Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1
SAYFA CUMHURİYET 14NİSAN1998SALI
DIŞ HABERLER
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Bill Clinton'un Ankara ziyaretine doğru
ABD Başkanı Bill Clinton'ın sonbahar-
da Ankara'yı zıyaret etmesı öngorülüyor.
Bu hedefi gerçekleştirmek amacıyla plan-
lanan bır dizı önemlı adımdan birini daha
atmak üzere Savunma Bakanı William
Cohen 17-18 Nisan'da Türkiye'ye geliyor.
Ankara'daki ABD Buyükelçiliği'nden bir
yetkili, Cohen'in ziyareti hakkında bılgi ve-
rirken, Türk-Ameokan ilişkilerinin Yunan ıpo-
teği altında olduğunu da ortaya koyar bi-
çimde şu degertendirmeyi yaptı: "Savun-
ma Bakanı. Körfez bunalımından öncekı
programa gore doğrvdan doğruya Anka-
ra'ya gelecek ve Atina'ya gitmeyecektı.
Kendısı ıkı ülke arasındakı ılişkilere vesa-
vunma yatınmlanna büyük önem veriyor.
Ancak Yunan hukümetininricasıüzerine
Cohen Atına 'ya da uğrayacak."
Her taşın altında Atina
ABD'nın "dünyanın gelışen en önemli
on pazarülkestnden biri" olarak ilan etti-
ği Türkiye'yı bu amaçla ocak ayında zıya-
ret eden Ticaret Bakanı William A. Da-
ley de bu listede olmayan Atina'yı neza-
- keten ziyaret etmek zorunda kaJmıştı.
Mart 1996'da Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel ve Aralık 1997'de Başba-
kan Mesut Yılmaz VVashington'daki gö-
ruşmelerınde Clınton'u Türkiye'ye davet
etmişlerdı. Yılmaz ile yapılan görüşme-
den sonra bu ziyaretin gerçekleşmesi için,
ıki ülke arasında bır dızı yüksek düzey te-
masın yapılması ıçın bir "temas takvimi"
hazırlanmıştı. Yılbaşından hemen sonra
iki adım atılmış. ABD Enerjı Bakan Yardım-
cısı Robert Gee ve enerjıden sorumlu Dı-
şişten'nın Bakan Yardımcısı Willtam Ram-
sey, Hazar petrolü ve doğalgazmm Tür-
kıye'nin oluşturacağı 'koridor' üzerinden
Batı'ya ulaştınlması amacıyla Ankara'ya
gelerek temaslarda bulunmuşlardı. Türki-
ye'nineneni scxunlan daete alınmışve Ener-
ji Bakanı Cumhur Ersümer görüşmeler
için VVashıngton'a gıtmiştı.
Daley başkanlığında, aralannda Ame-
rikalı işadamlarının da bulunduğu, 60 kı-
şilık bır heyet ıleAnkara'da yapılan görüş-
melenn gündemını ise enerjinin yanı sıra
10 milyar dolartık özelleştirme potansıye-
lı, 30 milyar dolariık GAP projeienneAme-
nkan şırketlennin katılımı konulan oluş-
turmuştu.
Aynca 1ş Geliştirme Kurulu 'nun ilk top-
lantısı yapılmıştı. Clınton, Türkiye'nin
ABD'ye ıhracatına konan kota ve enget-
lemelerden yakınması üzenne ve kendi-
ane rapor vennesı koşulu ıle Dünya Tı-
caret Orgütü'ndekı (VvTO) ABD Ticaret
Temslcı Yardımcısı Buyükelçi Rita Hayes'ı
de Ankara'ya gonderdı. Tekstil kotalann-
da ve antı-dampıng uygulamalan hakkın-
da yapılan olumlu göruşmelenn sonuçla-
nnın Clinton'un Ankara ziyareti arasında
alınması beklenıyor. ikı ulke arasındaki
ilişkilere gölge düşüren ınsan haklan so-
rununa ilışkın gelişmeleri görmek üzere
ABD Dışışlerı Bakan Yardımcısı John
Shattuck'un şubat ayındaki Ankara ziya-
reti de bir başka adtmdt.
Cohen cuma Türkiye'de
Savunma Bakanı VVılliam Cohen'in çu-
ma günü önce Adana Incirtik Hava Üs-
su'nde yapacağı denetlemenin ardından
Ankara'daki temaslannda ele alrnacak ko-
nulardaki gelişmeler, Clinton'un ziyaret
takvıminın önemli yapraklarından bffi ola-
cak.
BugörüşmedeTürkiye'dekı helikopter
ıhalesı, gecıkmeyle venlen 3 firkateyne ek
3 tane daha verilmesı, Türkiye'nin ilgi duy-
duğu F-15 uçaklan gıbi konulann yanı sı-
ra NATO'nun genişlemesi ele alınacak.
AB'nin Türkiye ve KKTC'ye karşı takındı-
ğı tavır, Yunanistan'ın; Macaristan, Po-
lonya ve Çek Cumhuriyeti'nin üyeliğini
veto etme tehdidine karşı, Türkiye'nin de
benzeri bır duruma NATO'nun genişte-
mesinde başvurabileceği, Cohen'e anla-
tılacak. NATO'nun genişlemesi durumun-
da F-16'lann yapıldığı Ankara'daki uçak
fabnkasında üretimin, Mısırömeğınin iyi-
leştirilmiş biçiminin bu ülkelere yönelik
olarak arttınlması dagündemdeyerala-
cak.
Clinton'un ziyaretınden önce en yüksek
düzeydekı son adım ABD Dışişlen Baka-
nı Madeleine Albright mayıs- haziran
aylannda belırlenecek bır tarihte atacak.
Albright, ABD'nin BM baştemsilciliğinden
aynlmadan hemen önce Türkiye'ye olum-
lu izlenimter yaratan bir ziyarette bulun-
muştu. Albright'ın gelişi, Clinton'ın Anka-
ra görüşmelerinin bir provası niteliginde
olacak. Önceki tüm zıyaretlerin sonuçla-
nnın degeriendirileceği bu ziyarette Bal-
kanlar, Kafkaslar, Ortadoğu. terör, Kıbns
ve Türk-Yunan ilişkileri de gözden geciri-
lecek. Kuşkusuz Albright da Atina'ya gi-
Ö6C6K.
Cem ile son prova
Yaz tatilinden sonra eylülde BM Genel
Kurulu nedeniyte New York'agıdecek olan
Türk Dışişlen Bakanı Ismail Cem, "An-
kara provasından sarkan konulan"Albright
ıle görusecek.
Bu göruşmenin ardından, Türkiye'de
beklenmedik bir siyasal gelişme, Ameri-
kan ıç politikasında yeni bir 'uçkurgate'
ve dünyada çok önemli bir olay olmadığı
takdirde; Clinton ve eşi Hillary, Demi-
rel'ın konuğu olarak sonbaharda Anka-
ra'yı -kuşkusuz Atina'yı da- ziyaret ede-
cek. Aksı takdirde, aralıkta Beyaz Sa-
ray'da alınan "biryıl içinde yeniden bu-
luşma" karannı yerine getirmek üzere Clin-
ton'un Ankara ziyareti yerine Başbakan Yıl-
maz, VVashıngton'a gidecek.
lıılcrııcl alınlısı
Lincoln ve .__
Kennedy'niri.
kesişen yazgıları
The Ken-
nedyTapes'
adlı kıtaptan
söz etmış-
ken Inter-
net'te gördü-
ğüm, ABD'nın
suıkast kurbanı iki başkanı
hakkında ortaya konulan il-
gınç rastlantıları aktarmak
ıstedim. Abraham Lincoln,
Kongre'ye 1846'da, John F.
Kennedy ıse 1946'da seçil-
dı. Lincoln 1860'da. Kennedy
1960'da başkan oldu. Lincoln
ve Kennedy'nin soyadlannda
yedışer harf vardı. Her ıkisi
de medenı haklar konusun-
da uğraş veriyoriardı. Ikısı-
nın de eşı Beyaz Saray'da
bırer çocuk kaybetmıştı.
Her ıkısı de cuma günu
başlarından öldürülmüşlerdi. Her ıkısi-
nın de katılı guneylıydı. üncoh'ü öldü-
ren JohnVVilkesBooth 1839da, Ken-
nedy'nin katılı Lee Harvey Osvvald ıse
1939dadoğmuştu. Ikısınındeüçeradı
vardı ve 15 harften oluşuyordu. Booth cı-
nayetı işlediği tiyatrodan kaçtığı bir de-
poda, Osvvald ise depodan kaçtıktan
sonra sığındığı birtiyatroda yakalanmış-
tı. Ikisı de yargılanmadan önce öldürül-
müşlerdi.
Kennedy
kardeşler, John ve
Robert'in iinlü
sinema sanatçısı
Marflyn Monroe üe
ilişkileri anırlaşıvor.
ABD'li yontucu
Barbara Knıger'in
cam ehafindan
yaptığı 3 metre
yüksekliğindeki
hevkeL daha
bitmeden sanat
dergilerine
;..rri
,*,i kapak oldu.
Haleflerinin
her ikisi de Johnson soyadını taşıyor-
du. Andrevv Johnson 1808de, Lyndon
Johnson ıse 1908'de doğmuştu. Lin-
colnün sekreterinın adı Kennedy, Ken-
nedy'ninki ıse Lincoln ıdi.
internet kuramcısı son olarakşu ilginç
noktaya dıkkatı çekiyor. Lincoln öldürül-
meden bır hafta önce Maryland eyale-
tındekı Monroe kentinde, Kennedy ise
suıkasten bır hafta önce Marifyn Mon-
roe ile ıdı.
İÇİNDEN TÜRKİYE GEÇEN KİTAP
The Kennedy Tapes
Ernest R. May - Phılıp D. Zelikow
Belknap-Harvard Unıversity Press
728 sayfa - 35 dolar
21 Ekım 1962 günü bir pazardı. An-
kara burosunda nöbetçiydim. Yazıişleri
bunalıma son vermek ıçın ABD Başka-
nı John F. Kennedy'nm SSCB lıderi Ni-
kita Kruşcev ıle Küba ve Türkiye'deki
atom başlıklı füzelenn sökülmesi konu-
sunda anlaşmaya vardığını. bu gelış-
meyle ılgılı Ankara'nın tepkisinı öğrenme-
mı ıstıyordu. Nereye başvurduysam "Ko-
nuşmakiçın henüz erken" yanrtını alıyor-
dum.
Zamanın Genelkurmay Başkanı Or-
general Cevdet Sunay'ı aramaya karar
verdım. Evındeolmalıydı. Telefonayave-
rinin ya da en azından emırerinin çıka-
cağını beklerken, bir anda orgeneralin se-
sinı duyunca doğrusu çok şaşırdım. Kem-
küm ederek "Ankara'nın tepkisini"sor-
dum. Genelkurmay Başkanı'nın yanıtı,
"Evet, Türkiye 'deki Jüpiter füzeleri sö-
külecek. Bize resmen bıldirdiler. Ancak
Türkiye'nin güvenliği ıçın ek önlemler
aldılar. Türkiye'ningüvenliğidenizden atı-
lan Polaris füzeleri ile sağlanacak. Bu-
nun ıçın birkaygımızyok" gibilerden ol-
du. Doğrusu bu kadannı beklemiyor-
dum. Çünkü vVashıngton'dan gelen ha-
berierde 'Polaris 'terden söz edilmiyordu.
Bır gün önce 20 Ekim 1962'de, Ken-
nedy'nin başkanlığında Beyaz Saray'ın
oval odasında toplanan ABD yönetimi,
stratejik tartışmalardan sonra 3. Dünya
Savaşı'nın çıkışını önleyen karariar al-
mıştı. Tartışmalann temel noktalanndan
en önemlisinı "dost ve müttefik Türkiye 'yi
gücendirmemek ve aynca yeni koşullar
altında güvenliğini sağlamak" soaınu
oluşturuyordu.
Ikı ülke arasındaki saat farkıyla, Was-
hington'un gizli karannın pazarsabahı An-
kara'ya ulaşmasından 2-3 saat sonra
Sunay, karan Cumhuriyet'e açıklamıştı.
Beyaz Saray'daki tarihsel tartışmanın
yapıldığı o toplantının teypleri, olayin 30.
yıldönümünde Harvard Üniversitesi'ne
teslim edıldi. İki uzman, bu teypleri beş
yıllık çalışmadan sonra kitaplaştırdı. Tür-
kiye'yı bu kadaryakından ilgilendiren bir
kitap şimdiye değin hiç yayımlanmadı.
Inşallah Türkçeye çevrilir de Türkiye'nin
sırtından yapılan pazarlıklan herkes öğ-
renir.
E-posta:oacarnsuperonline.com Fax:0312.4681579
AB\le lıahılaılalIngiltere, Avrupa Birliği'nin ekonomik sırlannı Anglosakson
dostları ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda ile paylaşıyor
Dış Haberler Servisi - Elektronik
ve sanayi casuslugu yapan
Anglosakson biroluşumun
ortagı olan Ingiltere'nin. üyesi
olduğu Avrupa Birliği
ülkelerinin tüm ekonomik ve
ticari sırlanna kulak misafiri
olduğu ortaya çıktı. Avrupa
Parlamentosu tarafından
hazırlatılan ve önümüzdeki ay
kamuoyuna açıkianacak olan
rapor, 5 Anglosakson ülkenin.
tngiltere, ABD, Kanada. Yeni
Zelanda ve Avustralya'nın,
ortak kurduklan Ukusa adlı
oluşuma dikkatleri çekiyor ve
bir AB üyesi, hatta birliğin
dönem başkanı olan
îngiltere'nin birlik üyesi
ülkelerin ticari sırlannı ortaya
çıkaran ve "iki tarafa da
çalışan" casus rolünü gözler
önüne seriyor.
Ukusa'nın bünyesinde Echelon
kod adlı casus ağinın görevi. iş
dünyasmın ve ekonomilerin
hassas sırlannı ele geçırmek.
Ağın dinleme istasyonlanndaki
bilgisayarlara programlanan
şirket ya da ürün adı gibı
anahtar kelimeler aracılıgiyla
tüm dünyada. içinde ıstenilen
kelimelerin bulunduğu bütün
telefon konuşmalan. faks
mesajlan otomatik olarak
kaydediliyor. Dakikada 2
milyon telefon görüşmesine
kulak misafiri olunduğu ve
kayda alındığı belirtiliyor Bu.
günde yaklaşık 3 milyar
göriişmenin dinlenmesı
anlamına geliyor.
1948 yılında oluşturulan Ukusa
paktının ilk hedefi komünıst
ülkelerin sırlanna
• AB üyesi ve dönem
başkanı İngiltere,
1948'dekurulan Ukusa
adlı gizli oluşum içih
birlik üyesi ülkelerin
ekonomik sırlannı
topluyor.
• Ukusa'^a bağlı
Echelon casusluk ağının
dinleme istasyonlannda
dakikada 2 milyon, yani
günde yaklaşık 3 milyar
telefon görüşmesi
dinlenebiliyor.
• îngiltere,
Anglosakson dünyasına
bu hizmetlerinin
karşılığında ABD
istihbarat örgütü
CIA'nın sanayi
casuslugu faaliyetlerinin
dışında tutuluyor.
ulaşabilmektı. Ancak soğuk
sa\aşın sona ermesi ve uydu
aracılığı ıle telekomdakı
teknolojik ilerlemeler
Ukasa'nın hedefini başka
alanlara kaydırdı. 20 yıldan beri
Batılı müttefiklennin
komşulannın sanayi ve
ekonomik sırlanna ortak oluyor.
hatta Greenpeace ve
Uluslararası Af Örgütü'nün
konuşmalan bile dinieniyor.
Kısacası Ukasa bünyesindeki
Echelon kod adlı casus ağı
misyonunu basit "ulusal
giivenlik
1
" misyonunun çok çok
ötesine taşımış bulunuyor.
îngiltere'nin Demir Leydi'si
eski başbakan Margaret
Thatcher'ın, bu ağı, bakanlannı
tuzağa düşürrnek, Amenkan
şırketlennin de uluslararası
rekabette diger şırketlen
bertaraf etmek için kullandıgı
belirtiliyor. Yeni Zelanda'da
yayımlanan "Gizli Güç" adlı
kıtabı ıle Ukusa ve Echelon
üzerindekı gizi ilk kaldıran
araştırmacı Nicky Hager,
u
en
çarpıcı olanı tüm bu yıllar
zarfında L'kusa üyesi 5 ülkede
hiçbir hükümetin anlaşma ile
ilgili tek bir söz bile sarf
etmemesi" diyerek 1948 yılında
yapılan paktın. üyeleri
tarafından resmi bır kimlığe
büründüriilmeyıp gizli
tutulduğuna ve üyeler arasında
bugüne kadar bir anlaşmazlığın
yaşanmadıgına dikkatleri
çekiyor.
Baş aktör İngiltere
Casusluk ağının en önemli
aktörlerinden biri İngiltere.
İtalyacia yayımlanan II Mondo
gazetesi. AB üyesi olan ve
birliğin hedef ve ideallerine
sadık kalma yemini eden
Îngiltere'nin Ukusa casusluk
ağı bünyesinde yer alıvor
olmasının kendisine akıl almaz
kazançlar sağladığını ileri
sürüyor. C1A ile îngiltere'nin en
önemli gizli sen ıslerinden Ml 6
arasında bir anlaşma
bulunduğuna da dikkatı çeken
gazete, Ukusa sayesinde
Ingiltere'nın diğer AB
ülkelennin aksıne casusluk
dünyasmın lideri Amerika'nın
diplomatik. endüstriyel ve
ekonomik muhbirliğinden uzak
kaldığını vurguluyor.
îngiltere'nin casus şebekesi
içinde yer aldığını hazırladığı
raporla ortaja çıkaran Avrupa
Parlamentosu'nun bundan
sonraki tavnnda bır degışiklik
olup olmayacağ] kesinlik
kazanmış değil. II Mondo,
Ingiltere'nın Ukusa paktından
asla vazgeçmeyeceğini ileri
sürüyor. tngiltere'nin AB içinde
bir konsensüs oluşturulmasına
bazen gizli. bazen açık olarak
hep karşı çıktığı ve ABD
çıkarlannın korunmasına özen
gösterdıği belirtiliyor. Buna
somut bir örnek olarak ise Irak
krizinde îngiltere'nin derhal
ABD safında yer alması ve AB
para birliğine karşı çıknıası
göstenlıyor.
Anglosakson ağ dünyayı dinliyor
Echelon'un özelliğı uydu ağlannın. belli
noktaiardaki üslerinin ve gelişmiş
bilgısayarlannın yalnızca önceden
belirlenen hedeflerdeki bilgilere ulaşmak
yenne biraynm gözetmeksizın verilen
anahtapkelımelerle dünyanın lıer
köşesindekı telefon konuşmaianna
ve faks mesajlanna ulaşabiliyor olması.
Ukusa'ya beş Anglosakson ülke üye.
İngiltere. ABD. Kanada, Yeni Zelanda ve
Avustralya Her ülkede bırer büyük üs
bulunuyor. Bu üslerde. tüm dünyada
telefon şirketlerinin uluslararası
görüşmeler için kullandıgı 25 Intelstat
uydu istasyonuna gelen konuşmalar ve
mesajlar toplanıyor. Örneğin Avrupa
ülkelerinin telekomünikasyon trafiği
îngihere'de Morwenstow'da kurulu üsde
toplanırken Kuzey ve Güney Amerika
kıtalannm telekomünikasyonu
VVâshington'un 250 kilometre
güneydoğusundaki SugarGrove'da
toplanıyor. 5 ülkenin kendi bölgelerinde
oluşturduklan bu üslerde toplanan
bilgiler Echelon'un başındaki Amerikan
casus şırketi NSA'nın 1970 yılında
Vortex kod adıyla yörüngeye
yerleştirdiğı casus uydularda toplanıyor.
Çizme'deki kamuoyu yoklamasında şaşırtıcı sonuç
îtalyanlar 35 saate karşıROMA(Reırters)-ltalya"da herüç kı-
şıden ikisi merkezi-sol hükümet tarafın-
dan geçen ay meclise sunulan ve hafta-
lık çalışma saatinin 35 saate indirilme-
sıni öngören yasa tasansma karşı.
ltah/a'da Exploreradlı kamuoyu araş-
tırma şirketi tarafından bin kişiyle yapı-
lan ankette, katılımcılann yansından ço-
ğu halen 40 saat olan haftalık çalışma sü-
resinin 2001 yılıyla birlikte. 35 saate in-
dırilmesine karşı olduklannı bildırdiler.
Sonuçlan La Stampa gazetesinde ya-
yımlanan ankette. sadece yüzde 37'lik
bır kesim, söz konusu yasaya destek v er-
di.
Katılımcılann yüzde 53.7'si, 35 saatı
kapsayan haftalık çalışma programının
şirketlere ve Italyan ekonomisine zarar
vereceğini savunurken, bu programın
yeni iş alanlan yaratmayacağını söyle-
• Ankete katılanlann yansından
fazlası, haftalık çalışma
süresinin 35 saate indirilmesinin
firmalara ve ekonomiye zarar
vereceğine inanıyor
yenlerin oranı da yüzde 56.9 oldu. Ital-
yan işverenler gibi sendikalann da söz
konusu yasadan memnun kalmadiklan
kaydedildi.
Ankette, katılımcılara hükümetin ic-
raatlanndan memnun olup olmadıklan
da soruldu Başbakan Romano Prodi
başkanhğındaki merkezı-sol hükümet-
ten memnun olduklannı söyleyenlerin
oranı yüzde 33 çıktı. Bu oran şubat ayın-
da yüzde 39 iken, geçen ay vüzde 32'ye
düşmüştü. Katılımcılann yüzde 30.2'sı
hükümetten "çok"
1
ya da "oHukça" mem-
nun olduklannı belirtirken. vüzde 61.2'lik
bir kesim, "çok az" ya da "hjç" mem-
nun olmadığını kaydetti.
Prodi hükümeti. komünist Yeniden
Yapılanma Partisi'nden aldığı desteği
kaybetmemek için daha önce söz verdi-
ği gibi, haftalık çalışma saatini azaltma-
yı ıçeren jasayı geçen ay meclise sun-
muştu. Yeniden Yapılanma Partisi Lide-
ri Fausto Bertinotti hafta sonunda yap-
tığı açıklamada. hükümete verdiği des-
teği yenileyerek "Bence hükümetherhan-
gi bir kri/Je karşıiaf madan, görev süre-
sinin sonuna kadar iktidarda kalabilir.
Prodi bize sadık kaldı. Biz de Prodi'ye.
Şimdilik. her şey \olunda gidhor. Prodi
hukümetinin devam şansını azaltmakis-
temem" dedı. Prodi. 700 bın kişiye iş im-
kânı \ aratmayı hedefleyen üç yıllık eko-
nomik kalkmmaplanı konusunda da ko-
münıstlerden destek görüyor.
Avustralya 'da
'çocuk sevgisi'lSYDNEY(AFP)-A\ustral-
ya fuhuş sektöründe 10 yaşın-
dan küçük çocuklann çalıştı-
nldığı bildirildi.
Uustararası Çocuk Fahişe-
Bği. Pornografısi ve Kaçakçılı-
ğına Son Verme Lobisi (EC-
PAT) Avustralya'da özel ve hü-
kümet kuruluşJannda yaptık-
lan araştırmada. 3000 çocu-
ğun fuhuş sektöründe çalıştı-
nldığmı saptadıklannı, bunun
"binlerceçocuğun sömürüldü-
günegüçlü birgösterge" oldu-
ğunu bildirdı.
Raporu düzenleyen Dianne
ve Ross Goeman. gençler için
sağlanan diğer çalışmaolanak-
lanna göre düzenlı olmayan
fahişelikte kazancın daha ça-
buk elde edildiğini ifade etti.
The Austraiian gazetesinde va-
yımlanan rapora göre, 17 ya-
şından küçük 2992 gençten
15'i, 10 yaşından önce fuhuş
sektörüyle tanıştı. 10-12 yaş-
lan arasında fuhuşa başlayan-
lann savısı ıse 59 olarak sap-
tandı.
Raporda 3000 gencin üçte
ikisınin kız olduğu ve daha çok
uyuşturucu almak için fahişe-
lik yaptıkları açıklandı. Bir-
çok gencin genelev fahişeliği,
pornografi, striptız ve sokak
fahişeliği gibı "'meslekleri"
kapsayan seks endüstrisıne ev-
sizlik ya da kötü aıle koşulla-
n nedeniyle girmek zorunda
kaldığı da raporda belırtildi.
Raporun sonuç bölünıünde.
bu sorunla ılgıli daha geniş bir
araştırmaya gereksınım duyul-
duğiL ülke çapında destek ser-
vislerinin ve konut olanaklan-
nm geliştirilmesi gerektiğı vur-
gulandı.
Avustralya hükümeti şu an-
da 2000 yılına kadarçocuk sö-
mürüsüne son verecek ulusal
bir eylem planı üzerınde
çalışıyor.
Sapık papazlar dert oldu
Belçika'da kilise
sorumluluğunu
sigortalıyor
AvustraJ
>ada2000
d i k a b ^ k işçisin
atılması ulusal bir krize neden oldu. Dok işcileri, ola-
vi, dün Melbourne'daki F.ast Svvanson limanında
yük boşatturii sırasında protesto ettiler. Melbourne
Angükan Kilisesi Başpsikoposu Keith Ravne Pat-
rick, yük boşaltma firmasının işten çıkarma olavı-
nın. hükümetçe desteklenmesinin ahlaki olarak sor-
gulanabilir olduğunu söyledi.
BRÜKSEL (AA) -
Katolik Kılısesi'nın Bel-
çika Temsilciliği. ülkede
son zamanlarda çocukla-
ra cinsel tacızde bulunan
din adamları hakkında
mahkemelerin aldığı ka-
rarlardan sonra. Kilise'nin
sapık papazlardan kay-
naklanan suçlardakı mad-
di ve manevi sorumlulu-
ğunun sigortalanacağını
duyurdu
Geçen hafta. küçük ço-
cuklara cinsel tacızde bu-
lunduğu belirlenen bir
papazı 6 y ıl agır hapis ce-
zasına çarptıran Brüksel
Ceza Mahkemesı. Kili-
se'nın Belçika'dakı en üst
düzey temsilcilerini de bu
olaydan sorumlu göster-
miş ve tazmınat ödeme-
ye mahkum etmiştı
Papa adaylan arasında
bulunan ve Vatıkan'ın
Belçika'dakı temsilcısı
olan Kardinal Godfried
Danneels ile yardımcısı
ve Brüksel sorumlusu
Paul Lanneau. mahke-
me karanyla, sapık papa-
zın kurbanlanna 500 bin
frank (yaklaşık 3.5 milyar
lira) tazminat ödemeye
mahkum edildi. Kilise
yetkilileri. mahkemenin
bu karannın Kilise ile de-
ğil. iki üst düzey yetki-
liyle ilgili olduğunu kay-
dederken, Danneels ve
Lanneau. avukatlanna da-
nıştıktan sonra temyize
gitmeye kararverdı. Ki-
lise'nin maddi ve mane-
vi sorumluluklannın si-
gortalanacağını. mesleki
hatalann da sigorta hima-
yesine sokulacağını du-
yuran yetkililer. ilk kez
karşılaştıklan bu tür mah-
keme karannın örnek
oluşturacağının bilıncin-
de olduklannı. bu duru-
mun Kilise bünyesinde
çok şeyi değiştirecegini
söylediler.
Tacizdavası
Brük>el'in Saint Gif les
kilisesinde papazlık ya-
pan V'ander Lijn (65). en
az 3 çocuga cinsel tacız-
de bulunmak suçuyla y ar-
gılanmıştı. Papazın dini
otoritesini ve yetkilerinı
suiistimal ederek çocıık-
lan tacizettiği vegerçek
kurban sayısının 3'ten ç;ok
daha fazla olduğu görü-
şüne varan rnahkemerıin
karannda, Kilise'nin Bcl-
çika yetkilılerininde, K.İ-
lise yasalanna aykın tavnr-
lar içinde oldukları "ve
suçlu papazıtı durumunu
bıldikleri ha'de gereken
müdaheleri yapmayaraık.
kendisini himayeettıkBe-
ri belirtilmişt.
Kararda, VaıderLıjn' in
işvereni konumundaki
Kilise sorumljlannm, p a -
pazın kurbanı oian çocıJk-
İara ödenecektazminatla-
ra katılmalar ve sorurn-
luluğu pa> lasmalan ötn-
görülmüştü. Hakim.siHs;-
ları görevi sınsında ı^le-
yen. alkolik se sübyane;ı
olduğu Kilisesorumlula-
nnca bilinen ?a.pazm h i -
mayeedildiğiie ve olay-
da Kilise'nın 3ğır ıhma-
linin söz koniiu olduğım-
na dikkatı çelcnışti. P » -
paz V'ander Li n. 6 yıl haJ-
pis cezası dışnda, tacızr-
de bulunduğu çocuklans
1 milyon frani >yaklaşıfc<
7 milyar lira tazmına^t
öde> ecek.