Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17NİSAN1998CUMA
12 KULTUR
21. Yüzyılm Eşiğinde Karikatür ve Mizahm Koordinatlan Sempozyumu başlıyor
Karikatür ve ıııizalı irdeleniyor
Cannes'ı Travolta ve
Thompson açacak
Kültür Servisi -Bu yıl 51. ya-
şına basan Cannes Fılnı Festha-
H (13-24 Mayıs) Mike Nk-
hols'ın "Primary Cotors" adlı
filmiyle açıhyor. Başrollerini
John Travolta ile Emma
Thompson'ın paylaştıkları
"Priınary Cotors", kahraman-
lan Jack Stanton ile kansı Su-
san' ın öyküsünün Başkan Cttn-
ton ile HMlary'ninkine benze-
mesiyle, Amerika'nın günde-
mini en fazla meşgul eden film
oldu bugünlerde. BuaradaJohn
Travolta da filmin tanıtınu için
Cannes'a gideceğini açıkladı.
Terry Güttamın yeni filnü
"Fear and Loathing in Las Ve-
gas" için Johnny Deep, "The
Aposüe" için Robert DuvulL
Martin Brest'in filmi "Meet
Joe Black" için Brad Pitt ve
Anthony Hopkins Cannes'a ka-
tılacak ünlülerden birkaçı. Res-
mi olarak açıklanan Cannes
fılmleri arasında Kenneth Lo-
ach'un "My NameisJoe".Lars
MmTrier'ın -IdJots-.JohnTur-
turrro'nun
u
niuminata'
r
(baş-
rol Susan Sarandon'un), Ales
Proyastn "DarkCiry* (başrol-
de \Villiam Hurt). Jake Cas-
dan'm '•Zero Effect* adlı yapıt-
• Karikatürcüler Demeği,
karikatür ve mizahı bir
sempozyum aracıhğıyla tartışma
gündemine getiriyor. Yeni
perspektifler oluşturmak
amacıyla Tûrkiye'nin
karikatürcüleri ve mizahçılanyla;
bilimadamlannı, sosyologlan,
tarihçileri, yazarlan tartışmaya
çağınyor. AKM Sinema
Salonu'nda iki gün sürecek
sempozyumun yanısıra
"karikatürk 98
7
başhklı bir sergi
gerçekJeştirilecek.
Kültür Servisi - Karikatürcüler Der-
neğı tarafından 17-19 Nisan tarihleri
arasında "21. Yüzyıhn Eşiğinde Karika-
tür ve Mizahın KoordinatJan Sempoz-
yumu" adı altmda bir dızı etkınlık ve
u
Karikatürk 98" başlığı altında da bir
sergı gerçekleştınlecek. Kankatürcüler
Derneğı bu etkinliği düzenleyerek: geç-
mişe ve geleceğe bakış ihtiyacınm yo-
ğunlaştığı bir zaman aralığında karika-
tür ve mizaha eğılerek sorgulayıcılığını
her zaman ınsan. toplum \e tarihe yö-
nelten bu sanatı tartışma gündemine ge-
tirmeyı amaçlıyor. Ülkemızde, yeterli
ölçüde incelenmeyen. tarihi. estetıği
araştınlmayan, eleştirisi yapılmayan ka-
rikatür ve mizahı böyle bir etkinlikle ele
alınacak. însanhğın pek çok büyük olay
yaşadığı 20. yüzyılda, tarihçilerin deyi-
şiyle "aşınhklarçağı''nda. gittikçe glo-
balleşen dünyada tüm ülkelerde benzer
bir hayat tarzı ve kültür egemen oldu,
medyayla, bilgisayarağıyla insanlar yal-
nızlaştılar. televizyon dili içinde yeni bi-
çimlenmeye uğrayan mızah ve karika-
türün yeni boyutlannın irdelenmesi, sa-
natımızm gereklerindenbirine dönüştü.
Dört ana başhkta tartışüacak
Düzenlenecek olan sempozyumlar,
bu çağ içinde karikatür ve mizah sana-
tının gelişimini, bugünkü ve gelecekte-
kı yerini irdeleyecek. Karikatürcüler
Derneği. modern Türkiye tarihinin en
önemli noktalannda zengin yaratıcılı-
ğının ortaya çıktığı karikatür ve mizahı
bir sempozyum aracıhğıyla tartışma
gündemine getirirken. bu konulardaye-
ni perspektifler oluşturmak amacıyla
Türkıye'nın karikatürcüleri ve mizah-
çılanyla; bilim adamlannı, sosyologla-
n, tarihçileri, yazarlan tartışmaya çağı-
nyor. , ,
21. Yüzyılın Eşiğinde Karikatür ve
Mizahın Koordinatlan Sempozyumu,
bu alandaki konulan 4 ana başhk altın-
da tartışmaya açmayı hedefliyor: 'Mi-
zah ve Muhalefet'; 'Gündelik Hayata
Karikatür ve Mizahın Bakışf; 'Yeni Bir
Yüzyılın Eşiğinde Karikatür ve Miza-
hın Gücü"; 'Karikatür Tipleri Üzerine
Anatomi Çahşmalan'.
Sempozyum, 18 Nisan Cumartesi gü-
nü saat 10.00'da AKM Sinema Salo-
nu" nda MetinPeker'in yapacağı açıhşm
ardmdan "AKUrvi'yeSaygı'' başhklı dia
gösterisiyle başlayacak. Sadık Albay-
rak'ın yöneteceği. Sunay Akın, Ertan
Aydın, Zeki Coşkun, Aydın Çubukçu,
ÜmitKrvanç, Bedri Koraman, Tan Oral
ve Öhan Selçuk'un katılacağı "Mizah
ve Muhalefet" konulu oturumun ardın-
dan. saat 14.30-18.00 arası Kamil Es-
er'in yöneteceği "GündelikHayataKa-
rikatür ve Mizahın Balaşı" konulu et-
kinlik gerçekleştirilecek. oruruma Ali
Akay. B.Sadık Albayrak. Levent Can-
tek, FerruhDoğan. Kemal Gökhan Gür-
ses, Kurtuluş Kayalu Perihan Mağden ve
Bülent Somay konuşmacı olarak katıla-
caklar.
19 Nisan Pazar günü saat 10. 00-
13.30 arası Ali Şimşek'in yöneteceği
"Yeni Bir Yüzyılm Eşiğinde Karikatür
veMizahınGücü" başhklı oturumun ko-
nuşmacılan ıse ErginGülen,Turgay Ka-
radağ. Canol Kocagöz. Altay Maru, Er-
ay Özbek. AtiUa Özer, tzel Rozental ve
Kemal Irgenç. Saat 14.30-18.00 arasın-
da Tunca> Akgün, HikmetAksoy ve La-
tif Demirci'nin katılacaklan. Muham-
metTunçsan'ın yöneteceği "Karikatür
Tipleri Uzerine Anatomi ÇahşmalarT
konulu oturumla sempozyum sona ere-
cek. Etkinlikler kapsammda gerçekleş-
tirecek olan "Karikatürk 98" başhklı
sergi, 17-19 Nisan tarihleri arasında
AKM Sinema Salonu'nda izlenebilir Turhan Selçuk, MüHyet, 1958
Hollanda 'nın müzelerinde Nazilerinyağmaladığı sanatyapıtlannın bulunduğu iddia ediliyor
'Temiz'geçmişegölge düşüren dava...Kültür Servisi- Maastrichtya-
kınındakı Bonnefanten Müzesi,
bu kez yeni bir sergıyle değıl, bir
hukuk davasıyla gündeme geli-
yor. Zengin bir sanat koleksiyo-
nu banndıran ülkelerin başında
gelen Hollanda'nın 'inci'si ola-
rak nitelendinlen müze. koleksi-
yonunun üçte birini Amerikalı
bir aileye vermek durumunda
kalabılecek.
Avrupa'da yaşayan Yahudilere
ait sanat yapıtlan. bilindiği gibi
îkinci Dünya Savaşı sırasında
Nazılerce yağmalanmıştı. Hol-
landa"da şu günlerde gündeme
gelen bu da\a da bugün hâlâ et-
kileri süren bu gerçeğin yeni bir
halkasını oluştumyor: Connec-
ticut'ta yaşayan Von Sahers aile-
si, savaş öncesinde büyükdede-
lerine ait olan sanat yapıtlannı
iade etmesi için Hollanda devle-
tine dava açıyor.
Gazeteci ortaya çıkardı
Hollanda'nın. Îkinci Dünya
Savaşı sırasındaki her zaman
övündüğü 'temiz' geçmişini göl-
geye düşüren dava, önümuzdeki
günlerde başlayacak. Von Sahers
ailesı, önce N'azilerce. sonra da
Hollanda devleti tarafından iki
kez soyguna uğradığını iddia
ediyor. Savaştan önce A\nı-
pa'nın önde gelen sanat tüccan
ve koleksiyonculanndan biri
olan dedeleri Jacques Goudsrik-
ker'ın binı aşkm resim, heykel
ve diğer sanat hazinelerinden
oluşan zengin koleksiyonundan
yalnızca tek bir adet kalmış ge-
riye - gerçek vârislere...
Hollanda'yu Nazilenn işledi-
ği suçlardan yarar sağlayan bir
ülke olmakla suçlayan Von Sa-
her ailesine göre, Hollanda'da
çeşitli hükümetler kendi müzele-
nni özel koleksiyona ait sanat
yapıtlanyla donatmakla kalma-
dı; Yahudi soykınmından kurtu-
lanlann, kendilerine ait sanat ya-
pıtlannı geri alma ginşimlerini
olanaksız kılacak yasal engeller
de koydu.
Hollanda'nm müze yetkilileri,
şu günlerde ellerinde bulunan
tüm yapıtlann envanterini çıkar-
makla meşgul... Von Saher aile-
sinin avukatlan, Hollanda'nın
zengin sanatsal mirası kapsa-
mmda 4 bine yakın sanat yapıtıy-
la ilgili aynı kuşkulann bulun-
dugunu iddia ediyorlar.
Gelışmeler basına
yansırken, Hollanda
hükümetinin Goudstık-
ker'm vârisleriyle gö-
rüşmeyi reddetmesi
birçok Hollandalıyı
kızdırıyor. Hollanda
hükümetinin bu tutu-
mu. geçen aralık ayında
Londra'da gerçekleştı-
rilen 'Nazi AJtınlan"
konferansında ülkede
bulunan her türlü 'ça-
lınti' yapitın gerçek sa-
hiplerine ıade edilece-
ğıne dair verilen sözle-
re ters düşüyor. Kuşku-
suz konferans sırasında
Amenka'da yaşayan es-
ki bir buz patencisi olan
dul birkadının. Hollan-
da'nın ulusal mirasının önemli
bir bölümü üzerinde hak iddia
edeceği kimsenin aklına gelme-
mişti.
52 yaşındaki Mareivon Saher.
koleksıyoncu Jacques Goudstik-
ker"ın tek çocuğu olan Edouard
ile evliydi. Babasının Amster-
dam'daki geçmişinden pek söz
etmeyen Edouard, birkaç yıl ön-
Ho
ce ölmüş. Gerıde, Edouard'm
babasının ne öyküsünden ne de
mırasından hiç haberi olmayan
kansı ve iki kızı kaldı. Von Sa-
her ailesinin 50 milyon dolan bu-
lan 'potansiyel' miras üzerinde
hak iddia etmesi. Hollandalı ga-
zeteci Pieter den Hollander'in
olayı açığa çıkarmasından sonra
gerçekleşti.
'ollanda'yı, Nazilerin
işlediği suçlardan yarar
sağlayan bir ülke olmakla
suçlayan Von Saher
ailesine göre, Hollanda'da
çeşitli hükümetler kendi
müzelerini özel
koleksiyona ait sanat
yapıtlanyla donatmakla
kalmadı, Yahudi
soykınmından
kurtulanlann, kendilerine
ait sanat yapıtlannı geri
alma girişimlerini
olanaksız kılacak yasal
engeller de koydu.
Avrupa'da savaş öncesinde ba-
şanlı bir sanat şirketini işletcn
Jacques Goudstikker'ın koleksi-
yonunda özellikle Rembrant,
Rubens \e Jan Steen gibi Kuzey-
li ressamlar ile Rönesans döne-
mi Italyan ressamlannın yapıt-
lan bulunuyordu. Amsterdam
yakmlanndaki Nijenrode kalesi
de Goudstikker'a aitti, orada bü-
yük sergiler düzenli-
yordu ve sonradan ka-
nsı olan soprano Desi-
reevon Halban Kurz'la
da orada tanışmıştı.
Goudstikker ile Kurz,
Amsterdam'ın en po-
püler çiftlerinden biri
olmuştu.
Bu çiftin mutlu tab-
losu, 1940 yıhnda Hol-
landa'nın Nazilerin eli-
ne geçmesiyle sona er-
di. Hollanda'nın 100
bin Yahudisi önünde
ölüm kamplannın ka-
pılan açılmak üzerey-
di... Jacques, Desi ve
küçük oğullan Edo-
uard, şirketin başına
Yahudi olmayan çah-
şanlannı bırakarak ül-
keyi terk ettiler. Jacques yolda
öldü, yasa boğulan Desi ile kü-
çük oğlu Edouard ise Ameri-
ka'ya gıtti. Orada Desi, Gouds-
tikker koleksiyonunda bulunan
1300 adet sanat yapıtının envan-
terini çıkarttırdı.
Oysa işgalin üzerinden birkaç
hafta geçmemişti ki gözünü za-
ten Goudstikker koleksiyonuna
Abdi Ipekçi'degelecekyüzyılın müziği
Kültür Servisi - Liam
Hovvlett, Keith Flint Leeroy
Thornhfll ve Keith
Pahner'dan oluşan ünlü The
Prodigy bu gece Abdi Ipekçi
Spor Salonu'nda
müzikseverlerle buluşacak.
Üçüncü albümleri 'The Fat
of the Land' albümü ile aynı
anda 22 ülkede 1 numara
olan grubun aynı ismi
taşıyan albümü, Türkiye'de
50 binden fazla satarak
Platin Plak derecesine ulaşh.
Bu yıl 'En lyi Alternatif
Grup'' Grammy ödülü ve
'En lyi Dans Müziği Grubu'
Brit Awards ödülüne layık
görülen grup, 1994,1996 ve
1997yıllanndaMTV
ödüllerini alrruştı.
Tekno, fünk, trance, rock.
ambient, hiphop. punkrock
ve heavy metal soundlannı
ustaca kanştırarak alternatif
dans müziği yapan
Prodigy'nin müziklerini
Liam Hovvlett yapıyor.
Grubun îstanbul'da Levi's
sponsorluğunda vereceği
konseri Production
Department organize ediyor.
Production Department
yönetim kurulu başkanı
Birol Giray dünyada ve
Türkiye"de birçok hayranı
olan Prodigy'nin amacınm
"insanlann dinledikkrinde
tüm dertlerini bir kenara
bırakarak iyi vakit
geçirebilecekleri, rock
müziksevcrkri tatmin edecek
kadar sert, tekno severleri
kendine çekebilecek kadar
iyi dans müziği yapmak"
olduğunu belirtiyor.
The Prodigy rw gece Abdi Ipekçi Spor Satonu'nda bir konser verecek.
dikmiş olan HMer'in adamlann-
dan Goering, hem kendisi için
hem de Linz'deki Führer Müze-
si'ni doldurmak için koleksiyo-
nun 800 parçasını sahiplenmişti
bile. Ona aracı olan Alman ban-
kacı Atois Miedl, yapıtlann ço-
ğuna değerinden çok aşağıda fi-
yatlar biçmişti. Goering, Nürn-
berg mahkemelerinde Goudstik-
ker'ın koleksıyonunu o zamanki
pazar değerinin üçte birine satın
aldığını itiraf etmişti.
Müzelerin duvarlannda
Goudstikker'ın kansı Desi, sa-
vaş sonrasında Hollanda'ya dön-
dü. Yapıtlan geri alabilmek için
yedi yıl süren bir savaşım verdi.
Resimlerin çoğu zaten Alman-
ya'dan hiç geri dönmemişti, ge-
ri kalan 300 kadannın izi sürüle-
bildi ancak. Bunlann çoğu da za-
ten Hollanda'da bulunan 16 mü-
zenin duvarlanna asılmıştı çok-
tan. Bazılannın da devlet tara-
fından müzayedelerde satışa çı-
kanldığı iddia ediliyor.
Desi Goudstikker, savaşımm-
dan bir sonuç alamayacağmı an-
layınca, 1952 yıhnda söz konu-
su yapıtlann kendisine ait olma-
dığını açıkladı. Eğertersini iddia
etseydi, bir zamanlar Goering'in
çok düşük fiyatlara satın aldığı,
kocasına ait resimleri yeniden
satın almak zorunda kalacaktı.
Hollanda'nın Kültür Bakanı Aed
Nuis, o dönemde Desi'nin, kara-
n temyiz edebileceğini ama et-
memeyi seçtiğini ısrarla vurgu-
luyor. Hükümete yakın kaynak-
lar, Desi'nin olaydan elini çek-
mesini resimlerin zaten çok kö-
tü durumda olmasına bağlıyor.
Ancak hükümetin tavnnı eleş-
tirenler de var. Desi'nin o dö-
nemde artık maddi ve manevi sa-
vaşacak gücükalmadığını söylü-
yorlar. Desi ile Goudstikker'ın
torunlannın haklan için savaşan
avukat Dick Shonis, Amster-
dam'da mahkemeden aile lehine
karar çıkacağından son derece
emin: "Hükümetin neden tedir-
gin olduğunu anlayabiliyorum
tabii" dıyor. "Bu dava açıhrsa,
ardından benzer davalar da gele-
cektir. Ama sonuçta Hollanda,
kendisine ait olma>an paha biçtt-
mez yapıtlan müzelerine koydu,
bu mirasuı gerçek vârisi olan ai-
lenin elinde ise hiçbir şey yok"
YAZI ODASI
SELtM ÎLERİ
İki Söyleşi
Vızyon dergisinin Nisan 1998 sayisında birbirinden
güzel iki söyleşi okudum. llkı Müzeyyen Senar'la
gerçekleştirilmiş, ikincisinde Suna Pekuysal anla-
tıyor.
Hürya Bankoğlu Ekşigil, Müzeyyen Senar'ı Iz-
mir'in yörekenti Güzelbahçe'deki yeni evinde ziya-
ret etmiş. Yıllann büyük ustası burada eni-konu al-
çakgönüllü bir yaşam sürüyormuş artık.
Gözümün önüne gelmedi değil: Müzeyyen Ha-
nım'la Göksu'daki teknesinde bir yaz gecesi buluş-
muştuk; sevgili Feraye götürmüştü. Unutamadığım
birgecedir. Dörtbiryanımızı Müzeyyen Hanım'ın ka-
lendermeşrepliği sarıp sarmalamıştı. O, şimdi dün-
yaya meydan okuyor, süsler püsler dünyasından ka-
çıp Göksu'ya sığınmış görünüyordu.
Zaten dünya malına tavrını, söyleşisinde de dile
getiriyor: "Boş veeer, para pul, yalı, tekne, hepsi
boş!" Az sonra: "Elim açıktır, dağıtınm."
Hülya Bankoğlu Ekşigil soruyor: "Kendiniz için
nelere para harcarsınız?"
tşte yanrt: "Artık hiçbir şeye. Zamanında mücev-
herdealdım, kürkdealdım. Tuvaletleri, elbiselerido-
laplaralmazdı. Hep veririm. Hatta bir gün Safiye'ye
'Ben sahnede giydiklerimi hep veriyorum, sen niye
saklıyorsun,' dedim. "Katiyen vermem, benimkiter
müze olacak,' dedi. Ama görüyorsunuz öyle bir şey
olduğu yok! Keşke arzusunu yerine getirseler."
Acı bir istihza sözkonusu bence. Çarçabuk unu-
tan, geçmişten habersiz olmayı erdem sayan, nan-
kör topluma karşı yaman bir alaycılık, boş veriş, o-
muz silkiş.
Müzeyyen Senar'tn şarkı söyleyişinde de aynı ha-
vayı yakalamak mümkün. Bu dünyanın girdili çıktılı,
hesapiı k'rtaplı her şeyine itiraz eden, ikiyüzlülükleri
silip süpüren bir eda, hani onun için 'külhanca' der-
lerya...
Popüler sanatçılanmız, yıllar boyunca, politik gö-
rüşlerini açıklamaktan kaçınmışlar, sözü evirip çevir-
mişlerdir. Müzeyyen Hanım işin içyüzünü bir iki cüm-
lede açıklıyor:
"Politikaya iigi duyar mıstnız?"
"Hayır. Biz sanatçılar, işimize bakarız. Herkesin
dümen suyuna gittik, hiç bulaşmadık politikaya."
Çok anlamlar yatıyor bu sözlerin attında. Çarpıcı
bir özeleştiri sözkonusu olduğu kadar, politikanın
bizde ancak 'bulaşılacak' bir şey olduğunu da ya-
kalıyoruz.
Müzeyyen Senar'ın yeni bir albümü çıkacakmış.
Günümüzün ünlü şarkıcılan kendisine eşlik edecek-
lermiş. Satış açısından ilginç olabilir, ama günümü-
zün hangi şarkıcısı Müzeyyen Senar efsanesiyle ya-
nşabilecek, doğrusu merak ediyorum.
Bensu Kaya'nın sorulannı yanıtlayan Suna Pe-
kuysal, tiyatrodan sinemaya koskoca bir elli yılda
gezdiriyor okuru. Çok değerli Suna Hanım bir iki çiz-
giyle bütün şaşaalı Türk sineması günlerini özetle-
miş:
"(...) Ya hizmetçi, ya evde kalmış kız... Ben 'komik
kız' oldum böylelikle... Belgin evlenir, ben evde ka-
lınm. Onlann aralannı yapıyonım. Ben bilmem ne-
relerden at/ayan, trabzanlardan kayan kız.. Başrol
Türkân'd) mesela, Ayhan'd/... Biz takviyeydik."
Elbette takviye değildi Suna Pekuysal, öteki bü-
tün karakter oyuncuları. Birer ikişer sinemadan ay-
nldıklannda, ya da, yeni zaman fimlerinde kendile-
rine 'ihtiyaç' duyulmadığında halk da sinemamızdan
el ayak çekmedi mi?
Suna Pekuysal'ın hayli eski bir seyircisiyim. Sah-
neye çıkar çıkmaz atmosferi değiştirir. Bir güldürü
ustasıdır ama, yeri geldiğinde izleyiciyi ağlatabilecek
bir tiyatro sanatçısıdır da. Onu hiçbir zaman 'sulu'
güldürüde izlemedim.
Vizyon dergisi Müzeyyen Senar'la Suna Pekuysal'ı
unutkan belleklerimiz için gündeme getirirken, gel-
geç modalar karşısında asıl sanatçılann ne kadar
uzun ömürlü olduklan kanıtlanıyor. Ne Müzeyyen
Senar'a, ne Suna Hanım'a 'eskimiş' diyebilir miyiz?
Ama ben, günümüzün çoğu popüler sanatçısına
'şimdiden' diyebiliyorum. Hem eskimişler, hem iz
bırakamayacaklar...
Takvimde İz Bırakan:
"Manon Lesko ahlafın dest-i itibanndan hiçbir va-
kit düşmeyecek bir hikâyedir ki on dokuzuncu asnn
La Dam o Kamelya's/, Safo'su gibi aşkı rvhun an/a-
yacağı, kalbin duyacağı bir yolda tasvir eder." Ha-
lid Ziya Uşaklıgil, Hikâye, Hazıriayan: Nur Gürani
Arslan, Yapı Kredi Yay., 1998.
Borusan Oda Orkestrası
Eskişehir'de konser verecek
• Kültür Servisi - Borusan Oda Orkestrası, Anadolu
Üniversitesi'nin 40. kuruluş yılı etkinlikleri
kapsamında Eskişehir Atatürk Kültür ve Sanat
Merkezi Opera-Bale Salonu'nda 20 Nisan'da konser
verecek. Prof. Saim Akçıl'm yöneteceği, flüt
sanatçısı Bülent Evcil'in solist olarak katılacağı
konserde Respighi, Paganini ve Drovak'ın yapıtlan
seslendirilecek. Orkestra, Eskişehir'den sonra Afyon,
Bursa ve Kayseri'de de konserler verecek.
Behçet Necatigil Şiir Ödülü
bu yıl verilmeyecek
• Kültür Servisi - Şair Behçet Necatigil anısına
1980 yılından bu yana düzenlenmekte olan şiir
ödülü, bu yıl aday olan kitaplar arasında oy çokluğu
sağlanamadığı için verilmeyecek. Ödül düzenleme
kurulu. yaptığı açıklamada, aday olan kitaplar
arasından hiçbiri oy çokluğu sağlayamadığı için bu
yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü'nün verilmemesi
karannın ahndığmı belirtti.
Kıraiızıfare Öykü Ödülü
• Kültür Servisi - Kırmızıfare dergisi, ilkini 1990
(Dilek Aykul Bishku), ikincisini 1992 yıhnda (Seza
Aksoy) verdiği öykü ödülünün bu yıl üçüncüsünü
düzenliyor. Yanşma konusu 'Ona hak vermek...'
Genel anlamda "Günümüzde şiddetin günlük
hayatın ince aynntılanna kadar sızarak çocuklan da
etkilediği" kaygısından yola çıkarak "farklı olanı,
farklı düşüneni, başka türlü yaşayanı anlamak ve hak
vermek" temasının işleneceği yanşmaya son
başvuru tarihi 25 Nisan. Yapıtlann ilkokul çağı
çocuklanna yönelik olması. 3 yayımlanmamış
öykünün 5 kopya olarak gönderilmesi gerekıyor.
Yanşmanın seçici kurulunda Prof. Dr. Meral Alpay,
Ferit Avcı, Mustafa Balel, Fatih Erdoğan ve Turan
Yüksel yer alıyor. (252 63 75)
Artium'da karma resim sergisi
• Kühiir Servisi - Turgut Atalay, Mustafa A\az,
Hüseyin Cahit Derman, Necdet Kalay, Selahattin
Kara, Faruk Kaşıkçı, Saim Özeren, fbrahimSafi,
Nihat Tandoğan ve Celal Tutanfın yapıtlanndan
oluşan karma resim sergisi bugün Artium S'jngur
Sanat Evi'nde açıhyor. Sergi. 16 Mayıs'a dek
görülebilir. (227 75 93)