15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 NİSAN 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) FP Batman Milletvekili Musa Okçu dün T B M M Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Batman v e Bingöl'de 'vatandaşlann demokratik tepkilerinin irtica kalkışması gibi gösterildiğini, CHP'nin de ateşe körükle gittifini' söyledi. tçişlen Bakanı Murat Başesgioğlu ise "Ne irtica kalkışması, ne devlete karşı bir kalkjşma vardır, a m a halkımızın temiz inançlannı kullanıp sokağa dökmek isteyenler var. Vatandaşlara sesleniyorum: Sağduyulu olun" dedi. TBMM'de Batman tartişması POAŞ'm gizli bügileri satıldı ÖİB'nin hazırlattığı raporda, satış gerekçesi 'rafine ürünler pazannda liderlerden biri konumuna gelmek için eşsiz bir fırsat' olarak sunuldu IŞIKKANSU ANKARA Özelleştirme îdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB), "çok stratejik bir ulusal kurum" olan Petro! Ofisi Anonim Şırketi'nin (POAŞl tüm gizli bilgilerini, şirketi almaya aday firmalara 10 bin dolar karşılığında sattığı belirlendi. ÖİB'ninraporunda.alıcı adaylara "POAŞ'ın vüzde 51 hisselerinin satışu Türk rafine ürünler pazannda liderlerden biri konumuna geimek için eşsiz bir fırsat oluşturnıaktadır" diye çağrıda bulunuldu. ÖtB'nin. özelleştınlmesi düşünülen POAŞ konusunda yabancı kuruluşlar olan CHASE. DRESDNER KLEINNVORT BENSON'a hazırlattığı dosya, bir gizlilik sözleşmesi akdedilerek 10 bin dolar karşılığında POAŞ'ı satın almayı düşünen firmalara satıldı. Dosyada. POAŞ'ın "akaryakıt işleri. madeniyağ işleri, askeri ikmal. üriin fıyatlandırma. vergi ve sigortalar, kurumsal teşkilatlanma ve çalışanîarT konusunda çok ayrıntılı bilgılere yer verildi. Dosyada. alıcı adaylanna POAŞ'ın çok kârlı olduğu. satın alacak firmalann Türk rafine ürün dağıtım pazannda lider olabilecekleri. çok büyük kârlareldeedebilecekleri duyuruldu. ÖİB'nin gizii dosyasında. POAŞ'ın bugünkü durumu ve satın alacak firmalara kazandıracafı degerler özetle şöyle sıraiandı: • POAŞ. yeni girişimcilere büyük bir engel oluşturan ve mevcut rekabetin büyümesini önleyen büyük ölçekli ekonomiler içeren. ülke çapında kurulmuş rafine ürünler dağıtım altyapısına sahiptir. Bu. şirketin pazar lideri konumunu sağlıklı ve sürdürülebilir kılan önemli bir lojistik avantaj sağlamaktadır. • 5 bin 677 satış noktası aracılığıyla şirket. Türkiye pazannın petrol ürünlennin hacmen yüzde 53'ünü dağıtmakta ve beyaz ürünlerin yüzde 43 "ünün, siyah ürünlenn yüzde 93' ünün depolanmasını sağlayan tesis kapasitesine sahiptir. • Dizel yakıtı. jet yakıtı ve siyah ürünler pazarlarmda son derece yüksek lojistik avantajı bulunan ve bu alanlarda lider olan POAŞ'ın bu konumunu yakın zamanda kaybetmesi pek olası görülmemektedir. POAŞ'ın Atatürk Havaalam'ndakı jet yakıtı satışlarmdaki payı yüzde 73"tür. NATO'nun sahip olduğu ana hat. her yıl yenilenen bir protokolle POAŞ'a münhasır ikmal hakkı vermektedir. Diğerdağıtıcılardan hiçbirinin bu ana hatla fiziksel bağlantısı yoktur. POAŞ'ın jet yakıtı kâr marjı, diğer akary akıt ürünlerinde olduğundan önemli derecede yüksektir. ralı fueloil'de yüzde 57 oranında iyileştirilmiş olacaktır. POAŞ'ın siyah ürünlerde olduğu gibi, bir şirket belirli bir pazara hâkimse fiyatın izin ven len en yüksek kâra yakın olacağını düşünmek yanıltıcı olmaz. • POAŞ. ithal edilen rafine ürünlerinin depolanması için donatılmış 16 sahil terminalininsahibidir. • POAŞ. madeniyağ ve gres harmanlamasında ve dağıtımında. 1997'deki toplam pazar hacminin yüzde 36'sıyla lider konumundadır. Şirket. ülke çapında geniş dağıtım şebekesiyle. lojistik biravantaja sahiptir. • POAŞ. doğrudan resmi makamlara. KlT'lere. sanayi kuruluşlarma. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ve NATO'ya ürün satmaktadır. 1997'de kendi bayi şebekesi. POAŞ benzininin yüzde 96'sını. motorininin yüzde 84'ünü ve siyah ürünlennin yüzde 62'sini satnııştır. • Rakamlar. POAŞ'ın yüzde 42 pazar payı bulunan motorinin en fazla kâr getiren ürün olduğunu göstermektedir. Motorin. 1997'deki brüt kârın yüzde 33'üne tekabül eden 108 milyon ABDDoları brüt kâr getirmiştır. I Mayıs 1998'de OFM'ninbaşIatılmasıyla bayiler vedağıtıcılann motorinden elde edebilecekleri azami kânn mevcut ürün fiyatlarına göre yaklaşık yüzde 39 artacağı tahmin edilmektedir. OFM'den kâr marjı açısından önemli derecede faydalanacağı siyah ürünler. POAŞ'ın 1997'deki brüt kânnın yüzde 15'ine tekabül eden 49 milyon ABD dolan kâr sağlanuştir. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİIVKAYA 'Düşünce Suçu!./ Türkiye'de ilginç gelişmeler oluyor... Fazilet Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te yaptığı konuşmasından ötürü 10 ay hapse mahkum oldu... Erdoğan Siirt'te neler söylemişti: "Minareler süngümüz, camiler kışlamız, kubbelermiğferimiz..." Diyarbakır 3 No'lu DGM Savcısı Abdurrahim Yaman, Erdoğan'ın aklanmasını isterken şöyle dedi: "Islami söylemde hukuk ve rejimle ilgili talebi olmayan, dindar, devletine, milletine bağlı insanlan, şeriatçı, irticacı gibi ifadelerle rencide etmekten kaçınılmalıdır..." Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devletidir... Biz, her türlü düşüncenin ifade edilmesinden yanayız... Erdoğan'ın Siirt konuşmasında Ziya Gökalp'ın bir şiirinden alınan dizelerin suç öğesi oluşturması Türkiye'de ifade özgürlüğünün olmadığını gösterir... Kamuoyunda ilginç bir tartışma başladı: "Yargıtay karar: onaylar mı onaylamaz mı?" Biz Recep Tayyip Erdoğan'ın düşüncelerini; hangi kaynaktan akıtıldığmı henüz öğrenemediğimiz trilyonların 25 bin üniversite öğrencisine yine hangi amaçla burs olarak dağıtıldığını çok iyi biliyoruz... FP'li Erdoğan bir yıl önce ne diyordu: "Demokrasi bizim için şeriatyolundaki biraraçtır..." Bunun anlamı açık değil midir? Ama bu sözler de düşünceyi ifade özgürlüğünün kapsamındadır, çünkü ortada eyiem yoktur... Recep Tayyip Erdoğan'a belediye başkanı adayı olduğunda bir televizyon programında sormuştum: "Siz şeriatçı mısınız?" Yanıt: "Evet!" Erdoğan, "S/zşer/afç/m/s/n/z"sorumuza "evef" yanıtını verirken DGM Savcısı Abdurrahim Yaman'ın söylediği biçimde hiç 'rencide olmamış' üstelik gözlerinin içinde bir pırıltı belirmişti... • •• Recep Tayyip Erdoğan, mahkumiyet kararından sonra şöyle konuştu: "Savcı da beraatimi istedi. Çetelerin cirit attığı, faili meçhul cinayetlerin işlendiği ülkemizde vatanmilletâşığı insanlann bu sonuçla karşılaşması çok acı..." Doğrudur! Türkiye'de çeteler hâlâ elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor, faili meçhul cinayetleri işleyenlere dokunulmuyor, çocuklarımızı işkenceden geçirenler aklanıyor, vurgun, soygun, rüşvet. ihale oyunları sürüyor... Bu ülkede Refah Partisi iktidarolmadı mı? Başbakan Necmettin Erbakan'ın masasında Mehmet Ağar ile Sedat Bucak ın fezlekelerı 65 gün beklemedi mi? 'Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika KaranM'eylemlerinde yurttaşlar "Susma, sustukça sıra sana gelecek" derken Erbakan Hoca, "Gulu gulu dansı yapıyorlar" demedi mi? Adalet Bakanı Şevket Kazan ışıkları söndürenlere "Mum söndü oynuyorlar'' diyerek dalga geçmedi mi? Refah Partisi belediye başkanları, 1994'te koltuklarına oturunca ilk icraatları ne oldu? Uğur Mumcu. Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy'un caddelere, parklara, meydanlara verilen adlan "Komünistler heryeri işgal etmiş" diye değiştirildi... Refah Partisi, demokratikleşme yolunda niçin adım atmadı, deviet içındeki örgütlü çetelerin niçin üzerine gitmedi? Bakıyoruz hâlâ aynı telden çalıyorlar: "Nerede düşünceyi ifade özgürlüğü?" Burada sapla samanı karıştırmamak gerekir... Düşünceyi ifade özgürlüğüyle. din bezirgânlığı ve cihat çığırtganiığı aynı kefeye konulamaz... Dini siyasi çıkarlarına alet edenler. özellikle Güneydoğu'da Hizbullah'ın kayığına binip halkı kışkırtıyorlar: "Camiler kapatılacak, kadınların başı açılacak!.." ••• Türkiye'de ilginç gelişmeler oluyor... Aydın'da Baki Erdoğan ı öldüren polisler 5 yıl 6 ay hapse mahkum olurken, irticanın bütçesinin 15 milyar dolar olduğu açıklanıyor... Bu arada izmir Barosu Başkanı Çetin Turan bir açıklama yapıyor: "Ege Üniversitesi öğrencisi Ali Serkan Eroğlu'nun ölümü kuşkuludur..." Demokrasi. temel hak ve özgürlükler, yaşama hakkı hepimiz için geçerlidir... Demokrasi ülkemiz insanı için gereklidir... Acaba Recep Tayyip Erdoğan 10 ay mahkumiyet aldığında kafasından "Keşke şöyle söylemeseydim" diye geçti mi: "Demokrasi şeriata giden yolda bir araç değil, toplumlann yaşam biçimidir; bir gün mutlaka herkese lazım olur..." Geçseydi, hiç demokrasi ağacının dallarını keser. Kasımpaşah bıçkınlar gibi sağa sola kafa tutup, 25 bin üniversite öğrencisini paraya bağlar, aileleri ile birlikte Türkiye genelinde 100 bin kişilik "mücahit örgütü" kurar mıydı? Evet!.. Erdoğan TCK'nin 312. maddesinden mahkum oldu. Türkiye'nin çağdaş demokratik bir hukuk devleti olması içir yeni yasal düzenlemeler gerekli... Kim yapacak Dunu? TBMM!.. Gericifaşist kadrolarla bu olmaz... Sağcısı, solcusu: Kürt'ü, Türk'ü, dincisi, dinsizi önce "demokraf olmalı, sonra da çağdışı yasaları değiştirmelidir!.. Işte onun için "demokrasi" diyoruz... POAS Son öneri süresi uzatıldı ANK.AR.A (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Mesut Yılmaz. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ve Özelleştirme Îdaresi Başkanı L'ğur Bayar. kârlı kuruluşların özelleştirilmesini "zarar edenleri kimsenin almavacağı" gerekçesiyle açıkladılar. Başbakan Yılmaz, Özelleştirme Yüksek Kurulu toplantısının ardından. POAŞ'ın satışıyla fiyatların düşecegini ileri sürerek "POAŞ'ta 7 bini aşkm personel çalışıyor. 2 bin kişi ile çok daha yüksek kârla çalışır" dedi. ÖİB Başkanı Bayar. Petrollş Sendikası'nın basına gösterdiği raporun gizli olmadığını. yatırımcılann kendisinden aldıklan bilgileri başka amaçla kullanmamaları için gizlilik anlaşması imzalandıgını söyledi. "Kârlı kurumlar özelleştirilmeyecek diye bir şey yok" diyen Bayar. POAŞ'ın pazar payının yüzde 44'e düştüğünü kaydetti. Ulusal savunmayla ilgili yabancı tekel oluşumu kaygılarına. zaten pazann yüzde 60'ının yerli ve yabancı sektörde olduğu yanıtını veren Bayar. satıştan sonra piyasada halka arzın gerçekleşeceği beklentisini dile getirdi. CHP valiyi savundu • ŞANLIURFA (Cumhurivet)CHP Şanlturfa II Başkanı Halil Paydaş, tankatçı faaliyetleri nedeniyle Içişleri Bakanlığı'nın hakkında soruşturma başlattığı Şanlıurfa Valisi Şehabettin Harput'a desteğini yineledi. Paydaş düzenlediği basın toplantısında, "Bugün de sorsanız yine vali irticacı değildir, derim. Benim valiye irticacı demem devleti suçlamaktır. Bu vali irticacı ise deviet şaibe altındadır" diye konuştu. "Vali Atatürkçü mü" sorusunü yanıtlamaktan kaçınan Paydaş, Zaman gazetesınde yer alan CHP'nin bayram kutlama ilanının ise bilgisi dışında yayımlandığını öne sürerek yasal yollara başvuracağını bildirdi. 'Daha çok kâr edeceksiniz' • 1 Mayıs 1998'deyürürlüğegirecekolanotomatik fiyatlandırma mekanizması (OFM) sonucu POAŞ'ın kârlılığının artması kuvvetle muhtemeldir. OFM. Türkiye'deki rafine üretim sektörünün kârdinamiklerini tümüyle değiştirecektir. Dağıtım şirketleri ve bayiler için müşterek olarak OFM üst kâr sınırlan öyle bir düzeyde ayarlanacaktır ki POAŞ'ın en güçlü olduğu pazarlardaki mevcut ürün fiyatlannda izin verilen azami kâr. halen mevcut kârdan dizel yakıtında yüzde 38. kalorifer yakıtında yüzde 22.6 numa Maliye .Maliye çalışanları, TBMM'ye sunulan Malive çalışanlannın ekonomik ve sosyal dunıımınu düzeltmeyi amaçlayan yasa tasansınu çalışanlar arasında avrımcılığa neden olacağı gerekçesiyle protesto etti. Belediyelş Sendikası'na iiye bir grup işçi de aldıklan tnaaşın yoksulluk sınınnın altında olduğunu belirterek Avcılar Beiediyesrni protesto etti. Maliye çalışanlannın İstanbul Deftarlığı önündeki protesto eyleminde konuşan Tüm MaliyeSen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Gülperi Çatak, reform gibi sunulan tasannın gerçekte Maliye emekçilerini bölen. ücretli köleliği dayatan. antidemokratik bir tasan olduğunu savundu. Belediyeİş Sendikası'na üye bir grup işçi de aldıklan 39 miilyon lira maaşın yoksulluk sınınnın da altında olduğunu belirterek Avcılar Belediyesi'ni protesto etti. çalışanları ve belediye işçileri h a k arayışında Bahçelievler katliamı davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 8 Ekım 1978 ' tarihinde TİP üyesi 7 öğrenciyi Ankara'nın Bahçelievler semtinde öldürdükleri gerekçesiyle, Susurluk'ta meydana gelen kazada ölen Abdullah Çatirnın da aralannda bulunduğu 4 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde görülen davanın dünkü dypuşmasında, bu davaya ilişkin iddıanamenin kanıt olarak getirilmesine karar veren mahkeme. yapılan yazışmalann yanıtlannın beklenmesi amacıyla duruşmayı erteledi. 1997 kârı POAŞ'ın 1997 kârının 144 milyon dolar değil, 87 milyon dolar olduğunu bildiren Bayar. fiziken Petrol Ofisi bünyesinden ayrılması mümkün olmadığı belirtilen Askeri NATO Teşkilatı (ANT) Daire Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması için hazırlanan yasa taslağının TBMM'ye sevk edildiğini kaydetti. Bayar. ihale şartnamesi uyarınca "altın hisse" ile bölgesel dengesizlikler gibi durumlara karşı deviet kontrolü saclanacağını belirtti. ÖİB, POAŞ'la ilgili teklif verme süresini 7 Mayıs 1998 tarihinden 18 Mayıs I998tarihine kadar uzatırken. bugüne kadar 25 başvuru yapıldığı öğrenildi. Teklif sahiplerınden ihaleye katılabilmeleri için 10 milyon dolar geçici teminat ahnırken. teklif sahiplerinden oluşturulacak kısa listede yer alanlardan aynca ek geçici teminat talep edilebileceği bildirildi. İhale Komisyonu'nun kararı doğrultusunda satış açık arttırma usulü ile de yapılabilecek. Karakaş'ın incelemesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lstanbuf Milletvekili Ercan Karakaş: Hollanda, Belçika ve Almanya'da yaptığı incelemelerle ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında. yurtdışında yaşayan yurttaşlann 'kendilerine döviz kaynağı olarak bakılmamasını istediklerini' söyledi. Karakaş. "Önümüzdeki seçimler yurtdışında yaşayan yurttaşlar oy kullanmadan gerçekleşirse bu seçimlerin meşruiyeti tartışılır" dedi. TBMM salonu yolsuzluğu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)TBMM Genel Kurul salonu yolsuzluğu ile ilgili iddialan incelemekle görevlendirilen Emlak Konut müfettişleri, eski Emlak Konut Genel Müdürü Cihan Sakarya ve 2 genel müdür yardımcısı hakkında. ihaleye "usulsüzlük' kanştınldığı savıyla 'memunyetten men' cezası isteyeceklerini bildirdiler. TBMM Genel Kurul Salonu Yolsuzluğunu Araştırma Komisyonu'nun dün bügisine başvurduğu Emlak Konut müfettişleri Gökhan Yıldızdan ve Ali Cenk Dönmez. kurumun, ihale usullerine aykın olarak, genel kurul salonu ihalesini MesaNurol ortakJığına verdiğinin saptandığını bildirdiler. Ankara'da seçim pazarlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bugün yapacağı görüşmede seçim tarihı ve koşulları ele alınacak. YSK Başkanı Tufan Algan ile önceki gün görüşen Yılmaz. Baykal'ı hem teknik hem de siyasal açıdan yerel ve genel seçimlerin ayrı ayrı yapılmasının daha yararlı olacağı konusunda ikna etmeye çalışacak. CHP lideri Baykal ile Yılmaz'ın son görüşmesinde yerel ve genel seçimlerin birleştirilerek vapılması konusunda önanlaşma sağlanmıştı. Ancak daha sonra toplanan ANAP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu. seçimlerin birleştirilerek yapılmasına karşı çıkmıştı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan. parti olarak yerel ve genei seçimlerin ayrı ayrı yapılmasının ülke açısından en doğru karar olacağı görüşünde olduklannı söyledi. Yerel vönetimleri FP'nin elinden kurtardıktan sonra daha rahat bir seçim gerçekleştirilebileceğini kaydeden Okuyan. bu konuda Baykal'ın ikna olmasını ümit ettiklerini ifade etti. Yaşar Okuyan. "Amacımız milletvekili seçimlerinin çok uzak bir tarihe ertelenmesi değil. Yalnızca. 2 turlu seçim sistemi ile milletvekili genel seçimleri öncesi yerel seçim olanaklannı FP'nin elinden almak. Ondan sonra istenirse 3 av sonra milletvekili genel seçimi yapılabilir" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz dünkü basın toplantısında ANAP MKYK'nin kararıyla ilgili bir soruya, "Bu tür toplanhlar öncesinde muhataplardan birisinin kendi karannı kamuov una açıklaması ciddi bir siyaset nezaketsizliğidir. Gönül isterdi kL bu karar görüşme sonrasında açıklansın. Bunu Sa> ın Baykal'a bir toplumsal baskı ve siyasi nezaketle bağdaşmayan bir tavır olarak görüvorum" yanıtını verdi. IRMIKI AYDIN ENGİN Önceki gün bizim odada biribirini izleyen, kimi kez iç içe geçen, sıkı sohbetler vardı. MÜSİAD üyesi "işadamlar/"nınapartopargözaltınaalınıp nezarete atılmaları tartışılırken, Istanbul'un Kasımpaşalı ve Kasımpaşa üsluplu Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ın 10 aylık mahkumiyet haberi geldi. Tartışmaların tuzu biberi olarak da RTÜK taslağı üstünde duruldu... Zaten bizim odanın önceki günkü trafiği de bir tuhaftı. Gazetenin öteki oda ve katlarından bizim odaya "mavra" yapmaya gelen olağan ve demirbaş konuklar dışında, hukukçular. hekimler, başka medya kuruluşlarından meslektaşlar. birkaç yabancı gazeteci, "geçerken uğramış" kimi okuyucular filan, sanki sözleşmişlercesine düştüler. "Çay mı içersiniz, kahve mi" Eşyayı Adıyla Çağırmak... gibi iki seçenekli ikram sorularına olanak vardı da siyasal Islamla ilgili konular dışında bir başka tartışma seçeneği yoktu. Ya MÜSİAD konuşuldu, ya Recep Tayyip Erdoğan'ın mahkumiyeti ya da RTÜK Yasası'nda değişiklik öngören tasarı. Arada odaya dalıp, bizim ikramiyelerin bugün (dün) ödeneceği haberlerinin doğru olup olmadığını soran gafillere ise "büyük memleket meseleleri" dururken fani ve maddi sorunlarla ilgilenen solucanlar gözüyle bakıldı. Şemdin Sakık'ın yakalandığını mı, yoksaaslındateslim mi olduğunu merak edenlere kimse yüz vermedi. Konu hemen ve yeniden ve sürekli "MÜSİAD, Tayyip ve RTÜK" eksenine aktarıldı. Önceki gün, bizim odaTürkiye'nin aynası gibiydi... Kimi Tayyip Erdoğan'ın okuduğu şiirin Ziya Gökalp'ten alıntılandığını anımsatarak yargılamanın ve karann hukuksal yönünü tartışmaya niyetlendi. Kimi MÜSİAD'çıların suçunun "kara para aklamak mı, yoksa kara ya da koyu gri ya da açık gri ya da ak paralarını siyasal Islamın iktidarı için akıtmalan mı olduğu" noktasını, tartışmanın eksenine oturtmaya çabaladı. Arada bu operasyonların "hukuksal mı, siyasal mı" olduğunu tartışmak isteyenler de vardı. • •• Dönelim 28 Şubat'a. 28 Şubat'ta MGK, Türkiye için "baş tehdit" tanımını yeniledi. O güne dek geçerli olan baş tehdit, terörü tek mücadele yöntemi olarak benimsemiş PKK idi. Buna "Türkiye Cumhuriyetini şeriat kurallarına göre yapılandırmak isteyen siyasal Islamın tırmanışı" eklendi. Askerliğin altın kuralı düşmanı yenmek; tehlikeyi tam ve kesin olarak savuşturmaktır. PKK ile mücadelede bunun somut örneklerini yaşadık. Bir kere PKK'yi askeri olarak yenmek, Kürt sorununu bu çerçevede çözmek tercihi yapıldı ve ardından bu yöntemin gerekleri yerine getirildi. Ayrıntısına gerek yok. Biliyorsunuz. Savaş dağda da sürdürüldü, kırda da, kentte de, köyde de, sınır ötesinde de, Adapazarı Düzce Hendek Bahattin Şeker'in dunumu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)TBMM Başkanı Hkmet Çetın. DYP Bılecik Nilletvekili ve eski Deviet Bıkanı Bahattin Şeker'in sihte belgelerle uzun dönem akerlikten muaf tıulduğuna ilişkin yazıyı Aüksek Seçim Kurulu'na «VSK) göndereceğini MdirdirHikmet Çetin, \nayasada bir açıklık yok, ana YSK'ye göndermenin grekli olduğu yolunda bir jjrüş belirdi. Onun gereğini ^ıpacağım" dedi. üçgeninde de. Savaşın kuralları işledi. Demokrasi ve hukuk devleti vurgulanylatartışmayagirmek isteyenlerle, baş tehdidi yok edinceye kadar savaşın kurallarını uygulama kararı alanlar birbirlerini hiç anlamadılar. Bir "sağırlar diyaloğu" sürüp gitti. Yanılgı, böyle bir tartışmanın mümkün olmadığını gözardı etmekti. Şimdi, 28 Şubat'ta, eşdeğerli "baş tehdit" olarak tanımlanan "irtica"ya karşı savaşı yaşamaktayız. Savaşın kuralları işliyor. Önceki gün bizim odadaki sohbetlerde de bu nokta sık sık gözden kaçtı. ...Ve bizim oda Türkiye'nin aynasıydı. Gene bir sağırlar diyaloğunun tanıklarıyız. Siyasal islam, "kendi 12 Mart'ını" yaşıyor. Eşyayı adıyla çağıralım. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(<ı raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 DİNOZOR İYİ HUYLU EDEPLİ DERGİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle