22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kofi Annan'ın sağladığı anlaşmayı onayladı Saddam'a sert uyarı Sığınakbomb Sığınağın içine girdikten sonra patlayan bomba 10.000 "C'den yûksek bir ısıda kimyasal ve biyolojik silahlan tahrip ediyor. @ Lazer güdümlü hedefine doğru yol alıyor. © F-117 Gizli Savaş uçağı sığınak bombasmı fıriatryof. ABD'nin son teknoloji harikası lazer ya da uydu güdümlü füzelerin yeraltındaki depo ve sığınaklara ulaşarak içindeki kimyasal ve biyolojik silahlan tahrip etmeleri amaçlanıyor. AFPgrafflt Nükleer sığınak bombası denenecek ÜMİTOTAN İZMİR- ABD'nin en son geliştırdıği tah- np gücü yüksek, sığınak patlatmayı amaç- ladığı ıkı nükJeer bomba denemesıni 11 martta Alaska'da yapmaya hazırlanması yö- re halkı ve dünya çevre örgütlerini ayağa kaldırdı. Alaska Toksik Abklara Karşı Ey- lem BüüğL, ABD Başkanı Bill Clinton'a gön- derdiğı mektupta yanmış uranyum içeren B61 -11 serisi silah için yapılacak son dene- meye izin vennemesıni ve ruhsat işleminı de iptal etmesini istediler. lntenıet aracılığı>la tüm dünyaya yapılan çağnda da nükleer de- nemenin durdurulması için destek çağnsı yapıldı. ABD Hava Kuvvetlerınin, Alaska'dakı Kızılderili kabilelerin yaşadığı Stuart Cre- ek vadisinde tahrip gücü isteğe göre 300 tonla 300 kiloton TNT arasında değişebilen iki nükleer bombanm deneme hazırlıklan- nı tamamlamasına az bir süre kala başta nükJeer kar- şıtlan olmak üzere çeşitli kuruluşlardenemeyi engel- lemek için harekete geçtı- ler. Nükleer karşıtlan 1991'deki Körfez Sava- şı'nda ABD'nin bazı he- defleri istediği gibi vura- mamasından doğan gerek- sinim üzerine geliştirilen ve serisinin son modeli olan B61-11 sığınak bom- basıyla ilgıli ocak ayında yayımlanan Çev- resel Etki Değeriendirmesi Raporu'nun ye- tersiz olduğunu belırterek Alaska"da yapıl- ması planlanan testın adı geçen silahın yer delicı nükleer bomba olarak kullanılmasına yönelik alınacak sertıfika ıçın son deneme olduğunu, bu denemenın yapılmaması ge- rektiğinı, bunun için her yolun deneneceği- ni açıkladılar. Alaska Toksik Atıklara Karşı Eylem Bir- liği, nükleer denemenın durdurulması için ABD Başkanı Clınton'a yolladığı mektup- ta, uranyum içeren bu bombalann son dere- ce toksik ve tedavisi olmayan hastalıklara yol açtığına dikkat çekilerek şu görüşlere yer venldi: "Biz aşağıda imzası bulunan yerli kabfleler. çevre. insan haklan ve banş örgütleri. ABD Hava Kuvvetferi'nin 11 martta Alaska'da yapmayı karariaşnrdığı B61-11 nükleer bomba testini protesto edi- yoruz. Yanmış uranyumun (DU) B61-11 tes- tinde ve tüm silahlarda kullanılmasına kar- şıyız. Bu silahın testinin ve olası bir kullanım izni almasının Nükleer Denemelerin Kap- samlı Yasaklanması Anlaşması'ıun ve nük- leer silahsızJanmaya ulaşmak için tüm ulus- lararası çabalann özüne ve içeriğine karşı ol- duğu kanaatindeyiz." • ABD 11 martta sığınak delici olarak geliştirdiği B61-1 l'i denemeye hazırlanıyor. Nükleer karşıtlan, yanmış uranyum bulunan bombamn denenmesinin durdurulması için Clinton'a başvurdu. ABD Hava Kuvvetleri'nin hazırladığı Çevresel Etki Değeriendirmesi (ÇED) rapo- runda yanmış uranyuma ait yaklaşımlannın bilimsel v e dürüst olmadığı belirtilen. Fizik- çi Leonard Dietz'in rapora ilişkin eleştirile- rinin de eklendiği mektupta daha sonra şöy- ledenildi: ~Yapdması planlanan testbirçok ABDya- sasına da av kındır. Hava Kuvvetfcri'ne yap- nğımız başvurularda ÇED ile kaygılanmın belirtip gerçek bir ÇED hazırlanmasını önerdik,ancakbiryanstalamadık.Tüm can- lılar için yaşamsal kaynaklar ve insan sağta- ğı ve güvenliği risk alündavken Hava Kuv- vetieri'nin güvenJikle ilgili garantilerini ka- bul etmek mümkün değildir. Bu nedenle si- ze yaavoruz. B61-11 silahına ruhsat verme işlemini iptal etmeniz gerektiğine inanryo- ruz, Sizden ABD Silahlı Kuvvetleri'nin baş- komutanı olarak bu testi durdurma emri vermenizi ve nükleer silah döngüsünü dur- durmak için acil adım at- manın beküyoruz." Clinton'a gönderdikleri mektubu ınternet aracılı- ğıyla tüm dünyaya yayan Alaska'daki çevreci örgüte destek mesajlan gelmeye başladı. Türkiye'den de NUSED, Nükleer Karşıtı Platform-lstanbul, Doğu Akdenız Çevre Derneği başta olmak üzere 30'uaş- kın nükleer karşıtı gruptan destek mesajlan geldiği belırtildi. Nükleer karşıtlan, son Irak knzinde ABD'nin yaptığı nükleer silah kullanılma- yacağına yönelik açıklamanın gerçekleri yansıtmadığını. ABD medyasında yer alan haberlerin aldatmacayı somut olarak ortaya koyduğunu belırterek savlarını şöyle sür- dürdüler: "3 Şubat 1998 tarihli Irish Times gazete- sinde Patrick J. Skjyan. 'ABD. Irak'a nükle- er saldınv a izin veren siyasi karan aldı' baş- hkb makalesinde. isimlerini gizli tuttuğu Be- yaz Sarav ve Pentagon sözcülerinin açıkla- malanna göre hükümetin tavsiyesine uyan Başkan Clinton'ın Irak"a karşı taktik nük- leersilah başlıklannın kullanılmasıolasılığı- na izin veren çok gizli bir emri 1997'nin so- nunda imzaladığınu bu gizli emirle Irak'a karşı nükJeer bomba kullanma talimatı ver- digini yazdı. Avnı vazıda B61-7 tipi nükleer bombanm kullanılmasının söz konusu o)du- ğu da yer aldı. Avnı seriden daha getişmiş olan ve sığınak delici olarak düşünülen test edilecek B61-11 bombasının da ileride Irak'ta kuUanılabileceğini akla getiriyor. ABD nükleer bomba denemelerinden vaz- geçmeli \e kendini dünvanın tek hakimi gör- me tutkusundan vazgeçmelidir." Japonya'da intihar furyası Dtş Haberler Servisi-Japonya'da küçük bir şirketüı başkanı ile eşı, içıne düştükleri eko- nomik darboğaz nedenıyle evlennın oturma odasmda kendılerini asarak intihar ettiler. Polis yetkilıleri, fotoğraf ve resım çerçe- velen üreten küçük bir şirketin sahibı 54 ya- şındaki Yasuo Nakacima ile eşı 50 yaşında- İd Aldko'nun başkent Tokyo'dakı evlerinde intihar ettıklerinı açıkladı. Japonya"da son zamanlarda ekonomık güçlükler nedeniyle zincirleme intihar olaylan gerçekleşiyor. Ja- ponya'da geçen ay. üç ışadamı ile bir millet- vekilı. otel odalannda kendilerini asarak in- tihar etmişlerdi. Çiftin ortaklaşa kaleme aldığı 11 sayfa- lık mektupta. 10 personeli bulunan şirketin içine düştüğü ekonomık darboğazdan söz edilerek "Çahşanlanrıuzınrnaaşlannıödeye- rnedik" denildi. Şirket çalışanlan bir süredir maaşlannı gecıkmeli olarak aldıklannı be- lirttıler. Şirketin muhasebecilerinden AkikoTano- şima. şirketin başkanı Nakacıma'nın, şirket hesaplannı yakından denetledığini, ama sa- nat eserlenne yönelik talebin düşmesine ne- den olan ekonomık durgunluğun şirketin mali sıkıntıya düşmesine yol açtığını söyle- dı. Şirketin sanat sergileri için tablo çerçe- velediğinı ya da çerçevelenmış tablo sattığı- nı söyleyen Tanoşima "Çerçeve işi zor gün- ler>aşıyor. Kötüekonomik koşullar nedeniy- le resim sanşlan da vinaşladı. Bu da bizim işi- mizi çok etkiledi" dedi. Pazartesıyi salıya bağla>an gece intihar ettıkleri tahmın edılen çıft, bir şirket çalışa- nı tarafindan yan yana oturma odasının ta- vanına asılı olarak bulundu. Ulusal Polis Ajansı, 1996 yılında 23.400 kışinın ekono- mik sıkınrılar nedeniyle intihar ettiğini açık- ladı. Araştırma şirketi Teikoko Databank'ın bir yetkilisı, kredi bulamayan. satışlan düşen ve aşın borçlanan şirketlerin battığını belirterek "Ozellikle küçük ve orta ölçekli şirketler fı- nansman kavnağı bulamadıklan için batma noktasına geüyor" dedı. Dış Haberler Servisi - Birleşmiş Mil- letler (BM) Güvenlik Konseyi. BM Ge- nel Sekreteri Kofi Annan ile Irak Baş- bakan Bırinci Yardtmcısı Tank Aziz arasında ımzalanarak Körfez"de olası bir savaşı önleyen anlaşmayı onaylar- ken Irak'ı. anlaşmayı ihlal ettiği taktir- de "ensertsonuçtarla" karşılaşacağı yö- nünde uyardı. Güvenlik Konseyi'nce oybirliğiyle kabul edilen tasanda, ev- velce öne sürüldüğü şekilde ABD'ye. ıhlal halınde Irak'a karşı "otomatikola- rak" askeri operasyona başvurma hak- kı tanınmadı. "Uyan karanmn" ardın- dan bir açıklama yapan Tank Aziz, BM Genel Sekreteri Annan ile imzaladıkla- n anlaşmaya uyacaklannı bir kez daha yineledi. lngiltere ve Japonya tarafindan ha- zırlanan karartasansı 15 üyeli BM Gü- venlik Konseyi'nde görüşüldükten son- ra oybirliği ile onaylandı. Tasan, Annan ile Aziz arasında 23 şubatta Bağdat'ta imzalanan ve UNSCOM denetçilerine, başkanlık saraylan da dahil istediklen yerlerde sınırsız arama yapma hakkı ve- ren anlaşmanın ihlal edılmesi durumun- da "sert sonuçlarla" karşılaşacağı ko- nusunda Irak'ı uyanyor. Ancak Was- hington yönetiminin tüm karşı çıkma- lanna karşın Çın, Fransa ve Rusya'nın diretmelen sonucu ABD'ye, ihlal halin- de Irak'a karşı "otomatikolarak" aske- ri operasyona başvurma hakkı tanınma- dı. Irak 'uyancı' karan kabul etti BM Güvenlik Konseyi'nin "uyan" karan almasının ardından bir açıklama yapan Tank Aziz, BM Genel Sekreteri ile imzaladıklan anlaşmaya uyacaklan- nı söyledi. Ancak Iraklılann çoğu kara- nn "adil olmadığını" belirterek "BM yerine daha çokbir ABDkaran" olarak gördüklerinı ifade ettiler. Irak yönetimı ise. BM ile imzalanan anlaşmanın "si- lahsıztanma uzmanlannın kışkırtmala- nna karşı güvence" oluşturduğunu dü- şünüyor. Irak'ın Cenevre'deki BM Tem- silcisi Barzan Tıkriti El Hayat gazete- sine verdiği demeçte, Irak'taki Başkan- lık saraylannı denetleyecek "özel grup" içinde diplomatlann da bulunmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Iraklı diplomat "Denetçiler arasında diplomaüann bulunması, her türlü kış- kırtma ve haksızlığa karşı, ciddi bir gü- vence anlamına geliyor" dedi. ABD Başkanı Bill Clınton, Irak'ı • Kararda anlaşmayı ihlal etmesi durumunda Irak'ın "en sert sonuçlarla" karşı karşıya kalacağı belirtilirken Bağdat anlaşmaya uyacağını yineledi. "BM kararlanna uv ması, aksi taktirde ağır sonuclanna kaüanması gerektiği" yolunda uyardı. Clinton, BM Güvenlik Konseyi'nin, Irak ile ilgili karar tasan- sını kabul etmesinin ardından yaptığı açıklamada "BM Güvenlik Konsevi'nin önceki gece ovbirliğiv le kabul ettiği ka- rar, en açık mesajdır. Irak. uluslararası silah uzmanlanna şüpheli görülen tesis- lerde. nerede ve ne zaman ohırsa olsun derhaL şartsız ve sınırsız denetim izni vereceği taahhüdüne uymaİKhr" ıfade- sini kullandı. 'Ikmci şans yok' Annan, Irak'ın taahhütlerini yerine getirmemesi halinde, diplomasiye ikin- ci bir şans tanınmayacağı konusunda Bağdat yönetimini uyardı. "Görevini, hiçbirhükümetten taümatistemeden ve almadan yerine getirdiğjni" söyleyen Genel Sekreter, gınşiminın uluslarara- sı banş ve güvenlığin kortinmasına kat- kıda bulunduğuna dikkat çekti. Bağ- dat'ta vanlan anlaşmanm kimse için bir zafer ya da yenilgi oluşturmadığına de- ğinen Genel Sekreter "Tek zaferi banş kazanmışür" şeklinde konuştu. Muhalefet yardım istedi Sürgündekı Iraklı muhalif liderler- den. Irak Ulusal Kongresi (CNI) lideri Ahmed Çetebi, Irak lideri Saddam Hü- seyin'i devirmek için ABD'den yardım istedi. Çelebi, Kongre'nin bir alt komis- yonunda önceki gün yaptığı konuşma- da "Gizli bir Amerikan evlemi degiL açık bir Amerikan desteği istemek için buradavım" dedi. •Top Saddam'da' lngiltere Dışişleri Bakanı Robin Co- ok, Irak'ta normal yaşam şartlanna ge- ri dönülmesinin, yaptınmlann ve aske- ri operasyon ıhtimalinin ortadan kalk- masının, Saddam Hüseyin'e bağlı ol- duğunu söyledi. Cook, Irak'ta kitle im- ha silahlannın denetlenmesine izin ve- ren BM Güvenlik Konseyi çözümünü memnuniyetle karşıladıklannı belirtti ve anlaşmanın tamamıyla uygulanma- sı durumunda, Irak'a uygulanan yaptı- nmlann kalkmasının gündeme gelebi- leceğini kaydetti. Cook "ToparükSad- dam'ın sahasında. Eğer halkmın hava- nnı normale döndürmek istiyorsa, ver- diği vaatlere uymak durumunda. Aksi taktirde tamamen farklı sonuçlardoğa- cakür" dedı. Fransa da Bağdat'a çok kısa süre ıçınde üst düzey bir temsılci- sini göndermeyi planlıyor. Dışişleri Ba- kanlığı Genel Müdürü Bertrand Dufi)- urce, Saddam'a Cumhurbaşkanı Jacqu- es Chirac'ın mesajını ileterek "BM ka- rarlanna uymasuu" isteyecek. Belemy de kanlı isyan Brezüya'nın Belem kentindeki Sao Jose cezaevinde gerçekleşen isyan en az üç kişinin ölümüv le sona erdi Ülkenin kuzeydoğusun- daki Belem kenti cezaevinde pazar günü 300 kadar mahkum dokuz kişiyi rehinaldi. Polis, güvenlik güçlerinin müdahalesiyle 28 saat süren isvanın sona erdirildiSni açıkladı. İsyan sırasında diğer mahkumlar tarafindan çatıdan aülan bir mahkum şanseseri kurtuldu. Avustralyapolisine suç izni Dış Haberler Servisi - Avustral- ya'nın New South VVales eyaletinde geçen pazartesi yürürlüğe giren ya- sa, polise suç işleme yetkisi veriyor. Sivil polis ve devletçe seçilecek si- vıller. organıze suçla mücadelede, uyuşturucu satışı ve kara para akla- ma gibi yasadışı yöntemler kullana- bilecekler. Sıvıl toplum örgütlerinin yoğun tepkilerine yol açan yasaya göre po- lis işlediği suçlardan dolayı yargila- namayacak. Organize suçlarla müca- delede klasik yöntemlerle yetersiz kaldıklannı ifade eden eyalet polis yetkilileri, suçlulan ancak kendi kir- li yöntemleriyle alt edebileceklerini söylüyor. Yasaya karşı kampanya yürüten Si- vil Özgürlükler Konseyi sözcüsü Tim Anderson ise polis örgütündeki yozlaşmaya dikkat çekerek polisın yetki smırlannın yeni çıkan yasada muğlak ifadelerletanımlanmışolma- sını tehlikeli olarak nitelendirdi. Nitekim geçen mayıs ayında yapı- lan resmi incelemede, ülkenin en bü- yük yerel emniyet örgütü olan Yeni Gallerpolisindekı yozlaşmanın siste- matik olduğu ifade edilmişti. Geçen yılın aralık ayında da on üç polisin uyuşturucu satışı. hırsızhk ve suçlu- larla işbirliği yaptığı ortaya çıkmıştı. İstanbul'daki Hazar toplantısı Ruslan kızdırdı MOSKOVA (Reuters) - tstanbul'da geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen Hazar petrolleri toplantılan- na davet edılmemelen Ruslan kızdırdı. Rusy a Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennady Ta- rasov dün yaptığı açıklamada, toplantıya çağınlma- malannm kendiîeri için sürpriz olduğunu belirterek bu konudaki protestolarını resmi kanallarla Türkı- ye'ye ilettıklerinı belirtti. Tarasov. Rusya'nın Hazar Denizi'nde hakkı olduğunu savunarak "Hiç kimse Rusya'nın Hazar Denizi'nde kıyılan olduğu ger- çeğini değiştiremez" dedı. Hafta sonunda Türkıye Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in başkanlığında toplanan Hazar bölgesinin 4 ülkesınm dışişleri bakan v e yardımcılan bölgeden çı- kartılan petrolün Bakü - Ceyhan hattıyla Akdeniz'e akıtılması konusunda görüş alışverişinde bulunmuş- lardı. Toplantıya katılan Azerbaycan ve Gürcistan Bakü - Ceyhan hattına tam destek \erirken. Türkmenıstan ve Kazakistan önce mali ve teknik sorunlann çözül- mesı gerektiğini, ardından konuyu destekliyebile- ceklerini belirtmişlerdı. Rusya ve tran doğrudan ta- raf olmadıklan için toplantıya çağınlmamışlardı. 'Ekonomistler beürlesüT Rusya Petrol ve Enerji Bakanı Sergei Kiriyenko, Hazar Denizi petrol boru hatının nereden geçeceği- ne, ekonomıstlerin karar vermesi gerektiğini söyle- di. Kiriyenko. Tokyo'da basın mensuplannın. boru hattının Azerbaycan'ın başkenti Bakü'den Rusya'nın Novorossisk limanına uzanması görüşünü. Rus- ya'nın desteklemeye devam edip etmeyeceği yolun- dakı sorulanna karşılık. "Petrol bonı hattının yo- lunu belirlemede, ekonomistler daha gerçekçi ola- bilirler" dedı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, ge- çen hafta Tokyo'da yaptığı açıklamada, Hazar petrol boru hattının Bakü ile Cevhan arasına yapılacağını söylemişti. ABD de Bakü-Ceyhan boru hattını des- tek lıyor. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Kosova'da Tehlike Çanlan Bosna savaşının hareketli günlerinde herkesin en büyük korkusu çatışmaların Kosova'ya sıçramasıy- dı. Böyle bir olgu tüm Balkanlar'ı içine alacak büyük bir yangını başlatabilirdi. Bosna'daki çatışmalar gerçi Kosova'ya sıçrama- dı, ama Kosova'da son haftalarda hızla tırmanan olaylar, Balkanları tehlikeli bir patlamanın eşiğinege- tirdi. Kosova'da geçen hafta Sırp polisi ile çatışmalar- da 16 Arnavut'un yaşamını yitirmesinin ardından Priştine'de önceki gün 30 bin kişinin katıldığı göste- riye polisin müdahale etmesi üzerine çatışma çıktı. Çok sayıda gösterici yaralandı. Kosova'daki bunalımın en büyük sorumlusu Yu- goslavya Devlet Başkanı (eski Sırbistan Deviet Baş- kanı) Slobodan Miloseviç'tir. Komünist Yugoslavya döneminde Kosova, fede- rasyon içinde "özerk bölge" statüsüne sahipti. Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç, 1989 yılında, % 9O'ı Arnavutlardan oluşan 2.2 mil- yon nüfuslu bölgenin özerkliğini kaldırarak Kosova'yı sıkı sıkıya Belgrad'a bağladı. Bağladıktan sonra ne yaptı? "Arnavutlar, Sırp azınlığı eziyor" sloganıyla Koso- va'da nefes aldırmayan bir polis rejimi kurdu. The New York Tımes gazetesinde geçen yıl çıkan bir yo- rumda "Miloseviç Kosova'da Aparthaid'i (ırk ayın- mı) andıran birpolitika uyguluyor" deniyordu. Kosova'da ilk iş olarak olağanüstü durum ilan eden Miloseviç, devlet işletmeleri, fabrika ve okullardan Ar- navutyöneticileri uzaklaştırarakyerierine Sırplan ge^ tirdi. Okullarda Arnavutça dersini yasakladı. Ekono- mik ve sosyal tüm ayncalıklar Sırp azınlığın tekeline alındı. Miloseviç, aynca Bosna savaşından kaçan binlerce Sırp göçmeni de Kosova'ya yerleştirdi. • • • Ekonomik yaşamın felç olduğu, işsizliğin rekor dür zeye yükseldiği Kosova'da huzursuzluk hızla artıyorr du. Bu ortamda 1996 yılında Kosova Kurtuluş Ordu- su ortaya çıktı. Sırp yönetimine karşı silahlı mücade- leyi başlatan örgütün gerillalannın Arnavutluk, Iran Ve Pakistan'da eğitim gördüğü bildiriliyor. Arnavutluk'ta geçen yıl çıkan büyük kanşıklıkta, bu ülkeden Kosova'ya binlerce silah sokulduğu be- lirtilmişti. Kosova'da tehlikeli bir eğilim ise, silahlı mücade- le yanlısı Kosova Kurtuluş Ordusu'nun halk arasın- da itiban artarken pasif direnişi savunan Arnavut li- der Ibrahim Rugova'nın desteğini giderek yitirme- si. Sırp baskısı altında bunalan Arnavutlar tek kurtu- luş yolunu silahlı mücadelede görmeye başlıyoriar. Sırbistan'dan aynlma yanlısı olan Kosova Kurtu- luş Ordusu ikinci aşamada Arnavutluk'la bırieşme'k istiyor. Sırbistan, Kosova'da uyguladığı amansız baskı re- jimini yumuşatmazsa bölge kanlı çatışmalara gebe görünüyor. ••• Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, Kosova'da büyük bir kanşıklık Balkanlar için son derece tehli- keli gelişmelere yol açabilir. Çatışmalar "domino te- orisi" ömeği bölgedeki diğer ülkelere yayılabilir. Kosova'nın komşusu 2 milyonluk Makedonya'da nüfusun % 25'i Arnavut. Kosova'daki çatışmalara Makedonyalı Arnavutlann da katılması ya da Koso- va'dan Makedonya'ya büyük bir Arnavut göçü Ma- kedonya'yı kanştınr. Makedonya'nın kanşması ise bu ülkede her zaman gözü olan Sırbistan, Yunanistan ve Bulgaristan'ın duruma müdahale etmelerine yol açabilir. Arnavut- luk'un da krizin dışında kalması beklenemez. Türkiye'nin ise Arnavutluk'la askeri işbiriiği anlaş- ması, Makedonya ile ise "Askeri Eğitim İşbirliği" an- laşması bulunuyor. Bir noktadan sonra Türkiye de bunalıma sürüklenebilir. Kosova'daki olayları çok dikkatli izlemek gereki- yor. Supiye'den Türkiye'ye uyan • ŞAM (AA) - Sunye Devlet Başkan Yardımcısı Abdül Halim Haddam, Türk yetkililerin Israil ile işbirliğinin ülke çıkarlanna yönelik tehlikelerini dikkate alması gerektiğini ileri sürdü. Haddam, Suriye hükümetinin yayın organı Teşrin gazetesinin haftalık yayımlanan dergisınde yer alan demecinde Israıl ile Türkiye arasındaki iyi ilışkilerin Türkiye'nin değıl, tsrail'in çıkanna hizmet ettiğini iddia etti. Haddam, Türkiye'nin laik düzenine de değinerek "Türkiye, rejimi dışında Müslüman bir ülkedir. Çıkarlan Müslüman ve Arap ülkelerine bağlıdır" diye konuştu. Haddam "Umanm, Türk yetkililer Israil'in bu ülkeye ve bu ülke çıkarlanna yönelik tehlikelerini kısa zamanda dikkate alır. Bu sürenın çok uzun süreceğini sanmıyorum" ifadesini kullandı. Tetrol yolunu ekonomistler belirlesm' • TOKYO (AA) - Rusya Petrol ve Enerji Bakanı Sergei Kiriyenko. Hazar Denizi petrol boru hatının nereden geçeceğine ekonomıstlerin karar vermesi gerektiğini söyledi. Kiriyenko, Tokyo'da basın mensuplannın, boru hattının Azerbaycan'ın başkenti Bakü'den Rusya'nın Novorossiısk limanına uzanması görüşünü, Rusya'nın desteklemeye devam edip etmeyeceği yolundaki sorulanna karşılık "Petrol boru hattının yolunu belirlemede, ekonomistler daha gerçekçi olabilirler" dedi. Japonya hükümet yetkilileriyle bölgesel enerji güvenlik konulannı görüşmek üzere Tokyo'ya gelen Kiriyenko, siyasi faktörlerin. Hazar petrollerinin dünya piyasalanna nasıl ulaştınlacağı görüşmelerini gölgelediğini kaydetti. İsrail Güney Lübnan'ı bombaladı • NABATTYEH (AA) - İsrail savaş uçaklan, Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini bombaladı. Görgü tanıklan. iki İsrail uçağının. Akmata bölgesindeki Hizbullah mevzilerine iki adet roket fırlattığını söylediler. Hizbullah. daha önce yaptığı açıklamada, Sojoud'daki İsrail karakoluna bir baskın düzenlediğinı bıldirmışti. • YENİ DELHİ (AA) - Hindıstan'ın çeşıtli bölgelerinde aralıklı olarak yapılan erken genel seçimlerin ilk sonuclanna göre Milliyetçi Parti (Bharatiya Janata ı Partisi) önde gidiyor. Hindistan Parlamentosu'ndaki ' toplam 545 sandalyenin 537'si için yapılan seçimlerde, 350 sandalyenin sahiplen belli oldu. Buna göre Milliyetçi Parti ve müttefikleri 163. Kongre Partisi ile müttefikleri 113, Birleşik Cephe 55 ve bağımsızlar ile diğerleri 19 , sandalye kazandı. '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle