16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyetImtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orban Erinç • Gene! Yayın Koordinatörü: HikmetÇe- tinkava • Yazıışlcn Müdürü tbrahim Yüdız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz • Haber Meıken Müdürü. HakanKara • Göreel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Daııışoğlu • tstıhbarat: Cengiz Yıldnun • Ekonomı Mehmet Sanrç # Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yûcdman • Makaieler Sami karaören # Duzeltme Vbdullah Yaaa • Fotoğraf Entoğan Köseoğlu •Bügı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu. tihan Selçuk (BaşkanV Orhan Erinç, OkUy Kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner. Ergun Balcı. tbrahim Yüdız. Orban Bursah, Mustafa Balba\, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısi Mustafa Balbay Atatink Bulvan No' 125, Kat:4.Bakanhklar-AnkaraTel: 4195020(7 hat),Faks: 4195027 • lzmır Temsılcısı. Serdar Kızık, H. Ziya Blv 1352 S.23Tel:4411220. Faks-4419117«Adana Temsılcisı: Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd 119 S. No: 1 Kat 1, Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürû Cstün Akmen • K.oordmatör Ahıntt Korulsan # Muhasebe. Böknt Ymer»ldare Hüsevin Gfinr • lşletme Önder Çefik • Bıigı- lşlem. Nail lnal • Bılgısayar Sıstem Mûrûvet ÇBw • Saüş Fızfiet Knza MEDVA C: • Yöncttm K.urulu Başkanı - Genel MüdKj Cfilbin Erduran 9 Koonhnazör Reha tytnıan • Genel \Udu "Yirdımcısı SevdaÇoban Tel 5:^ 07 53 - 51395 80-513846Wl,Fafa 5138463 Yayınalayan ve Basan: Yeni Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş TûAocagıCad 39'41 Cağaloglu Î4334 ISL P K 2 4 « Ulanbul Tel (0,212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 5NİSAN1998 tmsak: 5.05 Güneş: 6.35 Öğle: 13.14 tkindi: 16.48 Akşam: 19.39 Yatsı: 21.04 Turist çobanlığı seçti • NEVŞEHİR (Cumhuriyet)- Kentten kaçan insanlann köy ve kasabalara olan ilgisi artarken. Fransız Yann Victor da Kapadokya Uçhısar'da yaşamayı seçti. Strasbourg yakınındaki Melz kentinde yaşayan 26 yaşındaki Victor, 5 yıldır turist olarak geldiği Kapadokya'ya yerleşmeye karar verdi ve çobanlık yapan Mehmet Kırfaz'a 60 koyunla ortak oldu. Müslüman olduğunu ve yörede yaşayanlann kendisine "Yakup" adını verdiklerini belirten Viktor, ortağı Mehmet Kırfaz ile yedi aydır koyunlara baktığını ve otlatmaya çıktığını söyledi. Fotoğraf yarışması • Istanbul Haber Servisi - îstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce 5 Mayıs 1998tarihinde başlatılacak. Trafık Haftası etkinlıklen çerçevesinde yazılı ve görsel medya mensuplan arasında renkli fotoğraf yanşması düzenlendi. Son katılma tarihı 25 Nisan Cumartesi günü olan yanşmada eserlerin son değerlendirmesi 30 Nisan Perşembe günü yapılacak. Halk maden işletmesinin kapatılmasını istiyor Bergama'nın gözü bakandaASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- Bergamalılar: Danıştay'ın. al- tın madenine verilen Çevre Bakanlığı iz- nini iptal eden tzmir ldare Mahkemesi'nin karannı onaylamasmın ardmdan madenin