24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 HAZİRAN 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Suzuki topluluğu, Dionisos adh gösterisini bugün ve yarın AKM'de sergileyecek Japonya'dan şörsel şölen: Dioııisos Festivalde Japon fırtması Ktütür Servisi - lü. Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivaii'nde. bugün \e >ann, Atatürk Kültür Merkezi Bii>ük Salon'da yer alan Suzuki topluluğunun "DJonisos" gösterisi, Fransa ve Alrnanya'dan ızleyici topluyor. Köln Üniversitesi Felsefe Bölümü'nden bir grup. salt bu oyunu izlemek için istanbula geliyor. Fransa'dan gelen izleyıcilerin başında ıse SCOT'un çalışmalannı vakından takip eden \e onu 3 yıl önce gittiği Kopenhag'da kapalı gışe oynadtgı için izleme şansını yakalayamayan tiyatro meraklılan geliyor. Kendi adıyla anılan Suzuki Metodu'nun yaratıcısı, Suzuki Company of Toga'nın (SCOT)kurucusu Tadashi Suzuki. Toga Uluslararası Sanat Festivaü'nin ve Shizuoka Görsel Sanatlar Merkezi'nin Genel Sanat Yönetmeni. Aynı zamanda I993'te Tiyatro Olimpiyatlan Komitesi'ni başlatan kişi. Tiyatro Olimpiyatlan. 1999'da Tokyo'da. henıen tünı dünya ülkelerini kapsayan uluslararası bır festival düzenlemenin hazırlıklan içinde. Bugüne kadar pek çok festivale katılan ve dünyanın sayılı kentlerindetemsillerveren Suzuki Company of Toga'nın repertuvannda yer alan oyunlar arasında "Truvalı Kadınlar". "Dionisos 1 ", *.Lç KızkanJeş" ve "Lear" gibi yapıtlar sayılabilir. Iddialı bir sistenı olan Suzuki Metodu'nun hareket noktası. insan bedeninde bastınlmış enerjinin dışavurumcu hayvansal enerjiye dönüşümü ile bağlantılı. -İnsanııi bu dönüşümü gerçekleştirecek yaprvasahipolduğunu" belırten Suzuki. "tiyatro sanatının bu dışavurunıda en etkilevici ortamı oluşturduğunu" söylüyor. Tadashi Suzuki'nin topluluğu. bu metodu yıllarca birlikte uygulayan oyunculardan oluşuyor. "*Dionisos''ta Agave rolünde izleyeceğimız Amerikalı sanatçı Ellen Lauren da uzun süredir onlarla çalışan bir oyuncu. Lauren. 8. L'luslararası İstanbul Tivatro Festivaii'nde yaptığı bir haftalık atölye çalışmasıyla genç tiyatroculan Suzuki Metodu ıle tanıştırmıştı. Bu )il fr.ttıvalüV yine bır atölye çalışması düzenleyecek olan Suzuki topluluğunun bu çalışması için Festival Merkezi'ne Japonya'dan başv uran genç Japon sanatçılar da var. "DJonisos". Japonca ve Ingilizce oynanıyor. Sanatçılanıı beden ve ses kullanımındakı ustalıklan. Tadashi Suzuki'nin Euripides'in "Bakkhalar"ından yola çıkarak yazdığı bu oyunu sahnede fırtına gibı esen görsel bir şölene çeviriyor. Alışılagelmiş Nop ya da Kabukı oyunlanndan çok farklı bırçalışma "Dionisos". Kaçırılmaması gereken bir görsel şölen. Bir buçuk saat süren oyunda elektronik üstyazı kullanımı da dil sorununu çözüyor. Kültür Senisi-Adı dünya- nın sayılı yönetmenleri arasın- da anılan Tadashi Suzuki ça- lışma yönteminı şu sözlerle açıklıyor: "Suzuki Meto- du'nun temei amacı sanatçı- da var olan dogalfiziks.eldu- varlığın dışavurunıudur. Bu bedensel duvarlık, oyuncu- nun kendisini daha güçlü ifa- deetmesini saglavacaktır. İn- sanlann olavları bedenleriy- le algüayışlanndaki farklılık- lar. duruşları. da» ranışlart, konuşmalan,konuşmak üze- re hamlevapmaları va da ha- reketetmelerL- Bunlarm hep- sini a>nı potada eritmeye. bir- biri içine geçirmeye ve böyle- likle de ırklar ve ülkeler ara- sındaki sınırtarı kaldırarak ortak bir duygu bütünlüğün- de buluşmava yöneldim. tlk olarak insan bedeni ile>erçe- kimi arasmdaki ilişkiyi İnce- ledim. Bedenin ü/erine bastı- ğı zeminle arasmdaki güelü tufku üzerinde durdunı. Be- den diliv lc çeşitli duvguların vansıtılacağı tımıl hareketlergeliş- tirme voluna gittim. Teknik açıdan bakacak olursanız, Suzuki Meto- du, oyuncuyu dil ve beden kullanı- mı üzerine a> nı anda voğunlaştıra- büntek üzerindedurur.düclü birdiL, her sö/cüğün hakkını veren bir ar- tikülasvon \e sahne üzerinde aynı enerjiyle yoğunlaşmış bir beden. Hareketsizken bile konuşan bir be- den. Sözün ve beden dilinin örtiiş- mesi. Her iki alanda da 'dılbılgi- si' nin rtim jnceliklerini vakalamak. ISTJUtffl T.YATRO FESÎİ Suzuki Metodu sanatçıda var olan doğalfizikselduyariığın dışavurumunu amaçlıyor. geliştirmek." Tadashı Suzuki'nin Euripides'in "Bakkhalar"ından yola çıkarak yazdığı ve yönettıği "Dionisos" Su- zuki Company of Toga (SCOT) re- pertuvarının değış.meyen oyunla- nndan bın. Pek çok dünya kentin- de sergilenen bu oyun Suzuki'nin klasikleri temel alarak yaptıgı ça- lışmalann önemli halkalanndan bi- rini oluşturuyor. Sanatçıya göre "öykü" insanın yaşamında önem- li bir yer tutar. Herhangi bir öykü tarihsel gerçeklcri ıçerir. toplum- sal ıdeolojıleri yansıtır. Öykülerin- sanları birleştiren, bütünleştiren toplumsal olgulardır. Bütünleşme- nin ötcsinde başkaldınnm tcmeli- ni de oluşrururlar. Öyküler her iki koşulda da haklı olduklarını kanıt- lamak isteyen kitleler için gerekli- dir. Oyunda sorgulanan: bir yanda insanlan duygusal anlamda etkile- yen (ya da sömüren) bir oluşumu yansıtan Dionisos miti, öte yanda ise siyasal otoritedir. Sanatçı, Dioni- sos-Pentheus çatışmasında Tann-birey hesaplaşmasının altını çizmeyi amaçlamadığı- nı belirtir. Oyunda üzerinde durulan. öykünün toplumsal işlevinden hareket ederek bi- linçsiz kolektif inançta sim- geye dönüşen dinsel baskı ile siyasal otorite arasmdaki çe- lişkidir. Suzuki "öykii" gele- neğinin özellikle din baskısı ve totaliter yönetim biçimle- riyle bağlantısını sorgularken her iki durumda da öykünün insanlara umut ışığı yaktığı- nı, ama kolaylıkla bir baskı mekanizmasına dönüşebildi- ğini de söyler. "Öykii ikiya- nı keskin bir kılıçtı" der. "Di- onisos" oyununda, bir yan- dan öykünün belirlediği sı- nırlar içinde kontrolden çı- kan kitlesel hareketlerin sor- gulanışı. öte yandan karşıt ha- reketlerin, karşıtdeğerölçüt- lerinin irdelenişi söz konusu- dur. Tadashi Suzuki'ye göre uçlar arasmdaki geriümdir bu. Yatay birçizgi üzerinde ge- lışen çelişkidir. Karşıtlann dramatik birlikteliğidir. "Dionisos''ta SCOTun de- neyimli kadrosunun yanın- da. Suzuki Metodu'nu Ame- rika'da Julliard ve Colombia Üniversıtesi gibi dünyanın sayılı eğitim kurumlannda öğreten ve iki yıl önce de festival kapsamında bir atölye çalışması yapan Ellen La- uren da rol alıyor. Uzun yıllar Ta- dashi Suzuki ile çalışan Lauren, Agave rolünde izleneeek; Japonca ve Ingilizcenin birbiri içineyediril- dıği oyun bu açıdan da ilginç bir ör- nek olarak dikkat çekecek. "Dionisos", Türkçe elektronik üstyazıyla oynanıyor. Yönetmen Matthias Langhoff, Brecht'le eleştirel hesaplaşmak gerektiğini savunuyor 6 Seyirciniıı öğretmeni değflim' Alman yönetmen Matthias Langhoff, 10. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali'ne konuk sanatçı olarak katılıvor. GİJL ERÇETİN Lzun >ıllar Beıiiner Ensemble ile ça- lışan Alman vönetmen Matthias Lang- hoff. ekıbinin programmı ayarlamadığı için bir oyun sahneleyemediği 10. Ulus- lararası fstanbul Tiyatro Festivali'ne. ko- nuk yönetmen olarak katılıvor. 1941 yı- lında dünyaya gelen sanatçmın aktör ve yönetmen babası VVölfgangLanghofFüe tiyatro sanatçısı annesi RenateRainer Na- zı baskısı nedeniyle Ikinci Dünya Sava- şı sonlannda Almanya dışma kaçmak zorunda kalmıslar. LanghofT'un profes- vonel tiyatro kariveri ıse 1961 >ılında 13er- İiner Ensemble'da asıstan olarak başlı- yor. 1985 yılına kadar süren bu dönemin ardından bağımsızolarak çalıştığıSha- kespeare.Strindberg. Heiner Mülleryo- rumlarına.klasikvapıtlaraağırlıkverdi- ğı birdönem başlıyor. Doğu ve Batt Al- manya'nın birleşmesinın ardından 1992 yılında yeniden Berliner Ensemble'ın sanat vönetmenliğini üstlenen Matthias Langhoff bu dönemde yaşadığı düş kı- nklıklarmırt ardından Paris'e yerieştı. Sanatçı önümüzdeki yıl "Truva Kadın- lan" adh yapıtıyla katılacak festı\ale. - Uzunyıllar Berliner Ensemble ileça- lışnnız ve pek çok Brecht yapıtı sahneve kmdunuz. Kendi Brecht karivtriııi/i de gözönünealdığinızdasizcedümanın>e- ni düzeni içinde Brecht'i nasıl okumalı- yız, nasıl sahnelemelhiz? Brccht'e. kendisıninkendisineve dün- yaya vaklaştığı gibi vaklaşmalıyız ben- ce. Yanı onunla eleştirel hesaplaşmamız gerekiyor. Her dönemde o dönemin MDS- yo-politik arka planı göz önüne alınarak değerlendinlmeli yapıtlan. Brecht ken- di döneminde oyunlannı "Denemeler' adı altındayayımlamıştı. kendi dönemi- nin sorun!annayaklaşmadenemelerı\- di bu o\ unlar. Bir başka zamanda. baş- ka şekilde yaklaşılabılır. Sonuç olarak Brecht'ın ille de Brechtven bir \orum- la sahnelenmesi zorunlulugu yoktur. - Bu noktada sondönem Brechtyonım- lannıveBrecht'in vârislerinin komiya>ak- laşımını değerlendirir misini/? Brecht'ın vârı>lerı herhangi Uirticarı kurumdan farklı çalışmıyorashnda. Yap- tıkları ış. Brecht'in oyunlannı sarmak- tan başka bir şey değil. Bu arada Berli- ner Ensemble'ın artık Brecht sahneleme- mesine de çok seviniyorum. Çünkü \â- rislerin deetkisiyleçok o>namaktan ve yanlış oynamaktan nasıl o>Tianması ge- rektiğinı de unutmuşlardı. • Bir dönem Berliner Ensemble'ın sanat yönetmenliğini üstlenen Matthias LanghofY. gelecek yıl. topluluğunun sahnelediği "Truvalı Kadınlar"la katılacak festi\ale. LanghoflF, savaşın asıl kurbanlannın kadınlar olduğunu gösterdiği oyunda, Truva Savaşf nı Doğu ve Batı Almanya'nın başından geçen olaylarla örtüştürdüğünü belirtiyor. - Doğu \e Batı \lmanva'nınbiıieşme- sinin ardından Berliner Ensemble'a dünmüştünüz. Bu kurumdan yeniden ay nJma nedeniniz nevdi? Birleşmeden sonra Berlin'in çok ilginç. koznıopolit bir yapı> a kav uşacağını dü- şünmüştüm. Tekrar Berliner Ensemble ıle çahşmaya başladım. Ancak Alman- ya'nın bır süre sonra kendisini bukezdi- ğertopluluklara kapattığını gördüm. Or- tam iki ayn Almanya'dan daha sıkıcı bir hale geldi. \'e büyük bir zevkle Paris'e döndüm. - l/le> idnin bekkntilerini vıkan. hat- ta zaman zaman onlan irkilten vorum- Uç Denîziıı Dalgalaıa'ndan haberler SEZER DURU Üç Denizin Dalgaları yazarör- gütünün 1998 yönetim kurulu ve genel kurul toplantılan. 6-10 Ma- yıs tarihleri arasında Rodos'taki Uluslararası Yazar ve Çevirmen- lerEvi'nde yapıldı. Türkiye Yazarlar Sendikası'nı :emsilen Feyza Hepçilingirler'in ve F*EN Yazarlar Derneği'nı temsi- er benim katıldığırn toplantılar- la yazar örgütlerinin ülkelerin- lekı durumlan, edebiyat etkin- ikierı. Internet çalışmalan. büt- çe. Heliosdergisi gibi konulartar- tışıldı ve yeni etkinlik önerileri getirildi. Merkezde birvıl içinde 50 yazar ve çev irmen kaldı çeşit- li ülkelerden ve çalışmalannı yii- rüttü. Çoğunluğu Iskandinav ülkesi yazar çevirmenlerinin aldığı ko- nuklar arasında Fransa, Jngiltere, trlanda gibi ülkelerden de gelen- lervardı. Türk yazarlanndan he- nüz merkezde kalma isteğinde bu- lunan kimse çıkmadı. Bilindiği gibi merkezde 2 hafta ile 6 hafta arasında ücretsiz olarak kalma olanağı var. Yol parası \e yiye- cek içecek masrafı vazara ait. Heryıl ilkbaharvesonbaharda iki etkinlik düzenleyen kültürel komitenin bu yılkı ilk etkinliği. "Şiirin SonsuzGençliği" adını ta- şıyordu. Polonyalı sanatçı Stanis- lavv Brejdygant'ın düzenlediği et- kinliğe Türkiye'den şair Hakan Sa\iı katıldı. Önümüzdeki sonbaharda IX Eslül'debaşlayacakolan Lavvren- ce Durell senıınerine ise Türkı- yeden çeviımen Ülker Ince katı- lacak. 40 kadar edebiyat uzmanı veçevinnenınkatılacağı Durell et- kinliği sırasındavazann Rodos'ta iki yıl oturduğu ev de Rodos'taki merkeze dev redilecek. İlkbahar 1999'da isc bır çeviri çalışma;»! >apılacak. Türkıve'den ve Yıınanistan'dan seçilecek iki şairin yapıtlan. iki çev ırmen tara- fından Türkçe ve Yunancaya çev - rilecek \ e iki dilde basılacak. 199Q sonbahar<>emınerinin konusu ise ünlii Yunanlı ozan Seferisolacak. Heloisdergisi. heryıl ciddi bir edebiyal dergisi nıteliği ile tngi- lizce ve Yunanca olarak çıkacak. Rodos'ta kaldığımız süre içinde Rodos Belediyesi'nin yazar ve çev irmenlere \ erdikleri değere ve olağanüstü konukseverliklerine bir kez daha tanık olduk. Merke- zin Yunanlı yönetimi ise sonba- harda ya da önümüzdeki yılda Ya- şar Kemal ve Zülfi I rvaneti'vi Ro- dos'ta mutlaka ağırlamak istedik- lerini dilegetirdiler. Umanz buger- çekleşir. Bır utnudumuz da Hey- beliada Hüseyin Rahmi Gürpı- nar ev inin bir an önce restore edilip bu merkezler zincirine katıl- lannız var. Bir oyun sahnelerken izJeyr- ciyi ve beklentilerini nasıl katıyorsunuz vorumunuza? İnsanın içinde varolan karşıtlıklara ses- lenıp meraklannı uyandırmak ilk ama- Cim. Bunu da ancak sahneve kendi ya- şamlanndan gelen bir şey taşıyarak ger- çekleşrirebilirim.Ortakbirilgininvarol- duğuna inanıvorum. Bu da zaten benim bu işi yapmamı meşrulaştınyor. Seyir- cinin ögrefmeni olmak istemiyorum. Be- ni klasik Brecht yorumlanndan uzak- laştıran nokta da bu oldu. Sahnedekiler- le izleyicilerin bir oyun oynadığını dü- şünüyorum. Bu nedenle yönetmenin iz- leyiciyi biraz irkiltmesi gerek zaten. - Sanatçı bir aileden geliyorsunuz. Si- zin üzerinizde nasıl etidleri oldu? Babam önemli bir oyuncu ve yönet- mendi. Gençken insan biraz aptal olu- yor. Onu daha çok bir rakip olarak gö- rüyordum. Hep ondan başka bir şeyler yapmak istedim. Şimdi geri dönüp onun yapıtlanna baktığımda geçmişte öğren- diğimden daha çok şey öğreniyorum. Ailemden söz ederken aslında tarihten söz etmiş oluyorum. Onlann Nazi bas- kısına karşı sürdürdükleri mücadele be- nim için bir çeşit okul oldu. -Repertuvannızda klasikyapıtlardan en modern yazariara kadar uzanan bir çeşitfilik görülüvor. Bu farklı yapıtlan sahnelerkenyapıtuıdöneminidegiiz önü- ne alarakteknüderinizidedeğiştirivor mu- sunuz? Son dönem çalışmalanmda klasik ya- pıtlan sahnede yeniden yazmaya başla- dım. Tiyatroda sistemler oluşturmak is- temiyorum kendime. Her oyunu derdi- mi anlatabiîeceğim bir araç, malzeme olarak görüyorum. Bu bağlamda da oyu- nun ve yazann dönemi bir anlam taşı- mıyor benim için. - İzleyebildiğiniz kadanyla İstanbul Tiyatro Festivalini değerlendirir misi- niz? Önümüzdeki yıl tstanbullu izJevici- lere hangi ojıınu getireceksı- " — " niz? Festivalin programı çok zengin.Izleyici çok dikkati- mi çekti. Çok candan. ön- yargılardan annmışye açık bir ızleyici topluluğu. Önümüz- deki yıl 'Truva Kadınian'm sahneleyeceğiz. Savaş karşı- tı bir oyun olarak tanımlanı- yor aslında ama ben bir ka- dın oyunu olarak görüyorum yapıtı. Savaşın asıl kurbanla- nnın kadmlar otduğunu gös- teriyor. Ben yorumumda Tru- va Savaşı'nı Doğu veBatı AJ- manya'nın başından geçen olaylarla örtüşrürüyorum. Tru- va. yer olarak size Yunanıs- tan'dan da Almanya'dan da daha yakın bir yer, bu neden- le bu oyunla gelmek ayn tıir anlam taşıyacak benim için. Roxy'de Embryo konseri • Kültür Senisi - Christian Burchard önderiiğinde 1969 yılında Münih'te kurulan Embryo bugün, yarın ve perşembe günü Roxy'de müzikseverlerle buluşacak. 1970 yılında caz, rock blues, soul ve psychodellia'nın sentezlendiği OPAL isimli albümJerini çıkaran grup. yelpazesini hep geniş tuttu ve pek çok milletten dünyaca ünlü müzisyenlerle deneysel çalışmalannı sürdürdü. Cazcı prototiplerin grup formatına girmek ıstemeyen topluluk sık sık kadro değiştirirken bir yandan da her albümde farklı bir çizgi izledi. 1980'liyıllarda gelişimini tamamen etnik enstrümanlarla sürdürdü. Gerçekleştirdikleri pek çok değişik proje ve albüm arasında Okay Temiz'in de katıldığı Ethno Leaders adlı bir proje grubunu Hintli perküsyoncu Ramesh Shotham ile gerçekleştirdı. Topluluk 1993 yılında tslam Kültür Felsefesi ve müziğine yönelirken 19%'dan sonraki çalışmalannda Doğu müziğinin izleri arttı. Yeni bir öykii dergisi: üçüncü Öyküler • Kültür Senisi - Yeni bir öykü dergisi' Üçüncü Öyküler' başlığı altında 'Yaz'98' sayısıyla yayın hayatına başladı. Yayın yönetmenliğini Kadır Yüksel'in yaptığı derginin Danışma Kurulu Necati Mert ve Fahrettin Demir'den oluşuyor. üç ayda bir yayımlanacak olan derginin ilk sayısı öykücülüğümüzün temel taşlanndan bin olan Sabahattin Ali'ye aynldı. İlk sayıda Adnan Özyalçıner'in. Sennur Sezer'ın. Feridun Andaç'ın. Fahrettin Demir'in, Necati Mert ve Lütfiye Aydın'ın Sabahattin Ali üzerine yazılan >er alıyor. Derginin 'Öykü Serüvenleri' bölümünde Özcan Karabulut öykü seriivenini anJatıvor. 'Unutulmuş ÖyküIer'Unutulmuş Öykücüler" bölümünün ilk sayıdaki konuğu 'Mankenler' adlı öyküsüyle Samet Ağaoğlu. 'Çağdaş Isveç Edebiyatında Öykü" Gürhan Uçkan'ın yazısı ve iki Isveç öyküsüyle tanıtıhyor. İlk sayının diğer öykücüleriyse Sezer Ateş Ayvaz. Yusuf Eradam. Akın Sevinç. Yeşim Eyüboğlu. Âhmet Erözenci. Halil Genç ve M. Kemal Selçuk. Ümit Yaşar Sanat Galerisi'nde karma sergi • Kültür Senisi - Ümit Yaşar Sanat Galerisi, 15 Haziran'a dek bir karma sergiye ev sahipliği yapacak. Sergide Ekrem Kahraman. Aznif Çoban, Emel Erem, Sena Dinçel, Sevim Kosif, Tülin Akay ve Yeşim Şenkavala'nın yağlıboya yapıtlan yer alıyor. (0216411 3501) Sanat Tarihi Araştırmaları Semineri • Kültiir Senisi - Kamu Yaranna Çalışan Topkapı Sarayı Müzesi'ni Sevenler Derneği, Sanat Tanhi Araştırmalan Haberleşme Semineri düzenliyor. Bu yıl 25'incisi gerçekleştirilen seminer geçen yıl kaybettiğimiz Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Ahmet Menteş ve Müdür Yardımcısı Gülgün Tunç adına düzenleniyor. Topkapı Sarayı Müzesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek seminer cuma günü sona eriyor. Seminer kapsamında bugün 10.00-10.30 arası Feza Çakmut'un 'Topkapı Sarayı Müzesi Silahtar Hazinesinde Bulunan Şal Dokumalar", 10.30- 11.00 arası Hülya Tezcan'ın "Saray Pabuçlan", 11.00- 11.30 arası Feryal Irez'in 'Milli Saraylar Arşivindeki 19. Yüzyıla Ait Topkapı Sarayı Onanm Belgeleri". 11.45-12.15 arası Deniz Esemenli'nin "Harem'de Baş Haseki ve Şahzadegan Daireleri', 12.15-12.45 arası Şenay Onuk'un 'Topkapı Sarayı Çini Onanmlan' başlıklı konuşmalan dinlenebiîır. Tekin Aral'ın Salacak Öyküleri • Kültür Senisi - Tekin Aral'ın Fırt dergisinde yayımlanan 'Salacak Öykülenbir kitapta toplandı. Tekin Aral, Salacak Öyküleri"nde Piç Yavuz, Camgöz Taci, Tilt Mahmut gibi tiplerle Salacak'ı ve özellikle Salacak Plajı'nda yaşananlan esprili. neşeli bir dille anlatıyor. Aral kitabın yayımlanma öyküsünü şöyle dile getiriyor: "Aslında bu kitabı çok daha önce yayımlamam gerekiyordu. Ama onca isteğe rağmen bir türlü olmadı. Salacak maceralan benim için bir zamanlar çıkardığım Fırt dergisinın son sayfalannı dolduran, sabahlara karşı yazılmış, yazarken çok keyif aldığım öykülerdi." Anadolu Kc Meslek lisesi öğrencilerî sertfsi • Kültür Senisi - Cagaloğlu Anadolu Kız Meslek Lisesi Grafik Bölümü öğrencilerinin hazırladığı grafık-tasanm, yazı-tipografi. fotoğraf. desen sergisi Basın Müzesi Sanat Galerisi'nde açıldı. Sergi 12 Haziran'a dek görülebilir. 10. Uluslararası İstanbul liyatro Festivali BLGUIV • AKM Büyük Salon'da 20.30'da Suzuki Company of Toga. Tadashi Suzuki'nin yazıp yönettiği •Dionisos' adlı oyunu sahneliyor. • AZİZ NESİN SAHNESİ'nde 18.30'da 5. Sokak Tiyatrosu'nun sahnelediği '80060' adlı oyun yer alıyor. YARIN • AKJVl Büyük Salon"da 20.30'da Suzuki Company of Toga. Tadashi Suzuki'nin yazıp yönettiği •Dionisos' adlı oyunu sahneliyor. • MUHSİN ERTUĞRULSÂHNESİ nde 20 30da îstanbul Şehir Tiyatrolan'nın sahnelediği. 'Kalkas Tebeşir Dairesi' adlı oyun izlenebılir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle