Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3NİSAN1998CUMA CUMHURİYET SAYFA
15
Polis bakışıPolis Akademisi'nin
yayın organı
"Akademik Bakış"tan
memurlann sendika
eylemlerine bakış:
"Sendika ve toplu grev
hakkı isteyen bir
grup memur ;
konfederasyonu
yaptıkları
kanunsuz
eylemlerle gündeme
gelmeye çalışıyorlar.
Olaylara çevik kuvvet
polisi gerek müdahale
esnasında ve gerekse
teknik donanımları ile
olumlu puan topluyor."
Parlak kuşe kâgıda
basılmış dergfye ilan
veren şirketleri
sorarsanız: Konya'dan
Kombassan, Sayha,
Ittifak ve tabii ki
çokuluslu bir silah
şirketi!
Kampanya
Ben zenginlerj severim
diyen Turgut Özal'a
milletin parasıyla anıt
mezar yaptınlmasına
karşı çıkan
vatandaşlar tepkilerini
dile getirmek ve anıt
parasmm
zenginlerden
alınmasını sağlamak
için kampanya
başlattı. lletişim faksı
0.312.468 91 21.
Ö M Ü R İ L İ K
Hökümet ûçlü satto
gibi; havadaki kısmı-
nı beceremese de
düşmeyi iyi yapıyor.
ömür E. Kurum
liektrofiik postas Deniz.Som©raksnetcom Tefc 0.212.512 Û5 05 Faks; 0.212.512 44 97
- Mesut Yılmaz'a göre halk
seçim istemiyormuş...
"Mesut Yılmaz ne istediâini
bilivor mu acaba!"
ürkiye Turing ve Otomobil Kurumu'ndan Çe-
lik Gülersoy imzalı bir kitap daha: Fener-
bahçesi. Evet, bildiğimiz Fenerbahçe semti
ama ortada bir yazım hatası yok, üstelik Fe-
nerbahçesi ile bir yanlışı düzettme çabası var. Çelik Gü-
lersoy anlatıyor:
'"Günümüzde garip bir ahşkanlık başladı. ÖzeJlikle serrtt
isifnlerinde, (bunlar 500 yıllık adlar) takılar atılıyor ve her
ad, kısaltılarak kullanıiıyor: Kadıköyü'nün son yıllarda
'Kadıköy' yapılması da öyle. Her dilin kurallan olur.
Türkçede iki isim birleşti mi, takı alır. Kadıköy dersek,
'köyün kendisinin kadı oldugu* gibi garip bir anlam çı-
kar! Fenerbahçesi de öyle. Yüzyıllarca, burası bu adı
taşımıştır. Nitekim az ötedeki bir semte hâlâ Feneryo-
lu deniyor. Feneryol denmiyor, çok şükür. Bu kuralla-
ra uyulması tezime karşı bazı dostlanm, bana eski bir
Osmanlı dizesini hatırlatıyortar:
'Deme kalbur'a kallâbur! Lûgat-i fasih'den yeğ'dir,
galat-ı meşhur!'
Fenerbahçesiiyi ama, semt isimlerindeki bu değişiklik, 'meşhur',
yani köklü değil ki! Son yılların bir çapaçulluğu. Kadı-
köyü iskele binası gibi daha dün yapılmış bir yapının
üstündeki fayans levhaya bakmak yeter: 'Kadıköyü' ya-
zılıdır! Dahası, herşeyi kısaltmanın, kırıp kesmenin, so-
nu yok. Nitekim 200 yıllık Nişantaşı da, Nişantaş oldu,
çıktı. Iş bununla kalmıyor. Vrtrin etiketlerinde ve satış
kataloglarında, 'erkek pabuç' 'yemek bıçak' deyim ve
adları bile yer almaya başladı! Onun için, Türkçede bu
yanmadanın ve semtin doğru adı, Fenerbahçesi'dir."
Çelik Gülersoy, ad konusundaki bu girişten sonra Fe-
nerbahçesi'nin tarihine değiniyor ki, futbol maçlann-
da "Fenerbahçe Spor Kulübü" taraftarlannın karşı ta-
rafa attığı "mezar olacak" sloganı akla geliyor hemen:
"Asya tarafı Istanbul'unun ilk belirgin yerleşimi olan
Kadıköyü'nün, Chalcedon adıyla, M.ö. 7'nci yüzyılda
kurulduğu kabul ediliyor. Fenerbahçesi başlangıçta, Ka-
dıköyü'nün mezarlığı idi."
Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden sonra sözü
cumhuriyet dönemine getiren Gülersoy, kentin mesi-
re yeri olarak kullanılan Fenerbahçesi ile ilgili olarak Ata-
türk'ten de bir anı aktarıyor ki, gözüne kestirdiği yere
"devlet konutu" yaptırmaya kalkışan günümüz iktidar
sahiplerinin sorumsuzluğu kendiliğinden gündeme ge-
liyor:
"Atatürk, Fenerbahçesi'ne gelmiş ve yürüyüş yap-
mıştır. Sanırım, kendisi için yazlık bir yer aramış, son-
ra çevrenin tarihi, hatta arkeolojik dokusunu dikkate
alarak, inşaat önerilerini geri çevirmiş; yani bir inşaat-
tan, bu sebeple vazgeçmiş."
1732 yılına dek inen Fenerbahçesi resimlerinin de bu-
lunduğu kitabın son bölümünde Çelik Gülersoy, bu ta-
rihi yarımadada 1990 yılında giriştiği imar çalışmalan-
nı, başına gelenleri anlatıyor.
SESSfZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Medeniyet dediğin maske takmış canavar.
Tıp Oscarları, Samsun'daki üniversiteye
YÖK'ten hâlâ, Ondokuz Mayıs Üni-
versrtesi'nde yasadışı profesöriük kad-
rosu verildiği yolundaki belgeli iddiala-
ra açıklama gelmedi, ama Türk-lslam
Sentezi'nin yeni merkezi olma yolun-
da ilerleyen üniversiteden yeni haber-
ler gelmeye başladı. Haberlerin kay-
nağı ise Ihlas Haber Ajansı. Türk-ls-
lam Sentezi'nin klasik merkezi Erzu-
rum'daki üniversiteden beyin cerrahı
bir doçentin Samsun'a gelmesi "Tıp
Fakültesi'ne beyin transferi" olarak
nitelendirilmiş. Erzurum'dan Sam-
sun'daki üniversiteye transfer edilen
doçent, Isviçre'de ünlü beyin cerrahı
Prof.Dr. Gazi Yaşargil'in yanında uzun
süre eğitım görmüş. Bu konudaki bir
başka haberin başlığı ise "Tıp Fakül-
tesi'nin Oscariarı" diye atılmış... An-
laşılan bilim ödülü Nobel'lefilm ödü-
lü Oscar'ı birbirine karıştıımışlar. Za-
ten işin içine "Oscar Amca" girince
birfilm çevrildiği belli oldu. "Oscarlı"
doçenti Isviçre'de görenler anlattı:
"Gazi Yaşargil'in kliniğinde an-
cak kapalı devre televîzyondan
ameliyat izleyebilen ve hayvan
laboratuvarında kedi, köpek
beyinleri üzerinde çalışan doçent
doktorun da katılmasıyla Sam-
sun'daki üniversite uluslararası ya-
yınlarda Erzurum'daki üniversiteyi ya-
kalayacak ve bu iki üniversite son sı-
raları birlikte paylaşacaklardır."
PALAS PANDIRAS Can derdindeki koyunlar için yeni bir umut doğdu:
Kredi kartıyla satılıp kesilecekken, banka kart sisteminin anza yapması.
\MuTtt Bozact
AYDINLAJVMA ATEŞl
tletifim: Zeynep Efiyok Faks: 0.212. 513 85 95
'Artık herşeyi devletten
beklemenin zamanıgeçmiştir'
"Çağdaş ve aydınlık bir nesil ye-
tiştirmek" için kurulan Istanbul
Eğitim ve Okul Yaptırma Derneği,
Prof. Dr. Ayhan Toraman başkan-
lığında çahşmalanna başladı.
İstanbul Eğitim ve
Okul Yaptırma Derneği
"Eğitim, toplumun geleceğini
güvence altına almak ve gelecek
kuşaklara daha ileri bir yaşam ola-
nağı sağlamak için öncelikle ele
alınması gereken bir çabadır. Eği-
tim için harcanan her kuruş, ülke-
mizin geleceğine yapılan en büyük
yatinmdır. Günümûz dünyasında
gelişmiş toplumlar, bulunduklan
ileri noktalara bakmaksızm eğitim
ve araştırmaya büyük kaynak akta-
nmı yapmaktadırlar.
Türkiyemizin de içinde bulun-
duğu gelişmekte olan toplumlarda
ise; güncel yaşamda gereksinimi
Bugün
# ADD Genel Merkezi; sa-
at 14.00'te Prof. Dr. Musta-
fa Altıntaş, Nezih Gençler ve
KİGEM Genel Sekreteri II-
terErtuğrul'un kaükhğı 'Dev-
lete Saldın Özelleştirme' ko-
nusunda dernek binastnda bir
konferans düzenliyor.
duyulan konulara öncelik tanınırken.
eğitim ve okul yatınmlanndan kı-
sıntı yapılmakta, aynlan kaynakJa-
nn da politik nedenlerle yerinde
kullanılmaması nedeniyle ülkenin
geleceği tehlikeye atılmaktadır.
Devletin, eğitime ve okul yapımı-
na yeterince kaynak aktannaması,
aktanlan kaynaklann da yerinde
kullanılmaması bize gösteriyor ki,
artık her şeyi devletten beklemenin
zamanı geçmiştir.
tşte bu nedenlerle ortak uzlaşma
noktamız olan 'Misak-ı Milli $ı-
nırları içindeki üniter yapısıyla,
halk egemenliğine dayanan laik ve
çağdaş Cumhuriyet' ilkesınden
hareketle bir araya gelen 55 kuru-
cu üyenin 'Çağdaş ve aydınlık bir
nesil yetiştirmek' için kurduğu is-
tanbul Eğitim ve Okul Yaptırma
Derneği, 13 Şubat'tan itibaren ça-
lışmalannabaşlamıştır. Kurucu üye-
ler arasında Prof. Dr. Ayhan Tora-
man, Prof. Dr. Ercan Ongûr, Prof.
Dr. Gökhan Akkan, Beşiktaş Be-
lediye Başkanı Ayfer Feray, Fatih
Ilçe Örgüt Başkanı Abidin Tekcan,
gazetemiz Yönetim Kurulu Başka-
nı Alev Coşkun, televizyon sanat-
çısı Aykut Oray, Prof. Dr. Oğuz
Soydan, IÜ Rektörü Kemal Alem-
deroğlu, yazanmız Toktamış Ateş,
gazeteci Yalçın Bayer. Çatalca Be-
lediye Başkanı Fırat Aykut, emek-
li vaiz Muhammet Akyüz gibi ki-
şiler bulunmaktadır.
Adres: Yavuz Selim Caddesi, Ye-
diemirler Sok, 61/5 Fatih.
Tel: 0.212.635 12 40 - 0.212. 631
38 48."
Ankara Cumok
"Türkiye Cumhuriyeti devleti,
laikliği, biryaşam biçimi ve aynı za-
manda ideolojik bir temel olarak
kabul etmiştir. Atatürk ilke ve inkı-
laplannı ise Türkiye'nin kurtuluşu
ve çağdaş medeniyetler seviyesine
çıkâbilmesi için mutlaka takip edil-
mesi gereken, akılla, bilimle dona-
tılmış yollar olarak benımsemiştir.
Milli, bağımşız, sosyal, laik ve hu-
kuk devleti olan TC içte ve dışta
birçok düşmana karşı savaşarak ku-
rulmuştur. Fiili olarak 1919'da baş-
latılan bağımsızlık ve aydınlanma
savaşı 1923'tesadecenitelıkdegiş-
tırmiş olup halen devam etmekte-
dir. Hiç şüphemiz yoktur kı, kaza-
nan akıl ve bilim olacaktır, bizler hep
var olduğumuz sürece... ADD ön-
derliğinde sivil toplum kuruluşlan-
nın düzenlediği irticaya karşı miting
ve yürüyüşe, Türkiye'deki nükleer
karşıtı kuruluşlann düzenlediği ba-
sın açıklamasma katıldık."
AIi Karlık ve Aziz
Nesin İlköğretim Okulu
"Mersın'den Alı Karlık \e Azız
Nesin İlköğretim Okullanna bağış
yapanlann listesi;
S. Fuat Sankaya (2 milyon),
Ahmet Küçük (750 bin). Musta-
fa Kocabaş (1 milyon), Nesrin Öz-
saç (1 milyon), Doğan Kurtoğlu (1
milyon 500 bin). Hasan Eren (1
milyon), Cevat Akay (1 milyon),
Müsellim Pesen (5 milyon), S. Ali
Güimez (5 milyon), Sü'leyman Sı-
nacı (5 milyon). M. Ali Özdemir
(5 milyon)^ Berat Çolakoğlu (5
milyon), Ahmet MasyarJ (5 mü-
Ypn), Fatma Bakal (5 milyon), E.
Okkeş Köse (1 milyon), Tahsin
Döneli(l milyon), Mahmut Yeşil-
gönen (5 milyon), Yurdaku! Bay-
kal (1 milyon), Mustafa Tanış (1
milyon), O. Yaşar Bal (1 milyon),
Mustafa Günay (1 milyon). Erol
Türedi (2 milyon), M. Vmit Kır-
bıyık (3 milyon), M. Gültekin Me-
tin (1 milyon)."
Antalya Cumok
"Kültür Bakanı İstemihan Ta-
lay'a, çok sevdiği ülkesinden uzak-
ta yaşamak zorunda bıraktığımız
Pertev jNaili Boratav'ın oluştur-
duğu değerli arşivi yurdumuzdagör-
mek istediğimizi bildirdik. Ülke-
mizin içine düşürüldüğü durumdan
aeı duyan aralannda Prof. Dr. Çe-
tin Ye'tkin, M. Emin Değer, Filiz
ve Fikret Orjam'ın da bulunduğu
bir grup, Antalya'da yeniden Ku-
vayi Milliye demek, Müdafaa-i Hu-
kuk dernekleri benzeri kıvılcımlar
tutuşturmak için bir araya geliyor-
lar. 29 Mart'ta yapılan toplantıya
biz de katıldık. Bir sonraki toplan-
tı 4 Nisan saat 14.00'te Baro Top-
lantı Salonu'nda (Baro Han 2. kat
Meltem Mahallesi) yapılacaktır. Pa-
zartesi toplantılarımız gene aynı
yerde saat 18.30'da olacaktır."
Edirne ADD ~~
"'Şubemizin Gençlik Kolu, 'Ke-
malist Gençlik' adlı derginin ilk
sayısını çıkarmıştır. Daha fazla bil-
gi veya derginin bir örneği için ile-
tişim; Tanıl Yaşar - Ararat Y'ayı-
nevi (Mollafenari Sok. No:33/A
Cağaloğlu/İst). Tel: 0.212.522 43
78 Faks: 0.212.527 04 71."
Kadıköy ÇYDD
"22 Mart'ta Gülriz Sururi Tiyat-
rosu'nda 'Söyleyeceklerim Var'
oyununu izledik. Oyunun gelirini
Şırnak-ldil Eğitim projesine bağış-
lamak üzere hasta hasta sahneye çı-
kan Gülriz Sururi başta olmak üze-
re aktör Hakan Vanlı 'ya ve Gülriz
Sururi Tiyatrosu yönetmen ve diğer
çalışanlanna gösterdikleri bu du-
yarlı davranıştan dolayı teşekkürle-
rimizi sunuyoruz."'
HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK
»t.--..<-3±.
behlcak@tttrk.net
ÇİZGÎLİK KÂMtL MASARACl
•
. •
V"" - ;
BULUT BEBEK NURAYÇİFTÇI
TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 3 Nisan
JBSSE JAMSS'/M SOA/V/.
JJamtt
1882'oe BUGÛH,KÖTÜÛHLU AM£RiKAU HAYOUT -T£SSE
TAtoes (c&i CEYMİs) 3S YAŞINDA ÖIÜÜRÛLDÜ. ÇOK 6ENÇ-
KEN, İÇ SAVA$ SlKASINOA, GÜNBYULJERİN YAfUNOA, YA-
RI-ASKEel 8I8UKLEGM' ÇMPtfMtfTI. ACUZ£YLİLeiiİN
ZA*£G/YLE g/rSN SAVAŞTAN SONRA, BİR Ç£TE JOjeuP
fft MAy€HJrUJĞA PÖK£H JSSSe SAU£S, gANK4,MA6A2A,
TREN, POS7* AKABASISOY6UNLARI yAf>-
Mişrt. öyüNEeeıc, niç BıR. ZAAAAM DOSTIA -
HlNI,GÜNEYLILERİ,PAPAZLARl V£OUUAÜI SOYMADKtA-
RINI SÖn£YEN JAMES, 16YIL SÜ1ZEM KANUN DIŞI YAŞAMN-
DAfBAZI ÇEVR£l£RCE KAHRAMANLAÇrmiLMIŞn. 18Q1'DE,
&AŞINA ÖOİİL KONDUKTAN SOfJHA (JO &İN POCA/f), K£NOİ
ÇSTESl'NPEN ROB£KTRXO TABAFWDAN EfMO£ ÖCDÜÜÛL-
OÛ. BAftHMN VURULPoâu SlJZADA BlRSANCAiyeYE Ç/£X*f
PUVARPAti EŞİLMİÇ R£SMf DÜZElTrrORJ>U..
ANKARA... ANKA...
MUŞERREF HEKİMOGLU
TGC Seçiminin Önemi
TV'yi açınca karalar basıyor. Trafik kazaları, ci-
nayetler, mahkemeler, soygunlar, yolsuzluklar,
uyuşturucu kaçakçılan, sonra kanal kanal gezen
politikacılar, bakanlar, başbakanlar hatta cum-
hurbaşkanı. Yeni bir şey söylemiyor, dinleme is-
teğini, direnme gücünü törpülüyor nerdeyse! Da-
has/ da var, kimi politikacılar hayli tutarsız. Bugün
yan yana, el ele, birlikten, diyalogdan, uzlaşma-
dan söz ediyor, yann diyalog monoloğa dönüşü-
yor! Uzlaşmazlık başlıyor yeniden. Kesin kararlı po-
litikalar oluşamıyor, köklü çözümlerödünlerleyoz-
laşıyor yeniden.
Böyle bir ortamda sağlıklı kamuoyu oluşur mu?
Kuşkusuz oluşamıyor.
Yüzyılın yanana ulaşıyor meslek yıllanm. 1950'ler-
den bu yana tüm değişim ve dönüşümleri yaşa-
dım, izledim, giderek güçlenen bir gözlemim var.
Toplumdaki beklentileri yanıtlamayan hükümet-
ler de, partiler de gücünü yitiriyor. Ortam yozla-
şıyor, be/li çıkariar doğrultusunda bir sistem olu-
şuyor, yaşamı o sistem yönlendiriyor artık. Her şey
o sistem içinde biçimleniyor. Işadamını da, bürok-
ratı da, gazeteciyi de sistem yaratıyor yeniden. Mes-
lek dalımızda da çok ilginç serüvenler yaşanıyor,
kimler nerelerde neyi savunuyor, kimlerin sözcü-
sü olabiliyor!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ndeki seçim so-
nuçları büyük önem taşıyor bu ortamda. Mesle-
ğimiz açısından da sevindirici bir sonuç bu, ayrı-
ca doğal bir sonuç. Nait Güreli ile eski bir dost-
luğumuz var, yokuşumuzdaki ilk yıllarda aynı ga-
zetede çalıştık. Demokratik yapısı, dünyaya ba-
kışı, ilkesel davranışlarıyla mesleğimizi onurlandı-
ran bir kişi. Üyesi değilim ama cemiyet çalışma-
larını yakından izledim onun başkanlığı dönemin-
de, güzel çabasını içten onayladım herzaman. Gö-
revi yeniden üstlenmesini de içten kutluyorum. Yö-
netim kuruluna seçilen arkadaşlar da bana umut
ve güven veriyor. Meslek dalımızda adları da, san-
ları da belli kişiler, seçkin yerleri, saygınlıkları,
olumlu uğraşlan var. Kimini yakından tanıyorum,
kimini uzaktan izliyorum, bu birlikteliğin güzel
ürünler oluşturmasını umutla bekliyorum.
Yoz ortamı arıtmak kolay değil, ancak bu güç-
lüğü aşmak gerekiyor.
Acı ama gerçek, bugün tehlikeli bir tırmanış var
meslek dalımızda, tekseslilik, dahası tekelcilik eği-
limleri tehlikeli boyutlara vanyor, özgür ve bağım-
sız basın kuruluşlan yaşama gücünü yitiriyor gi-
derek. Demokratik yaşamda çok tehlikeli bir du-
rum bu, sağlıklı kamuoyu oluşamıyor. Hayli acı fa-
turalar ödüyor halkımız. Çalışanlann faturası da-
ha acı kuşkusuz, iyi ömeklerazalıyor, evrensel, mes-
leksel değerler değil parasal değerler ağır bası-
yor. özgür ve bağımşız haberciliği amaçlayanlar
desteklenmiyor, engelleniyor nerdesye!
Bunlar bir anda, bir yılda oluşan sorunlar değil
elbet. Basına çarpık bakan politikaların ürünü bu.
Basın özgürlüğünü, bağımsızlığını desteklemeyj
değil, basını belli çıkariar doğrultusunda yönlen-
dirmeyi yeğleyenlerin ürünü. Ancak geriye tepen
biryöntem bu. Çağdaş teknolojide çok ileri bir dü-
zeye varmasına karşın, tirajlardaki gerileme nasıl
yorumlanabilir? TV de bir gerekçe olamaz sanı-
rım, çünkü başta TRT, sayısı belli kanallar dışın-
da ekranda da bir yozlaşma var. Bu görüntüsüy-
le yazılı basının yerini alması düşünülemez. Nite-
kim alamıyor, ama düğmeyi çevirmek, kanalı de-
ğiştirmek çözüm değil.
Çözümü meslek dalımızın gerçek sahipleri bu-
lacak bence. Bu nedenle, son seçimi bu yolda olum-
lu bir adım, diye düşünüyorum. Meslek dalımız-
da çalışanlara bir uyarı, bir çağrı, yozlaştırma ça-
balarına bir tepki diye. Olumsuz gelişmeleri önle-
mek, durdurmak yolunda bir adım diye. Çünkü
unutmamak gerekir, gazetecilik özel bir uğraş, o
uğraşlabeiiriyoryanlışlarvedoğrular. Mesleğimiz
de bir yaşam biçimine dönüşüyor giderek.
Dalımızın eski bir emekçisi olarak önerilerim de
var, özeleştiri ve öz eğitim çok önemli mesleği-
mizde. İyi örneklerin ödüllenmesi de çok önemli.
Ama asıl örgütlenmek önemli hiç kuşkusuz. Güç-
lü bir örgüt, çalışanlara güven verir her şeyden ön-
ce. Sistem içinde yalnız kalsa da yalnızlığa itile-
mez, gücünü yitirmez, karanlığın değil aydınlığın
çarpıntısını duyar yüreğinde.
Benim yüreğimde de aynı çarpıntılar var. Yolun
başı değil, sonu yaklaşıyor ama özlemin tadını yi-
tirmedim hâlâ. Meslek dalımızda solmayı değil, ye-
şermeyi diliyor, yeşerten çabaları içten destekli-
yorum. Nail Güreli ve arkadaşlannı da sevgiyle se-
lamlıyorum.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5
SOLDAN SAĞA:
1/ Bu yıl on bir
dalda Oscar
ödülü kazanan.
James Came-
ron'ın yönetti-
ğifilm. 2/Arap 4
erkeklerinın ke-
fiyelerinin üze-
rine bağladıkla- 6
n, yünden örme
çember bağ...
Bir bankanın,
sattığı menkul
değerleri geri
satın alma taahhüdüne
verilen ad. 3/ Kale du-
van... Amerika'da ya-
şayan bir cins yabanö-
küzü. 4/ Gazel ve kasi- 3
denin son beytine veri- 4
len ad... Rütbesiz asker.
5/ iki tarla arasmdaki
sınır... Bir ilimiz. 6/ Yer-
leşmiş ilke ya da yasa-
ya uygun durum... Fran-
sa'dabirkent. 7/C>nsöz, 9
giriş. 8/ Pembe renkli şarap... Bsr soru sözü. 9/ Gemıler-
de türlü işlerde kullanılan bır tür demirhalka... " — çın-
gıraklanyla davar yayladan döner" (Yahya Kemal).
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ MadenJerin yer altından çıkanlması sonucunda mey-'
dana gelen geniş boşluklar üzenndekı toprak tabakası-,
nin çökmesi... Eski Mısır'da güneş tannsı. 2/ Dinozorla
akraba olan, fosil bir sürüngen cinsi. 3/ Bırakma, aynl- !
ma... Bir ilimiz. 4/ Bir renk... lş görmeyi, çalışmayı sev- <
meyen. 5/ "Esme ey - - - esme canan uykuda" (Faruk
Nafiz Çamlıbel). 6/ Oylumlu... Zorlama, zorunda bı- '
rakma? 7/ Havuçla yapılan lokuma benzer bir tatlı. 8/ '
Kimi edebiyat ve sanat yapıtlannda edebe aykınlıklann
bulunması... Çıplak vücut resmi. 9/ At tüyünün rengi... J
" — Gökçe": Unlü şaırimiz.