14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Gene] Yayın Yönetmenı Orhan Erinç •Genel Yayın Koordmatöru HikmetÇe- tinkaya • Yaziışlen Müduru. İbrahim Yıldu • Sorumlu Müdur Fikret llkiz # Haber Merkezı Müdüru. Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dı^ Haberler Şinasi Danışoğlu • I.stıhbarat Ceıtgiz Yıkiınm • Fkonomı Mehmef Saraç # Kültür Handan Şenköken • Spor \bdûlkadir Yücelman # Makalcler Sami Karaören # Dureltnıe Abdullah V suta # Fooğraf. Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgi-Belge. Edibe Buğra#Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. Muslafa Balba\, Hakan Kara. Ankara Temsılcısi Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No I25.Kat.4,BakanlıkIar-AnkaraTeI 4195020(7hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısr Serdar Kızık, H Zıya Bl\ 1352 S 2 3Tel.4411220. Faks.4419117* Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu. Inönu Cd 119 S. No: 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdurii Üstün Akmen # Koordınatör Ahmet Kortılsan • Mıiıasebe BüfentYenerOldare Hüsevin Gürer • Işletmc Önder ÇeUk • Bıîgı- lşlem Nıil lnal • Bılgısavar Sıstem Mürûvet Çikr • SaDş Fazilel Kuza MEDYA C: • Yonetım Kıniu Başkanl - Genel Mtidür Gâ»in Erduran 0 Koordınator Rıfca Işıtman 9 Genel Mudur Yardmcsı- SevdaÇoban Tel 514 07 :T - 5139580-5138460*1.haks 5I3URJ Yayımla>aD \e Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Tıirkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lsl PK 246 lstanbul fel (0 212) 512 05 05 (20 ha!) Faks (0 212)513 85 95 13NİSAN1998 Imsak: 4.49 Güneş. 6.22 Ögle: 13.12 tkindi: 16.51 Akşam: 19.48 Yatsı: 21.14 Ruhsatlara elkonuKbJ • İSKENDERUN (Cumhuriyet Göney tlleri Bürosu) - Hatay'da faaliyet gösteren Atakaş ve Bamtrans adlı fırmalann petrokok ithal belgelerine fazla stok bulundurduklan gerekçesiv le Çe\Te Bakanlığı'nın el koyduğu bildirildı. Firmalann ellerinde bulunan petrokokJann sevk edilmesi ıçın süre venldiği ve bu firmalann yeni kontrol belgesi taleplerinin değerlendirilmesinin söz konusu olamayacağı vurgulandı. Gaziantep orman yoksukı • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Türkiye'de özellikle yaz aylannda çıkan yangınlar ile tanm alanı açmak içın bilinçsizce >apılan kesimlerin ülkenin oksijen kaynağı olan ormanlan büyük bir hızla yok ettığıni belirten Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Başmühendisi Ahmet Giirbüz, Gaziantep'in orman ve ağaç yönünden çok geri kalmış bir kent durumunda bulunduğunu söyledi. Gürbüz, Türkiye ormanlık \ e ağaçlık alan ortalaması yüzde 26 iken Gaziantep"te bu oranın yüzde 13 dûzeyinde kaldığına dikkat çekti. Enyaşlıkişi • NE\VYORK(AA)- Dünyanın en >a§h adamının 142 yaşında olduğu ve Nepal'de yaşadıgı bildirildı. "Nevvsofthe World" dergisinın haberine göre, Naryan Çaudhan adlı rekortmen. Repal nüfus idaresının kayıtlanna göre 24 Kasım 1856 yılında doğdu. Çaudhan'nin, çocuk, torun, torun çocuğu ve onlann çocukJanndan oluşan 109 kışilık bir ailesi var. Zor işitmenın dışında önemli bir sağlık problemı bulunmadığını belirten Çaudhari, otomobil. radyo, uçak ve televizyonun ıcat edildiğinı duyduğunu ancak bunlan yetennce tanımadığmı belirtti. Çaudhari. "Basit şeyler her zaman iyidir" şeklinde konuştu. Turistlerden posta şttâyeti • ANKARA (AA)-Tatil için Türkiye'ye gelen turistler. ülkelerine gönderdikleri kartpostal ve mekruplann adreslerine ulasmadığı gerekçesiyle Turizm Bakanlığı'na şikâyette bulundular. Turizm Bakanlığı bir genelge yayımlayarak turizm sektör temsilcilerini ve il turizm müdürlerini uyardı. Genelgede açık ve kapalı mektup gönderme işinin PTTnin tekelinde olduğu kaydedilerek. özel kurye şırketlerinin dağıtım yapmalanna ızm verilmemesi gerektiği belirtildi. Noel baba kffisesl • ANTALYA(AA)- Antalya'nın tarihi ve turistik ilçesi Kalecle bulunan Saint Nicholas Kjlısesi'nin, fNoel baba) su baskınlanndan etkılenmesini önlemek amacıyla onanmdan geçınleceğı bildirildi. Saint Nıcholas Klısesi'nin su ba.->kmlanndan korunmasını sağlamak ıçın tarihi binanın etrafında drenaj yapılacağinı bıldırenyetkililer. önümûzdeki ay başlanacak çalışmalar için 7 milyar liralık ödenek aynldığını kaydettiler. İlaç tüketinif • İSTANBUL (AA) - Türk Eczacılan Birliği'nden (TEB) alınan bilgiye göre. 1997 vilında eczanelerin >anı sıra SSK ve devlet hastanelerinde yaklaşık 550 tnljon liralık ilaç tüketildi. Satılan ılaçlar içinde antıbıyotikler yüzde 21.1 ile binnci, ağn kesiciler de yüzde 14.6 ile ikınci sırada yer aldı. Türkiye'de satılan ilaçlardan yüzde 22 sinin ithal olduğu belirlenirken, ıthal edilen yaklaşık bın ilaç türü ıçmde kanser ilaçlan, hormonlar. radyokontrast maddeler ile radyofarmasötikler en başta gelıyor. Toplumun her kesiminde görülebilen hastalık, tedavi edilmediği takdirde insanlan intihara kadar götürüyor Gizli ömür törpüsü: Depresyon• Uzmanlar, depresyonu toplumu tehdit eden. ciddi ve ölümcül bir hastalık olarak değerlendiriyor. Hekim denetiminde depresyonun en ağır şekilleri bile yüzde 80-90 oranında tedavi edilebiliyor. Depresyon tedavisinde ilaç ve psikoterapinin birlikte uygulanması başan şansını attınyor. GÜNDÜZ tMŞÎR "Konsantre olma güçlüğü, zevk alamama, kendini eleştirmenin artmasL, uyku bozukluğu ya da uyandıktan sonra tekrar uyumamak. 12 saat uyuduktan sonra bile kendini yorgun hissetmek, iştah kaybı veya yediklerinden tat alamamak, suçiuluk. çaresizlik ve ümitsizlik duygulan, intiharia ilgili düşünceler. teslim tarihlerine iş yetiştirememe veya standartların düşmesi, Idşilik değişimi. cinsel serbesride arnş, içki ve ilaç kullanımının artrnası." Tüm bu özellikler" psikiyatrinin soğuk algınlıgı'" olarak da adlandınlan depresyonun en önemli klinik belirtileri olarak sıralanıyor. Sağlık örgütünden uyan Dünya Sağlık Örgütü, başta depresyon olmak iizere ruhsal sorunlann, 2020 yılına gelindiğinde insanlığın başındaki sağlık sorunlan içinde en büyük yükü oluşturan grup olacağına dikkat çekiyor. Her dört kadından ve her sekiz erkekten birinin hayatlannda en az bir kez depresyona yakalandığı belirtiliyor. Toplumlann yüzde 5'i bu gizli kalmış ölümcül hastalıktan etkileniyor. Uzmanlar tedavi edilmediği takdirde sonu intiharia bile neticelenebilecek depresyonun en önemli özelliklerini şöyle sırahyor: "Depresyon sadece bir ruh hali düzensizliği değil, fiziksel işlevleri de etkileyen bir sorundur. Toplumu tehdit eden hastalıidar kategorisinde sınıflandjnlan ciddi, gflçsüz bırakıcı \e ölümcül bir hastaükür. En yaygın intihar . nedenidir. Kronik ve tekrarlanıcıdır." Türk Psikiyatri Dergisi'nde yayımlanan bir bilimsel çalışma, Türkiye'nın de depresyondan etkilenen ülkeler arasında olduğunu ortaya koyuyor. Bu araştırmaya göre ülkemizde sağlık ocağına başvuran hastalann yüzde 26.2 'sine depresyon tanısı konması, hastalığın ulaştığı boyutu açıkça gözler önüne seriyor. Son 10 yılda ülkemizde 100 binde 2 dolayına yükselen intihar olgusunun arkasında yatan en önemli nedenin de yine depresyon olduğu vurgulanıyor. Kimlerriskalünda? Dünya Sağlık Örgütü rakamlanna göre bir insanın yaşamı süresince depresyon geçirme olasılığı kadınlar için yüzde 20-26 erkekler için ise yüzde 8. Organon İlaçlan AŞ tarafindan hazırlanan bir çalışmaya göre depresyon her yaşta, her sosyal sınıfta, her ülkede ve her kültürel çevrede görülebiliyor. Başlangıç yaşı 20'lere kadar inen bu hastalıkta sosyo-ekonomik konum da önemli rol oynuyor. Yapılan araştırmalar daha ağır depresyon tiplerinin genelde daha düşük ekonomik gruplarda görüldüğünü ortaya koyuyor. Cınsiyet açısından ise kadınlar erkeklere oranla iki kat daha fazla depresyona yakalanabiliyor. Bunun kesin nedeni henüz ortaya konulmazken, kadınlann hayatlanndaki fizikososyal nedenlerin etkili olduğu belirtiliyor. Kadınlann aynı anda hem anne, hem eş, hem ev kadım hem de işkadını rollerini üstlenmesinin yaşadıklan stresi arttırdığı, bunun da fazla yüklenmeden dolayı depresyona dönüştüğü vurgulanıyor. Kalıtımın da geçerli olduğu depresyonda-yaşanan kötü deneyimlerin yanı sıra stresle başa çıkmadaki zorluk da etkili oluyor. Kendine değer vermemek ve kötümserlik gibi bazı kişilik özellikleri de depresyonun önemli nedenleri arasında gösteriliyor. Hekim denetiminde en ağır şekilleri bile yüzde 80-90 oranında tedavi edilebilen depresyonda ilaç ve psikoterapinin birlikte uygulanması başan şansını önemli oranda arttınyor. Atice 140 yaşında Dünyanın bütün çocuklan onu tanır. Hem de nesillerden beri. Çoğu ilk dtişseJ yolculuğa onunla çıkmıştır. Onun adı "Alice", hani şu "Harikalar Diyan'"na giden sevimli kız. .\lice. şimdi tam 140 yaşında. lngiliz yazar Lewis CarroB'm yarâttığı "Alice Harikalar Diyannda"nın yazılışının 140. yıldönümü nedeniyle İngiltere'rün baskenti Londra'da bir sergi düzenlendi. Sergide yazar Lovis Carroll'un yaşamı ve eserleri tanıülıyor. Benthal Green'deki Çocuk Müzesi'nde açılan sergiye böyiik ilgi gösteren çocukiar, müzede Harikalar Diyan'nın kahramanlamla buiuşuyorİar. (Fotoğraf: Reuters) ESKİ HÜKÜMET KONAĞI SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ OLACAK Datça'ya örnek ıııiizeDATÇA(Cumhuri)«t) -Kültür Ba- kanlığı. yıllardır ihmal edilen Datça Yarımadası'nın tarihsel ve kültürel eserlerini sergilemek amacıyla eski kaymakamlık binasını müzeye dönüş- türüyor. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Prof. Dr. Ender Varinlioğlu'nun yap- tığı açıklamaya göre, lskele Mahalle- si'ndekı eski hükümet konagı onanla- rak "Sualb Arkeoloji Müzesi'" olarak kullanılacak. Amerikalı Prof. Dr. irisLove'm baş- lattığı ve şimdi Konya Selçuk Üniver- sitesi Arkeoloji Profesörü Dr. Rama- zan Ozgan'ın sürdürdüğü. Knidos ka- zılannda tarihsel ve olağanüstü sanat- sal degeri olan pek çok eser bulundu. Aynca ODTÜ'den Prof. Dr. Numan Tuna, Datça yakınındaki Burgaz mev - kiinde "Eski Knidos" kentini ve bazı önemli eserleri gün ışıgına çıkardı. Günümüzden 5 bin yıl öncesine uza- nan bir tanhı oluşumun kanıtlandığı Datça Yanmadası'nın ucundaki antik Knidos kentinde yapılan arkeolojik ka- zılardakı bu buluntular, Bodrum \e Marmans müzelerine götürülmekte ve depolarda alıkonmaktaydı. Bu eserlerin, müteahhidin aksatma- sı nedeniyle ya\ aş yürüyen onarun in- şaatı biter bitmez, Datça Müzesi'ne taşınacağı bildıriliyor. Bilindiği üzere Knidos, matematik- çi EudcKiıs'un dünyada ilk astronomı merkezini kurduğu yerdir. Aynca t»u kentin ünlü mıman Sostrarus da Mı- sır-lskendenye'deki dünyanın yedi ha- nkasmdan bin olan Iskenderiye Fene- ri'ni yapmıştır. Kentin en önemli özel- ligini ise antik dünyanın Mikdanj'ı sa- yılan PnuMdes'in yaptığı. ilk çıplak Af- rodit heykeli ve bu eseri banndıran ta- pınağı oluşturmaktaydı. 1857-58 yıllannda Sir CharfcsNew- ton, Knidos'ta bu heykeli aramış, bu- lamaymca Demeter heykelini, limanı koruyan dev biraslan heykelini ve baş- ka heykelleri lngiliz donanmasına yük- leyerek British Museum'a taşımıştı. Eski hükümet konağında kurulacak Datça Sualtı Arkeoloji Müzesi, yat limanı ve çağdaş açıkhava tiyatrosu ile bir kültür bütiinlüğü ohışturacak. Kentin ilk yerleşim alanı Adaııa Tepebağ Evleri arkeolojik SIT oldu UFUKTEKİN e-posta: tan (a vol. com. tr ADANA - Adana'nın ilk yerleşim yeri olarak binler- ce yıl önce kurulduğu Tepe- bağ Höyügü ve çevresi, arke- olojik SlT alanı ilan edildi. Kültür ve Tabiat Varlıklan- nı Koruma Kurulu(KTVKK) tarafindan alınan karar uya- nnca, daha önce kentsel SİT alanı olan Tepebağ'da her tür- lü insaat için özel izin alına- cak. KTVKK'nin3yıldırûze- rinde çalıştığı proje gereğin- ce Atatürk Evi, Büyüksaat ve Kayalıbağ ile Sanyakup'u da içıne alan Tepebağ bölge- sı artık Üçüncü Derecede Ar- keolojik SlT alanı halinege- tırildi. Koruma Kurulu, aldı- ğı karan Seyhan llçe Beledi- yesi'ne gönderdı. Artık böl- gede yapılacak her türlü in- şaat. tadilat ve onarım işi KTVKK'nin denetiminde. Adana Müze Müdürlüğü'nün yapacağı sondaj çalışmasın- dan sonra gerçekleşebilecek. Daha önce "kentselSİT" ala- nı olan bölgede herhangi bir insaat faaliyeti için müze uz- manlannın sondajina gerek duyulmuyordu. Zaman zaman yapılan ka- zı ve hafriyat çalışmalan sı- rasında "Roma Köprüsü ka- hnnlan", "Sur kalınülan" da çıkan Tepebağ'la ilgili son karar Seyhan Belediye Mec- lisi'nde görüşülecek. Aksi- ne bir durum gelişmezse KTVKK'nin aldığı karar 1'1000'lik uygulama imar planına da "Bölge 3. Derece Arkeolojik SlT" diye geçiri- lecek. Bugüne kadar yer üstün- deki tarihsel değerleri kıs- men koruyan mevcut karara ek olarak yeraltını da koru- yan "Arkeolojik SİT" kara- rı. çevrecıler ve Mimarlar Odası Adana Şubesi'nce se- vınçle karşılandı. 6 NAKLtYE UÇAĞI DEVREYE SOKUIACAK Ormana havadan koruma ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Orman yangınlanna karşı Or- man Bakanlığfnca"l1usal\lücadeleKam- panyası" başlatıldı. Kampanvanın sembolü olarak 'sincap' seçildi. Bu arada, Deniz Kuv- vetleri'nin servis dışı bıraktığı 15 uçagın ya- pılacak tadilatla yangın söndürmede kulla- nılması gündemden çıkarken Hava Kuvvet- leri'ne ait 6 adet C-130 nakliye uçağına 12 tonluk özel yangm söndürme sistemleri ta- kilarak kullanılması gündeme geldi. Orman Bakanlığı'nın, ormanlara büyük za- rar veren yangınlann önlenmesine yönelik ulusal destek kampanyası, 700 kilometrelik sahil ve kara bandını kapsıyor. 15 bölge ve 65 işletme müdürlüğünün koordinasyonun- da yürütüiecek olan "Ulnsnal Mieadele Kampanyası'' için 14 triryon lira harcama ya- pılacaği bildirildi. Orman Bakar.Iıği'nın ha- zırladığı eylem planına göre, orman köylü- leri başta olmak üzere gençlerin ve çocuk- lann eğitimine ağırlık verilecek. Ulusal ve yerel TV ile radyolardan da yararlanılarak halkın bilinçlendirilmesine yöneiik toplan- tı ve konferanslar düzenleneceL Orman Bakanlıgı bir yandan kampanya başlatırken olası yangınlara karşı da bir di- zi önlemler aldı. Alınan önlemler arasında geçtiğimiz yıl Deniz Kuvvetleri'nin servis dışı bıraktığı 15 uçağın yapılacak tadilatla orman yangınlannda kullanılması projesi gündem dışı kaldı. Yetkililerin verdiği bil- giye göre, Deniz Kuvvetleri'nin hizmet dı- şı bıraktığı uçaklann yerine bu sezon Hava Kuv-vetleri'ne ait 6 adet C-130 nakliye uça- ğından yararlanılacak. Orman yangınlann- da. üzerlerine 12'şertonluk özel yangın sön- dürme sıstemlennın monte edileceği nakli- ye uçaklan denenecek. Bunun yanında bu se- zon ilk kez yangınlara karşı köpük kullanı- lacak. Söndürme çalışmalannda aynca 2 an- fibik uçak, 15 helikopter, 4 gövdeden su atan helikopter. 2 keşif uçağı, sabit merkez- lerden su alabilen 20 uçak ve Orman Genel Müdürlüğü'ne ait 6 helikopter de görev ala- cak. Bu sezon aynca Deniz Kuvvetleri'ne ait bir çıkarma gemisi, sezon boyunca deniz kenarlanndaki ormanlarda çıkabilecek yan- gınlara karşı Marmaris'te konuşlandınla- cak. Bunun yanında yine Marmaris'te insan- sız hava araçlan ile uzaktan algılama sistem- leri denenecek. SÖYLEŞİ ATTİL JLHAN Imtiyazir Tarikatlar. "7 O'li yıllann ilk yansı: Izmir gibi, bin yillık bir liman I şehrinden sonra Ankara bana 'önü fazlaca ilikli', aşın, 'ütülenmiş'geliyor; hele styaset 'esnafının' da- kika başı tekrarlanan 'sayın 'lanna cin ifrrt oluyorum. Nasılsa, bir 'işadamı'tanıdım, halktanbiri; 'güzide'bir lokanta ışletiyor; müşteıisi, başkentin 'kreması'; beni ne sandıysa, bir akşam üzeri, damdan duşercesine dedi ki: - "ağbiy, sizin tanıdığınız çoktur, beni Lion- laria tanıştınr mısınız?" Niye mi istiyor? 'Iş hayat 'ndan anlamış ki, 'piyasa'da yükselmek niyetinde isen, ya Lion olacaksın, ya Ro- tary; en iyisi, Mason'lukmuş bunun ama, Masonlar hem sırküpü olurmuş, hem burnu büyük! Izmir gaze- teciliğimde, Media düşkünü Rotary, Lion, Soropto- mist takımından, illallah demiştim; her taşın altından çıkıyor. bulduklan her delikten giriyorlardı; oysa, An- kara'lı, sosis parmağı altın yüzüklü, kravatı zevksiz- lık meşheri 'lokantacı', iş hayatında yükselmenin yo- lu olarak, onlardan biri olmayı gerekli -gerekli de lâf mı, zorunlu- sayıyordu. Türkiye'de 'Savaş Sonra- s/'nın -daha dogrusu 'Soğuk Savaş'ın- bu 'sMI top- lum kunıluşlan', gerçekte neye yanyormuş, şıpın işi özetleyivermişti: "-...piyasayı tutuyortar, ağbiy: arala- nna girdin mi, köşeyi döndün bil!" Atatttrrün Masonluğu1 ... Nereden hatırladım? Gazetenin birinde, bir haber "New York Times Gazetesi'nin verdiği, ünlü ma- sonlar listesinde Atatürk'ün adı da yer aldı. Gaze- te listeyi, New York Eyaieti Büyük Mason Loca- sı'nın 'Masonluğun Tarihi' adlı krtabına dayandır- dı. Tabii gazetede Atatürk'ün adını Mustapha At- taturk olarak yanlış yazmıştı, o başka!" (Gaze- te/Pazar, 5 Nisan 1998). Güler misin, ağlar mısın? 40 Karanlığı'nın 'mürteciieri', Gâzi'yi karalamak için, mılletin kulağına 'mason/ı/ğt/nu'fısıldardı; tuhaflığımı- zın, bir garip örneği: Türkiye Cumhuriyet, Içişleri Bakanlıgı, Gâzi'nin Cumhuriyeti'nde, Türkiye Ma- son Localan'nı 'resmen' kapatryor (13 Ekim 1935); yâ- ni, masonluk, yasak; oysa 'mürteci', Gâzi'nin 'Mason- luğunda' ısrarlı; gerekçesi de yamandır ha, çünkü Se- lânikliymiş, bunlar 'Yahudiden dönme' oluriarmış, Yahudiler de 'mason'! Yakın tarihimiz üzerine her türlü kitabı kurcalarken, btrkaç yerde, Ittihatçılar'ın masonlar'a -en çok da Ital- yan Mason Localan'na- hayfi borçlu sayılması laam- geldiğini okumuştum; gerçek payı olduğunu da sanı- yorum ama, Mustafa Kemal Paşa'yı, 'mason' say- makJ... Bilir misiniz ki, ünlü 'Bozkurt' yazan Harotd Armstrong bile, aksini ileri sürmüştür. E. E. Ramsa- ur, 'Jön Türkler ve 1908 Ihtilali' eserinde, konuyu ciddiye alır, tartışır; bu arada, Armstrong'un sözleri- ni de aktarmış, aynen şöyle: "...Mustafa Kemal 'Vedata Locası'na alınmıştı. Kendini hoşlanmadığı bir hava içinde buldu. Lo- ca uluslararası Nihilist bir örgüte bağlrydı. Yahu- dilere baskı yapılan Rusya'nın kötülüğünden, Ya- huditere zengin olma imkânı tanınan Vryana'nın iyi- liğinden sözeden, hiçbir millete mensubolmayan adamlar vardı etrafta. Bunlar kaypak, güvenilmez, renkleri belli olmayan kişilerdi. Mustafa Kemal uluslararası finans, yıkıcı ve yeraltı faaliyetlerin- de bulunan, uluslararası birtakım örgütlerin ağı- na düştüğünün farkındaydı, ama bunlann mahi- yetini kesin olarak bilmiyordu. Yahudilerin ulus- lararası hedefleri, çektiği sıkıntılar onu hiç ilgilen- dirmiyordu. Mason törelerine daha da aldırdığı yoktu, gkJerek nefretle arayordu..." (Ramsaur'un ese- ri, s. 126) Gâzigibi, anti/emperyalist, 'Mazlum Milletier'den yana bir devrimcinin, 'uluslararası finans örgütü'böy- le bir "yeraltı fınldağına' gireceğine inanmak zor! Tür- kiye'de yasaklanması da, besbelli, onun tarafindan 'ma- hiyeti meşkûk' görüldüğü için! Ne var ki, o dönemde de Inönü Cumhuriyeti'nde de, Mason Localan, fa- aliyetlerini, gizli olarak sürdürmüştür; aynı şeyi yapan komünistlerin aksine, hiçbir 'mason'un burnunun ka- nadığı görülmedi. ' Batıda bajka, blzde başka!... şin tuhafı, Masonluk, 'aydınlanmaçağı'nm ürünü; Fa- zilet'e, Eşrtliğe, Kardeşliğe, Özgürîüğe inanıyor; Ba- tı'da -özellikJe Latin ülkelerinde- masonlann çoğu 'sol- cu', ya sosyal demokrat, ya sosyalist, ya komünist! Çevre ülkelerinde, durum bunun tam karşıtı: 'mason- luğu', oralara, emperyalizm taşıyor, işbirlikçisi 'komprador' burjuvaziye 'aşılıyor1 ; öyte ki, artık o çevre ülkesinde 'mason' olan, 'metropoPun 'acen- tası'dır üstelik, yalnız ekonomi dûzeyinde de de- ğil, küttür dûzeyinde de; en guzel örnekleri, bizim tarihimizde, Osmanlı'yı batıran ünlü Tanzimat-ı Hay- riye'nin bütün sadrazamlan, başta 'fermanı' lngiliz büyükelçisiyle birlikte hazıriayan 'Koca' Reşit Paşa, hepsi 'mason'! - 'alafranga' da diyebilirsiniz. 'Masonluk', Avrupa'ya mahsus bir 'örgüt.' Savaş sonrasının ve 'Soğuk Savaş'ın tek egemen gücü ABD, geri kalır mı, o da kendi tarzında 'masonluklar' icadetti, nüfuzu altındaki ülkelere yaydı; işte Lion'lar, Rotary'ler, Soroptomistler vb. bu 'numaraar'; dik- kat edilirse, ünlü Missouri zımlısı lstanbul jmanı'nı ziyaret etmeden önce, bunlann ülkemizde adı sanı yok- tu, hepsi 'Soğuk Savaş' yıllannda gelmiş, köideşmiş, serpilmiştir. İyl de neden anlatıyorum? j yi de, bunlan neden anlatıyorum; kafama hanidir bir I şey takılıyor, ondan; farkında mısınız, bu 'svil top- lum örgütlerinin', şu tepeden tırnağa şikâyetçi oldu- ğumuz -bazı aydınlanmızın 'sMI toplum kurucşu say- dığı tarikatlar'dan da, dini 'cemaafter'den dehiç far- kı yok! Onlar da, insanlann ve toplumun 'hayrna' ça- lıştklannı iddia ediyor, bizimkiler de onlar da top- lumda sivrilmiş, sivrilmesi muhtemel kim varsa, çatısı altında toplamaya çalışıyor; bizimlcler de; onlar da, sryasetle iştigal etmeyiz deyip, boğazı- na kadar siyasetin içinde bulunuyor, bicmkiler de; onlar da, bu işten çıkanmtz varsa, ekme* çarp- sın diyor, bizimkiler de! Kafamız kızdı mı, bizimkileri sigaya çekip ne halt ettiklerini araştınyor; ekonomik 'evveliyatlan re son- raki 'iktisaplan' hakkında, hesap kitap soruycrjz; pe- ki berikiler, Allah'ın kulu, Türkiye Cumhuryeti'nin 'yurttaşı' değiller mi? Gâzi, daha yüzyılm aşında bunlann 'kanşık' olduğunu saptamış, ilk çe>rağınde faaliyetlerini yasaklamış; acaba bizim bu son-aki 'ge- nışlığımiz ve hoşgörümüz', değişik türden başka bir 'Atatürkçülüğümüzün' mü nişânesi, yokss post' modern 'alafrangalığımızın' mı? httpV/ www. prizma.net tr/ AILHAN http^/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle