Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 NİSAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
ŞIRKETLERDEN
• MOTOROLA'nın
StarTAC, Slimlite, dl60
vedl70modeUeri
Türkiye'de tüketicilerin
beğenisine sunuldu.
PAMUKBANK^
• PAMUKBANK.
reklamlanna Şener Şen
ile devam ediyor.
Teknolojinin daha
insancıl amaçlarla
kullanılmasının
vurgulanacağı "Bir
Zamanlar Bizim Evde"
başlıklı reklam
kampanyası, nisan ayının
ikinci yansından itibaren
gösterime giriyor.
• ROCHE, Çevre
Yönetim
bütünü
olan ISO
14001 sertifıkası aldL
Roche, böylece
Türkiye'de üaç
Sektöründe, ISO 14001
Çevre Yönetim Sistemi
standartlanna uygunluğu
onaytanan Uk fırma oldu.
• ONON Ayakkabı
Mağazalan, 1-15 Mayıs
tarihleri arasında ahşveriş
yapan herkese Anneler
Günü hediyesi olarak
yûzde 10 indirimli hediye
çeki armağan ediyor.
Hediye çekleri 15
Haziran'a kadar geçerli
olacak.
• TUTTOCHICCO,
1998 Yaz KoleksiyonıTnu,
ayakkabı ve bebe bakun
gereçleri ile birlikte Türk
tüketicisinin beğenisine
sunuyor. Garanti
Bankası'nın işbirüğiyte
uygulamaya geçirilen
Chkco Kredi Karn,
alışveriş sırasuıda nakit
ödeme yapmadan. peşin
fiyatma 3 eşit taksitle
ödeme kolayüğı sağuyor.
• ÇARŞ1,
CARREFOUR'da da
açıldı. Çarşı Carrefour iki
katta, toplam 5350
metrekare alanda
kuruldu. Bin çeşit ürünün
satıldığı mağazada,
günde ortalama 12 bin
müşterinin ağırlanacağı
belirtîliyor. - . . .
• DEMtRDÖKÜM,
ısrtma grubunda yer alan
ürünierini uluslararası
pazarlarda da tanıtmak
amacıyla, 25-29 Mart
1998 tarihlerinde
ttalya'nın Milano
şehrinde düzenlenen 31.
Milano Mostra Corrvengo
Fuan'na katıldı.
• FRANSA'da yapılacak
olan Dünya Kupası, EA
Spords tarafından
bilgisayar oyunu haline
getirildi. Windows 95,
Sony PlayStation ve
Nintendo 64
formatlannda olan oyun
mayıs ayında
mağazalarda satışa
sunulacak. Satışında
düzenlenen bir çekilişin
sonunda bir kişinin de
tngiltere'de yaz okuluna
gönderileceği bildirildi.
Türk firmalanna üretimde çocuk işgücü kullanılmaması için sözleşme imzalatılıyor
Baü'dan çocuk emeğine teplriNURSEL KARSAVÜRAN
Türkiye'de sayılan toplam 4 milyon 350
bini bulan çocuk işgücü için Avrupa Birli-
ği (AB) ülkeleri. Amerikalı ve Japon firma-
lar baskı yapmaya başladılar.
Özellikle uluslararası mağaza zinciri olan
fırmalar "istismar edilmiş çocuk emeği ile
üretime" karşı çıkarak. ihracatçı Türk fir-
malanna üretimde çocuk işgücü kullanıl-
maması için sözleşme imzalatıyorlar.
Yaygın olarak kullanılan ve ucuz emek
sömürüsünün en önemli göstergesi olan
ve çok sayıda sektörde kullanılan çocuk
işgücü, kayıtsız işçi çahştırma ve çevre
kirliliğine neden olan üretime, AB ve
Amerikalı firmalardan baskı yapılmaya
başlandı. Son bir-iki yıldır Avrupalı bü-
yük ithalatçı firmalann özellikle tekstil
sektöründe faaliyet gösteren şirketlerle
yaptıklan sözleşmelere "çocuk işçi çabş-
Ormama, kayıt dışı işçi çalıştırmama ve
• Avrupalı büyük ithalatçı firmalar özellikle tekstil sektöründe
faaliyet gösteren şirketlerle yaptıklan sözleşmelerde "çocuk işçi
çalıştırmama, kayıt dışı işçi çalıştırmama ve çevre kurallanna
. .. saygılı üretim" şartlannı istiyor.
çevre kurallanna saygüı üretim'1
şartını
getirdikleri bildirildi.
Kayıt dışı ekonomi konusundaki çalış-
malanyla bilinen Prof. Dr. Osman Altuğ.
Türkiye'deki çocuk işçi sayısmm 4 milyon
350 bine ulaştığını ve bunlann birbölümü-
nün tekstil, konfeksiyon sektöründe, apart-
manlann bodrum katlartndaki imalathane-
lerde kötükoşullarda çalıştıklannı söyledi.
Altuğ, son iki yıldır, özellikle Alman fir-
malan başta olmak üzere AB ülkeleri ve
Amerikalı ithalatçı büyük firmalann Tür-
kiye'deki firmalarla yaptıklan sözleşmele-
re "çocuk işçi çauştirmama^ şartını koy-
duklannı ve bu şartın ihlal edilmesi duru-
munda siparişi iptal edebildiklerini kaydet-
tı.
Avrupalı firmalann Türkiye'nin altma
imza attığı UNICEF ve insan haklan anlaş-
malanna uymasını istediklerini anlatan Al-
tuğ, "Dünyada rekabetanla>ışı değjşti. 2005
yıbndan sonra bütün gümrük duvarlan kal-
kryor. Sosyaldampingdiyebir müesseseolu-
şuyor. Pakistan'da 12-13 yaşındaki çocuklar
ipek halı dokuduklan için Banlı. Pakistan
halısıistemiyor. İstismaredilmişçocuk eme-
ği istemiyor" diye konuştu.
Sektörel Dış Ticaret Mensuplan Derne-
ği Yönetim Kurulu üyesı Güngör Keşçi,
Türkiye'den mal alanuluslararası zincir ma-
ğazalannın Türk firmalara şarmame imza-
lattıklannı doğruladı. Keşçi, "Çocuk işgü-
cü çalıştırümasuu istemiyorlar. Kayıt dışı is-
tihdam. işyeri şartlan. hatta iş>erindeki dok-
tor sayısına bile dikkat ediyorlar. Türki-
ye'nin, altına imza attığı uluslararası sözleş-
melere uymasını istryoriar.Artık firmalar iş-
yerlerindeki şartlan iyikştirmeü"" diye ko-
nuştu.
Keşçi. çocuk işçi çalıştırmama başta ol-
mak üzere birtakım şartlar öne süren 400-
500 mağazası olan uluslararası firmalara
örnek olarak lsveçli Hennes And Mauritz,
Otto. C And A'yı gösterdi.
Istanbul Hazırgiyım ve Konfeksiyon th-
racatçılan Birliği Yönetim Kurulu üyesi
Necip Öztaş da Batılı firmalann rakipleri-
nin > apabilecekleri antipropagandadan çe-
kindikleri için son 2 yıldır birtakım koşul-
lara uyulmasmı istediklerini söyledi. Oz-
taş, buna rağmen çocuk işçi sayısında an-
cak yüzde 1 'lik azalma meydana geldiğini
vurgulayarak "Çünkü henüzBanlı firmalar
ckidi bir denetime başlamadılar"
Internet kullanımına yüzde 50 indirimEkonomi Servisi-Ulaştırma Ba-
kanı Necdet Menzir. internet eri-
şim ücretlerinde yüzde 50. servis
veren şirketlere de hat ücretlerin-
de yüzde 10 indirim yapılacağını
açıİdadı.
Türk Telekom'a ödenen inter-
net erişim ücretlerinde yapılacak
indirimin Türk Telekom AŞ tara-
fından bir hafta içindeduyurulaca-
ğı öğrenüdi. Ulaştırma Bakanı
Menzir, internetin dünyayı şekil-
lendireceğini belirterek "Elektro-
nik kasırga başlıyor. Bu nedenle
Türkiye'de internetin önünü aç-
makta kararuyız" dedi.
Menzir. 12-27 Nisan tarihleri
arasıru internet haftası ilanettikle-
rini belirtti. Türk Telekom-Net
ihalesinin 5 Mayıs'ta tamamlana-
cağını belirten Menzir, uydu vası-
tasıyla hat kapasitesinin arttınla-
cağını ifade etti. Türkiye'deki in-
ternet abonelerinin beklemeden
erişimlerini sağlayacaklannı söy-
leyen Menzir; şöyle devam etti:
u
internet Üst Kurulu kuruldu.
Bilgidünyadatekeldeioplamyor
Türkiye'de internet kullanımı hızla yayılırken,
bilgisayarendüstrisinde de binlerce geîişim yaşa-
ruyor. Dünyanm en bûyük yazılım devi Micro-
soft'un Başkan Yardımcısı Steve BaBmer, bilgi-
nin tek elde toplanmasının söz konusu olmadığı-
nı savlasa da 21. yüzytla yaklaştığımız şu günler-
de bilgi tekelleşiyor.
Microsoft Genel Başkanı BölGates'in yardım-
cısı olan Ballmer, şirketi tarafından düzenlenen
yemeğe katıldı. Ballmer. Cumhuriyet'in "Inter-
net 21. yüzyılda dünya pazannı nasd etküeyecek,
bilgi tek elde mi toplanaeak" sorusuna şu yanıtı
verdi: "Hayır! Bilgüer tek merkezde toplanacak
diye düşünüyorlar. Ashnda bilgi tter tarafta ya-
yımlanacak. herkes istediği bilgiyi toplayacak. Bil-
gi üretimi ve iletiminde kiMtlama olmayacak, ser-
bestiik olacak." Uygun olan her ülkeye bilgi trans-
feri yapmayı amaçladıklannı anlatan Ballmer,
"Bflgikri hîzla toplayıp ilerlemeye başjadık" de-
di.
Microsoft'un fabrika değil, bilgi üreticisi oldu-
ğunu belirten Balmer, Türkiye'yi de önemli bir
pazar olarak gördüklerini ifade ediyor."Türld-
ye'de herkesin bilgisayar sahibi olması sağlanma-
V diyen Ballmer, enformasyondaki verimhhk ar-
tışının, bilgisayara yapılan yaünrrun sonucu oldu-
ğunu, elektronik posta hizmetlerinm insanlann
verimliliğini arttıracağını söylüyor.
internet insanlann önünü açacak.
Milli Eğitim Bakanlığı kapsamın-
da okullarda internet erişimi için
çalışmalar dc\am ediyor. Intemet
erişim ücretlerinde yüzde 50 indi-
rim yapılacak. Servis veren şirket-
lere de vüzde 10 üretim indirimi
yapıldı. TTVET bütün internet
kuUanıcrianna hizmet verecek."
Menzir. bilgisayar dünyasında
serbest rekabet ortamının yaratıl-
masından yana olduklarını belirt-
ti. Türk Nokta-Net Genel Müdü-
rü AhmetYürekli. TTNET'in ser-
vis sağlayıcı şırket olarak görüldü-
ğünü, ancak Türkiye'nin 51. bir
servis sağlayıcı şirkete ihtiyacı bu-
lunmadığını söyledi. Yürekli, T-
TNET konusunda şunlan söyledi:
"Menzir'in açıklamalanndan
şunu anlıyorum: Dcvlet internette
altyapıoluşturacak. Bu da şehirle-
rarasL milktlerarası. yereldemek.
Türkiye'nin her yerine internetin
ulaşmasını sağlayan. yurtdışına
hızlı bağlantılar sağla\an bir şebe-
ke olacak. TTNET hizlı gelen bir
şey değjl. Türk Telekom duyuru-
>x>r. Sonra arkasını getiremiyor. Se-
nelerdirihaleleraçıiıvor, sonraka-
lıyor. Zaman kayıp ediliyor. Servis
sağlayıcılar bugüne kadar birçok
yatınm yapü. TTNET'in ihale
şartnamesinde 51. servis sağlayıa
gibi gözüküyordu."
Devletin internet içindeki rolü-
nü anlamakta güclük çektiğini be-
lirten Yürekli, "Insanlar evierine
teiefonalamazken,şirketkr kiralık
devTeleri tesis edemezken, bunlan
bir kenara bırakıp 50 fırmanın
verdiği hizmeti 51. firma olarak
wrmesi doğru olmaz."
Bilışım V'akfı da Tur-Net'in alt-
yapısmm yeterli olmadığını, dola-
yısıyla servis sağlayıcılan içinde
Türk Telekom'un bunun işlevini
alacağını bildirdiler.
Cepte 20 trilyon
lıralık kayıp var
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Ulaştırma
Bakanlığı, cep telefonla-
n lisans sözleşmesinin
Türkcell ve Telsim'in is-
teğiyle bir ay ertelenme-
si sonucu 20 trilyon lira-
hk kayba uğradı. Ulaştır-
ma Bakanı Necdet Men-
rir ise erteleme işleminin
Devlet Bakanı GüneşTa-
ner'in istemi ve Başba-
kan Mesut Ydmaz'ın ta-
limatıyla gerçekleştiğini
açıkladı.
Menzir, bakanlığının
faaliyetleriyle ilgili ola-
rak dün düzenlediği aylık
olağan basın toplantısın-
da. geçen ay içinde Eko-
nomik Işbirliği Teşkila-
tı'nın(ElT) 2. Ulaştırma
Bakanlan toplantısı ne-
deniyle Türkmenistan'ın
başkenti Aşkabat'a gitti-
ğini anımsattı. Toplantı-
da, EİT'nin 10 yıllık u-
laştırma planı ve bunun-
la ilgili eylem programı-
nm kabuî edildiğini söy-
leyen Menzir. böylece
1993 yılında Almaata'da
yapılan Ana Hat Planı'na
son şeklinin verilerek,
bölgesel bir kara ve de-
miryolu ağının saptandı-
ğını kaydetti.
Menzir. yaklaşık 10
yıldır toplanamayan u-
laştırma şûrasının hazi-
ran ayında yapılması için
hazırlıklann tüm hızıyla
sürdüğünü belirtti.
Kayıt dışı tutulduğu
belirlenen 5 bin cep tele-
fonu abonesiyle ilgili ge-
rekli işlemin yapıldığını
belirten Menzir, ^abone-
lerin kütüğe kaydedildi-
ğini, geriye dönük borç-
lann saptanarak kusuru
bulunan Türkcell ve Tel-
sim firmalanndan para-
lann tahsil edildiğini
söyledi.
Bazı siyasetçi, bürok-
rat ve işadamlanna sağ-
lanan V1P ayncahğına da
son verildiğıni açıklayan
Menzir. "Ancak milli gü-
venlik ve ülke menfaatla-
n açısından önem arz e-
den kişi ve kuruluşlann
teiefon numaralan Türk
Telekom tarafindan taki-
be alınmışür" dedi.
El lıaksı başkakhnyor
FATMAKOŞAR
Değişen tüketim alışkanlık-
lan, bildiğimiz ürünlere her ge-
çen gün yenilerin eklenmesine
yol açarken, süreç "doğal
olan"ın lehine gelişiyor.
"Ucuz mal alacak kadar zen-
gin değUim" yaklaşımı da bu
değişimin, doğal ortamda ve
yoğun emek harcanarak üreti-
İen ürünlerden yana olmasını
sağlıyor. Işte el emeği, göz nu-
ru halılara gösterilen talebin
tekrar tırmanışa geçmesi, do-
ğal ürünlere dönüşün en büyük
kanıtı.
tlmek ilmek aşk
Anadolu köylüsünün evinde do-
kuduğu el halıları, unutulduklan
yörelerden tekrar ve hızla büyük şe-
hirlere. hatta başka ülkelere doğru
koşmaya başladı bile.
Tarihin, yaşanmış nice aşklann,
hüzünlerin, sevinçlerin ilmek ilmek
dile getirildiği el halılan. makine
halılanna karşı hak ettiği zaferi ka-
zanmak üzere...
Pahah, ama değer
Doğala dönüş süreci, Türkiye'de
yavaş gelişiyor. Bunun nedeni ise
doğal ürünlerin hak ettiği, ama baş
edilemeyen fîyatlar.
El halılannda metrekare fıyatı 10
milyon liradan başhyor ve bu fıyat
düğüm sayısı, motif zenginliği baş-
ta olmak üzere renklere göre bile
değişerek yüz milyonlarca liraya çı-
kıyor.
Metrekaresi 400 - 500 milyon li-
ralık bir halı için milyarlarca lira
ayırmak gerekiyor.
Fiyatlar yüksek, ama el halısını
kullanıma bağlı olarak ve temizli-
ğini doğru yaparak "ömür boyu"
kullanma olanağı var.
Temizliği yanlış yapılmadığı sü-
rece halının "asırlarboyu" kullanı-
labileceğini belirten 3K Halı Yöne-
tim Kurulu Başkanı Zeld Yılmaz,
hahcmk yapmak için mutlaka halı-
dan anlamak gerektiğini beln-
tiyor.
3K Halı Başkanı Yılmaz,
"Birkaç kuruşu olan 'Ben ha-
lıcı olacağım' diyor. Bu iş her-
hangi bir şey satmaya benzemi-
yor. Halıdan anlamanız gerek-
ti. Anlamay anlar birkaç ay son-
ra ortadan kayboluyor" diyor.
El halısında Avrupa'nın ilk
10 firması arasındaki 3K Ha-
lı'nın Başkanı Yılmaz, halıcı-
lığın dededen. babadan kalma
bir meslek olduğunu söyleye-
rek "Benşimdi 1 kilometreöte-
den. kuşun ayağına bağlanarak
geçen halıyı gördüğümde kimlik bü-
gilerini tanınm" diyor.
Halının kimlik kartı
3K Hah'nın, klasik halıcılık yap-
mak yerine zoru başardığmı belir-
ten Zeki Yılmaz, el halısmın istenen
ilgiyi yurtdışında neredeyse yaka-
ladığını, şimdi sıranın Türkiye'de
olduğunu söylüyor.
Bugüne kadar ihracat ağırlıklı ça-
lıştıklannı belirten Yılmaz, artık iç
piyasaya yönelik de çalışacaklannı
ifade etti. Ürettikleri Rugstore mar-
ka el halısına "ömür boyu garanti'"
anlamına gelen. sertifika belgesi
verdiklerini söyleyen Yılmaz, ha-
lıyla ilgili özelliklerin olduğunu ifa-
de ediyor.
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Başlangıç
Çiller'e Yüce Divan yolunun açılması, yaşamın
her alanındaki kirienmeler ile toplumsal hesaplaş-
ma için bir başlangıç olabilir mi?
Pek çok kimse, hedeflerinin Çiller'i yemek oldu-
ğunu göstermemek adına, "Neden kaçıyor ki?
Çıksın hesap versin, aklanırsa daha da güçlü ola-
rak gelir.." türünden açıklamalar yapmaktalar. On-
lar da, Çiller de, herkes de çok iyi bilmekte ki yar-
gıyagidilmesi, oradan aklanılması asla ölçü değil.
Kamu vicdanı diye bir şey varsa Çiller sadece he-
sabını verebileceği tartışmalı malvariığı ile değil,
burada sayılamayacak kadar çok nedenle, siyasi
bir lider olarak sayılamayacak kadar çok büyük
suçlardan sabıkalı.
Sorun, Çiller'in, bir siyasetçi olarak bağışlana-
mayacak bu suçlannın her birinin ortaya çıkması-
nın ardından, siyasetten çekilmek gibi bir erdemi
gösterememesinde. Asıl somn 12 Eylül hukuku,
düzeni ile Türkiye'nin deforme olan siyasal ve top-
lumsal örgütlenmesinde, değer yargılannda, git-
mesini bilmeyen liderin götürülememesidir. Belki
ondan da daha büyük sorun, örgütlenme içinde-
ki kadroların gelecek ve çıkarlarının lidere bağlı,
kirienmişi, kirlenmemişi, deneyimlisi, hepsinin ay-
nı kaderi paylaşmak üzere lidere bağımlı kalma-
sıdır.
Çiller-Erbakan koalisyon ortaklığı, deforme ol-
muş siyasetçi kimliğinin açığa çıkmasında birtur-
nusol kâğıdı işlevi yapmış olsa da REFAHYOL ik-
tidannın düşmesinin, pek çok kirli çamaşırın açı-
ğa çıkmasının sonrasında bile Erbakan ancak yar-
gı kararı ile yönetimden uzaklaştınlmış bulunuyor.
Çiller için de zamanında işletilmeyişi, aynı parla-
mentonun ve özellikle de ahlakçı geçinen Refah'ın
ayıbı olan Yüce Divan yolunun açılması gerekli
oluyor.
Çiller'e Yüce Divan yolu, sağdaki iktidar kavga-
sının bir aracı olarak açılmış bulunuyor. Bu da sa-
ğın, siyasetin bir başka ayıbı. Oysa Çiller'in işinin
bitirilmesi hesabının dışında olarak, ortada bu ka-
dar çok şaibe varsa, yargı yolunu açacak karar,
Çiller'in lideriik konumunun sürüp sürmemesine
de bakılmaksızın verilmesi gerekiyordu.
Yani DYP Çiller'den kurtulmuş olmayı başar-
mış, sağda lideriik kavgası bitmiş olsaydı dahi Çil-
ler için Yüce Divan yolunun açılması, Türkiye'de
demokratik parlamenter sistemin işleyişinin "ol-
mazsa olmaz" kuralı olarak gündeme gelmeliydi.
Suçların, sadece gariban vatandaşlar için değil,
ensesi kalınlar, asla hesap vermeyeceklerini, bu
nedenle de her yaptıklannın yanlarına kâr kalaca-
ğını düşünen ve dilediklerini yapan liderler için de
hesap verilecek bir eylem olduğu anımsatılmalıy-
dı.
Göknd - İSKİ skandalı ortayasaçıldığında med-
yanın çıkardığı gürültüyü antmsayın. Toplum ka-
tında bütün sosyal demokratlar mahkûm olmuş-
lardı.
Bunun seçim sonuçlarına da yansıdığını kimse
yadsıyamaz. Şimdi bir de Şişli'nin yolsuzluklarda
suçüstü yakalanan eski Belediye Başkanı Gülay
Abğ ile ilgili gelişmelere bakın. Medya part'ı ba-
ğını nerede ise yok sayıyor. Magazinvari ilginin
ötesinde de bir yaklaşım göstermiyor.
Burada sağ partileri kollama ya da sağcılarda
işlenen suçları hoşgörü ile bireyselliğe indirgeme
türünden yaklaşımlar söz konusu değilse, çok da-
ha vahim bir durum, yolsuzluklara, suçlara genel
hoşgörü, kanıksama var demektir. Galiba da asıl
geçerli olanı, en üst düzeyde liderlere ilişkin kirli
çamaşıriar, çeteler, yolsuzluklar, vurgunlar, skan-
dallar arka arkaya ortaya çıkıp, hiçbiri ile ciddi bir
hesaplaşma yaşanmayınca, yukardakilerin suçla-
rına yönelik hoşgörü ve kanıksamanın toplumsal
kabul görü haline gelmiş olmasıdır.
Işte belki de asıl bu nedenle, Türkiye'de birşey-
lerin yerlerine oturabilmesi için, çok acil kimi he-
saplaşmaların başlamış olması gerekiyor. Çiller
direnmekte ve korkmakta çok haklı. Bence Çiller
kadar hesap vermek durumunda olan pek çok si-
yasi, sendikal lider, kamu ve özel kurumlarda kilit
başlannı tutmuş suçlular çok korkuyor. Hesaplaş-
ma bir başlarsa, yün örgüsünün sökülmeye baş-
laması gibi arkası gelir.
Çiller'in yargı yolu sonuna kadar işletilebilirse,
yargıdan aklanarak mı aklanmadan mı döneceği
çok da önemli değil. Önemli olan, ortada hesap
sorulması gereken durumlar varsa, hesap sorma
yollannın işletileceğinin ortaya çıkması; hesap sor-
ma düzeninin, yani demokrasinin temel ilkelerinin
işletilebilmesi. Hesap sorma araçlan bazen sade-
ce kamu vicdanı, bazen yargı kurumları, bazen si-
yasi partiler, sendikalar genel kurulları, bazen de
seçim sandıkları olabilir.
Hele bir, Türkiye'deki bu lider diktatoryası dü-
zeni kırılabilsin.
ÇİFTÇİ DOSTU / SADULLAH USUMİ
BURSA - Türkiye'de bu hü-
kümetlerie tarımı kurtarmanın,
çevre kirlenmesini önlemenin
mümkün olamayacağı artık
anlaşıldı. Batıdan doğuya, ku-
zeyden güneye kadar tüm böl-
gelerimizde en münbit arazile-
rimtzin üstüne fabrikalar kuru-
luyor, srteler inşa ediliyor...
Türkiye topraklanna can ve-
ren akarsulanmıza, fabrikalann
zehirli atıkları ile kanalizasyon
pislikleri akıtılıyor... Tanm alan-
lan bitmek üzere, tüm nehirie-
rimiz, derelerimiz can çekişi-
yor. Buna rağmen, önlem al-
ması gereken hükümetimizin
üyeleri ve özellikle Çevre Baka-
nımız sadece ağlamakla yetini-
yor...
Çevre Bakanımız Imren Ay-
kut nerede ise kuruyan arazi-
lerimizin, zehirlenen nehirleri-
mizin ardından ağıt yakacak...
Karadenizliler ağlıyor... Arka-
sından imren Aykut da... Ak-
denizliler, Egeliler, Marmaralı-
lar, Trakyalılar isyan ediyor...
Imren Aykut hemen peşlerin-
den piyasaya çıkıyor ve gözya-
şı dökmeye başhyor...
Bizim bildiğimiz bakanlar
gözyaşı dökmek için değil, iş
yapmak için o makamlara ge-
tirilir. Maşallah, bizim Çevre
Bir Tanm Faciası da Iznik'te
Bakanımızın, bugüne kadar
ağlamaktan başka bir iş yaptı-
ğını göremedik. Önceleri, Çev-
re Bakanı'na inananlar bile
şimdi işi espriye vurdular... An-
latan anlatana...
Çünkü, saygı değer Çevre
Bakanımızın kiıienen nehirleri,
kuruyan tarlalan kurtarmak bir
yana, yeni tanm facialannı bile
önlemeye gücü yetmiyor!..
"Tannn cinayeti"
Işte.. Iznik Gölü çevresinde
yeni bir "tanm cinayeti" daha
işleniyor. Gölün kenarında 200
bin metrekarelik birinci sınıf ta-
nm arazisi üzerine büyük bir
sanayi tesisi kurulacak. Tam
200 dekar... Araziye değer biç-
mek mümkün değil... Çiftçi ta-
biri ile insan diksen yetişecek...
Amerikalı bir firma, biryıl ka-
dar önce Iznik Gölü'nün kena-
rına "sanayi tesisleri" kurmak
için başvurmuş. Tarım ll Mü-
dürlüğü "Olmaz" demiş. Dev-
let Su Işleri Bölge Müdürlüğü
karşı çıkmış.
Her iki devlet kuruluşu da
fabrikanın çevreye ve tanm
alanlanna vereceği zararian bir
rapor halinde sunmuşlar. Tabii,
Bursa Valiliği de Tanm ll Mü-
dürlüğü'nün ve Devlet Su Işle-
ri Bölge Müdürlüğü'nün rapor-
lanna dayanarak "Bu alana sa-
nayi kunjlamaz" demiş ve işi
bitirmiş...
Amerikan firmasının yetkili-
leri bu arada denemedik yol ve
yöntem bırakmamışlar. Bölge
Ziraat Odaları'nın yöneticileri-
ni, güçlü çiftçileri ikna edebil-
mek ve onlardan destek ala-
bilmek için büyük uğraş ver-
mişler. Bir hayli ter dökmüşler,
ama sonuç değişmemiş. Ne
Bursa Valisi'ni, ne Devlet Su lş-
leri'ni, ne Tanm ll Müdürlü-
ğü'nü, ne de Ziraat Odası yet-
kililerini ikna etmek mümkün
olmuş...
Buraya kadar her şey güzel
gitmiş. Yerel yönetimler hem
yasalara hem de Türkiye'nin
içinde bulunduğu koşullara
göre hareket etmişler. Türk hal-
kının haklannı korumuşlar. An-
cak, Bursa'daki yerel yönetici-
lerin bu kadar direnmelerine
karşt Ankara ne yapmış?..
Yüksek Planlama Kurulu,
tam tersi bir karar almış, yerel
yönetimlerin "Buralara sanayi
tesisi kunjlamaz" dediği böl-
geye "olur" vermiş... Yüksek
Planlama Kurulu'nun bu kara-
rı yasalara, yönetmeliklere,
Türkiye'nin koşullanna, tanm
politikalanmıza, halkımızın çı-
karlanna tamamen aykın oldu-
ğu halde, hükümetten de kar-
şı çıkan olmamış...
llçelerden tepki
Bursa bolgesinde, Iznik ve
Orhangazi ilçelerinde tam bir
şaşkınlık yaşanıyor. Hele, çift-
çiler büyük bir tepki içinde.
Eğer, sanayi tesisinin kurulma-
sı önlenemezse Iznik Gölü'ne
bir canavar daha ilave edilmiş
olacak. Çevre gene pis atıklar-
la kokuşacak... 200 dekar da-
ha birinci sınrf tanm arazisi yok
olacak... En azından 70 ile 80
bin dekar arazi de etkilene-
cek...
Dahası var. Amerikan firma-
sının kuracağı fabrika örnek
olacak. Sırada bekleyen bir çi-
mento fabrikası ile 16 sanayi
tesisinin kurulması için başvu-
rular başlayacak. Bursa yöre-
sinin tüm merkez ve ilçelerin-
de tarım arazilerine büyük bir
darbe vurulmuştu. Diğer ilçe-
lerde olduğu gibi, Orhanga-
zi'de de çevreyi kirieten büyük
sanayi tesislerinin yapılmasına
izin verilmişti. Şimdi, yenileri ile
birlikte, Iznik Gölü ve çevresi
fabrika atıklan iletam bir batak-
lığa dönüşecek.
Bursa Ziraat Odası Başkanı
Fuat Sarı, "Fabrikanın Iznik
Gölü çevresine yapılmasına
engel olmak için elimizden ge-
leniyapacağız" diyor... Orhan-
gazi Ziraat Odası Başkanı
Cevdet Altın'a göre ise Mar-
mara Bölgesi'nde tanm bite-
cek ve Türkiye'de açlık başla-
yacak... Iznik Ziraat Odası Baş-
kanı ilhan San da şöyle diyor:
"Eğer, fabrika kurulursa kay-
mağını Amerikalılar yiyecek,
pisliği de Türklere kalacak..."
Yöre çiftçileri, Amerikalıların
Iznik Gölü civannda fabrika
kurmasına izin vermeyen Bur-
sa Valisi Orhan Taşanlar'ı,
Devlet Su Işleri Bölge Müdür-
lüğü ile Tanm ll Müdürlüğü yet-
kililerini kutluyoriar. Ancak,
Bursalı yöneticilerin hayır de-
mesine rağmen, fabrikanın ku-
rulmasına izin veren Yüksek
Planlama Kurulu'nu da kınıyor-
lar...
Toyota hatahyı geri çekti
Dun>anın en bü\ük oto-
mobil üreticilerinden Toyota
Motor, 43 bin 600 aracını pi-
yasadan çekme karan aldı.
Toyota firması kontrol siste-
mindeki hata nedeniyle pi-
yasadan ağustos 1997-Şubat
1998 tarihleri arasında üret-
tiği Aristo, Caldina ve Gran-
vıa modellerini geri çekme
karan aldı.
Şirket yetkilileri 16 bin
600 bin adet Aristo modeli-
nin 15 bin tanesinin Lexsus
adıyla ABD'de, bin 600 ade-
dinin de Kanada ve Ingilte-
re'de satıldığını bildirdi.
Öte yandan Volvo, ilk ev-
rensel televizyon pazarlama
anlaşmasını, CNN'le imza-
ladı. lsveçli firmayla Ame-
nkan yayın kuruluşu arasın-
da yapılan üç yıl sürecek ve
milyonlarca dolara mal ola-
cak program anlaşması, bu
yıhn haziran aymdan itiba-
ren uygulamaya girecek.
Kia işçilerinin grevi
Güney Kore'nin en büyük otomobil üreticilerinden
Kia Motors'daki 14 bine yakın işçinin üç gündür sür-
dürdükleri gre\ bugün sona erecek. Kia Motors'da ça-
lışan 5 bin işçi, önceki gün Kia'nın rakip fırmaja satıl-
ması ihtimaline karşı yürüşe geçti. Llkede yaşanan iş-
ten çıkarmalara karşı savaş açan Güney Kore otomo-
th sektörü çanşanlaruun bağlı bulunduğu sendikalar
ortakeylemde bulunarakgrev deki Kia Motors çalışan-
lanna destek verdiler.