Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14NİSAN1998SALI CUMHURİYET SAYFA
15
Ucuz
mazot!Marmara'dan
Akdeniz'e doğru
Istanbul- izmit-
Adapazan- Bilecik-
Kütahya- Afyon-
Burdur- Antalya
güzergâhındaki
akaryakıt
istasyonlannın
birçoğunda "Ucuz
Mazot" tabelası
dikkat çekiyor;
bazısında "lran
Mazotu" yazıyor;
kimisi 87 bin liradan
90 bin liraya kadar
fiyat da veriyor.
Yerli-yabancı
petrol
şirketlerinin
istasyonlannda
resmen kaçak mazot
satılıyor.
Resmi litre fiyatı
ortalama 115 bin lira
olan mazotun yüzde
20 ucuza satılan
kaçağı,
Güneydoğu'dan sonra
Batı bölgelerini de
dört koldan sarıyor.
Bir istasyon, özellikle
şehirlerarası
otobüslere günde bir
tanker kaçak mazot
satıyor. Bütün bu
kaçakçılik yol üstünde
ve herkesin gözü
önünde oluyor.
Maliye'nin denetimi
derseniz: Yan cebime!
Etektronik posta: Deniz.Somöraksnetcom Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Kurban Bayramı'nda
karayollan yine
kan gölüne dönmüş...
"Hani insan kurban etme
devri kaoanmıstı!"
K
adıköy'deki Türkiye Çocuklara Yeniden Öz-
gürlük Vakfı'nın güvenlik sorumlusu Turan
Erdoğdu, tam da Nisan'ın 1 'inde ve tıpkı 1
nisan şakası gibi bir olay yaşıyor. Ancak, Er-
doğdu'nun başına gelenlerin pek de şakaya gelir
yanı yok. Olay, oldukça ürkütücü ve biraz da düşün-
düriicü.
Erdoğdu, Vakıflar Bankası Feneryolu ve Sirkeci
şubelerindeki vakıf hesaplarına ait son ekstreleri al-
mak üzere 1 Nisan öğleden önce vakıftan çıkıyor ve
geri dönmüyor. Gece evine de gelmiyor. Eşi, ertesi
sabah vakfı arayıp durumu bildiriyor. Vakıf yönetici-
leri, polise telefon ediyor. Asayiş Şube Müdürlüğü,
gözaltına alınmış olsa mutlaka telefonla ailesine bil-
gi verilmiş olacağını söylüyor. Son 24 saat içindeki
trafik kazalarında da Turan Erdoğdu'nun adına rast-
lanmıyor. Bir yandan vakıf yöneticileri bir yandan
eşi, izini bulmaya çalışırken, 2 Nisan saat 13.15 su-
lannda Turan Erdoğdu vakfa geliyor.
Karakolda
Erdoğdu, Feneryolu'ndaki bankada işini bitirdik-
ten sonra Sirkeci'ye gitmek üzere Kadıköy vapur is-
kelesine geldiğini anlatıyor.
Sonrasında, gişeden jeton alırken, yanına sivil po-
lis olduğunu söyleyen bir kişi yaklaşıyor ve başka-
ca bir açıklama yapılmaksızın iskele önünde bekle-
yen ekip otosuna bindiriliyor. Turan Erdoğdu, ken-
disi gibi "alınan" iki kişiyle birlikte Yeldeğirmeni Po-
lis Karakolu'na götürülüyor. Karakolda önce üst ara-
ması yapılıyor. Ceplerinden çıkan paralar herkese ia-
de ediliyor. Üç kişinin sabıka kayıtlarının öğrenilme-
si amacıyla ilgili yerlere faks çekildiği söyleniyor. Bu
arada Turan Erdoğdu, çalıştığı vakfı anlatıyor, vak-
fın hesap cüzdanlarını hatta yanında bulunan vakıf
etkinliklerine iüşkin fotoğrafları gösteriyor ama din-
leyen olmuyor. Ne suç işlediğini soruyor, yanıt ala-
mıyor. Vakfa telefon etmek istiyor, izin alamıyor. Tu-
ran Erdoğdu, karakoldan çıkmak için her çaba gös-
terişinde dayağı yiyip oturuyor. Birlikte karakola ge-
tirildiği kişilerden birinin Fenerbahçe Spor Kulü-
bü'nde çalıştığını anlıyor; polislerin Fenerbahçeli-
den çekindiğini görüyor. Turan Erdoğdu, radyonun
sesi sonuna kadar açıldığında yan odalardan çığlık-
lar duyuyor ve kaderine razı olup beklemeye başlı-
yor. Saatler ilerliyor, hava kararıyor. Turan Erdoğ-
du'nun karnı acıkıyor. Karakolda "ikram servisi" dev-
reye giriyor. Bir bardak çay için 100 bin lira ödüyor.
Katıksız yarım ekmek için 250 bin lira veriyor ve böy-
lece cebindeki tüm parası olan 1 milyon lirayı tüke-
tiyor. Ertesi gün saat 13.00 sularında, hiçbir sorgu
sualden geçirilmeksizin imzası alınarak salıveriliyor.
Turan Erdoğdu'nun anlattıklarını dinleyen bir va-
kıf üyesi, iki yıl önce aynı olayın bir ingiliz arkadaşı-
nın da başına geldiğini anımsıyor. Devamı yarın...
Ö KM Ü R I L I
Gündemi
fırkalar değil
fıkralar belirler oldu.
Ömür E. Kurum
SESSİZ SEDASfZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Son kamuoyu yoklamasına göre kamu oyulmuştur.
Fenerbahçesi için halkoylaması
Çelik Gülersoy un "Fenerbahçesi"ne
Istanbul Bilgi Üniversitesi Türk Dili öğ-
retim görevlisi Fethi Murat Doğan'dan
bir öneri geldi:
"Büyük kültür ve sanat insanı Güler-
soy'un haklı olarak belirttiği gibi son
yılların çapaçulluğu, Türkçemizi de et-
kiledi. Bununyanısıra, toplumsal deği-
şimin dili de kaçınılmaz olarak etkile-
neceğini göz önüne almak zorunda-
yız... Belirtisiz ad tamlaması türündeki
bileşik adlarda, tamlanan ekinin düşme-
si genel bir eğilimdir. Sözgelişi, Edirne-
kapısı/Edirnekapı, Topkapısı/Topkapı,
Tekirdağı/Tekirdağ örneklerinde de gö-
rüldüğü gibi, tamlanan eki zamanla düş-
müştür. Sayın Gülersoy'un Türkçemiz
konusundaki duyarlılığı ve Fe-'
nerbahçesi'ne olan sevgisini göz önü-
ne alarak bir uzlaşma öneriyorum; çün-
kü aynı duygulan paylaştığımızı düşü-
nüyorum. Bu güzel yanmadaya 'Fener-
bahçe Parkı' yerine, 'Fenerbahçesi' de-
nilmesinden yanayım.Hem daha güzel
hem daha kısa hem de eski adı bu. Ay-
rıca 'park' sözcüğü de burada gerek-
siz. Koskoca Fenerbahçe semtine ve di-
limizin kurallanna dokunmadan da bu
'sorun'u çozebiliriz. Çözüm 'demokra-
tik olsun' derseniz; o da olabilir. Sayın
Gülersoy Fenerbahçesi'nde herkesin
katılabileceği bir halkoylaması düzen-
lesin. Kendi adıma, bu söyleyişin, şim-
diden benimsendiğini düşünüyorum."
PALAS PANDIRAS
Tîtanik filmini görmeyenler acele etmeyin; Tıtanist
Kenan Abimiz içerden çıksın hep birlikte gideriz.
MûTrt Bozaet
AYDINLANMA ATEŞt
Üeti§im: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
TekirdağADD, Kemalistgehçlere
eğitim bursu vermek için destek bekliyor
Türkiye Yazarlar Sendikası.
ölümünün 50. yılında Sabahat-
tin Ali'yı Anma Gecesi düzen-
lerken. Bahçe Bahçe Kültür
Evi'ndede 19 Nisan "daCeyhan
Mumcu. 'Uğur Mumcu'nun
-&ns*rtatc Raponı'Tiu
diği bu ziyaretlerde halkın bü-
yük bir ilgisiyle karşılaşmakta-
yız.
Ziyaretlerde Kemalizmin
özünden. Atatürk'ün gerçekleş-
tirdiği toplumsal, kültürel ve
Türkiye Yazarlar
Sendikası
"Sabahattin Ali, ölümünün
50. yıldönümü nedenıyle 18 ni-
san saat 20.30'da AKM'de düzen-
lenecek bir geceyle anılıyor. Me-
tin Belgin ve Şehnaz Çakı-
ralp'ınsunuculuğunuyapacagı
geceye Ataol Behramoğlu, Ze-
liha Berksoy, Doğan Hızlan,
Nükhet Duru, Konur Ertop,
Müzehher VâNû-Rasih Nuri
1leri, Turgut kazan, Zafer Er-
gin ve Edip Akbayram katılı-
yor."
'Uğur Mumcu'nun
Susurluk Raporu'
"Bahçe Bahçe Kültür Evi"nde
19 Nisan saat 15.00'te Ceyhan
Mumcu'nun katıldığı 'Uğur
Mumcu'nun Susurluk Rapo-
ru' konulu bir söyleşi düzenle-
niyor. Ardından saat 17.00'de
Prof. Dr. Selçuk Erez'le sohbet
yer alacak."
Istanbul Cumok
" Bayramdan sonra Ali Arsla-
nerer yönetiminde 16 Nisan sa-
at 19.00'daTURÇYADlokalin-
de toplanıyoruz.
Tel: 0.216.410 52 93"
Tekirdağ ADD
"Şube olarak 1998-1999 öğ-
retim yılında. Kemalist düşün-
ceye gönül vermiş üniversite
gençleri arasından ekonomik ge-
reksinim duyanlara 'Eğitiın Bur-
su' vermek için çalışmalara baş-
ladık. Bu amaçla Emlak Banka-
sı Tekirdağ Şubesi "nde 00477446
Bugün
0 Kadın Eserîeri Kütüp-
hanesi veBilgi Merkez Vak-
fı, 8. Kuruluş Yıldönümü
kutlamalan kapsamında saat
16.00'da Fener Iskelesi kar-
şısındaki tanhi binada
'Adalet Cimcoz'u Anma
Toplantası' düzenliyor. Tel;
0.212.534 95 50.
# Türk Kanser Derneği;
Dünya Kanser Haftası
nedeniyte, saat 10.30'dader-
nek binasında (Dr. Bedii
Gorbon Sok, No: 1 Kasım-
paşa)birtoplantı düzenliyor.
nolu Eğitim Fonu Hesabı açü-
mıştır. Kemalist düşüncede bir-
leşen tüm yardımsevenlerin bu
çalışmamıza omuz vermesini di-
liyoruz.
Derneğimizin kadın ve erkek
üyelerinin birlikte gerçeklestir-
da aydınlanmaya nasıl ulaşıldı-
ğına. günümüz sorunlanna Ke-
malizmin bakış açısından, çift-
çi sorunlanna. toprak erozyo-
nuna, Trakya derelerinin kirlen-
mesine değin, insanlanmızın so-
runlanna çözüm getirecek. ışık
tutacak nitelikteki konulan ele
alarak insanlanmızın bilgilen-
mesi ve bilinçlenmesi ereğini
taşıyoruz. Tekirdağ'da bulunan
bazı Kamu mallannın, tarikatlar
tarafından kullanılmasına karşı
başlattığımız propaganda sonu-
cunda, oluşturduğumuz kamu-
oyunun ve yapılan mücadelenin
çok yakında güzel bir neticeye
erişeceğine inanıyoruz.
2 Nisan'da. şubemiz yaranna,
Rüştü Asyalı'nın sahneye koy-
duğu, Ankara Ekin Tiyatrosu
oyuncularının oynadığı, 'Bir
Anarşistin Kaza Sonucu Ölii-
mü' adlı tiyatro oyunu Tekir-
dağlı sanatseverler tarafından
büyük bir ilgiyle izlendi.
Herkese gönül dolusu teşek-
kürler.
Adres: ADD Tekirdağ Şubesi
PK 5 Tekirdağ
Tel-Faks: 0.282.260 19 16."
Karşıyaka/tzmir Cumok
"Köy Enstitülerfnin kurulu-
şunun 58. yıdönümünde, Ege
Şanat Merkezi'nde bir söyleşi
düzenledik. 18 Nisan saat
17.00'de yapılacak söyleşiye ko-
nuşmacı olarak Köy Enstitüleri
mezunu Niyazi Aygün ve Asaf
Aktan katılacak. Aynca Gülse-
ren Mungan ve Eylem Kara-
bacak Türk Halk Müziği kon-
seri verecek. Tüm dostlar çağ-
nlıdır.
25 Nisan saat 20.30'da Karşı-
yaka Devlet Tiyatrosu'nda Ten-
nessee W illiams ın 'Sırça Kü-
ıtıes' adlı oyunu izleyeceğiz.
lletişim için tel: 0.232.364 04
41 - Suna Kirpikçi."
SOS Istanbul Çevre
Gönüllüleri Platformu
"Mimar Sinan Oditoryu-
mu'nda 18-19 Nisan'da 'Çevre
Ekonomi Politikası Konferan-
sı' düzenliyoruz.
18 Nisan'da saat 09.00'da baş-
layacak toplantıda 'Çevre Eko-
nomi Politikasına Genel Ba-
kış', 'Sürdürülebilir Kalkınma
Söylemi', 'Doğal kaynaklann
Değerlerinin Belirlenmesi" ko-
nulan ele alınacak.
'Çevresel kayıpların Denge-
lenmesi' ve 'Atölyeler için Pro-
je Konuları'nın tartışılacağı
ikinci günde son olarak Atölye
Çalışmalan ve Şonuç Raporla-
n okunacak. tletişim için tel:
Türksen Başer (0.216J38 5511
-0.216.418 52 15)"
HAYTANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ
BULUT BEBEK NVRAY çlrrçi
MIRMIRLAR UĞUR DURAK
TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 14 Nisan
POSTA TELGMF NAZIRLIĞI DEĞİSİYORL
1913 'DA 8U6ÜN, POSTA TELSKAF UtoUU MUDÜRIJÜĞU fCU-
RULOU. İKİ GÜU ÖMce, POST» TELG&tF NAZIfZLlĞl (&AKAN-
UĞO KALDıRILMIŞn. PAP/ŞAH H.MAHMUr ZAMANIHA DE-
ĞIH YALNIZ DSI/LBT HA8£Gl£ŞM£Sl İÇıkJ YAR/LAAJ POSTH
HIZMET/, İB^'PE^IR F€KMAMİA H4UCIN
/JULMUfru. 1S4O "m />osm Ataz/ecfâ' tajeui-UMC/ı,
çotc KEkrrrs POSTANE AÇILMIÇTI. IS61'DŞ POSTA HAZI-
Rl OLAN ÛUUl GAZETEC/ AGÂH E/=eMPİ /UC K£Z PCU.
Ğ . ON YfL Sew&4 'Se,
f TEK MAZreUOX g//eL£f-
TİRİLMİŞTİ. /S77tweuL HÜtU/AsteTİ'UCe 13i9'M ÜA4UM
Ü
M/ BAŞIUA ÜNLÛ YAZAR fi.EFİKHAUT(KAEAY) GETİfUL-
MİSTİ. ANKARA'M TBMM'NlfJ KueULMAS/HPAH « W
RABAÇKA SİR. POSTA MÜPÜfJLÜĞÜ OLUÇTUglAO
R.UatrtKaraa
1V8.O6S
Dünya Sağlık Teşkilatı Kalp ve Damar Hastalıklannı
"Dünyanın 1 Numaralı İnsanlık Düşmanı"
ilan etti.
TÜRK KALP VAKFI
79 Mayıs Cd. No: 8 Şışlı/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0 212) 212 6835
İnsan kaynaklarına temetden yatrnm: \ # 1 \ % J ! •
Türkiye Gazetecılef Cemiyeti'nin yaptırmakta olduğu
İLKÖĞRETİM OKULU'NA
SİZ DE KATKIDA BULUNUN
BAĞIŞLARINIZI Istanbul li Czei Idaresı'nm Zıraat Bankası Cağaloğlu
Şubesi'ndekı 30402/2776 numalan hesabına yapabılırsinız.
Türtaye Gazeteciler Cemiyetı Tel: 0213 513 83 00
GÖRÜŞ
KEMAL BOLAYIR
İngiltere'nin Kıbnıs'taki
Konumu ve Kıbrıs Gerçekleri
Uluslararası 1960 Londra ve Zürih antlaşmalanyla In-
gittere, Türkiye ve Yunanistan, Kıbns Cumhuriyeti'nin ga-
rantör ülkeleri oldular. Kıbns, 1960 sonrasında iki garan-
tör, Türk ve Yurtan kamuoyunda önemini arttırırken, bu
süreçte diğer garantör İngiltere'nin Kuzey Kıbns'a yöne-
lik tutum ve davranışlan yeni oluşumlar ve yeni politika-
lan çağnştırmıştr. Aslında 19741e İkinci Banş Harekâtı son-
rasında fngilizler, Güney Kıbns'ta yaşayan Türkleri İngiliz
egemenliğindeki üslerde konuk etmiş ve onların Kuzey
Kıbns'a taşınmasında ve adanın ikiye aynlmasında kat-
kılan olmuştu. Ne yazık ki daha sonra, Ingittere sorumlu
bir garantör ülke gibi davranmadı. Kıbns Cumhuriyeti'ni
yeniden yapılandırmada yetersiz kalmış, diğer Batı ülke-
leri gibi davranrntş ve son 25 yıllık süreçte Kıbns'ın güne-
yine hep sıcak bakarken, Kuzey Kıbns'ı adeta yok say-
mıştır.
Kendini dışlayan Ingiltere
Kıbns Rum Yönetimi'nin 1974 yılında adanın Yunanis-
tan'a bağlanma karanna karşı Ingiltere, Kıbns Cumhuri-
yeti'ni korumak için verdiği sözü tutmayarak sessiz kal-
dı. Ingilizler, o dönem sorumlu bir garantör gibi davran-
mış olsa Kıbns'ın geleceği daha fan\h olabilecekti. Ingi-
lizler verdiği sözü tutmamakla, Londra ve Zürih antlaşma-
lannın temel noktalanndan biri olan "Tek Kıbns, Tek Kim-
lik ve Tek Egemenlik" kavramının bozulmasını sağlamış
ve Kıbrıs'ın ikiye aynlmasını, iki ayn kimliğin daha da ge-
lişmesinin ve ayn egemenlik oluşmasının önünü açmış-
tır. 1974 sonrasında daha da ilginç yaklaşımlan görmek
teyiz. Garantör Ingiltere, Güney Kıbns Yönetimi'ni resmi
devlet olarak tanımış ve onunla her alanda iletişim içinde
olmuştur. Buna karşın, garantörü olduğu Türk toplumu-
nu adeta dışlamıştır. Yine, yıkılan Kıbns Cumhuriyeti'nin
tekrar yaşama dönmesinde, hem sorumluluğunu unut1
muş hem de öteki garantör ülkelerle iletişim kunmada ve
çözüm önerilerinde yetersiz girişimler sergilemiştir. Avru-
pa Birtiği'ne giriş sürecindeki çalışmalannda Ingilizler Kıbr
ns Türklerini yok sayan bir anlayışta olmuşlardır. Kıbns Türk
toplumuna baskı amacı güden Rum ambargolanna onay
veren ve uygulayan garantör Ingittere'nin, Türk toplumtı
ile yeterli iletişim kurma gereği duymadan, sadece Kır>
nslı Türktere irvgittere'ye girişte vize uygulamasıyla son nok>-
ta konmuş oldu. /.
Güney Kıbns ve Yunanistan [_
20. yüzyılda Kıbns'ta yaşanan evrelere baktığımız za^
man Kıbnslı Türklerin ve Rumlann bir Kıbnslı kimliğini be-
nimsemediklerini görijnjz. Amerikalı, Isviçreli benzeri bir
kimliğin Kıbns'ta oluşmamasında en önemlı sorumluluk
Rumlara ve Yunanistan'a aittir. 20. yüzyıl başlannda Kıbr
ns'ı Yunanistan'a bağlamak için ekilen tohumlar zaman
içinde yeşerdi; 1950'li yıllarda Makarios'un kışiliğinde, Kıbt
nslı Rumlann eylemleri ve Kıbns Türklerinin tepkiteriyle bü-
yüdü ve meyvesini 1974 yılına saktadı. O tarihte de Kıb-
ns ikiye bölündü. Akla şimdilerde, yine İngiltere'nin içini-
de olduğu dış güçlerin uygulamak istedikleri 1960 örne-
ği kavramlar geliyor. Bu görülmüş bir filmin tekrandır. Ya^
ni, hem 1960'lı yıllarda, hem de 1974 sonrası toplumla'
rarası görüşmeterde uygulanmak istenen aynı kavramlar,-
dır. Bu da "Tek Kıbns, Tek Kimlik, Tek Egemenliktu. Bu
konuda Batı dünyasını değeriendirmekte zoıianmamak
elde değil, ama Güney Kıbns'ı anlamak hiç olası değildır.
Sanki, son 50 yıllık süreçte tek Kıbns kimliğini değiştir,-
mek isteyen Rumlar pişman olmuşlar. Sanki, iki toplum
arasında bir şey olmamış, "tek" bir kimlik attında Kıbns-
lılar hernen bir arada yaşayabilirler dercesine güçlü dev-
tetlerin isterhleri döğrültusunda önemli bir özveride bulu
1
nuyorlar. Bu bir aldatmacadır.
Gerçek olan, bu süreçte, tek Kıbns kimlıği ulusal gi>-
dülerle göze hiç de hoş görünmeyen ayn ayn parlak renk-
lerte boyanmıştır. Rum ve Türkler o kadar kontras renk-
lerie boyanmışlar ki, birbirine güven duymayan, birinin ak
dediğine diğerinin kara dediği ve birbirini adeta yok sa-
yan bir anlayış içindedırler. İlginç olan, Batı dünyasının ve
de İngiltere'nin, Kıbns'ın bu noktayagelmesindekı büyük
katkılannın göz ardı edılmesidir. Bızce Batı'nm, Güney
Kıbns veYunanistan'ın "evet"dediği "TekKıbns, TekKim-
lik, Tek Egemenlik" uzun yıllar sonra gerçekleşebılecek bir
düşünce olup, bu kavramlar bu kapsamda anlamlıdır.
Şimdilerde düşünülmesi gereken, Rum kesimının ve dün-
yanın Kıbns'ta iki ayn toplum olduğu gerçegini görme, de-
ğertendirme ve benimsemedir. Bugün var olan iki ayn ke-
simli, iki kimlikli, iki ayn egemenlikli Türk ve Rum toplum-
lan, ileride "Tek Kimlik, Tek Kıbns, Tek Egemenlik" kav-
ramlannı ıçeren yeni bir Kıbns Cumhuriyeti kurabilirler.
Yeni politikalar
Londra ve Zürih 1960 antlaşmalanna imza koyarak ga-
rantör bir taraf olmuş Ingiltere, 1963 yılında Kıbns Cum-
hunyeti'nin yıkılışında ve 1974 yılında Kıbns'ın Yunanis-
tan'a bağlanmasına, "Ben kanşmam, benyokum", "Se-
ni ilgilendirmez" dercesine bir tutum içinde olmuştur. Yi-
ne, Kıbns'ın Avnjpa Birliği'ne gıriş görüşmelerinde Kuzey
Kıbns'ın dışlanmasına göz yumabilmesi ve son aylarda
Kıbnslılann bir kesimini oluşturan Kıbns Türi<lerine Ingil-
tere'ye giriş vizesi istemi ise, "8enartıkKıbns'ın garantö-
rü değilim, istifa ediyonjm" anlamındadır.
Bu durumda Kuzey Kıbns'ın, Ingirtere'nin istifasının ka-
bul edildiğini duyurması gerekir. O zaman Kıbns'taki in-
giliz üsleri de tartışmaya açılmış olacaktır. Böylece Türki-
ye, Yunanistan ve İngiltere'nin oluşturduğu garantör ül-
keler üçgeninin bir ayağı ortadan kalkınca, Kıbns soru-
nundaki gerçek taraflann daha net karşı karşıya gelerek
çözüm üretebilmeleri, daha kolay olabiiecektır.
BULMACA SEDAT YAŞAYAIS
SOLDAN SAĞA:
1/Üçzar ve ikıya
da daha fazla
oyuncuyla oyna-
nan şans oyunu. 2/
Şöhret... Bezekçi-
likte kullanılan ye-
şil ve pembe dalga-
!ı birçeşit sedef. 3/
Yanm kilogramhk
bir ağırlık ölçüsü 6
birimi...Yapma,et- -,
me. 4/ Birçok efsa-
neye konu olmuş 8
ünlü Frigya kralı.
5/ Ölüm cezası... "
tthaledilecekmal-
lann çeşitlerini ve miktar-
lannı gösteren liste. 6/ Ge-
ce denizde balıklann ya da 2
küreklerin kımıldanışıyla o
oluşan panltı. 7/ Hane... Gü-
neş doğmadan önceki ala-
ca karanlık... Kenar süsü.
8/ Müstahkem yer... Taka-
dan büyük bir çeşitKarade-
nizkayığı. 9/ Kürküdeğer-
lıbiryabankedisL.Düzve 8
geniş arazi. 9
YUKARIDAN AŞAĞ1-
YA: 1/ Orta Anadolu'ya özgü,yaş ya da kuru erikle yapıarı
birtür sebze yahnisi. 2/ Bir anda oluveren... lsviçre'de bir terŞ.
3/ Kısa kıllı ve sarkık kulaklı bir av köpeği... Bir nota. 4/ hep
deri ya da ince kabuk... Donuk renklı. 5/ Ad kavmi hükümia-
rı Şeddad tarafmdan cennete benzetılerek yaptınlan efsaıe\i
bahçe... Kadm üzennde tam bir egemenlik hakkına sahip DI,-
duğuna ınanan erkek. 6/ Bir gösterme sıfatı... Ortodokslard^
tahta pano üzenne yapılan her türlü dinsel resme verilenıd.
7/ Kanda ve öbür vücut sıvılannda asitlik düzeyinin anonai
derecede yüksek olması... kalya'da bir ırmak. 8/ Namazda Jİt
kıyam. bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm... AtasözL9/
Süngü gibi tüfeğın namlusu ucuna takılan bir çeşit bıçak.