16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eski RP'li başkan tutuklandı • DİVARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - "Yolsuzluk yaptıldan" gerekçesiyle açığa alındıktan sonra dün l. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Diyarbakır'ın metroj>ol Yenişehir Belediyesi'nin RP'li Başkanı Mehmet Güran ile 8 görevlisi tutuklandı. Savcılık, 29 görevli için ise takipsizlik karan verdi. deprem paniğe yol açö • DlNAR/İSTANBUL (AA) - Afyon 'un Dinar ilçesinde dün saat I9.17'deortaşiddette deprem meydana geldi. Merkez üssü Dinar olan depremin aletsel büyüklüğü 4.5 olarak ölçüldü. Can ve mal kaybı olmayan depremden sonra bazı yurttaşlar paniğe kapılarak geceyi sokakta geçirdi. llçede l Ekim ] 995'te meydana gelen depremde 90 kişi yaşamını yitirmişti. Bayrama grevde girîyorlar • ANKARA (UBA)- Türk-lş'ebağlıTÜMTlS ve Belediye-Tş sendikalanyla DtSK'e bağlı Birleşik Metal-Iş Sendikası'na üye 270 işçi, Kurban Bayramı'na grevde gırecek. Toplusözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık üzerine 24 Aralık 1997'degrcve • çıkan Cam-Iş Makine Kalıp Fabrikası işçileri, bayramı da grevde geçirecek. Birleşik MetaJ- Iş Sendikası'nda örgûtlü 217 işçinin sürdürdüğü grev, Kurban Bayramı'nın iikgünü 105. gününe girecek. DlSK'e baglı OLEYlS'in Ankara JJîIton ve Merit AJtınel otellerinde 6 Nisan'dan itibaren uygulanması karan aldığı grevler ise dün imzalanan toplusözleşmeler nedeniyle başlatılmayacak. Hırsızlara suçüstü • Istanbul Haber Servisi -lstanbul'da 12 ayn işyerinden 200 top kumaş ve televizyon hırsızlığı olaylanna kanşan bir şebekenin 5 üyesi yakalandı. Polisin gerçekJeştirdiği çalışmalarda Ahmet Şanlı, Murat Aksoy, Lütfı Demir, îlhami Pazarözyurt. Ramazan Türkân gözaltına alındı. Huzur operasyonu • İstanbul Haber Servisi - lstanbul'da polis ve jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyonlarda 698 kişi gözaltına alındı. Operasyonlarda, çeşitli suçlardan aranan 27 kişi ile hakkında gıyabi tutuklama karan bulunan 10 kişi yakalanırken 7 ruhsatsız, 1 bulundurma ruhsatlı ve 5 kuru sıkı tabanca ele geçirildi. Muz ithalatı • Haber Merkezi- Şanlıurfa Vali Yardımcısı Faruklşık, 1 Nisan 1998 tarihinde gazetemizde çıkan "Tarikatçı valiye karapara suçlaması" başlıklı haberdekj iddiaların asılsız olduğunu belirtti. Işık, yaptıgı yazılı açıklamada muz ithalatmda zaman zaman şikâyetler olduğunu, Akçakale Cumhuriyet Savcılığı'nın şikâyetleri değerlendirdiğini belirterek "Araştırma ve soruşturma neticesinde uygulamalann yasal çerçeve içerisinde yapıldığma, gayrimeşnı hiçbir uygulamanın yapılmadığına karar verilmiştir. Uygulamalann tamamı yasal çerçeve içerisinde, Bakanlar Kurulu'nca belirlenen hak ve ölçüler dahilinde uygulanarak bugûne gelinmiştir" dedi. Vferkez sağm amacı iki turlu sistem; ANAP'ınki 'Çiller'i yok edecek' bir yasayla seçime gitmek Sandık öncesi manevralarANKARA (Cumhuriyet Büro- *ı) -Seçim konusu başkent günde- minin ilk sırasına yerleşirken, si- yasal partıler istedikleri zaman ve ioşullarda seçime gidilmesi için jiollan sıvadı. Merkez sağ partiler iki turlu seçime sıcak bakarken, it- tifaklara izin verecek düzenleme- ler pazarlık konusu olacak. Genel seçimlerde iki turlu sisteme karşı çıkan DSP, yerel seçimlere iki tur- lu sistemle gidilmesine onay veri- yor. Parlamento dışı partıler ise İcendilerine TBMM'de temsil ola- nağı yolunu açacak ittifaklara izin veren düzenlemeler yapılması ve ülke barajının düşürülmesinı isti- yorlar. 1999 yılında genel seçimlerin yapılması netleşirken, partiler de çıkarlanna uygun birdüzenlemey- le seçime gidilmesi için sıkı pa- zarlığa hazırlanıyor. ANAP, DYP Genel Başkanı TansuÇiller'i "yok edecek" bir düzenlemeyle seçime gitmek isterken CHP'nin hedefi DSP'yi geride bırakarak solun bü- yük partisi olmak. Partilerin gön- lündeki seçım sistemleri şöyle: ANAP: Mart 1999'da yerel se- çimleri gerçekleştınp, 2 turlu sis- temle FP'ye karşı oluşrurulacak bir cephe ile özellıkle büyükşehir belediye başkanlıklannı kazanma- yı hedefliyor. ANAP. yerel seçim- lerde Türkiye'deki genel manza- rayı gördükten sonra milletvekili genel seçimlerine gitmeyi planlı- yor. ANAP'ın öngördüğü erken genel seçim tanhi ise Ekim 1999. ANAP, milletvekili genel seçimle- rinde de 2 turlu sistem uygulanma- sını istiyor. Ancak, bu konuda ortağı DSP'yi ve hükümeti dışandan destekleyen CHP'yi ikna etmesi olanaklı göriinmüyor. ANAP, ülke barajını yüzde 5'e indirerek DYP Yeni seçilen İl Başkanı Etem Cankurtaran dün görevine başladı fstanbul CHP'de yeni dönenıİstanbul Haber Servisi - CHP'nin yeni İstanbul İI Başkanı Etem Cankurtaran mazbatasını alarak göreve başladı. Emeğin, sermayenin ve bilimin başkenti lstan- bul'da kendılerini yeniden ör- gütleyeceklerini söyleyen Cankurtaran, "CHP, tstan- bul'dan bütün Türkiye'ye u- mut verecek" dedi. 29 Mart'ta yapılan CHP fs- tanbul il kongresinı kazanan, "parti içi demokrasi hareke- ti"nin adayı Cankurtaran dün görevi, eski il başkanı Meh- met AliÖzpolat'tan teslım al- dı. tl merkezindeki törene îs- tanbul mılletvekilleri Meh- met Moğultay, Altan Öymen, yanı sıra partinın önde gelen CHP'nin yeni yönetimi tstiklal Caddesi'nde yürüyerek Taksim'deki Atatürk Anıü'na 'Türkiye laiktir, laik isimleri Hasan Fehmi Güneş, kalacak' sloganlan eşliğinde çelenk bırakü. (Fotoğraf: HATfCE TUNCER) Nurettin Sözen ve parti mec- di. Ozpolat, "CHP iktidara yürü-lisi üyesi ressam Bedri Baykam da katıldı. Partililerin alkışlanyla kür- süye gelen Özpolat. partinin en kö- tü gününde göreve geldigıni, an- cak parti içi demokrasi ve banşı hiçbir zaman esirgemediğini be- lirtti. Özpolat, yeni il başkanının da aynı duygular içinde görev ya- pacagından emın olduğunu söyle- vor. Kimsenin bu yürüyüşü engel- İemeye hakkı yok. Her zaman Sa- yın Cankurtaran'ın emrinde ola- cağmT diye konuştu. Cankurtaran da parti içinde bır- lik ve bütünlük mesajı verdi. Her üyenin kendisine aynı uzaklık ve yakınlıkta olduğunu ifade eden Cankurtaran, "Ben görevimin ba- şında oiduğum sürece hiçbir üye- nin üyelik hakkına halel gelmeye- cek,hiçbir hukuk dışı uygulama ol- mayacak" diye konuştu. Merkez sağ partılenn dinci ve ırkçı akım- lann etkısınde kaldığı için, cumhu- riyetı demokrasiyle buluşturma- dıklannı anlatan Cankurtaran şun- lan söyledi: "CHP. cumhuriyeti tam demokrasiyle buluşturacakur. Türkrve'vi değjştirmek için önce kendinıi/i değiştirmeye talipolma- kvız. Emeğin. sermayenin, bilimin başkenti İstanbul'da kendimizi ye- niden örgütieyeceğiz. CHP, tstan- buTdan bütün Türkiye'ye umut ve- recek.- Kongrede üç aday yarısıyor Ankara CHP'de genelmerkezağırhğı ANKARA (CumhuriyetBüro- su)-CHP'nin Ankara il kongre- si de genel merkez ve parti için- deki muhalefetin çekişmesine sahne oldu. tl başkanlığı için Çankaya Ilçe Başkanı Havdar Yılmaz, belediye başkanlannın adayı Mustafa Pınar ve Ahmet Dinç'ın yanştığı kongrede. divan başkanlığına CHP Genel Sekre- teri Adnan Keskin ın oybirliğiy- le getinlmesı, genel merkez üs- tünlüfünün ilk göstergesi oJdu. Kurultayını 23-24 Mayıs tarih- lerinde yapacak olan CHP'nin Ankara il kongresi dün yapıldı. Ankara Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda yapılan kongre 1 sa- at 45 dakika geç başladı. Musta- fa Pınar'ı destekleyen Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşde- len, DISK Genel Başkanı Rıd- van Budak ve Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan salona birlikte girdi. Taşdelen. başta Ad- nan Keskin olmak üzere tüm par- ti yöneticileri ve milletvekilleriy- le el sıkıştı. 639 delegenin oy kul- landığı kongre sonucunda 56 ku- rultay delegesi de seçildi. Kongrenin açılışmda konuşan eski Ankara İl Başkanı Mustafa Ozkan laik, demokratık devletin güvencesi olan CHP'nin soldaki birfeşmenin de tek adresi oidugu- nu söyledi. Adaylardan Yılmaz. birçok açıdan hızla degişen dün- yada Türkiye'nin ekonomik-sos- yal ve siyasal krizlerle bunlan iz- leyen darbelerle sarsıldığını söy- ledi. Türkiye'nin yıllardır mez- hep çatışmalan, güneydoğu so- runu, iç çatışmalar, irtica, enflas- yon, adaletsiz gelir dağılımı ve çetelerin sarmalında boğuşup durduğuna dikkat çeken Yılmaz, bu sorunlardan biri gündemden düştüğünde diğerinin gündeme geldiğini kaydetti. Konuşmasında genel merkez yönetimini eleştiren Mustafa Pı- nar, ızleyicilerden en fazla alkışı alan aday oldu. Kongrenin sönük geçtiğini, katılımın az olduğunu belirten Pınar, partide farklı dü- şünenlere ve aykın ses çıkaran- lara düşmanca bakılır hale gelin- diğini söyledi. Günübirlik polıti- kalardan "medet umulduğunu" savunan Pınar. "Genel başkan tüm partililerin genel başkanıdır. Kimse genel başkanın eteğine tu- runarak siyaset yapmamalıdır" dedi. Dinç de genel merkezi eleştir- diği konuşmasında. "CHP'nin hoyrateiierde örselenmemesi için adav olduğunu" bildirdi. Başbakan gazetecilerle bayramlaştı Yılmaz:Dokuzaydan önceseçimyapdmaz* ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Mesut Vılmaz, Türkiye'de sıyasi tansıyonun düştüğünü belirterek "Şu anda gerilim düştü, enflasyon düştü, terör kontrol altında. siyasal is- tikrar saglandL Böyle hükümeti nereden bulacaksımz" dedi. Teknik olarak dokuz aydan önce seçim yapılamayacağını belirten Yılmaz. yerel seçimler- den sonra genel seçimler olabi- leceğini söyledi. Erken seçim tartışmasının Türkiye açısından önemli bir sorun oluşturmadığı mesajını veren Yılmaz. "Ancak seçim 2000 yılında (yani zama- nında) olmazsa rejim tehlikeye girer" diye konuştu. Yılmaz, dün Bayındırlık Ba- kanı Yaşar Topçu ve ANAP Ge- nel Başkan \'ardımcısı Abdül- kadir Baş ile birlikte Başbakan- lık muhabirlenyle bayramlaştı. Gazetecileri Başbakanlık Konu- tu'nda kabul eden Yılmaz. soru- lan yanıtlarken CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal ile Bod- rum'da geçireceği bayram tatili dönüşünde ya cumartesi akşam ya da pazar sabahı görüşeceğini söyledi. Grup başkanvekilleriyle dün birçalışma yaptıklannı belirten Yılmaz. bayramdan sonraki ilk hafta aralarında camilerin ya- kınlannda gösteri yapma yasa- ğıy la yürüyüş ve gösterilerde tek tip kıyafet giyme yasağı getiren yasanın da bulunduğu 1 -2 mad- delik tasannın görüşüleceğini, ikinci haftadan itibaren de Mec- Iıs'in çalışma saatlerini uzatarak vergi ve haller yasasını çıkara- caklannı söyledi. Yılmaz, DYP'nin ittifak çağ- nsını ciddi bulmadığını belirtti. TBMM Insan Haklan Komisyo- nu'nun, cezaevlerinde yaptığı ıncelemede işkence tespit ettiği yolundaki açıklamasının anım- satılması üzerine Yılmaz şöyle dedi: "Bütün özene rağmen insan haklannda Türkiye'nin ideal noktada olduğunu söyleyemeyiz. Ancak,yabancılaruı da teslim et- tiği bir iyileşme var. Terörün de tam olarak kontrol aiüna alın- masıyla mükemmele ulaşüraca- ğız. Ancak. henüz cezaevlerinin kontrolünde bile zaafunız var. Tüm cezae\ lerindegrev aynı an- da başlıvor, aynı anda bitiyor. Aralannda mükemmel bir ha- berleşme var. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir haberleşmeöz- güıiüğü olamaz." ile MHP'nin ittifak yapmasının önünü kesmek istiyor. Çünkü, ba- rajm yüzde 5'e inmesi durumun- da kamuo>r u anketlerinde oy ora- nı yüzde 10'larda ya da çok az al- tında görünen MHP'nin Meclis'e girmek için ittifaka ihtiyacı kal- mayacak. ANAP'ın seçim planında DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i TB- MM'de kurulacak soruşturma ko- mısyonu marifetiyle Yüce Di- van'a göndermek de var. ANAP, Çiller'in Yüce Di- van'a gitmesi durumunda kaynağını açıklayamadığı mal varlığı dolayısıyla ceza almasma kesın gözüyle ba- kıyor. ANAP, Çiller'siz DYP ve belediye başkanlıklannı kaybederek elini kolunu yi- tirmiş bir FP karşısında bi- rinci parti olmayı hedefliyor. CHP: 23-24 Mayıs gün- lerinde kunıltayını gerçek- leştirdikten sonra yenilen- miş vitriniyle seçime gitmek istiyor. Seçime gitme koşul- lan sürecinde belirleyici ol- mak isteyen CHP, hüİcümet- le ilişkisinin geleceğini bu pazarlığa bağladı. CHP iki turlu seçim sistemine karşı çıkıyor. CHP lideri Deniz Baykal. 2 turlu seçim siste- miyle kamplaşmalar olaca- ğını ve radikal azınlıklann kampm çoğunluğunu yön- lendirebileceğini söyledi. Fransa'da 2 turlu seçimler sonunda Le Pen'in ırkçı par- tisinin merkez güçleri kul- landığım anımsatan Baykal, ittifaklara da mesafeli duru- yor. CHP Genel Başkanı Bay- kal, "tttifaklardoğrudur,uy- gundur. Siyasi Ukeler göz önünde bulundurularak ya- pılacak ittifaklarla merkez sağdaki ve soldaki güçlerin derlenip toplanması uygun- dur. Maalesef ne sağda ne soida böyle biregilim yok. Bu durumda olabüecek taktik itn'faklarHyasette yozlaşma- lara yol açar. Bunun hesabı iyiyapümab" dedi. Baykal. her seçim bölge- sinde seçilecek milletvekili sayısının iki katı aday göste- rilerek seçmene önseçim Î- olanagı sağlanmasını istiyor. DSP: Ortaya ciddi bir k> raat paketi konmadan, acıl bir seçim ıstemiyor. DSP'lı bakanlann hazırladığı vergi, sosyal güvenlik reformu benzeri tasanlar yasalaştık- tan. "seçmene. şunlan yap- ük, diyebilecek noktaya gei- dikten sonra" seçime gidil- mesi isteniyor. DSP genel seçimlerde iki turlu sisteme karşı çıkıyor, barajlann yüzde 5'e düşü- rülmesinı istiyoc Yerel se- çimlerde fazla iddiası olma- yan DSP, bu seçimlerde iki turlu seçimi kabul ediyor. DSP, ittifaklara da karşı çıkıyor. DYP: 1998 yıh içinde bir seçimi zorlayan ve Meclis'e ittifaklarla ilgiii yasa öneri- sini veren DYR iki turlu, da- raltılmış bölge, tercih ve yüzde 10 baraj istiyor. Seçim sisteminde yapıla- cak değişiklik konusunda hazırladığı paketi siyasi par- tilerin tartışmasına açan DYP, yan başkanlık sistemi için de destek anyor. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, partisine de önseçim sözü verdi. DYP'nin seçimlerde MHP ile ittifakına kesin gözle bakılırken, barajın yüzde 5 olmaması için direneceğine dikkat çekildi. IRMIKIAYDIN ENGÎN Başlığa bakıp, önümüz de Kurban Bayramı diye, bu Tır- mık'i, alışılagelmiş bayram ya- zılarından biri sanmayın. ıki- yüzlülük yapıp, ilkel kavimler- den miras kurban kesme ritü- eli"ni, 1998'dedesürdürenbir dinsel inancı bölüşüyormuş gi- bigörünecekdeğilim. Bencile- yin kıdemli bir ateist için bu, okuyucuya da, kendime de saygısızlık olur. Kutlamayı, bayram etmeyi koşullara bağladığım Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. kuruluş yı- lıdır. Cumhuriyete büyük değer biçen, üst kimliğini "cumhuri- yetyurttaşı " olarak tanımlayan biri için 75. yıl anlamlıdır, önemlidir. Üç çeyrek yüzyılı ge- ride bırakmış bircumhuriyet el- bette kutlanmaya değer. lyi kötü tarih okudum. 1923 fürkiyesi ile 1998 Türkiyesi'ni <arşılaştırabiliyonjm. Alınan /olu da, alınabilecekken alına- nayan yolu da görebiliyorum. foplu iğne bile yapılamayan, <efen bezi bile dokunamayan, îtılan tohumun bile kimi yıl ge- i alınamad/ğı şu yoksul ve ço- ak topraklar üstünde, sa- /aş(iar) yorgunu bir halkın, ca- Bayram Kutlama Koşullanmdır! nını dişinetakarak kendi kade- rini değiştirmeye yönelişinde destansı bircoşku buluyorum. Bozkırdaki çekirdeği çatla- tan Köy Enstitüleri'ni kuranlar, Divriği'nin demiriyle Zongul- dak'ın kömürünü Karabük'te buluşturup yüksek fınnlardan çelik fışkırtan adsız ünsüz mü- hendisler, ustalar, ustabaşılar, köylülükten işçiliğe sıçramış Anadolu insanları benim gö- zümde kahraman! Azgın Fırat'ı dizginleyen o demir köprüleri ve o köprüle- rin üstünde dumanlar savura- rak "anayurdu dörtbaştan" bir- birine bağlayan lokomotifleri üreten Eskişehir Cer Atölye- si'nin, Nazilli Basma Fabrikası- 'nın, Alpullu, Turhal şeker fab- rikalannın müdüründen mey- dancısına bütün emekçilerine kendimi borçlu hissediyorum. Kafaiarı üç numara tıraşlı oğlanlann, örgülü saçlannı sa- vuran kızlann çoksesli müziğin harmonisini keşfettikleri ve Anadolu ezgileriyle buluştur- duklan Devlet Konservatuvan bugün bile gözlerimi yaşartı- yor, övüncümü kamçılıyor. Dünya klasiklerini Türkçeye kazandınp, basit beyaz kapak- h kitaplarla okul ve halkevi kü- tüphanelerini donatanlara, Anadolu veTrakya bozkırlannı, Çehov'la, Gorki'yle, Diderot, Descartes, Platon, Sokra- tes, Şadi, Mevlana, Hayyam, Bacon, Moliere'le ışrtan; ge- celerin kör karanlığını yırtanla- raalkıştutuyorum... Bunlann tümünün birer "cumhuriyet kazanımı" oldu- ğunu biliyorum. • Bunlan başarmış bir "Cum- huriyet"\n 75. yılını coşku ile, içimden yükselen bir övünçle kutlamak istiyorum. Ve... Ve hayır, 75. yılın benim de bayramım olması için, kutlama şenliklerinde, fener aiaylann- da, törenlerde sıradan biryurt- taş olarak yer almak için gene de koşullar ileri sürüyorum. Bu koşullar yerine getirilme- dikçe, yerine getiriteceğine iliş- kin ciddi bir umut uyanmadık- ça 75. yılda bayram etmeyece- ğim. Hiçbir güç beni, 75. yıl şenliklerinin kutlandığı alanla- ra, salonlara çekemeyecek. ••• Koşullar mı ? Biliyorsunuz canım. Ben yazmasam, size bıraksam üç aşağı beş yukan siz de aynı ko- şullan sıralarsınız. 75. yılını "Susuriuk utancı" ile noktalayan bir cumhuriyeti kutlamayacağım. 75. yılı, namluların ucunda kurulmuş bir "dehşet dengesi" ile Güneydoğu'sunda sükûnet sağlanmış bircumhuriyeti kut- lamayacağım. 75. yıl kutlanırken, Çankırı mapushanesinde dal gibi beş delikanlının, başka mapusha- nelerde Haluk Gerger'in, İs- mail Beşikçi'nin tutsak oldu- ğu bir Cumhuriyette bayram fi- lan yapmayacağım. Çetebaşlarının, elebaşıları- nın, elebaşılann elebaşılarının, tetikçilerinin; "yeşil"\i, pembe- li. sarılı, moriu katillerin elferini kollannı sallayarak dolandıkla- n bir cumhuriyeti kutlanası bul- muyorum. Polisin, Vivaldi ve Mozart müziği eşliğinde gencecik kız- lan saçlarından sürükleyip, oğ- lanları enselerinden yakalayıp sille tokat dövdüğü; baltalı, sa- tırlı faşişt sürülerinin kol gezdi- ği bir cumhuriyetin 75. yılını kutlamayacağım. Anayasasında yeralan"...la- ik, sosyal bir hukuk devletidir" ilkesindeki "laikliğin"de, "sos- yalliğin"\n de, "hukukun" da içine edilmiş bir cumhuriyetin 75. yılını kutlanmaya değer bulmuyorum. Bu koşullann en azından dü- zeleceğine ilişkin bir umut ışı- ğı görmediğim sürece, canım acıyarak ve fakat kendimi yer- den göğe haklı bularak cum- huriyetin 75. yılını kutlamaya- cağım. ••• Inananlann Kurban Bayra- mını kutlar, mümkünse kansız olmasını dilerim. Cumhuriyetin 75. yıl bayra- mına gelince... Ona bu köşede daha bir- kaç, belki birçok kez gele- ceğiz... POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA •••'Sevdamn Kaçışı Bir yüreğin içinden geçip giden bulutlar büyüme- miş çocuksu aşklann kapısını çalıyor; umut rüzgâ- nndaki gülüşler bir sevda denizinde fırtınaya dönü- şüyor... Saatin kaç olduğunun bilmem farkında mısın? Diyor ki: "Biz de haziranda yakaladık sevdayı, ilk yıllarda özlem aşkla buluştu; her şey gibi o da değişti za- manla; son yıllarda özlem nefrete dönüştü..." Sevda yerini ne zaman bir hiçliğe bırakır? Zor değildir bu sorunun yanıtını vermek!.. Mevsimler kayrtsız kaldı mı sevdalann izdüşümü- ne, gökyüzü olanca hüznün çığlığı içindeyse bir ka- çış başlamış demektir... Eğer gece arkamıza düşen karanlıksa, aşklar ken- di türkülerinden habersizse, VVallace Stevens de- lice tutkulann içinde kayboluyorsa her şey çoktan bitmiştir... Zaman kahreder insanı, yeni tutsaklara kendi yü- reğinde kefepçe vurduysa... Düşlerzamansız mevsimlerin içinde sevdayaye- nik düştüğünde sesler çoğalır insanın iç evrenin- de... Aşk rüzgârda uçmaz... Çünkü aşkın kanatlan yoktur!.. Nisan şarkı mıdır, kavga mıdır, yoksa bir kadının gözlerinde açan dağ çiçekleri midir? Nisan sevda mı, kaçış mı, yoksa bir erkeğin gü- lüşünde yok oluşun simgesi midir? Nisan ölüm mü yoksa acı mıdır? Waft Whrtman'ın düşlerinde tutkular ve aşklar büyür nisan sabahlannda... Derki: "Duygusuz kadınlardan uzak tutanm kendimi." Sahi salt kadınlar mı duygusuz? Erkekler nasıl, erkekler? Hepsi de duygu yüklü mü? Yalan!.. Bir yüreğin içinden geçip giden bulutlar, o hepi- mizi bir zaman tüneline götüren umutlar yok artık!.. Ey aşk, ey uçsuz bucaksız, kusursuz sanatçı!.. Söğüt kokulusun, ıhlamur kokulu... Jose Marti'den Gourmond'a kadar tertemiz yı- kanmış yağmuriardasın aşk!.. Çitlerin gölgesinde, yonca kokulusun, aşk koku- lusun, ateş kokulusun... Kaçsan da peşindeyiz seni yakalamak için!.. • • • Yıldızlar sanki nisan yağmuru altındaydılar... Ayışığı bahçedeki hanımellerinin üzerinden çekil- mişti... Yüreğinin içinden bir şeyler koptu... Kaçışlann amansız yalnızlığına açılırken şöyle de- di: "Gitme aşkım benim, bana sormadan uyurken seni kaybetmekten korkuyorum..." Görünce tanımamak, sesini duyunca işitmemek... Işte o sevda değil, karşılıklı bir oyundu... Gözlerini yumarken kendi kendine mınldandı: "Baştanbaşa düşlerle yüklüydü yüzün... Susup baktım sana, sessiz bir titreyişle..." Tagore'nin dizelerine takılıp kaldı; Viaçeslav Iva- nov'un iki göktaşı karanlığına daldı... Inatçı aşk, titreyen sevda neredesin? J Yalnız geceleri gören çiçeklerdeyız,.»,,,.,_fB| ^ Ağlarken eriyoruz az buçuk mutluluğa... * Yorgunuz Leon Paul Fargue'nin şarkılannı din- lemekten... Bilir misin korku titreyen aşk çeşididir, bilir misin ölümdür kimi zaman sevdanın adı... Senin ise kıpış kıpış gozlerindirkımıldayan daflar... Bak dinle, sana sesleniyor P. Jean Jouve: "Daha da güzeldin nemli ve derin birzamanla Daha da sıcaktın umutsuz biryağmuda Daha da ıslak görürdüm seni bir çöl günüyle zamanın akvaryumu içindeyken ağaçlar Dünyanın kötü öfkesiyle doluyken yürekler Mutsuzluk eza etmekten yorgun düşmüşse yap- raklara Tatlıydın Ölülerin fildişi dişleri gibi tatlı Ve gülerken ruhunun dudaklanndan çıkan Kan pıhtısı gibi an Dünya daha karanlıknemli ve derin birzamanla Yürek daha nemli bir çöl günüyle." • • • Issız öpüşlerde büyüyen ya/nızfıklar, yıldızlara ye- nik düşen sevdalar... Menevişli bir gökyüzünüz olsun yeter!.. Sevginiz yeşersin su kenariannda salkım söğüt... Gözlerinizde umutlar çoğalsın!.. Mutluluğu aramaktan yorulmuş bir erkek ya da kadın ayışığında dolaşırken çok eskilere dönsünler... Birbirlerine bakıp şu soruyu sorsunlan "Sevda yerini ne zaman hiçliğe bırakır?'" Her ikisi de bitmeyen öykülenn, yaşanmamış aşk- lann içinde suskun kalmasınlar... Sonra bir seste irkilsinler: "Bazen de biryerierde kuşlar vardır Bir karanfil pencereyi deler • Bir kapı kendiliğinden kapanır Istesek sevişirdik ama olmadı Biz değilyaşayan acılardır..." E. Posta: HikmetCetinkaya (g raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R I HikrmtÇGtinkayaKfaptan ÇJt^MIN TANIĞI Ü( YAZM 2. BASI 300 000 TL KUIİLAY OLAYI VE TAtİKAT K/UKNAM 4 BASI 550 000 TL SANCILIYI1UR SOKAKLAI 4. 6ASI 360 000 TL KüZU POSTUNDA KUIT 2 BASI 6OC0OCTI ZJUIMK SANA DklUUtf] KU 2. BASI 600DO0TL DİN BARONUNUN KAZURI 2. BASI 600 000 TL Â^IK KADINLAJt SOKAĞJ 2. BASI BO0DO0TL JERUIPAZAJU 600 000 TL SFVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL Çağ Pazariama A.Ş. Türkocagı Cadctesı No:39/41 (34334) Cağaloğlu-btanbul Tel: (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle