16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28NİSAN1998SALI 12 KULTUR PORTAL DtKMEN GÜRÜN Ferhan Şensoy, sistemin çöküntüsünü irdelediği bu oyunla skalasına yeni bir renk katıyor Çok Tuhaf Sonıştunna1980... •ŞahlandaVururlar'.Türktı- yatro sahnesinde yeni bir soluk. Ortaoyun- cuların doğduğu yıl. Ve o günden bu- güne i 8 yılda 28 oyun. Bunlann 19"u Fer- han Şensoy tarafından yazılmış. 6"sı yi- ne Şensoy'un Brecht Aristophanes, Karl Yalentin, Pierre-Henri Carni. Anca Vıs- deigibi yazarlardan yaptığı uyarlamalar. 1993 te yayımladığı kitabı 'Deneme- meler'de "kuruluşumuzdan bu yana, kendi yazdığım oyunlar yanında. Brecht Aristophanes. Karl Yalentin gibi uygu- lamalarla. izle> icimize başka pencereler açmaktan hiç vazgevmedik. Bizi" Şahla- n da VururlarTiyatrosu . olarak kimlen- dirmeyi yeğleyen tiyatro izleyicisi. bu çeş- nilerden pek hoşlanmadı. Eliıun tersiyle itti bu oyunları. Kirnileri dudak büktü. dudağa eziyet oldu. İzle> iciye kalsa, >al- nız Şahları da Vururlar'ıoynamalıydık. Bu bizi. izley icinin istediği. bizim kaçın- dığunız, sittin yıl degişik isimlerle aynı oju- nu oynayan basma kalıp bir firma tiyat- roya dönüştürürdü. Biz sanki izleyici- mizle inatlaşarak... Çok sesli bir tiyatro konumuna ulaştık" diyor. Gerçekten de Ortaoyuncular "Kahraman Bakkal Sü- permarkate Karşı'dan - Güle Güle Go- dot'va. 'Anna'nınYediAnaGünahı'ndan 'Soyut Padişah'a. 'Şu Gogol Delisi'ne. 'Ferhangi Şeyler'e uzanan bır skala için- de birbirinden çok farklı oyunlar üretti. Bu çalışmalarda grafik kimi kez yukar- lara fırladı kimi kez seyirciyle buluşa- madı. Bunun nedenlerini Şensoy 1996"da yaptığımız bir söyleşide seyircinin ti- yatronun gerisinde olmasına bağl ıy ordu ve belli bir kesimin Ortaoyuncular'a salt gülmek bekleniisiyle gittiğini belirtiyor- du. Topluluğun yeni oyunu ve bence az önce sözünü ettiğim skalaya \eni bir renk olarak katılan "Çok Tuhaf Soruştur- ma'nın kahkahalar arasında izlenmesi- nin temelinde yatan neden böyle bir şart- lanma rm, yoksa sahnedeki olayların böylesine gerçek kokması karşısında si- nirlerin boşalması mı? Bence her ikisi de... Bir kesim seyircinin tiyatroya gülmek için 'Çok Tuhaf Soruşturma'da, Ferhan Şensoy, Tuncel Kurtiz, Rasim Öztekin ve Ba\ kal Kent rol alıyor. gittiği \e kuşkusuz kimi televizyon ko- mikliklerini izleme alışkanlıgından ge- len bir rahatlıkla her gördüğüne hiç dü- şünmeden. adeta hiç durmadan gülme- si kendi içinde a\Ti bir konu başlığı ola- bilir. "Söz dediğin sezaryenle doğmamalT Şensoy'a göre. Bu nedenle de yazar. tüm oyunlannda dilediğince oynar sözcükler- le. Anlamlar türetir. ters deyişlere yer verir. Tekerlemeler, söz oyunları. mizah anlayışındaki hareket noktalanndan bi- ridir. Daha da ileri gider: farklı dilleri bir- biri içinde kullanarak yabancılaştırma- da ilginç boyutlardener. 'Şahlanda Vu- ruıiar'. 'Kahraman Bakkal Süpermar- kete Karsj". 'Anna'nın Vedi Ana Güna- hı", "Köhne Bizans Operası' Farsçanın, Ingilızcenin, Almancanın. Rumca ve La- tıncenin Türkçe ile bağlaştınldığı oyun- lardır. Bu yaklaşımlar belki zaman za- man aynı oyun içinde uzayıp giden tek- rarlara dönüşebilir, ama dilde farklı bir arayışın uzantılandır. Bu açıdan baktı- ğımızda 4 Çok TuhafSoruşturma'da fark- lı bir yaklaşım göze çarpar. Dil. Şen- soy'un diğer oyunlarına kıyasla daha klasik ölçütler içinde kullanılmıştır. Sı- nırlarda dolaşmaz. Çünkü. karakolda, yargıda ve cezaevinde yaşanan durum- larda tüm anlamlar ve anlamsızlıklar. gerçek ve gerçek dışı bir arada bannmak- tadır. Dil de böylesi bir anlamsızlık ve gerçek iç içeliğindedolaysızanlatım ara- cıdır. Ferhan Şensoy'un oyunlannda kurgu- lamadaki ge\şek yapı da dikkat çekicı- dir. Genelde episodik bir çizgi izler ve şarkılar müzik sahneler arasında bağ ku- rarken temaya da açımlamalar getirir. 'Çok Tuhaf Soruşturma'. somut bir ko- nudan hareket eder. Bir gazete haberi- nin büyüteç altına sokulmuş ve de Fer- han Şensoy'un mizah anlayışı ile buluş- muş bir sistem eleştirisidir. Konu, biçi- mi etkilemiştir. Episodik yapı, yerini farklı bir çizgiye bırakmıştır. Şensoy. ele aldığı somut konuyu tiyatro dilinde so- yut bir anlatıma dönüştürmeye yönel- miştir. Konu. kurguyu etkilerken Şen- soy'un söylemini de değiştirmiştir. Bu- güne kadar yaptığı çalışmalanndışında- dır burada kullandığı üslup. Farklı bir renktir. Yaşı geçkin ve de askerliğini yapmak- ta olanlbrahim. Ankara'da bir arkadaş- la hasret giderdikten sonra kıtasına dön- mek üzere gittiği otogarda bir polisin gözüne 'şüphelT göründüğü için kendi- ni karakolda bulur ve bundan sonra olay- lar çorap söküğü gibi gider. Arkadaşı Muzaffer, büfeci Aydın kendilerini tb- rahim'in de bilmediği. duymadığı. gör- mediği 'örgüt'ün üyeleri olarak kara- kolda bulurlar. Oyunda ilk aşama mad- di ve manevi işkence yöntemleriyle ama- ca ulasjna sürecidir. Polis şefı ve yardım- cısı her yönteme başvurarak silahlı soy- gun ve gasp suçlarına yönelik sorgula- mayı başarıyla noktalarlar. Ferhan Şen- soy'un üslubu. rejide de bu garip soruş- turmaya alabildiğince sivri bir mizah an- layışı katar. Bu arada geri plandaki ek- rana yansıyan fıgürler. kullanılan efekt- ler işkencenin renklerle ve şekillerle yan- sıtılma amacrnı güder. tkinci aşama yar- gı ve suçlann sabitlenmesidir. 23 yıl yi- yen üç arkadaş. kendilerini birbirlerine kelepçeli olarak Allah'ın unuttuğu bir yer- de bir cezaevine nakledildikleri trenin içinde bulurlar. Bu yolculuk renkli ola- rak filme alınmıştır. Şon aşama ise tabii ki cezaevi yaşamı. Rüşvetin, baskının, gardiyanlarla alışveriş muhabbetinin, koğuş içi terörün kol gezdiği bir hapis- hane ile makam odasında her gün sula- dığı, okşadığı, kokladığı mis gibi ciçek- ler, bitkiler yetiştiren cezaevi müdürü garip bir biçimde örtüşürler... Ve. 8 yı- lın sonunda "Pardon, bir yanhşlık ol- muş. Özgürsünüz..." 'Çok Tuhaf Soruşturma' oyunculuk- ta aynı dengeyi tutturan bir ekip tarafın- dan oynanıyor. Tuncel Kurtiz, Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin, Ali Çatalbaş, Parkan Özturan, Baykal Kent ve Levent Ozturan. *ÇokTuhafSoruşturma' ülkemizde yıl- lardır yaşanan. dönüp dönüp yinelenen çarpıklıkların Ferhan Şensoy'un kale- minden yansıyan bir kesiti. Şensoy. sis- temin çöküntüsünü mizahıyla, zekâsıy- la besleyerek irdeliyor. Alaycı bir üslup- la adalet mekanizmasını sorguluyor. Bu sorgulamaya sokakta başlıyor. karakol- da, yargıda, cezaevinde sürdürüyor, Bir kara komedi. kara mizah 'Çok Tuhaf Soruşturma'. Bu da Francesco Rosi'nin'eşkıya'sı• Rosi'nin "Salvatore Giuliano' adlı filmi, Sicilya'da halk kahramanı olmuş bir eşkıyanın yaşamını anlatıyor. Film. tlashbacklerle, fotoğraflarla. mahkemedeki TV röportajlanyla vurucu bir 'araştırmacı-sinemacılık' dili ortaya ko>uyor. Erozyon, artık boyutlarını kimsenin bilmediği bir olgu olmaktan çıkıyor. I iirkhe'nin topraklannı nasıl kaybettiği bel«clcndi. CL'MHUR CANBAZOGLU 'Rosi Lsta'dan bugün. Sicılya'da halk kahramanı olmuş eşkıya Sal- vatore Giulianonun mafyaya ka- nşmasına dek ilginç öyküsünü an- lattığıŞahatore Giuliano adlı 1961 yapımı başyapıtı var festivalde. Önce bölgedeki gücü nedeniy- le de\ let tarafından "idare cdilen". Portella delle Ginestrc'deki katli- amdan sonra 25 Temmuz 1950'de biryerde cesedi bulunan. yardım- cısı Pisciotta da zehirlenerek orta- dan kaldınlan Salvatore Giuliano için flashbacklerle. fotoğraflarla. mahkemedeki T\ r röportajlanyla vurucu bir 'araştırmacı-sinemacı- hk'dili koyuyor ortava. Bazı sahnelerde de kahramanı- nı kendi sesivle aktararak. va sır- tından ya da yüzünü kısa göstere- rek gizemli birçok noktanın çözü- münü izleyiciye bırakıyor... Doiandıncılar'la (1959) neore- alizm akımından etkilendiğini ka- nıtlayan Rosi. Salvatore Giuli- ano'yla sorgulayan sinemanın en iyi örneklerinden birini üretmişti. Eldeki belgeyi dramatik kurguy- la başarıyla kullanması. Giuli- ano'yu her türlü mitten ayıklaya- rak yansıtması. savaş sonrası Sicil- ya'da yaşanan mafya egemenliği- ne yan belgesel yaklaşımı Napo- lili yönetmene Berlin'den ikincilik ödülü getirmişti. Portella delle Ginestre'deki kat- liamla. Pisciotta'nın zehirlendiği sahneler filmden en fazla anımsa- nan kareler... Üç günlük aradan sonra Türk filmlerinin gösterimi yeniden prog- ramda. Ulusal yanşmada yeralan yapıtlardan Canan Evcimen !ç- göz'ün tstanbul'da rehberlik ya- pan Tuğrul'un duygusal yaşamını anlattığı Solgun ve San Gül'ü ile Ersin Pertan'ın (Kurt Kanunu - 1992. Tersine Dünya- 1993) bir taraftanOsmanh'nın Bizans'ı ku- şatmasını anlatırken diğer taraftan tutkulu bir aşkı yansıttığı Kuşat- maAhmdaAşk,Beyoğlu Sinema- sı'ndagösterimde. Aynı sinemada Ustalara Saygı köşesinin tek yerli yönetmeni Atıf Yıbnaz'ın 32 yıl önce yaptığı siyah-beyaz Ah Gü- zel İstanbul var. Bakırkö) Sinema 74" ün bugün- kü programındaki tek yerli yapıt ise Sunar Kural Aytuna'nın ilk uzun- metrajlı denemesi Deniz Bekliyor- du. Ankara Uluslararası Film Fes- tivali'nde izlediğimiz Deniz Bek- liyordu. duygusal anlatımıyla, yö- netmenin belgesellerle geliştirdi- ği gözlem yeteneğinin getirdiği çarpıcı aynntılarla giderek Ame- rikanlaşan Yeşilçam diline alter- natifbirçalışma şeklinde değerlen- dirilebilir. Bozcaada'da geçen filmin ko- nusunuözetleyelim: Denizeaçılan kocasından üç yıldır haber alama- yan Zeynep, etrafa dikiş dikerek, evinin odalannı kiraya vererek ço- cuğuriun ekmeğini sağlamaya ca- lışıyor. Bu arada eski adalılardan Levent 12 yıl sonra çıkıp geliyor ve Zeynep'in pansiyonuna yerle- şiyor. Levent önce komşunun kı- zı Aysel'e, sonra daZeynep'eâşık oluyor... TEMA Türkiye Çöl Olmasın 28 Nisan 1998de saat 23.00'te Kanal D Televizyonunda yayma giriyor. SIMRLI SORUMLl BASIN EMEKÇİLERİ KONUTYAPI KOOPERATİH Kooperatifimi7in 1997 \ılı calı^ma donemınc aıt ". Olagan Ge- nel Kurulu aşağıdaki gündemı görüşmek üzere 30 Mayıs 1998 Cu- manesi günü saat U.OO'te. TürkocagıCad No: l Basın Sarayı Kat: 2 Cagaloğlu İSTANBUL adresinde. çoğunluk sağlanamadıgı tak- dirdeö Hazıran l998Cumartesı günüavnı >er\e.ı >aattctoplanacak- tır. 1997 yılı Yönetim Kurulu ılo Denetçı raporları \e bılanço ile ge- lir-gider hesaplan K.ooperatıfmerkezmdeortaklarımızın inceleme- sine hazır bulundurulınaktadır VÖNETİM KL'RULU GÜNDEM: 1. \oklama %e açılı^. 2. Baskanlık Dnanının olu^turulması. 3. Genel Kurul toplantı tutanağının ımzası için Ba^kanhk Dı\a- nına yetki \erilmesi, 4. 1997 yılı Yönetim Kurulu \e Denetçi raporlannın okunması. 5. I997 yılı bilanço \e gelır-gider hesaplarımn okunması. 6. 1997 yılı bilanço \e gelir-gıder hesaplan se raporlar üzerınde göriisme açılması. 7. Yönetim Kurulu ile Denetım Kurulu'nun a\rı a\n ibrası. 8. Yönetim Kurulu ve Denetım Kurulu ile yedeklennin seçilme- sı. 9. Kooperatifı. S.S. Esenkent - Boğazköy Yapı Kooperatiflen Bir- lıği 'nde temsıl etmek üzere bır asil bir yedek temsilci seçimi ile tem- sil sürelennın belırlenmeM. 10. Anasözlejmenın 11. maddenin 5. fıkrası uvannca kosullan saptanarak yeni onak kaydı için Yönetim Kurulu'na yetki \eriime- si. 11 ı99g yılı için çalışma programının görüşülmesi. aylık aıdat tutarlan ile gecikme faızinin belırlenmesi. 12. S. S. Esenkent - Boğazkö> Yapı Kooperatıtlen Bırliği'ninGe- nel Kurulu'nda kararlaştınlan altyapı \s. yatırım ödemelerınin ya- pılması için Yönetim Kurulu'na \etki \enlmesı. 1? Dılekler. Mecidiyeköy Profilo yanında KİRALIK DAİRE 272 93 39 293 89 78 I3HAT) Tadbılir, her damoğa hifap eden, ozel, guzel ve danslı günlerin ya>andığı ÇATI'da 29 Nison Dünyo Dans Günü daho bir anlamlı kutlonıyor I... Hafto ıçi gruplara 3.500 000 TL (KDV Dahil) ÇATI şimdi OTOPARK ucreHnizi de ödüyor? T.I:251 OOOO T.C. Kültür Bakanlıgı İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE Piyotr İlyiç Çaykovski UYUYAN GÜZELbale 3 perde Koreografi ve Sahneye Koyan Orkestra Şefı Koreograf Yrd Dekor ve Kostüm Kordo Bale Şefi Işık : Derek DEANE : Elşad BAĞIROV : Renata CALDERİNİ Paul CHALMERS :OsmanŞENGEZER : Yüksel ERSİN Bülent DARCAN Sanatçılar: Hülya AKSULAR/Oktay KERESTECİ/Ayfer ZEREN/ Tan SAĞTÜRK./Agnes OAKS/THomas EDUR/ Tatyana EGELİ/Sibel SÜREL/Çiğdem TEZCÜR/ Çiğdem ERKAYA/Alkış PEKER/Barlas KOBANER/ Beyhan BAŞAR STANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ ORKESTRASI 28 Nısan Salı 20 00 (Özel Gösterı) 6 Mayıs Çarşamba 20.00 (Gala) 9 Mayıs Cumartesi 15 30 13 Mayıs Çarşamba 20.00 TÜRK KARDİYOLOJİ VAKFI Bıletler Atatürk Kültür Merkezi gişelerinde satılmaktadır A.K.M gişe tel: (0212) 251 10 23 ' 251 56 00 (7 hal) 254 TİYATRO OYUNEVİ HlzmetçLLerYAZAN JEAN G£NH TLjRKÇESI SALÂH BİRSa MÜZİK TURGAY ERDENER YÖNETEN MAHİR GÜNŞİRAY DRAMATURG ÇE7İN SADIKARTAl Sahnc Foks: SAHNE TASARIMI CLAUDC L£ON SEÜM BİRSEl Fmn Sok. No: 43 Bomonti, Şijll OYUNCULAR MAHİR GÜNŞİRAY, ŞEHSUVAR AKTAŞ, BOĞAÇHAN SÖZMEN GİH Tel: (0212) 240 2826 Büetler gişe, Adam Kitabevi ve 0 tOım uıuıtıı«rHm MTOUBYU Vakkorama'lanja. TURNE NEDENİ İLE SON HAFTA! 1 M«yn '98 Cuıra 20.30 Hizmetçilcr 2 Mayıs '98 C.tesl 15.00 Humetçiler 2 Mıyıs '98 C.tesi 18.30 Antlgone 3 Mayıs '98 Pazar 15.00 Antigone 3 Mayıs '98 Pazar 18.30 Antigone AntıçoneYAZAN SOFOKIES TURKÇES! GÖHGÖR DİLMEN MÜZİK TURGAY ERDCNER YONETEN MAHİR GÖNŞJRAY DRAMAT1JRG1 ÇETİN SARIKARTAL SAHNE T ASAR,M' CLAUDE LEON SEÜM BİRSEl E F E S P i l s e n ' i n k ü l t ü r v e s a n a t a k a t k ı l a r ı a r t a 5111! itUIISl ARTIN DEMIRCI Resim Sergisi 25 Nisan - 21 Mayıs'98 >aar jjmj harıç »erpûn 11 00-19 X »rası açıtor stka Cd -: -a-ı-a 'asa» Ho 206 K 2 D 203 i;,:öL- slarau T e ' « '0212ı Z4515 Oi PÜRART MÜRECCEL KÜÇÜKAKSOY Resim Sergisi 25 Nisan-13 Mayıs 1998 Galenmz hergûn 1100 • 1900arası Pazargünü 13.Ö0-19.00atasıaçıktır Bağdal Caddesı Şeraletlın Sokak No1 Daire:1 Erenköy İstanbul Tel/Fa»:(0.216) 369 08 39 TivatroStüdyosu Balkon Jean Genet 1-5 Mayıs/Ankara Ulus 100.Yıl Kültür Merkezi Hafta içi: 20 30. Cumartesi: 15.30-20.30. Pazar: 15 30 Bllet Satış Glşeleri; Gişe (100.Yıl K.M ). 0.312.310 50 21 Vakkoroma 0 312 425 22 85 Dost Kıtabevı: 0 312.425 24 64 AST 0 312 417 76 76 YAPI^CKREDI KÜLTÜR SANAT YAYINCIUK X T C Kültür Bakanlığının katkılanyla Çeviren - Yöneten: BaşarSabuncu SahneTasarımı: Duygu Sağıroğlu Gıysi Tasarımı: Sevim Çavdar Müzik: Selim Atakan Zuhal Olcay Haluk Bilginer Ahmet Levendoğlu Derya Alabora Salih Sarıkaya Bülent Yarar Şebnem Sönmez CelalPerk Güven Kıraç Alptekin Serdengeçti Sema Keçik "« •• • ^."» s"« •»••-• v Kültür Sanat ? ilanlarınız İçin: 78 f (3 hat) YAZI ODASI SELİM İLERİ Cevat Fehmi Başkut Cevat Fehmi Başkut adının bir tiyatro ödülüyie ya- şatılması, bu ödüle bu yıl lâyık görülmem anılar sö- kün ettirdi. Ödüle elbette çok sevindim. Sonra, Ce- vat Fehmi Başkut adını epeydir anmadığımızı düşün- düm. Yaşı kırkm üstünde olanlar, tiyatro izleme olanağı- na kavuştuklan yeniyetmelik yıllarında Cevat Feh- mi'den bir iki oyun mutlaka izlemişlerdir. Cevat Feh- mi. özellikle Istanbul ŞehirTiyatrolan'nın gözde bir ya- zarıydı. Bende derin burukluk yaratan oyunu Paydos'tur. Cevat Fehmi, Paydos'u 1948'de kaleme getirmiş, doğumumdan bir yıl önce. 48-49 mevsimi oyun Şe- hir Tiyatrolan'nda oynanmış. Ben ancak 60 sonrasında izleyebildim. ŞehirTiyat- rolan'nın -Emek Sineması'na bitişik- Yeni Komedi bö- lümünde yeniden sahneleniyordu. Başrolde Vasfi Rı- za Zobu. Ortaokul öğrencisiydim. Bir cumartesi gecesiydi. Pay- dos'u Yeni Komedi'nin balkonunda, ikinci sıradan iz- ledik, babamlaikimiz. Annemleablam niyegelmemiş- lerdi? Paydos sonradan sinemaya aktarıldı. Sadri Alı- şık'la Gülistan Güzey oynadılar. Filmi belki genç okurlanmız da görmüştür, arada bir televizyonda gös- teriliyor. llkokul öğretmeni Murtaza Sey'in öğretmenliği bı- rakıp bakkallığa başlayışının acıklı hikâyesi, daha dün gibi gözlerimin önünde. Gece geç saat eve döndü- ğümüzde hıçkıra hıçkıra ağladığımı hatırlıyorum. Paydos, Murtaza Bey'in pirinç, patates çuvallarını, bakkalda satılan her şeyi öğrencileri sanması yıkımıy- la sona erer. Murtaza Bey öğrencilerine seslenmek- te, herhangi bir gün onlara yine ders veımektedir. Işte daha o gece kendi kendime söz veriyordum: Koşullar ne olursa olsun, ülkülerimden vazgeçmeye- cektim... Bu ülkülerin birçoğuna bugün istihzayla baksam da, ülkülerimin birçoğu hayatımdan çıkıp gitmiş olsa bi- te Paydos'un etkisi geçmedi, silinmedi. Kararan sah- nede Vasfi Rıza'nın kederli sesini hâlâ duyuyorum. Cevat Fehmi'nin öteki oyunlarında da sürüp gelen 'etik' arayış, Paydos'ta Cumhuriyet döneminin öğret- men mitosuyla birleşir. Memleketi eğitim kurtaracak- ken, eğitmen-öğretmen en güç koşullarda, dar ola- naklarlayaşayan kişidir. Uzaktan uzağa mitos-gerçek- lik çatışması hıssolunabilir. O zamanlar evimize Hürriyet ve Cumhuriyet gaze- teleri girerdi. Hürriyet'i daha renkli bulurdum. Bunun- la birlikte Paydos'tan sonra Cumhuriyet okumak ar- zusu duydum; öyle ya, Cevat Fehmi Başkut gazete- nin yazıişleri müdürüydü. Paydos'tan sonra yazılmış, ama Paydos'tan önce izlediğim başka Cevat Fehmi oyunları var. Örnekse Tablodaki Adam. Perde açılıyor, tabloda kıpırdama- dan duran aktör, derken canlanıveriyor, bu da beni pek büyülüyor... 27 Mayıs için yazıldığı söylenen Buzlar Çözülme- den. Müfettiş'ten esinlendıği düşünülebilecek Buzlar Çözülmeden'ı yine Vasfi Rıza'dan seyretmiştim. Yıl- lar sonra okudum: Askeri darbeler konusunda Cevat Fehmi'nin siyasal görüşünün ne olduğunu tam kav- rayamadım. Galiba Kleopatra'nın Mezarı'n da ızlemiştim. Bu oyunlar, aralarında Küçük Şehir, Harput'ta Bir Amerikalı da olmak üzere, Inkılâp Kitapevi yayınlann- da dört ciltte derlendi. Sanırım nepsini okudum. Ce- vat Fehmi Başkut tiyatro tarihimiz için gerçekten önemli, saygın biraddır. Özellikle memleketin toplum- sal çehresini tanımak açısından onun oyunlan birer bel- ge niteliği taşır. Yazık ki bu oyunlara günümüzde rağbet edilmiyor. Yeniden sahnelenmeleri, genç kuşaklara yalnız Ce- vat Fehmı'yi ve eserlerinin yazılış dönemlerindeki Tür- kiye sorunlarını tanıtmakla, duyurmakla kalmayacak; biryandan da bu oyunların saptadıklan sorunların gü- nümüzde hâlâ hüküm sürdüklerini üzülerek ayırt ede- ceğiz. Cevat Fehmi'nin bir de Valide Sultanın Gerdanlığı adlı polisiye romanını, birkaç kez, tat alarak okumu- şumdur. Kitabı aradım, bır türlü bulamadım. Necatigil'in sözlüğüne baktım, Cevat Fehmi'nin başka polisiye romanlaryazmış olduğunu öğrendim. Bunlar yeniden basılamaz mı? Daha dünkü yazarlarımızı bile yazık ki ödül adlarıy- la yaşatabiliyoruz. Kültürümüzün sürekliliğine nasıl güveneceğiz? Takvimde tz Bırakan: "Kısmetaltın kanatlı birkuştur. Bazan kolaylıkla ve bazan zorlukla yakalanır. Bazan da ne kadar uğrasıl- sa ve zahmet çekilse yine ele geçmez." Nâzım lç- sel, Çocuklara Altın Hikâyeler, Hilmi Kitapevi, 1945. 17. ULUSLARARASI İSTANBUL HLM FESTIVALI BUGÜN • Emek'te 12.00 ve 18.30'da Dağınık Yataklar, 15.00'te Usta Beni Öldürsene, 21.30'da Çılgm Yabancı izlenebilir. • Fitaş'ta 12.00 ve 18.30'da Nehir, 15.00 ve 21.30'da Roma gösteriliyor. • Alkazar'da 12.00 ve 18.30'da Salvatore Giuliano, 15.00'te Wilde 21.3O"da Ayna izlenebilir. • BeyoğiıTnda 12.00'de Solgun Bir Sangül, 15.00"te Ah Güzel İstanbul. 18.30'da Kuşarma Altında Aşk. 21.30'da Mektup yer alıyor. • Sinema'da 12.00"de Deniz Bekliyordu, 15.00'te Üstsüz Kadınlar Hayatlannı... 18.30'da Geç Dolunay. 21.30"da Albay Redl yer alıyor. Moda'da 12.00'de Beşinci Mevsim. 15.00'te Domuzun Kuyuya Düştüğü... 18.30'da VV'itman Kardeşler, 21.30'da Varyete Işıklan gösteriliyor. • Özel Gösterimler Lütfi Kırdar'da 21 OO'de orkestra eşliğinde Potemkin Zırhlısı izlenebilir. YARIN • Emek'te 12.00 ve 18.30'da Metroland, 15.00'te Parasızlık Öyküsü. 21.30'da Pazar izlenebilir. Fitaş'da 12.00 ve 18.30'da Birader. 15.00 \e 21.30'da Kazanova gösteriliyor. • Alkazar'da 12.00 ve 18.30'da Kentin Üzerindeki Eller. 15.00'te Çılgın Yabancı, 21.30'da Usta Beni Öldürsene izlenebilir. • Beyoğlu'nda 12.00'de Kasaba. 15.00'te Adak. 18.30'da Hamam, 21.30'da Karışık Pizza yer alıyor. • Sinema da 12.00'de Solgun Bir San Gül. 15.00'te Wilde, 18.30'da Benim Fanatik Oğlum, 21 30'da Düğün gösteriliyor. • Moda'da 12.00'de Ayna. 15.00'te MariaBaiedes Anges, 18.30'da.Albay Korugan. 21.30'da Beyaz Şeyh izlenebilir. • Özel Gösterimler Lütfi Kırdar'da orkestra eşliğinde Potemkin Zırhlısı izlenebiiir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle