Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 HAZİRAN 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
YaşarOz'e
tahliye yok
• İstanbul Haber Servisi -
Susurluk davası
sanıklanndan Yaşar Öz'ün
de aralannda bulunduğu 3
sanığın "Teşekkül
oluşturarak uyuşturucu
ticareti yapmak" suçundan
yargılanmasına devam
edildi. istanbul 4 No'lu
DGNTdeki duruşmaya bu
davanın tek tutuklu sanığı
Öz ile tutuksuz yargılanan
Metin Dokur ve Ahmet
Terzi katıldı. Mahkeme
heyetı, mevcut delil
durumuna göre Yaşar. Öz'ün
tutukluluğunun devamına
karar vererek lngiltere'den
istenen evraklann
beklenmesı ıçin duruşmayı
erteledi.
Fermani Baydak
oldu
• İstanbul Haber Servisi -
istanbul Beledıye
Konservatuvan şef
müzisyenlerinden Fermani
Baydak, yakalandığı
hastalıktan kurtanlamayarak
diin öldü. Kars
Halkevi'nden yetişerek
çoksesli müzikte uzun yıllar
İstanbul Radyosu'nda ve
konservatuvarında görev
yapan Baydak için.
Kadıköy'deki tstanbul
Üni\ersitesi Devlet
Konservatuvan'nda bugün
saat 10.30'dabirtören
düzenlenecek. Baydak,
Beşiktaş Sinanpaşa
Camii'nde kılınacak öğle
namazından sonra
Zincirlikuyu Mezarlığf nda
toprağa verilecek. 72
yaşında ölen Baydak. Türk
sinemasının ilk sesli ve
konulu filmlerinde de başrol
oynamıştı.
GeneHuırmay
açıklaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanlığı, 28 Şubat
sürecinde kuvvet
komutanlarınm Gölcük'te
yaptıklan toplantının
içeriğinin saptınldığı
gerekçesiyle açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, günlük
bir gazetede yayımlanan
yazı dizisinde Gölcük'te her
yıl penyodik olarak yapılan
komutanlar toplantısının
kamuoyuna değişik
yansıtıldığı belirtilerek "Bu
toplantılar, silahlı
kuvvetlerin gerek harp
oyunu ve gerekse
ihtiyaçlannm incelendiği
planlı bir faaliyettir"
denildi.
Anadolu gecesi
• İstanbul Haber Servisi -
Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği Kadıköy Şubesi
tarafından düzenlenen "2.
Geleneksel Anadolu Halk
Kültürü Gecesi". 14
Haziran Pazar akşamı
Bostancı Gösteri
Merkezi'nde yapılacak.
Geceye, halk ozanı Mahzuni
Şerif ve Ali Mahzuni
müzikleriyle katılacak.
Semah gösterisinin de
yapılacağı gecede Anadolu
Halk Kültürü Ödülleri de
sahiplerine verilecek.
Cindoruk, kongre sonrası DTP'li bakanlarda bir değişiklik düşünmediklerini açıkladı
6
Radyo-TV tasarısı çıkmaz'
DURDANE KIRÇITVÂL
ANKARA-DTP'nın l.Olağan
Kongresi'nde geçerlı oyların ta-
mamını alarak yeniden genel baş-
kanlığa seçilen Hüsamettin Cin-
doruk. ızledıkleri polıtikaların
kongrede onaylandığını belirtir-
ken grup yönetımi ya da kabinede
bir değişiklik düşünmediklerini
bildirdi.
Bundan sonra TBMM'nin ça-
lıştınlabilmesi için daha çok çaba
göstereceklerini belirten Cindo-
ruk, "Koalisyon ortaklannın ken-
di aralannda anlaşmalan yeterli
değil. Meclis'i çalışbrmak için mu-
halefetle uzlaşmamız şart" dedı.
Cindoruk. RTÜK tasansı ile ilgilı
"dayatma" söz konusu olduğunu,
bu nedenle de çıkmasının güç ol-
duğunu söyledi. Cindoruk, parti-
sinin önceki gün tamamlanan I.
Olağan Kongresi ve bundan son-
ra izleyecekleri politikalara ilişkin
bilgi verdi. İlk kez bir parti liderı-
nin kongrede liste yapmadığını.
herhangi bir dayatmada bulunma-
dığını belirten Cindoruk, "Ancak
"listelerde kadınlara, ışçilere. ör-
güte yer \erin' dedim. Kongrede
daha pek çok ilke imza attık. De-
mokratik kitie örgütierinesöz hak-
kı tanıdık. l muyorum. bu diğer
partilere de örnek olacaknr" dedi.
Temsılciler Meclısi \e Genel
İdare ICurulu toplantılannın ardın-
dan yeni yönetim kurulunu belir-
leyeceklerini kaydeden Cindoruk,
kabinede ve grup yönetiminde
herhangi bir değişiklik düşünme-
diklerini söyledi. Cindoruk, sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Kabinede değişiklik \apılması
görüşö kongrede değer kazanma-
dı. kabul görmedi. Bu >önde bir
irade çıkmadı. Önemli olan kong-
re kararlannın iyi okunabümesi-
dir. Bütün bakanlar \e miller\ekil-
leri\üksekoylaria Genel İdare Ku-
rulu'na secildiler. Hükümet \e par-
ti potitikalan ile ilgiü tutum ve söy-
lemimiz onaylandı. Muhalefet de-
diğiniz Gökberk Ergenekon arka-
daşımız zaten genel başkan \ar-
dımcısıydı."
Hüsamenın Cindoruk. son za-
manlarda kongre hazırlıklan ne-
deniyle partıye dönük olarak calış-
tıklannı.yurtgezilerineçıktıklan-
nı, ancak şimdi bütün zamanlan-
nı TBMM'nin çalıştırılması yö-
nünde harcayacaklannı söyledi.
Cindoruk. "Bir ya da iki muha-
lefet partisiyle uziaşırsak Meclis tı-
kır nkır çalışır. Meclisi yalıştırmak
tek başına ne iktidann. ne muha-
lefıtin görevidir. Aslında MecuVi
çahştırmak Meclis Başkanı'nıngö-
revidir. Meclis Başkanı rüm parti-
leri çağırıp uzlaşma aramak zo-
rundadır. Kıbns Ûe iglili 4 anlaşma
var. bu KKTC Parlamentosu'nda
imzalandı, bizde hâlâ ona> lanma-
dı" dedi.
DTP lideri Cindoruk. RTÜK di-
Secim ittifakı
FP sıcak
DYP ise
mesafeli
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP ve DYP'nın
yerel seçimlerde ittifak
yapmalanna iiişkin tartış-
malar, iki parti kulislerinde
farklı değerlendirmelere
yol açtı.
FP Genel Başkan Yar-
dımcısı Abdülkadir Aksu,
u
tttifak temenıümiz, ancak
somut bir anlaşma yok
1
"
derken, DYP'nin seçim iş-
lerinden sorumlu Genel
Başkan Yardımcısı Hasan
Ekinci ise "Ne yerel seçim-
de ne genel seçimde ittifak
yanlısı değüiz. FP'lilerlc de
herhangi bir görüşmemiz
yok" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi ta-
rafından kapatılan RP'nin
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan ve DYP lideri
Tansu Çiller arasında yapı-
lan gizlı anlaşmanın uzan-
tısı olarak FP ve DYP'nin
ilk seçimde ittifak yapmak
üzere görüşmeler yaptıkla-
n savunuldu. FP'liler yal-
nızca DYP ile değil. BBP,
DP ve YDP'yi de kapsaya-
cak bir ittifakı ilkesel ola-
rak savunuyor.
ÇİZMEDEIV YUKARI MUSA KART
ye bilinen Radyo ve Televizyon
Kuruluşlan ve Yaymlan Hakkın-
da Yasa ile ilgili de bir dayatma
söz konusu olduğunu belirterek bu
tasannın da çıkmasının zor oldu-
ğunu söyledi. Cindoruk, dayatma
ile Meclıs'in çalıştınlamayacağı-
nı söyledi.
Hüsamettin Cindoruk, Cum-
hurbaşkanı Sükvman Demirel'in
başkanlık sistemi ile ilgili önerisi-
nin tartışılması gerektiğini söyle-
di. DTP olarak başkanlık sistemi
değil, yan başkanlık sisteminden
yana olduklannı belirterek w
Bu
koDudaki ısranmızı sürdüreceğiz.
Bu konulann tartışılması gereki-
yor. Devletin yapısı eskimiş. düzelt-
mek gerekir. Ankara'da oturarak
bu işler düzeltilemez. Tartış-
madan neden reddediyorsu-
nuz"dedı.
GİK'e 4 kadın üye
DTP kongresinde GİK
için aday olan 6 il başkanın-
dan yalnızca Kırıkkale II
Başkanı Sadık Avunduklu-
oğlu ile Van tl Başkanı Na-
dir Kartal kurula girmeyi
başardı. Gaziantep tl Başka-
nı Mehmet Akdemir. Sinop
İl Başkanı Nezih Çalışkan.
Ordu tl Başkanı GünerSag-
ra ve Tokat tl Başkanı Süley-
man Kaya ise GtK'e gire-
medi.
DTP Genel Başkanı Hü-
samettin Cindoruk'un "Ka-
dın adaylara sahip çıkaltnT
çağnsına karşın, GlK'te yal-
nızca 4 kadın üye yer aldı.
Kadın Kurulu Başkanı Müj-
gan Dericioğlu, Türkan İnce
ve Gönül Sözen GtK'e seçi-
lemezken DTP'ye geçen
hafta katılan TRT Haber Da-
iresi eski başkanlarından ve
Meclis TV kurucularından
Ülkü Kuranel. Manisa Mil-
letvckili Ayseli Göksoy, Do-
ğudan Bayülgen ve Sema
Küçüksöz GlK'e girdi.
DTP'nin kongre öncesi
Başkanlık Divant'nı oluştu-
ran üyeler Orhan Keçeli, Ad-
nan Tufan. Özden Ozbilun,
Hamdi Üçpınartar, Yddıran
Aktuna. Mustafa Ze\dan,
Muhtar Mahramlı. Turgut
Toker, Gökberk Ergenekon,
Akın tlkin ve Ayseli Göksoy
yeni GlK'te de yer aldılar.
'Montrö'den bu yana koşuüar değiştT
Erkaya, petrolü boğazlardan taşımayı hedefleyen Rusya'nm kendi çıkarlanm düşündüğünü söyledi
ANKARA (AA) - Boğazlardan sorumlu
Başbakanlık Başdanışmanı ve eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Gû-
ven Erkaya, gemi trafık hizmetleri sistemi
projesinin 1 Ocak 2000 tarihinde işletmeye
hazır hale geleceğini ve sistem işletmeye
açıldıktan sonra boğazlarda seyir emniyeti-
nin sağlanacağını bildir-
di. Yayın hayatına yeni
başlayan "Savunma-De-
fence" dergisinin ilk sayı-
sında, Erkaya'nın"Dün-
den Bugüne Türk Bogaz-
lan" isimli bir yazısı yer
aldı.
Erkaya yazısında. Rus-
ya Federasyonu'nun,
Montrö Sözleşmesi'nin
boğazlardan serbest geçiş
prensibıni öne sürerek,
Karadeniz'e gelen petro-
lünü hiçbir kısıttama ve
tahdit olmaksızın boğaz-
lardan serbestçe taşımayı
istediğini belirtti. Erkaya,
"Rusya Federasyonu, bo-
ğazlardaki güvenlikten
çok. kendi çıkarlanm dü-
şünmektedir" dedi.
Montrö Sözleşme-
si'nin imzalanmasından bu yana boğaz-
lardan geçen ticaret gemisi trafiğinde büyük
değişiklikler olduğuna dikkati çeken Erka-
ya, 1938'de geçen gemı adedi yılda 4 bin
500 iken, 1997 yılında bu rakamın 50 bin
942'ye yükseldiğini bildirdi.
Erkaya yazısında, 1936'da boğazlarda he-
men hiç tehlikeli madde taşınmadığına, 1997
yılında ise sadece petrol ve ürünlerinin tstan-
bul Boğazı için 63 milyon ton, Çanakkale
Boğazı için 80 milyon ton olarak gerçekleş-
tiğine, 1936'da boğazlardan 100 metreden
büyük gemi geçmezken, bugün boğazlardan
400 bin tonluk gemiler geçtiğine ve
Yılmaz-Baykal görüşmesinin yarın yapılması bekleniyor
Başbakan RTUK tsrarından vazgeçti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Mesut Yılmaz başkanlığın-
da toplanan ANAP Başkanlık Diva-
m'nda, TBMM'nin calıştınlabilmesi
için gündemi tıkayan Radyo ve Tele-
vizyon Kuruluşlan ve Yayınlan Hak-
kında Yasa'da değişiklik tasansınm bir
süre askıya alınması kararlaştırıldı.
Toplantıda, Meclis'te bundan sonra sı-
rasıyla Türk ticaret, hal ve vergi yasa
tasanlannın görüşülmesi benimsenir-
ken bu tasanlann yasalaşması konu-
sunda desteğini alabilmek için Yıl-
maz'ın CHP Genel Başkanı DenizBay-
kal ile görüşmesi karan alındı. Yıl-
maz-Baykal görüşmesinin yann ger-
çekleşmesi bekleniyor.
ANAP Başkanlık Divanı toplantısı-
nın ardından TBMM Danışma Kurulu
toplandı. Toplantıda, ANAP'ıngünde-
me getirdiği Türk Ticaret, Hal ve Ver-
gi Yasa tasanlannm sırasıyla görüşme
önerisi ilke olarak benimsendi. Ancak,
FP, RTÜK tasansınm tümüyle geri çe-
kilmesini istedi; bu nedenle uzlaşma
sağlanamazken ANAP'm önerilerini
doğrudan TBMM Genel Kurulu'na ge-
tireceği belirtildi.
ANAP'ın önerisinin iktidar partile-
ri ve CHP'nin desteğiyle benimsenme-
si bekleniyor. TBMM Danışma Kuru-
lu'nda DSP, emeklilik yaşının yüksel-
tilmesini öngören SSK Yasası'nda de-
ğişiklik öngören tasannın da öncelik-
le görüşülmesi önerisini getirdi. FP,
toplantıda aynca, bazı belediye baş-
kanlannın cezaevinden kurtanlmasma
olanak sağlayacağı gerekçesiyle Türk
Ceza Yasasf nın 312 ve Terörle Müca-
dele Yasası'nm 8. maddesinde değişik-
lik yapan yasa tasansınm öne almma-
sını istedi.
1940'larda 900 bin olan İstanbul'un nüfusu-
nun 11 mılyona yükseldiğine dikkati çeke-
rek. "Nüftıs arnşı demek, boğazın iki yaka-
sında >olcu taşıyan gemi ve bot trafiginin ar-
nşı demektir'
1
dedi. Güven Erkaya, a>Tica
boğazlann doğal yapısı, değışen akıntılan,
yüksek akıntı süratleri ve kıvnmlannın, bo-
ğazlardaki seyri tehlikeli
hale getirdiğini belirtti.
Türkiye'nin, boğaz-
lardan serbest geçiş pren-
sibini kabul etmekle bir-
likte. boğazlarda artan
riskten rahatsız olduğunu
belirten Erka>a. Türki-
ye'nin seyir güvenliğini
arttıracak yeni düzenle-
meler yaparak. kaza riski-
ni asgariye indirmek iste-
diğini bildirdi.
Erkaya, boğazlarda se-
yir güvenliğini sağlayacak
en önemli unsurun bir ge-
mi trafik hizmetleri siste-
mi Vessel Traffic Services
System(VTSS) olduğunu
belirterek. sistemin 1 O-
cak 2000 tarihinde işlet-
meye hazır olacağmı kay-
detti.
UZ YAZI/ ORHAN BİRGİT
Demokrat Türkiye Partisi'nin, hafta
sonu yaptığı ilk büyük kongreden ba-
şan ile çıkması, Genel Başkan Cindo-
ruk'un da yakın arkadaşlannın da ken-
dilerine duyduklan güveni arttırmış ol-
malı.
Ankara'nın kırk kilometre uzağında-
ki en büyük salonu doldurmak kadar,
kongre takvimini de aksatmadan uy-
gulamanın verdiği bu güvenin etkileri-
nin, genel başkanlığa yeniden seçil-
dikten sonra yaptığı konuşmasına da
yansıdığı belirgindi.
Kırk yılı aşkın bir polrtik geçmişin ver-
diği birikim içerisinde Cindoruk, örgü-
tüne bütün kapılan tek tek çalarak se-
çtmlere asılmak ve partiyi tek başına ik-
tidara getirmek gibi, abartılmış da ol-
sa somut bir çalışma ödevini hedef ola-
rak veriyordu.
DTP'nin ilginç bir iç yapısı var.
Önce, parti merkez sağda genel
başkanının, politikaya gençlik kollan
taşkanı olarak adım attığı DP'nin ya-
rm yüzyıldan beri zorunlu nöbet deği-
şmleri ile izlediği politika, bence en
gerçek mirasçılan ile temsil ediliyor. Bu
gjrünüm, merkezden daha çok taşra
crgütünün yapısına da öylesine ege-
men olmuş ki, Adalet Partisi'rim deva-
îki Hafta ve iki Lider...
mı olarak sahaya çıkmış olan Doğru
Vo/'da liderin misyonunun sonuna gel-
diğine inanan önemli sayıdaki insanlar
politika ile bağlarını sürdürmek için
DTP'yi tek kapı gibi görür olmuşlar.
Böyle bir imajın oluşumunda açık
konuşmalı, Cindoruk. Sezgin gibi es-
ki demokratlann ağırlığı kadar, parti ile
gönül bağlannın sıcaklığını dışa vur-
maktan kaçınmayan Cumhurbaşka-
nı'nın da önemli katkısı var.
DTP Genel Başkanı, bugünkü biriki-
mini sağladığı geçmişteki deneyimle-
rin sadece sevaplarından değil, elletu-
tulur yanlışlanndan da yararlandığını
genel kurul öncesinde de daha sonra
da göstermeye çalıştı.
Bunlann başında, bizim iç politika-
mıza yanm yüz yılı aşkındır dadanmış
olan lidersultası' ve 'tek adamlık he-
vesleri' gelir. Cindoruk, talihin garip cil-
vesi.. bir hafta önce böyle bir lider ol-
makta ısrarlı davranan Baykal'ın tam
tersini sergiledi.
Parti içi demokrasinin önemini de-
vamlı vurgulamakla kalmadı, başarılı
olurlarsa partili bakanları istifaya zor-
Iayacaklannı açıklayarak, kongre ön-
cesinden bu haftanın başında yaratıl-
mak istenilen krizin haberciliğini yapan
Gökberk Ergenekon ve arkadaşlan-
na. kişisel heveslerini tatmin etmek is-
teyenler olarak bakmadığını da ortaya
koydu. Onları. parti içinde kin, hırs ve
nefretle hareket eden kimseler olarak
suçlamadığı gibi, seçimlerden sonra
da kongrede, kazanan ve kaybeden i-
ki grup olmadığnı da söylemeye özen
gösterdi. Baykal, son kurultayda, elin-
de tuttuğu CHP direksiyonunu gücü
yettiği kadar sağa kırarken, Cindoruk
DTP'yi merkez partisi olarak tanımla-
makla kalmadı; partinin 'cumhuriyetçi,
laik, sosyal, demokrat' olduğunu söy-
ledi.
•••
Son iki haftada, birisi merkezsağda,
ikincisi merkez solda iki partinin kong-
releri dolayısı ile kamuoyunda liderleri
aracılığı ile verdikleri izlenimler elbette
bunlaria da sınırtı değil. Cindoruk, ken-
di yandaşları için, örgütlerine döner-
ken olduğu gibi, televizyon başındaki
seçmenlerine de kalıcı mesajlar ver-
mesini bildi.
Katılalım, katılmayalım, ülkenin gün-
demindeki sorunlara partisinin nasıl
baktığını söyledi. Önceki haftaki kurul-
taydan. ne yazık ki kamuoyunun bel-
leğinde kalan, hırçın bir politikacı gö-
rüntüsü. pazar gecesi TPTT 1 'de Kur-
tul Altuğ'un konuğu olarak CHP Ge-
nel Başkanı ile yapılan görüşme sıra-
sında bir kez daha yinelendi.
Altuğ, eski arkadaşına öylesine ge-
niş olanaklar tanımıştı ki... Politikanın
Nabzı programına, tartışmacı başka ki-
şiler çıkartmak yerine, kimi yurttaşlara
sokakta kamera ve mikrofon yardımı ile
görüş bildirip soru sorma olanağı sağ-
larken, izleyicilere de faks aracılığı ile
soru yöneltme yolunu açmıştı.
• Hükümete niçin girmediniz?
• Ben Deniz Baykal'a güvenmiyo-
rum. Benim güvenimi nasıl sağlarsı-
nız?
• Niçin, hükümeti destekliyorum di-
yorsunuz; hemen arkasından destek-
lemediğinizi söylüyorsunuz?
• Baykal, son zamanlarda yeterince
berrak değil. Kendisini daha iyi tanrt-
malı.
• Irticatehlikesi geçti mi ki. hüküme-
ti düşürmekten söz ediyorsunuz?
• Bunalım yaratmaktan hoşlanıyor
musunuz?
gibilerden programın konuğuna yönel-
tilen soruları, CHP Genel Başkanı'nın
hafife almak istemesi, bunlann hiçbiri-
sini yanrtlamayışının tepkisi, sade yurt-
taşlar için, izleyicinin bir lider için, seç-
menin öfkesi olarak özetlenmelidir.
Ben, bu tepkinin genişliğini, kimi ga-
zeteci meslektaşlarımın gecenin o sa-
atindeki telefonlan ile almakla kalma-
dım. Benim gibi Deniz Bey'in başka
eski yol arkadaşlannın da uyanlan ile
karşılaştım ve programlar arasında
dolaşmak yerine TRT 1 'e bağlanarak
sabırla, yapılan yanlışın nasıl düzelti-
leceğini beklemeye başladım.
Dün sabah da bu yazıyı hazırlama-
ya başlamadan önce, önceki geceki
programda söylenilenleri kâğıda dö-
Külmüş olarak bir kez daha okudum.
Ve DYP ile Fazilet Partisi grup baş-
kanlarınaaşağıdaki mesajı gönderebi-
leceğimi düşündüm: "ANASOL-D hü-
kümetini düşürme yerine, bakanlar
için tek tekgensoru verirseniz, Baykal
ve arkadaşlarını bu oylamalarda RE-
FAHYOL'un sadık müttefikleri olarak
göreceğinizi, CHP Genel Başkanı'nın
devlet televizyonunda pazar gecesi
açıklamalan ortaya koymuştur."
POLİTİKA GUNLÜGÜ ı
HİKMET ÇETtNKAYA l
Panik... ]
Fethullahçıların "Zaman gazetesi" son on gündür-
şaşırtıcı bir yayın politikası izliyor...
Akın Birdai suikastını planlayan Cengiz Ersever'ın
poliseverdiği "SedatPeker- FethullahGülen"bağ-i
lantısı iddialarının kimi gazeteler ve televizyonlarda.
haber olarak yayımlanmasından sonra "Zaman gaze-;
tesi" önce "İki emniyet görevlisi, bir olay" başlığıyla,'
Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve yardımcısı^
Osman Ak'ı hedef aldı...
30 Mayıs 1998 tarihli Zaman gazetesinin birinci say- j
fadan verdiği haberde Saral ve Ak'a ağır eleştirilerde.
bulunması oldukça dıkkat çekti...
Haberde, Cevdet Saral'ın REFAHYOL hükümetinin.'
Içişleri Bakanı Meral Akşener döneminde Susurluk,
soruşturmalanyla ilintili olarak yaptığı "Emniyet ope-'.
rasyonu "nda görevinden alınarak kızağa çekildiği be-,
lirtilip şöyle deniliyor: .';
"Cevdet Saral'ın yıldızı ne hikmetse 'Susurluk devr,;
leti' //e mücadele sözü veren Mesut Yılmaz hüküme-
ti döneminde parlıyor. 12 Mayıs 1998 günü Sabah'tâZ
çıkan bir haber, Cevdet Saral'ın bu fırsatı iyi kullan-'
mak istediğini gösteriyor. Habere göre Hasan Özde-t
mir'/nyerine istanbul Emniyeti'nin başına Cevdet Sa-,
ral düşünülüyormuş. Üstelik can alıcı bir gerekçeyler
Hasan Özdemirirtıca ileyeterince mücadele etmıyor-
muş. Nitekım Saral irtica ile mücadele için ne kadar
yetenekli olduğunu Cengiz Ersever'in sorgusunda
göstermedı mi?.. Yeşil'/n en yakın adamı Çavuş Er-
sever'in irtica ile mücadele önerilerini hemen Başba-
kan Mesut Yılmaz'a sunmadı mı?"
Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak'ın da
REFAHYOL döneminde Istihbarat Dairesi Teknik İşler
Müdürü'yken Mesut Yılmaz'ın "Telefonlanm dinleni-
yor" açıklamasının arkasındaki kişi olduğu ima edilip
bakın neler yazılıyor:
"Anamuhalefet lideri Mesut Yılmaz'ın 'Telefonlarım
dinlenıyor' açıklaması üzerine gözler ona çevrilmişti.
Meclis'te oluşturulan Telefon Dinleme Komisyo-
nu 'nda ifade veren Osman Ak kendisini şöyle savun-
muştu: 'Istihbarat Daire Başkanlığı'nda yasal olmayan
şeyler yapılıyordu. Ben orada yapılanmalara karşı koy-
duğum için sürüldüm.' Kendi deyimiyle Istihbarat Da-
iresi'ndeki görevinden 'sürülen' Ak, Ankara Emniye-
ti'nin ikinciadamı oluverdi. Ne kadar 'yetenekli' birpo-.
lis olduğunu Cengiz Ersever suikastında gördüğü-
müz Osman Ak, kendisine karşı mahcup olduğu Baş-
bakan Yılmaz'ın gözüne girmek için, Cengiz Ersever
soruşturmastnı büyük bir maharetle kullandı." :
Acaba Nurcular Saral ve Ak'a niçin saldırryor? •"'
Bu apaçık şunu gösteriyor:
"Polis içindeki Fethullahçılar zor durumda!"
Abdullah Çatlı Haluk KırcıL
Bu ıkı ısım, bırtarıkat şeyhıyle çok sıkı ılişki içindey-
di. Kırcı Istanbul'da yakalanmış, ancak emniyette gö-\
zaltındayken kaçmamış, kaçınlmıştı... ,i
• • • •
Zaman gazetesi 30 Mayıs 1998 günü "Sistem işle-
:
miyor" manşetini atmıştı. Bir gün önceki manşeti isej
şuydu: ",
"Inanılmaz bağlantılar!" ,-t
Yeşil'in, yani Mahmut Yıldınm'ın birfotoğrafı veAn-,
talya'da 349 24 22 numaralı telefondan kımlerle gö-
rüştüğü haberde yer alıyordu...
Yeşil'in konuştuğu yerler arasında "askeri biriikler"\n
de olduğu yazılıydı. Arna burada bir siyasi partinin adı.
da bulunuyordu:
'Refah Partisi Ankara İl Başkanlığı...'
Bir başka haberde ise Emniyet Müdür Yardımcısı
Osman Ak'a şu soru yöneltiliyordu:
"Uzman Çavuş Cengiz Ersever'i Türkiye 'deki bir
}
numaralı mafya uzmanıymış gibi sorguya çeken, Er—
sever'in olağanüstü mafya analizini temelinden sap-^
tırarak Başbakan ve medyaya ulaştıran Ankara Em-
niyet Müdür Yardımcısı Osman Ak, acaba Ersever'e '•
Yeşil'i ve Susuriuk'u sordu mu?"
Fethullan Gülen'in avukatlan ise aynı sayfada "Plan- ••
lı bir karalama kampanyası" başlığıyla açıklama yapı- *
yorlardı:
"Bir suikast zanlısının ifadelerine dayalı olarak or-
taya atılan ve Sayın Gülen'in adını 'mafya' gibi hukuİÂ
dışı oluşumlara karıştırma çabası da yine bu karala-^
ma kampanyasınıyürütenlerce hazırlanmış birmizan-'
sendir..."
Gülen'in iki avukatı bu kampanyamn "beliriibirçev-
re" tarafından "din ve dindariara karşı" düşmanca yü- „
rütüldüğünü önesürüyordu... ']
Acaba bu belirti çevre kimdi?
Askerler mi, polisler mi? ''
Türkiye ilginç bir noktadan geçiyor...
n
Bazı tarikat şeyhlerinin adı "mafya-çete-siyaset\
üçlüsünde dördüncü ayağı oluşturuyor... ^
Askerlerin "Türk-lslam sentezi"n\n devlet içinde öı
/
-
gütlü olduğunu söylemeleri, gerici-faşist birlikteliğini
daha güçlü hale sokuyor...
Fethullah Gülen'in Sedat Peker'le ilişkisi olupolma-,'
dığını bilemem... ',
Ama bildiğim şu:
Polis örgütünde "Nurcu yapılanma" kınlmadıkça,
Cevdet Saral, Osman Ak gibi polis müdürlerinin "he1
'
defolması" kaçınılmazdır... ;|
• • •
VVashington'da dün önemli birtoplantı yapıldı. Tür^
kıye saatiyle 19.00'da başlayan toplantıda Türkiye'de
NurHareketi - Fethullah Gülen" konuşuldu ve Isla-1
mi hareket" tartışıldı. <
Graham Fuller ile Henry Barkey bu toplantının ar^
kasında bulunan kışılerdi.
İlginç değil mi? •.;
Konuşmacı Hakan Yavuz, Virginia eyaletinde bu»î
lunan, Pentagon'a imam da yetiştiren "School ofls-
lamic and Social Sciences" adlı okulda doktora üstü
çalışma yapıyor; Kanal 7 televizyonuna da birdönern.;
haber veriyordu...
Bu arada Fransa, ağustos ayında Fethullah Gülen'î,
Paris'te bir toplantıya çağırma hazırlığı içinde... "*
Acaba neden?
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Foşisüeryine scıldırdı
İstanbul Haber Servisi
- tstanbul Üniversıte-
si'nde sık sık düzenle-
dikleri bıçaklı sopalı sal-
dmlarla kan döken fa-
şistler, dün de sına\ çıkı-
şında yalnız yakaladıkla-
n istanbul Üniversitesi
İletişim Fakültesi öğren-
cisi IlkerKaplan'ı bıçak-
la yaraladı.
İÜ iletişim Fakültesi 2.
sınıföğrencisi IlkerKap-
lan. dün 17.00 sıralann-
da final sınavından çıktı.
Kaplan'ı okul bahçesin-
de bekleyen ve fakülte-
nin öğrencisi olduklan
belirlenen faşistler, öğ-
rencinin sınavdan çıktı-
ğını öğrenerek okula gir-
di. Kaplan'ı merdiven-
lerde sıkıştıran faşistler,
sol görüşlü öğrenciyi çi-
vili sopalarla dövdükten
sonra, bıçakla boğazını
kestiler. Olayın ardından'
Kaplan arkadaşlan tara'<
fından götürüldüğü Ha-1
seki Hastanesi'nde teda-
viye alınırken faşistler
saldınnın hemen ardın-
dan kaçtı. Boğazından
yaralanan Kaplan'ın ya-,
şamsal tehlikesinin bu-.
lunmadığı bildirildi.