Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatorü HikmetÇe-
tinkaya # Yazıışlen Mudunı tbrahim
Yddız • Sonımlu Müdür Fikret Ilkiz
9 Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dı$ Haberlcr ŞinasiDanı;oğlu#!stıhbarat Cengiz
\ ıldınm • tkonomı Mehmet Saraç • Kultür
Handan Şenköken • Spor Abdülkadir V üceiman
• Makaleler Sami Karaören 9 Du/elmıe \bdullah
Yazıa9Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmel Faraç
Yaym Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner. Ergun Balcı.
tbrahim Yddız, Orhan Bursalı.
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısr Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No
] 25, Kat 4. BakanMdar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks.
4195027 0 tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya
Blv. 1352S 2<3Tel-4411220, Faks 44191170Adana
Temsılcısı: Çetin V igenoglu. tnönuCd 119 S No. 1 Kat: 1,
Tel 363 12 ll.Faks. 363 12 15
Müessese Müduru Üsrün Munen •
Koordtnatör Ahmet Kornlsan #
Muhasebe Bûfent VenerCldare Hüseyin
Gûrer • Işletme Önder Çelik • Bılgı-
lşlem Nail Inal # Bılgısayar Sıstem
Mörûvet Çifer • Satış Fujlet Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran 0 Koordınaıör Reha
Işıtman • Genel Mudur Yardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
Ya>ımlavan vc Baun: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş
Turkocağı Caö 39 41 Cagaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0'212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0 212)513 85 95
3NİSAN1998 Imsak:5.09 Güneş: 6.38 Öğle: 13.15 tkindi: 16.47 Akşam: 19.37 Yatsı: 21.01
Yurt ve kredi
başvurusu
• ANKARA (AA)-
Üniversite adaylanna,
okul tercihlennin yanı
sıra yurt ve kredi için de
başvurma olanağı veren
düzenleme. haziran
ayında yapılacak Öğrencı
•ferleştirme Smavı'nda
(ÖYS) uygulanmaya
başlanacak. Üniversite
adaylanna büyük kolayhk
sağlayacağı bildirilen
sisteme göre, adaylar,
ikinci basamak sınavı
olan ÖYS'ye girmeden
önce, hem üniversite hem
de yurt tercihlerini aynı
anda yapabilecekler.
Öğrenciler aynca, katkı
ve öğrenim kredisi için de
aynı anda
başvurabilecelder.
NASA Güneş'i
inceleyecek
• VANDDENBERG
(AA) - Amerikan Uzay ve
Havacılık Daıresi
(NASA). astronotlan ve
uzay araçlannı tehhkeye
atabilecek güneş olaylan
üzerinde ınceleme
yapması için uzaya bir
uydu fırlattı. NASA
yetkilileri, Trace olarak
bilinen212kiloluk
uydunun bir yıl boyunca
iletişim, denizcilik, ulusal
güvenlik ve hava tahmini
gıbi önemlı alanlarda
kullanılan uydulan
olumsuz etkileyen güneş
olaylannı inceleyeceğini
belirttiler.
Zonguldak'ta
deprem
• Haber merkezi-
Zonguldak ve çevTesinde
hafîf şiddette deprem
meydana geldi. Kandilli
Rasathanesi'nden
edinilen bilgiye göre,
dün saat 03.26'da, merkez
üssü Zonguldak olan,
Richter ölçeğıne göre 3.4
şıddetinde bir deprem
meydana geldi. Deprem
nedeniyie bölgede can
kaybı olmadığı belirtildi.
Said Halim Paşa Yalısı ve Mevlevihane'nin yanmadan önce soyulduğu belirlendi
Ihrihi kıuıdakladılarÖZGENACAR
ANKARA - Yenikapı'daki "Mevle-
vihane" ile Yeniköy'deki "Said Halim
Paşa Yaha"nın soyulduktan sonra kun-
daklandıklanna ilişkin ıki önemli ka-
nıt ortaya çıktı. Vakıflar Genel Müdü-
rü Mustafa Keten. Mevlevihane ile ıl-
gili olayın soruşturulmasına müfettış-
lerin başladığını açıkladı.
Said Halim Paşa'ya ait bir tabanca,
yangından üç ay önce ABD'de müza-
yedede satıhrken, bırkaç gün önce New
York'ta bir fuarda sanşa çıknğını duyur-
duğumuz Divriği Ulu Cami'ye aıt ah-
şap parçanın da Mevlevıhane'den yan-
gından önce çalındığı anlaşıldı.
13. yy. Mengücüklü Beylığı dönemı
Divnği Ulu Cami hünkâr mahfeli kor-
kuluklanndan olan ahşap pano ile bir-
likte aynı yapıdan dört adet ahşap ese-
rin daha Yenikapı'daki Mevlevıhane'den
çalındığının bekrlenmesi üzenne Vakıf-
larGenel Müdürü .Mustafa Keten. Cum-
huriyet'e şu açıklamayı yaptı: "1985
yiiında Divriği 11u Cami hünkâr mah-
feli korkuluklanndan 5 adedi. İstanbul
Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne bağlı
Türk Inşaat Sanal EserJeri Müzesi'ne
konulmak üzereAbide ve Yapıişieri Da-
ire Başkarüığı tarafindan İstanbul Va-
kıflar Bölge Müdüıiüğü Teberrükat Eş-
yası sorumlusuna tutanaklateslimedil-
mişti'r. 1992 ulında \enikapı Me\levi-
hanesi'nde\apdan sayım tutanaklann-
da belirtildiği üzere 5 adet Divriği Ulu
Cami hünkâr mahfeli korkuluklan 72,
73.74.75 ve 76 numarada kayım oltıp
fotoğraflan da bulunmaktadır. 72 nu-
marada kayıdı vefotoğrafibulunan eser,
New York'ta sauşa sunulan eserdir. Söz
konusu eser müzeje konmayarak. Te-
berrükat Eşyası Deposu'nda muhafa-
za altına alınmışolup, >angın öncesi Ye-
nikapı \le> levihanesi'nden çıkarılarak
\urtdışına götürüldüğü tahmin edil-
mektedir. Konu ile ilgili teftiş soruştur-
ması derinleştirilerek sürdürülmekte-
dir."
Anımsanacagı üzere basında "Yeni-
• Paşanın Colt tabancası yangından üç ay önce, Los
Angeles'ta müzayedede 9.4 milyar liraya satıldı. Ayşegül
Nadir'in erkek arkadaşı Oliver Hoare'un New York'ta
satışa çıkardığı Divriği Camisi ahşap eseri yangından önce
Mevlevihane'den çalındı.
kapı Mev1evihanesi''nin yakılacağı ön-
ceden öne sürülmüş ve bu haberlerden
tam bir ay sonra 6 Mayıs 1997'de ıçın-
deki değerli halı ve eserler ile yanmış-
tı. Bu olaydan ıki yıl önce de buradaki
altı göre\ li hakkında 36 halı ve 52 ki-
hmın çalınmasına ilişkin soruşturma
başlatılmıştı.
Prens Charies'ın Türkiye gezisinin
mihmandan olan. kız arkadaşı Ayşe-
gül NadirTecimer ile bırlikte Bursa'dan
çalınan tombak kandillerolayına adı ka-
nşan ve Londra'da galeri sahibi Oliver
Hoare tarafindan New York'taki fuar-
da satışa çıkanlan Di\Tİği Ulu Cami'ye
ait eserle ilgili Genel Müdür Keten'in
açıklaması olaya şu yeni boyutlan ek-
lemektedir:
!) Mevlevihane, "Çalınan eserleror-
taya cıkmasın'* diye kundaklanmıştır.
Cumhuriyet, New York'taki satış ola-
yını duyurmasaydı bu gerçek ortaya
çıkmayacaktı. Çünkü, yetkiiıler 72 en-
vanter numaralı bu ahşap parçanın da
yandıgını düşünüyorlardı.
2) Genel müdürün açıklamasında yer
alan 73, 74, 75, 76 envanter numaralı
öteki Dıvriği ahşap panolannın da ça-
lındığı anlaşılmaktadır.
Yayınımız üzerine Anıtlar ve Müze-
ler Genel Müdürlüğü'nde Vakıflar Ge-
nel Müdürlüğü yetkililerinin de katılı-
mı ile yapılan eşgüdüm toplantısında,
bu esenn satışının durdurulması konu-
sunda New York'taki Türk Başkonso-
losluğu ile Türkiye 'yı bu tür davalar-
da temsil edenavukat LarryKaye'in ha-
rekete geçirihnesi kararlaştınlmıştı.
Başbakanlık Yazlık Konutu olarak
onanlmakta olan Said Halim Paşa Ya-
lısı 12 Kasım 1995'te yandığında, de-
ğerli eşyasının Başbakanlık'ta koruma
altına alındığı söylenmekle birlikte ba-
zı tarihi eserlerin kayboldugu ve bu ne-
denle kundaklandığı yolunda haberler
yayımlanmıştı.
1968'de Turizm Bankası'na satılan
Said Halim Paşa Yalısı'nın onanldık-
tan sonra Başbakanlık Yazlık Konutu
olarak kullanılması kararlaştınlmıştı.
Mayıs 1995'te basında "Yahdaki eser-
lerin bazdan cahndı. bazüan sabteleri
ile değişti" yolunda haberler çıkmış ve
bu haberden altı ay sonra 12 Kasım
1995 'te çıkan yangın, yalıyı ve ıçinde-
ki eşya ve eserleri kül etmiştı.
TBMM Meclis Araştırma Kurulu,
parlamentoya sunduğu raporda "kasıt-
h \-angm" görüşünü bildirmiş ve hatta
ANAP Jstanbu! Mılletvekılı Halit Du-
mankaya. ~ka> bolan değerli tarihi eser-
lerin. Başbakan Tansu Çıller ile ismini
açıklamadığı bir Bakan'ın konutunda
olduğunu \«bazdannm da Isviçre'.ve ka-
çınldığını'' öne sürmüştü.
Eskı TURBAN Genel Müdürü ve
DYP Isparta Milletvekili Ömer Bilgin
hakkında Said Halim Paşa Yalısı'mn
onanmı ile ilgili yolsuzluk duyurusu da
söz konusu.
Tıpkı, Mevlevihane yangınında ol-
duğu gibi yalıda da önce soygun, son-
ra kundaklama olayını teyit eden bir
kanıt ortaya çıktı. ABD'nin Los Ange-
les kentinde bulunan "Butterfield ve
Butterfield'' adlı müzayedeevi, düzen-
ledığı bir açık arttırmada Said Halim
Paşa'nın tabancasma 38.500 dolardan
(yaklaşık 9.4 milyar liraya) müşteri bul-
du.
Müzayedeevi, ünlü sılah yapımcısı
Colt şirketinin sahibi Samuel Colt'un
"Kabartmah ve Model 1851 Navy" ti-
pındekı bu revolven bızzat Said Halim
Paşa'ya hediye ettıgı ve paşanın da bu-
nunla hiç ateş etmediğıni açıkladı.
Stdney deki Kralhet
PaskaJya Gösteriteri öncesi,
Steve Jeffrej adındaki
A\ııstrâlyal£ atı Jamison'ı
Içalıştırıyor. Avustratya'ıun
en büvıik tanm gösterisini
^ber yri-bir miKoodan fazla
kişi izlivon 116 >ildır
-ilkice/ şehir dışında
flûzepleaen gösteriter
yapdmjr.
(PMOğraf:
REUTERS*.!.
YîNİKÖY
VBPARİS
ÇATl
KATİNDA
YAŞAM
22 SOWÜDA
5SSS&O1MI
İzmit Belediyesi
w
İziıı ahnadan
atık yakıyor'
İstanbul Haber Servisi -
Greenpeace Akdeniz Ofisi,
İzmit Büyükşehir Belediye-
si'ne bağlı IZAYDAŞ'm. İz-
mit Tehlikeli ve Klınik Atık
Yakma Tesisi'nı Bakanlık iz-
ni olmadan ışletmeye açarak
çevreye toksik maddeler yay-
dığını öne sürdü. İzmit Çev-
re Koruma ve Yaşatma Der-
neğı Başkanı NuriyeKazaner
de söz konusu tesısı ışleten
IZAYDAŞ' ı mahkemeye ve-
receklenni söyledi.
IZAYDAŞ Genel Müdü-
rü Kenan Evin ise tesislenn
izni bulunduğunu belirterek,
"Tesisin çe\Te>e zararverdi-
ğine ilişkin bir bulguya rast-
buımadan, doğmamış çocu-
ğun adı konulmuştur" dedi.
Greenpeace Akdeniz Ofi-
si tarafindan dün Tarık Zafer
Tunaya Kültür Merkezı 'nde
konuyla ilgili bırtoplantı ya-
pıldı. Toplantıda basın men-
suplanna atık yakma tesisi-
nin ışletildığini gösteren gö-
rüntüler izletildı. Greenpe-
ace Akdeniz Toksik Madde-
ler Kampanyası Sorumlusu
ToigaTemuge, atıkyakmanın
çevTeyı son derece kııietici bir
iş olduğuna dikkat çekerek,
PVC gibi plastiklerin yakıl-
ması sonucu atmosfere ya-
yılan dioksınlenn kansere,
sakat doğumlara ve hamile-
lerde düşüklere neden oldu-
ğunu vurguladı. e-posta : tan @ vol. com. tr
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Ufkun Arkasını GörmekL'
Yoksa konuşmuş muyduk? 'Demokrasiye geçil-
diğini' sanmaktayız; oysa, 'Soğuk Savaş 'ın çark-
lan arasına düştüğümüzü, 'sosyalist' dergi ve ga-
zetelerin birden kapatılması, 'sosyalist' partilerin
paldırküldürdağıtılmasıyiaanlıyoruz. Hasan'ın (Tan-
nkırt) Fakülte'deki görevine son verdiler; hanl hanl
doktora tezini hazırlıyordu, o 'talihsiz' tez!
'Türk Tarihinde Sosyal Tabakalaşma'yı ele al-
mış, eski Asya Türk/Mogol imrjaratorluklannda, si-
yasi iktisat düzeyinde irdeliyor. 'Tabakalaşma' da lâf
mı? Aslında 'sınıflaşma' inceteniyor ama, sıyasi bas-
kı öyle ağır ki, 'sınıf kelimesi kuilanılamıyor. Tez, yi-
ne de reddedilecektir.
O mantık olu$madıkça!
smanbey'de Suna Pastahanesi, camlarağus-
tos aydınhğma açılmış, gök derin mavi, 'bakıp
imreniyorum akınına, şehrin üstünden geçen
bulutlann'; etraftaki masalarda, japone kollan, PX
kaçağıjuponlan, kokulu Camel stgaraJarryta, attın diş-
leri panltılı Rum kızlan. Hasan, yasemin ağızlığında
yanm 'Binnci' sigarası, mavi duman tüllennın arka-
sından, diyor ki:
"...bizimkiler, srte medeniyeti öncesinin impa-
ratoriuğudur, kiasik şemaya uymaz; 'aşirîimpa-
ratorluk' tâbirini kullandım. Yâni ekonomik dü-
zeyde, sömürgeleştirme bilmiyoriar, o 'manta-
Irte' henüz teşekkül etmemiş! Böyle ele afındı mı,
Türk/Moğol imparatorluklarına, 'emperyalist'
diyemezsin!"
Haksız mrydı? EğerVladimir İBç'in dedıği gibi, 'Em-
peryalizm, Kaprtalizmin Son Aşaması' ise -ki öy-
ledır-, o aşiret ekonomisi devletlerini nasıl 'emper-
yalist' sayacaksınız? Kapitalist, üretimi sömürü sü-
recine dönüştüren tip; emperyalist, başka ülkelerin
üretimini sömürüyor; bunun oluşabilmesi, en önce
o tüccar/ bezirgân tipinin, o 'çıkarcı' mantığın oluş-
masına bağlı ki, bırakın Asya'nın eski imparatorluk-
lannı, Selçuklu'da Osmanlı'da bile oluşabildiği şüp-
helıdir. Bilmez değilsinız ya, yakın zamana kadar, 'be-
zirgân' hep küçümsenmiştir, önemli olan 'asker'd\,
yâni güç!
O nasıl bir 'sömürü' ise.....
Yurtdışında, hangi Balkan mültecisiyle konuştuy-
sam, gariptir, aynı suçlamayla karşılaştım: Dev-
let-i Âliyye, 'emperyalist' bir devletti, onîan yüzyıl-
larca 'sömürmüş'; artık gittikçe rüyaya dönüşen es-
ki Paris günlerimde, (siyah tütün, kırmızı şarap ko-
kusu, insanı öğürtebilecek Camambert peyniri),
şöyle karşı çıktığımı hatırlıyorum.
"...o nasıl sömürüyse bize hiç yaramamış: xx.
yy basında, imparatoriuğun ekonomik düzeyi
en düşük ülkesi Anadolu idi; buna mukabil, Ro-
manya, Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya,
Macaristan, yalnız dilleri, dinleri, kültürieriyle
değil, ekonomileri ile de ayaktaydılar; oysa, ger-
çek emperyalistler öyle mi yapıyor ingiltere,
Fransa, Belçika, vb. girdikleri ülkeleri yerle bir
etmiş, buna mukabil kendileri, emdikleri kandan,
tahtakurusu gibi şişmişlerdir; Kenya, Senegal,
Kongo dinini, dilini, kültürünü hatırlıyor mu?
Hangisi, ekonomik düzeyde, ayakta kalabilir? Oy-
sa Osmanlı nereden çekildiyse, oradan dini-di-
li-kürtürü belli bir miltet, basbayağı bir devlet or-
taya çıktı..."
Galryef ve Mustafa Kemal'deki 'Mazlum Millet-
ler' fikriyatının temeli, sanınm budur: adı imparator-
luğa çıkmış Asya devletlerinde, sosyal sınıflann net-
leşmemiş olması! Galiyef, emperyalizmin bunu na-
sıl önlediğıni pek güzel anlatmıştır:
"...çağdaş insanlığı oluşturan milletler, sayı-
ca ve sosyal ve hukuksal açıla'rdan, eşrt olma-
yan iki düşman kampa bölünmüş durumdadır.
Bu kamplardan birisinde, insanlığın yalnızca
yüzde 20 ile yüzde 30'unu oluşturan ve tüm yer-
küreyi, altında ve üstünde olan her türlü ölü ve
canlı zenginlikleri ile biriikte ele geçirmiş olan halk-
lar bulunmaktadır. Diğerinde ise insanlığın beş-
te dördünü oluşturan ve birinci kampa mensup
bulunan halklann, diğer deyişle 'efendi' halkla-
nn ekonomik, siyasal ve kültürel tahakkümü ve
köleliği altında inleyen hatklar yer almaktadır..."
"...dünya ticaret yollan, pazarlar ve hammad-
de kaynaklan, küçük istisnalar dışında, Batı halk-
lannın ellerine geçmiştir. (Buraya dikkat, çok önem-
li) ...Batı halkları, kendi ulusal kölelik sistemleri-
ni -ki feodalizm dönemindeki toprak köleliği sis-
temi, aslında köle ekonomisi olduğu gibi; kapi-
talizm döneminde de sınıf baskısı bir tür köle-
likten, insanın insan tarafindan istismanndan
başka bir şey değildir- siyah ve san krtalardaki
sömürgelerine de taşımış ve bu kölelik sistemi-
ne uluslararası bir nitelik kazandırmışlardır..."
(Toplumsal Tarih Dergisi, Şubat 1998, s.41)
Kabahatları erken te$hls' mi?..
A 92O'lı yıllarda, Sultan Galiyef de, Mustafa Ke-
I mal de, bizim toplumlanmızda 'herkes mazlum'
derken, söylemek istedikleri açıktır; Mustafa Kemal
Paşa'nın, o yıllarda söylediği şu -neredeyse şiir-
sözler, Galiyef'in söylediklenni tamamlamıyor mu?
"...şarktan şimdi doğacak güneşe bakınız! Bu-
gün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzak-
tan, bütün Şark Milletleri'nin uyanışlannı da öy-
le görüyorum. Istiklâl ve hürriyetine kavuşacak
olan çok kardeş millet vardır. Onlann yeniden do-
ğuşu, şüphesiz ki terakkiye ve refaha mütevec-
cih vukubulacaktır. Bu milletler bütün güçlükle-
re ve bütün mânilere rağmen muzaffer olacak-
lar ve kendilerini bekleyen istikbale ulaşacaklar-
dır..."
".. Müstemlekecilik ve emperyalizm veryü-
zünden yok olacak ve yerlerine milletler arasın-
da hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen, ye-
ni bir âhenk ve işbirliği çağı hâkim olacaktır..."
(Mart 1933)
Nereden bakılırsa bakılsın, görülecektir ki. Mus-
tafa Kemal de, Suftan Galryef de, 'Emperyalist Ba-
tı'ya karşı, 'Mazlum Milletler'in 'dayanışması'nı,
gezegenin 'başat' çelişkisi olarak görmüşlerdir.
lyi de, günümuzde herkesın 'Kuzey/Güney Çe-
lişkisi' dediği gerçeği, taa o zaman görmüş olma-
lan, kabahat mi?..
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm