14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24NİSAN 1998CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER <*.i ». Böyle mi Olmalıydı? II YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN Hukukçu ün bu sütunlarda çıkan yazımın ilk bölümünü. ulusal egemenliğımizi nasıl kazandığımızın üstünde durarak bitirmiştim. tdam fetva ve fermanlannı yırtarak tüm yoksuniuklara, güçlüklere, ihanet ve isyanlara karşın sürdiirülen insanüstii uğraşlar, yurdu kurtarma amacında birleşerek ulaşılan sonuç, TBMM'yle başlayan kuruluşa bağlanır. jUlusal egemenliğin benimsenmesi. özümsenmesi, gereklerinin özenle yerine getirilmesi gerçek demokrathğın, gerçek yurtseverliğin, gerçek hukuksallığın koşuludur. Ulusal egemenliğin benimsenmesiyle yaşam bulan organlar. kendi varlık nedenlerini gözardı ederlerse ne egemeniik ne de ulus kavram ve kurumlan anlam taşir. Kavramlann içeriği, kurumlann temeli, anlayış ve bilinçle güç kazanır. Yasama organı. anayasa ve yasa kurallanna aldırış etmezse yargı kararlanna karşı direnir, onlan geçersiz kılmaya çalışırsa, hukuksallığı iterse, siyasal dalgalanmalar ve amaçlarla özlemleri karşılamaktan uzak kalırsa; üyeleri aracıiık, iş izleme ve yakmlanylapartililerininistekleriylebunalırsa, asıl işlev sahipsiz kalır. Siyaset boşluk kabul etmeyeceği için yakınmalarartar. Zaman zaman iktidar ve muhalefet boşluğu birlikte yaşandığından kişilerin sorumluluğu sisteme fatura edilmiştir. Kimi parti yetkililerinin "Mîlet böyle fctiyor" diyerek kendi dayatmalannı yayma söylemleri, ulusu tanımamaktan. ulusal egemenliği anlamamaktan kaynaklanmaktadır. Halkı kuşkuya duşüren. siyasetten soğutan olaylan anımsatmak gereksizdir. Yolsuzluk söylentilerinden dokunulmazhk kurumunu sımrlandırma görüşlerini doğrulayan nice aykınlıklar, yaptlması ge D rekenlerden kaçımldığını ortaya koy maktadır. Anayasa gereği içilen andın anlamını bilmeyen. andına bağlı kalmayan. içinde bulunduğu organa yaraşmayan üyelere rastlanılması üzücüdür. Yillardır ele alınmayan dosyalar. suçlulann bağışlanma çabalan. gereksiz af yasalan. çıkanlması zorunlu ve yararlı yasalann yürürlüğe konulamaması. uluslararası kurallara her katta ve her organda bağlıhk, ivedilikli sorunlar olarak gündemdedir. Orman, toprak. kıyı yağması durmamıştır. Seçim söylentilenyle birlikte ekonomik ftırya başlamakta; enflasyon canavan. trafik canavannı geçmektedir. Siyasal geldiler düşünülerek. gelişigüzel biçimde üniversite. fakülte ve yüksekoku! açılmakta; ögrenci aflarıyla eğitim. eğitim olmaktançıkanlmaktadır. Siyasal yasamda yozlaşma yakınmaları. yurttaşlan hangi partiye oy vermeleri konusunda kaygılara itmiştir. Son yıllarda. günümüzde çekilen sıkınlıların. karşılaşılan kötülüklerin kaynağı durumundaki kimilerine neler yapıldıği. nasıl haklarında övgüler yazıldığı gözetiltrse Atatürk ve Türkiye karşıtlannın yalnız belli bir yerde değil, her yerde bulunduğu söylenebilir. Çıkan.kişıyi de araç durumuna düşürebilmektedir. Atatürk ve arkadaşlannın yaptıklanyla son yıllann gözdelerinın yaptıklan asla karşılaştınlamaz. Kanımca, Atatürk"ünkiler doğuş ve yükselişi. öbürlerininkileryıkıIışı ve çöküşii simgelemektedir. Anayasaya bağlılıktaki çekinceler. yasa yapma tekniği. kendi aylıklannı belirleme durumlarıyla yasama organına yöneltilecek kimi eleştinlerden yürütme organına da geçilebilir. Yasama organını çaIıştırma konusunda sayısal göstergeler değil. içerik ölçü alınmalıdır. KJmi ulusla rarası anlaşma ya da antlaşmalardan yasal düzenlemelere. yapılanma ve atamalara. özelleştirmeden devletin tüm organlan arasındaki işbölümü ve işbirliğine değin doyurucu birgörünüm yoktur. Suçlamalar. gereksiz ve yararsız konuşmalar. anlamsız tartışmalar. seçim pazarlıkları ağırlıklannı korumaktadır. Kimi üniversitelerin. kimi bakanlıklann. kimi belediyelerin durumu. şeriatçı ve tarikatçı kadrolaşması. "Şeriatdindinşeriatakarşıolmak, dine karşı olmaktır" diyenlerie "irticanın tanımı gerekir" diyenlenn birlikteliği, ba^ta kendilerine oy vermesi olanaksızlann oylan için sergilenen yaklaşımla şimdi gericiliği önleme tasarıları hazırlanması. tutarsızlıklann kimi belirtileridir. Görünen köy kılavuz ister mi? Kadro. aylık ve tazminat destekleriyle güdülen ayrımcılık. kuralsızlıklara karşı hoşgörü. görevine yetki eklenen yürütmeyi daha başanlı kılamaz. Kolluk güçlerinin yansızlığı, denetim organlannın yansızlığı gibi bağımsızlığıyla gerçekleşir. Daha doğrusu özerkliğiyle... Yönetimin davranışlan, anayasaleşitliği soyut olmaktan gerçek olmaya getınr. Hukuk devletinin gerçekleşmesi de yönetimin çalışmalarına bağlıdır. Sözde kalmaktan. kâğıtlarda bulunmaktan kurtanlması gereken ilkeier yaşama geçmedikçe ulusal egemenliği tam anlamıyla sağladığımızı savunamayız. Devrim yasalannın durumu ortadadır. Kimi yargı organlanna ilişkin, yargının gerekleri ve yargıçlığın nitelikleriyle asla bağdaşmayan söylentiler çıkaıma kararları ve öbür yaptırımlarla da doğrulanmaktadır. Bunlar. adaleti dünyanın temeli sayan. çalışmaya. bilgiye. ahlâka, erdeme ve yansızlığa yürekten bağlı olanlan derinden üzmektedir. Adalette adaletsizlik: ilgilileri karalayan en ağır. en yaralayıcı durumdur. Tutumu ve durumu. konumuna aykın olan yargı. göstermeliktir. Karar yazmak şöyle dursun; suçlamalara. çirkin eleştirilere yanıt vermemek. olgunluk ve ağırbaşlılık belirtisi değil. beceriksizliktir. Susmanın sorumluluğunun. konuşmanın sorumluluğundan ağırolduğubilinmelkkimiyetersizliklersusmakla saklanmamalıdır. Yargıya kimse toz kondurmamalı vegölgedüşürmemelidir. İşlevleri ayn kurumlar, çocukça duygusallıkla birbirine karşı duruma getiriliyorsa, gerçekler bahanelerle geçiştiriliyorsa: toplanma, oylama. karar ve seçimlerdegericileretkiliolabiliyor.dahaaçıkçası bu düzeye gelebiliyorlarsa. bırakınız eşini. küçük çocuklan şeriat örtüsüyle (türban değil) dolaşanlar yüksek yargıçlığa seçilebiliyorsa. seçimlerde değişik nedenli yandaşlıklar gözetiliyorsa nice sorunlar arkada demektir. Yargıyı lekeleyenlerin yarınlarda sokağa çıkacak yüzleri olamaz. Demokrasiyi önce kafalarda ve yüreklerde kökleştirmeliyiz. Daha sonra. demokratik siyasal yasamın vazgeçilmezöğesi sayılan siyasal partileri liderörgütü olmaktan kurtanp parti içi demokrasiyi sağlamalıyız. Sonra da, genelde, din ticaretini kesinkes önlemeliyiz. Hiç kimse yurtseverlik ve inanç özgürlüğüne saygıda başkasından geride olmamalıdır. Demokratik yapının en görkemlisi olan devletin tüm işlem ve ey lemleri bağımsız yargının denetimine açılarak saydamlık gerçekleştirilmeli, demokrasinin kahramanlar rejimi olmadığı kanıtlanmalıdır. Böyleliklesahte Atatürkçüler. sahte dindarlar ve sahte demokratlarla. amigolan ve liboşlan da daha iyi tanınır. Kimi siyasal kuruluşlar. iktidara gelmek ve iktidarda kalmak için ödün vermekten vazgeçmeli. ne olup olmadığını bilinenlere kapılannı açarak yasama korumasınaalmamalıdır. Düşkınklığı yaratan. kimi yetersizyeteneksiz. niteliksizliklerin, uygun olmayan sanlarla ki mi organ ve kurumlann başlarına. başköşelerine yerleşmeleri önlenmeli. yerleştirilmeleri engellenmelidir. Kötülük. aykınlık ve sakınca söylentileri böyle azaltılıp bitirilebilir. Yoksa bihne ve bitirilme tehlikesiyle bizler karşılaşınz. İyilerin tembelliği.karşıtlannınçalışkanlığınayenik düşmektedir. Eğitimle.bilgi vebilimle, ahlâk ve erdemle güçlenecek ulusal egemenlik, yazgıcılıktan yaratıcılığa geçiren aydınlanma, hepimizin kıvancı ve mutluluk güvencesi olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, en büyük terör hukuktaki fırtınadır. Tören ve bayram konuşmalannın yapaylığı aşılarak doğal anlatım ve yaklaşımlarla ulusal egemenliğe. hak ve özgürlüklere sahip çıkmak, koruyup güçlendirerek onlara yaraşır olduğumuzu kanıtlamak zorundayız. Silahlı kuvvetleri. kolluk güçlerini. yargıyı yıpratmaktan herkes kaçınmalıdır. Devletin dayanaklan. ulusun ve ülkenin varlıklannı duyarlıkla koruma çabasında güç bulur. Karşıtlık. saplantı ve bozukluklannı görevlerinde öne çıkaranlar. ilkesiz ve tutarsızlar, bir gün nasıl olsa dışlanır ve unutulurlar. Söz kalabalığı (laf ebeliği) hiçbir gerçeği saklayamaz. Adam olmayı değil, adamı olmayı yeğleyenlerin adı bile anılmaz. Yazılıp anlatılanlann yanlışlan da olsa bu yazıda özetlenenler ulusal egemenliğin ve demokrasinin, birbirimizin değerini bilmediğimizi doğrulamaktadır.Yann, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 36. yıldönümüdür. Demokrasimiz için çok yararlı olan bu kurumun etkinliği ve başansı. her yurttaşın başlıca dileği olmalıdır. Devletin. ülkenin, anayasanm, her şeyin sahibi olan büyük ulusumuzu bu nedenle de kutluyorum. Bayramlar. bayramlan yaratır. Ulusal egemenlik, ulusolmanın aşamasıdır. Nice yıllara. PENCERE Tayyip'in Durumu Türk Ceza Kanunu 312'nci maddesi ile uzun yıllardan beri tanışmz. Yalnız ben değil, solcu dostlarım da 312 ile hısım akraba gibiydiler. Çünkü ne zaman emekçi haklan için yazsak, karşımıza ya 142 ya da 312 çıkardı. Sözgelimi bir topiantıda şöyle bir laf etsen: " Işçi sınıfı sömürülüyor..." Gelsin312: "... cemiyetin muhtelifsınıffannı umumun emniyeti için tehlikeli bir tarzda kin ve adavete (düşmanlığa) tahrik eyleyen kimse üç aydan biryıla kadar hapis cezasına mahkum edilir. Bu suçu yayın yolu ile işleyenlere verilecek ceza bir misli arttınlır." Savcının iddianamesi hazırdı: " Işçi sınıfını sermaye sınıfına düşmanlık yolunda tahrik ederek umumun emniyetini tehlikeye düşürdüğünden... Albaşınabelayı!... Bir ömür boyu buna benzer gerekçelerle solculann canına okurlarken dinciler ne yapıyorlardı?.. Devletin solculan cezalandırması için ellerinden geleni yapıyorlardı. Peki, bugün durum ne?.. 312 neden yine gündemde?.. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan Siirt'te Refah Partisi'nin meydan mitinginde konuşuyor. Bu siyasi bir toplantıdır; Tayyip Efendi'nin kimliği de bellidir. Erdoğan diyor ki: " Demokrasi bizim için şeriat yolunda biraraçtır, tramvay gibidir." Hikmet Çetinkaya yazdı: "Recep Tayyip Erdoğan'a Belediye Başkanı adayı olduğunda sormuştum: Siz şeriatçı mısınız?.. Yanıt: ".""•.. ( Eveti." Türk Ceza Kanunu'nda suç işleyen sanığın "kastı" çok önemlidir. Ağzından üç beş laf çıkmış kişinin sözleri amacını aşmış olabilir ya da konuşan insan yanlış anlaşılabilir; ama, Tayyip Erdoğan'ın Siirt konuşması ne öteye çekilebilir, ne de beriye!. Adam düpedüz Müslümanları birbirine karşı kışkırtıyor, düşmanlık aşılıyor, cihat ilan ediyor. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın ne söylediğine bir kez daha bakalım: "Camiler kışlamız Kubbeler miğferimiz Minareler süngümüz Okunan ezanı kimse susturamayacak, Türkiye 'deki ırk aynmına kesinlikle son vereceğiz, benim referansım Islamiyettir, bunu dile getiremiyorsam yaşaman/n ne anlamıvar?.." Bu nutuk insanlanmızı birbirine karşı kin ve düşmanlığa kışkırtma değil mi!.. Yanıt vermek için hukukçu olmaya gerek yok!.. • Ama bir başka şey var!.. Ne yazarsa yazsın, ne söylerse söylesin, fikirlerinden ötürü bir kimsenin hapse girmesine karşı olmak gerekir. Demokraside Türkiye öyle bir düzeye erişecek ki, dinleyenler Tayyip Erdoğan'ın sözlerine gülüp geçecekler... Bugün yapılacak iş, başta 'Fazilet' olmak üzere bütün partilerin birleşip antidemokratik yasalan kökünden düzeltmesidir; ama "hem yasa olacak, hem de yasalan uygulamayacağız" derseniz, o daha kötü... O zaman 'hukuk devleti' bir yana 'kanun devleti'öe «bk olur. }. * •" . j.". '•.^" " * I . • BuKin, BuNefret... Dr. ALPASLAN BERKTAY ^H*^^^ eğişik Boyutlanyla İnsan • ^ ^ k Haklan'nın tartışıldığı bir • V paneldeydik ve bana 'TürI • kijç'de İnsan Haklan'koııuI ^m suverilmişti(*)Birönceden ^^^^^ insan haklannda tek boyutluluğun bu haklan yanlış, çarpık politikalara alet ettiğini savunduğumdan, Türkiye için de aynı yönteme başvurdum. Ancak böyle bir yaklaşımla insan haklan kötüye kullanılmaktan kurtulupdoğru birsentezin içinde yerini alabilirdi ve bu da, 'Tam bağunsız, laik, demokratik cumhuriyet' sentezi idi. Yoksa. ağır bir biçimde çiğnediği insan haklannı böylece gündeme getiren 12 Eylül faşizminin arkasındaki emperyalizm. çiğnediği o haklanmızın hesabını da hem suçlu, hem güçlü! bizden soracak, aslında baş düşmanı olduğu insan haklanna da sahip çıkacaktı ve böyle de yapmaktaydı. Daha da ilginç yanı. sol adına böylesi birtek boyutlu yaklaşım içinde at gözlüğüyle bakan başka bir kesim de. bu haklanmızı 'emperyaüzmin bir munu" olarak. ters bir biçimde yorumluyordu! Beri yandan ise. insan haklan savaşımının bunca yıllık prariğinin sonunda ve bu haklar adına! ortaya bir Kürt devleti ile bir din devleti modellen çıkanlması. bu haklann ne denli kötüye kullanıldığını gösteriyordu ve büyük bir hızla tırmandınlan bu 'devletrierin insan haklan ile ilgisi yoktu. Bu haklar. ancalTcumriÜTvjjtt s^ntezinin bütünsefliğinin tümboyutlan içinde ele alınabilirdi. Sorularageçildiğinde. bana, türban yasağının insan haklan ile ilgisi soruldu. Türbanın sıradan bir kılık kıyafet sorunu değil. buncayılın acı deneyimlerinin de kanıtçözüm ve mutluluk demekti ve bölücülük de. sadeladığı gibi. eşiğinden kıl payı döndüğümüz 'ortace etnik kökenli olmadığını. gencecik bir cumhuriçağ din doleti'ne tırmandıran merdivendi. siyasal yet kızının o kısa ve öz sözüyle kanıtlamıştı. Sıvas'ta bir olaydı; konu bütünüyle ele alındığında da. orta37 aydın "Şeriat isteriz!" çığlıklanyla ve tekbirsesçağ karanlıklanna dönmenin insan haklan ile hiçleriyle diri diri yakılırken "Cazanız mübarek olbir ilgisi olamazdı. Soru sahibi. kendilerine söz haksun!" diyebilen kara molla oğullannın içlerindeki kı verilmediği biçiminde demagoji yaparak çıktı. Arsevgi. güzellik ve duygular, yoğurup biçimlendirkasından. düğmeye basılmışçasına. 1012 kişilik dikleri o genç kızdakilerden daha çok mu? Şimdi türbanlı bir grup da kalktı. Kalmalannı istiyordum, Strasbourg'da İnsan Haklan Mahkemesi'nde insan üzüldüm. haklan adına neyi savunacaklar, Sıvas'ta ve her adım başında cömertçe sergiledikleri 'insanlık'la Ben sizi seviyorum, dedim. Aralanndan biri. nnı mı?.. Aslında, 7. yüzyıl dünya düzenini. inanç "Ama ben sizi sevmiyonım" dedi. özgürlüğünün şemsiyesi altında 21. y üzyıla taşımaŞaşırdım. Bunu söyleyen. kızım yerindeydi ve ya çalışanlann gerçek yüzü. o genç kızın sözlerinGençliğe Sesleniş'te büyük umutlarla "Ey Türkistikbafinin evladı!" deniien kişiydi. Ona böylesi bir de açık ve seçikti: "Bensizi sevnyyorum!". sevgisizlık. kin ve nefret nasıl verilebilmişti? Hem (*) 25.3.1998 tahhinde Dokuz Eylül Üniversitede. "manevi değerler ve güzeliikler' adına! Oysa si Eğitim Faküliesi 'nde düzenlenen, 'Değişik Bocumhuriyet, tek kişiyi dışlamadan, 62 milyon için yutlanyla İnsan Haklan ' konulu panel. Car $ Yepyeni bir kapının ardında tanıdığınız bir dünya: açıldı Çarşı Carrefour gerçekten koca bir dünya... Iki katta, 5450 metrekarelik bir alana yayılıyor. Kadın, erkek, çocuk giyiminden ev aletlerine, spor donanımmdan oyuncağa kadar her şeyi bir arada bulabiüyorsunuz. Çarşı Carrefour'un içi, aradığımzı daha da kolay bulmanızı sa^ayan, akşverişi zevkli bir gezdntiye dönüştüren, (zaman zaman hoş sürprizler de yaşayacağınız) bir yapıda düzenlendi. Ço^ı'da seçme ö^pnteğii var. Çarşı, tüketiciye yalnızca üriin ya da hizmet değil, hazır giyimden ltişisel hakuııa, ev tekstilinden dayanıkh ev eşyasma kadar bütün gereksinicmlerini bir arada bulma, yerH ve yabana yüzlerce marka, 35.000 çeşit üriin arasmdan seçme özgüıiüğü sunuyor. Çarp'da ödediğnnı tam ^ a n . Çarşı, müşterisine, yüksek kalite standartlanna sahip bu ürunleri, en h ^ saphfîyatlariasunmakla kalmıyor. satın almasını kolaylaşnracak, süreE ve sezonluk firsatlar da yarabyor. Bayramlarda ve özel günlerde indirim olanakları sağhyor. indirim dönemlerinde bir defada en yüksek indirimi veriyor. Üretimde ya da satmalmada yakaladığı fîyat avantajlannı müşterisi ile paylaşıyor. Çarşı Kredi Karta'yla avantajUr yd boyu sürer. Çarşı'nm ürün çeşitlifigi, Çarşı Kredi Kartı kuUanıcJanna birmağaza kredi kartının çok üstünde avantajlar sa^ıyor. Peşinat ve vade farkı ödemeden, taksitle ahşveriş olanağı tanunası ve nakit ahşverişlerde %10 indirim sağlaması da, Çarşı Kredi Karü'nı di^r bütün kredi kartlarından daha avantajh bir duruma getiriyor. Bugün Türkiye'de, yarun milyondan fazla Çarşı Kredi \ Kartı sahibi, bu avantajlardan yararlanıyor. Çar^'dan güvenerek aorar. severek kullarakr. Çarşı, tüketicinin korunmasını "kusurhı mahn iade edihnesi" ile sınırfa kalan çerçeveden kurtanyor. Urün Destek Sistemi çabsı altında toplanan uygulanıalar. sanş sonrası bizmetlerinin yanı sıra, sauş öncesi ve esnasında ürünün kuDanınu ve iadesiyle ilgili, müşterinin eksiksiz olarak bilgilendirilmesini sa|hyor. Çarşı'da ahşveriş sırasında ürünle ilgih her şeyi ögreniyor, akşveriş sonrasında da Üriin Destek Sistemi'nin güvencesini yaşıyorsunuz. ticinin parasımn tam karşüığmı alma hakkuvı korumaya büyük özen gösterdi. Çarşı, tüketi . cinin değişen gereksinimle rini öneeden saptayarak ^ " ürettiği çpzümleıîe, geçen yıllar içinde büyük mağazacıhkta öncü konumuna yüksekfi. Sunduğu hizmeti "ürün de ğil, fayda satmak" olarak tanımlayan Çarşı. Değerler Dünyası'nm smırlarını genişletmevi Çarşı Carrefour'la sürdürüyor. Artaı Anadofcı yakamda İd Çarşı var. Çarşı Carrefour; Çarşı Bakırköy. Çarşı Maslak ve Anadolu yakasındaki Çarşı Capitol'den sonra, Istanbul'un dördüncü, Anadolu yakasınm ikinci Çarşı'sı. Bildiğiniz gibi Çarşı Capitol, Anadolu yakasında, 1993 yıhndan bu yana hizmet verivor ve hizmetlerini, bundan 1K>Vle de. aynı özenle sürdürecek. Çarşı Suadiye ve Çarşı Beybkdüzünün "j"~ ^ \ de bu yıl içinde hizmete ginnesiyle. Istanbul'da Değerler Dünyası'na açılan kapıların sayısı alnya yükselecek. Çarşı'nm ayrıca Ankara'da iki, Bursa'da bir mağazası bulunuyor. Arbk îstanbul'un Anadolu yakasmda iki Çarşı var. Çarşı Capitol'un yanı sıra alışveri§ nabzının en canlı atüğı merkezlerden birinde, bir Çarşı daha açıldı. Çarşı Carrefour, Carrefour İçerenköy Ahşveriş Merkezi'nde tanıdığınız bir dünyaya yeni bir kapı açıyor. Bu dünyada, binlerce üriin çeşidi, yüzlerce marka var. Bu dünyada firsadar var, indirimler var. Çarşı Kredi Karn'nın avantajları ve Çarşı Üriin Destek Sistemi'nin güvenceleri var. Bu dünya size ödediğinizin tam karşılığını sunuyor. yaayaratb. Urün çeşitJih g, kaKte ve fiyat avantajı. Urün Destek Sistemi, Çarşı Kredi Karb'nın sa^adığı olanaklar. yahıızca Çarşı Carrefour'a özgü nitehkİer değil. Bunlar, ÇarşıŞi bir Değerler Dünyası yapan ortak özelKkler. Değerler Dünyası, Türkiye'de büyük nıağazacıhğın lideri Çarşı'nm, koşubuz müşteri mutluluğunu sağlamak için yıDardır sürdürdüğü kararh çahşmalan ve sürekÜ geliştirdiği. zenginleştirdiği hizmetleri sonucunda ulaştığı bir zirve. Çarşı, hizmet vermeye başladığı 1981 y> hndan bu yana, kalite ve nyatlandırma konusunda titiz bir denge kurarak, tüke BİR DEĞERLER DUNYASI =CARSI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle