22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 NİSAN 1998 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Deminel karayolunu tercih etti • Haber Merkezi - Kurban Bayramı tatilinin bir bölümünü lstanbul'da geçiren Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Istanbul-Ankara arasmdaki yolun durumunu kontrol etmek amacıyla eşi Nazmiye Demirel ile birlikte dün karayoluyla Ankara'ya döndü. Demirel. "Esasen tûnelin başlanmasında geç kalındı. 1993 yıluıın başında tünelin temelini ben attım. Aşağı yukan 5 seneye yakın zaman geçti. 5 sene içinde tamamlanması lazımdı. Ama bazı eksiklikler. noksanlıklar oldu. Eleştiri için söylemiyorum. Ama altyapıdan başlanan şeyler geciktiğinde meydana gelen darboğazlar bu sıkıntılara sebep oluyor" dedi. Demirel, dört buçuk saat süren yolculuğun ardmdan saat 18.30 sıralannda Ankara'ya vardı. İsmail Baha Sürelsan öldü • ANTALYA (AA) - Devlet sanatçısı, Türk sanat müziği bestekân, müzikolog İsmail Baha Sürelsan, tedavi gördüğü Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde . dün öldü. 86 yaşında yaşamını yitiren Sürelsan. Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Akdeniz Üniversitesi Türk sanat müziği korolannı kurmuşru. "Güle sor, bülbüle sor'", "Sandal" ve "Rakkase" gibi tanınmtş eserlerin bestekân Sürelsan, yann Antalya'da toprağa verilecek. Bostantfda yangın • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Deniz Otobüsleri Işletmesi AŞ'ye (İDO).ait Bostancı Deniz Otobüsü Iskelesi'nin tamirhanesinde dün yangın çıktı. Yangın, itfaiye ekiplerinin çabalanyla, iskelenin yakıt deposuna ulaşmadan kontrol altına alınarak söndürülürken, iskelede maddi hasar meydana geldi. Bayramda kaza bilançosu • Haber Merkezi - Dokuz gün süren Kurban Bayramı tatilinden dönüşlerin yapıldığı dün karayollanmızda meydana gelen trafik kazaiannda 20 kişi yaşamını yitirirken 48 kişi de yaralandı. Tatil süresince karayollannda meydana gelen trafik kazalannda ise toplam 184 kişi öldü, 365 kişi de yaralandı. Arabistan'a hac suçlaması • İSKENDERUN (Cumhuriyet Güney tlleri Biirosu) - Fazilet Partisi Hatay Milletvekili Mehmet Sılay, hac görevinin yerine getirilmesi konusunda Suudi Arabistan yönetiminin ağır ihmal ve tedbirsizliği bulunduğunu belirterek, "Hac görevini 'Beynelislam' bir komisyon yürütmelidir" dedi. Dünyada 52 Islam ülkesinde 1.5 milyar Müslüman yaşadığını kaydeden Sılay, Mekke ve Medine'nin Suudi Arabistan'a değil tüm Müslüman âlemine ait olduğu göriişünü dile getirdi. İrfan Ağdaş anıldı • Istanbul Haber Servisi - Alibeyköy Saya Yokuşu'nda Kurtuluş gazetesi satarken polis tarafından öldürülen lise öğrencisi İrfan Ağdaş dün liseli arkadaşlan tarafından anıldı. Alibeyköy Imar Bloklan'nın önünde toplanan Demokratik Lise İçin Mücadele Komitesi (DLMK) üyesi öğrenciler, "İrfan Ağdaş ölümsüzdür" yazılı pankart açtıktan sonra Ağdaş 'ın öldürüldüğü yere kadar "Öğrenciyiz, haklıyız, kazanacağız" sloganlannı atarak yürüdüler. Bakan İbrahim Gürdal, 1998 turizm sezonu için 12 milyon turist, 10 milyon dolar döviz beklediklerini belirtti 'Turizmde yıltlız iilke olacağız'• Bakan Gürdal 21. yüzyıla 'inanç turizmi' ile gireceklerini belirtiyor. Papa'nın, "Her yıl 10 milyon Hıristiyanın Türkiye'de hacı olmasını istiyorum" sözlerini anımsatan İbrahim Gürdal, Kuşadası'nda 4-7 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan inanç kongresini de çok önemsediklerini belirtti. BÜLENT ECEVİT ANTALYA- Türkiye'nin en çok döviz getiren sektörlerinin başında yer alan tu- rizmde, 2000'li yıllarda 'inanç turizmi'nin başı çekeceği belirtiliyor. 50 bin yataklı bir 'turizm şehri' kurmayı planlayan Turizm Bakanlığı. burada doğa,tarih ve kış ayla- nnda da tunzmin yapılabileceği alanı ha- yata geçirmeyi hedefliyor. Turizm Baka- nı tbrahim Gürdal, Türkiye'nin turizm açısından 21. yüzyıla 'yıldızülke' olarak gireceğini kaydederek 1998'de 12 milyon turist, 10 milyar dolar da döviz girdisi bek- lediklerini söyledi. Çocukları cezbeden bir riiyasına da değinen Gürdal, "Disney- land Türkiye'de mutlaka gerçekleşecek. Ve bunun yeri de Antalya'da Döşemealtı bölgesinde yapılacak. En uygun yer orası" dedi. Kurban Bayramı tatili için Antalya'da bulunan ve Konyaaltı bölgesindeki evin- de dinlenerek tatilini geçiren Turizm Ba- kanı Gürdal ile turizm konusunda söyleş- tık. - Sayın Gürdal. her konuşmanızda Tür- kiye'nin 21. yüzyıhn yıldız ülkesi olacağı- nı söylüyorsunuz. Bunun için projeleriniz neler? Gürdal: Her yıl turizmde geliştiğimiz görülüyor. 1997 yılında çok şeyler yapıl- dı. Yapılmaya da devam edilecek. 21. yüz- yılda sınırlann ortadan kalkacağı, global- leşen bir dünya var olacak. Bu dünya tu- rizminden de Türkiye pay alacak. Biz hem Avrupa'nın sınırlannı bekliyoruz hem de binlerce yıl önceki dinler ve devletler ta- rihine beşiklik yapmış olmanın avantajı var. Bu avantajlar, kültür, ekolojik ve ar- keolojik avantajlardır. Bunlan bugüne ka- dar sakladık. koruduk. 21. >r üzyılda bun- lan sunacağız. 75 yıl önce kurulmuş Tür- kiye Cumhuriyeti, laik, sosyal, hukukdev- leti olarak. dünyaya. kendimizi tanıtmak çok önemli. Bu bakımdan Türkiye'yi 21. yüzyılda şanslı bir ülke olarak görüyo- rum. 1998 yılında 'hedef 12' diyoruz. Bu da 12 milyon turist. 10 milyar dolar da dö- viz anlamına geliyor. Projelerimize gelin- ce; birincisi. 'Anadolu 2000" adı altuıda inanç turizmi; ikincisi, Adriyatik'ten Çin A n k a r a d ı s ı n d a d a y a p ı l s ı n ' Seviyetespit sımmmla firsat eşüsizliğine tepki tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yabancı dil tazmınatı almak isteyen kamu çalışanlanyla, üniversite öğretim üyelerinin katılmak ve başarılı olmak zorunda oldukian 'Kamu Personeli Yabancı Dilbilgisi Seviye Tespit SınavTnm (KPDS). yönetmelıkte aksi öngörülmesine karşm sadece Ankara'da düzenlenmesi büyük tepki topluyor. Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinde görevli 500'ü aşkın yardımcı doçent ve doktora öğrencisi fakülte dekanlıklanna verdikleri dilekçelerde, sınavın sadece Ankara'da düzenlenmesinin 'Egitimde firsat eşMiği' ilkesine aykın olduğunu belirterek 20 bini aşkın katılımcının Anadolu'nun çeşitli . • ( . ı ı i i ıı. illerinden Ankara'ya gidebilmek için 50 milyon lirayı aşkın harcama yapmak zorunda kaldığmı vurguladılar. KPDS sınav yönetmeliğinde 'başvurulann yoğunluğuna göre Ankara dışındaki belü kent merkezlerinde de düzenlenecektir' maddesinin bulunduğunu anımsatan akademisyenler, dekanlıklar • Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinde görevli 500'ü aşkm yardımcı doçent ve doktora öğrencisi fakülte dekanlıklanna verdikleri dilekçelerde, sınavın maddi-manevi büyük yükler getirdiğini belirtti. Sınavın sadece Ankara'da düzenlenmesinin 'eğitimde firsat , eşitliği' ilkesine -.' aykın olduğu kaydedildi. aracılığıyla üniversite rektörlüklerine ilettikleri şikâyet dilekçelerinde şu görüşlere yer verdiler: "Mayıs ve kasım aylannda olmak üzere >ilda iki kez düzenlenen sınavın sadece Ankara'da yapılması çok büyük bir olumsuzluktur. Binlerce Idşinin bir kereden fazla girmek zorunda olduğu bu sınav bizlere maddi- manevi çok büyük yükler getirmektedir. Özellikle Ankara'ya uzak illerden sınava katılanlar için bannma ve besienme büyük sorunlar yaratmaktadır. Aynca bu sınava girebilmek için Ankara'ya gidis- gelişler mesai kaybına ve ast-üst arasında huzursuzluğa neden olmaktadır. Ankara'da otunıp bu sınava giren ögrencilerle, kilonıetrelerce yol kat ederek gelenler arasında 'eğitimde firsat eşitsizliği' doğmaktadır. Bu önemli sorunun giderilebilmesi için sınavın, İstanbuL İ/mir. Erzurum vb. Türkiye'nin belli başlı büyük illerinde yapılması artık zorunluluk haline gdmiştir." OzaVın anıtmezan bitmek üzere 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'm mezannın anıtmezar haline dönüştürülmesi çalışmalan hızla devam ediyor. Yetkililer, anıtmezann Özal'm ölüm yıldönümü olan 17 Nisan'a kadar tamamJanacağmı belirttiler. Anıtmezann yapımına şubat ayının sonunda başlandığını ve dört gün sonra bitirilmesi gerektiğini anımsatan yetkililer, "Bunun için gece gündüz çift vardiya çalışıyoruz" dediler. Bu yıİın birim fiyatlanna göre 218 milyar liraya mal olması beklenen anıtmezar, 8 adet 35 metre yüksekliğinde bakıria kaplanmış çelik konstrüksiyon ayak, kurşun kaplı kubbe ve kubbenin ,, altında ayaklara asılmış 3 metre çapında kurşun kaplı ku bbeden oluşuyor. Projede, Özal'm kişisel özeÛikleri ile Türk- İslam sentezinin Baü medeniyetleri ile bağdasabileceğinjn esas alındığı belirtildi. Yüzbaşı Tuğrul Sezginler'in ailesinin avukatı Nusret Senem, raporlarda çelişki bulunmadığını ileri sürdü 'Eşref Bitlis suikastı soruşturulmalı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avukat Nusret Senem, Jandarma Ge- nel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis ve çalışma arkadaşlannın yaşamına mal olan kuşkulu uçak kazasının sa- batoj olduğu yönünde düzenlenen bi- lirkişi raporlannı anımsatarak "Bun- lann gereği yerine getirilerek soruş- turma emri verilmeli ve suikast mut- laka aydınlaalmabdır" dedi. Orgeneral Eşref Bitlis'in pilotu Yüzbaşı Tuğrul Sezginler'in ailesinin avukatı Nusret Senem, bazı basın or- ganlannda, ODTÜ-TAI uzmanlan ile İTÜ uzmanlannın ayn ayn hazırla- dıklan raporlarda çelişki bulunduğu- nu öne sürerek sabotaj olasılığını çü- rütmeye yönelik haberlerin yer alma- sı üzerine dün bir basın toplantısı dü- zenledi. "Raporlarda çelişki yok. Pilotlann kusursuz oldukian yönünde saptama- lar var" göriişünü dile getiren av ukat Nusret Senem, "Bu bulgulan özellik- le vurgulayan raponı zayıflatma ça- basını doğal karşüıyoruz, Sabotaj id- diasuıın iki ciddi kanıtı ortaya çıkmış- Or. Bu iki rapor arasında çelişki ara- mak bosunadır" dedi Avukat Nusret Senem. Orgeneral Eşref Bıtlis'in bır suikast sonucu öl- dürüldüğünün bazı itirafçılann ifade- lerinde yer aldığını. TBMM Susurluk Komisyonu ve Başbakanlık Teftiş Ku- rulu"nun raporlarında "soruşturma açılmasr yönünde görüşün dile geti- rildiğine işaret ederek "Şimdi görev Milli Savunma Bakanlığı. Genelkur- mav Başkanlığı. Kara Kuvvetleri Ko- mutanlığı ve askeri savcılığa düşmek- tedir. Bu bilirkişi raporiarının gereği yapılmaİL soruşturma emri verilmeli ve yeni bir soruşrurma başlafılarak Bitlis suikastı aydınlatılmalıdır" diye konuştu. Trabzon-Batum arasına kurulması önerilen demiryolu Türkiye'yi Kafkaslar, Asya ve Uzakdoğu'ya bağlayacak Karadeniz'in demiryolu özlemi AHMETŞEFİK TRABZON - Demiryollan güzergâhlan tartışmasında yaklaşık 90 yıllık bir geçmişi olan Doğu Karadeniz, yeni uluslararası gerek- sinimlerin bölgeye yüklediği işlevleri yerine getirebilmek için yeniden demiryolu tartış- malannın odağına oturdu. Uzun vadede Er- zincan-Trabzon, Aşkale-Trabzon bağlannla- n ile ulusal sisteme dahil edilecek olan Trab- zon, kısa vadede Trabzon-Batum bağlantısı ile Türkiye'nin Kafkaslar. Orta Asya. Sibirya ve Uzakdoğu'ya bağlantısının kapısı olmayı amaçlıyor. Anadolu'da ilk demiryollan bağlantılan başladığında. Karadeniz kıyısını baştan başa dolaşan bir demiryolu güzergâhı kurulması da hararetli biçimde tartışılıyordu. Bu tartışmanın içinde Osmanlılardan daha çok lngilizler. Alman- lar, Fransızlar ve Ruslar bulunuyordu. Çünkü dö- nemin Trabzon ve Doğu Karadeniz Bölgesi, Avru- pa'nın doguya açılan en önemli kapısı konumun- daydı.Bu süreçte Trabzon merkezli Doğu Karade- niz demiryolu hattı için projeler hazırlandı. Fran- sızlann gerçekleştireceği proje tam uygulamaya ge- çirilecekti ki, savaşlar çıktı. Ve proje yaşama geçi- rilemedi. Cumhuriyetle birlikte özellikle Atatürk döne- minde, bütçe görüşmelerinin en önemli tartışmala- nndan biri olmaya devam etti demiryolu projesi. Atatürk'ün Trabzonlulara verdiği sözler arasında baş köşeye oturdu. Ismet İnönü. başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde her firsatta bunu vur- guladı. Ancak Türkiye'nin öncelikleri ve olanakla- n bu özlemin gerçekleşmesini önledi. Ta ki I988'e kadar. 1988'de So\-yetler Birlıği ile tıcari açıdan ilk cid- di kapı olan Sarp sınır kapısının açılması, ardından Sovyetler'in dağılması ve bu bölgenin dün>anın en stratejik bölgesi haline gelmesi. koşullan 1900'lü yıllardan da daha ileri noktaya getirdi. Artık Kaf- kaslar. Orta Asya ve kocaman bir Rusya piyasası vardı. Ve bütün dünya bu pıyasalan ele geçirmek için yarışa başlamıştı bile. Bu yeni olanaklann oda- ğındaki Türkiye ve geçiş noktası olan Doğu Kara- • Çalışmalan sürdürülen karayolu projesinin özellikle Doğu Karadeniz'de demiryolu ile birlikte planlanmasını isteyen Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllüleri Grubu, Trabzon- Batum hattıyla Türkiye'nin dünyaya bağlanmasını öneriyor. deniz için de yeni olanaklar çıkmıştı. Türkiye'nin Kafkaslar ve Orta Asya ile ilişkilerini geliştirebil- mesi ve dünya ile bu bölge arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geçiş noktası olabilmesinin yolu öncelikle ulaşım sistemlerinden geçiyor. Türkiye, Doğu Anadolu'dan Gürcistan'a bir demiryolu bağ- lantısı kurmaya çalışıyor, kuzeyden de uzun yıllar- dan beri tamamen elden çıkan ve yapılmayı bekle- yen Karadeniz Sahil "Vblu'nu hazırlıyor. Ancak Tür- kiye açısından bu çok yetersiz. Çünkü Karadeniz'in doğusunda yoğunlaşacak olan uluslararası ticaret ve taşımacılıkta söz sahibi olabilmek. modern \e iş- lem hacmi büyümüş limanlar, bu limanlann kara \ e demiryoluyla söz konusu pazarlara bağlı olması ge- rekiyor. Oysa Türkiye'nin limanları için böy- lebirdurum söz konusu değil. Türkiye liman- lan demiryoluna bağlamadığı sürece bu reka- betten kazançh çıkması mümkün görülmü- yor. Türkiye'nin bütçe olanaklan böylesine projeleri gerçekeştirmeye uygun değil. Üste- lik limanlannı Türk sistemine bağlayacak olan Erzincan- Trabzon, Aşkale-Trabzon bağ- lantısının yakın bir gelecekte yapılması da olanaklı görülmüyor. Ancak yapımı sürdürülen Samsun-Sarp sa- hil yolunun özellikle Trabzon-Hopa arasının hemen hemen tümü dış kredıli olarak ihale edildi. Paranın sağlanması halinde bu kısmın kısa sürede bitirilmesi öngörülüyor. Şimdi bütün Doğu Karadeniz bu tarihi fır- satın kaçınlmaması gerektiğini düşünüyor. Trabzon ile Batum arasında yaklaşık 200 km gibi yakın bir mesafede kurulabilecek bir demiryolu bağlantısının Trabzon, Rize ve Hopa limanlannı ve kentlerini Kafkasya'dan Orta Asya'ya, Sibirya'dan Uzakdoğu'ya bağlayabileceğini vurguluyorlar. Üs- telik bu hattın mevcut karayolu çalışması içinde dü- şünülmesi ve demir>olu hattı için de bir yer aynl- ması öneriliyor. Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönül- lülen Grubu, geçen günlerde bir rapor yayımladı. Raporda, karayolunun demiryolu da düşünülerek yapılması halinde maliyetin demiryolunu ayn yap- mava göre inanılmaz derecede ucuza geleceğini. ancak Türkiye'nin bu küçük ekle bütün yeni piya- salara bağlanabileceği açıklandı. Seddi'ne kadar binlerce sene önce sevgi ve kardeşlik yolu olan ipek yolu, ticaret ve tu- rizm açısından, bunun ihyası söz konusu. Tüm dünya bunun ihyası ile Ugili çauşma- lar içinde, biz de içindeyiz. Üçüncüsü ise 50 bin vataklı bir turizm şehri. - inanç turizmi konusunda çauşmalann detaylan var mı? Gürdal: Bu yıl 4-7 Mayıs tarihlerinde 5. Dünya İnanç Kongresi Kuşadası'nda yapılacak. Bu kongrenin asıl amacı 2000 yılında Türkiye'de kutsanacak yerlerin tespiti. 250 din adamı geliyor. Türkiye'nin geleceği açısından bunu çok önemsıyo- rum. Vatikan ile yaptığımız görüşmeler- de Papa'nın Türkiye"ye geleceğini ve da- vet beklediklerini öğrendiğimizde Cum- hurbaşkanımız hemen da- vette bulundu. 1999 ve 2000'li yıllarda sayın Pa- pa'nın Türkiye'ye ziyareti, Hıristiyanlık âlemi açısın- dan çok önemli. Türki- ye'nin vazgeçilmezleri arasında Hıristiyan camia için Türkiye'de ilk kilise- ler var. O ilk kiliselerde Hı- ristiyanlığm vecibelerini yerine getirecekler. Yani Hıristiyanlann hacılık fa- raziyesini yerine getirecek kutsal yerler olarak nite- lendiriliyor. Bu bakımdan Papa'nın 'Her yıl Türki- ye'de 10 milyon Hıristiya- nın hacı olmasını istiyo- rum' sözü. bizim mevcut turist sayısına 10 milyon ilave etmek demektir. Bu nedenle inanç turizmi adı altında çalişmalanmız de- vam ediyor. - Türkiye'de Disneyland açılması yönünde çalışma- lan gündeme getirivorsu- nuz. Gürdal: Bu konuyu açanbenim. Disneyland'ın Türkiye'ye yapılması ile il- gili çalışmalar bana Med Ğlup'ün Türkiye temsilci- si Fuat Süren Bey'den gel- di. Ben bu yerin Antalya'da yapılabileceğini düşünü- yorum. Bunun için iki ge- rekçe var; birincisi 10 ay gibi bir dönemde gün ısısı ile gezinti yapılabilecek yer Antalya. ikincisi 150 bin yatak var. Türkiye'nin başka hiçbir yerinde toplu- ca 150 bin yatak yok. Dis- neyland Antalya'nın hak- kıdır. Bunun için gerekçe- leri oldukça da fazladır. Bu bir lütuf gibi görülmemeli. O bakımdan Paris-Tokyo hattında yapılabilecek. Disneyland'ın yeri Türkiye ve Antalya olmalıdır. Yer olarak da Hava Olimpiyat- lan'nın yapıldığı Kepez üzerindeki Döşemealtı bölgesidır. Hatta Orlan- do'da gördüm, See World'un da yapılması ge- rekli Türkiye'ye. Burada dikkat edilecek nokta. eko- loji ve doğal çevrenin ko- runmasıdır. O nedenle de antma tesisleri titizlikle kullanılmalı. taviz veril- meden uygulanmalıdır. - AntaKa'nın tarihi alan- lanndan olan Phaselis'te bir eglence merkezi için yer tahsis edilmişti. Ve bu- na tepkiler geliyor. Gürdal: Oradaki prog- ramda bir hata olmuş. Tah- sise çıktığımız yerle deniz arasında bir hayli mesafe \ar. Buna karşın ben orayı vermedim. Ben bundan sonra başka bir şey teklif ediyorum. Tahsislen Özel- leştırme Yüksek Kurulu yapsın. Maden ucuza gidi- yordiye şikâyetler geliyor. ucuza gitmemesi için Özelleştirme Yüksek Ku- rulu pazarlık usulü en yük- sek fiyatı verene vermeli diye düşünüyorum. Tu- rizm Teşvik Yasası yeniden bu Meclis'ten süratle çık- maz. Çünkü diğer öncelik- leri var parlamentonun. O bakımdan bu konuda kul- lanabileceğimiztek kurum Özelleştirme Yüksek Ku- rulu. Ve Ali Atik Paşa >a- lısmı da bu şekilde de\ ret- tik. - Tanıtım için bütçenin az olduğu söyleniyor. Gürdal: Bütçemizde ta- nıtım için 3.5 trilyon liralık pajımız \ar. Toplam büt- çemiz 13 trilyon. Geçen yıl Türkiye'nin tanıtım i;in girdileri başkaydı. Bu \ıl bu girdilerin hiçbiri yok. Türkiye Tanırma Vakfı ve ilgilı bakanı Cavit Kavak ile Başbakan'dan Türki- ye'nin tanıtımı ile ilgıli yardım talebinde buluna- cağım. Turizmin çok uzun yıllar Türkiye'nin lokomo- tif sektörü olacağını sanı- yoruz ve bunun için her türlü girişımin hükümetler tarafından yapılacağına inanıyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle