15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7NİSAN1998SALI HABERLER 'Mahalli idareler', valinin yönettiği il özel idareleriyle 'merkeze bağlı'yerelleşiyor 'hükumef yönetimleri-£.çişleri Bakanı MuratBaşesgioğlu,bakanhğı- ğ na bağlı Mahalli İdareler Genel Müdürlü- ğ ğü'nce geçen ekim (1997) ayında yayımla- JL nan "YerelYönetimler Reformu Yasa Taslak- lan"na ait kitabın önsözünde şunu vurguluyordu: "Ülkemizde mahalli hizmetler ağniıkh olarak mer- kezi idare taranndan yürütülmektedir..." Başesgioğlu"nun bu saptamaya bağlı olarak ay- nı önsözde dile getirdiği eleştirisi ise şu sözleriy- le belirtılmişti: "Hizmet üretimi ve kaynak kulla- nımuıda mahalli idarelerin payı,gelişmiş hiçbir de- mokratik ülke ile kıyaslanmavacak derecede geri- dir_" Ne vaT ki kitapta derlenen yasa taslaklanna ait sayfalarçevrildiğinde, bu sözlerdeki "mahalli ida- re" deyimiyle samldığı gibi "belediyelerin" ta- nımlanmadığı, tçişlen Bakanlığı'ndaki yerel yö- netimleri güçlendirme niyeünin agırhklı olarak "valilikJeri yetkilendirniekle* sınırlı olduğu da he- men anlaşılıyordu. Bir başka deyişle, "refonn taslağı'' denilen bu yasal düzenlemeler, merkezi hükümetin "ülerde- ki atanmış temsikiterine" hizmet ve kaynak kul- lanma konusunda "inisiyatif" vermesinden iba- retti. Daha acıkçası, lçişleri Bakanlığı "yerelleş- me" adına aslında kendi yerel teşkilatını yeni yet- ki ve karar olanaklanyla donatıyordu... Kimi belediye başkanlannın "merkezi hükü- met şubelerkurarakyereUeşiyorf.)" şeklinde eleş- tirdikleri bu reform paketi, ilerleyen aylarda yeni- den düzenlendi. Ne var ki, ilk taslağa göre yapılan değişiklik, e- sas olarak "içerikte" değil biçimdeydi. Merkezi hükümetle yerel yönetimler arasındaki hizmet ve görev üleşiminin esaslannı belirleyen ilk yasa tas- lağı ile bu ilkeleruyannca yürürlükteki birçok ka- nunda yapılacak değişiklikleri içeren teklifler *tek bir yasa" haline getirildi. Böylece adı da: "Mer- kezi İdareile Mahalli İdareler Arasında Görev Bö- lûşümü ve Hizmet llişkilerinin Esaslannın Belir- lenmesi ve Çeşjtti Kanunlarda Mahalli İdarelerle ilgili Değişiklikler Yapılması Hakkında Kanun Taslağı" şeklinde belırlenerek Bakanlar Kurulu'na sunuldu... Demolcrasl anlaytşı Bu reform taslağı, Bakanlar Kurulu'nca da "prensipte" uygun görülerek TBMM komisyon- lanna sevk edilmesiyle birlikte artık tçişleri Ba- kanlığı"nın "teknik" bir teklifi olma niteliğinden çıkıyor, 55. hükümetin "siyasal hedefi" haline dö- nüşmüş oluyor. Böyle olunca da gerek iktidar par- tilerine bağlı olan, gerekse de muhalefet partile- rinin üyelik kimliklerini taşıyan hemen tüm siya- sal görüşlerdeki belediye başkanlannın ve meclis üyelerinin bu reform taslağına karşı çıkıyor olma- lan, "demokrasi" açısından da irdelenmesi gere- ken bir durum ortaya çıkanyor. Çünkü 55. hükümet, bundan önceki diğer tüm hükümetler gibi, yerel yönetimler reformu düşün- cesını ağırlıklı olarak "belediyelerin yetki ve kay- nak kıtlığı konusundaki" yaygın serzenişlerine karşılık olarak gündeme getırdi. Türkiye'de artık "yerinden yönetim" çağının başlaması gerektiği; en doğru, verimli ve yöre in- sanınm gerçek ihtiyaçlanna dönük hizmet ve ka- rarlann "halkın demokratik yönetimi" olan bele- diyeler eliyle verilebileceği; merkezi hükümetin ancak ülke ve kısmen bölge düzeyindeki konular- da sorumluluk üstlenmesinin doğru olacağı; bu- nun dışındaki tüm yerel yükümlülüklerin beledi- yelerde toplanmasının artık kaçınılmaz görüldü- ğü; Ankara'dan her yere ulaşmanın zaten mümkün de olmadığı.. ve bunlara benzer zengin bir "yer- teşme" söylemi, denebilir ki son yıllann iç politi- kasında egemen söylem oldu... Ne var ki lçişleri Bakanlığı'nca hazırlanıp hü- kümetçe de uygun görülen ve değişik siyasal par- tilere mensup bakanlann ve politikacılann da be- nimsemiş göründükleri reform taslağı, bütün bu söylemleri neredeyse "tümüyle yadsıyan" bir içe- rik taşıyor. Yıllardır belediyelere devredilmesi istenen ve beklenen birçok kamu hizmeti, taslakta "mahalli idare" olduğu vurgulanan "il özel idaresi"ne bağ- lanırken yürütme görevi ve yetkisi de yine il özel idaresinin "amiri" konumundaki "vaülere" ven- liyor. Buna koşut olarak il genel meclisleri "B mec- lisleri" şeklinde tantmlanıyor ve yine valiye bağ- lı bir "genel sekreter"in de bütün çahşmalan ko- ordine etmesi öngörülüyor... Reform taslağında en önemli ve etkin yerel yö- netim olarak işte bu valiliklere bağlı özel idareler tanımlanmış olduğundan, yine aynı taslakta mer- kezi ve yerel idareler arasındaki görev üleşimine ait sımrlandırmalar da aslında "gerçek durumu" pek yansıtmıyor. Örneğin. yetki devriyle ilgili yasa taslağının 3/B md.'de "mahaUi idarelere ait görevler" sıralanır- ken; "eğitim, sağiık. gençlik, spor, kültür, turizm, tanm, hayvancüık, çevre, orman, bayındıruk, eko- R.eform taslağındaki "yerel demokrasi" anlayışı, merkezi hükümete bağlı yerel yönetimlerle, ülkeyi bir tür şubeler eliyle yönetmeye dayanıyor... A YAnkara'dan yönetilen kimi hizmetlerin bir bölümünde, yöresel yükümlülükler ve karar yetkileri, belediyeler yerine il özel idarelerine aktanlıyor. Lçişleri Bakanlığrndaki yerel yönetimleri güçlendirme niyeti ağırlıklı olarak "valiliklen yetkılendirmekle" sınırlı kalıyor. Reform taslağı hemen tüm altvapı yatinmlanru merkezi hükümet kararlanna bağlıyor. Belediyeİere ise sadece "işportacdarla müca- dele" ve "pazar yeri düzenlemesi" kalıyor. Fotoğraftald Kasunpaşah kadmlar, bdedivenin kendilerini bu semt- ten çıkmaya zorlayan ve bölgeyi '•'plazalana'"' donatmav ı hedefleyen imar planuıa tepki içindeler. nomi.ticaret..'* vb. gibi bugün hemen her biri için ayn birer "bakanlığın" bulunduğu genel kamusal hizmetler de var. Ancak aynı hizmetlerin aslında yine "a#nı ba- kanlıklara" ait il müdürlükleri eliyle yurütûlece- ği de taslağın 6. maddesinde tanımlanan ''U özel idaresinin görevleri" bölümünde hemen anlasılı- Çünkü il özel idaresi, bakanlıklann o ildeki bi- rimlerini içeriyor ve zaten valinin başkanhgında- ki bu organ. bir anlamda "hükümetin yerel biri- mi" şeklinde çahştınlıyor. Nitekim taslağın aynı 6. maddesinde de yuka- nda sıralanan yeni "yerel yönetim hizmetieri- nin"(!) il özel idaresi görevleri olarak aynca be- lirtilmiş olması, reform paketinde belediyelere yi- ne "güvenilmediğini", Ankara'nın sadece kendi- ne bağlı organlarla yetinerek kendi kendine "ye- relleşmeye çalıştığını" bütün açıklığıyla kanıt- lıyor... Sürecek B a ş k a n l a r n e d i y o r ? Ycrelmecliskatıhma obnalı AYTAÇ DURAK Adana Bûyükşehir Bel. Başk. T7"eni tasan yerel yönetimleri güçlendirme 1 yerine vesayeti arthrmaktadır. Şöyle ki; Genel idarenin yetkilerinin birçoğu illere aktanlırken bu yetki tümüyle merkezden atanmış vali ile ilin 2. adamı sıfatı verilen genel sekreterin başında olacağı il meclislerine aktanlmaktadır. Böylece yerel yönetim denilince ilk akla gelen belediyeler, iküıci plana itilmektedir. Bundan amaç, iktidan elinde bulunduran siyasi güç, taşrada kendi ekolünden olmayan seçilmış belediye gücünü atadığı vali ve genel sekreterleri ile perdelemektedir. Aynca. belediye meclislerinde muhtarlann dışında, üniversite, meslek odalan, kamu niteliğindeki sivil toplum örgütleri temsilcileri oy haklan da olmak şarüyla mutlaka temsil edilmelidir. Böylece otokontrol sağlanacağı gibi, temsil düzeyi yükselen belediye meclisleri daha sağlıklı kararlar alabilecektir. Ne var ki taslak bunu da dikkate almamıştır. Mevcut 3030 sayılı Büyükşehir Yasası'nın en aksayan 2 konusu da yeni tasanda göz ardı edilmiştir. 1- Büyükşehirlerin en büyük gelir kaynağını olusturan illerde toplanan vergi gelirlerinden yüzde 5 pay almalan. yeni tasanda da adaletsiz dağılımı önlememektedir. O ilde elde edilen kazançtan pay, külfetten nimet amaçlayan bu madde, holdinglerin genel müdürlüklerinin belli illerde olmasından dolayı büyük haksızhk yaratmakta, Anadolu'daki fabrikalardan, bankalardan elde edilen kazançlann vergisi Istanbul-Ankara'ya yatınlmaktadır. 2- 1580'in belediyelere verdiği yetki, 3030 ile büyükşehir belediyelerine verilmemişür. Uygulamalan denetleme yetki ve sorumluluğu ise verilmiştir. Ancak ilçe ve ait kademelerce göz yumulacak mevzuata aykınlıkîan, lstanbul Park Otel örneğinde olduğu gibi büyükşehir önleyememektedir. Bu aksaklığın gıdenlmesi için büyükşehir belediyelerine otokontrol yetkisi verilmesı gerekir. Bu arada yeni tasannın olumlu taraftan, özetle. 2 turlu seçim, mücavır alan içerisinde ve bitişiğinde belde belediyesi kurulamaması (ki biz yakınında da ıstemiyoruz) şeklinde sıralanabilir. SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Hükümetle Türk Silahlı Kuvvetleri fT- SK) arastnda yükselen gerilim, geçici bir uzlaşmayla sonuçlandı. Siyasi Islama karşı önlemler, hükümetin hazıriadığı ta- sanlarla ve bir dizi pratik uygulamayla ytirüriüğe gtrdi. Komutanlann 20 Mart'ta yayımladığı bildiri sonrası Mesut Yıl- . <?jnaz'ın ve Bülent Ecevit'ın tırtumu tar- • tışmalara neden oldu. Hem siyasi islam- alar, hem liberaller, hem de taiklik yan- hsı bir kesim, hükümetin tavnndan memnunolmadıklartnı belirten birtutum içine girdiler. Karşılıkiı sertlik isteği sürü- - yor. Can Dündar'in "40 Dakika progra- mındaaynntılı şekikle incetediği Milli Gü- venlik Kurulu'nun (MGK) çalışma tarzı ve yetkileri, Türkiye'deki gerçek iktida- nn bu kurum olduğunu tartışmasız şe- kilde ortaya seriyordu. MGK'nin aldığı • kararlar, hükümet için kelimenm tam an- lamtyla emiryerine geçiyor. HCKümet bu "em/7ter"tn kendisiyle ilgili bolümlerini icraya koyuyor, geri kalanını se kanun taslaklan olarak Meclis'e sunu/or. Ülke- Bir Durum Tahlili nin neredeyse bütün temel siyasetleri burada belirleniyor ve uygulamaya ge- çiriliyor. Bu nedenle Türkiye'de siyaset, MGK'nin egemenlik alanında şekilleni- yor, siyasetçiler de anayasayı değiştir- medikçe MGK'nin görev ve yetktlerini aynen kabullenıyor ve sıyaseti böyle bir ortam içinde yapmayı içlerine sindiriyor- lar. Bugüne kadar bu durumdan ve bu yapılanmadan şikâyet eden bir siyaset- çiye rastlamadık. Bundan bir yıl kadar önce TÜSİAD, Profesör Bülent Tanör'e bir rapor hazırlattırmıştı. Bu raporda MGK'nin işleyiş biçimınin demokrasiye aykın olduğu ve değiştırılmesı gerektiği belirtildiğinde, siyaset dünyasından ne yazık ki böyle bir haklı çıkışa hiçbir des- tek gelmemişti. İşte böyle verili bir ortamda, Mesut Yılmaz'la TSK arasında bir tartışma ya- şandı. TSK, MGK kararlannın uygulan- masını isterken anayasai gerekçelere dayanıyordu. Mesut Yılmaz ise hükü- met olmanın gerektirdiği otoriteyi ifade etmeye çalışıyordu. Çattşma bu nokta- da düğümlendi, sonunda hükümetin alacağı önlemlene bu işin yürütülmesi noktasında bir orta yol bulundu. Liberaller, Mesut Yılmaz'ın askerlerie uzlaşmasından hoşlanmadıklannı belir- tiyorlar. Deniz Baykal'ın ise önce se- çim deyip sonra seçimden vazgeçme- sinin tamamen bir teslimiyet ıçerdiğini belirtiyoriar. Aslında bu gerilimden çıkı- şın tek yolunun seçim olduğunu söylü- yorlar. Böylece askerin siyasi hayata olan müdahalesinin ortadan kalkacağı- nı düşünüyorlar. Yılmaz'ın sözlerınin ar- kasında durup ıstifa etmemesının ise ha- yal kırıklığı yarattığını öne sürüyorlar. Diyetim ki erken seçim oldu ve Fazi- let Partisi'yle DYP iktidara gelecek ka- dar oy aldılar. Şu ortamda böyle bir so- nuç bir demokratikleşme mi yaratır? Tam tersine, kurulacak böyle bir hükü- met, Türkiye'deki ıç gerilimi doruğa tır- mandınr ve işte o zaman tam anlamıyla biraskeri rejimin koşullan olgunlaşır. Üs- telik böyle bir askeri rejim, toplumun önemli bir çoğunluğunun da desteğini kazanır. Mesut Yılmaz'la Bülent Ecevit bu dü- zenin siyasetçileri. Verili koşullan kabul ederek hükümet ediyorlar. Bu koşullar- da yapılabilecek olanı yaptılar ve T- SK'nin direkt devreye gırmesı yerine, si- vil önlemlerle siyasi Islamla mücadele etmeyi gündeme getirerek tansiyonu düşürmeye çalıştılar. Eğer araya onlar girmeseydi, işlerçok daha sert ve uzlaş- maz bir noktaya sürüklenecek, Türkiye daha sert iç çatışmalara doğru yol ala- caktı. Şimdilık ortalık duruldu. Bu noktadan sonra herkesin yeniden bir muhasebe yapması olanağı doğdu. Türkiye, siyasi Islamla uzun vadeli olarak nasıl bir mü- cadele yürütecek? Parlamenter rejim, bu işleyiş bıçımiyle sürekli gerilim yara- tıyor. Parlamenter rejim nasıl demokra- tikleşecek? Bugüne kadar hiçbir siyasi parti bu noktayı enine boyuna düşünüp bir sorun olarak önüne koymadı. Herkes günübirlik ayak oyunlanyia durumu ida- re edebıleceğini sandı. Görüldü ki Türkiye, 12 Eylül dönemi- nin kurumlan ve yasalanyla hiçbirderdi- neçare bulamıyor. Seçim yapsa dayap- masa da arabanın anza yapması önle- nemiyor. Daha da önemlisi, 12 Eylül dü- zeni, sınıflar arası uçurumu olağanüstü büyüttü. Çaresizlik içindeki yoksul yığın- lar, bir dinamit gibi, hertüriü çatışmanın altyapısını oluşturuyor. Kimse de bunu ciddi bir dert olarak önüne koymuyor. Gerılimin ınişe geçmesi bir şans. Unutmayalım ki kriz yalnızca dondurul- du. Türkiye ciddi bir yeniden yapılanma sorunuyla yüz yüze. Herkes buna kafa yormalı. Başkanlar ne diyor? 'Reform göstermelik olmamah...' Av HASAJV SUBAŞI Antalya Belediye Başkam J Tükûmet, bayram öncesınde "Yerel Yöne- 11 tjmlerde Reform'" taslağını TBMM'Ye ve- rirken, aynı günlerde lçişleri Bakanlığı da bele- diye başkanlan arasında "görevden alma" ope- rasyonu başlattı. Antalya Belediye Başkanı ve Akdenız Belediyeler Birlıği Başkanı Av. Hasan Subaşı da bu"çifte standart" dediği davranışı Cumhuriyet'e yorumlarken şunlan söyledi: "Siyasetin ükandığu sivasetçinin yıprandığı gü- nümüzde, çıkı^ yolu yine siyasette bulunmak m- rundadır. Yerel Yönetiraler Reformu göstermclik değiL gerçek anlamda yapdabilirse, seçilnıiş kurumla- nnuza güven duvıılursa, birçok sorunu aşabili- riz. Doğrulan söylemek yanında,inanmakve uy- gnlamak da önemlidir. Verel \ önetim Refiırmu'nun gündemde oldu-, ğu sırada, belediyelerin önemine inaıuyorsak. de- mokratikkültür \e geleneğin güçlenmesini sa\ıı- nuyorsak. halkın seçtiği >üzkrce beledi>« baska- nını kuşkuva davalı gerekçeterle görevden alma haarhklannın ciddi olabileceğine inanmak iste- mivonu. Llkemizde en çoko> alarak secilcn büyük kent- lerimi/in belediye başkanlannın görevden aun- malan sadece siyasi iradenin degil. hukuki dene- tüninsonucunada bağlı olmabdır. Vksi haldesec- menin rejime otan gü>eni de zayiflar. Temel hedefîmiz seçimlerle iktidarlan çıkar- mak değil. paıiamentonun iktidannı sağlamak ohnaudır. Seçimlerin tartışıldığı günümüzde Se- çim Yasası mutlaka degişûrilmetidir. Türkiye büyük şana olan C umhuriyetini bu- lunduğu noktada turmak değil, demokrasi stan- dardını geliştirerek yüceltnıek. tam işleyen hukuk devletini hedeflemekle sorunlann üstesinden gekcektir." Reform taslağında görev üleşimi Hükümete bağlı "taşra teşkilatiannı" il özel idaresi bünyesinde koordine ederek "yerel yöne- time"(!) dönüştüren refonn taslağında, "merke- ziidare" (bakanlıklar) ile "mahalli idareler" (va- lilikler) arasındaki görev üleşimi şöyle öngörü- lüyor: Madde 3-A / Merkezi Rtareye ait görevler Merkezi idare; a) Adalet, güvenlik, savunma, dış politika, eğitim, gümrük, nüfus, tapu vekadastro. sivil sa- vunma ve din hizmetlerini, b) Ulusal veya bölgesel nitelikli hizmetleri, c) Ulusal ve bölgesel planlann hazırlanması ve uygulanması görevini, d) Hizmetlere ilişkin ulusal politikalan belir- leme görevini, e) Hizmetlere ve hizmetleri yürütecek perso- nele ilişkin standartlan belirleme görevini, f) Hizmetlerin mevzuata, belirlenen politika ve standartlara uygun olarak yürütülmesini de- netleme görevini, g) Hizmetlerin koordinasyonunu sağlama gö- revini, h) Hizmetlerle ilgili bilgi toplama, inceleme ve araşnrma yapma, yenilikleri izleme görevi- ni, i) Mahalli idarelere rehberlik etme, eğitsel. teknik ve mali yardım yapma görevini, yürütür. Madde3-B/ Mahalli idarelere ah görevler Mahalli idareler, a) Kanunla belirlenen esaslar çerçevesinde eğitim altyapısı, sağiık, sosyal yardım, gençlik, spor, kültür, turizm, tanm, hayvancılık, çevre. or- man, ağaçlandırma, imar, bayındırlık. altyapı, ekonomi ve ticaret alanlannda mahalli ve müş- terek nitelikli hizmetleri yürütür, b) Asli görev ve hizmetlerinin yanı sıra, ka- nunlann yasaklamadığı veya münhasıran başka idarelere vermediğı mahalli ve müşterek nitelik- li ihtiyaçlan karşılamak amacıyla genel karar organlannın vereceği kararla her türlü hizmet ve faaliyette bulunabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle