Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 NİSAN 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
10. ANKARA ULUSLARARASI FİLM F ESTİVALİ
6
Zor geçen ıızıııı bir on yıP• 350 filmle 50 bin
civannda
sinemasevere ev
sahipliği yapmaya
hazırlanan Ankara
Film Festivali, film
yönetmenlerini,
sinemayla ilgili
gazetecileri ve
Avrupa Yönetmenler
Derneği'nin genel
sekreterini de
ağırlayacak.
JÜRİLER (1998)
Ulusal Uzun Fitm Yanşması:
Ali Hakan, Prof. Dr. Sami Şekeroğlu, Erhan
Bener, Tülay Eratalay.
Belgesel FBm: Arsal Soley. Hilmi Etikan, Levent
Kılıç, Thomas Balkenhol, Semih Taytak.
Kurmaca, Deneysel ve Cantandırma: Hakan
Tuncel, Suat Altınol, Selim Birsel, Necati Sönmez
ve Ateş Benice.
Uhıslararası Caniandırma: Hikmet Sofuoğlu.
Nikolov Tzaçev, Otto Alder, Gönül Dönmez Colin
ve Rodolpho Marcenaro.
KONUKLAR
"Konuklanmız popüler isimler olmuyor,
film yönetmenleri, sinemayla ilgili
gazeteciler var. Belçika'dan Avrupa
Yönetmenler Derneği'nin genel sekreteri
geliyor, konuşacagı konu; telif hakları.
Avrupa'da teknolojinin gelişimiyle telif
haklarında önemli değişiklikler söz
konusu, bunlan anlatacak. Bir UNESCO
temsilcisi geliyor, televizyonla rekabet
için Avrupa'da neler yapıldığı konusu
üzerinde konuşacak."
Ankara'nın en iyileri
1988 Herşeye Rağmen (Orhan Oguz)
1989 Av Zamanı (Erden Kıral)
1990 Med Cezir Manzaralan (Mahinur Ergun)
1991 Körfez Savaşı nedeniyle festival
gerçekleştirilemedi.
1992 Gizli Yüz (Ömer Kavur)
1993 Cazibe Hanını'm Gündüz Düşleri (trfan Tözûm)
1994 Bir Sonbahar Hikâyesi (Yavuz Özkan)
1995 Bir Aşk Uğruna (Tunca Yönder)
1996 Düş Gerçek Bir de Sinema (Tülay Eratalay)
1997 Sende Gitme (Tunç Başaran)
CUMHUR CANBAZOĞLU
Ankara ITuslararası Film Festivali l Mayıs'ta
onuncu yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Festivalin
bugüne kadar yaşadığı maddi. manevi engellere en
yakından şahit olan başkanı Mahmut Tali Öngö-
ren festivalin serüvenini "zor geçen, uzun bir on
yü" şeklinde özetliyor. Bu yıl gösterilecek 350
filmle 50 bin civannda sinemasevere ev sahipliği
yapmaya hazırlanan festivalle ilgili teknikbilgile-
ri ve yorumlannı Mahmut Tali Öngören'den aldık:
- On yüda festhal süıemaya neler kattı sizce ?
- Ankaralı sinemaseverler öncelikle, Ankara'da
ya da Türkiye'nin diğer yerlerinde izleyemeye-
cekleri yabancı uzunmetraj, kısametraj. belgesel
fılmleri izleme olanağı buldular. On yıhn önemli
sonuçlarından birisi bu. tkincisi, on yılda Türk
uzunmetrajlılannda sayı ve izleyici açısından ge-
rileme olmasına ragmen Ankaralı seyircinin o fılm-
leri izledikten sonra sınırlı da olsa yönetmenleri ve
oyunculanyla diyalog kurmalan sağlandı. Yerli
filmler açısından en önemli gelişme, kısa ve bel-
geselde görüldü. çünkü festival daha ilk yıldan bu
dallara büyük önem verdi.
- .Ankara nasıl kısa film ve betgeselin merkeziol-
du bu on yılda?
- Biz festivale başlarken kısa film. belgesel dal-
lannın yanında uzunmetrajda da yeni ve genç si-
nemacılara yönelelim dedik. Böylece Türkiye'de-
ki diğer festivallerden ayn bir çizgimiz olur diye
düşündük. Hatta uzunmetrajlı filmdeki ilk yanş-
ma da ilk üç filmini çeken yönetmenler arasmda
yapıldı. ama elimizde olmayan nedenlerle devam
edemedik. Fakat kısa film ve belgesel yanşmala-
n genç sinemacılar tarafından benimsendi ve ile-
Film Festivali Başkanı Mahmut Tali Öngören.
riye taşındı. Ankara da kısa filmciler-belgeselcı-
lere kucak açınca bu dallar ön plana çıktı. Biz bu-
nu önemsiyoruz ve geliştirmeye çabalıyoruz.
-Aynı uzunmetrajlıfilmleriki festivalde yanştık-
tan sonra gettyor, bir böiümü vizyon görmüş zaten.
Geçen yıl birçok uzunmetrajı çok az kişiv le birlik-
te izlemiştik. Neler düşünüyorsunuz uzunmetraj-
lüar hakkında ?
- Vizyona çıkmış fılmlerin gelmesi bızim ıçin
dezavantaj ama bazı yıllar tam tersi oluyor. Bıraz
da film yapma tarihlerine bağlı. Antalya'nın baş-
ka festivale katılmış fılmleri kabul etmemesi de bi-
zi zor durumda bırakıyor. Aynca film sayısı da
azalıyor. Bu da her yıl ulusal uzunmetrajlı yanş-
manın önem yitirmesi gibi bir durum yaratıyor. Fa-
kat biz yine bu yanşmada genç filmcileri destek-
liyoruz. dört ödül veriyoruz onlara. Koşullar. önü-
müzdeki yıllarda daha da gerilerse ulusal uzunmet-
rajlı filmin akıbetını dtişüneceğiz. Şimdilik sürü-
yor.
- Bu yıl yabancı uzunmetrajlüarda önemli bir ka-
lite sıçraması gördük programda...
- Uzunmetrajlı yabancı filmde çok büyük geliş-
me var. Retrospektiflerin dışında Avrupa'daki genç
sinemayı içeren bir bölüm oluşturduk. Yavaş ya-
vaş dünyadan seçtiğimiz filmleri daha programlaş-
tırmaya gidiyoruz. On yıl içinde bu yıl en iyi prog-
ramı yaptığımız kanısındayım.
- Yabancı filmlere para veriyor musunuz ?
- Filmlere para ödüyoruz, ama bir. iki film de
elçilik kanalıyla geliyor tabii. Artık film seçme
iradesi bizim elimizde olduğu için bunlann göste-
rim paralannı veriyoruz.
- Ankara bir sinema kentine dönüşmeye başladı
mı?
- Ankara, festivalde ve festival dışında gösterim-
leri seçerek izleyen, tartışan bir genç sinema izle-
yicisine kavuşuyor. Bunda rol oynayan faktörler ara-
sında bizim festivalin de olduğuna inanıyorum.
Aynca Ankara "daki üniversitelerin sinema bölüm-
lerinin katkısı da unutulmamalı. Ankara'daki genç
seyircinin bilinçlenmesinde Amerikan filmlerinin
rolü de var. Sinema dili ve tekniği bakımından, ne
kadar üstün olurlarsa olsunlar. benzerlik taşımala-
n seyircide başka türlere arayışı canlandırdı gibi-
me geliyor. Bizim genç seyirciyle ilgili bir soru-
numuz yok, asıl yetişkinlerin sayısının artmasını
istiyoruz.
- Festival bir kuşak seyircisini. tüketicisini yarat-
mış durumda. Sinematek talebi geliyor mu bu in-
sanlardan ?
- Sinematek açısından bö> le bir ıhtiyacı duyan-
lann sayısının ne kadar olduğunu söyleyemeyece-
ğim. llginin ancak böyle bir oluşuma gittikten son-
ra anlaşılacağını düşünüyorum. Vakfımız bunu
başlatmayı planlıyor, fakat yüzde 100 eminim kı
böyle bir kuruluş, seyircisine ulaşacaktır. Ankara'da
yetmişli yıllarda bunu denedik, ben de bu gırişi-
min içindeydim. O zaman bıle hatın sayılır bir se-
yirciyle karşı karşıya gelmiştik.
- Bu >il sponsoıiar kimler ?
- tlk kez bu yıl bir ana sponsorumuz var. Efes
Pılsen. Aynı zamanda ilk sırada yer alan iki ödü-
lün parasını sağlıyor. aynca en iyi seçılecek uzun-
metrajlı filmin yönetmenine. eğer iki >ıl içinde
film çekerse 25 bin dolar katkı sağlayacaklar. Baş-
langıcından beri Çankaya Beledıyesı ödülleri sağ-
lıyordu. Bu yıl da ilk iki ödülden sonrakilere 12
milyar veriyorlar. Onuncu yıl dolayısıyla ilk kez
en iyi yönetmene, en iyi Onat Kutlar senaryo ödü-
lüne, en iyi kadın ve erkek oyuncuya para ödülü
veriyoruz. Çankaya Belediyesi aynca kısa film. bel-
gesel. afış. uluslararası kısa caniandırma yanşma-
sı ödüllerine para katkısı yapiyor. DHL bizim özel
film taşıyıcımız oldu. Film getırme götürme mas-
raflarını ödetmıyor. bu da çok önemli bir katkı. Bu
yıl Ankara'ya 70 uzunmetrajlı film getiriyoruz.
Geçen yıl bu sayı otuz altıydı. Onun dışında kat-
kıda bulunan Coca-Cola, Beğendik Mağazalan.
Türk Hava Yollan. Turkcell. Otel BilkenL Class Otel.
Renault Mais. Oda Yapım \ar. Birde bu yıl ilk. Baş-
bakanlık Tanırma Fonu'ndan çok önemli bir katkı
aldık. Her yıl olduğu gibi Kültür Bakanlığıyardım-
da bulundu. TRT para \ ermiyor ama festivalin ta-
nıtımını yapıyor ve kapanış törenini naklen ya-
yımlayacak. Aynca filmlerin kopyalannı çıkartı-
yor, tanıtım programlan yapıyor. Bunlann dışın-
da bizim festivale ilk kez Avrupa Topluluğu'ndan
yardım geldi. Onlar "Medyada Kadına KarşıŞid-
det" diye bir proje gelıştiriyorlar. Bir dalı da biz-
le ilgili, Kadın Filmleri bölümleri açtık Avrupa
Topluluğu'ndan aldığımız parasal destekle. Yine
Avrupa'dan Eureka Audiovısuel denilen örgüthem
festıvale parasal katkı yaptı, hem de Kültür Bakan-
hğı'yla işbirliğine giderek festival içinde iki gün
sürecek seminerdüzenlıyor. On ıkı uzman geliyor
Av rupa'dan. Türkiye'den de otuz uzman katılacak.
Dev let kuniluşlannın \ e özel sektörün kültür ve sa-
nata katkı bıçimlen değerlendirilecek.
Festivalde
senfonik sinemaKültür Senisi - Geçen yıl sessız sı-
nemanın başyapıtlanndan "Metropo-
Bs" fılmını orkestra eşliğinde göste-
ren festival, bu yı! sinema tarihinin
kilometre taşlanndan biri olan. bü-
yük Rus yönetmen Sergei Eisenste-
in'uı. 1905 devrimi üzerine çektiği
sessiz epiğı, efsanevi "Potemkin
Zırhlısı
r>
nı Rus besteci Şostakmiç'ın
bu filmden esinlenerek besteledığı
özgün bir fon müziğiyle sunacak.
Filmin gösterimine eşlik eden. en
az filmi kadar ünlü olan bu görkemh
müzik, orkestra şefi David Szent-
Gyorg>i Pollitt yönetimindekı lstan-
bul Devlet Senfoni Orkestrası tara-
fından seslendirilecek. Bu özel ve
görkemli gösterim; 28-29 Nisan ge-
celeri, saat 21.00'de. Lütfi K\rdar
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı
Salonu'nda gerçekleştirilecek. Bilet-
ler, her gün saat 10.00-19.00 arası
Emek Sinemasfndaki özel gişeden
ve gösteri günlerinde de Lütfi Kırdar
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı
Festivalde, Rus yönetmen Eisenstein'ın, 1905
devrimi üzerine çektiği sessiz epiği. "Potemkin
Zırnhsr, besteci Şostakmiç'in bu fdmden esin-
lenerek bestelediği fon müziğiyle sunulacak.
gişesinden temin edilebilir.
1924'te Sovyet yönetiminin îsteği
üzerine. komünist devnmin tarihini
anlatacak dev bir çalışmanın hazır-
lıklanna başlayan Sergeı Eisensteın.
konunun kapsamı karşısında tarihin
belli bir noktasında odaklaşmayı seç-
tı. 1905'te Odessa limanında. kurtlu
ekmeklere ve açlığa mahkûm edilen
Potemkin zırhhsındakı denizcilerin
Çar'a karşı başlattıkları ünlü Krons-
tadt lsyanı'nı ele alan daha 'alçakgö-
nüllü" bir filmde karar kılan Eısens-
tein. bu filmle bıçimden içeriğe. es-
tetikten sinema kuramına kadar ye-
dinci sanatın gelişimini temelden de-
ğiştiren bir devrim gerçekleştiriyor-
du. 1917 devriminin ön provası sayı-
lan ve kanlı bir şekilde bastınlması-
na ragmen Rus toplumunda yarattığı
dalgalarunayla devrimin koşullarını
hazırlayan bu ünlü isyanı. özellikle
içerdiği yoğun insan malzemesiyle
ön plana çıkaran Eisenstein, geliştir-
diği kurgu yöntemiyle modern sine-
manın kapısını açıyordu.
Öncelikle merdivenler-
den yuvarlanan bir bebek
arabasınm, insanın soluğu-
nu kesen görüntüleriyle si-
nemasal belleklerde unu-
tulmaz bir yer edinen film,
bu biçimsel üstünlüklerinin
yanı sıra, insana ve özellik-
le insan yüzüne yaklaşı-
mındaki güzellik ve ruhu
yansırmadaki şiirsel yakla-
şımıyla da benzersiz bir
noktaya ulaşıyordu. Açlı-
ğın. emeğin, isyanın, devri-
min duyarlılığını hâlâ en iyi
yakalayan film olma özelli-
ğini muhafaza eden, sine-
ma sanatının ve tarihinin
anıtlanndan biri olmavı
sürdüren "Potemkin Zırhİı-
sı"nı. büyük orkestra} la
seslendirilen özgün müzi-
ğinin eşliğinde izlemek tüm
sinemaseverler için. eşıne
kolay rastlanmaz bir fırsat
olacak.
MehrnetNaum hn antropolojisi
ALİ AKAY
Mehmet Nazım, U ran Sa-
natGalerisi'nde Renoir-Ru-
bens tablolarından yola çı-
karak yaptığı resimleri ser-
giliyor. Bu sergisinde daha
önceki çalışmalannda yapnk-
lannı bir başka şekilde ele
alıyor. Birevvelki Urart ser-
gisinde Oryantalistleri so-
runsallaştırmıştı ve onlann
kimliklerini tersyüz eden ey-
lemini Türk sanat tarihinin
içinden bir üslupla resmet-
mekteydi: Hiciv. gölge ve ka-
ragöz motiflerinden yola çı-
karak Oryantalizmi sorun-
sallaştırmıştı: kimliksizleş-
tirmişti. Bu sergisinde Re-
noır ve Rubens'i aynı tarihi
katman içine alarak epısteme-
ler-dışı bir ilişkiyi Türk sa-
nat tarihi ile çakıştırmaya ça- Mehmet Nazım'ın 'Kafasız Argus" adlı çalışması Urart Sanat GalerisTnde göriilebilir.
lışmakta. Bu şekilde de kendi öznelliğını
yönelttiği ve nesnelleştirdiği ressamlann
ötekiliklerinden dolayımlanarak yine ken-
dine doğru bir yolculuğa çıkmakta. Biçim-
lerdeki benzerlıklen kendı formunun üs-
lubuna yedirerek. yeniden Batı sanat ta-
rihini anakronik bir şekilde katederek. hi-
civleştiriyor, ironikleştiriyor. Bu ironı ey-
lemi içinde Medicis Ana'nın kutsal hami-
lıği (Muzaffer Medicis Ablamız), toplu-
mun fahişeliğini üstlenen ve iğrençlikle
dışlanan Magdelena ve Hıristiyan "mito-
ktjisinde" anlamlandmlan Tan- ^ _ ^ - _
n'nın oğlu; Anadolu'dan kay-
naklanan ve tüm analann ana-
sı Kıbele (Tannlann Valıdesi
Kıbele): aile ılişkilerinde ka-
dın dolaşımı \e mübadele sis-
temleri (Gelinimiz Marsilya'ya
Gidiyor) başka anlamlarlaörün-
tüleniyor. Analar, kadınlartop-
lumsal ve mıtolojik görevleri-
ni Mehmet Nazım'ın gözünde
yeniden örgütlüyor ve sanatçı bize bu gö-
revleri bir kere daha hatırlatıyor. Le\i-
Strauss'un genelleşmiş mübadele olarak
adlandırdığı kadın dolaşımı toplumsal
mübadelevi ve uygarlığı belirtiyor. İlk
olan kadın, doğal olanı mübadele sırasın-
da uygarlaştınyor. Dogumvedoğailişkı-
si kadından dolayımlanarak kültürü. ana-
neyi. geleneği sürdürüyor. Resim ohalde
kadını konu etmeli ki. kadınsı kültürü er-
keğın uygarlaşan dünyasında ımleyebil-
sın. Oıdipus'çu Freudyen okuma biçimi
ve onun Luce İrigarav yorumunu düşünür-
sek: kız çocuk v e anne arasındakı beden-
sel teması kesen erkeklerin dünyası ve bu
dünya da kadınlar tarafından kültürel ola-
rak kodlanmış vazıyette. Erkeğin kestiğı
göbek bağı. kadın bedenlerinin yeniden
bırleşmesiyle bir kere daha örgütlenebi-
lecek: Oidipus masalının yalanlanması
vekadındakipeniseksikliğininyapıbozu-
mu. "Kırsal Aşıklar", belki de. bu ilişki-
irÂehmet Nazım. büyüsü bozulmuş olan
dünyanın mitolojik gizemini antropolojik olarak
yeniden okuyor. Usdışılığı yeniden kodlayarak us
ile ilişkilendiriyor. Bu ilışkilendirme ise yeniden
okunan bir mitolojinin ironisine terkediyor
kendisini.
yılan-oluşu) ve bir kuyruk ki o da vuka-
nda söz edilen bağı oluşturmakta. lkili
birkapma ile Mehmet Nazım, büyüsü bo-
zulmuş olan dünyanın mitolojik gizemi-
ni antropolojik olarak yeniden okuyor.
Usdışılığı yeniden kodlayarak us ile iliş-
kilendiriyor. Bu ilişkilendirme ise yeniden
okunan bir mitolojinin ironisine terk edi-
yor kendisini: Şark ve Garp arasındakı
tarihi çizginin yeniden kınlıp, bükülüp
konumlandınlması çabası.
Dört Renoir "Basmacılar Çarşısı" adı
^ _ ^ altında sergilenmış. Ama artık
sergılenenler Renoır-oluş içın-
deki Mehmet Nazım'ın çizgile-
ri, oluşlan. Batı sanat tanhine Os-
manlı-Türk geleneğinden gelen
bir bakışla Garpçılaştınlan re-
simler. kendi kimliklerinin için-
den patlatılıp. yeniden güncel-
leştirilıyor. Bu eylem ise zama-
nın içinden geçerek Mehmet
Nazım tarafından. onun öznel-
yı en çok anlatan tablo: Arzu nesnesi olan
kadının erkek tarafından alınması ve bu
ılışkılerbağlamındakadınlar arası bağm-
tılann kadın-erkek ilişkilerine ve peder-
şahi aıle modeline çe\ rilmesi. Aynı şekil-
de "Üç Güzelden Biri" de Renoir'ın ka-
dınlanna bir göz kırpıyor, belki de. Ama
kadın yine günahkâr; yılanın oyununa.
büvüsüne. şarmına kapılmakta: Kadın ve
yılan (yılanın kadın-oluşu ve kadının da
liğınde eklektikleşen resimler haline dö-
nüşüyor. Bu açılardan bakıldığında Oryan-
talizm eleştirisi ve erkeksi olmayan bir
antropoloji okumasını karşımıza çıkanyor.
Bizim postmodemitemiz içinde (istersek
geç modernite veya üst modernite diye-
lim -bu bağlamda fazla fark etmeyecek)
Rousseau. Freud, Claude Levi-Strauss,
Irigaray ile yeniden bağlantılandınyor biz-
leri.
Erica Beard'in resim sergisi
• Kültür Senisi - Erica Beard'in Kile Sanat
Galerisi'nde açılan ilk kişisel resim sergisi perşembe
günü sona eriyor. Lübnan'da sanat ve heykel
bölümünden derece alarak üniversite eğitimini
tamamlayan sanatçı uzun süredir Türkıye'de yaşıyor.
(265 74 96)
Deborah Semel'in resim sergisi
• Kültür Senisi - Deborah Semel'in son çalışmalan
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde. "El
Yapımı Rüyalar' başlığı altında izleyicilerin
beğenisine sunuluyor. Sergi 30 Nisan'a dek
görülebilecek. Bizans ve Osmanlı dekoratif
sanatlanna olan ilgisi nedeniyle 1993'te Türki>e'ye
gelen Semel, resim yapmak ve Türk kültürüyle
tanışmak amacıyla birkaç ay Kapadokya'da v aşadu
birçok kişisel ve karma sergi açtı. Semel. sergide yer
alan yapıtlannda yaldız. dantel. pirinç. kâğıt gibi
sıradışı malzemeler kullanarak özgün imajlar
yaratıyor.
Işıl Özgentürk'ten Avluda'
• Kültür Servisi - Yazar ve film yönetmeni Işıl
Özgentürk'ün yazıp yönettiği 'Avluda' adlı tek
kişilik oyun, prömiyerini Izmit Büyükşehir
Belediyesi ŞehirTiyatrolan'nda yaptı. Sırlann.
acılann. kinin. nefretin. coşkunun ve en çok yaşam
sevincinin uyumunun konu edildiği 'Avluda' ısimlı
oyunda Funda llhan rol alıyor. Oyun daha sonra
turnelerle izleyiciye sunulacak.
BASSO'dan görkemli kapanış
• Kültür Servisi -
Kuruluşunun 5. yılında
da geniş kapsamlı
etkinliklerini sürdüren
Bilkent Senfoni
Orkestrası (BASSO),
1997-98 konser
sezonunun son
konserinde 'Devlet
Sanatçısı' şef Gürer
Aykal ve Bela Bartok'u
en iyi yorumlayan
pıyanistlerden György
Sandor'uağırlıyor.
Akademik Konserler Dizisi boyunca müzık
tarihindeki ölümsüz dehalann çarpıcı ve az bilinen
yapıtlannı dinleyicilerle buluşturan BASSO. bugün
gerçekleştireceği geleneksel salı konserlerinin
sonuncusunda Bach. Bela Bartok. Strauss ve
Enescu'nun eserlerini yorumlayacak. BASSO'nun
Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları bünyesindeki
salonda bugün saat 21.00'de gerçekleştireceği
konserin biletlen, Çarşı Çankaya. Beymen Club
Karum, Bilkent Üniversitesi Sahne Sanatlan
Fakültesi Gişesi. Tempo Tunzm. Home City. Dost ve
Dünya kitabevlerinden temin edilebilir.
Gülşen Salim'in resim sergisi
I Kültür Servisi-Gülşen Salim'in resim sergisi
yann Yaşarbank Harbiye Şubesı'nde açılıyor. Sergi
22 Mayıs'a dek görülebilecek. 1966 yılında
VV'ashington School of Art'ta şeref derecesı ile resim
eğitimini tamamlayan sanatçı, 1977 yılında Umman
Sultanlığı tarihinin ilk resim sergisini gerçekleştırdı.
Sanatçının yapıtlan çeşitli ülkelerin kraliyet aileleri.
koleksiyonculan. Ürdün Kraliyet Müzesı ve çeşitli
müzelerin koleksiyonlannda bulunuyor.
Atları da Vururlar', Bostancı'da
• Kültür Senisi - Şakır Gürzumar'ın yönettiği
Horace McCoy'un 'Atlan da Vururlar' adlı oyunu 8
Mayıs Cuma akşamı Bostancı Gösteri Merkezf nde
sahnelenecek. Genel Sigorta'nın sponsorluğunda ve
DAT Prodüksıyon'un yapımcılığında hazırlanan
oyunda Okan Bayülgen. Fikret Kuşkan ve Pamela
Spence rol alıyor. Oyun, mayıs ayının sonuna dek
her çarşamba, cuma ve cumartesi günleri saat
21.30'da. pazar günleri 18.30'da Bostancı Gösteri
Merkezi'nde sahnelenecek. 4 Haziran Perşembe ve 5
Haziran Cuma günü saat 21.30'da Cemil Topuzlu
Açıkhava Tiyatrosu'nda sahnelenecek olan oyun 12
Haziran'dan itibaren Rumelihisarfnda izlenebilecek.
Sözen'in resimleri Berlin'de
• Kültür Senisi - Gürol Sözen. son dönem
çalışmalannı 6-22 Mayıs tarihleri arasında Berlin'de
Türk Kültür Merkezi'nde sergıleyecek. 1960 yılından
bu yana çeşitli galerilerde kişisel sergiler açan ve
zaman zaman karma sergilere katılan sanatçının
Berlin'deki sergisinde kırk yapıtı yer alacak. Türkiye
dışında Amerika. Ingiltere. Hollanda. Almanya ve
Rusya'da özel koleksiyonlarda yapıtlan yer alan
sanatçı, kendine özgü figür anlayışıv la yaşamın
derinliklerinı sorguluyor Resmin yanı sıra Anadolu
uygarlıklan ile ilgili yazılan. kitaplan ve televizyon
programlanyla da tanınan Sözen. tüm dünya
televizyonlan için hazırlanan ve 13 bölümden oluşan
"Mavi Uygarlık' adlı belgesel dizinin senaryo
yazarlığını ve genel sanat yönetmenliğini de
sürdürüyor.
Marius Stravinsky Ankara
Müzik Festivali'nde
• Kültür Senisi - Keman
sanatçısı Marius Stravinsky,
Uluslararası Ankara Müzik
Festivali kapsamında 30 Nısan
akşamı MEB Şûra Salonu'nda
bir konser verecek. Stravinsky.
Kazak piyanist Eleonora Bekova
eşliğinde vereceği konserde.
Beethoven. Ysaye. Prokofiev,
Igor Stravinsky ve Ravel'in
yapıtlannı seslendirecek.
Behçet Aysan Şiir Ödülü
• Kültür Senisi - Türk Tabıpleri Birliğı, 2 Temmuz
1993 yılında Sıvas'ta yitirdiğimız şair Dr. Behçet
Aysan ve 36 insanımız anısına bir şiir ödülü venyor.
Ödüle 1993 yılından itibaren yayımlanmış bir kıtap ya
da yayına hazır bir dosya ile ada>r
olunabilir. Son
katılma tarihi 1 Ağustos olarak belirlenen ödülün
seçici kurulunda ise Arif Damar. Şükran Kurdakul.
Emin Özdemir. Ahmet Cemal. Ahmet Telli ve Ahınet
Erhan yer alıyor. (Aynntılı bilgi için 312^18 31 56)