kapatılmasını bekliyorlar. "Madenin ka- patilmasTnayönelik üçüncü yargı karany- la sevinen Bergamalılar. "Asü maden ka- pablınca bayram yapacağız" diyorlar. Yet- kililere "bayram sonunakadar" siire tanı- yan Bergamalılar, madeni Çevre Bakanı kapatmazsa kendilerinin kapatacaklannı söylüyorlar. Danıştay'ın son karan Bergamalılan se- vindirdı, ancak "devlete olan güvensizfiğr gidermedi. Yaklaşıkbır yü önce 13 Mayıs'ta Danıştay'ın Izmir ldare MahkemesPnin karannı bozmasının ardından büyük bir coşkuyla kutlamalar ya- pan, ardından tzmir lda- re Mahkemesi'nin Danış- tay'ın karanna uymasıy- la ikinci bir sevinç yaşa- yan Bergamalılar, her yar- gı karanndan sonra sevi- nip hayal kınklığına uğ- ramaktan yorgun düşmüş- ler. Danıştay karannı ha- lay çekerek kutlarken "temkmffler" ve yetkili- lerin, şimdi "nasıl bir ma- zmfin ardına sığınacaklannı merak edi- yorlar. Muğla'daki üç termik santralın ka- patılmasına yönelik Danıştay karannı "Tûr- kiye'nin enerjiye ihtiyaa var" gerekçesıy- le uygulamayan yetkililerin, şimdi de "Tür- kiye'ninalbnaihtiyaa var" gerekçesine mi sığınacaklarını soruyorlar. Madene verilen izni iptal eden lzmir lda- re Mahkemesi'nin karanndan sonra Da- nıştay'a temyize giden Çevre Bakanı İm- ren Aykut'un. "Yargı süreci henüz sonuç- lanmadı. Madeni kapalmak için Danış- tay'ın temyize yönelik karannı bekleyece- $z" sözlerini anımsatan Bergamalılar. şim- di bakanın bu sözûnü yerine getirmesini is- tiyorlar. Bergamalılar, bayram süresince "sessiz bir bekleyiş" içmde olacaklannı. ancak mücadelelerinin, maden kapatılınca- • Damştay'ın siyanürle ilgili karan Bergama'da *temkinli' bir sevinçle karşılandı. Çevre Bakanhğı'na madeni kapatması için bayram sonuna kadar süre tânıyan Bergamalılar, aksi takdirde madeni kendilerinin kapatacağını belirtiyorlar. ya kadar süreceğini vurguluyorlar. Bergamalı yurttaşlardan eski ÖDP llçe Başkanı Birol EngeL bundan sonra yargı ka- rannın uygulanması için hükümete top- lumsal baskı yapılacağını, köylüleri tem- silen muhtarlar ve yerel önderlerin, Türki- ye'deki diger kitle örgütleri ve çevreciler- le bırlıkte kitlesel bireylem planladığını söy- lüyor. Engel. yöre halkının bu yargı kara- nnı sahıpleneceğinı ve siyasi iradeye bas- kı yapacağmı vurguluyor. Çamköylü Mat Bektaş. "Biz arnk dev- let adamlanna güvenimizi \ itiriyoruz. Bir an önce yargı kararaun uygulanmasını is- tiyoruz. Bu işi arök halletsinler. bu iş sona ermelLsabır taşıçatiıyor" diyor. Bektaş, sı- radan bır ^rttaş olarak suç işlese ve hak- kında mahkûmiyet karan verilse hemen uygulanacağını, ancak madenci şirket Eu- rogold hakkındaki yargı karannın uygulanacağın- dan şüphe duydugunu be- lirterek. "Hukuk. herke- se karşı başka başka mı uygulanacak bu ülkede. şahsa özel hukuk mu var? Mahkeme bir karar veri- yorsa herkes buna uyma- h. Hukuk, cumhuriyetin birkuraüdeğUmi?''"diye soruyor. Bergama Belediye Baş- kanı Sefa Taşkın. halkın "temkinli'' bir se- \inç yaşadığını belirterek şunlan söylü- yor: "Maden kapanlmadıkça, bölgedeki hu- zur yerine gtlme>ccek. Daha önceki \argı karaıian uygulanmadığı için halk tam an- lamıyla huzura kavuşamadı.Çevre Bakan- hğu artık Eurogold madenciliğin temsika- liğini >apmamalı. gelip madeni kaparmab- dır. Artık elimizde Türkiye Cumhurhe- ti'nin en >üksek \argı makamının karan var- dır \t bu nedenle artık madenin buradaki \ariığı da yasadışıdır. Hemen şimdi Çevre Bakanı İmren Aykut ve İ/nıir\ âliliği bu ma- deni kapatmaiıdır. Bu. anayasanın gereği- dir; uygulama>an. anayasa\a karşı suç iş- ler. Netkililcr madeni kapatmazsa bizkapa- tacağız.'' " t n Zeki Triko. 1998 Imaj Katalo-lairiKO g lerden güzeüeri bir araya getiriyor. Bu ydki kataJogda. Miami'de >aşa\an ve kimsesiz çocuklara yardımlanyla tanınan Meksikalı manken Aurora'run da bulunacağı bildirildi.Zeki Iriko'nun.Barbadosadasındakiçekimlerisırasın- da \erii çocuMaıia ilgilenen Meksikalı metez mankenin. Türkiye'de çocuklar için düıenlenecek defilelere kanlabileceği öğrenildi. Tuna ve Ahunbay görevden alındı Korumacılara kurul kapalı Haber Merkezi - Kültür Bakanı lstemüıanTatay üç ay önce kendi görevlendirdiği lzmir Koruma Kurulu Baş- kanı Prof. Dr. Numan Tuna ile tstanbul Kurul üyesi Prof. Dr. Zej-nep Ahunbay'ı görev- den aldı. "Korumaa" üye- lere yönelik bu uygulama. korumacı çevreler tarafın- dan "Kültür Bakanı'nın hu- kuk ayıbır ' olarak değerlen- dirildi. ODTÜ Şehir Planlamacı- lığı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Numan Tuna, lzmir 1 No'lu Koruma Kurulu üye- liği görevinden, Kültür Ba- kanlığı'nca "dördüncü kez" alındı. Tuna ilk olarak, Çeş- me Yanmadası SİT kararla- nnı alan lzmir 1 No'lu Ku- rul'un Flkri Sağlar'ın kül- tür bakanı olduğu dönemde tümüyle feshedilmesi son- rasında açtıgı davayı kazana- rak görevine geri dönmüştü. İkinci olarak, yönetmelik de- ğişikliği yapılarak kurul üye- lerinin görev süresinin iki yıla indirilmesinin ardından açtıgı davayı kazanan Tuna, yönetmelığin yargı karany- la iptal edilmesiyle yeniden görevine iade edildi. Tuna, üçüncü kez bir başka kuru- la tayin edilmesi üzerine aç- tığı davayı kazanmak üze- reyken, geçen yıl aralık ayı başında bakanlık tarafından görevine iade edildi. Kurul üyelerinin, bakan- lık tarafından beş yıl olan görev süreleri dolmadan gö- revden alınabılmeleri için "usulsüdük yapmışolmala- n" gerektiğini anımsatan hu- kukçular, Prof. Dr. Numan Tuna için böyle birdurumun söz konusu olmadığını vur- guladılar. Korumacı çevre- ler ise, Prof. Dr. Tuna'nın görevden alınmasında, SlT'leri yağmalamak iste- yen kesimin etkilı olduğunu savundular. lzmir ÇevTe Hareketi Avu- katlan'ndan NovanOzkan. Kültür Bakanhğı'nın, "bu haksız ve keyfi" işlemiyle, REFAHYOL döneminde başlatılan u korumaa üyek- ri sindinne* politıkasını sür- dürdüğünü, lzmir Kordon Yolu, Çeşme SİT alanlan. Kuş Cenneti'nde kurulması düşünülen liman gibi konu- larda önemli kararlar alan korumacı üyeleri tasfıye yo- luna gittiğini söyledi. Ahunbav da alındı Izmir'de bu gelişmeler olurken, lstanbul'da Tarihi Yanmada (Suriçi) ve Beyoğ- lu ilçesine bakan 1 Numara- lı Koruma Kurulu üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay'ın ön- ceki hafta görevden alındı- ğı öğrenildi. Prof. Ahunbay da Prof. Tuna gibi önceki dönemlerde kurul üyesiyken REFAHYOL iktidannca gö- revden uzaklaştınlmış, an- cak Kültür Bakanı Talay ta- rafından yeniden aynı kuru- la atanmıştı. REFAHYOL döneminden önceki kurul üyeliği sırasında Suriçi'nde- ki konımacı tavn ve Taksim Camisi projesine karşı çık- masıyla tanınan Prof. Ahun- bay'ın bu kez "kendisini ata- yan bakan tarafından" gö- revden alınması "zamaıüa- ma" olarak dikkat çekicı bir döneme rastladı. Ahunbay' ın çok özen gösterdiği "Suriçi Koruma Planı" çalışması Büyükşehir Belediyesi tara- fından tamamlanarak kuru- la sunulma aşamasına gel- di. Ancak bu gelişmelerden sonra plan, Ahunbay'ın üye olarak bulunmadığı Koru- ma Kurulu'nca incelenecek. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Trafik Yapılan son kontrollerde 1 milyon araçtan 485 bininde alkollü veya hatalı sürücüye rastlanmış. Bir insanın alkollü, bilmeden, acemice dikkatsizce, boş vermişçesine araba kullanması kendi için çok önemli olmayabilir. O ktşi dünyaya öyle bakıyordur. "Boş ver ya n'olucak?" felsefesini benimsemiştir. Tamam, olabilir. Kötü, yanlış ama bu onun yaşamı... Ama direksiyona geçince iş öyle değil işte. Onun yaşamının yanı sıra senin, benim, bizim, hepimizin yaşamı söz konusu oluyor. Çünkü yollar sadece böyle düşünen bir sürücü için değil ki... Karşıdan da ben geliyorum... Biz bu kültürü benimsemezsek, bir milyon aracın yansı hatalı sürücüler tarafından yönetiliyorsa yandık. Hoş zaten yanıyoruz ya... Trafik görevlileri de şaşırdı... Biraz dikkat beyler ve özellikle hanımlar. (Hanımlar kızmasın bana ama, bir araba kullanıyoriar ki anlatamam. Kuşkusuz ıyi kuliananlan kasdetmiyorum canım). Feminist karşrtı falan da değilimdir. Aman ha... Beni güldürenler Miyatro Vatandaş Tiyatrosu'nu kurmuştuk.YıM979. Kenter Tiyatrosu'nda oynuyoruz. Savaş Dinçel, sahne amıri. Ağn'dan bir çocuk gelmiş, iş anyor. Savaş da dayanamamış aldı işe. Çay getirip götürüyor... Birgece Perran'la perde arasında birer çay içelim dedik. Söyîedik çocuğa. Unuttu. Neyse, oyunun ikinci perdesi başladı. Perran'la ben sahnede masa başında oturuyoruz. Bizim oğlan elinde çay askısıyla sahneye girdi ve çaylan bırakıp çıktı. Bizde ne oyun kaldı ne bir şey. Kıkır kıkır gülüyoaız. Oyundan sonra çektim keratayı kenara: "Oğlum sen ne yaptın, hiç sahneye girilir mi" dedim. Çocuk "Çay istemiştiniz, ben Savaş ağabeye sordum, neredeler diye. O da "Sahnedeler evladım git ver çaylanm" dedi. Ben de getirdim dedi. Mizahın öztürt<çe adı gülmece. Aziz ağabey hep bu sözcüğü kullanırdı. Mizahı biraz abartan kişıdir. Bu abartıyı bilinçli yapar. Yapar ki karşısmdaki kişi "yok canım o kadar değil" desin... Bunun yanıtı bir yeni soruyu getiriyor ve insanı düşündürür. "O kadar değilse ne kadar?" Yani ortada bir şeyler var ama o kadar değil... Tamam işte. Mizahçı hedefine ulaşmıştır. Ne kadar olduğunu düşündürür insanlara... Güzel abartan mizahçılan severim. Aziz Nesin'i o yüzden çok severdim. (Aynca) Çok güzel abartırdı. Benim hastalık hastalığımı abartırken "Tek üzüntüsü meme kanserine yakalanamamak korkusudur" diye kitabıma önsöz yazmıştı... Okulun iyi gidiyor usta... On milyann üstünde para toplandı. Meğer ne kadar çok sevenin varmış?.. Yüzde 40'ın çok üzerinde. B u y ı ' d o k s a n ı n c ı y'1 Vefa'nın. Koca bir camia. Ben Vefa'daspora başladım. O zamanlar birinci ligin güzel bir takımıydı. Şimdi amatör kümedeyiz, Beden Terbiyeşi Bölge Müdüriüğü, stadı kulübün elinden almış. Üç yıldır üçüncü lige son maçta çıkamıyor Vefa. Bir sürü dolap dönüyor. Bu yıl gene şampiyon olduk ve Kjrklareli'nde terfi maçlan başlıyor. llgilileri, hakemleri uyanyoruz. Gene bir terslik olursa elimiz iki yakanızdadır, haberiniz olsun. Ben, Uğur Dündar, Kemal Sunal bu işin peşindeyiz. Duyururuz. Gülmece... 27 Mayıs "Sanıklar getirildiler. Bağlı olmayarak yerierinı aldılar. Müdafileri hazır, açık olarak duruşmaya başlandı." ...Bu sözler Yassıada Yargıcı Salim Başol'un tok sesinden radyo aracılığı ile butün yurda duyurulurdu. Artık kanıksamıştık onun "haaaazır" demesini. Devrin cumhurbaşkanı, başbakanı ve bakanlan ve tüm milletvekilleri yargılanıyordu. Ne yapmıştı bu insanlar? O devirteri yaşamış biri olarak ilk aklıma gelen bir iki olayı sıralayayım: 6-7 Eylül olaylannı organize edip, başta Istanbul olmak üzere ülkeyi birbirine katmış, ne kadar azınlık yurttaşımız varsa, ölümle karşı karşıya gelmiş ve hatta mallannın yanı sıra canlannı yitirenler olmuştu. Hükümet bunu, sırf kamuoyunun Çocuklar için Sevgili arkadaşlar... Televizyon izlemekten kitap okumaya da zaman ayırdığınızı biliyorum. Sizler için bir şiir yazdım. Adı: Kitap. Buyrun bunu da okuyun. Sevgiyle... Kitap Kitaptan öğrenir insan her şeyi / insanı / hayvanı / ve de bitkiyi. sevgiyi / sevmeyi / ve sevilmeyi / kitaptan öğrenir / insan her şeyi. dikkatini dışan çekmek için yapmıştı... Radyolar her gün Vatan Cephesi'ne giren ölü, diri, insan, hayvan adlannı milletin radyosu sayılan tek organdan, hükümetin organı olarak duyururdu. Topkapı'da Ismet Inönü'yü taşladılar ve linç etmek istedi DPIıler. Kenan Bayraktar adlı binbaşı kurtardı paşayı. Akrabamız olurdu. Evde anlatmıştı bize olayı. Bir başka binbaşı da Kayseri'de kurtardı Inönü'yü. DP, Ismet Paşa'nın Kayseri'ye girmesini emirle yasakiadı. Aracı durduruldu. lnönü de indi araçtan ve yürümeye başladı. Asker silahını doğrulttu. Inönü, askenn başındaki binbaşıya "Beni vuracak mısınız" diye sordu. Binbaşı da başını öne eğdi. Karşısmdaki her ne kadar muhalif partinin lideri ise de Kurtuluş Savaşı'nın iki numaralı adamı, paşası lnönü idi. "Estağfurullah Paşam" diyebildi... 28 Nisan'da, gözlerimin önünde Beyazıt Meydanı'nda bir genç öldü. Tankın altında ezilerek... Tüm bunların nedeni iktidan elinden bırakmak istemeyen DP ve onun hükümeti ıdı... Biz bunlan yaşadık. Sonra 27 Mayıs oldu ve bu insanlar, Yassıada'da yargılanmaya başlandı. Buraya kadar her şey böyle seyretti. Ama üç idam, bence bütün 27 Mayıs'ı bir anda silip süpüren bir karar olmuştur. Çünkü kimsenin kimseyi asmaya hakkı yok. "Asmayalım da besleyelim mi" bunaklığı ise 12 Eylül'ün bir simgesıdir. Anlayacağınız, darbeler kansız olarak amaçlansa bile sonunda kan oluyor... Bu yazı pekala 27 Mayıs'ta yazılabilirdi, ama benim aklıma nisanda geldi. Şimdi ne olacak? Yazmayalım da bekleyelim mi yani?... Banş Ertürk, Cumhuriyet'in çıkarmaktaolduğu Dinozor Mizah Dergisi'nin yazan. "Cumhuhyet'in kendi çıkarttığı dergiye sahip çıkmadığını, gazetede tek satır bile geçmediğini" yazarak şikayet ediyor. Canım kardeşim... Sen bu gazeteyi hiç tanımamışsın. Ben üç yıla yakın bir süredir, tek kuruş almadan bu gazeteye hizmet vermeye çalışıyorum. Aynca da bir sanatçı yanım var. Sen Cumhuriyet'te bugüne kadar tek satır Müjdat Gezen haberi duydun mu?.. 17 kez ödül aldım. Sadece biri fotoğraflı çıktı o da yanımda Deniz Baykal var diye. Anlayacağın gazetenden böyle şeyler bekleme. Ben söyleyeyım ki: DİNOZOR en iyi en onurlu mizah dergisidir... Onunla arkadaşlığımız çok eskilere dayanır. Onun bundan her ne kadar haberi olmamış ise de biz Çetin Altan'ın yazılanyla büyüdük. O nedenle taa eski zamanlardan bu yana arkadaşız. Geçenlerde telefonda konuşuyoruz. "Yazılannı okuyorum, pörsümedi, insan tekrara düşer, zor iştir, sen düşmedin" diye beni övdü. O zaman, beni bu denli öven birini ne diye portre yapmayacak mışız. Şaka bir yana Çetin Altan bir kalem ustasıdır. Onun tarafından beğenilmek onurdur. O özel biridir. Bir kere hiç "anladın mı" demez. Neden demez? Çünkü "anladın mı" demek, karşıdaki kişiyi aşağılamak anlamındadır. O bunu bilir. O nedenle "anlatabiliyor muyum" der. Kibardır, bilgilidir. Ummandır. Çapkındır ve iyi masa adamıdır. Içki masasında pek kimseyi konuşturmaz ama ne kadar dogru bir şey bu. Çetin Altan gibi biri konuşurken neden başkalan konuşacakmış ki?.. Oğlu Ahmet, Portre bizim MSM'nin öğretmenidir. Öğrencilen onu çok severter. İyi bir babadan yetışmiş olmanın verdıği bilgi ve bilgelikle ders öğretir. Çetin Altan çocuklarını iyi yetiştirmiş bir babadır da. Zekidir, çok zekidir. TBMM'yi ilk kez "seviyelı olmaya" çağırmış bir misyon adamıdır... TİP milletvekili iken radyodan yapılan Meclis naklen yayınında: "Seviyeli olalım beyler seviyelı" demesi ve Meclis içinde öldürülmeye kalkışılması unutulmaz olaylar arasındadır. Çetin Altan'ı seviyorum. Çünkü hem aydın hem aydmlık... Pazarın fıkrası Geçen hafta Cem Özer geldi okula. Son uydurduğu fıkrayı anlattı. Finali oturtamamış. Biriikte bir kültürel çalışma yaptık ve "Son Clington Fıkralan"na en yenisini ekledik. Size de anlatayım. Biraz dekotte ama, hem Clington'ı anlatacak hem dekolte olmayacak, bu da olanaksız... Clington, Beyaz Saray'daki odasında nefis saksofon çaltyormuş. O sırada izleyiciler arasında personelden Cessica da varmış. Hani fiörtü denilen kız. Solo bitiminde Cessica alkışlamış ve "Agzına sağlık Bill" demiş. Clington da kıza: "Senin de" demiş... Ne kadar ayıp. Mars Mars'ta hayat var mı?.. Belki vardır kımbilir. Bunu türkücü Mustafa Topaloğlu'na sormak gerekiyor. Eskıden tanırım onu. Tatlı bir adamdır. Geçenlerde karşılaştık. Bana "Nerelerdesin abi" dedi. Ben de "Valla senin bilmen lazım" dedim... Öyle ya. bu kadar zamandır uzaylı... Her şeyi biliyor. Ahmet-Naşide Ahmet Kaya o türküyü ilk okuduğunda hep annem gelirdi aklıma. "Hani Benim Gençliğim Anne..." Ben ne zaman tutuklansam, annem: "Uğraşma böyle şeylerle vatanı sen mi kurtaracaksıiı" diye nasihat ederdi. Oysa ben kısa sürede çıkar, gelir anneme sarılırdım. "Üzülme, önemli değil, bak yanındayım" diye. O türküyü çok severim. Özgün beste de deniliyor ama bana hep güzel bir türkü olarak görünür. Naşide Göktürk yeniden seslendirmiş. Ârkada da düz konuşmalar Ahmet Kaya'nın tok sesinden. Bence mutlaka dinleyin. O kadar güzel ki... "Duvahar konuşmuyor anne..." Ama türküler de susmuyor... MSM OYUNCULARI MELİH CEVDET ANDAY'IN "İÇERDEKİLER" OYUNUNU ÇARŞAMBA, CUMARTESİ, PAZAR ZİVERBEY'DEKİ MSM SADIK ŞENDİL SALONU'NDA OYNUYORLAR... İZLEYİN 348 80 73 Aziz Nesin llköğretim Okulu Ahmet Tunca: 2 milyon, Ayten Demiren 2 milyon, Betül Bulgulu: 1 milyon, Halide Aksoy: 1 milyon, Gülcan Tunca: 2 milyon, Melike Gerçeksever: 1 milyon, Mediha Canlı: 1 milyon. Mustafa Yalçın: 1 milyon, Kemai Yener: 2 milyon. Oktay Bıyiklıoğlu: 1 milyon, Özgür Büyükyıldırım: 1 milyon, Uğur Yener 5 milyon, Nedime Yücel-Sevinç Yıldınm: 15 milyon... Hepınıze teşekkürler. Uğur Kahraman: 10 milyon. GÜM ve Kandemir Dün gece Kandemir'le bizim evde gülüştük durduk. GÜM'ü ilk kurduğumuz günler, çektiğimiz sıkıntılar, mutluluklar, paylaşılan başan ve tatsızlıklar. Ne güzel günlerdi onlar... Gene güzel. Ama Kandemir'le aynı çatı altında çalışmak çok zevklidir. Hiçbir sorununu işe getirmez. GÜM'ün kapısına bir yazı asmıştm: "Üzüntünüzü portmantoya asın" diye. Çüntö orada mizah üretilirdi. Herkesin özel sorunlan olur Ama bunu işyerine, hele gülmece üretilen bir yere geti-nek olmaz. Orada çalrşanlann tümü bunu beninsemışlerdi. Ne güzel günlerdi onlar... Pazarlık ve duvarlık sözler Yükseklik korkunuz varsa, pek fazla başanlı olamazsınız... Yorgunluk Bu, bahar yorgunluğu falan değil... Benimk "Acaba başka/an ne der" in yorgunluğu... Yıllann oruzlanma. bıraktığı cinsten. Kaç yıl var içimden geldiğ gibi küfüar edemiyorum. Kaç yıl oldu burnumu karıştıranayalı... Ve duvar dönüp en sıkışık anımda rahatlaycnayalı... Oysa ne kadar insanca şeyler bunlar? Herks yapryoBr, ne olacak yani?.. Ne var bunda?.. "Acaba şöyle davranırsam görenler ne söyler" baskısını İmse içan dilemem. Ya bende bir şey var, ya da bencfc.. Bana gelenler. KİTAP: Ergun Sav: Bebeleri, Hüseyin Yurttaş: Aşklann Gizli ^ Aytül Uncu Akal: Beni Bırakma Hayat, Ahnet Ozenr Aşkın Taç Yaprağı- Çorum Karikatür Yanşmsı Albümü. DERGİLER: Çorum Çevre Dergisı 'Vskeri Müze Yazma Eserier Kataloğu, Dirim Özgükuş (Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ayın Organı) 414 90 78 (Islahevindeki çocuklara s sağlayarak yaşama yeniden kazandırmayı inaçlayar-ı bu vakfı destekleyelim). Şimdi tam fıdan dikme zamanı. 348 80 73-346 5109
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle