Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 1998 PAZARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
TURK1YE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
A
A
A
A
A
A
A
A
18
18
20
18
22
24
25
25
Sinop
Samsun
_A 22^ Adana
A 24 Mersin
A 28
A 22
Trabzon A 20 Diyarbakır B 5
Giresun
Ankara
_A 22 Şanlıurta B 9
B 8
Eskişehir
_A 20 Mardin
A 22 Siirt B 8
Konya^ A 21 Hakkâri ~B 2
Sıvas A 17 Van
Zonguldak A 21 Antalya A 27 Kars B -1
Bütün bölgelerimiz
az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sı- oslo
caklığı biraz daha Helsinki PB 1
artacak. Rüzgâr StOckholm PB~3
yurdun batı kesim- L o n d r a Y ~ İ 5
lerinde güneş ve Amsterdam Y~T3
batı.doğukesimle- BTÜRİÜ Y~İ4
DIS MERKEZLER
K 2 Berlin Y 15
rinde kuzey ve ba- pa r js "
tı yönlerden hafif B o n n
olarak esecek.
Y 16
Münıh Y 14 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
Y
Y
PB
Y
PB
14
14
14
26
26
18
19
Y 17 Şam
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tifiis
Kahire
K
Y
K
PB
PB
PB
PB
A
2
20
2
10
12
20
15
27
A 22
Ö£5.
Taşkefit
Tahran
lı bulutlu i Sıslı Bulutlu kÇok bulutlu Yağmurtu Karlı S u l i J » Gok guruttutö
'Kara para aklıyor
I Baştarafı 1. Sayfada
deklare belgesi ve ihracat
belgeleri dışmda herhangi
bir efektif götürmediklerini
söylediği kaydedilen rapor-
da, Mehmet Geseoğlu adlı
kişinin de "Faisal Finans
Kurumu'na efektif götflr-
mediğini. Faisal Finans Ku-
rumu'nda fiktif (gerçekte ol-
mayan) işlemler yapıldığu
bu işlemkr karşılığuıda dö-
nemin parasıyla dolar başı-
na 20-30 lira komisyon öde-
mesiyapddığııu rtirafettiği"
ifadesine yer verildi. Yalnız-
ca bu beyan ve saptamalann
dahi Faisal Finans Kuru-
mu'na yönelik suçlamalan
doğruladığı kaydedilen ra-
porda, ihracatçı firmalar
nezdinde yapılan inceleme-
lerin sonuçlanna da yer ve-
rildi. Raporda, söz konusu
şirketlerin gerçekte herhan-
gi bir fıili ihracat yapmadık-
lan ve döviz getirmedikle-
ri, dolayısıyla fiilen döviz
alım belgesi dûzenlenmesi
ve karşılığında Türk lirala-
nnın alınması aşamalannda
yer almadıklan saptamala-
nna yer verilirken, şöyle de-
nildi: "Genelde ihracatçı
firmalann kuuanmısolduk-
lan döviz kredilerinden açık
kalan taahhütlerinin kapa-
tılması amacına yönelik ola-
rak bu işe girdikİeri; piyasa-
da bu şekilde açık hesabı
olan firmalann hesaplannı
kapatmalanna Erol Kohen,
Atıf Bılgin isimli kişilerin
aracüık ettiklerl bu şekilde
ihracatçılann baska firma-
lann ihracatlarının şirketle-
ri üzerinden geçmesine izin
verdikleri ve kendi adlanna
düzenlenen döviz alım bel-
gesi ile dö\iz kredi taahhüt-
lerini kapattıklan belirlen-
di."
Raporun sonuç bölümün-
de, ifadeler, araştırma ve in-
celemeler çerçevesinde Fa-
Biz batıka
• Baştarafı 1. Sayfada
değiliz, malı bilmiyoruz.
Gümrüklerce düzenlenen
deklare belgelerine istina-
den döviz alışını yapmış bu-
rası. Deklareninteyidini sor-
muş bakanlığa. Burada bü-
yük bir haksıztığa uğruyo-
ruz. Kavram karmaşası ya-
ratılıyor. Daha evvelki dava,
firmayla beraber olduğu
için yürütülüyor. Aynı kişi-
den alınıp aynı kişiye satü-
mış. Dövizi veznedar gör-
memtş. Veznedann görme-
si şart değil büyük meMağ-
lan." Güler, Faisal Finans
ICurumu'nun devletten teş-
vik almadığını, profesyo-
neller olarak çeşitli ülkeler-
deki yatınmlara ortak ol-
muş kişilerin fonunu yönet-
tiklerini kaydederek, "Tür-
kiye'de topladığunızı bura-
da plase ediyoruz. Neden
oluyor bUmiyoruz* diye ko-
nuştu.
isal Finans Kurumu ve şir-
ketler hakkında özetle şu iş-
lemlerin yapılması önerildi:
9 Faisal Finans Kuru-
mu'nun tüzelkişiliği hakkın-
da her bir işlem bazında.
1567 sayıh Türk Parası Kıy-
metini Konıma Hakkında
Kanun'un 3. maddesi uya-
nnca yasal takibata geçilme-
sinin uygun olacağı görüşü-
ne vanldı.
# Kurumun yapmış ol-
duğu usulsüzlüklerin çıkar
sağlama amacıyla bilerek
yapıldığı gözönüne alındı-
ğında. 32 sayılı karann 21.
maddesi çerçevesinde "Fa-
isal Finans Kurumu'nun
kambiyo işlemkrine aracdık
etmeyetkisinin müsteşaruk-
ça takdir edikcek geçici bir
süre için kaldırümasının ye-
rinde olacağı" degerlendiril-
di.
% Dövizbeyan tutanakla-
nnın açık ihracat hesabı olan
firmalarapazarlanması işini
yapan kişiler tarafından ge-
tirilen ve beraberinde bir
efektif içermeyen döviz be-
yan tutanaklannadayanarak
fiilen herhangi bir efektif gi-
rişi olmadığı halde, içeriği
itibanyla sahte döviz alım
ve satım belgeleri düzenle-
yen, böylece haksız vergi ia-
desi veya diğer te^viklerden
yararlanmasına sebebiyet
veren Faisal Finans Kurumu
yetkilileri hakkında da,
TCK'nin "evrakta sahteci-
lik" hükümleri uyarınca ta-
kibata geçilmesinin yerinde
olacağı. ancak bu kişiler
hakkında daha önce dava
açıldığı için dosyanın ilgili
mahkemeye gönderilmesi
uygun görüldü.
# Faisal Finans Kuru-
mu'nun döviz alım belgesi
düzenlemesine dayanak
gösterilen döviz beyan tuta-
naklan ile Türkiye'ye ve ku-
ruma herhangi birefekti f ge-
tirilmediği, dolayısıyla bu
şekildeki hesaplann açık he-
sap konumunda olduğu tes-
pit edildiğinden açık hesap
tutan 50.000 dolann üzenn-
de olan O.S.C Sinkiler Hav -
lu AŞ. DESMO Deri Sana-
yii, Hisar Çelik Döküm. E-
sem Elektrik Sayaçlan un-
vanlı firmalar hakkında ve
her bir ihracat işlemi bazın-
da yasal işlem yapılması uy-
gun görüldü.
9 Efektif bulunmaksızın
Faisal Finans Kurumu'na ib-
raz edilen. kurumca da. san-
ki döviz beyan tutanaklann-
da kayıth olan efektifler; ka-
salanna nakit olarak girmiş.
gibi gösterilerek döviz alım
belgesi düzenlenen işlem-
lerde firmalara KDV iadesi
mahsup işlemi veya diğer
teşvik ödemeleri yapıldığı
tespit edildiğinden. bu şekil-
deki ödemelerin gecikme
faizi ile birlikte tahsilinin te-
mini için raporun birer ör-
neğinin Maliye Bakanlıgı ve
Merkez Bankası'na gönde-
rilmesinin uygun olacağı so-
nucuna vanldı.
Deride yasak delme çabasıIstanbul Haber Servisi - lçişleri
Bakanlığfnın yayımladığı genel-
geyle, kurban derisi toplama yetki-
sinin THK'ye ait olduğunun açık-
lanmasına karşın. bazı çevreler giz-
lice kurban derisi toplama çahşma-
lanna başladı. Bayram öncesi evle-
ri dolaşan bazı kişiler kurban derile-
rinin kendilerine verilmesi için ön-
ceden söz almaya çalışıyor.
THK dışında herhangi bir kuruluş
veya kişinin kurban derisi toplama-
sının genelgeyle yasaklanmasına
karşın bazı kuruluş ve kişiler yasağı
delmeye çalışıyor.
Kurban kesim yerlerinde veya so-
kaklarda dolaşarak anonsla deri top-
lamayı planlayan irticacı kesim,
Kurban Bayramı öncesi harekete
geçti. Sanyer'den arayan bir yurttaş
şu iddiada bulundu: "Mahmut Ba>-
nun Öğrenci Yurdu'ndan geldiğini
söyleyen bir genç, kurban kesip kes-
meyeceğimizi sordu. Nedenini de,
'Eğer kurban kesecekseniz kurban
derisini SanyeT Poligon'daki Mah-
mut Bayram Öğrenci Yurdu'na ve-
rir misiniz?" diyerekacıkladı. 'Kur-
ban derisini oraya götüremeyiz' de-
di^mink de' Eğer siz deriyi bize ve-
recekseniz, telefonunuzu ve adresi-
nizi ahnz. Kurbanı kestikten sonra
gelip deriyi ahp götürürüz' dedl'Bir
makbuz verecek misiniz?' diye sor-
duğumuzda da veremeyeceklerini
sövtedi."
Daha sonra bir vatandaş gibi tele-
fonla görüştüğümüz yurt görevlisi
deri topladıklannı kabul ederek,
"Adresinizi verin bizgelip alabiliriz1
*
dedi.
Kurban Bayramrnda Türk Hava
Kurumu (THK) dışında, hiçbir der-
nek. vakıf ve benzeri kuruluş, ile ki-
şiler kurban derisi, bağırsak, fitre ve
zekât toplayamayacak. Aksine dav-
rananlar hakkında yasal işlem yapı-
lacak. lçişleri, Milli Eğitim ve Ada-
let bakanlıklannca yayımlanan ge-
nelgelerde, 2 Mayıs 1992 tarih ve
21216 sayılı Resmi Gazete'de ya-
yımlanan Yardım Toplama Yönet-
menliği gereğince kurban derisi ve
bağırsağı toplama yetkisinin yalnız-
ca THK'de bulunduğu anımsatıldı.
lçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu
imzasıyla 80 il valiliğine gönderilen
genelgede de mevzuata uygun ola-
rak kamu kurum ve kuruluşlarının
araç. gereç ve personelinden yarar-
lanılacağı bildirilerek. yerel yöne-
timlerin, kesim yerleri ve soğuk ha-
va depolannın kullanılması için ge-
reken önlemleri alacağı kaydedildi.
Bakan Başesgioğlu. "kurban derile-
rinin toplanmasında herhangi bir
usulsüzlüğe ve aksakhğa meydan \e-
rilmemesini" istedi.
Istanbul II Sosyal Hizmetler Mü-
dürlüğu de "kurban etierinin" kim-
sesiz çocukların kaldığı yuva ve
huzurevlerine bagışlanmasmı istedi.
1 8 g e n e l k u r m a y b a ş k a n ı BAB i ç i n A t i n a ' d a b i r a r a y a g e l d i
Karadayı'ya büyük korumaANKAR.4/ATİNA (Cumhuriyet) -18 ülke-
nin genelkurmay başkanlan. Batı Avrupa Bir-
liği'nin (BAB) operasyonel yeteneğinin geliş-
tirilmesi amacıyla Atina'da toplandılar. Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı
Karadayi da toplantı için Atina'ya gitti.
NATÖ ve Avrupa Birliği'nin ayn bir tüzel
kişiliği olan BAB, ileride AB'nin savunmabi-
leşcnini oluşturmak ve NATO'nun Avrupa
ayağını güçlendirmek amacıyla 1992 yıhn-
dan itibaren yeniden canlandınlmıstı. Biriik,
halen güvenlik organizasyonu olarak gelişimi-
ni sürdürüyor.
BAB Dönem Başkanhğı altı ayda bir el de-
ğiştiriyor ve genelkurmay başkanlan toplan-
tısı, dönem başkanı olan ülkede gerçekleştiri-
liyor. Bu kapsamda, 1998 yılı ilkbahar toplan-
tısı 6-7 Nisan 1997 tarihlerinde 1998'in ilk
yansı için dönem başkanı olan Yunanistan'm
başkenti Atina'da düzenleniyor.
Toplantıda, 18 ülkenin genelkurmay baş-
kanlan. BAB'ın operasyonel yeteneğinin ge-
liştirilmesine yönelik çalışmalan gözden ge-
çirecekler. Bu kapsamda öncelikle BAB'ın as-
keri komitesinin oluşturulması, NATO ile iş-
birliğinin güçlendirilmesi, bunaltm yönetimi
ve tatbikat konulan görüşülecek.
Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı, toplantı-
Orgenenü tsmail Hakkı Karadayı
lann tamamlanmasının ardından yann Türki-
ye'ye dönecek.
BAB toplantısı, AB'nin Kıbns'a tam üye-
lik görüşmelerini başlatüğı ve Türiciye-Yuna-
nıstan ilişkilennin kısmen gerginleştiği bir dö-
neme rastlaması nedeniyle iki üike açısmdan
da aynca önem kazandı.
Yunan fanatiklerinin, gÖTÛşmeleri baltala-
mak için Atina'daki Türk ataşeye bombalı sal-
dınlan sonuç vermedi. Yunan basını da, gö-
rüşme kapsamında özellikle Karadayrnın ka-
tıhmına büyûk önem atfetti.
BAB ülkeler dönem başkanı olan Yunanis-
tan'm organize ettiği toplantı çerçevesinde
dün Atina'ya gelen Genelkurmay Başkanı Ka-
radayı ile 18 üye ülkeye mensup katılımcılan
3 bin özel güvenlik polisi koruyor. SAT, SAS
ye özel tim polislerinden kurulu güvenlik bi-
rimleri, toplantilann yapıldığı Atina yakınla-
nndaki Astir Vuliagmeni oteli çevresinde bü-
yük güvenlik önlemleri aldı. Havaalanından
itibaren büyük güvenlik önlemleri aitında ka-
lacağı otele getirilen Karadayı ve Türk heye-
ti iki gün süre ile toplantılara katılacak. Kara-
dayı'nın, Yunanistan Genelkurmay Başkanı
Orgeneral AtahanasioÇoganis'le de birgörüş-
me yapması bekleniyor. Yunan basınında yer
alan haberlere göre ikili görüşmelerde bilinen
Türk görüşleri Yunanlı komutana iletilecek.
Ancak Yunanistan Genelkurmay Başkanı, Sa-
vunma Bakanlıgı'ndan aldığı uyan gereği Ka-
radayı'ya ikili sorunlann Lahey Uluslararası
Adalet Divanı çerçevesinde çözümleneceği
konusunda görüşlerini iletecek.
Karadayı, 3 yıl sonra Yunanistan'agelen ilk
önemli Türk komutanı sıfatını taşıyor. Daha
önce 1993 yılında dönemin Genelkurmay
Başkanı DoğanGüreş, Selanik'te yapılan NA-
TO toplantılanna karılmıştı.
Doealgaza ABD çeldncesi
• Baştarafı 1. Sayfada
lanarak yürürlüğe girdi. Anlaşma-
nın içeriği gizli tutulduğu için Res-
mi Gazete'de de aynntı verilmedi.
Türkiye ve lran arasında REFAH-
YOL döneminde imzalanan doğal-
gaz anlaşmasının içeriği de gizli
tutulmuş ve ABD'nin anlaşma
metnini görme istemi geri çevril-
mişti. Türkiye'nin lran ile yaptığı
doğalgaz anlaşması bazı bağlayıcı
hükümler içeriyor. Buna göre Tür-
kiye. lran ile yaptığı anlaşmadan
vazgeçerse projenin uygulamaya
girmesi öngörülen 1999 yılının ba-
şından itibaren almayacağı gaza
karşılık para ödemek zorunda ka-
lacak. ABD. Türkiye'nin doğalgaz
gereksinimini lran yerine statüsü
tartışmalı Hazar Havzası'nın altın-
dan geçecek bir boru hatti ile kar-
şılamasını istiyor. ABD, buna kar-
şılık da Hazar petrollerinin Ceyhan
uzerinden uluslararası piyasalara
pazarlanmasına destek veriyor. Bu
proje Transkafkasya projesi olarak
anılıyor.
Transkafkasya projesine önem
veren Washington yönetiminin,
Rusya ile yapılan doğalgaz anlaş-
masının içeriği konusunda bilgi
edinmeye çalıştığı belirtiliyor.
Üst düzey bir ABD'li diplomat,
Türk-Rus doğalgaz anlaşmasının
imzalanması öncesinde yaptığı de-
ğerlendirmede konuya ilişkin şu
görüşleri dile getirmişti:
% Rusya'nın, Karadeniz'in al-
tından döşenecek boru hattı ile
Türkiye'ye doğalgaz taşıma proje-
si konusunda Moskova ile rekabet
içinde değiliz. Ancak bizim bu ko-
nuda endişemiz var. Bu endişe de
Türkiye'nin Rusya ile "al ve öde"
şeklindeki bu projeden geri done-
meyeceği bir anlaşma yapması.
Böyle bir anlaşma, Türkiye'nin
Türkmen gazı gibi diger alternatif
projeler için mali kaynaklannı ku-
rutabilir. Nitekim bu konuda Tür-
kiye'ye telkinlerimizoldu ve ortak
endişeleri paylaştık.
% Sonuçta Ankara ve Moskova
arasında, örneğin yapılacak bir fî-
zibilite çalışması sonunda projenin
elverişli olmadığının ortaya çıkma-
sı halinde anlaşmanın feshedilebi-
leceği bir mutabakat anlaşması ya-
pıldı. Böylece Türkiye, Karadeniz
boru hattı projesinin fizibilite ça-
lışması sonunda elverişli olmadığı
ortaya çıktığında projeden vazge-
çebilecek. Türkiye ve Rusya ara-
sında bağlayıcı nitelikteki bir an-
laşma, Ankara'yı Karadeniz pro-
jesine bağımlı kılacak ve Transkaf-
kasya enerji kaynaklanndan yarar-
lanma imkânını sınırlayacak. Çün-
kü Türkiye tüm parasını buraya ya-
tırmış olacak.
Resmi Gazete'de yer alan Rus-
ya ile doğalgaz anlaşmasına ilişkin
anlaşmanın Türkiye'yi ne ölçüde
bu projeye bağımlı kılacağı. anlaş-
manın hükümlerinin gizli turulma-
sı nedeniyle belirsizliğini koruyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
sinde 1964-96 yıllan arasındaki petrol arama çalışma-
lan sırasında içme suyu kaynaklarına bastığı petrol
atıklı kirti suyla ilgili yeni gelişmeler var.
Önce geçmişi ktsaca anımsatalım.
Shell, 1995 yılında Güneydoğu'daki 150 petrol ku-
yusunu Perenco firmasına devretti. Türkiye hukuku-
nun hiçe sayıldığı, sadece iki kurumun kendi arala-
nnda pişirdiği devirle birlikte Shell'in bölgede sürdür-
düğü çalışmalann bir başka boyutu gündeme geldi:
- Kirlilik.
16 Aralık 1995'te bu köşede, Shell'in Diyarbakır
yöresinde toprak altına 500 milyon varile yakın pis su
bastığı yotunda saptamalar bulunduğunu aktairdık.
1 Ocak 1996'da, Shell'in söz konusu "kiriitiği"', "ki-
şiliğe" dönüştürebileceğinı vurguladık.
17 Ocak 1996'da, Shell'in yöneltilen sorulara ver-
diği yanıtın doyurucu olmadığına dikkat çektik,
"Shell'den ciddiyet, hükümetten hassasıyet beW/yo-
ruz" dedik.
29 Mart 1996'daki "Petrot gider kiri kalır" başttklı
yazıda da, Shell'in bölgedeki kiıiiliği temizleyecek ya-
tırıma yanaşmadığını belgeleriyle aktardık.
Şimdi o günden bu yana yaşananlara gelelim.
1996 Temmuzu'nda Beykan petrol üretim sahası-
nın Devgeçidi Baraj Gölü ve Midyat akiferinde neden
olduğu kiıiiliği ölçmek üzere Çevre Bakanlığı'nın ko-
ordinatörlüğünde bir kurul oluşturuldu. Orta Doğu
Teknik Üniversitesi (ODTÜ). kurula bilimsel destek
sağladı.
Çalışma 18 aylık bir süreci içeriyordu. Bu çerçeve-
de bölgede proje grubu 6, Shell de 2 gözlem kuyu-
su açtı. Iki ayn çalışma yapıldı.
Mart ayindaçalışmalartamamlandı. ODTÜ uzman-
lan 175 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda Özetle şu
noktalann altı çizildi:
- Beykan petrol üretim sahasında 13 milyon met-
reküp, Kurkan sahasında 34 milyon metreküp, Şaha-
ban'da 23 milyon metreküp kirli su toprağa basılmış-
tır.
- Bölgedeki temiz su kaynaklannı orta-uzun vade-
de doğrudan etkileyecek bu atığın temizlenmesi ge-
reklidir. Atıklar petrol kaynaklı organik madde içer-
mektedir.
- Bunun için mühendislik tasarımı şarttır.
- Sadece su değil, toprak kirliliği de söz konusu-
dur. 18 kilometrekarelik alan kirletilmiş durumdadır.
Bu sadece Beykan'dadır ve saptanabilen alandır.
Özellikle Kurkan bölgesinde çok daha fazla kirlilik söz
konusudur.
Bakanlık mı, bataklık mı?
Bu rapor 30 Mart Pazartesi günü Çevre Bakanlı-
ğı'nda göruşüldü. Shell'in bu toplantıya sunduğu ya-.
zılı metin e'limizde. "The Shell Company ofTurkeyü-
mited" antetli, Çevre Bakanlıgı Çevre Kirliliğini Önle-
me ve Kontrol Genel Müdürlüğü'ne hitaben yazılmış
metinden kısa alıntılar yapalım:
"Diyarbakır'da Midyat sukalitesi, herdurumda, in-
san kullanımı için saptanan sağlık standartlannda
olacağı, her iki çalışma tarafından da öngörülmekte-
dir. Bu dunımda kaynak israfı yaratacak böyle bir
programın uygulama gereği takdir edersiniz ki çok
şüphelidir."
"...Nispeten yüksek tuz içeren bu su blokunun ko-
numunun kesin olarak belirlenip, hedeflenerek aki-
ferden çekilip ayıklanması pratik olarak olası değil-
dir."
Yazının pek çok yerinde, "kaynak israfından" söz
ediliyor. Yani, burada temizleme çalışmaları için
yapılacak harcama "israf".
insaf!
Kısaca Shell firması şunu demek istiyor:
"Evet bir miktar kirletmış görünüyoruz. Ama, bunu
yıllar sonra yüzümüze vurmanın ne âlemi var. Böl-
genin temizlenmesi için yapılacak harcamaya yazık."
Bir süre ara verdiğimiz konuda gelinen noktanın
özeti bu. Sağlıklı bir çevrede yaşama en önemli in-
san haklanndan biri. Bakalım Hollanda-lngiliz kuru-
luşu Shell bu konuda ne yapacak?
Gözümüzün biri orada biri de Çevre Bakanlığı'nda.
Bakalım bakanlığın adı neymiş?
Çevre Bakanlıgı mı?
Çevre Bataklığı mı?
İnsan
sevgisi ve
aydınlığııl
Üzülmeyin.. Fransa
9
da biz de varız (!)
GAOTEBAYILERIM
• Baştarafı 1. Sayfada
mının yaklaşık 1 ay sürecek zorlu mücade-
lesinde Türkiye yok. En son 1954'te fınal
hakkı yakalayıp, tam 44 yıldır elemelerde
şu veya bu nedenle figüranhk'tan öteye gi-
demeyen millilerimiz, futbolun 'devler'
sahnesindeki savaşımında her zamanki gi-
bi seyirci olacak. Sporseverlerimiz ise
TV'leri başında maçlan seyrermekle yeti-
necek.
Gecenin bir yansına uzayan karşılaşma-
lan izlerken, 2 yıl önceki EURO '96'nm fi-
nalleri aklımıza gelecek ve "Aa bizbu Vla-
oviç'li, Boksiç'li Hırvatistan'a son dakika-
da yenilmiştikT
' diyeceğiz.
Ancak tam bu sırada diğer kanaltn tuşu-
na bastığımızda tanıdık isimler kulağımı-
zı tırmalayacak ve üzüntümüz bir nebze de
olsaazalacak. "TopşmıdiFenerbahçeiiUc-
he'de; onun pasınıOkocha yakalarken, ara-
ya giren Yankov topu Letchkov'a kazandı-
nyor. Kostadinov. Bu ismi de tanıyoruz sa-
yın seyirciler; Fenerbahçe'den Meksika li-
gine gitmişti Şimdi Sofya'da»"
Evet, belki 1998 Fransa Dünya Kupası
Finalleri'nde yokuz; ancak 'bizd«n'; daha
doğrusu bizim ligimizden tam 19 futbolcu
bu büyük buluşmada ter dökecek.
Belki bazılan ilk turdan sonra valizleri-
ni toplayıp evinin yolunu tutacak, belki ba-
zılan işi daha da ileri götürüp ilk 16, çey-
rek, hatta yan fınal yapacak.
Kimbilir geçen olimpiyatın şampiyonu
Nijerya, Uche'li, Amokachi'li, Okocha'lı
kadrosu ile finali zorlayacak. Romanya,
Hagi, Popescu, tlie ile coşacak...
Avrupa grubunda harikalar yaratıp 10
maçta 9 galibiyet, 1 de bareberlik alarak
Buigaristan: Iordan Letchkov, Zlatko Yankov (BJK), Guintchev
(Antalya). Zdravko Zdravkov (ist.Spor).
Romanya: Stingaciu (Kocaeli), Gheorghe Hagi. Gheorghe
Popescu, Julian Filipescu (G.Saray), Adrian flie (G.Saray-
Valencia). Güncy Aİfrika: Pollen Ndlanya (Bursa), Jesiba
Moshoeu (F.Bahçe), Helman Mkhalele (Kayseri)
Nijerya: Augustine Okocha, Okechukukwu Uche (F.Bahçe),
Daniel Amokachi (Beşiktaş), Emanuel Teberen, Patrick Pascal
(Altay) Danimarka: Jes Högh (F.Bahçe).
Hırvatistan: Mrmiç (BJK)
Almanya: Mustafa Doğan (F.Bahçe)
Fransa 98 vizesini kapan Romanya'yı Tür-
kiye Ligi'ndetop koşturan futbolcularsırt-
lıyor.
Yıllardır dünya futbolunda edindiği yer-
den ödün vermeyen Balkan ülkesinin, ka-
lesini kimi zaman eski Samsunsporlu Ste-
ela, kimi zaman Kocaelisporlu Stingaciu
koruyor.
Defansın bel kemiği Galatasarayh Ghe-
orghe Popescu, hemen yanında yine bir
Galatasarayh Julian Filipescu'ya rastlıyo-
ruz. Orta alanda ise tüm dünyanın yakın-
dan tanıdığı Karpatlar'm Maradonası Ghe-
oghe Hagi var.
Galatasaray'ın 33'üne merdiven daya-
yan yıldızı son 10 yıldır olduğu gibi, yine
Romanya'nın her şeyi.
Bu arada Steaua Bükreş'te parlayıp Ga-
latasaray'da birtürlü kendisini bulamama-
sına karşın Valencia'da tozu dumana katan,
llie'lerden 'ağabey' Adrian da Rumenlerin
Fransa '98 kozlanndan.
Kısaca Romanya, Fransa'da karşımıza,
'yarun Galatasaray' olarak çıkacak desek
fazla abartmış olmayız.
Romanya gibi 'rahat rahat' Fınal vizesi
alıp grup birincisi olarak Fransa '98'in yo-
lunu tutan Buigaristan da devler arenasın-
da 'Türkiye lıgi destekli' kadrosu ile müca-
dele ermeye hazırlanıyor. HristoBonev'in
çalıştırdığı 'komşu'muzun Fransa 98'deki
kozlan arasında Beşiktaşlı iki futbolcu:
Zlatko lankov ve loardan Letchkov var.
İlk 11 'de direkt oynayan bu ikiliyi An-
talyaspor'un stoperi Guintchev izliyor. ay-
nca lstanbulsporkalecisi Zdravkov da Bul-
garistan'ın Fransa '98 kadrosunda yer alan
bir başka isim.
Afrika'da Türk rü/gân
Bulga'ristan'm komşu, Romanya'nın da
neredeyse bir uçumluk uzaklıkta olduğu-
nu göz önünde bulundurursak, Türkiye lig-
lerinin. bu ülkelerin milli takımlanna fut-
bolcu göndermesini normal karşılayabili-
riz.
Ancak Afrika kıtası temsilcisi Nijer-
ya'nın da kadrosu Türkiye liglerindeki fut-
bolcularla 'bezenmiş' durumda. Kara Kı-
ta'dan zorlanmadan final vizesi alan 1996
Atlanta Olimpiyat Oyunları Şampiyonu
Nijerya'da savunma Fenerbahçe'nin geçil-
mez liberosu Alozia Okechukukwu Uc-
he 'den soruluyor.
Onun yanında ise zaman zaman Altaylı
Emanuel Teberen görev yapıyor.
Orta alanda ise 'sihirbaz' lakaptı Jay-Jay
Augustine Okocha var. Evet. Fenerbahçe-
li Okocha Nijerya'nın orta aianını derleyip
topluyor. Forvette isebirboğa, kara kıtanın
"Bull" takma adı ile tanıdığı Daniel Amo-
kachi görev yapıyor. Kısaca Türkiye'nin
Nijeryalılan. kendi ülke milli takımlarının
göz bebeği. Bu oyuncunun yedeği ise 'be-
ğenmediğimiz' Altaylı PascaL
Bu Afrika başka Afrika
Nijerya gibi Fransa '98'e kara kıtadan
ulaşan Güney Afrika"da da Türkiye ligle-
rinden isimler var. NelsonMandela'nmül-
kesinde Fenerbahçeli John Jesiba Mosho-
eu'ya adeta tapıyoriar.
Onun milli maçlarda 'lOnumaralı' for-
ma ile attığı gollerin posterleri. bir dönem
Johannesburg'un sokaklarını bill-boardla-
rayansıyıpsüslüyordu. Moshoeu kadarol-
masa bile Bur^asrx)rlu Pollen Ndlanya ve
Kayserisporlu Helman Mkhalele de Afri-
kalılann Fransa '98 kozlanndan.
Aynca Beşiktaş kalecisi Marijan Mr-
miç, Hırvatistan'ın: Fenerbahçe liberosu
Jes Högh de Danimarka'nın en çok güven-
digi isimler. Özetlersek bu Dünya Kupa-
sı 'nda belki yokuz. ama bizden birileri
Fransa'ya gidecek. Kimbilir biz de belki
2002, belki 2006"da yürürüz finallere...