Yayınlan'ndan çıkan- Me- tinlerle Ortaçağ'da Felsefe adlı kitabı bitirdiğimde, bunları düşünüyordum; ve eser, birçok noktada ka- fama açıklıklar getırdı. Betül Çotuksöken, genç felsefeciler kuşağından ülkemizde. Okurlar, gazetemizde zaman zaman aydınlatıcı yazılarından tanıyoriardır onu. Yine aynı yayınlardan çıkan Felsefî Söylem Nedir? adlı kitabından hemen farkına varıyoruz ki, Marksizmden uzak kalmış olsa da. bütün bir felsefe tarihı parmaklannın ucunda. A- ma değerii felsefecimizin asıl uğraş alanı, 1984'te sa- vunduğu Petrus Abelardus'un Ahlak Anlayışı adlı doktora tezinden ben, Ortaçağ felsefesi. Metinlerle Ortaçağ'da Felsefe, uzun ve ciddi bir girişin arkasından Ortaçağ düşünürterinden parça- lar sunuyor bize. Kitapta "Islam Felsefesine Genel Bir Bakış" adlı kısa bir bölüm, konuyu Batı ile sınır- lanmış olmaktan kurtanyor; ilerde yeni bir basımda, o çağın Yahudi filozoflarına, belki Hint ve Çin felse- felerine de eğilecektır yazarlar diye düşünüyorum. Betül Çotuksöken'le Saffet Babür'ün bu ciddi e- mek ürünü eseri, bana, vaktiyle Batı'da yapılmış bir tartışmayı da hatırlattı ki, konumuza giriyor. 20. yüzyılın başlannda, felsef^jte Hıristr/an düşün- cesini bağdaştırma, büyük tartışTnalara yol açan bîr konu olur. 1931 'de, Ermiş Auğıistinus. 1500. öfüm' yılı vesilesiyle anılırken, tartışmalar da doruğuna vâ- nr. Pek tanınmış bir felsefe tarihçisi olan Emile Br§- hier'ye göre, bu iki düşünce uzlaşmaz haldedir ve Ortaçağ'da olsa olsa "ilahiyat" yapılmıştır. Orta- çağ'da Felsefe adıyla çok önemli bir eserin sahibi Etienne Gilson'a göre ise, o çagda felsefe ile Hıris- tiyan düşüncesi aynı amaca yönelmiş bir tür ortak- lık içindedir. Ne var ki, bu tezin de yolaçtığı sorunlar vardır. Şöyle ya da böyle. Ortaçağ felsefesi, inançla akıl arasında bir uyum aranışı içindedir denebilir. Aquino'lu Ermiş Toma, bu aranışın tipik örneğidir. Ancak, 14. yüzyılda Occam'lı Guillaume gelecek, yöntem diye. Gözlem ve deneye dayandığı için, ilke olarak böylesi bir bağdaştırmayı reddedecektir. Ba- tı'da modem felsefe, bu reddiyenin arkasından sö- kün eder. Başka tüıiü de olamazdı. Bilimsel ilerlemenin yollan ancak böyle açılabilir- di. Günümüzde, tslamlafelsefeyi bağdaştırmaya kal- kanlar vardır ki, başarıya ulaşacaklannı hiç sanmı- yorum. Vaktiyle ibni Sina, bilginle peygamberin, aynı ki- şide uzlaşabileceğini söylemişti, denecektir. Doğru- dur! Ancak unutulmasın, onun peygamberlikten an- ladığı doğaüstü bir durum değildi. Bilgin bir filozof olarak tersini söyleyemezdi. Oyle olduğu içindir ki, maddi dünyadan az çok kopmuş bir halde ebedi doğrulan yakalamaya çalışan eski Yunan'ın bilgesi- ne karşı, İbni Rüşd'ün bilgesı. nesneleri olduğu gi- bi tanımaya çabalar ve değişen gerçekliğin ayrıntı- lanna dalıp gider. Hatııiatmam, daha çok Gazali meddahlannadır... Durusma ertelendi Manfeah çocııklar DGM'de büyüyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce eksik soruşturma gerekçesiv le bozulan Manisalı gençlerin davasına İzmir DGM'de devam edildi. Tutuksuz yargılanan 13 sanığın gelmediği davaya avukatlan Sema Pekdaş ve PeHn Erda katıldı. Mahkeme Başkanı Niyazi Ergün. sanıklarla ilgili oiarak. "Du\ arlara yazı yazmak. pankartaçmak" sa\ı\la Manisa Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan ve beraatla sonuçlanan dava dosyasmın beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Manisa Emniyet Müdürlüğü'nce Aralık 1995'te Manisa ve ilçelennde DHKP-C örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda, örgüt üyesi olmak. örgüt üyelerine yardım ve yataklık yapmaktan göz altına alınan çoğunluğu lise öğrencisi 15 kişi hakkında İzmir DGM'de dava açılmıştı. Yapılan yargılama sonucunda sanıklardan beşi beraat etmiş, 10 sanık ise 3 ile 12 yıl 6 ay arasında değişen ağır hapis cezalanna çarptınlmıştı. Gençlerin avukatlannın bu karan temyiz etmeleri üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, beraat kararlanndan ikisinı onaylarken, üç beraat karan ile 10 kişi hakkındaki cezalan, eksik soruşturma nedeniyle bozdu. İzmir DGM'de dün yapılan yargılamada, mahkeme heyeti Yargıtay'da bulunan Manisa Sulh Ceza Mahkemesi karannın gönderilmesi için duruşmayı ağustos avına erteledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle